İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde 2'si polis 34 kişinin şehit edildiği olaylara ilişkin, 135'i tutuklu 143 şüpheli asker hakkında hazırlanan iddianamede, köprüde yaşananların detayları yer aldı. O dönemde adı Boğaziçi Köprüsü olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü kontrol altına almak için Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan saat 21.23'te hareket eden şüphelilerden oluşan askeri birliğin, 21.52'de ulaştıkları köprüde trafiği kapattığı, vatandaşların üzerine silah ve topla ateş ettiği, 8 saat 23 dakika sonra 06.15'te de teslim olduğu anlatıldı.
29.07.2017 16:33 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde 2'si polis 34 kişinin şehit edildiği olaylara ilişkin, 135'i tutuklu 143 şüpheli asker hakkında hazırlanan iddianamede, köprüde yaşananların detayları yer aldı.
26 Temmuz'daki gelişmeye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Hikmet Pak ile Bülent Başar tarafından FETÖ mensuplarının 15 Temmuz 2016'da, adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'ne tanklarla çıkmalarıyla başlayan olaylara ilişkin yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan 1052 sayfalık iddianame, Başsavcılığın onayının ardından İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Mahkemenin incelediği iddianamede, aralarında subayların da bulunduğu 30 rütbeli asker, 47 askeri öğrenci olmak üzere toplam 135'i tutuklu 143 şüpheli yer aldı.
İddianamede, şüphelilerin 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ile 'kasten öldürme' suçlarından 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede ayrıca bazı şüphelilerin 'silahla kasten yaralama', 'kasten öldürmeye teşebbüs', 'mala zarar verme' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları öngörüldü.
FETÖ'nün yapısı, eylemleri ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ön bilgilerin yer aldığı iddianamede, darbe kalkışmasına yönelik İstanbul'daki toplantılarda alınan kararlar üzerine 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında stratejik öneme haiz olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ele geçirilerek, kentin trafiğini kontrol altına almak amacıyla köprünün kapatılmasının hedeflediği kaydedildi.
İddianamede, darbe teşebbüsü sırasında köprüde, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan temin edilen 2 unimog ve 1 itfaiye aracıyla Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan gelen 56 şüpheli, 4 tank ve 2 ZPT ile Maltepe Nurettin Baransel Kışlası 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan çıkış yapan 41 şüpheli ile 1 MAN otobüsle kamp yapmakta oldukları Yalova Hava Meydan Komutanlığı'ndan hareket eden 54 şüphelinin görevlendirildiği anlatıldı.
7 darbeci etkisiz hale getirildi
Toplamda 151 şüpheli hakkında soruşturma yürütüldüğü dile getirilen iddianamede, darbecilerin emniyet güçlerine ateş açması sonucunda çıkan çatışmada Üsteğmen Vedat Yıldız, Astsubay İbrahim Gül, Uzman Çavuş Mustafa Çelik, askeri öğrenciler Murat Tekin, Ragıp Enes Katran, erler Burak Dinler ve Kurtuluş Kaya'nın etkisiz hale getirildiği, ölmeleri nedeniyle bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtildi.
İddianamede, 143 şüphelinin 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı, Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı ve Yalova Hava Meydan Komutanlığı'ndan hareket ederek 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne intikal ettikleri, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek katıldıkları vurgulandı.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün kapatılması ve kontrol altına alınması görevinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na verildiği, diğer birliklerin de takviye amacıyla görevlendirildiği anlatılan iddianamede, bazı şüphelilerin darbe girişimi günü saat 19.00 sıralarında ailece Üsküdar'daki bir kebap restoranına gittikleri, şüpheli eski Albay Muammer Aygar'a gelen telefon üzerine eşlerini bırakan subayların acilen yemekten kalkarak Kuleli'ye döndükleri aktarıldı.
Bu duruma ilişkin kamera görüntülerine yer verilen iddianamede, şüpheli subayların esasen darbe kalkışmasından haberdar oldukları, 16 Temmuz 2016 günü saat 03.00 sıralarında icra edilmesi planlanan kalkışmanın erken saate çekilmesi nedeniyle telefonla arandıkları ve birliğe intikal ettiklerinin değerlendirildiği vurgulandı.
İddianamede, 15 Temmuz günü saat 21.00 sıralarında alarm verilmesi üzerine Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'nda bulunan tüm rütbeli personel ile askeri öğrenci, er ve eratın kamuflajlı bir şekilde okul içtima alanında toplandıkları, Okul Komutanı Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın personele hitaben bir konuşma yaparak 'Ordu yönetime el koymuştur, herkes emirleri riayet edecektir, etmeyen rütbeli, asker fark etmez ellerinden silahları alınıp gereği yapılsın.' şeklinde sözler söylediği belirtildi.
Saat 21.29'da şüpheliler eski Yüzbaşı Sabri Gür ve İsmail Bay'ın sevk ve idaresindeki bir kısım şüphelilerin saat 21.22 sıralarında eski Yarbay Turgay Ödemiş'in emir ve komutası altına girerek Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan intikal ettikleri köprüyü kontrol altına almak için Anadolu'dan Avrupa'ya geçiş istikametini saat 22.00 sularında kapattıkları ifade edildi.
Bu saatten itibaren şüpheliler Turgay Ödemiş ve ve eski Binbaşı Ahmet Taştan'ın emir ve komutasındaki askerlerin ilk etapta gişeler kısmında, devam eden saatlerde Beylerbeyi köprü ayağında konuşlandırıldığı anlatılan iddianamede, askerlerin bir kısmının gişeler kısmında kalarak trafiği yönlendirdikleri, vatandaşlara sıkıyönetim ilan edildiğini söyleyerek evlerine göndermeye çalıştıkları kaydedildi.
34 şehit 318 gazi
İddianamede, darbe girişimine tepki gösteren ve şüphelilere müdahale eden vatandaşların üzerine şüpheli askerler tarafından tabanca ve uzun namlulu silahlarla ateş edilmesi ve konuşlanan tanklardan birinden dört kez top atışı yapılması sonucunda ikisi polis memuru, aralarında reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 32 sivil vatandaş olmak üzere toplam 34 kişinin şehit edildiği belirtildi.
Şehitlerin otopsi sonuçlarına da yer verilen iddianamede, Erol Olçok'ta, uzak atış bir adet ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasının tespit edildiği, bunun da öldürücü nitelikte olduğu, Abdullah Tayyip Olçok'ta ise iki adet ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası görüldüğü, bunların da tek başına ölüm meydana getirir nitelikte olduğu kaydedildi.
Diğer şehitlerin de otopsi raporları ile çıkan olaylarda yaralanan 318 müştekinin beyanlarına yer verilen iddianamede, olayda hayatını kaybedenlerin yakınları ile yaralananlar şüphelilerden şikayetçi olarak cezalandırılmalarını talep etti.
TSK'da yuvalanan FETÖ mensubu şüphelilerin, darbe kalkışması esnasında İstanbul'daki stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları anlatılan iddianamede, yapılan toplantılarda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü ele geçirerek İstanbul trafiğini kontrol altında tutulması görevinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na verildiği, 2. Zırhlı Komutanlığı'nın da bu birliğe takviye olması yönünde karar alındığı kaydedildi.
Olay günü mesai bitimine doğru 2. Zırhlı Komutanlığı'ndan 4 askeri Unimog aracın şoförleriyle darbe girişiminde kullanılmak üzere Kuleli Askeri Lisesi'ne sevk edildiği aktarılan iddianamede, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Anadolu'dan Avrupa'ya geçiş istikametini kapatma ve köprüyü kontrol altına alma görevinin de Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı 2.Tabur Komutanı şüpheli eski Yarbay Turgay Ödemiş'e verildiği belirtildi.
İddianamede, Ödemiş'in emir ve komutasındaki şüpheliler Binbaşı Ahmet Taştan ve Astsubay İbrahim Gül ile 46 askeri personelin Kuleli Askeri Lisesi'nden saat 21.23'te çıktığı anlatılarak, askerlerin köprünün Anadolu'dan Avrupa'ya geçişini kapattıkları aktarıldı.
Şüpheli eski Yüzbaşı Sabri Gür'ün emir ve komutasında, şüpheli Astsubay İsmail Bay ve 8 asker olmak üzere toplam 10 kişinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na tahsisli itfaiye aracıyla saat 21.27'de hareket ederek Beylerbeyi Sarayı önüne geldikleri belirtilen iddianamede, burada bir müddet yolu kapatarak araçları yönlendirdikleri, köprüye katılım yolunun bulunduğu ışıklarda araçları durdurarak, katılımı engelledikleri, bir süre sonra da köprüye geçerek buradaki askeri birliğe katıldıkları kaydedildi.
Polislerin silahları zorla alındı
İddianamede, Beylerbeyi Sarayı önünde kalan şüpheli Ahmet Taştan'ın buradaki kolluk görevlilerine 'Türkiye genelinde sıkıyönetim ilan edildiğini, sokağa çıkma yasağı olduğunu ve yönetime el konulduğunu' söyleyerek, müşteki polisler Mustafa Demir ve Mehmet Kutlu'nun beylik tabancalarını silah zoruyla aldığı kaydedildi.
Taştan'ın, Köprü Koruma Büro Amirliği kadrosunda görev yapan müşteki Murat Karabel ve Levent Korkmaz'ın içinde bulundukları ekip aracını havaya ateş açarak durdurduğu, ordunun yönetime el koyduğunu söyleyerek araca ve silahlarına el koyduğu ifade edilen iddianamede, müşteki Karabel'in kullandığı aynı araçla Boğaziçi Köprüsü istikametine ilerlediği, kendisini de Unimog askeri aracın takip ettiği belirtildi.
İddianamede, Turgay Ödemiş'in 21.52 sıralarında köprüye ulaşarak, araçtaki şüphelilerle köprünün Anadolu-Avrupa istikameti Anadolu ayağında bulunan gişeler kısmından trafiği kapattığı, şüpheli Ahmet Taştan'ın da saat 21.56 sıralarında, emir komutasındaki şüphelilerle trafik yoğunluğu nedeniyle Unimog araçtan inerek yaya olarak yolu kapatan askeri birliğe katıldığı anlatıldı.
Bu saatten itibaren Turgay Ödemiş ve Ahmet Taştan'ın emir ve komutasındaki askerlerin ilk etapta gişeler kısmında, devam eden saatlerde köprü girişi Beylerbeyi köprü ayağında konuşlandıkları, gişeler kısmındakilerin de trafiği yönlendirdikleri, vatandaşlara sıkıyönetim ilan edildiğini söyleyerek evlerine göndermeye çalıştıkları belirtilen iddianamede, saat 22.32 sıralarında haber merkezinin 'yolun kapatıldığı' yönünde anonsu üzerine bölgeye intikal eden polis memurları Musa Kar ve Ömer İnci'nin silahlarının, Ahmet Taştan ve İbrahim Gül tarafından zorla alındığı kaydedildi.
Vali korumaları birbirlerine kelepçelendi
İddianamede, saat 23.20 sıralarında köprü üzerindeki bulunduğu yöne doğru ters yönden gelen vali korumaları müştekiler Şafak Kurul ve Ferit Bozkurt'un tabancalarının ve telsizleri alınarak silahlarına el koyulduğu ve birbirlerine kelepçelendikleri, yine köprülerden sorumlu şube müdürlüğündeki polis memurlarının silahlarına el koyulmaya çalışıldığı anlatılarak, 'Bu durumu öğrenen İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın telsizle tüm birimlere kesinlikle silahlarını vermemeleri gerektiğini anons ettiği ve emniyetten çıkarak duruma el koymak üzere 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne doğru hareket ettiği anlaşılmıştır.' denildi.
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü binasına ve gişelere doğru tertibat alan ve olay yerine ilk gelen 2 askeri araçtaki şüphelilerin, Turgay Ödemiş ve Ahmet Taştan'ın emriyle atış pozisyonu alarak saat 23.49'da ateş etmeye başladığı belirtilen iddianamede, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan takviye amaçlı çıkan askerlerin de E-5 Karayolu'nun 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne katılım yoluna gelmeden o bölgede bulunan kolluk görevlilerinin yanında durarak teslim oldukları aktarıldı.
İddianamede, tank komutanı Üsteğmen Vedat Yıldız tarafından telsizle kolluk kuvvetlerinin araçlarının ezilmesi talimatı verildiği, kışladan çıkış yapan diğer tanklar ve zırhlı araçların intikale devam ederek Boğaziçi Köprüsü'ne saat 00.36 sıralarında ve sonrasında peyderpey ulaştıkları, Ödemiş ve Ahmet Taştan'ın emir komutasına girerek köprü üzerinde değişik noktalara konuşlandıkları vurgulandı.
Vatandaşlar saat 00.40'tan sonra köprüye geldi
İddianamede, darbe girişimine karşı tepki göstermek amacıyla saat 00.40 ve sonrasında Boğaziçi Köprüsü'ne gelen çok sayıda vatandaşın, kolluk görevlileriyle tank ve zırhlı araçların bulunduğu yere ulaştıkları, saat 01.05 sıralarında darbeye tepki göstermek üzere hem Avrupa ve Anadolu ayağında toplanan halktan bir kısmının da tank ve zırhlı araçların bulundukları yere doğru ilerledikleri ifade edildi.
Ödemiş ve Ahmet Taştan'ın 'ateş edilmesi' yönündeki emirlerine uyarak havaya, yere ve vatandaşların üzerine doğru ateş edildiği anlatılan iddianamede, Emniyet Müdürü Çalışkan'ın gişeler civarında toplanan vatandaşların arasına karışıp, resmi aracın üzerine çıkarak galeyana gelen vatandaşlara yönelik konuşma yapıp sükunete davet ettiği belirtildi.
Mustafa Çalışkan ve vatandaşlar üzerilerine yürüdü
İddianamede, saat 01.27 sıralarında Çalışkan ve vatandaşların şüphelilere doğru yürümeye başladıkları, şüphelilerin yoğun şekilde ateş etmesi sonucu birçok vatandaşın şehit olduğu ve yaralandığı aktarılarak, bu sırada Çalışkan'ın yakın koruması Münür Alkan'ın şehit edildiği, koruma amiri olan Mehmet Omay'ın ve Özel Kalem Müdürü Özgür Taşdemir'ın yaralandığı kaydedildi.
Yaralılara yardım etmeye çalışan vatandaşlara da şüphelilerin ateş ettiği anlatılan iddianamede, bu sırada da sivillerin şehit olduğu ifade edildi.
Turgay Ödemiş, Binbaşı Ahmet Taştan ve tank komutanı Üsteğmen Vedat Yıldız'ın emirleri doğrultusunda, saat 02.42 sıralarında başka bir tanktan Karayolları Hizmet Binası'nın sol tarafında bulunun tepelik alana top atışı yapıldığı belirtilen iddianamede, tankın üzerinden de vatandaşlara ateş açıldığı anlatıldı.
İkinci top atışının saat 04.15 sıralarında da Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü binasının sol tarafında bulunan alana, üçüncü top atışının saat 04.36 sıralarında Karayolları Hizmet Binası'na, dördüncü top atışının saat 05.31 sıralarında Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü polis memurları Mustafa Taşkın ve Fatih Mızrak'ın idaresindeki TOMA'ya doğru yapıldığı belirtildi.
318 müşteki kasten öldürülmek istendi
İddianamede saat 06.15 sıralarında askeri birliği sevk ve komuta eden Ödemiş'in, diğer rütbeli şüpheliler Ahmet Taştan, Astsubay Başçavuş İbrahim Gül ve Astsubay Sait Özkahya ile konuştuktan sonra teslim olmaya karar verdiği belirtilerek, şüphelilerin tüm teçhizatlarını bıraktıktan sonra ellerini kaldırarak teslim olduğu aktarıldı.
Kolluk görevlilerinin bazı şüphelileri yakalayarak gözaltına aldığı, olay yerindeki silah, mühimmat ve askeri araçlara el konulduğu anlatılan iddianamede, köprüde yaşanan bu olaylar nedeniyle 32 sivil, 2 polis memurunun şehit olduğu, birçok vatandaşın yaralandığı, 318 müştekinin kasten öldürmeye teşebbüs suçuna maruz kaldığı, çok sayıda sivil şahsa ait ev ve araç ile kamu araç ve binalarına zarar verildiği vurgulandı.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-14 Temmuz (2017) 'İstanbul 143 sanık Darbe Yap./15 Temmuz Köprüsü' davası
(29 Temmuz 2017, 16:33)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: