Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan Maltepe'deki 'Pinhan Restaurant'a yönelik 14'ü firari, 12'si tutuklu 47 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, elde edilen dijital verilerin incelenmesinde bir şüphelinin cep telefonunda sadece ID ile kayıt yapabilen, isimlerin gizli olduğu, ByLock benzeri 'dingtone' isimli bir mesajlaşma ve haberleşme programının yüklü olduğunun tespit edildiği belirtildi.
15.07.2017 16:38 Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan Maltepe'deki 'Pinhan Restaurant'a yönelik 14'ü firari, 12'si tutuklu 47 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, elde edilen dijital verilerin incelenmesinde bir şüphelinin cep telefonunda sadece ID ile kayıt yapabilen, isimlerin gizli olduğu, ByLock benzeri 'dingtone' isimli bir mesajlaşma ve haberleşme programının yüklü olduğunun tespit edildiği belirtildi.
14 Temmuz'daki gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü, kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu, FETÖ adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan Maltepe'deki 'Pinhan Restaurant'ta örgütün gizli toplantılarının yapıldığı, karargah olarak kullanıldığı, himmet ve diğer gelirlerin sanki şirketin geliriymiş gibi sisteme sokulduğu iddiasıyla 14'ü firari, 12'si tutuklu 47 sanık hakkında iddianame hazırlayarak Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
İddianamede, kayyum atandıktan sonra kapanan Bank Asya 'müşteki' sıfatıyla, aralarında restoran sahipleri Ahmet Çelik, Ali Çelik, Hızır Güngör, Ahmet Çelik ve Vedat Köprücü'nün de bulunduğu 47 kişi 'sanık' sıfatıyla yer alıyor. Sanıklar Ahmet Çelik, Ali Çelik, Hızır Güngör, Vedat Köprücü, Bekir Çelik, Uğur Akkoç ile 15 Temmuz darbe girişiminin ardından sahte pasaportla Bulgaristan'a giden daha sonra Türkiye'ye teslim edilen Hasan Çelik ve Hüseyin Çelik'in 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları istenen iddianamede, sanıklar Ahmet Çelik, Ali Çelik, Hızır Güngör, Vedat Köprücü, Aziz Özdemir, Faik Toklucu, Salih Aydın ve Uğur Akkoç'un 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak', 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet' suçlarından 22,5 yıldan 37'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Tüm sanıkların 'silahlı terör örgütüne üye olma' ve 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet' suçlarından 30 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istenen iddianamede, sanıklar Hasan Çelik ve Hüseyin Çelik'in de aralarında bulunduğu 4 kişi hakkında 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' suçundan 10,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talebinde bulunuldu.
İddianamede, 17 sanığın 'örgüt propagandası yapmak suçundan' 7,5 yıl, aralarında firari sanıklar Ali Çelik, Ahmet Çelik, Vedat Köprücü, Mehmet Barut ve Ömer Barut'un da bulunduğu 7 sanığın da 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 10,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İddianamede, ayrıca 2 sanık hakkında 'etkin pişmanlık' hükümleri uygulanması istendi.
'Şirket örgütün toplanma ve para toplama merkezi olarak kullanılmış'
Şüphelilerin silahlı terör örgütü olduğu sabit olan FETÖ/PDY'nin üyesi oldukları savunulan iddianamede, bu örgütün emir ve talimatlarıyla hareket ederek örgüte insan ve para kaynağı sağlamak maksadıyla şirketler kurdukları, bu şirketler aracılığıyla finans temin ettikleri, bu iş ve işlemler yapılırken gizli, sistematik ve organize hareket ettikleri, operasyon sırasında, ifadeler ve sorgu aşamasında da örgütsel tavırlar sergiledikleri belirtildi.
İddianamede, gerek şirkette gerekse bir kısım şüphelilerin ev ve iş yerlerinde hakimlik kararıyla yapılan aramalarda el konulan dijital malzemelerin incelenerek rapor hazırlandığı aktarılarak, 'Rapordan da anlaşılacağı üzere söz konusu şirketin ticari bir işletmeden ziyade örgütün bir toplanma ve para toplama merkezi olarak kullanıldığı, 17/25 Aralık operasyonundan sonra gerek örgütle gerekse örgütün üyeleri ile ilgili yapılan soruşturmalarla alakalı paylaşımların bulunduğu, onlara maddi ve manevi destek talep edildiği, her zaman yapıldığı gibi uydurma rüyalarla moral aşılamasının yapıldığı, örgüt talimatıyla kurulduğu, çalışanların ve yetkililerin örgütün aktif elemanları olduğu belirlenmiştir.' ifadelerine yer verildi. Şüphelilerden Bekir Çelik'in savunmasına da yer verilen iddianamede, maliye müfettişi Çelik'in örgütün üst düzey yöneticilerinden olan Ali Çelik'in oğlu olduğu bilgisi paylaşıldı.
Çelik'in Başbakanlık Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığı gibi kritik bir birimde kamu görevi yaptığı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra illegal yollarla ve sahte pasaport düzenlemek suretiyle yurt dışına çıkarken yakalandığı aktarılan iddianamede, terör örgütüne ait gazete veya bir dergisine abone olmadığını, İngiltere'ye ve ABD'ye ziyaret amaçlı gittiğini, Fetullah Gülen ile hiç görüşmediğini, örgütün bir organizasyonuna katılmadığını beyan ederek atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği dile getirildi.
'ENES' kod adıyla ifade veren gizli tanığın beyanına da yer verilen iddianamede, gizli tanığın 'Bekir Çelik ile ilgili, Maliye Başkanlığında vergi denetim uzmanı olarak sınavlara girişinden göreve başlayıp ataması çıkana kadar tüm işlemleri FETÖ/PDY örgütünün kontrol ve denetiminde yapılmıştır. Bekir Çelik atama işleri ara ara Maltepe mütevellisinin toplantı konularında da yer almıştır.' şeklinde beyanlarda bulunduğu kaydedildi.
İddianamede, şüpheli Çelik hakkında ÖSYM'den talep edilen belgeye göre 2010 KPSS sınavının genel yetenek bölümünden 59 Doğru 1 Yanlış yaptığının belirlendiği vurgulandı.
Şüpheli Çelik'in örgütün kamudaki temsilcisi olduğu ifade edilen iddianamede, Maliye Bakanlığı'ndaki görevinden ötürü kamudaki tüm işlemlerin takibinden sorumlu olduğu, yakalandıktan sonra cep telefonunun incelenmesinde 15 Temmuz hain darbe girişiminin başarısız olmasından dolayı askerlere kızgın oldukları, 'Bu işi de başaramadılar, şimdi bunu da bizden bilecekler.' şeklinde Whatsapp yazışmalarının bulunduğu, 15 Temmuz hain darbe girişiminden haberinin olduğu savunuldu.
Dijital incelemelerden 'dingtone' isimli program çıktı
İddianamede, soruşturma kapsamında yapılan dijital materyallerin incelemelerinde şüpheli Bekir Çelik'in telefonunda sadece ID ile kayıt yapabilen, isimlerin gizli olduğu, ByLock benzeri 'dingtone' isimli bir mesajlaşma ve haberleşme programının yüklü olduğunun tespit edildiği belirtildi.
O dönem itibariyle devlet memuru olan şüphelinin neden gizli bir programa gereksinim duyduğu konusunun manidar olduğu aktarılan iddianamede, şunlar kaydedildi:
'Sonuç itibarıyla şüpheli her ne kadar savunmasında kabul etmemiş ise de aleyhine olan örgüte finans sağladığına dair birçok eyleminin olması, örgütün mali açıdan kamudaki temsilcisi konumunda olduğu, onun için mütevelli heyetlerinde kararlar alındığı, telefon kayıtlarının incelenmesinde 15 Temmuz hain darbe girişiminden haberinin olduğunun anlaşıldığı, girişim başarısız olunca üzüntülerini yazdığı, zaten hemen akabinde yurt dışına sahte pasaportla çıkış yaptıktan sonra iade edildiği, örgütün gizli haberleşme ve mesajlaşma programlarını (ByLock ve dingtone) kullandığı, örgüt adına eylemlerde bulunduğu ve müsnet suçları işlediği hususunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır.'
Soruşturmanın geçmişi
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne, 19 Kasım 2014'te, Maltepe'de faaliyet gösteren 'Pinhan Restaurant'ın FETÖ/PDY adına faaliyette bulunduğu, toplanan paraların aynı adrese kayıtlı Birim Gayrimenkul, Birim Sigorta ve Herkül Dış Ticaret firmaları aracılığıyla yurt dışına kaçırıldığı, bu şirketlere ait belgelerin bir otomobile yüklenerek imha edilmeye götürüleceği yönünde ihbarda bulunulmuştu.
Ön araştırmanın ardından Maltepe'de durdurulan 34 EH 1483 plakalı araçta, bağış makbuzu, fatura, çek, senet ve kasa defterleri gibi 3 bin civarında belge ele geçirilmişti. Belgelerin incelenmesiyle tespit yapılan şüpheliler, teknik ve fiziki takip çalışmaları neticesinde 30 Mayıs 2016'da düzenlenen operasyonla gözaltına alınmıştı. Kurulan örgüte üye olma, Yardım Toplama Kanunu'na muhalefet gibi suçlardan 20 kişi tutuklanmıştı.
Restoran sahipleri Hızır Güngör, Ahmet Çelik ve Vedat Köprücü'nün, yurt dışına kaçtıkları tespit edilmişti. Savcılığın talebi üzerine Anadolu Sulh Ceza Hakimliği, 18 Haziran 2016'da FETÖ/PDY örgütü adına faaliyete bulunduğu gerekçesiyle Pinhan Restaurant, Birim Gayrimenkul, Birim Sigorta ve Herkül Dış Ticaret şirketlerine el koyma kararı vererek kayyum tayin etmişti. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında hazırladığı fezlekeyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da şüpheliler hakkında soruşturmayı tamamlayarak hazırladığı iddianameyi İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi ise, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden önce başlayan iddianameyle ilgili soruşturmanın konusunun yargı çevresinin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ve yetkili ağır ceza mahkemesi olduğuna hükmederek, görevsizlik kararıyla dosyanın Anadolu Adliyesine gönderilmesine karar vermişti.
Paralel yapı-30 Mayıs (2016) 'İstanbul 47 sanık Pinhan Restaurant Yapılanması/örgüte finansal destek' davası
(15 Temmuz 2017, 16:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: