İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'futbolda şike' soruşturmasında 'kumpas' kurduğu iddiasıyla 14'ü tutuklu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, aralarında Mehmet Baransu ve Hidayet Karaca'nın da bulunduğu tutuklu ve tutuksuz sanıklar katıldı.
12.08.2017 17:00 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'futbolda şike' soruşturmasında 'kumpas' kurduğu iddiasıyla 14'ü tutuklu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, aralarında Mehmet Baransu ve Hidayet Karaca'nın da bulunduğu tutuklu ve tutuksuz sanıklar katıldı.
08.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan 12'nci duruşmaya, aralarında Mehmet Baransu ve Hidayet Karaca'nın da bulunduğu 12 tutuklu sanık ile 11 tutuksuz sanık katıldı.
Taraf avukatlarının da hazır bulunduğu duruşma, tutuklu sanıklardan Organize Şube Müdürlüğünde görevli eski polis memuru Abdullah Çelik'in savunmasıyla sürdü.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan salonda görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan İstanbul Organize Şube Müdürlüğü'nde görevli eski polis memuru Abdullah Çelik, şike soruşturmasındaki amacının suç örgütü ortaya çıkarmak olduğunu savundu.
Bu soruşturmadaki amacın Fenerbahçe'yi ele geçirmek olmadığını öne süren Çelik, 'Şike soruşturmasında amirlerimin verdiği talimatla görev yaptım. Bahse konu soruşturmada hukuka aykırı işlemim yoktur. FETÖ adına hiçbir işlem yapmadım.' dedi.
Çelik, Bank Asya'da 2011 yılında açtığı hesabı hiç kullanmadığını savunarak, bu hesabı talimat üzerine açtığı iddiasını kabul etmediğini belirtti.
Emniyet teşkilatında en alt kademede görev yapan bir polis memuru olduğunu, soruşturmayı yönlendirme gücünün bulunmadığını belirten Çelik, FETÖ üyesi olmadığını savundu.
ByLock kullanmadığını, kendisine yöneltilen suçlamaların hiçbir dayanağının olmadığını öne süren Çelik, tahliyesini istedi.
Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Çelik, Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Öztürk'ün 2014 yılında cep telefonundan birçok kez ByLock'a erişim sağlandığının tespit edildiğini söylemesi üzerine, 'Ben ByLock'u kesinlikle kullanmadım. Başkasının IP'si ile çakışmış olabilir ya da başkası internetimi kullanmış olabilir ama ben kullanmadım.' şeklinde savunma yaptı.
Gaziantep'ten SEGBİS sistemi ile sorgusu yapılan sanık Murat Turhan, 2008 yılında polisi okulunu bitirdiğini belirterek, Şubat 2010'da da Organize Şube'de göreve başladığını kaydetti. Bu şebede 1.5 yıl çalıştıktan sonra dinleme bölümüne alındığını söyleyen Murat Turhan, 'Şike operasyonunun tape kısmından bilgim var. Dinlenen sesleri tutanağa geçirme görevim vardı. Tape dışında soruşturma konusunda bilgi sahibi değilim. Tapecilerin soruşturma konusunda bilgisi olmaz. Şike davasının nasıl başladığı ve nasıl geliştiği konusunda hiçbir bilgim yok. Operasyondan bir ay kadar önce tape yapmıştık. Suçlamaları kabul etmiyorum' dedi.
Turhan, yetkisi olmadan 63 tane görüşmeye ait tapeyi çözdüğü yönündeki suçlamayı kabul etmedi.
Tutuksuz sanıklardan Ömer Faruk Okşaş'ın savunmasını tamamlamasının ardından mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.
09.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan salonda görülen duruşmada, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunma yapan İbrahim Gündüz, şike soruşturması sırasında Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde teknik bürodaki dinleme bölümünde çalıştığını anlatarak, dinleme yapan personelin yazdığı raporları paraflayıp üst yazıyla göndermekle görevli olduğunu söyledi.
Hakkında örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock' kullandığı yönünde iddiaların bulunduğunu aktaran Gündüz, söz konusu programı hiçbir zaman kullanmadığını ve indirmediğini savundu.
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk'ün, 'Mahkemeye gelen yazıda 25 bin 776 kez ByLock veri tabanına girdiğin görülüyor' demesi üzerine Gündüz, 'Kesinlikle ByLock kullanmadım. Bu raporda bir yanlışlık olması lazım. IP çakışması gibi bir şey olabilir.' ifadelerini kullandı.
Duruşmada, SEGBİS ile savunma yapan diğer sanıklar Ahmet Seçkin, Musa Siyahkoç ve Celal Yasin Özdemir de şike soruşturmasında haklarındaki iddiaları kabul etmeyerek tahliyelerini istedi.
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan Aydın Güven'in savunmasını tamamlamasının ardından duruşmayı yarına erteledi.
11.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'futbolda şike' soruşturmasında 'kumpas' kurduğu iddiasıyla 20'si tutuklu 108 sanığın yargılandığı davada, sanıkların örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock'a erişim kayıtları okundu.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında oluşturulan binada görülen duruşmada, Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, sanıklar yönünden ByLock programına giriş yaptıkları kayıtlar ile bu davada etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen eski polis memuru Furkan Durmaz'ın, emniyet ve savcılıkta verdiği ifadelerini okundu.
-'Arabamı satıp parayı Bank Asya'ya yatırmamı istediler'
Durmaz, ifadesinde, 2008 yılında polis okulunu bitirdikten sonra İstanbul Arnavutköy Polis Merkezi'nde göreve başladığını, buradaki görevi boyunca da Kağıthane'de bir evde 5 polis arkadaşıyla birlikte kaldığını anlattı.
Şike davası sanıklarından Durmaz'ın, şu beyanları dosyada yer aldı:
'Beni bu eve İstihbarat Şube'de çalışan soyadını hatırlamadığım Gökhan isimli bir polis yerleştirdi. Bu şahsın cemaatçilere ev ayarlamaya çalışan şahıs olduğunu öğrendim. Bu evde Perşembe günleri düzenli olarak toplantılar yapılıyor, Fetullah Gülen'in sohbet ve vaaz kasetleri dinleniyordu.'
Organize suçlarla şube müdürlüğüne 2009 yılında tayininin çıktığını anlatan Durmaz, emniyette verdiği ifadesinde şu bilgilere yer verdi:
'Burada çalışmaya başladıktan sonra aynı şubede çalışan A.K, benimle ilgilenmeye başladı. Kuran okuyup okumadığımı, namaz kılıp kılmadığımı sordu. Bunları öğretmek amacıyla beni evlere davet etmeye başladı. Bir süre gittikten sonra bu şahısların cemaatçi olduklarını anladım. Fetullah Gülen'in sohbet ve vaizlerini izletiyorlardı. A.K, örgüte eleman kazandırıyordu. Bank Asya'ya el konulacağı gündeme geldiği sırada arabasını satarak parasını bu bankaya yatırdı. Ahmet Karakaya benim de arabamı satarak parasını Bank Asyaya yatırmam için telkinde bulundu.'
-İsim verdi
Eski polis memuru Durmaz, savunma dilekçesinde FETÖ'yle bir iltisakının bulunmadığını öne sürdü.
Durmaz, örgüt toplantılarını T. Y'nin kendi evinde düzenlediğini iddia ederek, şunları kaydetti:
'Polis memuru sanık T. T, organize şube müdürlüğünde çalışıyordu. Örgüt içerisinde sorumluluğunu bilmiyorum. Organize şubede polis memuru olarak çalışan sanık T.Y, kendi evinde toplantılar düzenliyordu. T.Y, örgüt adına yaptığı bu toplantılarda gelen şahıslara talimat veriyordu. Organize şubede çalışan sanık H.A, kendi evinde toplantılar yapıyordu. Organize şube müdürünün yeğeni H.A, sonradan komiser oldu. O.D, isimli şahıs beni Kur'an öğretmek amacıyla örgüte kazandıran şahıstır. 2012 yılında H.A, ile komiser oldu. Örgüt içerisindeki konumunu bilmiyorum. S.O, isimli bir polis ile aynı evde kalmaya başladım. ByLock programından bahsetti. Sohbet programı olduğunu söyledi. Google Play'den yükledim ve S.O'yu ekledim. Programı bir süre kullandım. Telefonum yavaşlayınca 6-7 gün sonra kaldırdım.'
-ByLock'a erişim bilgileri
Mahkeme başkanı Ali Öztürk, bir önceki ara kararda sanıklar yönünden talep edilen ByLock programına erişim kayıtlarını içeren raporun mahkemeye ulaştığını söyledi.
Öztürk'ün duruşmada okuduğu raporda, eski organize şube müdürü tutuklu sanık Nazmi Ardıç'ın, kullandığı telefon hatlarında 11 Ağustos 2014 ile 11 Ağustos 1015 arasında 58 bin 213 kere ByLock'a erişim sağladığı tespiti yer aldı.
Raporda, Futbolda şike kumpası davasının tutuksuz sanığı gazeteci Mehmet Baransu'nun ise Nazmi Ardıç'la aynı tarihlerde programı yüklediği, 1 Mart 2015'e kadar kullandığı ve toplamda ise bin 565 kez ByLock programına erişim sağladığı bilgisine yer verildi.
Dava dosyasında yer alan sanık ve şüphelilerden Mehmet Aslan'ın iki hattında toplam 49 bin 704 kez, İdris Çağatay Yıldırım'ın 31 bin 172 kez, Furkan Durmaz'ın 927 kez, Ahmet Davulcu'nun 44 bin 741 kez, Haşim Gülal'ın 51 bin 316 kez, Ahmet Kalender'in 3 bin 38 kez, Necmettin Karapınar'ın 11 bin 997 kez, Ahmet Karakaya'nın 498 kez, Mustafa Okumuş'un 285 kez ve Ali Çelik'in 861 kez erişim sağladığı tespiti yer aldı.
Duruşmada, sanıkların tahliyelerine ilişkin talepler alındı.
Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti tümüne ret kararı verdi.
Heyet, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddia edilen sanıkların bu programa erişim bilgilerinin celbi için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını kararlaştırdı.
Tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Nazmi Ardıç, Mehmet Baransu ve Hidayet Karaca'nın henüz savunmalarını yapmadığını dikkate alan heyet, duruşmanın bir sonraki celsesinde savunma yapmaları için mahkeme huzurunda hazır edilmesini karara bağladı.
Heyet, duruşmanın 8 Ocak'ta Silivri'de yapılmasına hükmetti.
İŞTE SON DURUŞMADAKİ DETAYLAR VE BYLOCK GÖRÜŞME BİLGİLERİ
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, tutuksuz sanıklardan Furkan Durmaz'ın 5 Temmuz tarihinde Erzincan'da verdiği ifadede etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini söyledi.
Başkan Öztürk, Durmaz'ın ifadesini özetledi. İfadesinde 2016 yılında 667 Sayılı KHK ile meslekten ihraç edildiğini belirten Furkan Durmaz, 2008 yılında polis okulunu bitirdikten sonra İstanbul Arnavutköy Polis Merkezi'nde göreve başladığını, bu süreçte Kağıthane'de bir evde kaldığını belirterek, "Çeliktepe'de bir evde kalmaya başladım. 5 polis kalıyorduk. Daha sonra bu evin cemaat evi olduğunu anladım. Beni bu eve yerleştiren şahsın cemaatçilere ev ayarlamaya çalışan şahıs olduğunu öğrendim. Bu evde Perşembe günleri düzenli olarak toplantılar yapılıyor, Fetullah Gülen'in sohbet ve vaaz kasetleri dinleniyordu" dedi.
'ARABASINI SATIP BANK ASYA'YA YATIRDI'
2009 yılında Organize Şube'ye tayininin çıktığını kaydeden Furkan Durmaz, "Burada çalışmaya başladıktan sonra aynı şubede çalışan Ahmet Karakaya benimle ilgilenmeye başladı. Kuran okuyup okumadığımı, namaz kılıp kılmadığımı sordu. Bunları öğretmek amacıyla beni evlere davet etmeye başladı. Bir süre gittikten sonra bu şahısların cemaatçi olduklarını anladım. Fetullah Gülen'in sohbet ve vaizlerini izletiyorlardı. Ahmet Karakaya örgüte eleman kazandırıyordu. Bank Asya'ya el konulacağı gündeme geldiği sırada arabasını satarak parasını bu bankaya yatırdı. Ahmet Karakaya benim de arabamı satarak parasını Bank Asya'ya yatırmam için telkinde bulundu" dedi.
TEK TEK İSİM VERDİ
Furkan Durmaz, Organize Şube'de polis memuru olarak çalışan Talip Yıldırım'ın örgüt adına yaptığı ev toplantılarında talimat verdiğini belirterek, "Mehmet Aslan, örgüt içerisinde sorumluluk düzeyinde faaliyet gösteriyordu. Soyadını bilmediğim Atilla isimli polis, örgüt içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösteriyordu. Bu şahsın bilgisi dışında organizeye personel alınmıyordu. Ethem Taşpınar Organize Şube'de çalışıyordu, benimle birlikte sohbetlere katılıyordu. 2014 yılında Van'a tayinim çıktığında S. O. isimli bir polis ile aynı evde kalmaya başladım. ByLock programından bahsetti. Sohbet programı olduğunu söyledi. Google Play'den yükledim, S. O.'yu ekledim, bir süre kullandım. Telefonum yavaşlayınca 6-7 gün sonra kaldırdım. Benim dini duygularımdan yararlanarak, beni kandırarak içlerine aldılar. Kur'an öğrenmek amacıyla toplantılara katıldım. Mağdur olduğumu düşünüyorum. Bu örgüt içerisinde faaliyet gösteren şahısların tespitine yönelik çalışmalara katıldım. Şubede, A.K., T. T., T.Y., H.A., O. D., A. G., M.A., E. E., E.T., A. Ö., S.O., M.S., Y. Ö., S. K., S.D., H. H. S. isimli polisleri fotoğraflarda teşhis etmiştim" dedi.
NAZMİ ARDIÇ GÜNDE 159 KEZ BYLOCK'A ERİŞİM SAĞLAMIŞ
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, duruşmada 12 sanık hakkında ByLock kullanımı ile ilgili olarak dosyaya konulan raporu okudu. Rapora göre ByLock'a en yoğun erişimi, eski Mali Şube Müdürü olan sanıklardan Nazmi Ardıç yapmış. Nazmi Ardıç'ın üç telefon hattında ByLock tespit edilmiş. Ardıç, Bylock'a, 11 Ağustos 2014 tarihinden 11 Ağustos 2015 tarihine kadar toplam 58 bin 213 kez erişim sağlamış. Ardıç, ortalama olarak günde 159 kez ByLock'a giriş yapmış.
MEHMET BARANSU GÖZALTINA ALINDIĞI GÜNE KADAR BYLOCK KULLANMIŞ
Gelen rapora göre Mehmet Baransu, Nazmi Ardıç ile aynı tarihte telefonuna ByLock yüklemiş. 11 Ağustos 2014 tarihinde telefonuna ByLock yükleyen Baransu, gözaltına alındığı 1 Mart 2015 tarihine kadar ByLock'u aktif olarak kullanmış. Baransu, bu süre içinde ByLock'a toplam 1.565 kez giriş yapmış.
Sanıklardan Mehmet Aslan, Nazmi Ardıç'ın ardından ByLock'u en yoğun kullanan isimlerden. Duruşmada okunan rapora göre sanık Mehmet Aslan, 5 Eylül 2014 tarihinden 9 Kasım 2015 tarihine kadar iki ayrı hattı üzerinden ByLock'a toplam 49.704 defa erişim sağladı.
Başkan Öztürk duruşmada hangi sanığın ilk olarak ne zaman Bylock'a giriş yaptığını, ne zamana kadar kullandığını, en son hangi tarihte erişim sağladığını, ByLock'u kullandığı tarihler arasında bu programa kaç defa erişim sağladığını tek tek okudu.
ŞİKEDE KUMPAS DAVASINDA BYLOCK'U KULLANANLAR 12 SANIK VE ERİŞİM SAYILARI
Nazmi Ardıç: Üç ayrı hattında ByLock çıktı. 11 Ağustos 2014 tarihinden 11 Ağustos 2015 tarihine kadar ByLock'a toplam 58 bin 213 kez erişim sağladı.
Mehmet Baransu: 11 Ağustos 2014 tarihinden gözaltına alındığı 1 Mart 2015 tarihine kadar ByLock'a erişim sağladı. Baransu bu süre içinde 1.565 kez ByLock'a giriş yaptı.
Mehmet Aslan: İki hattında ByLock çıktı. 5 Eylül 2014 tarihinden 9 Kasım 2015 tarihine kadar 49.704 defa ByLock'a erişim sağladı.
İdris Çağatay Yıldırım: 11 ağustos 2014 tarihinden 17 haziran 2015 tarihine kadar toplam 31.172 kez giriş yaptı
Furkan Durmaz: 14 Ağustos 2014 tarihinden 17 Ağustos 2014 tarihine kadar ByLock'a 927 kez giriş yaptı.
Ahmet Davulcu: 11 Ağustos 2014 tarihinden 13 Şubat 2016 tarihine kadar kullandığı ByLock'a toplam 44 bin 741 kez erişim sağladı.
Haşim Gülal: 11 Ağustos 2014 11 Nisan.2015 tarihine kadar kullandığı ByLock'a toplam 51.316 kez erişim sağladı.
Ahmet Kalender: 2 Eylül 2014 tarihinden 1 Mart 2015 tarihine kadar toplam 3.038 kez erişim sağladı.
Necmettin Karapınar: 4 Ağustos 2015 tarihinden 30 Mayıs 2015 tarihine kadar 11.997 kez erişim sağladı.
Ahmet Karakaya: Ağustos 2014 tarihinden 25 Mayıs 2015 tarihine kadar toplam 498 kez erişim sağladı
Mustafa Okumuş: 1 Eylül 2014 tarihinden 25 Nisan 2015 toplam 285 kez erişim sağladı
Ali Çelik: 15 Ağustos 2014 tarihinden 27 Eylül 2015 tarihine kadar toplam 861 kez erişim sağladı.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu tarafından hazırlanan iddianamede, bir numaralı sanık Fetullah Gülen'in, 'kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek' suçlarından 35 yıldan 85 yıla kadar hapsi isteniyor.
Suç tarihinde kapatılan Zaman gazetesinin genel yayın müdürü Ekrem Dumanlı hakkında, 'resmi belgede sahtecilik, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmak, silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek' suçundan 35 yıldan 78 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında, 'özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek' suçlarından 35 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
İddianamede, eski milletvekili İlhan İşbilen ve iş adamı Muammer İhsan Kalkavan hakkında, 'kişiyi 'hürriyetinden yoksun kılmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmak, silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek' suçlarından 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, İstanbul Organize Suçlar ile Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç hakkında ise 'kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmak, iftira, resmi belgede sahtecilik, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından, ayrı ayrı 34 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ve Prof. Dr. Suat Yıldırım hakkında da 'iftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmak, silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek' suçlarından ayrı ayrı 35 yıldan 78 yıla kadar hapis istenen iddianamede, Fetullah Gülen'in avukatı Orhan Erdemli, gazeteci Mehmet Baransu, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve avukat Cemalettin Mutlu'nun 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan ayrı ayrı 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor.
Hazırladığı tutanakla 'futbolda şike' soruşturma sürecini başlattığı iddiasıyla polis memuru Lokman Yanık hakkında ise 'resmi belgede sahtecilik, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmak, iftira, silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından 10 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer 94 sanığın ise benzer suçlardan 5 yıldan 70 yıla kadar değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Paralel yapı-06 Şubat (2016) 'İstanbul 108 sanık Futbolda Şike Soruşturmasında Kumpas' davası
(12 Ağustos 2017, 17:00), son güncel.: (19 Ağustos 2017, 17:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: