Tam
EskidenYeniye
 

İstanbul 24 sanıklı 'Ana Darbe' davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki "ana darbe soruşturması" kapsamında aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, 6 general ve 17 subayın bulunduğu, 9'u firari 15'i tutuklu 24 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

30.09.2017 21:54 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki "ana darbe soruşturması" kapsamında aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, 6 general ve 17 subayın bulunduğu, 9'u firari 15'i tutuklu 24 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

25.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, 15 tutuklu sanık ve avukatları katıldı.

Duruşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı ile darbe girişiminde İstanbul'da şehit olan 89 kişinin yakınlarının yanı sıra "suçtan zarar gören" kurum ve kuruluşlar adına avukatlar da hazır bulundu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Cem Karaca, tutuklu sanıklardan Murat Yanık'ın reddi hakim talebinin, 15. Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiğini ifade etti.

İzleyicilerin de takip ettiği duruşmada, sanık savunmaları alınıyor.

MÜSLÜM KAYA

Duruşmada tutuklu yargılanan eski Kurmay Albay Müslüm Kaya, savunmasında, "Yurtta Sulh Biziz" adlı WhatsApp grubundaki mesajları kendisinin yazmadığını öne sürdü.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda görülen duruşmada savunma yapan Kaya, hayatı boyunca hiçbir illegal yapılanma içinde olmadığını savunarak, 2016 Ağustos ayında düzenlenen Yüksek Askeri Şura'da terfi durumunun değerlendirilmesini beklediğini söyledi.

Komutanlarının emri üzerine evinden çıkarak kışlaya gittiğini öne süren Kaya, "Emre mutlak itaat prensibi ile verilen emri yerine getirip kışlaya gittim. Tuzağa çekildiğimi düşünüyorum. Önüm tıkanmış oldu." dedi.

Kaya, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin hiçbir emir ve talimat vermediğini, olayın mahiyetini öğrendikten sonra alay komutanına kışlada hazır bekleyen unsurların istirahate, dışarı çıkan birliklerin ise geri çekilmesi yönünde tavsiyelerde bulunduğunu savundu.

Sabaha karşı teslim olmayı düşündüklerini ancak medyada çıkan darp görüntüleri üzerine bunu ertelediklerini ifade eden Kaya, gözaltı işlemleri sırasında da darbedildiklerini iddia etti.

"Yurtta Sulh Biziz" adlı WhatsApp grubundan kimseye mesaj göndermediğini öne süren Kaya, "Bu gruptan gönderdiğim iddia edilen mesajları ben göndermedim. Telefonumun imaj ve parmak izi incelemesi yapılmasını talep ediyorum." diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Karaca'dan sanığa "işkence" tepkisi

Mahkeme Heyeti Başkanı Cem Karaca'nın, savcılık ve hakimlikteki ifadesinde, WhatsApp'taki yazışmalarını Nebi Gazneli veya başka birinin yazmış olduğunu söylediğini hatırlatması üzerine sanık Kaya, soruşturma aşamasında kötü muamele altında verdiği ifadeleri kabul etmediğini söyledi.

Karaca sanık Kaya'ya söz konusu ifadeyi darbenin hemen ardından değil, yaklaşık 6 ay sonra verdiğini anımsatarak, "Cumhuriyet savcısı, sana işkence mi yaptı, öyle mi? Yani müdafi huzurunda yapıldı, avukat da ifadenin altına imza attı öyle mi, bunu mu demek istiyorsun? Hakimlikteki ifadende de aynı şeyi yazmışsın, demek ki sulh ceza hakimliğindeki ifaden sırasında da işkence görmüşsün öyle mi? Bana sistematik işkence yapıldı mı demek istiyorsun?" sözleriyle tepki gösterdi.

Sanık Kaya da bunun üzerine talep ettiği parmak izi ve imaj inceleme raporlarının sonuçlanması halinde her şeyin ortaya çıkacağını savundu.

Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi.

"Taksim'de uçaklar alçak uçuş yapsın"

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık eski Kurmay Albay Müslüm Kaya'nın 15 Temmuz saat 21.29'dan 16 Temmuz saat 05.46'ya kadar "Yurtta Sulh Biziz" adlı WhatsApp grubunda yazdığı 84 mesajdan bazıları şöyle sıralanıyor:

"21.29.22: 6 başladı.
21.53.08: TRT Radyo yolda
21.56.56: AKOM kontrol altına alındı. Çok acil havacıların teknik ekibini istiyorlar. Görüntü izlemeyi kesmek için
21.57.58: Lütfen yayın kesimi için teknik ekip arasın.
22.29.39: AKOM'da görüntüler tamamen kesildi. Kontrol altına alındı.
22: 36: 51: Lojistik Destek Üssü kontrol altına alındı. Yarın sabahtan itibaren Anadolu ve Avrupa yakasındaki tüm birliklerimizin yemek ihtiyacı için planlama yapıyoruz. Ben genel resmi bilmediğim için genel resmi bilen bir arkadaşın LDÜ'ye gitmesi gerekiyor. LDÜ 'Askerimizin üç öğün yemek ihtiyacını karşılarız.' diyor.
22.44.51: TRT Radyo kontrol altına alındı.
22.48.41: TRT TV'ye müdahale ediliyor.
23.06.51: Taksim Meydanı yola çıktı.
00.45.30: Taksim'e takviye ihtiyacı var. Zırhlı araç gönderilebilir mi?
00.46.55: Taksim'e takviye bir kol gönderiyoruz.
01.02.05: TRT TV'den Taksim Meydanı'na kuvvet kaydırıyoruz.
01.07.25: Taksim'e Zh. araç ihtiyacı var Osman.
01.10.09: TRT Radyo'da çatışma. Karşılık veriliyor. Zh. birlik Takviye lazım.
01.13.48: Radyoya destek Zh araç
01.14.47: Taksim'e Zh araç
01.44.08: Taksim'de çevrilmişler. Bizimkiler ateş ediyor.
02.02.44: Yayınları kesmemiz lazım.
02.05.26: Taksim'e yardım.
02: 05: 35: Yayın kesilemiyor mu?
02.07.13: AKOM'da tehdit bertaraf edildi.
02.13.30: Arıcılar Camisi'ni susturuyoruz.
02.34.50: Yalan haberlere devam ediyorlar.
02.40.54: İş makinelerini AKOM'a yaklaştırıyorlar. Arkadaşlar ateş ediyor.
02.52.12: Taksim'de durum kritik
02.57.56: Özel harekat gelmiş Taksim'e. Hava desteği?
02.59.45: Polis AKOM'a operasyon yapacakmış. Hava desteği olamaz mı?
03.08.05: Taksim TRT radyo polis Zh araçları sarmış
03.10.49: Uçak Taksim'de alçak uçuş yapsın
03.48.39: Uçaklar moral için önemli.
03: 49: 43: Hava aydınlanınca hava desteği artırılabilir mi?
04.15.06: Taksim'e ateş desteği?"

Terör Örgütü FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul'daki eylemleri planladıkları iddia edilen 9'u firari 15'i tutuklu toplam 24 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanık eski Kurmay Albay Müslüm Kaya'nın çapraz sorgusu tamamlandı.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusunun karşısında bulunan binada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmada müşteki avukatlarından biri "Hakimlik ifadenizde WhatsApp grubundaki darbe yazışmalarını 'Sanık Nebi Gazneli yazdı' demişsiniz. Ancak buradaki ifadenizde inkar ettiniz. Neden?" diye sordu. Sanık Kaya da "17 gün hücrede kaldım, işkence gördüm. Hatırlamakta istemiyorum. 17 günden sonra ifade verdim" diye cevap verdi.

Tekrar söz alan Avukat, "Hakim huzurunda bunları söylüyorsunuz. Onun etkisi orada devam etmez. Nebi Gazneli de hakimlik sorgusunda kesinlikle sizin telefonunuzu kullanmadığını görüşmeleri sizin yaptığınızı ifade ediyor" demesi üzerine sanık Müslüm Kaya da "Teknik bir bilirkişi telefonumu inceledikten sonra bu yazışmalara ilişkin gerçekler ortaya çıkacak" diye cevap verdi.

Bir avukatın "14 Temmuz'da Hava Harp Okulu'nda yapılan darbe toplantısına katıldığınızı beyan ettiniz" demesi üzerine sanık Kaya da "Darbe konuşulduğunu nereden biliyorsunuz, maddi delil var mı?" diyerek tepki gösterdi ve toplantının darbe toplantısı olmadığını söyledi.

"Halka ateş edin emri verdiniz mi?" şeklindeki soruya sanık Kaya, "Ateş edin şeklinde talimat veren olmadı" dedi.

Öte yandan duruşmaya verilen arada müştekiler, duruşma salonundan götürülen sanıklara "Vatan hainleri" diyerek tepki gösterdi. Müslüm Kaya'nın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.

26.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Terör Örgütü FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul'daki eylemleri planladıkları iddia edilen 9'u firari 15'i tutuklu toplam 24 sanığın yargılandığı davanın 11. duruşmasında eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurumsal Dönüşüm Şube Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli savunmasını yaptı.

MUZAFFER DÜZENLİ

Savunmasını yapan sanık Muzaffer Düzenli, Akıncı Davası'nın da aralarında bulunduğu 3 farklı FETÖ/PDY Davası'nda sanık olduğunu, bu davalarının birleştirilmesini talep etti. "Bir suçtan 3 dava olmaz" diyen sanık Düzenli, "Türk Adaletine güveniyorum" diye konuştu.

Hakkındaki iddianameyi eleştiren ve "İddia değil, iftira" diyen sanık Düzenli, gözaltına alındığında ve yargılandığı davalarda hak ve hukuk ihlalleri ile karşı karşıya kaldığını savundu ve yaşadığı hak ihlalleri maddeler halinde sıraladı.

Sanık Düzenli, "1993 yılında Kara Harp Okulu Mezunuyum. Herhangi bir terör örgütü üyesi ve yöneticisi değilim. 23 yıllık meslek hayatım boyunca dağda, taşta, soğukta, sıcakta hayatımızı ortaya koydum. 'Görevimi en iyi şekilde nasıl yapabilirim' benim en temel motivasyonumdu" dedi.

15 Temmuz'dan birkaç gün önce Akıncı Hava Üssüne iş yemeğine davet edildiğini ve o gün Akıncı Üssü'ne gittiğini savunan sanık Düzenli şunları anlattı: "Mesaiden ayrılmadan amirimden müsaade aldım. Sivil kıyafetlerimi giydim ve özel aracımla Akıncı Üssüne saat 19.30'da geldim. Burada bir araç bana eşlik etti bir binanın önüne getirildim. Burası FİLO binasıymış. Bina girişinde tam teçhizatlı 3-4 kişi gördüm. Beni küçük bir odaya aldılar. Bana 'TSK yönetime el koyacak, seni de aramızda görmek isteriz, teklifi kabul edersen karşılığını alırsın' dediler. Ben de çekincelerimi söyledim ve 1-2 gün düşünmek istediğimi dile getirdim. Onlarda bileklerime plastik kelepçe taktılar, telefonumu da alıp kapıyı üzerime kitlediler. 16 Temmuz sabahına kadar odada tek başıma gözaltında tutuldum. Sabah saat 09.30 civarında seslendim ve biri gelip kapıyı açtı. Ben polislerin yanına gittim. Ama gözaltına alındım. Darbe teşebbüsünün yaşandığı gece kimseye emir ve talimat vermedim. Kimseye yardım da etmedim. Kanunda konusu suç olan hiçbir eyleme iştirak etmedim"

Düzenli, 15 Temmuz darbe gecesi İstanbul'da "Yurtta Sulh Biziz" başlığıyla oluşturulan WhatsApp grubunda yazılan mesajların şahsına ait olmadığını savundu. Sanık Düzenli, "Yazışmalarım olmamıştır. Bu iddiaları ve ithamları kabul etmiyorum. Whatsapp grubuna numaram iradem dışında eklenmiştir. Yazışmaların benim kullandığım hat ve telefon üzerinden yapıldığına dair teknik bilirkişi raporu talep ediyorum. Mahkemenin WhatsApp şirketinden yazışmaların bana ait olduğuna dair raporun talep etmesini istiyorum. Bu yazışmalar gerçekse Akıncılar'da telefonuma el koyanlar tarafından yazılmış ve tanınırlığım da istismar edilmiştir. Bu sayede darbe gecesi bazı kişiler yönlendirilmiş olabilir. ya da bilgi sistemleri ve teknolojilerin teknik olanaklarını kullanan karanlık kişiler bu yazışmaları bana ait hattı kendi sistemleri üzerinden gerçekleştirmiş olabilir. Whatsapp büyük oyunun küçük argümanı olmuştur" diye konuştu.

Sanık Düzenli Terör örgütü FETÖ üyesi olmadığını belirterek, örgüt üyesi olması halinde bunların kullandığı kriptolu haberleşme programını kullanacağını savundu.

Kendilerine kumpas kurulduğunu, WhatsApp yazışmalarıyla birçok askerin ismi ve mesajların açık açık yazılarak bu kumpasın içine çekildiğini savunan sanık Düzenli, "Şahsım hedef gösterildi. Tezgahın içine çekildim. Gerçeklerin ortaya çıkacağına inanıyorum" diye konuştu.

15 Temmuz öncesinde yapılan toplantılara değinen sanık Düzenli, "Katıldığım toplantılar darbe toplantıları değildir. Toplantılar görüş alışverişi ve kurumsal farkındalık amacıyla yapılan toplantılardır" ifadelerini kullandı.

"Genelkurmay çatı davası" ile "Akıncı Hava Üssü"ndeki davalardan da tutuklu yargılandığını belirten Düzenli, yargılandığı davaların birleştirilmesini talep etti.

Düzenli, gözaltı sürecinde kötü muameleye maruz kaldığını iddia ederek, yasa dışı bir işin içinde olmadığından dolayı buna ilişkin anlatacak bir şeyinin de olmadığını savundu.

"İş yemeği için Akıncılar'a gittim"

Darbe girişiminden birkaç gün iş yemeği için Akıncılar Hava Üssü'ne davet edildiğini söyleyen Düzenli, 15 Temmuz günü mesai bitiminin ardından birinci sicil amirine de haber vererek, sivil kıyafetlerini giyip Akıncılar Hava Üssü'ne gittiğini anlattı.

Düzenli, üsse vardığında nereye gideceğini bilmediği için nizamiyeden bir eskort eşliğinde üs içindeki bir binaya vardığını, bu binanın da iddianameden filo binası olduğunu öğrendiğini öne sürerek, şu iddialarda bulundu:

"Bina girişinde tam teçhizatlı personellerin beklediğini gördüm. Beni karşılayan bu kişiler, binadaki küçük bir odaya aldı. Binada benimle konuşan kişi, 'TSK'nın emir komuta bütünlüğü içinde yönetime el koyacağını, senin de buna katılmanı, bilgi ve tecrübenden istifade etmek istediklerini, teklifi kabul etmesi halinde karşılığını alacağını' söyledi. Ben de bunun üzerine çekincelerimi ifade ederek, böylesine önemli bir konuya kısa sürede yanıt veremeyeceğimi, bir iki gün düşünme zamanı istedim."

"16 Temmuz sabahına kadar enterne edildim"

Düzenli, bu kişinin beklentilerini karşılamadığından dolayı sert bir tutumla karşı karşıya kaldığını savunarak, "Masamın üzerine koyduğum cep telefonumu alıp bileklerime plastik kelepçe takarak, beni odada bıraktılar. 16 Temmuz sabahına kadar odada tek başına enterne edildim." dedi.

Sanık Muzaffer Düzenli, 16 Temmuz sabahı saat 09.30 civarında odanın kapısına vurması üzerine sesi duyan birilerinin odanın kapısını açtığını öne sürerek, oradan çıktıktan sonra özel aracına ulaşarak nizamiyeye doğru gidip buradaki polis ekiplerine durumu izah etmeye çalıştığını iddia etti.

Burada gözaltına alındığını aktaran Düzenli, darbe teşebbüsü kapsamında kimseye emir ve talimat vermediğini ve suç teşkil eden herhangi bir eyleme iştirak etmediğini ileri sürdü.

"Karanlık kişiler, yazmış olabilir"

Düzenli, darbe girişimi gecesi İstanbul'da "Yurtta Sulh Biziz" adıyla oluşturulan WhatsApp grubunda yazılan mesajların kendisine ait olmadığını iddia ederek, savunmasına şöyle devam etti:

"Bizzat yazdığım bir yazışmam yoktur, bu ithamları kabul etmiyorum. Yazışmaların benim kullandığım hat ve telefon üzerinden yapıldığına dair teknik bilirkişi raporu talep ediyorum. Mahkemenin WhatsApp şirketinden yazışmaların bana ait olduğuna dair rapor talep etmesini istiyorum. Bu yazışmalar gerçekse Akıncılar'da telefonuma el koyanlar tarafından yazılmış ve tanınırlığım da istismar edilerek bazı kişiler yönlendirilmiş olabilir veya bilgi sistemleri ve teknolojilerin teknik olanaklarını kullanan karanlık kişiler, bu yazışmaları bana ait hatla kendi sistemleri üzerinden gerçekleştirmiş olabilir."

FETÖ üyesi olmadığını savunan Düzenli, örgüt üyesi olması halinde FETÖ'nün kullandığı kriptolu haberleşme programını kullanacağını öne sürdü.

"Darbe toplantıları değil, görüş alışverişiydi"

Düzenli, kendilerine kumpas kurulduğunu iddia ederek, WhatsApp yazışmalarıyla birçok askerin ismi ve mesajların açık açık yazılarak bu kumpasın içine çekileceğini savundu.

15 Temmuz öncesinde İstanbul'da yapıldığı belirtilen darbe toplantılarının görüş alışverişi ve kurumsal farkındalık amacıyla yapıldığı iddiasında bulunan Düzenli, bu toplantılarda darbe teşebbüsüne ilişkin bir planlama yapılmadığını iddia etti.

Mahkeme heyeti, sanık Muzaffer Düzenli'nin savunmasına devam edilmek üzere duruşmaya öğle arası verdi.

"Düzenli'nin 'ben atmadım' dediği mesajlar"

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, darbenin İstanbul ayağını planladığı iddia edilen eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurumsal Dönüşüm Şube Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli'nin yazdığını kabul etmediği "Yurtta Sulh Biziz" adlı WpatsApp grubundaki bazı mesajları şöyle:

"22.43: Köprüler açılsın. Polisler geçmesin.
22: 44: 1 ordu k.nı alın.
22: 46: Atatürk havaalanında zırhlı araç var mı, yoksa ivedi gönderelim.
22: 59: AKP Teşkilatlarını durdurun ne gerekiyorsa.
23: 01: Tüm zırhlı unsurlar sahaya insin.
23: 44: İstanbul moda deniz kulübüne müdahale lazım. Generaller var. Derdest edilecek.
23: 48: Arkadaşlar Moda deniz kulübünde Hava kuvvet k. Abidin Ünal var. Buraya müdahale lazım.
00: 11: Askeri Kuvvetlere karşı sivil kalkışmalara sert şekilde müdahale edilecek.
00: 12: Müzahir yayın organları susturulacak.
00: 20: Toplanan kitlelere ve askeri kuvvetlere karşı duran polislere silahla tanklarla sert şekilde müdahale edilecek.
00: 23: Kuvvetleri etkin kullanalım. Takviye bekleyen noktaları takviye etmek lazım.
00: 40: Arkadaşlar çok şükür Ankara ve İstanbul'da birçok hedef ele geçirildi. TRT'de bildiri okundu. Aynen devam, Harekatımıza karşı duranlara karşı sert karşılık verilecek. Emir budur.
00: 41: Abiler, bulunduğu noktalarda durması ihtiyaç olmayan birlikler diğer noktalara kaydırılmalı.
00: 46: Birlikler havaalanları ve meydanları iyi tutmalı.Kesinlikle buralar tutulmalı. Birlikler geri çekilmeyecek.
01: 15: Havaalanından dönüş olmamalı.
01: 39: Emri iletiyorum: Ateşle toplananlara karşılık verilecek. Ateş açılan topluluklar dağıtılıyor.
01: 41: Birlikler aynı şekilde en sert şekilde müdahale edilecek.
02: 04: Arkadaşlar tereddüt edilmeden müdahale edilecek.
02: 40: Tekrar ediyorum, toplanan kalabalıklar ateşle dağıtılacak.
02: 52: Ateşle karşılık verilen kalabalıklar dağıtılıyor Allah yardımcınız olsun."

*Tutuklu sanık Muzaffer Düzenli, savunmasına tepki gösterilmesi üzerine "Savunmamı dinlemek istemeyen salondan çıkabilir" dedi.

*Mahkeme Başkanı da "Sen kimseye 'dinlemek istemeyen çıkabilir' diyemezsin. Sen zaten savunmanı bir kasıt üzerine oturtmuşsun savunmana öyle başladın. Ben burada kendi vicdanıma hesap veriyorum. 'Adil yargılama'dan bahsederek 5 saattir nerelere hangi mesajı vermek istediğini ben anladım" diyerek sanık Düzenli'ye tepki gösterdi.

*Sanık Düzenli, ayrıca gözaltına alındığında üzerinde bulunan ve el konulan 15 TL'sinin de kendisine iade edilmesini istedi. Müştekiler de Düzenli'nin bu talebine tepki gösterdi.

Terör Örgütü FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul'daki eylemleri planladıkları iddia edilen 9'u firari 15'i tutuklu toplam 24 sanığın yargılandığı davanın 11. duruşmasında eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurumsal Dönüşüm Şube Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli savunmasını tamamladı. Muzaffer Düzenli, örgüt üyesi ve yöneticisi olmadığını, himmet adı altında kimseye para vermediğini belirterek, "Bank Asya'ya da hesabım yok. Para yatırmadım, para çekmedim… Ne bileyim villa almak gibi…" ifadelerini kullandı.

"15 Temmuz öncesi örgüt üyesi olduğuma dair olumsuz bir kayıt mevcut değildir" diyen sanık Düzenli, "Kimseyi kutsal bir varlık olarak görmüyorum. 'Kod' isim kullanmadım. TSK dışında bir oluşum içinde yer almadım. FETÖ örgütünün ideolojisini savunduğuma dair bir delil ve emare yoktur. Ben çok konuşan ve rahat konuşan biri olarak tanınırım. Örgüt üyeliğini savunsam hakkımda olumsuz kayıt olurdu. FETÖ kitapları ya da belgesi okumadım, üzerimde bulundurmadım. Başkasına ait kayıtlı hatları da kullanmadım. Örgüt üyeleriyle görüşmedim, konuşmadım yüz yüze de görüşmedim. Türk vatandaşı olarak şu iddiada bulunuyorum: Astlarım, arkadaşlarım, komutanlarım, beni ciğerime kadar tanıyan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da dahil kimse bana 'FETÖ'cüdür' diyemez. Aksini iddia eden buyursun ispat etsin. Kimse bana 'FETÖ'cüdür' demez, diyemez. Çünkü FETÖ'cü değilim" ifadelerini kullandı.

Sanık Düzenli, örgüt evlerinde ve yurtlarında kalmadığını belirterek, "Bağışlarda bulunmadım. Zaman Gazetesi alıp 'Ben de sizdenim' demedim. Şirinlikler yapmadım, sosyal medyada övgüler düzmedim" diye konuştu.

"Yurtta Sulh Konseyi üyesi değilim" diyen sanık Düzenli iddianamede mantık hataları olduğunu, delil olmadığını ve inandırıcılıktan uzak olduğunu savundu.

Sanık Düzenli'nin savunmasına bazı avukatlar tepki gösterdi. Sanık Düzenli de "Adil yargılamaya teşebbüs ve yönlendirme var. Arz ediyorum. Ayrıca savunmamı dinlemek istemeyen salondan çıkabilir" dedi.

MAHKEME BAŞKANI'NDAN SANIĞA TEPKİ

Bunun üzerine Mahkeme başkanı da "Sana kimse şu zamana kadar müdahale etmedi, edenleri de ben susturdum. Gayet medeni şekilde yaklaşık 5 saattir seni dinliyoruz. Özgürce savunmanı yapıyorsun. Sen kimseye 'Dinlemek istemeyen çıkabilir' diyemezsin. Savunma mecrasından çıkarsan müdahale ederim. Sen zaten savunmanı bir kasıt üzerine oturtmuşsun savunmana öyle başladın. Ben burada kendi vicdanıma hesap veriyorum. 'Adil yargılama'dan bahsederek 5 saattir nerelere hangi mesajı vermek istediğini ben anladım" diyerek sanık Düzenli'ye tepki gösterdi.

Düzenli, birtakım taleplerinin olduğunu belirterek, bunlar arasında bloke konulan banka hesabındaki 5 bin lira üzerindeki blokenin kaldırılmasını istedi. Sanık Düzenli, ayrıca gözaltına alındığında üzerinde bulunan ve el konulan 15 TL'sinin de kendisine iade edilmesini istedi. Mahkeme başkanı da "15 TL senin için çok mu önemli?" diye sorması üzerine sanık Düzenli "Evet benim için önemli, tutanaklara geçsin" dedi. Müştekiler de sanık Düzenli'nin bu sözlerine tepki gösterdi.

BİR MÜŞTEKİ FENALAŞTI

Öte yandan 15 Temmuz darbe girişimi gecesi eşi şehit olan bir müşteki de salonda fenalaştı. Fenalaşan müşteki ambulansta hastaneye kaldırıldı. Duruşma sanık Düzenli'nin çapraz sorgusuyla devam etti.

28.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul'daki eylemleri planladıkları iddia edilen 9'u firari 15'i tutuklu toplam 24 sanığın yargılandığı davanın 12. duruşmasında tutuklu sanık eski Kurmay Albay Nebi Gazneli savunmasını yaptı.

NEBİ GAZNELİ

Sanık Gazneli, "Darbenin başarısız olmasında katkım var. Kimseye 'Ateş edin, öldürün' demedim. Deseydim sonuçları daha vahim olurdu diye düşünüyorum" dedi. Sanık Gazneli, 15 Temmuz'da "Yurt'ta Sulh Biziz" isimli Whatsapp haberleşme programından saat 23: 50'de 'Taksim'e takviye istiyoruz. Kalabalık toplanıyor" şeklinde telefonundan atılan mesajı da kendisinin yazmadığını savundu.

Sanık Gazneli, "Vatan her şeyimdir" diyerek savunmasına başladı ve vatanına ve milletine hizmet eden bir Türk subayı olduğunu belirtti. Darbe teşebbüsünün olduğu 15 Temmuz'da bir günlük alay komutanı olduğunu belirten sanık Gazneli, "Darbeyi planlamada ve icrasında görev almadım. Suçlamaları reddediyorum" dedi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı kapsamında hazırlanan projeler nedeniyle davanın sanıklarından Muzaffer Düzenli'yi tanığını anlatan sanık Gazneli, "14 Temmuz akşamı Düzenli'yi görmeye saat 21.30'da sivil olarak gittim. Gece saat 01.00'de ayrıldım. Önceden hazırlığı yapılmış bir toplantı değildi. Sohbet havasında geçen bir faaliyetti. Terör konuları da sohbet ortamında konuşulmuştur" ifadelerini kullandı. 15 Temmuz günü komutanın kendisini aradığını ve 15 -16-17 Temmuz 2016 tarihlerinde İstanbul'da terör eylemi olacağını askerleri çarşıya çıkmasına izin vermemesini istediğini öne süren sanık Gazneli, 3. Kolordu Komutanlığı'ndan yayınlandığını belirttiği söz konusu 'Terör' konulu yazıyı duruşma salonunda okudu. Kendisine emir verildiğini kaydeden sanık Gazneli,"Ne yapsaydım bir günlük alay komutanı olarak kayıtsız mı kalsaydım? Olabilecek terör olayları nedeniyle birliği denetledim. Söz konusu eylemim kalkışmanın bir parçası değildir" dedi.

15 Temmuz'da Ahmet Zeki Gerehan'nın kendisini arayarak atış alanların kullanmak istediklerini, bununla ilgili öğrenci subayların atış yapacaklarını belirttiğini söyleyen sanık Gazneli, "Bunun üzerine kışlanın atış alanlarını istedim. Atış alanımız diğer birimlerinde atış yaptığı bir alandı. MİT ve emniyette buraları kullanıyordu. Aynı akşam kışlaya gelen öğrencilerle sohbet ederken Genelkurmay Herakat Merkezi'nden arandım. Buraların emniyet altına alınmasını bölgedeki emniyet güçleriyle işbirliğiyle gidilmesi yönünde telefon emri geldi. Saat 20.00 civarındaydı. Yazılı olarak geleceği de bildirildi. Bizler zaten emirleri sorgulamaya yönelik eğitim almadık. Mutlak itaat konusunda eğitildik. Bu nedenle bu emir bana olağan geldi. Müslüm Kaya'ya durumu anlattım. İvedilikle malum yerlerin emniyete alınması gerektiğini söyledim. O da bana yardımcı olma teklifimi kabul etti. Birliğin tam techizatlı toplanmasını sağladım, personeli görevlendirdim" diye konuştu.

"Akademi öğrencilerini usulsüz görevlendirdiğim iddia edilmektedir. Sahip olduğum kanaat ve iç hizmet kanun gereği verilen emrin kanunsuz olmadığını değerlendiriyorum" diyen sanık Gazneli, "Sıkıyönetim emrini gece saat 02.00'de gördüm. Evrak bana geç getirildi. Genelkurmayın 'Kışlaya dönün' mesajı bana ulaşmadı. Ardından Müslüm Kaya ile birlikleri kışlaya çekmeye başladık" dedi.

Gazneli, "Darbe teşebbüsün başarısız olmasının ardından bilinçli askerlerin olduğu düşünüyorum. Darbenin başarısız olmasında katkım var. Kimseye 'Ateş edin, öldürün' demedim. Deseydim sonuçları daha vahim olurdu diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

15 Temmuz 2016 tarihinde "Yurt'ta Sulh Biziz" isimli Whatsapp haberleşme programından saat 23: 50'de 'Taksim'e takviye istiyoruz. Kalabalık toplanıyor" şeklindeki mesajı da kendisinin telefonundan atmadığını savunan sanık Gazneli, "İsteğim dışında gruba dahil edildim. "Yurtta Sulh Biziz" isimli gruba üye olduğumu emniyette öğrendim. Söz konusu grupta sabaha karşı, "Kaçın mesajı' da atılmış Mesajları okumadım. Okusam herhalde silerdim diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

FETÖ /PDY terör örgütü üyesi olmadığını söyleyen sanık Gazneli, örgütün yurdunda kalmadım, okullarında eğitim görmedim. Bağış yapmadım. Banklarında hesap açmadım. Kredi çekmedim. Sponsor olduğu faaliyetlere katılmadım" dedi.

Duruşmada tutuklu sanık eski Kurmay Albay Nebi Gazneli savunmasını tamamladı.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusunun karşısında bulunan binada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın öğleden sonraki oturumunda Nebi Gazneli savunmasına devam etti. Hakkındaki suçlamaları reddeden sanık Gazneli, kumpasa çekildiğini, devletine ve milletine kırgınlığının da olmadığını söyledi. Sanık Gazneli, "Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Beratime ve tahliyeme karar verilsin" dedi.

15 Temmuz'da "Yurt'ta Sulh Biziz" isimli Whatsapp haberleşme programına mesaj atmadığını söyleyen sanık Gazneli, "Bu mesajların kim tarafından yazılığını bilmiyorum, Telefonumu bir ara şarja koymuştum" dedi.

Darbe teşebbüsünün ardından kaçmasına ilişkin soru üzerine sanık Gazneli şunları söyledi: "Teslim olmayı düşündüm. Ancak o dönemde medyada askerlere işkence haberlerini okuyunca teslim olmayı erteledik. Her kaçan suçlu değildir. Ergenekon ve Balyoz da benzer şeyler oldu. Tümgeneral Mustafa Bakıcı da kaçtı o da yargılanmadı. Daha sonra kumpas olduğu anlaşıldı…" ifadelerini kullandı.

"Neden adliyeye gidip teslim olmadınız?" şeklindeki soruya sanık Gazneli, bir tuzağın içine çekildiğini belirterek, "Durumun ne olduğunu kavrayamadık. Biz terör diye çıktık, 'Ne yaptık, neredeyiz, durumumuz nedir?' bilmiyoruz. Daha sonra teslim olmak için oradan ayrıldık. İşkence görüntülerini medyada görünce teslim olmayı erteledik" dedi.

"Sizi kanunsuz emire yönlendiren, baskı yapan ve tehdit eden oldu mu?" şeklindeki soruya sanık Gazneli, "Yaptığım eylemin kanunsuz eylem olduğunu düşünmüyorum. Eylem gece saat 01.00 ve 02.00'den sonra kanunsuz olmaya dönüşmüştür. Beni kanunsuz emri yapmaya kimse zorlamadı, telkinde bulunmadı, tehdit etmedi" diye cevap verdi.

Sanık Gazneli, "Darbe kastıyla, niyetiyle kışladan asker çıkarmadım" diyerek, emrindeki askerlerin aleyhine verdiği ifadeleri de kabul etmedi.

Darbe Sanığının "Halisdemir" örneğine avukatlardan tepki

Nebi Gazneli'nin savunması sırasında emre itaat konusunda şehit Ömer Halisdemir'i örnek göstermesine müşteki avukatları tepki gösterdi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmada savunma yapan Gazneli'nin savunmasının tamamlanmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi.

Gazneli'nin savunması ve çapraz sorgusu sırasında zaman zaman şehit Ömer Halisdemir'in kendisine gelen emirle darbeci Semih Terzi'yi öldürmesini örnek göstermesine müşteki avukatları tepki gösterdi.

Müşteki avukatlarından Selçuk Kar, sanığı, yer yer sabırları zorlayan ve dinleyicilerin zekasına hakaret etme cüretine rağmen dinlediklerini belirterek, Gazneli'nin savunmasının başında kendisini Türk ordusunun şerefli bir subayı olarak tanıttığını hatırlattı.

Gazneli'nin savunmasında örnek olarak da şehit Ömer Halisdemir'i gösterdiğini dile getiren Kar, "Örnek olarak şehit Halisdemir'i vermenizin bende bir tiksinti oluşturduğunu belirtmek zorundayım. Sizin isminizin ancak ve ancak Semih Terzi ile yan yana anılması gerektiği kanaatindeyim." ifadesini kullandı.

Avukat Kar, sanığın, 6. Alay Komutanı olarak emirleri diğer sanıklardan Müslüm Kaya'dan aldığının anlaşıldığını vurgulayarak, "Yüksek profilli askerden çok düşük profilli bir subay görüntüsü çizdiğiniz görünüyor. Müslüm Kaya'nın sizi kullandığı, bütün emirleri yer yer sizin vasıtanızla verdiği, bizzat olaya müdahil olduğu görülüyor. Müslüm Kaya, ifadesinde WhatsApp'taki mesajlarını sizin yazmış olduğunuzu belirterek, sizi ele vermekten de çekinmediği görülüyor. Bu durumda Müslüm Kaya tarafından kullanıldığınızı ve düşük profilli bir darbeci olduğunuzu düşünüyor musunuz?" diye sordu.

Sanık Gazneli de Kaya'nın ifadelerini kabul etmediğini belirterek, kendisinden önceki Alay Komutanı olan Kaya'nın danışman olarak fikrini aldığını savundu.

Müşteki avukatlarından Necip Kibar da Halisdemir'in şehit olacağını bile bile kendisine verilen görevi yerine getirdiğini vurgulayarak, "Siz onun ismiyle kendi isminizi yan yana getirmekle haya etmiyor musunuz?" diyerek tepki gösterdi.

Gazneli de bunun üzerine savunmasında, örnek olduğu düşüncesiyle Halisdemir'in ismini verdiğini belirterek, başka bir amacının olmadığını öne sürdü.

"Darbe yapacağınızı bilseydim, gitmezdim"

Çapraz sorgu sırasında tutuklu sanıklardan eski 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk, sanık Gazneli'ye izinli olmasına rağmen darbe girişimini öğrendikten sonra altındaki tümen komutanını 3 kere aradığını belirterek, "O da 3 kere beni aradı. Siz üstünüz olan tümen komutanını aradınız mı?" diye sordu.

Bu soruya "Hayır" yanıtını veren Gazneli'ye, Öztürk, "Genelkurmay Harekat Merkezi'nden bir binbaşının aradığını söylediniz. Normal şartlarda başka bir birim size emir veremez. Verse dahi bunu üstünüzle paylaşmanız gerekir. Siz, 'paylaşmadım' diyorsunuz." dedi.

Erdal Öztürk'ün, "Darbe girişimi ilk öğrendiğimde televizyonlara bağlanarak kışla dışına çıkan birliklerin derhal kışlalarına dönmesini, içerideki birliklerin de dışarı çıkmamaları emrini verdim. Bunu duydunuz mu?" sorusuna Gazneli, "O sırada televizyon izlemiyordum, duymadım." yanıtını verdi. Bunun üzerine Öztürk, "Bunu tahmin ettiğim için emrimi yazılı hale getirip, tüm birimlere gönderttim. Hatta darbeye karşı ilk yazılı emri ben verdim." ifadesini kullandı.

Sanık Öztürk'ün sorularına tepki gösteren Nebi Gazneli'nin, "Siz de neden Antalya'ya Side'ye gittiniz de oradan yönetmeye çalıştınız?" demesi üzerine Öztürk, "Darbe yapacağınızı bilseydim gitmezdim. Size de bu darbeyi yaptırmazdım." cevabını verdi.

Mahkeme heyeti, sanık Nebi Gazneli'nin çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından duruşmayı yarına erteledi.

Tutuklu sanık Nebi Gazneli'nin de ifadesinin alınmasıyla birlikte davada 15 tutuklu sanığın hepsinin ifadesi tamamlanmış oldu. Yarına ertelenen davada sanık ve avukatların talepleri alınacak.

29.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki "ana darbe soruşturması" kapsamında haklarında iddianame hazırlanan aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, 6 general ve 17 subayın bulunduğu, 9'u firari 15'i tutuklu 24 sanığın yargılandığı davanın 13. duruşması başladı.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında inşa edilen binadaki büyük salonda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya, 15 tutuklu sanık ve avukatları katıldı.

Duruşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 15 Temmuz şehidi 89 kişinin yakınlarının yanı sıra "suçtan zarar gören" kurum ve kuruluşlar adına avukatlar da hazır bulundu.

Davanın dün gerçekleşen duruşmasında sanıkların savunmasının tamamlamasının ardından, bugün izleyicilerin de takip ettiği duruşmada tanıklar dinleniyor.

ARA KARAR

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul'daki eylemleri planladıkları iddia edilen 9'u firari 15'i tutuklu toplam 24 sanığın yargılandığı davanın 13. duruşması sona erdi. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusunun karşısında bulunan binada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmada bütün gün tanıklar dinlendi. Duruşmada dinlenen 5 tanık da sanık Erdal Öztürk'ün darbe teşebbüsüne bir iştirakının olmadığını belirtti. Tanıkların dinlenmesinin ardından sanıkların ve avukatların tahliye talepleri alındı. Mahkeme heyeti dava sonunda davanın tutuklu sanıklarından Erdal Öztürk'ün tahliyesine hükmetti. Diğer 14 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme heyeti duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Duruşmada, aralarında dönemin 23. Motorlu Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Kemal Başak'ın da olduğu 5 tanık dinlenildi.

TANIKLAR

Duruşmada dinlenilen tanık emekli Tümgeneral Kemal Başak darbeci sanıkların savunmalarında Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi (KOKTOD) faaliyetleri kapsamında dışarı çıktıklarını söylemelerine ilişkin, "Ben 3. Kolordu KOKTOD Birlik Komutanıydım. 15 Temmuz'da KOKTOD faaliyeti olsa benim kesinlikle haberim olması lazım. KOKTOD birliklerinin mühimmatlarında bir kere zaten tank yok. Darbe girişiminde tanklar da vardı." dedi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında inşa edilen binadaki büyük salonda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmada tanık olarak dinlenilen dönemin 23. Motorlu Piyade Tümen Komutanı emekli Tümgeneral Kemal Başak, 15 Temmuz'da köprülerin kapatılmasının ardından lojmanlardan özel aracıyla ayrıldığını, emrinde olan 3 alay komutanını ve 1 kışla komutanını aradığını söyledi.

Albaylar Nebi Gazneli, Sadık Cebeci ve Ömer Faruk Köse'nin telefonlarını açmadığını dile getiren Başak, "Çekmeköy Alay Komutanı Hasan Kaymaz telefonumu açtı. Kışlasından herhangi bir çıkış olmadığını söyledi. Ben de emniyete almasını ve kesinlikle herkesin kışla içerisinde kalmasını emrettim. Hasdal Kışlası'nda bulunan Tümen Karargahına gelmek için nizamiye girişine geldiğimde nöbetçi astsubaya kışladan araç çıkıp çıkmadığını sormadım. O da bana Albay Nebi Gazneli'nin emir komutasında 10-15 aracın tam teçhizatlı çıktığını söyledi. Nöbetçi astsubay bana bir gün önce alay komutanlığını devreden Albay Müslüm Kaya'nın da içeride olduğunu söyledi." şeklinde beyanda bulundu.

İçeride aksilikler olduğunu düşündüğü için 3. Kolordu Karargahı'na gitmeye karar verdiğini ve Hasdal Kışlası'ndan ayrıldığını söyleyen Başak, "Ben arka kapıdan çıkarken emir astsubayım beni aradı. Bana Müslüm Albayın emir komutayı aldığını, İbrahim Albay'ın ona karşı çıktığını söyledi. Müslüm Kaya'nın havaya ateş ettiğini, kötü şeyler olduğunu belirtti ve telefon kapandı. Ben kışladan ayrıldım, yolda önümde bir motosiklet vardı. Tam kışla sınırından çıkarken önümdeki motosikletliye ve benim aracıma doğru ateş edildi." dedi.

3. Kolordu Karargahına ulaştıktan sonra, telefonla ulaştığı birlikleri geri çağırdığını savunan Başak, sabah saatlerinde emniyet güçleriyle ortak hareket ederek gözaltı işlemlerinde yardımcı olduğunu söyledi.

Tanık, sanıkların savunmalarını yalanladı

Mahkeme Başkanı Cem Karaca tanık Başak'a sanıkların "Terör faaliyetlerinin artacağına ilişkin mesajlar, uyarılar geliyordu. Terör saldırıları artmıştı, terörü önlemeye çıktığımızı düşündük" şeklindeki savunmalarla ilgili ne düşündüğünü sordu.

Tanık Kemal Başak da "Terör faaliyetlerine ilişkin uyarı mesajları her zaman artılır. Bunlara karşı önlem de alınır. Bazen servis araçlarını kaldırmıyorduk veya saatlerini değiştiriyorduk. Erbaş ve erlerin izinlerini iptal edebiliyoruz. Ancak ayın 15'ine ilişkin öyle olağanüstü hallere girmedik. Her zamanki mesajlar atılmıştır." ifadesini kullandı.

Darbe girişimine katılan sanıkların savunmalarında KOKTOD faaliyetleri kapsamında dışarı çıktıklarını söylemelerine de değinen Başak, "Ben 3. Kolordu KOKTOD Birlik Komutanıydım. 15 Temmuz'da KOKTOD faaliyeti olsa benim kesinlikle haberim olması lazım. KOKTOD birliklerinin mühimmatlarında bir kere zaten tank yok. Darbe girişiminde tanklar da vardı." diye konuştu.

Darbe girişimine hazırlık toplantılarının da kendisinden habersiz yapıldığını söyleyen Başak, "Alay komutanları seviyesinde gerçekleşen toplantıların bana mutlaka haber verilmesi gerekirdi. 13 ve 14 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişimi öncesi hazırlık toplantılarından haberim yok." beyanında bulundu.

SAVCI

Tanıkların beyanının ardından, duruşma savcısına taleplere ve sanıkların tutukluluk hallerine ilişkin görüşü soruldu.

Taleplere ilişkin görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanıkların üzerlerine atılı suçun vasfı, emir komuta zinciri içerisindeki konumları, kamera ve görüntü tespitleri, HTS kayıtları, dosya kapsamında yer alan delillerin bulunması, atılı suçlamaların katalog suçlardan oluşu, suçların ağırlığı, önemi ve kaçma süphelerinin bulunması, tutuklama sebep ve koşullarında değişme olmaması, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağından tüm tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını talep etti.

Tutuklu sanıkların avukatları tahliye taleplerine ilişkin beyanda bulundu.

TAHLİYE GEREKÇESİ

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul'daki "ana darbe" davasında, tutuklu sanık dönemin 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk'ün "Darbe kalkışması ve cunta faaliyetleri ile alakalı olarak söz konusu eylemleri planlama veya icra aşamalarına katıldığına ve aynı şekilde sözde sıkıyönetim ve atama listelerinin oluşturulmasında dahli olduğuna dair bir tespite ulaşılamaması" gerekçesiyle tahliye etti.

Mahkeme, sanık Öztürk'ün tahliye gerekçesini açıkladı. Gerekçede, iddianamede sanık Öztürk ile bilinen kriterlere göre FETÖ/PDY terör örgütüyle ilişkisi bulunduğuna dair herhangi bir tespite ulaşılmadığı, yargılamanın geldiği aşama itibariyle de bu yönde bir organik bağın varlığına dair herhangi bir tespite varılamadığı belirtildi.

Sanık Erdal Öztürk'ün, 15 Temmuz 2016'daki darbe kalkışması ve cunta faaliyetleri ile alakalı olarak söz konusu eylemleri planlama veya icra aşamalarına katıldığına, aynı şekilde sözde sıkıyönetim ve atama listelerinin oluşturulmasında dahli olduğuna dair bir tespite ulaşılamadığı, yargılamanın geldiği aşamada sözde sıkıyönetim ve atama listesinin bilgisi ve rızası dışında oluşturulduğuna dair savunmanın aksinin ortaya konulamadığı aktarılan gerekçede, sanığın kullanmış olduğu GSM hatlarına ilişkin baz istasyon verilerinin savunmasıyla ve olay gecesi sahada yaşanan maddi vakalar ve tanık beyanlarıyla örtüştüğü kaydedildi.

Gerekçede, sanık Öztürk'ün izin planlamasını darbe girişiminden yaklaşık 6 ay önce yaptığı, yıllık izninin kendisinin amiri konumundaki dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar tarafından 23 Haziran'da imzalandığının tespit edildiği ifade edilerek, sanığın adli ve mali yetkilerine ilişkin, izne ayrıldığı tarihten itibaren gerekli komutanlara vekalet yazısını gönderdiği ve 13 Temmuz 2016'da yıllık izne ayrıldığı, İstanbul'dan ayrılarak Ankara'da iki gece konakladığı, 15 Temmuz 2016'da saat 19.30 civarında Antalya Side'de yer alan askeri tatil kampına eşiyle özel aracıyla intikal ederek giriş yaptığı ve kalkışmanın başladığı zaman diliminde burada bulunduğunun tespit edildiği vurgulandı.

Canlı yayında "birlikler kışlaya dönsün" açıklaması

Milli Karargah Kurmay Başkanı Kurmay Albay Fatih İlhan'ın kendisini telefonla arayarak, haberdar oluşuna müteakip "Hukuka aykırı sözde sıkıyönetim emrine riayet edilemeyeceğini ve birliklerin derhal kışlalarına dönüşünün sağlanmasına" dair emri sözlü olarak bildirdiğinin beyanlarla ve HTS kayıtlarıyla teyit edildiği belirtilen gerekçede, "Sanığın 00: 56 itibariyle gerçekleştirdiği görüşmeden sonra saat 01: 05 itibariyle TGRT isimli ulusal televizyon kanalına canlı yayına bağlanmak suretiyle yaptığı, birliklerin kışlalarına dönmesine, dönmeyenler hakkında işlem yapılacağına dair açıklamasının adı geçen televizyon kanalına ait canlı yayın ses ve görüntü kayıtları, açık kaynak tespit tutanakları, sanık savunması, HTS kayıtları ile sabittir." ifadesi kullanıldı.

Sanığın söz konusu açıklamasının Başbakanlık resmi Twitter hesabından saat 01: 11 itibariyle bir retweet ile paylaşıldığı hatırlatılan gerekçede, "Sanığın aynı mahiyet ve içerikteki konuşmayı saat 01: 57 itibariyle kendisiyle irtibat sağlayan NTV isimli özel haber kanalında da saat 02: 05 itibariyle canlı yayında gerçekleştirmiştir." denildi.

Gerekçede, sanık Öztürk'ün kullanımındaki cep telefonunda eski Enerji Bakanlarından Taner Yıldız'ın kullanımındaki telefona saat 00: 11'de "Sayın Bakanım, hiyerarşi dışı bir kalkışma var. Bazı ilave bilgiler edinmeye çalışıyorum." içeriğinde mesaj attığı, bunun kalkışma hareketinin bilgisi dışında olduğuna dair savunmasını doğruladığı belirtildi.

Sanık Erdal Öztürk'ün telefonla emniyet müdür yardımcılarını aradığına ilişkin iddialarla ilgili şu değerlendirmede bulunuldu:

"15 Temmuz 2016'da akşam saat 21: 14 - 24: 00 saatleri arasındaki zaman diliminde İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcılarından bir kısmını arayarak, kendisini sözde İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Erdal Öztürk olarak tanıtmak suretiyle hukuka aykırı sözde sıkıyönetim emrine itaat edilmesi, aksinin sorumluluk doğuracağı minvalindeki tehdit içerikli konuşmanın Maltepe 2. Zırhlı Tugay Karargahı'nda kurulu sabit telefon hattından sanık Erdal Öztürk tarafından gerçekleştirilmeyip, aksine firari sanık Uzay Şahin tarafından gerçekleştirildiği hususunun o tarihte Tugay MEBS Bölük Komutanlığı'nda görevli Astsubay Başçavuş Murat Akkaya'nın ifadeleri, diğer sanık savunmaları, Ahmet Metin Turan adlı eski il emniyet müdür muavininden elde edilen ses kaydı üzerinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Bilişim İhtisas Dairesi'nin 23 Ocak 2017'te ses analiz raporu, HTS kayıtları, baz verilerinden anlaşılmıştır."

"Faaliyete ilişkin WhatsApp yazışmaları bulunamamıştır"

Sanık Erdal Öztürk'ün sözde sıkıyönetim direktifinde, sözde atama listesinde ismi geçen herhangi bir şahsı aramadığı aktarılan gerekçede, şunlar kaydedildi:

"Şüphe yaratan tek görüşme niteliğindeki sözde sıkıyönetim ve atama listelerinde ismi 3. Kolordu Komutanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak geçen Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Satı Bahadır Köse'yle saat 06: 42 itibariyle arama suretiyle gerçekleştirdiği görüşmenin, 'adı geçenin atama listesindeki durumunu bilmediği, İstanbul'a dönüş istikametinde yolda araç ile seyir halindeyken Genelkurmay Karargahı'nda meydana gelen ve içeriğini bilmediği gelişmelerle ilgili bilgi almak amacıyla aradığına' dair savunmasının aksinin ortaya konulmadığı anlaşılmıştır."

Sözde sıkıyönetim ve atama listesindeki görevlendirmeler ışığında saat 01: 39 itibariyle kendisini telefonla arayan dosya sanıklarından Eyyüp Gürler'i tersleyerek mezkur emri tanımadığını bildirdiğinin adı geçen sanık savunmasıyla da kısmen doğrulanmış olduğu dile getirilen gerekçede, sanıktan elde edilen dijital verilerde suç ve suç unsuruna rastlanılmadığı, faaliyete ilişkin WhatsApp yazışmalarının bulunmadığı, gruba dahil olmadığının tespit edildiği belirtildi.

Genelkurmay Başkanlığı'nca teşkil edilen bilirkişi heyeti raporunda, sanığın aleyhine bir tespit ve değerlendirmenin yer almadığı belirtilen gerekçede, şöyle denildi:

"İddianamede sanığın aleyhinde delil olarak değerlendirilen Hadımköy Askeri Ceza ve Tutukevi'nde yer alan MİT tırları davası tutuklusu bir kısım askeri personellerin ziyaretiyle ilgili uygulamanın Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan gelen direktif üzerine 1. Ordu Komutanlığı'nın tesis ettiği, düzen ve emirleri uygun şekilde isteğe bağlı ve gönüllülük esasına dayalı olarak gerçekleştirildiğinin, bizatihi dönemin 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar, 1. Ordu Kurmay Başkanı Ali Sivri, Milli Karargah Kurmay Başkanı Fatih İlhan ve Denetleme Heyeti Başkanı Muzaffer Şahin'in bilgi alma ve tanıklıkları ile sübuta ermesi karşısında sanık ile ilgili suç vasfının ve hukuki durumunun lehe yönde değişme ihtimali, tutuklu kaldığı süre hep birlikte gözetilerek gelinen aşamada sanığın adli kontrol ile tahliyesine karar verilmiştir."

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan 351 sayfalık iddianamede, İstanbul genelinde şehit edilen 89 kişi "maktul" sıfatıyla, olay tarihinde kaçırılmaya teşebbüs edilen 15 Temmuz'da 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Harp Okulu Komutanı olan Mesut Özel, Deniz Harp Akademisi Komutanı Tayyar Ertem ve eşi Emel Ertem ile Harp Akademileri Komutanı Tahir Bekiroğlu müşteki, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu 89 kişi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, Doğan Şirketler Grubu Holding, Digitürk Genel Müdürlüğü, Casper Bilgisayarlar Sistemi Anonim Şirketi de "suçtan zarar görenler" sıfatıyla yer alıyor.

İddianamede, davanın 1 numaralı sanığı FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yanı sıra, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Albay Ahmet Zeki Gerehan, Kurmay Albay Onur Özden, Kurmay Albay Rıfkı Keser, Kurmay Albay Uzay Şahin, Kurmay Yarbay İrfan Arat, Kurmay Yarbay Engin Durmaz ve Kurmay Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu, hakkında yakalama kararı bulunan firari sanıklar olarak geçiyor.

Davada 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk, Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Yüksel Durak, Kurmay Albay Ahmet Gümüş, Kurmay Albay Mehmet Kapan, Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, Kurmay Albay Müslüm Kaya, Kurmay Albay Nebi Gazneli, Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse, Kurmay Albay Sadık Cebeci, Kurmay Yarbay Şakir Çınar, Kurmay Yarbay Fatih Karakaya ve Kurmay Binbaşı Murat Yanık, tutuklu olarak bulunuyor.

"İstenen cezalar"

İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında, "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme", "tasarlayarak bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle kasten öldürme", "cebir kullanarak, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs etme, "cebir kullanmak suretiyle gece vakti, silahla, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ve birden fazla kişi tarafından birlikte konut dokunulmazlığını ihlal etme", "silahlı terör örgütü kurmak", "kara ulaşım araçlarının alıkonulması", "hava ulaşım araçlarının alıkonulması", "gece vakti, cebir kullanmak suretiyle, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle iş yeri dokunulmazlığını ihlal", "haberleşmenin engellenmesi", "iş yeri dokunulmazlığını ihlal", "silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi" ile "silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi" suçlarından 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Sanıklar Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık'ın da aynı suçlardan ayrı ayrı 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Engin Durmaz, Mehmet Kapan ve Fatih Karakaya hakkında 47 kez, Sadık Cebeci hakkında 17 kez, Nebi Gazneli, Müslüm Kaya hakkında 6 kez, Şakir Çınar, Rıfkı Keser, İrfan Arat, Ömer Faruk Özköse, Ahmet Gümüş, Erdal Öztürk ve Yüksel Durak hakkında ise üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

"Yurtta Sulh Konseyi" İstanbul yapılanması

İddianamede, İstanbul'daki darbe girişimi faaliyetlerini, öncesinde yaptığı toplantılarla planlayan, görev dağılımı yapan, kontrol altına alınacak bölgeleri belirleyen veya girişim günü icrasında yönlendirici ve azmettirici vasıfta olup darbe girişimi kapsamında hakimiyet sağlanması için işlenen muhtelif suçlardan doğrudan veya dolaylı fail sıfatıyla sorumlu olan "Yurtta Sulh Konseyi" İstanbul yapılanmasının, Fethi Alpay, Mehmet Nail Yiğit, Özkan Aydoğdu, Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık isimli sanıklardan oluştuğu vurgulanıyor.

İstanbul'da 89 şehit, 685 yaralı

İstanbul'daki darbe girişimiyle ilgili istatistiki bilgilerin de yer aldığı iddianamede, askerlerin eylemleri sonucu 2'si asker, 5'i polis, 82'si sivil vatandaş olmak üzere toplam 89 kişinin hayatını kaybettiği, kolluk görevlileri dahil 719 kişiye karşı hedef gözetmeksizin silahla veya tankla ateş açılarak öldürülmelerine teşebbüs edildiği, eylemlerin yöneldiği mağdurlardan 685'inin yaralandığı, 34'ünün yara almadan kurtulduğu, 155 kişinin yaralama kastıyla gerçekleştirilen eylemlerin mağduru olduğu, kolluk görevlileri dahil 148 kişiye karşı yağma ve hürriyeti tahdit eylemi gerçekleştiği, 214 özel şahsa ait mal ile askeri kurumlara ait olanlar hariç 25 kamu malının zarar gördüğünün tespit edildiği belirtildi.

Ordu Komutanının kaçırılmasına teşebbüs

İddianamede, olay tarihinde 1. Ordu Komutanlığı görevini yürüten müşteki Orgeneral Ümit Dündar'ın darbeci askeri kanat tarafından hazırlanan sözde atama listesine göre mevcut görevine son verilerek Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görevlendirildiği belirtildi.

Darbeci unsurların ele geçirdiği 1. Ordu Komutanlığı Harekat Merkezi'nde bulunan Eyyüp Gürler ve Ahmet Zeki Gerehan'dan alınan talimatla Harp Akademileri Komutanlığında öğrenci subay olan Muammer Karaman, Batur Alp Çakır, Murat İlhan ve Mehmet Akif Aslan'ın silahlı ve teçhizatlı şekilde saat 22.30 sıralarında müşteki Ümit Dündar'ın Fenerbahçe Orduevi sahasında bulunan konutuna gittikleri anlatılan iddianamede, ev içerisinde dolaşarak ve sorarak müştekiyi aradıkları ancak bulamayınca ayrılarak görevli oldukları 1. Ordu Harekat Merkezine döndükleri anlatıldı.

ARA KARARLAR

03.10.2017 17:01 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, 6 general ve 17 subayın bulunduğu, 9'u firari 14'ü tutuklu 24 sanığın yargılandığı İstanbul'daki "ana darbe" davasının 14. duruşması, 18 Aralık'ta Silivri'de görülecek.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, dönemin 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk hakkında tahliye, diğer tutuklu sanıklar hakkında bu hallerinin devamına karar verdiği davada, diğer ara kararlar belli oldu.

Mahkeme heyeti, hakkında adli kontrol şartıyla tahliye kararı verdiği Öztürk'ün yurt dışı çıkış yasağına tabi tutulmasına hükmetti.

Heyet, davaya katılma talebinde bulunan 46 müştekinin doğrudan doğruya zarar görme ihtimallerine binaen katılan olarak duruşmada yer almalarını kabul etti.

Sanık ve bazı avukatların diğer taleplerinin reddine karar veren heyet, bir sonraki duruşmaların 18, 19, 20, 21 ve 22 Aralık'ta Silivri'de görülmesini kararlaştırdı.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-10 Mart (2017) 'İstanbul 24 sanık Darbe Yap./Ana Yapılanma' davası

(30 Eylül 2017, 21:54), son güncel.: (03 Ekim 2017, 17:01)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=11385    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.003.769