Ergenekon tutuklusu eski polis şefi Adil Serdar Saçan, ´Dursun Çiçek gibi ben de tahliye olmak istiyorum´ başvurusu yaptı. Saçan, Çiçek´in serbest bırakılmasından dolayı AK Partiyi de suçlayarak, ´kanun önünde eşitlik ilkesi´ni ve ayrıca ´laiklik ve hukuk devleti ilkeleri´ni açıkça ihlal ettiğini iddia ederek AK Parti´nin kapatılması için Yargıtay Başsavcılığı´na dilekçe gönderdi.
Saçan: Çiçek´i bıraktıran AKP´yi kapatın beni de bırakın
Ergenekon tutuklusu eski polis şefi Adil Serdar Saçan, ´Dursun Çiçek gibi ben de tahliye olmak istiyorum´ başvurusu yaptı. Saçan, Çiçek´in serbest bırakılmasından dolayı AK Partiyi de suçlayarak, ´kanun önünde eşitlik ilkesi´ni ve ayrıca ´laiklik ve hukuk devleti ilkeleri´ni açıkça ihlal ettiğini iddia ederek AK Parti´nin kapatılması için Yargıtay Başsavcılığı´na dilekçe gönderdi.
İstanbul 13´üncü Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri´de görülen İkinci Ergenekon davasında dün 16. duruşma yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanıkların AK Parti´nin kapatılması için Yargıtay cumhuriyet başsavcılığı´na suç duyurusunda bulundukları ortaya çıktı. Tutuklu sanık İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Şube eski Müdürü Adil Serdar Saçan, AK Parti´nin kapatılmasıyla ilgili suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesini Silivri Cezaevi Müdürlüğü kanalıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderen Saçan, AK Parti´nin, Anayasanın 68/4 maddesinde belirtilen Cumhuriyet´in niteliklerinden laiklik ve hukuk devleti ilkeleri ile kanun önünde eşitlik ilkesini açıkça ihlal ettiğini iddia etti. Dilekçede, bu iddialardan yola çıkılarak Anayasanın 69´uncu maddesi 5´inci ve 6´ıncı fıkraları uyarınca AK Parti hakkında kapatma davası açılması istendi.
Dursun Çiçek gibi tahliye olalım
Duruşmada söz alan Adil Serdar Saçan ´Asıl adım Adil Serdar Saçan, ama burada Adil Dursun Çiçek, Adil Sinan Aygün de olur´ dedi. 14 aydır tutuklu olduğunu dile getiren Saçan, ıslak imza ile darbenin ortasında bulunduğu iddia edilen Dursun Çiçek´in tutuklanıp tutuklanıp serbest bırakıldığını ifade ederek Hukukçu olarak hicap duyuyorum. Adil Dursun Çiçek olsaydım belki burada olmazdım. Kuvvetli suç şüphesi olmadığı gerekçesiyle Çiçek tahliye ediliyor da bende nasıl kuvvetli suç şüphesi bulunuyor´ dedi. (Star)
Albay Çiçek´in tahliyesi anlaşılan herkesi şok etmiş: Tüm tutuklular 9. Mahkeme kuyruğuna girmeye hazırlanıyor
Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek´in skandal şekilde tahliye edilmesi üzerine diğer muvazzaf subayların aileleri de harekete geçmiş ve serbest bırakılmaları için başvuruda bulunmaya başlamışlardı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nda görevli iki oramirale suikast planladıkları iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında aylar önce tutuklanan ve bu durumu halen süren Teğmen Tarık Ayabakan´ın avukatı Mehmet Katar, İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi´ne dilekçe ile başvurarak müvekkilinin Dursun Çiçek gibi serbest bırakılmasını istemişti.
Herkes kanun önünde eşittir ama bazıları daha eşittir
Katar´ın dilekçesinde şu ifadeler yer almıştı: Bu maddeye göre herkes kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır. Ancak hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunan ve kesin delillerle suç unsurları ortaya konulan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´na mensup olup Genelkurmay Komutanlığı karargahında görevli bulunan Albay Dursun Çiçek, itiraz üzerine sabit ikametgahı olması, devlet memuru olması, kaçma şüphesi bulunmaması gibi gerekçelerle tutuklandıktan iki gün sonra serbest bırakılmıştır. Halbuki bu şahsın suçu müvekkilime atfedilen suçlardan daha vahim iken, yargı makamlarında talep ettiğimiz 4 Eylül 2009 tarihli dilekçelerimize müvekkilim Teğmen Tarık Ayabakan için suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu (!), kaçma ve delilleri karartma şüphesi bulunduğu gerekçesi ile Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi hakimince 8 Eylül 2009 tarihinde tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Müvekkilimin dosyadaki delillerin yeniden değerlendirilmesi ve en azından adli kontrol tedbirlerinden birinin uygulanması sureti ile tutuksuz yargılanması... ( Zaman)
Cezaevlerindeki tüm tutuklular da müracaat etsin. Genelkurmay´da yemek yemelerine bakılmaksızın tahliye edilmeliler
?Keşke diğer tüm Ergenekon tutukluları da tahliye için müracaat etseydi. Bu mahkeme heyetiyle gelen piyango bir daha vurmayabilir!..? Bir hukukçuya ait bu şaşkınlık ifade eden sözlerin nedeni, hazırlamış olduğu ´Terör suçları oluşturup masumların üzerine atma planı´ da denilen Kontrgerilla belgesinin orjinali ele geçirilen ve bu suçtan tutuklanmış olan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek ile Poyrazköy silahlarıyla ilgili tutuklanmış olan Deniz Yarbay Mehmet Emre Sezenler´in iki günlük tutukluluklarından sonra hiç kimse tarafından beklenmeyen tahliye kararları oldu. Orjinal kontrgerilla belgesinin ortaya çıkmasına rağmen delil yetersizliğinden serbest bırakılmalar diğer tüm tutukluları da heyecanlandırdı. Birçok tutuklu avukatları vasıtasıyla itiraz etmeye hazırlanıyor.
Albay´ın suçu cinayetten ağır. O bırakılıyorsa katiller de bırakılsın
Ahmet Gündel (Yargıtay Eski Cumhuriyet Başsavcısı): Dursun Çiçek çok ağır suçlamalarla karşı karşıya. Darbeye teşebbüs etmek, yasa dışı örgüt üyesi olmak gibi suçlar isnat ediliyor ve hakkında da ciddi deliller var. Bu suçun sübut bulması halinde cezası kasten adam öldürmekten daha ağır cezaları gerektiriyor. O zaman katilleri de serbest bırakalım. Bu durumda ciddi deliller varsa eğer yargılama tutuklu devam ettirilir. Daha hafif suçlarda bile yıllarca tutuklu yargılanan kişiler var. Bu kişinin ikametgahının sabit olması serbest bırakılmasını gerektirmez. Hukuk son derece zorlanmıştır. Tahliye kararında olağanüstü bir durum vardır. Çok sıkıntılı bir durumla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmemiz gerekiyor. Yargı da böyle bir tahliye geleneği söz konusu değil. Bugün altı-yedi yıl hüküm giymiş olup da üç-dört yıl tutuklu kalan kişiler vardır. Dosyası Yargıtay´da görüşülürken tutuklu olan insanlar vardır. Adresinin belli olması, işinin olması serbest kalması için yeterli değil. Bundan dolayı da mahkemenin kararı tatminkar değildir. Kamuoyunu tatmin etmeyecektir. Bu durum Dursun Çiçek´in suçsuz olduğu anlamına gelmez. Mahkeme delil yok demiyor. Bu tür suçlarda sabit ikametgahı dahi olsa şüpheli her zaman kaçacak varsayılır ve tutuklu yargılanır. Bu nedenle tahliye kararında sıkıntı vardır.
(18 Kasım 2009, 12:33)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Şok tahliyeler: Albay ve Yarbay serbest
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi