Tam
EskidenYeniye
 

Darbede Erdoğan'a suikast davası

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 37 darbeci askerin de aralarında bulunduğu 44'ü tutuklu 47 sanığın Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Suikast girişiminde bulunan timin başındaki isim eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki esasa ilişkin savunmasında "Görünmeyen kralın emriyle ben darbe yaptım. Bana emri veren adamın makamına güvendim. Ben vatan millet için yaptığımı sanıyordum. Emri verenler arkamızda durmadı. İyi ki darbe olmamış" dedi. Savunmasında yakalandığında kafasına sıkılmasını da istediğini söyleyen Sönmezateş, FETÖ lideri terörist Fetullah Gülen için de "Pensilvanya'daki erkek gibi gelsin adam gibi kendisini savunsun" dedi. Hafta içi devam eden duruşmalar sonunda tutuklulukların devamına karar verildi. Duruşma 27 Eylül 2017'ye ertelendi.

Önceki haber title=Sonraki haber

16.09.2017 21:54 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 37 darbeci askerin de aralarında bulunduğu 44’ü tutuklu 47 sanığın Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi.

11.019.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Sanıklardan yüzbaşı Haldun Gülmez'in reddi hakim, diğer sanıklar üsteğmen Murat Köse ve astsubay Gökhan Güçlü'nün ise soruşturmanın genişletilmesi talepleri reddedildi.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinde görevli, 1'i firari 37 darbeci askerin de aralarında bulunduğu 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılanması Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. Bugünkü oturum saat 09.30'da yoklama alınmasıyla başladı.

REDDİ HAKİM TALEBİ

Ardından sanıklardan yüzbaşı Haldun Gülmez reddi hakim talebinin, üsteğmen Murat Köse ve astsubay Gökhan Güçlü ise soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin yer aldığı dilekçeleri mahkemeye verdi. Mahkeme heyeti, dilekçelerin görüşülüp karar verilmesi için 15 dakika ara verdi. Aranın ardından devam eden oturumda, Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, taleplerin, yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddine karar verildiğini açıkladı.

ZEKİ GÖÇMEN

Ardından darbe girişiminin olduğu dönemde albay olan Zeki Göçmen'in esasa ilişkin savunmasının alınmasıyla devam etti. Sikorsky helikopterin birinci pilotu Zeki Göçmen, "Hayatımın hiçbir noktasında FETÖ olmadı. 12 yılda 7 kez tayin oldum. Binbaşı rütbemin sonunda kadar zorluklar yaşadım. Anamdan emdiğim süt burnumdan geldi. FETÖ bunları yaşarken yoktu. Emeklilik planları yaparken başıma bunlar geldi. FETÖ ya da başka bir cemaat bilmem. Çocuklarımı da bu yapıya karşı bilinçlendirdim. Atılmış olsam da ben kendimi hala TSK mensubu olarak görüyorum. 30 yıl hizmet ettim. Ne ast rütbeliyken ne de üst rütbeliyken devletimin zararına olacak hiçbir karara imza atmadım. Mesleğe başladığımdan beri çizgimi hiç değiştirmedim. Emir komuta zincirinden şaşmadım. Bu konudaki suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum" dedi.

Göçmen, iddianamelerde ve ifadelerde de geçen "Yarın ya kahraman oluruz ya da vatan haini oluruz" sözlerinin de kendisine ait olmadığını söyledi. Göçmen, "15 Temmuz sabahı alaydan ilişiğimi kesecektim. Ancak, evrak olmadığı için ilişiğimi kesemedim. TSK'dan ilişiğimi temelli kesip özel bir havayolu şirketinde işbaşı yapacaktım. Ünsal Paşa (Ünsal Coşkun), 'Ayrılma bir gün daha uç' dedi. Albay Murat Dağlı, beni 16.00'da aradı ve 'Akşam 22.00'de uçuş var' dedi. Ege Ordu Komutanı, saat 23.43'te Albay Murat Dağlı'yı aradı ve 'Oluşumun içinde misiniz' diye sordu. Murat Dağlı 'Ne oluşumu' diye karşılık verdi. Bunun üzerine Ordu Komutanı, 'Gözlerinizden öpüyorum' deyip, telefonu kapattı. Ordu Komutanı, ifadesinde 'Onlara gitmeyin emri verdim' diyor. Ordu Komutanı, yalan söylüyor. Ordu Komutanı, 'Dönün' deseydi, dönerdik. Nereye gidildiği konusunda bize bilgi verilmedi. 'Cumhurbaşkanı Marmaris'te' deselerdi durum değişirdi. Kimlere güvenmişiz" diye konuştu.

Marmaris'e giden suikast girişimi sanıklarını taşıyan üç helikopterden birini kullanan Göçmen, tutuklu sanıklardan dönemin Kara Havacılık Komutan Vekili eski tuğgeneral Ünsal Coşkun'un darbe girişimi gecesi helikopterle uçmasını istediğini söyledi.

Cuma günü uçuş olmasının nadir görülen bir durum olduğunu söyleyen Göçmen, uçuş sırasında kendi ekibindekilere telefonlarını kapatmaları emrini verdiğini kabul etti. Göçmen, her VIP uçuşta bu emri verdiğini öne sürdü.

Duruşmadaki savunmalarında "Darbe yapacak olsaydık silahlarımızı yanımıza alırdık." diyen sanık helikopter personellerini eleştiren Göçmen, "İyi halt etmişler. Bu ifadeyi verenleri kınıyorum. Alay komutanıyken uçuşlarda silahların alınması emrini vermiştim." dedi.

Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nden Marmaris'e hareket etmeden önce "Yarın ya kahraman olacağız ya da vatan haini." dediği yönündeki tanık ifadelerini reddeden Göçmen, "Böyle bir ifade kullanmadım. Çıktığımız görevin ne olduğunu ve ülkede bir kalkışma yaşandığını bilmiyordum. Çiğli'ye dönünce yanlış bir işe bulaştırıldığımı anladım. Sizin hükmünüz ne olursa olsun benim vicdanım rahat." ifadelerini kullandı.

Göçmen, sıkıyönetim emrinden, uçuş yasağından, kalkışma girişiminden ve Cumhurbaşkanı'nın Marmaris'te olmasından kendisine hiç kimsenin bahsetmediğini savundu.

Helikopterlerin bütün hareket planının emniyetle personeli bir noktadan bir noktaya götürmek olduğunu belirten Göçmen, "Personeli himaye görevimiz yoktu. Ben, Çiğli'deki personelle daha önce hiç bir araya gelmedim. Daha önce hiçbiriyle telefon irtibatım dahi olmadı. Görevde ise biriyle telefon irtibatımın olması için Gökhan Şahin Sönmezateş'in helikopterde kalmasını ben talep ettim. Sönmezateş de bu nedenle helikopterde kaldı." diye konuştu.

Cumhurbaşkanına suikast beyanıyla ilk defa 18 Ağustos 2016'da Muğla 2. Sulh Ceza Mahkemesinde karşılaştığını iddia eden Göçmen, beyanı duyduğunda şoke olduğunu savundu.

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.

12.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

15 Temmuz darbe girişiminde Marmaris’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişiminde bulunan timin başındaki isim eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki esasa ilişkin savunmasında “Görünmeyen kralın emriyle ben darbe yaptım. Bana emri veren adamın makamına güvendim. Ben vatan millet için yaptığımı sanıyordum. Emri verenler arkamızda durmadı. İyi ki darbe olmamış” dedi. Savunmasında yakalandığında kafasına sıkılmasını da istediğini söyleyen Sönmezateş, FETÖ lideri terörist Fetullah Gülen için de “Pensilvanya’daki erkek gibi gelsin adam gibi kendisini savunsun” dedi.

GÖKHAN ŞAHİN SÖNMEZATEŞ

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odası salonunda görülen duruşmaya, sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında getirildi. Mahkemenin savunmalarını hazırlamaları için vareste tutulmalarına karar verdiği bazı sanıklar ise duruşmaya getirilmedi.

Sanıklar ve yakınları, şehit polis Nedip Cengiz Eker'in babası Nihat Eker ile taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşma, suikast girişimini planladığı ve yönettiği belirtilen sanıklardan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in esas hakkındaki savunmasıyla başladı.

Darbeci ve suikast timi lideri Sönmezateş, “Mahkeme salonunda 9 kamera, güçlü bir klima var. Modern bir bir duruşma salonu. Salonun modern olması davanın modern görüldüğünü göstermez. Bizden nefret edebilirsiniz. Bizden delikanlılık bekliyorsunuz. Sizler de delikanlı davranacaksanız. Yakalandığımda kafama kurşun sıkın diye yalvardım. Yoksa mermiyi ağzına verin ben kafama sıkayım dedim. Kabul etmediler” dedi.

Gökhan Şahin Sönmezateş, 12 Eylül’de teğmen olanların bu gün 4 yıldızlı korgeneral olduğunu belirterek, “Oysa bu gün 15 Temmuz 4 yıldızlı bir orgeneral yargılanmıyor. Tuğgeneral Semih Terzi’nin ölümünden sonra 15 Temmuz’da Türkiye genelinde yargılanan tek tuğgeneral benim. Askeri mahkemede şu an savcının oturduğu yerde ben oturuyordum. 6 kişinin şu an burada bu salonda hiç olmaması lazım. İsimlerini verirsem çocuklar yanar. Devlet sırrı olan şeyler var söyleyemem” şeklinde konuştu.

Sönmezateş, Dalaman Kara Havacılık Meydanı'nda helikoptere yakıt vermeyen askerlere silah çeken Cenk Bahadır Avcı'nın şu an burada yargılandığını söylerken, “Kendisine sordum. Askerlerimi vuracak mıydın diye. Oda ‘evet vuracaktım’ dedi. Bahadır Avcı askerlerimi vursaydı, ben de onu vururdum. Burada ya Tezcan Kızılelma yalan söylüyor, ya da Cenk Bahadır Avcı yalan söylüyor. Ben buradan çıkamayacağım biliyorum” dedi.

Eski tuğgeneral ve suikast timinin lideri Sönmezateş esasa ilişkin savunmasında Antalya’da yakalanan ve suikast girişimi davasında yargılanan Özcan Karacan ile ilgili, “Bu davanın kilit isimlerinden birisi Özcan Karacan’dır. Karacan süzme FETÖ’cüdür. 15 Temmuz öncesi kendisi ile hiç görüşmedim. Ben FETÖ’cü değilim. Ben ve ekibim tuzağa düşürüldü. Ben inandığım için bu işe girdim. Ali Yazıcı’nın psikolojik sorunları olduğunu düşünüyorum. İfadelerine inanmıyorum” diye konuştu.

Sönmezateş, “Görünmeyen kralın emriyle ben darbe yaptım. Bana emri veren adamın makamına güvendim. Ben vatan millet için yaptığımı sanıyordum. Emri verenler arkamızda durmadı. İyi ki darbe olmamış. Bu onursuz insanların koltuklara oturmadıkları iyi oldu. Emri verenler gölgelerde saklanıyor. İsteseydik Yunanistan’a kaçardık. Bu ülkede suç işlediysem bu ülkede yargılanacağım. FETÖ’den yargılanmak zoruma gidiyor. Pensilvanya’daki erkek gibi gelsin adam gibi kendisini savunsun” dedi.

Otel baskınını kendisi planladıysa, tüm sorumluluğun da kendisinde olduğunu belirten Sönmezateş, “Bu işi ben planladıysam tüm sorumlu benim. Marmaris’teki otel baskını sırasında meydana gelen tüm zararı benden tahsil edin. Burada bulunan arkadaşların malları üzerindeki tedbirleri kaldırın. Onların bir kabahati yok” ifadelerine yer verdi.

Sönmezateş, “Almanya’da Nazizm vardı. Nazizm iktidarı her şeyi yaptı. Engizisyon mahkemeleri vardı. Bu mahkemeler akla mantığa uymayacak işkenceler yaptı” deyince, bunun üzerine mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ, “Burası demokratik bir ülke. Bu ülkede Nazizm yok. Bizim mahkememiz de engizisyon mahkemesi değil. Burada özgürce istediğin gibi savunmanı yapıyorsun” dedi.

Sönmezateş, yargılanan generaller içinde 15 Temmuz'la ilgili tek sorumluluk alanın kendisi olduğunu savundu.

FETÖ'cü olmadığını öne süren sanık, sosyal demokrat düşünceye sahip, Atatürk ruhuna inanan, Atatürkçü birisi olduğunu söyledi.

Sanıklardan eski başyaver Ali Yazıcı ile darbe girişimi günü görüşmediğini iddia eden Sönmezateş, "Ali Yazıcı ile görüşmüş olsam bugün burada olmazdım. Ali Yazıcı'nın söylediklerinden hiçbir şey anlamadım. Sağlıklı düşünebildiğine inanmıyorum." dedi.

Darbe girişiminden 13 ay sonra yakalanan sanık Özcan Karacan'ı hayatı boyunca hiç görmediğini ileri süren Sönmezateş, "Hiçbir Kara Havacılık unsuruyla telefonda görüşmedim. 'Vur' emirlerini veren bu adam, çarşamba günü neden İzmir'e geldi, ne görüştü? Bu adam süzme FETÖ'cü. Kimle görüştü? Sanıklardan Zeki Göçmen ve Murat Dağlı ile mi görüştüler, ne konuştular merak ediyorum. Bizden önce birilerinin gelmiş olması bizi kurtarmaz ama ben neler olduğunu anlamak ve bilmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

"Şu anda herkes inkar ediyor, salağa yatıyor"

"Ben tuzağa düşürüldüm, ekibim de tuzağa düşürüldü." iddiasında bulunan Sönmezateş, savunmasına şöyle devam etti:

"İzmir'e gitmişken neden Ankara'ya gittim? Birileriyle telefonla görüşüp hesap sormak istedim. O gece evimde uyuyup iş yerime gittim. Hava Kuvvetleri ve Genelkurmay'ı arayıp telefonla birileriyle görüştüm, hesap sormak için. 'Teslim ol.' dediler. Ben inandığım için bu işin içindeydim. Kandırılmışım. Şu anda herkes inkar ediyor, salağa yatıyor. Havacı generalin bu kadar insanı hareket ettirmesi mümkün değil. Kralın peşinde kimse yok. Bu kadar adamı kim organize etti? Darbe girişimi iyi ki başarılı olmamış ve verdiği emirlerin arkasında duramayan insanlar başa geçmemiş."

Suikast girişiminin planlayıcı olmak ve ekibi koordine etmekle suçlandığını hatırlatan Sönmezateş, "Operasyonun baştan beri planlayıcısı olsaydım, başarılı olunamayacağını söylerdim. Baştan beri planlayıcısı olmadığım için bu tuzağa düştüm. Emri veren adamın geçmişi ve referanslarına güvenerek bu işe girdim." iddiasında bulundu.

Ankara'daki bir villada darbe planlarının yapıldığı toplantıya katılmadığını iddia eden Sönmezateş, 6-9 Temmuz tarihleri arasında nerede olduğunu devletin bildiğini savundu.

FETÖ'cü bir firmaya kendi imzasıyla para aktarılmasını kabul eden Sönmezateş, bu rakamın söylenenin 4 katı yani 20 milyon dolar olduğunu söyledi. Sanık Sönmezateş, "Hava Kuvvetleri Komutanı 'Benim bu paradan haberim yok' diyorsa ve devletin böyle idare edildiğine inanılıyorsa 'tamam' diyorum." dedi.

"Pensilvanya'dakini niye koruyayım? Erkek gibi gelsin savunmasını versin." diyen Sönmezateş, "Birileri ve ailem zarar görecek diye söylemek istediklerimin hepsini söyleyemiyorum." ifadelerini kullandı.

Sönmezateş, FETÖ'cü olmadığını yineleyip, "FETÖ'cü değilim, olmayacağım, böyle de ölmeyeceğim. Tuzağa düşürüldüm. Benim gibi ekibim de tuzağa düşürüldü. Hesap sormak için Ankara'ya döndüm. O gün evimde uyudum. Sabah Genelkurmay'ı aradım. 'Teslim ol' dediler. Kandırılmışım. Kimse onurlu durmadı. Herkes, 'Benim haberim yok' diyor. Herkes salağa yatıyor. Bu kadar insanı tuğgeneralin yönetmesi mümkün değil. Kral kim onun peşine düşün.

Bu kadar adamı kim organize etti? İyi ki darbe gerçekleşmemiş, emrin arkasında duranlar başa geçmemiş" dedi.

Sönmezateş'in Nazi ve engizisyon mahkemesinden örnekler vermesi üzerine, Mahkeme Başkanı Baştoğ, hukuku uyguladıklarını, kendisine de savunma hakkının verildiğini ve örnekleri kabul etmediğini belirtti. Bunun üzerine Sönmezateş, "Savunma hakkı burada hukukun olduğunu göstermez. Kırıntılarını gösterir. Ben, birileri ve ailem zarar görecek, konuşamıyorum" diye karşılık verdi.

Darbeci Sönmezateş esasa ilişkin savunmasını diğer sanıkların aksine kısa tuttu. Sanıklar öğleden sonra yakınları ile açık görüş yapacak ve duruşma saat 15.00'te tekrar başlayacak.

DAVUT UÇUM

Adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının salonunda görülen davanın beşinci duruşmasının altıncı oturumunda, suikast girişimini planlamak ve yönetmekle suçlanan tutuklu sanık eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in ardından helikopter pilotu eski yarbay Davut Uçum'a esas hakkında savunma yapması için söz verildi.

Darbeci ve FETÖ'cü olmadığını savunan Uçum, Cumhurbaşkanı'na yönelik bir eylemin içinde bilerek yer almadığını iddia etti. "Kötü eller tarafından organize edilen bu olayları oyunlar ve tuzaklar olarak görüyorum." diyen Uçum, 15 Temmuz'un hain bir darbe girişimi olduğunu söyledi.

Darbe girişimi öncesinde kendisine gizli veya özel görev adı altında Özel Kuvvetler ekibini bir yerden alınıp başka bir yere bırakılması konusunda açıklama yapılmadığını öne süren Uçum, şöyle devam etti:

"Teslim olduktan sonra görevin içeriğiyle ilgili bilgi sahibi olmaya başladım. Özcan Karacan ve itirafçı olan Kara Havacılıkta görevli pilotları çok iyi tanıyorum. Hiçbirinin ifadesinde benim adım geçmiyor. Kara Havacılık Komutanlığı nöbetçi amiri Özcan Karacan, 'Kara Kuvvetleri Komutanı ve Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı burada, sen hemen uçuşu gerçekleştir.' dedi."

Gelinen süreçte Sönmezateş'e saygılarının arttığını belirten Uçum, kendisine emir verenler dahil hiçbir komutanın sorumluluk almadığını ileri sürdü.

4. Kara Havacılık Alay Komutanlığında nöbetçiyken uçmasının olağan bir durum olduğunu savunan Uçum, "Pilot sayısı yeterli olsa bile görev kriterlerine daha çok uyuyorsa, nöbetçi uçuşa gönderilir. Konusu suç teşkil eden bir emir almadım. Asker olduğum için buradayım FETÖ'cü olduğum için değil." diye konuştu.

"Özcan Karacan'ın dinlenmesi lazım"

Olaydan 13 ay sonra yakalanan sanıklardan Özcan Karacan'ın mahkemede dinlenmesi gerektiğini söyleyen Uçum, şunları kaydetti:

"Özcan Karacan bana göre Kara Havacılığın Adil Öksüz'üdür. Bütün talimatları veren kişidir. İstanbul'a, İzmir'e talimatları veren kişidir. Beni bu olaya direkt dahil eden kişidir. Özcan Karacan'ın bu davada kesinlikle dinlenmesi lazım. Ben cep telefonuyla Özcan Karacan ile görüştüm. Özcan Karacan darbe girişiminden önce İzmir ve Malatya'ya da gitti. Burada kimlerle görüştü bu da çok önemli."

Duruşmaya yarın sabaha kadar ara verildi.

13.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına devam ediliyor.

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odası salonunda görülen davanın beşinci duruşmasının yedinci oturumunda, helikopter pilotu eski yarbay Davut Uçum'a esas hakkında savunma yapması için söz verildi.

Tutuklu sanık Uçum, İzmir'deki Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nden Marmaris'e uçarken helikopterleri radarlardan gizlemek için herhangi bir işlem uygulamadıklarını iddia etti.

Yakıt ikmali için gittikleri Dalaman Deniz Hava Üssü'nün kulesi ile telsiz irtibatı kurduklarını savunan Uçum, kuleden kendilerine, "Deniz Hava Komutanının emriyle yakıt ikmali yapacaksınız." denildiğini öne sürdü.

15 Temmuz akşamı özel ziyaret için bölgede bulunan korgeneral Yılmaz Özkaya'nın Dalaman'da bulunan önleme uçaklarının pilotlarına Marmaris'e gelen helikopterleri vurma emri verdiğini belirten Uçum, savunmasına şöyle devam etti:

"Yılmaz Özkaya, F-16 pilotlarına 'vurun' diyor. Onlar da yazılı emir istiyorlar ve kalkmıyorlar. Bodrum'daki Imsık Meydanı'na gittiğimizde 'F-16'lar sizi vuracak havalanmayın' dediler. Biz de buna göre uçuş yaptık. Imsık-Çiğli uçuşumuz radarlar tarafından kayıt altına alınmamıştır, tespit edilememiştir."

Marmaris'te helikopterden insanların üzerine değil, ağaçlık boş bir alana ateş açtıklarını öne süren Uçum, toplam 7 saniye süren bu atıştan kaynaklanan herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadığını iddia etti.

Hakkındaki FETÖ'cü olduğu iddialarını kabul etmeyen Uçum, "O gece uçak ve helikopterlere uçuş yasağı ve kalkış emrini veren Özcan Karacan'dır. İşte esas FETÖ'cü bu nedenle odur. Ben hiçbir örgütün değil TSK örgütünün üyesiyim. 2011 ve 2015 yıllarında ordudaki cemaat üyeleri olan benden daha rütbeli kişiler benimle irtibat kurmaya çalıştı ama ben onlardan uzak durdum. Bu nedenle hakkımdaki FETÖ'cü iddialarını kabul etmiyorum." dedi.

SAVCI: DEVLET KOMPLO KURMAZ

Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında sanıkların sahte deliller üretildiği ve kendilerine komplo kurulduğu iddialarına tepki gösteren davanın savcısı Ali Cenk Düzgün, "Devlet komplo kurmaz, komplo devletin içine çöreklenmiş çetelerin işidir." dedi.

Uçum'un savunmasının ardından helikopterlerin radar kayıtları incelendi, mahkeme heyeti bununla ilgili sanıkların beyanlarını dinledi.

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ'dan söz alan davanın savcısı Düzgün, sanıkların gerçeği yansıtmayan ifadelerine tepki gösterdi.

Sanıkların esasa ilişkin savunmalarında, sahte deliller üretildiği ve kendilerine komplo kurulduğu iddialarında bulunduğuna işaret eden Düzgün, tanıklardan bir kısmının olay gecesinin kaotik ortamı nedeniyle olayın 01.00-02.00 gibi meydana geldiği yönünde ifadeler verdiğini kaydetti.

"Başka bir olaydan bahsedilmediği nettir"

Tanıkların daha sonraki ifadelerinde bu saatleri düzelttiğini anlatan Düzgün, "Sanıklar, tanıkların beyanlarının düzeltmelerini görmezden gelerek, beyanları çarpıtarak, onlarca tanıdığın beyanı da hiç yokmuş gibi göstererek olay saati belirsizmiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Olay sonrasında düzenlenen bazı polis tutanaklarının sadece belli cümlelerini okuyarak olayı başkalarının gerçekleştirdiğini iddia ediyorlar." diye konuştu.

Sanıkların savunmalarında gaz maskesi olan başka sanıkların geldiği yönünde iddialarda bulunduğuna dikkati çeken Düzgün, "Tanık ifadelerinin önü ve arkası bir bütün olarak okunduğunda sanıkların eylemleriyle ve zaman bakımından tamamen uyuştuğu görülecektir. Başka hiç bir olaydan bahsedilmediği nettir." ifadelerini kullandı.

Düzgün, polis memurlarının şehit edilmesiyle ilgili hazırlanan otopsi ve uzmanlık raporları arasında da sanıklarının iddiasının aksine farklılık bulunmadığını bildirdi.

Olay yerine ilişkin güvenlik kamerası kayıtlarının alınmadığı ve bazılarının silindiği iddiasının da doğru olmadığını anlatan Düzgün, şöyle devam etti:

"Dosyadaki raporlardan anlaşılacağı gibi bölgede bulunan tüm kameraların kayıtları temin edilmiş, dosya içine konulmuştur. Sanıkların da bu görüntüler üzerinden savunmalarını inşa ettikleri görülmüştür. Polis memurları Nedip Cengiz Eker ile Mehmet Çetin'in ne zaman, nerede, hangi çatışmada vuruldukları ve kendilerini şehit eden mermilerin hangi silahlardan atıldığı tam olarak tespit edilmiş olmasına rağmen, sanıklar raporların sahte olduğunu iddia ettiler. Olayın hemen ardından şehitlerin otopsi işlemleri yapılmış ve vücutlarından çıkan mermi çekirdekleri incelenmek üzere gönderilmiştir. Sanıkların silahları ise sonradan arazide bulunarak incelemeye gönderilmiştir. Uzmanlık raporlarını sahte olduğu iddiasını kabul etmemiz demek, şehit polislerin kabirlerinden çıkartılıp bedenlerine yeniden atış yapıp veya bedenlerine mermi çekirdeklerinin yerleştirilmiş olması demektir."

Düzgün, sanıkların kendilerine komplo kurulduğu söylemleri üzerine ise "Böyle bir iddiayı kabul etmek mümkün değil. Bu, komplo amacıyla devlet birimlerinin ortak hareket ettiği, sahtecilik yaptığı anlamına gelir. Devlet komplo kurmaz, komplo devletin içine çöreklenmiş çetelerin işidir. Komplo devletin işi değildir. Devletin milli yargısı, içindeki çeteleri temizledikten sonra Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını nasıl çökerttiyse, 15 Temmuz'dan sonra ortaya çıkan çeteleri de temizleyecektir. Devletimiz buna muktedirdir."

Dava savcısının bu açıklamasının ardından mahkeme salonu karıştı. Sanıklar bulundukları yerlerden kalkarak savcıya ve mahkeme heyetine bağırmaya başladı. Jandarma ekipleri salon içerisinde geniş güvenlik önlemi aldı.

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, savcının bu sözlerine itiraz eden sanıkların salonda gerginlik çıkartması üzerine, "Sahte deliller düzenlendiği ve komplolar kurulduğuna yönelik ithamlarla ilgili davanın savcısına cevap hakkı doğmuştur ve bunu kullanmıştır." açıklamasını yaptı.

Duruşmaya yarın sabaha kadar ara verildi.

YARGILAMAYI UZATMA GAYRETİ

Öte yandan davanın sanıkları, savunmalarında esasa ilişkin görüşlerini aktarmaktan ziyade hayat hikayelerine ve davayla ilgisi olmayan konulara değinerek, yargılamayı uzatmaya yönelik tavırlar sergiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davada 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılanmasına Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

Muğla'da adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle daha uygun olan Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının konferans salonunda görülen davanın beşinci duruşmasıyla yargılama sürdürüldü.

Sanıklar ve avukatları, esas hakkındaki savunmalarını sürdürüyor. Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan duruşmalarda, esas hakkında savunması alınan 40 sanığın mahkeme salonunda gerginlik çıkarmak için gayret gösterdikleri dikkati çekerken, bazı sanıklar karar aşamasına kadar duruşmalardan men edildi.

Şu ana kadar 40 sanığın savunmasının alındığı davanın devam eden oturumunda 3 sanığın esas hakkındaki savunması alınacak.

Sanıkların kamuoyunu yanlış yönlendirme çabaları

Duruşmada, saldırı gerçekleştiren Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibindekiler, "Üst düzey bir terör örgütü üyesini yakalamak için Marmaris'e gittiklerini" iddia ederken, eski Özel Kuvvetler üyeleri ise "Sıkıyönetim ilan edildiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı güvenli bir yere götürme görevini aldıklarını" öne sürmüş, Sualtı Taarruz (SAT) üyesi iki sanık ise görevin ne olduğunu bilmediklerini iddia etmişlerdi.

Sanıkların tamamına yakını, darbe girişimi gecesi 00.00-02.00 saatleri arasında kendilerinden önce başka bir timin helikopterlerle bölgeye gelerek saldırıyı gerçekleştirdiklerini ve 2 polis memurunun o tim tarafından şehit edildiğini öne sürmüştü. Mahkemede okunan tanık ifadeleri ve bilirkişi raporlarına rağmen sanıkların bu iddialarında ısrarcı olması, müşteki avukatları, mahkeme heyeti, davanın savcısı ve duruşmayı izleyenlerce "kamuoyunu yanlış yönlendirme çabaları" olarak değerlendirilmişti.

Dördüncü ve beşinci duruşmada sanıkların çoğunun savunmalarını hazırlamak için yeterli zaman tanınmadığını iddia ederek ek süre talebinde bulunmaları, mahkeme heyetince "yargılamayı uzatmaya" yönelik olduğu değerlendirilerek kabul edilmedi.

"Pensilvanya'daki erkek gibi gelsin, savunmasını versin"

Suikast girişimini planlamak ve yönetmekle suçlanan tutuklu sanık eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş esas hakkında savunmasında, FETÖ bağlantılı bir firmaya kendi imzasıyla para aktarılmasını kabul etti. Sönmezateş, bu rakamın söylenenin 4 katı yani 20 milyon dolar olduğunu söyledi.

"Pensilvanya'dakini niye koruyayım? Erkek gibi gelsin savunmasını versin." diyen Sönmezateş, "Birileri ve ailem zarar görecek diye söylemek istediklerimin hepsini söyleyemiyorum." ifadelerini kullandı.

25 saat savunma yaptı

Tutuklu sanıklardan Haldun Gülmez ise 3 gün süren 25 saatlik savunmasında mahkeme heyetinin sabrının sınırlarını zorlarken, yargılama sürecinde de 2 defa reddihakim talebinde bulundu.

Davayı uzatmak ve "sanıkların savunma hakkı ihlal ediliyor" algısı oluşmak için çaba gösterdiği değerlendirilen sanık, mahkeme heyetinin savunmasını kestirmesi için elinden geleni yaptı.

Savunması boyunca kendisinden önceki birçok sanık gibi tanık ifadelerini yeniden okuyan Gülmez, hikayeler anlatıp köşe yazılarını okuyup, mahkemede görüntüler izletti. Bir deneyle ilgili belgesel görüntülerini bile duruşmada izlettiren sanık, deneyin sonuçlarını uzun uzun anlatarak suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalıştı. Aynı şeyleri yeniden anlatan sanığı mahkeme heyeti sık sık uyarmak zorunda kaldı.

Örgütün gizli haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı olduğu belirlenen Gülmez'in üzerinde Marmaris saldırısının ardından yaralanarak tedavi gördüğü hastanede "H.E. duaları" başlıklı not bulunmuştu. Notta, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik bedduaların yer aldığı belirlenmişti.

Sanıklardan ilginç savunmalar

Davanın dördüncü duruşmasında sanıkların verdiği çelişkili ifadeler de dikkati çekti. Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında FETÖ'nün "üs imamı" olarak anılan, "Paşa" lakaplı eski başçavuş Zekeriya Kuzu, menfezde yakalandıklarını anımsatarak, "Menfeze serin olduğu için girdik. Dinlenip yola çıkıp teslim olacaktık. Üzerimizde 1,5 saat boyunca bizi aradılar. Olay daha büyümesin diye kendimizi ifşa ettik." ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı, sanığın şovuna izin vermedi

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, dördüncü duruşmada, uyarılara rağmen siyasi söylemlerde bulunan MAK ekibinden eski teğmen Muhammet Burak İpek'i kendini savunmaktan çok siyasi içerikli söylemlerde bulunup, mahkemeyi küçük düşürücü ifadeler kullanması nedeniyle 5 kez uyardıktan sonra "Şov yapıyorsun, savunmanı kesiyorum." diyerek yerine gönderdi.

Davada sanıklardan eski astsubay Serkan Elçi ise sanıklardan Şükrü Seymen ve Zekeriya Kuzu hakkında daha önce verdiği ifadelerini inkar etti.

Beşinci duruşmada esas hakkında savunmasını yapan sanıklardan eski Özel Kuvvetler üyesi binbaşı Şükrü Seymen, Cumhurbaşkanlığı koruma polislerinden Mehmet Çetin'i şehit ettiği suçlamasını reddederek, Çetin'in başkası tarafından sırtından tabancayla vurulduğunu öne sürdü.

Saldırının ardından kaçmak için araziye çıktıklarında "Bir adam vurmak zorunda kaldım." dediğini kabul eden Seymen, bunu Çetin için değil, olayda yaralanan başka bir polis memuru için söylediğini iddia etti.

Seymen, "Ortada bir suç varsa 40 yaşındaki bir adam olarak ağlayıp sızlayacak değilim. Devletin, şeriatın kestiği parmak acımaz, cezam neyse çekerim, yalan söyleyecek halim yok." ifadelerini kullandı.

14.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davada, 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılanmasına Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

GÖKHAN GÜÇLÜ

Adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının salonunda görülen davanın beşinci duruşmasının sekizinci oturumunda, daha önceki duruşmalara Türkçesi kahraman anlamına gelen "hero" yazılı tişörtle geldiği için tepki çeken tutuklu sanık eski astsubay Gökhan Güçlü'ye esas hakkındaki savunması için söz verildi.

Güçlü, 15 Temmuz gecesi terör operasyonuna çıktıklarını sandığını ve üstlerinin emirlerini yerine getirdiğini savundu. "Karada" isimli televizyon dizisinin senaryosunu okuyarak kendini savunmaya çalışan ve "Bir başsavcının kirli ilişkilerini anlatacağım." diyen sanığa Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, izin vermedi.

Baştoğ, "Diziyi anlatıyorsun birtakım sözler, kirli ilişkiler falan deyip birilerine gönderme yapacaksın, bu diziyle savunma yapman uygun değil." dedi.

Sanığın savunmasını hazırlaması için yeterli süre tanınmadığı iddia üzerine ise Baştoğ, "Dijital ortamda nisan ayından beri, dosya olarak da 2 ay 10 gün önceden elinizdeydi." diye konuştu.

Baştoğ, sanığın sık sık savunmasının dışına çıkmasına müdahale ederek, "Savunmanı yapmıyor, hedef gösterip ciddi ithamlarda bulunuyorsun. Böyle devam edemezsin." uyarısında bulundu.

Güçlü, polis memuru Nedip Cengiz Eker'in şehit edilmesiyle ilgili hastane kayıtlarının savcı tarafından değiştirildiğini öne sürmesi üzerine Baştoğ, yeniden araya girmek zorunda kaldı.

Baştoğ, "Ciddi ithamlarda bulunuyor, savcılığı hastaneye gidip delilleri değiştirmekle suçluyorsun. Eleştirmek ve tartışmanın da belli bir üslubu olması lazım. Günlerdir 'sipariş rapor' gibi ifadeler kullanıyorsunuz. Raporları getirdim açıkladım. 'Ey sanıklar yalan söylüyorsunuz' demedim. Sizi rencide etmemek için 'Fotokopiyi yanlış görmüşsünüzdür' dedim. Ayrıca 'skandal' gibi ifadeler kullanmanız da doğru değil. Sağa sola sataşayım mahkeme sözümü kessin, böylece savunmam engellendi havası oluşturma gayreti içine girme. Her şey üslubuna uygun olsun." ifadelerini kullandı.

Sanığın güvenlik kamerası kayıtlarının tam incelenmediğini ileri sürmesine ise Baştoğ, "Mahkeme heyeti olarak oturup pişpirik oynayıp çay içmiyoruz. İtirazlar geldikçe görüntüleri yeniden inceliyoruz." diye tepki gösterdi.

Güçlü, "Bir mağazadan alınan 'Hero' yazılı tişörtle ilgili olarak 20 gün hücre cezası aldım. Ayrıca bu konuyla ilgili de iddianame geldi. Bu tişörtü bana ablam alıp, gönderdi. Hatta göndermeden önce cezaevini arayarak, böyle bir tişört göndereceğini ve sorun olup olmayacağını sormuş. Cezaevinden de 'Bir sorun olmaz' şeklinde yanıt almış. Bunun ardından 13 Temmuz'da 3 tişörtümden biri olan bu tişörtü giydim. O gün de bizi kameraların ve halkın bulunduğu yerden geçirdiler. Emniyetsiz bir durum olduğunu belirtmemiz ve mahkeme kararı olduğunu söylememize rağmen uygulanmadı. Jandarma komutanının 'Ankara'dan baskı var, bu şekilde içeri girilmesi yönünde' dediğini kulaklarımla duydum. 'İnmezseniz de sizi bir şekilde indireceğiz' dendi. Bu şekilde içeri alınarak teşhir edildim. 'Hero' hangi terör örgütünün, hangi propagandasıdır? Ben haberleri gülerek izledim. Herkesin alıp giyebildiği bir tişörtle, ilgili soruşturma açıldı" dedi Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ ise, "Esas hakkındaki savunmanla ilgisi yok. Bununla ilgili devam eden süreç var. Söyleyeceklerini orada söylersin. Esas hakkındaki savunmanı yap" diyerek uyarıda bulundu.

BAŞTOĞ: "HADDİNİ BİL, KİMSENİN BASKISI ALTINDA DEĞİLİZ"

Sanık Gökhan Güçlü'nün yargı üzerinde baskı olduğu yönünde iddialarda bulunması ve acele edildiğini, savunma haklarını düzgün kullanamadıklarını öne sürmesi üzerine Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "23 Ağustos'ta, herkesin esas hakkındaki savunmasını bitireceğimizi söylemedik. Planladığımız ifadeleri tamamlayacağımızı belirtmiştik. Mahkemeye yönelik iddiaları kabul etmiyoruz. Haddini bil. Kimsenin baskısı altında değiliz. Bak esas hakkındaki savunmaları almaya başlayalı bir ay oldu, hala alıyoruz" dedi. Sanık Güçlü, hafta sonunda ve bayram tatilinde de savunmaların devam ettiğini belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Baştoğ, "Bayram tatili 10 gün değildir. 4.5 gün tatildir. Diğer kısmı idari izindir. İdari izin yargılama yapmaya engel değildir. Yargı ona uyacak diye bir şey yoktur. Hafta sonları da savunması bitmeyen sanıkların ifadeleri tamamlandı" karşılığını verdi.

Gerginliğe de sahne olan duruşmada esprili anlar da yaşandı. Savunmasına devam eden Gökhan Güçlü'nün, FETÖ üyesi olmadığını anlatmak için mahkeme heyetine sunduğu bir fotoğraf karesi, salonda gülüşmelerin yaşanmasına neden oldu. Güçlü, mahkeme heyetine, öğrencilik yıllarında Çanakkale Şehitliği'nde çekilmiş ve yağmurlu havada 10 bin kişinin izlediği MAK gösterisinde çekilmiş fotoğrafları sundu. Fotoğraflara bakan Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ'un, "Hangisi sensin ben anlayamadım. Benzetemedim" demesi üzerine Gökhan Güçlü'nün "Bilirkişi çağıralım efendim" diyerek yanıt vermesi salonda gülüşmelere neden oldu.

15.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odası salonunda görülen duruşmada, bazı sanıkların avukatları esas hakkındaki savunmalarını sundu.

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, oturuma verilen aranın ardından mahkeme heyetinin ara kararını açıkladı.

Baştoğ, örgütün gizli haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları belirlenen sanıklar SAT üyesi eski yüzbaşı Haldun Gülmez ve eski üsteğmen Ali Sarıbey'in avukatlarının talebi üzerine "ByLock" iletişim kayıtlarının tespitine, bunun dışındaki tevsi tahkikat taleplerinin reddine karar verildiğini ifade etti.

Sanıklar Gülmez ve Sarıbey'in "ByLock" kayıtlarıyla ilgili bir sonraki ilk celsede ek savunmalarının alınmasının kararlaştırıldığını dile getiren Baştoğ, henüz esas hakkında savunmaları alınmayan sanıklar helikopter pilotu eski albay Murat Dağlı ve SAT üyesi eski yüzbaşı Özay Cödel'in baro tarafından atanan avukatına gelecek celseye kadar süre tanınmasına hükmedildiğini söyledi.

Tutuklu sanıkların tümünün tutukluluk hallerinin devamının kararlaştırıldığını bildiren Baştoğ, duruşmaya 27 Eylül 2017'ye kadar ara verildiklerini kaydetti.

İDDİANAME

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, sanıkların, "Cumhurbaşkanına suikast", "Anayasa'yı ihlal", "yasama organına karşı suç", "hükümete karşı suç", "silahlı terör örgütü yöneticisi olma", "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme", "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "zincirleme şekilde cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", "zincirleme şekilde silahla tehdit", "Cumhurbaşkanına hakaret", "zincirleme şekilde kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret", "kamu malına zarar verme", "mala zarar verme", "nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali" ve "nitelikli yağma" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. Saldırıyı gerçekleştiren FETÖ'nün "suikast timi"ndeki biri firari 37 asker için en az 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'Muğla 47 sanık Darbede Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi' davası

(16 Eylül 2017, 21:54)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=11273    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.003.301