Ankara'da, Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı örgüt yöneticisi 73 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasına devam edildi.
30.09.2017 19:28 Ankara'da, Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı örgüt yöneticisi 73 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasına devam edildi.
27.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar İlhan İşbilen, Dilaver Azim, Abdulkadir Aksoy, Ali Çelik, Alaeddin Kaya ve Kazım Avcı ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Sanık Hidayet Karaca ile İstanbul'da tutuklu bulunduğu cezaevinden telekonferans sistemiyle bağlantı kuruldu.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray, örgütün elebaşı Fetullah Gülen başta olmak üzere firari sanıkların Türkiye'ye iadesi için yazılan yazılara ilgili ülkelerden yanıt gelmediğini belirtti.
Duruşmada söz alan sanık Ali Çelik, yargılandığı davanın iddianamesinin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında istendiğini öğrendiğini belirterek, 'İstanbul'daki soruşturma örgütün avukatlık yapılanması konusundaymış. Adıma kayıtlı ruhsatlı silahların emniyete teslim edilmesi için evime kağıt gitmiş. Eşim bunları teslime gittiğinde 'hakkımda bir yakalama kararının olduğu' söyleniyor. Ben 26 Temmuz 2015'ten beri Sincan Cezaevi'nde tutukluyum.' dedi.
Hakkında neden yakalama kararı çıkarıldığını öğrenmek istediğini ifade eden Çelik, 'Hukuk fakültesine ilk başladığımız gün bize, Roma hukukunda 'Bir suçtan, bir kez yargılama olur.' ilkesi öğretildi. Bu benim için bir koyundan çıkarılacak üçüncü post oluyor.' diye konuştu.
Müşteki avukatı Nusret Senem de yargılanan kişilerle ilgili dijital belgelerin hala mahkemeye ulaşmadığına dikkati çekerek, örgütün üst düzey yöneticileri olarak yargılanan kişilerin bağlantılarının ortaya çıkarılması açısından bunların önemli olduğunu vurguladı. Senem, bu imajları göndermeyen yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Müşteki avukatı Mustafa Hüseyin Buzoğlu da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Savcı Ferhat Sarıkaya'nın da aralarında bulunduğu bazı isimlerin davada 'tanık' olarak dinlenmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı söz konusu talepleri aldıktan sonra duruşmaya öğle arası verdi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde söz alan Hidayet Karaca, Ergenekon davası kapsamında 'mühimmat gizlediği' iddiasıyla Silivri'de 5 yıl 2 ay hapis yatan emekli Yarbay Mustafa Dönmez'in geçen celse mahkemeye sunduğu Zir Vadisi'nde yapılan kazılarda FETÖ yayın organlarının yaptığı haberlere ilişkin hakkındaki iddialara yanıt verdi.
Dönmez'in mahkemeye sunduğu görüntülerin yaklaşık 8-9 yıl önce çekildiğini kaydeden Karaca, kanunlarda televizyon kanallarında yayımlanan görüntülerle ilgili itiraz hakkının 60 gün olduğunu söyledi.
Samanyolu Haber'in Zir Vadisi'nde yapılan kazıyı önceden bilerek haber yaptığı iddialarını kabul etmeyen Karaca, 'Rus Büyükelçi Karlov cinayetinde Türk habercileri savcıyı beklemeden yayın yaptı. Gar patlamasında savcı mı geldi de herkes haber yaptı? Olay olur olmaz herkes canlı yayına başladı.' dedi.
Dönmez'in geçen duruşmada, 'kendisine kumpas kurulduğunu, suç duyurusunda bulunacağını' söylediğini aktaran Karaca, 'Dönmez, kendisinin hapiste yatmasına sebep olan konu ile ilgili neden bugüne kadar suç duyurusunda bulunmamış? Samanyolu Haber için neden suç duyurusunda bulunmamış?' diye sordu.
'Samanyolu örgütsel faaliyet içinde yayın yaptı'
Samanyolu Haber'in herkesten sonra haber vererek tescilli bir yayın yaptığını savunan Karaca, kanalın hiçbir dönemde örgütsel bir iş birliği içinde bulunmadığını iddia etti.
Müşteki avukatlarından Nusret Selen de söz alarak geçen celse Mustafa Dönmez'in mahkemeye sunduğu görüntülerin o dönemde RTÜK'ün içinde bulunduğu durum ve algı yönetimi nedeniyle bir anlam ifade etmeyeceğini belirterek, Samanyolu televizyonunun yayınlarını örgütsel faaliyet çerçevesinde yaptığını söyledi.
Sanık Abdulkadir Aksoy da sağlık sorunlarının bulunduğunu, bir ayağının kısa, sol kolunun tutmadığını anlattı.
Hapishane koşullarında tek başına kalmasının mümkün olmadığını savunan Aksoy, 'Sağlık durumumla ilgili rapor almak için gittiğim Adli Tıp, devlet hastanesinden rapor almamı istedi. Mahkemeden, ortopedi ve nöroloji bölümlerinin de bulunduğu bir üniversite hastanesinden rapor almam için karar vermesini istiyorum.' dedi.
'Aytaç ve Özdil'i tanımıyorum'
Sanıklardan avukat Ali Çelik, söz alarak, 17-25 Aralık sürecinden sonra polis aleyhinde yürütülen soruşturmalarda görev alıp almadığının sorulmasını istedi. Çelik, 'Çok sayıda polis tanıdığım var ama hiç dava almadım. Tavır koydum. Aynı tavırla Bank Asya'daki hesabımı da kapattım.' diye konuştu.
Çelik, ByLock kullanmadığını, telefonunun bu programı yüklemeye müsait olmadığını öne sürdü.
Hayatında sadece bir kez Asya Termal otelde kaldığını savunan Çelik, bunun tesisin yetkililerinden sorulmasını isteyerek, 'Aynı tarihte otelde kaldığı öne sürülen Önder Aytaç ve Osman Hilmi Özdil'i tanımıyorum.' ifadesini kullandı.
Çelik, koruma görevini yürüten iki polis memurunun tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Sanıklardan Kazım Avcı da sağlık sorunları bulunduğunu, bu şartlar altında kaçmasının mümkün olmadığını belirterek tahliye ve beraatini istedi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in akrabası olmaktan dolayı tutuklu bulunduğunu, örgüt ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını savunan Avcı, şöyle konuştu:
'Gülen tarafından bir vazifeyle görevlendirilmişsem bunu söylerim. Mahrem imam olsam, kod adım olsa söylerim. Doğruları konuşan bir insanım.
ByLock kullanmamışım, herhangi bir gizli iş yapmamışım. Ben bu dosyanın adamı değilim. Gülen'in akrabası olduğum için bu dosyaya eklendim. Bu hukuka da ahlaka da aykırı.'
Beyanların ardından duruşma yarın devam edilmek üzere tamamlandı.
28.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı 73 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar İlhan İşbilen, Dilaver Azim, Abdulkadir Aksoy, Ali Çelik, Alaeddin Kaya, Kazım Avcı ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Sanık Hidayet Karaca ile İstanbul'da tutuklu bulunduğu cezaevinden telekonferans sistemiyle bağlantı kuruldu.
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesince sanık Abdullah Aymaz hakkında 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçlarına ilişkin açılan davanın, çatı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiğini açıklayan Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanık avukatlarının ara karar öncesi savunmalarını aldı.
Daha sonra Mahkeme Başkanı Giray, sanık ve avukatların savunmalarının tamamlandığını belirterek, cumhuriyet savcısından mütalaa istedi.
'Mevcut delil durumu', 'kuvvetli suç şüphesinin varlığı' ve 'bu aşamada adli kontrol şartlarının' yetersiz kalacağı gerekçesiyle sanıkların tahliye talebinin reddedilmesini isteyen savcı, bazı sanıkların adli tıp raporları ile dijital materyallerin çözümüne ait analiz raporların dava dosyasına kazandırılması için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, duruşmaya verilen aradan sonra ara kararını açıkladı ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 28-29 Kasım'a erteledi.
İddianame
İddianamede, aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu sanıkların, 'anayasayı ihlale teşebbüs etmek' ve 'hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek' suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanı sıra 'silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek', 'siyasi ve askeri casusluk', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek', 'nitelikli dolandırıcılık', 'zimmet', 'terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik' ve 'suç gelirlerini aklamak' suçlarından 132 yıl birer aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
FETÖ çatı davası iddianamesinde, FETÖ/PDY'nin, 'devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni' kurmak ve hükümeti devirmeye teşebbüs etmek suçlarına ulaşmak için kurulduğu ifade ediliyor.
Paralel yapı-11 Aralık (2015) 'Ankara 73 sanık (Çatı) Lider Kadrosu' davası
(30 Eylül 2017, 19:28)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: