İkinci Ergenekon davasının dün yapılan 19. duruşmasında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay´ın çapraz sorgusuna başlandı. Balbay´ın avukatları ´darbe´ günlüklerinin delil niteliği taşımadığı için soru sorulmamasını istedi, mahkeme bu talebi reddetti. Savcılar ise darbe günlükleriyle ilgili Balbay´a birbirinden ilginç sorular yöneltti. Balbay, günlüğünde tuttuğu ´darbe notları´yla ilgili soruları ´gazetecilik faaliyeti´ diyerek geçiştirdi. Balbay, darbe notlarını savcılıkta kabul etmiş ancak mahkemede ´montaj´ demişti. Savcı, ´neresinin montaj olduğunu´ sordu. Balbay, ´Hatırlamıyorum´ demekle yetindi. Darbe notlarını niçin sildiğini de açıklayamadı.
Balbay darbe notlarını niçin sildiğini açıklayamadı
İkinci Ergenekon davasının dün yapılan 19. duruşmasında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay´ın çapraz sorgusuna başlandı. Balbay´ın avukatları ´darbe´ günlüklerinin delil niteliği taşımadığı için soru sorulmamasını istedi, mahkeme bu talebi reddetti. Savcılar ise darbe günlükleriyle ilgili Balbay´a birbirinden ilginç sorular yöneltti. Balbay, günlüğünde tuttuğu ´darbe notları´yla ilgili soruları ´gazetecilik faaliyeti´ diyerek geçiştirdi. Balbay, darbe notlarını savcılıkta kabul etmiş ancak mahkemede ´montaj´ demişti. Savcı, ´neresinin montaj olduğunu´ sordu. Balbay, ´Hatırlamıyorum´ demekle yetindi. Darbe notlarını niçin sildiğini de açıklayamadı.
İkinci Ergenekon davasının 19. duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde görüldü. Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay´ın cumhuriyet savcısı ile nöbetçi hakime verdiği ek ifadelerinin okunması tamamlandı. Mahkeme heyetinin kararının ardından çapraz sorguya geçildi. Balbay, sorgusunda ´darbe notlarına´ ilişkin sorulara kaçamak cevaplar verdi. ´ Balbay günlükleri´ olarak kamuoyuna yansıyan darbe notları, Ergenekon davası sanıkları Şener Eruygur, Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur´la ilişkileri, Kent Otel ve Ehli Dil toplantılarına ilişkin soruları yanıtlamak istemedi.
Savcı Taşkın Balbay´ın açığını fena yakaladı
Darbe notlarını neden sildiniz?
Savcı Nihat Taşkın´ın, Sizin savcılık sorgunuzu da ben yapmıştım. Orada günlükleri sorduğumda kabul etmiş ve ´haber amaçlı notlar´ demiştiniz. Hangi bölümlerin montaj olduğuna, hangi bölümlerin sonradan oluşturulduğuna açıklık getirebilir misiniz? Savunmanızdaki çelişkiyi açıklar mısınız? Mahkemede ise bunların tahrif edilmiş, montaj olduğunu söylediniz. Buradaki çelişkiyi açıklar mısınız? sorusuna, gazeteci olduğunu ve aldığı notların suç olmadığını söyleyerek cevap verdi. Notların 1998-2005 yılları arasına ait olduğunu ifade eden Balbay, uzun zaman geçtiği için tam hatırlamadığını savundu. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün, Aradaki çelişki soruluyor şeklinde hatırlatmada bulunması üzerine Balbay, Savcılık ifadesinde hiç kaçamak cevap vermedim. Şu anda da kaçamak cevap verme taraftarı değilim diye cevap verdi. Savcı Taşkın ise Balbay´a niçin darbe notlarına ilişkin bölümü sildiğini ısrarla sorarak, Notların önemli olup olmadığını nasıl ayırıyorsunuz? Notları neden sildiniz? diye sordu. Balbay, buna cevap vermedi.
Gazeteciden de terörist olur
Sorgusunda ´gazeteci terörist´ olamayacağını sık sık tekrarlayan Balbay´a cevabı yine Savcı Taşkın verdi. Taşkın, Terör suçu sadece silah alıp dağa çıkmakla olmaz. Hükümete karşı suçlar da terör suçu kapsamındadır ve siz bununla suçlanıyorsunuz şeklinde cevap verdi. Balbay, soruların tamamına yakınını Ben bunları cevaplamıştım. diyerek geçiştirdi.
İşte cevapsız kalan sorulardan bazıları
1) Şener Eruygur´un size söylediği sözleri ´AKP´yi orta vadede parçalayabiliriz.´ şeklinde not etmişsiniz. Bu Ayışığı darbe planıyla uygunluk gösteriyor. Yasa dışı faaliyet sayılabilecek bu planların size aktarılmasının nedeni nedir? Bu görüşmede aldığınız notları haber yaptınız mı?
2) (Şimdi darbe olmaz. 28 Şubat gibi ortam uygun değil. Bizim yapmamız gereken onları korkutmaktır.) diye not almışsınız. Bu görüşmeyi haber yaptınız mı?
3) Gizli kalması gereken MGK notları size neden verildi? ´MGK´da hepsini tavsiye etmeliyiz.´ sözünü açıklar mısınız? ´Manisa´daki evde arama yapılacak. Bülent Arınç savcıyı aramış, annemin eşyaları var, kırıp dökmesinler demiş.´ Söz konusu notlarda Şener diye birinden bilgiyi aldığınız yazıyor. Size haber veren bu Şener kimdir?
4) Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur´la görüşmenizde ´medya patronlarının dürtülmesini´ söylüyorsunuz. Bundaki amacınız nedir? Bu görüşmede görüldüğü üzere bir gazeteci olarak görevdeki askere akıl veriyorsunuz. Gazetecilik yapmak yerine akıl vermedeki amacınız nedir?
5) Notlarınızda Batı Çalışma Grubu yerine yeni bir ´Çalışma Grubu´ kuruldu demişsiniz. Bu grubu açıklar mısınız?
Yeni oluşumda liderlik teklif edildi
Mustafa Balbay, tutuklu sanıklardan eski Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek´i 2004 yılından beri tanıdığını anlattı. Özbek´le yaptığı telefon görüşmelerini şöyle anlattı: Özbek´in güçlü bir sendikası var. Bunu ´Türkiye´nin yararına kullanabilir miyim?´ diye kafa yoran bir insan. Bu ülkenin sorunlarını, kendi başına bir şey gelmiş gibi düşünen bir insandır. ´Bir parti mi olur, yoksa mevcut bir partiyle mi olur?´ diye görüşlerde bulunuyorduk. ´Adaşım yeni oluşumla sen çık.´ dedi. Ben, Cumhuriyet´e aitim, Cumhuriyet´le bütünleşmiş bir insan olduğum için kabul etmedim. ( Zaman)
Savcı Pekgüzel: Bu nasıl gazetecilik?
Balbay, söz konusu günlükleri 1998 yılından 2005 yılına kadar tuttuğunu belirterek, “Tamamında ne olduğunu hatırlamıyorum. Onları gazetecilik görevim gereği kamuoyunu bilgilendirmek için tuttum” dedi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel “İki gündür gazeteciyim diyorsunuz. İlhan Selçuk ile yaptığınız telefon görüşmeleriniz ve günlüklerinizdeki ´CHP solda yeterince yapılanmadı. Herkesin CHP´de yer alması sağlanılmalı´ gibi notlar var. Bunun gazetecilik ile ne ilgisi var´ diye sordu. Balbay, herkesle görüştüğünü dile getirdi.
´Haberim yok´tan ´dedikodu´ya
Savcı Nihat Taşkın Cumhuriyet Çalışma Grubu ile ilgili notlarını anımsatınca Balbay da “O günlerde kulağımıza çok dedikodu geliyordu. Onları not etmişim´ diye konuştu. Balbay, geçen hafta yaptığı savunmasında Cumhuriyetçi Çalışma Grubu´ndan haberi olmadığını ve böyle bir yapılanmayla ilgili birşey bilmediğini iddia etmişti. Savcı Taşkın, “İlk sorgunuzda Şener Eruygur´u kamuoyundan tanıdığınızı belirtip, Hasan Atilla Uğur hakkında hiçbir şey söylemediniz. Ama savunmanızda onlarla görüşme yaptığınızı söylediniz. İlk savunmanızda neden bunu saklama gereği duydunuz´ diye sordu. Mustafa Balbay, bu konuyu daha önce açıkladığını söyledi.
Avukatları önleyemedi
Mustafa Balbay´ın çapraz sorgusuna geçilmeden önce avukatları, Balbay´ın “Bilgisiyarımdan silmiştim” dediği darbe günlükleri ile ilgili soru sorulmamasını talep etti. Ballbay´ın avukatları “CMK´ya aykırı olarak elde edildiğini iddia ettikleri dijital verilere ilişkin çapraz sorguda soru yöneltilmemesini” talep etti. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, dijital verilerin hukuka aykırı bir şekilde elde edilmediğini ifade ederek, Balbay´ın avukatlarının talebinin reddedilmesini istedi. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, bilirkişi incelemesinin davanın her aşamasında mahkeme tarafından yaptırılacağını belirterek, hukuka aykırı olarak bilgisayarlardan elde edildiği ileri sürülen delillerin hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verdiklerini bildirdi. Şengün, ´dijital verilere ilişkin çapraz sorguda soru sorulmasın´ talebini reddettiklerini açıkladı. Bunun ardından savcılar Balbay´ı ´Darbe Günlükleri´ ile ilgili çapraz sorguya aldılar. ( Star)
Balbay: Darbe günlükleri Nokta dergisinden önce bize geldi yayınlamadık
İkinci Ergenekon davasının bugün yapılan 20. duruşmasında Balbay´ın çapraz sorgusuna devam edildi. Balbay, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in, ´Özden Örnek´in darbe günlüklerinin, Nokta dergisinde yayınlanmadan önce size geldiğini söylediniz. Siz neden yayınlamadınız?´ demesi üzerine Balbay, içeriğini tartıştıklarını ve doğrulatamayınca yazmamaya karar verdiklerini söyledi. Pekgüzel´in, ´Darbe günlüklerini yayınlamak sizce önemli bir haber değil midir?´ sorusuna da Balbay, ´O zaman burada oturup gazeteciliği tartışalım. Doğrulatamadım. Doğrulatamıyorsanız, siz hedef olursunuz. Biz bu konuya girmek istemedik´ dedi. Balbay, Pekgüzel´in, ´Ayışığı darbe planından ne zaman haberiniz oldu?´ şeklindeki soruya, medyadan haberdar olduğunu söyledi. Pekgüzel´in, ´Bu darbe çalışmalarının içinde bizzat yer aldınız mı?´ sorusuna da Balbay, ´Ne böyle bir niyetim ne de böyle bir girişimi duymuşluğum vardır´ yanıtını verdi.
İkinci Ergenekon davasının özü darbe planları
Bu sırada, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Pekgüzel´e dönerek, ´Bu darbe girişimiyle ile ilgili bir tahkikat bildiğim kadarıyla yok. Var mı?´ dedi. Pekgüzel de ´Davanın özü bu. İkinci davanın özü, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven´ diye cevap verdi. Cumhuriyet savcılarının darbe günlükleri ve girişimleriyle ilgili çok sayıdaki sorularını tamamlamasının ardından, Başkan Şengün, Balbay´ın çapraz sorgusuna ara vererek sanıkların beyanlarını almaya başladı. ( Haber7)
İfadem değiştirilmiş diyen Balbay değişiklikleri gösteremedi
25 Kasım 2009: Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, ´Balbay günlükleri´ şeklinde kamuoyuna yansıyan darbe notlarını okuduktan sonra 2003-2005 yılları arasında hazırlanan Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven darbe planlarında bizzat yer alıp almadığını sordu. Balbay, Ne böyle bir niyetim ne de böyle bir girişimi duymuşluğum vardır. dedi. Bu sırada Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün, Darbe girişimleri ile ilgili bir tahkikat var mı? demesi üzerine Savcı Pekgüzel, Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven darbe planları bu davanın özü. Burada asıl yargılama konusu, bu darbe planları. Askeri şahıslar hakkında soruşturma da Ankara´da sürüyor. açıklamasında bulundu. Pekgüzel, darbe notları arasındaki (Fatih ve Şenel´le Sheraton´da sohbet) Yav biz bu işi 28 Şubat´ta bitirecektik. Bunu o gün üç kişi planladık, Bir, Fevzi, ben. Her şeyi hazırladık. Karadayı bizi uyuttu. ´Az sonra´ dedi, ´hemen´ dedi. ´Hükümet devrilsin, ondan sonra´ dedi. şeklindeki yazıyı okudu. Balbay, bu notların montajla oluşturulduğunu ileri sürdü. Savcının, Montajlanan kısımları bize gösterir misiniz? demesi üzerine, montajlama işinin detay olduğunu, bunu cevaplamayacağını söyledi. Bu arada, sanıklardan Tuncay Özkan´ın oturduğu yerden bağırarak konuşunca, Mahkeme Başkanı, Burası kahvehane değil. diyerek uyardı.
Jandarma istihbarata görüşlerimi aktardım
Savcı Taşkın´ın, Ersöz´le yaptığınız görüşmede, ´Sendikalarda bir kıpırdanma var mı?´ diye soruluyor. Siz, ´Bazı sendikalarda var´ diyorsunuz. Sendikaların faaliyetleri neden size soruluyor? Siz haber almak için gitmişsiniz. Ama daha çok size soru soruluyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?´ sorusuna, Biz haber almak istiyoruz. Onlar da istiyor. Adı üstünde Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı. Ben bu ülke için görüşlerimi paylaştım. Gazetecilik yapmak için Ankara´da devlet kurumlarıyla ilişkilerin iyi olması gerekiyor. şeklinde cevap verdi.
51 nolu DVD için parmak izi tespitinden vazgeçildi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada, mahkeme heyetince alınan kararlar, üye yargıç Sedat Sami Haşıloğlu tarafından açıklandı. Buna göre heyet, tutuklu sanık Mustafa Levent Göktaş´a ait olduğu ileri sürülen 51 nolu DVD ile ilgili parmak izi raporunda, üzerlerinde parmak izi incelemesi yapılmasının CD ve DVD´lere zarar verebileceği belirtildiğinden, CD ve DVD´lerin kanıt niteliğinin kaybolmaması için, parmak izi incelemesi yapılması yönünde daha önce alınan ara kararlardan vazgeçilmesine hükmetti. Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün avukatı Ali Rıza Dizdar´a müvekkiliyle ilgili Adli Tıp Kurumu´na yazılacak yazıların elden takibi konusunda yetki verilmesini kararlaştıran heyet, yalnızca duruşma salonunun bulunduğu binadaki baro odasında kullanılmak üzere kablolu internet bağlantısının, ücreti baro tarafından karşılanmak kaydıyla cezaevi yönetimince kurulmasının sağlanmasına karar verdi.
Şahin´in hastalığı, cezaevinde kalmasına engel değil
Bu arada, demans (bunama) hastalığı olduğu gerekçesiyle Adli Tıp Kurumu´na sevk edilen İbrahim Şahin hakkındaki rapor tamamlandı. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından mahkemeye gönderilen Ekim 2009 tarihli 8 sayfalık raporda, Şahin´in cezaevinde kalmasına engel bir rahatsızlığı olmadığı bildirildi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık İbrahim Şahin´in avukatlarının isteğini kabul ederek, Şahin´in, Ceza Muhakemesi Yasası´nın 74. maddesi doğrultusunda Adli Tip Kurumu´na sevki yapılarak, mevcut hastalığının, suç tarihinde ve halen TCK´nın 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyip etkilemediği hususunda ön rapor alınmasını kararlaştırdı. Tutuklu sanıklar Emcet Olcayto, İbrahim Özcan ve Durmuş Ali Özoğlu´nun, bugünkü oturumda iddia makamı ve mahkeme heyetine karşı sarfettikleri sözlerle ilgili gereğinin yapılması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı´na suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştıran heyet, sanıkların telefon görüşmeleriyle ilgili soruşturma aşamasında Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı´ndan istenen tüm telefon dökümleri ve ses kayıtlarını içeren CD´lerin Beşiktaş´taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından istenmesine hükmetti.
5 tutuklu sanık tahliye edildi
İkinci Ergenekon davasında ilk tahliye kararları da çıktı. Dosya kapsamı ve suç vasfının değişme ihtimali dikkate alınarak tutuklu sanıklardan jandarma teğmen Onur Özdemir, jandarma astsubaylar İlhan Bulayır ve Murat Eke ile polis memurları Kemalettin Balcı ve Bülent Güngördü´nün tahliyesine karar verildi. Sanıklardan ikisi saat 02.30 sıralarında Silivri Cezaevi´nden ayrıldı. Basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakan şahıslar, kendilerini bekleyen aynı araca binerek, cezaevinden uzaklaştı. İkinci Ergenekon davasında, 5 tahliyenin ardından tutuklu 48 sanık kaldı. Duruşma 14 Aralık 2009´a ertelendi. ( Cihan)
´Darbe Günlükleri´, Nokta´dan 8 ay önce Balbay´ın eline geçti
26 Kasım 2009: Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek´in tuttuğu darbe günlüklerinin, Nokta dergisinde yayımlanmadan 8 ay önce Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay´ın eline geçtiği iddia edildi. Günlüklerin, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur tarafından Balbay´a verildiği öne sürüldü. Tempo 24 isimli internet sitesinde yayımlanan haberde, Ergenekon soruşturması kapsamında Balbay´ın bilgisayarında yapılan incelemenin raporlarına yer verildi. Habere göre konuya ilişkin raporlar ikinci Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde bulunuyor. Raporlarda, Darbe Günlükleri´nin Balbay´ın bilgisayarına ´giriş tarihi´ 15 Temmuz 2006, kayıt saati de 13.20. Yani günlükler Nokta dergisinde yayımlanmadan tam 8 ay önce Balbay´ın bilgisayarına girdi. deniliyor. 204 numaralı klasörde, Mustafa Balbay ve Şener Eruygur´dan elde edilen günlüklerin karşılaştırılması yapılıyor. Değerlendirilme başlıklı bölümdeki tespitlerde Balbay´ın bilgisayarında yapılan incelemede, bilgisayara dijital olarak aktarılan Darbe Günlükleri´nin Eruygur´da yakalanan 7 No´lu CD´nin içerisindeki Özden günlük isimli klasörden seçilerek oluşturulduğu belirlendi. Aktarılan bölümlere Balbay´ın bahsedilen şeyleri anlayabilmesi için küçük değerlendirme notları da eklenmiş. Özden Örnek´e ait darbe günlükleri, ilk olarak denizcilersitesi isimli bir internet sitesinde yayımlandı. Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar da 13 Mart 2007 tarihli yazısında sitedeki iddiaları köşesine taşıdı. 29 Mart 2007 tarihli Nokta dergisinde ise 2004´te iki darbe atlatmışız başlığı altında ´Darbe Günlükleri´ kamuoyuna duyuruldu. ( Zaman)
Mustafa Balbay´dan haklı soru: Ben buradayım, Örnek nerede?
Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay´ın, ikinci Ergenekon davasının önceki gün yapılan duruşmasında, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ve duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel ile yaşadığı diyalog, uzun süre önce sorulan ancak yanıtı hala verilmeyen şu soruyu akıllara getirdi: “Askeri darbe yapmak için çalıştıkları iddia edilen kişiler sanıkken, darbe hazırlığı yapıldığı iddia edilen dönemde görevde olan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman neden hala tanık ya da sanık değil?”
Üye değil, iştirak ettiler
Balbay´ın, Ergenekon davasındaki en önemli kanıtların başında yer alan ve Örnek tarafından kaleme alındığı belirtilen günlükleri kastederek “Ben buradayım, Örnek nerede?” diye tepki göstermesi, bu soruyu yeniden gündeme taşıdı. Savcılar, darbe iddialarıyla ilgili olarak başta eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur olmak üzere çok sayıda isim hakkında dava açtı. Ancak darbeyi Eruygur´la birlikte planladığı iddia edilen Örnek, Yalman ve Fırtına hakkında bugüne kadar “bilinen bir cezai işlem” yapılmadı. Ergenekon davasının ikinci iddianamesinde, emekli kuvvet komutanlarının durumuyla ilgili olarak şöyle denildi: “Dönemin kuvvet komutanlarının, açıkça izah edildiği üzere, görev yaptıkları dönemde ´askeri müdahaleye zemin hazırlama´ yönünde diğer şüphelilerle birlikte hazırlanan plan ve eylemlere iştirak ettikleri, ancak 2004 Ağustos ayında Şener Eruygur´un emekli olmasını müteakip, bu yönde herhangi bir çalışma ve eylemleri tespit edilemediğinden, adı geçenlerin bu döneme ilişkin eylemleri ile ilgili soruşturma evrakı tefrik edilmiştir.” Aynı konuda iddianamenin “hukuki değerlendirme” bölümünde ise “Soruşturmada gelinen bu aşamada, Ergenekon terör örgütü ile irtibatı tespit edilemeyen kuvvet komutanlarının görev yaptıkları dönemde Ergenekon terör örgütü yöneticileri ile birlikte iştirak ettikleri eylemlerle ilgili evrak tefrik edilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Böylece savcılık, emekli komutanların Ergenekon terör örgütüyle irtibatının bulunmadığı, ancak terör örgütü yöneticilerinin eylemlerine iştirak ettiklerinin saptandığını açıkça söylemiş oldu.
Tefrik ihtimalleri
Tefrik ceza yargılamasında, dosyanın ana dosyadan ayrılması anlamında kullanılan bir kavram. Ceza Muhakemesi Kanunu´na (CMK) göre, tefrik edilen soruşturma evrakı ile ilgili yapılabilecekler belli. CMK´da bu konu tek bir maddede düzenlenmiyor. Ancak ayrılan dosya konusunda yapılabilecekler farklı düzenlemelerin içinde anlatılıyor. Buna göre savcılık, tefrik ettiği evrakla ilgili “takipsizlik” kararı verebiliyor. Emekli kuvvet komutanları hakkında bugüne kadar böyle bir karar verilmedi. Savcılık “görevsizlik” kararı vererek, dosyayı soruşturma görevinin kendisinde olmadığını belirtebiliyor. Ancak savcılığın kendisini görevsiz bularak, dosyayı askeri yargıya gönderdiğine yönelik bir açıklama da bugüne kadar yapılmadı. Savcılık, bunu yapmadığı gibi, ikinci iddianamede, bu konuda soruşturma yürütmeye görevli olan savcılığın kendisi olduğunu da açıkça belirtti.
Yetkili sivil savcılık
İddianamede, bu konuda “Dosyaya konu olayların hemen büyük çoğunluğunun kamuoyunda infial uyandıran ve sivil dünyada gerçekleşen, yürütme organına yönelik terör eylemi olduğu, bu fiillerin azmettiricisi olan kişilerin general ya da muvazzaf asker olmaları, üniforma taşımaları salt askeri mahal gibi muğlak bir kavrama dayanak yapılarak askeri yargının görevli olduğu sonucu doğurmayacağı ve eylemlerin meydana geldiği yerin askeri mahal dışı olduğunda tereddüt bulunmamaktadır” denildi.
Yeni yasa da çıktı
Savcılığın bu görüşü doğrultusunda gerçekleştirilecek işlemlerin Yargıtay´dan döneceği yorumları yapılırken, Ak Parti bir gece yarısı operasyonuyla, anayasal düzene karşı işlenen suçlarda askeri yargının yargılama yetkisini bütünüyle kaldıran ve askere sivil yargı yolunu açan düzenlemeyi 27 Haziran 2009´da yasalaştırdı. Yasanın emekli komutanlarla ilgili olası görev tartışmalarının sonlandırılması için çıkartıldığı da iddia edildi. ( T24)
51 Nolu DVD´de parmak izi aranmasından vazgeçilmesi tartışılıyor
26 Kasım 2009: Kamuyounu bir süredir meşgul eden ve üzerinde büyük tartışmalar başlatılan 51 Nolu DVD hakkında verilen kararın kriminal laboratuvar uzmanlarını şaşırttığı iddia edildi. Mahkeme, içinde üst düzey kamu görevlileri ile ailelerine ait çok sayıda şantaj görüntüsü olduğu ileri sürülen 51 nolu DVD ile ilgili de önemli bir karar aldı. Tutuklu sanık Levent Göktaş´a ait olduğu iddia edilen DVD ile ilgili parmak izi raporunda, üzerlerinde parmak izi incelemesi yapılmasının CD ve DVD´lere zarar verebileceği belirtiliyordu. Heyet bu uyarıyı dikkate aldı DVD´nin kanıt niteliğinin kaybolmaması için, parmak izi incelemesi yapılması yönünde daha önce verdiği karardan vazgeçti.
Delillere zarar gelmez
Kriminal laboratuvar uzmanları bu konuda mahkemeyle aynı düşünmüyor. Levent Göktaş´a ait olduğu ileri sürülen CD ve DVD´ler üzerinde yapılacak parmak izi incelemesinin kesinlikle kayıtlara zarar vermesinin mümkün olmayacağı konusunda görüş bildiriyorlar. Tozlama yöntemiyle parmakizi görünürleştirildikten sonra musluk suyuyla yıkamanın CD ve DVD yüzeyini temizlediğini, iyot buharı tekniğinde ise, iyot kendi kendine buharlaştığından temizleme işlemine dahi gerek kalmadığını, bu işlemler sonunda data ve görüntüde kayıp yaşanmadığını belirtiyorlar. Parmak izi ve delilleri ortaya çıkarma konusunda ileri tekniklerin uygulandığı Türkiye´de CD ve DVD´ler üzerinde yapılacak parmak izi incelemesi davaya farklı bir boyut kazandırabilir. Ancak mahkeme heyeti gelen istekler doğrultusunda parmak izi alınması kararını şimdilik ertelemiş görünüyor. Yapılacak incelemede kamuoyunda büyük infiale neden olan 51 Nolu DVD´nin üzerinde kimlerin parmak izi olduğu ortaya çıkacak. Ancak bu önemli ayrıntıya delillerin zarar görme ihtimali nedeniyle sıcak bakılmıyor. Kriminal laboratuvar uzmanları ise parmak izi incelemesinde delillerin zarar görmesi diye bir konunun mümkün olmayacağının ısrarla üzerinde duruyor.
Uzmanların ortak fikri
Önce data ve görüntü analizi yapılarak veriler depolanabilirdi. Bu işlemin ardından parmak izinin DVD ve CD´ler üzerinde yapılması uygun düşerdi. 51 Nolu DVD´de önce parmak izinin görünürleştirilmeye çalışılması tavsiye edilen ilk tercihlerin arasında yer almıyor. Ayrıca bu konu üzerinde CD ve DVD üzerinden svablama ile örnek alıp, DNA analizi yapmakta mümkün. DVD üzerinde kaç kişinin DNA örneğine rastlanırsa daha sonra şüphelilerle karşılaştırma yoluna gidilerek istenilen sonuca ulaşılabilir. ( Sonsayfa)
(24 Kasım 2009, 10:18), son güncel.: (26 Kasım 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Mustafa Balbay´da ele geçirilen darbe günlükleri (tam metin)
Özden Örnek´in darbe günlükleri (tam metin)
Balbay ile Örnek´in günlükleri örtüşüyor
Kontrgerilla Medyası
Darbe Günlükleri ve Komutanlarla ilgili manşetlerimiz