Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT yerleşkesine giderek yayınları kesmeye çalıştığı iddia edilen 5'i sivil 16 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Karar beklenen duruşmadan karar çıkmadı. Mahkeme sanıklara esas hakkında savunma yapmaları için süre verilmesine karar verdi.
19.08.2017 14:28 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT yerleşkesine giderek yayınları kesmeye çalıştığı iddia edilen 5'i sivil 16 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Karar beklenen duruşmadan karar çıkmadı. Mahkeme sanıklara esas hakkında savunma yapmaları için süre verilmesine karar verdi.
17 Ağustos'ta Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan tutuklu sanıklar, avukatları ve yakınları ile müştekiler katıldı. Bazı sanıklar, bulundukları cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Savcı Mustafa Manga, Akıncı Üssü, Muhafız Alayı'ndaki olaylara ilişkin dava ve bu davanın sanığı olan eski Albay Harun Olgun hakkındaki dosyanın ayrılmasını talep etti. Mahkeme heyeti de Harun Olgun hakkındaki dosyanın ayrılmasına karar verdi.
Duruşmada sanıklara, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Manga tarafından açıklanan esas hakkındaki mütalaaya karşı esas hakkındaki savunmaları soruldu.
Sanıklardan ÖKK'de görevli eski yarbay Eray Uçkun, hakkında Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde başka bir dava daha açıldığını belirterek, daha önce dile getirdiği bazı taleplerinin reddedildiğini hatırlattı. Bu talepler yerine getirilmeden savunmasının eksik kalacağını belirten Uçkun, bu nedenle taleplerini tekrarlayarak savunma için tekrar süre istedi.
Sanık Fatih Arslan da şu anda savunma yapmayacağını ifade ederek, dosyadaki kamera görüntülerini izlemek istediğini söyledi. Arslan, 'Benim o gece ateş ettiğim iddia ediliyor, ben o sırada orada bile değilim.' dedi.
Sivil sanıklardan Birol Baki de hazırlayamadığı için şu anda savunma yapmak istemediğini belirtti.
Diğer sanıklar da savunmalarını hazırlayamadıkları, haklarında açılan diğer davalardaki dosyaları inceleyemedikleri gibi gerekçelerle esas hakkında savunma yapmak için tekrar süre istedi.
'MİT Müsteşarı istediği kişiyle sabaha kadar görüşür, konuşur, sana ne'
Darbe girişiminden aylar sonra yakalanan davanın firari sanıklarından eski astsubay başçavuş Osman Kemal Küçük de esas hakkındaki savunması için süre istedi. Tatbikat denilerek göreve çağrıldığını, bilmeden darbe teşebbüsü içinde yer aldığını savunan Küçük, darbe girişiminden bir gün önce Özel Kuvvetler Komutanlığında yapılan mezuniyet töreninde MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ÖKK Komutanı Zekai Aksakallı'nın baş başa görüşme yaptığını iddia etti.
Sanığın bu görüşmenin olağan karşılanamayacağını belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Bayram Kantık, sanığa, 'MİT Müsteşarı istediği kişiyle sabaha kadar görüşür, konuşur, sana ne, sen ne istiyorsun? '20 yıllık askerim' diyorsun. Daha önce böyle bir tatbikata şahit oldun mu? Benim 10 yaşındaki kızım o gece ağlayarak beni arıyor. Sen bunları, bombaları görmedin mi duymadın mı? Uçak seslerini duymadın mı?' diyerek tepki gösterdi.
'Yanlış emir verenin alnına çakacaksın'
Sanık Küçük'ün, amirlerinin verdiği emirleri bilmeden yerine getirdiğini iddia etmesi üzerine de Başkan Kantık, 'O zaman sana yanlış emir verenin alnına çakacaksın, niye kaçıyorsun?' dedi.
Başkan Kantık, sanık eski ÖKK personeli Ersan Kuluçlu'nun, terör saldırısı diyerek TÜRKSAT'a götürüldüklerini, darbe olduğunu anlamadığını söylemesi üzerine de 'Saat 22.00 civarında gitmişsiniz. O saatte uçaklar uçuyordu. Nasıl görmediniz, gözünüze perde falan mı inmişti? 10 yaşındaki kızım bile bir yanlışlık olduğunu anlıyor, algılıyor. Sen asker olarak algılayamıyor musun?' diye konuştu.
Sanık eski ÖKK personeli İbrahim Altınok, TÜRKSAT'a geldiğinde olayların gerçek yüzünü bilmediğini, darbe olduğunu anladıktan sonra hiçbir faaliyete katılmadığını, araçla çıktığını ileri sürdü. Başkan Kantık, bu sanığın sözlerine de 'Neyin içinde olduğunu anlayınca neden kaçtın? Ben olsam 'kandırıldım' der dururum olduğum yerde, beni kandıranın da alnına sıkarım.' diyerek karşılık verdi.
Sanıkların ardından söz alan avukatları da esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapmak için süre istedi. Sanıkların mal varlıklarındaki tedbir kararlarının kaldırılması ve tahliyelerine karar verilmesi de talep edildi.
Müşteki avukatları ise sanıklar ve avukatlarının taleplerinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, taleplerinin reddini, dosyanın bir an önce karara bağlanmasını beklediklerini dile getirdi.
Savcı Manga, sanıkların ve avukatlarının taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için sanıklara süre verilmesine, tahliye ve diğer taleplerinin reddine hükmetti.
Duruşma, 26 Eylül'e bırakıldı.
Esas hakkındaki mütalaa
Cumhuriyet Savcısı Mustafa Manga tarafından bir önceki duruşmada açıklanan esas hakkındaki mütalaada, tüm sanıkların, üzerlerine atılı suçları işlediklerinin yargılama ve toplanan delillerden anlaşıldığı belirtilerek, tüm sanıkların Türk Ceza Kanunu'nun, 'Anayasa'yı ihlal, TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 'silahlı terör örgütüne üye' olma suçundan cezalandırılmaları istenmişti.
Asker sanıklar için kasten öldürmek suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis de istenen mütalaada, ayrıca, asker sanıkların nitelikli kasten öldürmeye kalkışma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, nitelikli yağma, mala zarar verme suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi talep edilmişti.
Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT'a giderek yayınları kesmeye çalışan 5'i sivil, 16 sanığın yargılandığı davanın görülmesine Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde 4 Nisan 2017'de başlanmıştı.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-06 Ocak (2017) 'Ankara 16 sanık Darbecilerin Türksat'a Baskını' davası
(19 Ağustos 2017, 14:28)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: