Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), 'Selam-Tevhid' soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik soruşturmanın yargı ayağını oluşturan ve binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 hakim ve savcının yargılandığı davaya Yargıtay'da devam edildi.
08.07.2017 14:22 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), 'Selam-Tevhid' soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik soruşturmanın yargı ayağını oluşturan ve binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 hakim ve savcının yargılandığı davaya Yargıtay'da devam edildi.
03.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, sanıklar ve avukatları ile müşteki avukatları katıldı.
Mahkeme heyetine Daire Üyesi Mehmet Öztunç'un başkanlık yaptığı duruşma sanık savunmalarıyla sürdü.
Sanık Muzaffer İren, olağanüstü hal nedeniyle dosyadaki tüm belgeleri alamadığını ileri sürerek ön savunma yapacağını, ayrıntılı savunmasını daha sonra vereceğini söyledi.
Tutuklanmadan önce haklarındaki iddiaları ciddiye almadığını, bunları 'gülüp geçilecek' konular olarak gördüğünü ifade eden İren, bugün ise bu iddialardan dolayı tutuklu olduğunu kaydetti.
İren, nöbet sırasında verdiği kararlar nedeniyle yargılandığını belirterek 'Terör soruşturması kapsamında dinleme kararı verdim. Bu nedenle hain suçlamasıyla yargılanıyorum. Asıl o kararları vermeseydim hain olurdum.' savunmasını yaptı.
Kendisinden çok daha fazla dinleme kararı verenlerin tutuksuz yargılandığını ifade eden İren, 'Bunu, onların da tutuklanmasını istediğim için söylemiyorum ancak onlar tutuksuz yargılanıyorsa biz de tutuksuz yargılanmalıyız.' dedi.
Mahkeme Başkanı Öztunç'un sorusu üzerine İren, 6 dinleme ve teknik takip kararı verdiğini, dava dosyasında da yer alan bu kararların kendisine ait olduğunu söyledi.
Daha sonra duruşma savcısı Kenan Zeybek, sanığa, FETÖ'nün örgüt içi haberleşme programı ByLock'u kullandığının belirtilmesine karşın neden bu konuda savunma yapmadığını sordu.
İren ise ByLock programını kullanmadığını iddia ederek bunun bilirkişi incelemesinde ortaya çıkacağına inandığını kaydetti.
Duruşma yarına bırakıldı.
04.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, sanıklar ve avukatları ile müşteki avukatları katıldı.
Mahkeme heyetine Daire Üyesi Mehmet Öztunç'un başkanlık yaptığı duruşmada, FETÖ soruşturmaları kapsamında aranırken sahte kimlik ve pasaportla yakalanan eski savcılar Adnan Çimen ile Sadrettin Sarıkaya savunma yaptı.
Sanık Çimen, başka savcıların açtığı dosyada bir karar verdiği için yargılandığını söyledi.
Soruşturmayı başlatan savcının asıl karar veren konumunda olduğunu ifade eden Çimen, dinleme kararının uzatılması yönündeki taleplerde dosyanın incelenmesinin mümkün olmadığını savundu. Çimen, 'Çünkü dosyanın asıl savcısı karar vermiş, sorumlu asıl savcıdır. Bu dosyanın da 4 savcısı var, diğer savcılar olayın gidişatına göre bakıp, imza atar.' dedi.
Soruşturmanın 2011'de başladığını ve 6 ay sonra bir kişiye ilişkin dinleme kararının uzatılmasına yönelik talebin önüne geldiğini anlatan Çimen, 'yerine' ifadesi kullanarak imza attığını, bu ifadenin imza atanın sorumluluğunu sınırlandırdığını ileri sürdü.
Sanık Çimen, 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu tutulamayacağını savunarak, 'Tankın içinde ben yoktum.' ifadesini kullandı.
Savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Kenan Zeybek, 'Doğru, tankın içinde yoktunuz ama başka bilgiler var. Sahte kimlikle yakalanmışsınız. Suçsuz olduğunuzu savunuyorsunuz, öyleyse neden meşru olmayan zemine kaydınız? Ben bir hukukçuyum, sahte kimlik nerede bulunur bilmiyorum, salonda bulunan diğer kişilerin de bildiğini sanmıyorum. Bunu nereden temin ettiniz?' sorularını yöneltti. Çimen ise 'Bu duruşma sahte kimlik duruşması değil.' karşılığını verdi.
Çimen'in, darbe girişiminden sonra televizyonda yüzü, gözü moraranları gördüğünü ve bu yüzden teslim olmadığını savunması üzerine Savcı Zeybek, 'Yüzü gözü moraranların durumu, darbe girişiminin bastırılması sırasında aldıkları yaralardan kaynaklı. Siz darbe girişimine katıldınız mı ki öyle bir korkunuz oldu? Ayrıca, soruma cevap alamadım. Sahte kimliği nereden, nasıl temin ettiniz?' diye sordu.
Çimen, olağanüstü hal uygulaması nedeniyle ailesiyle ve çevresiyle irtibatının koptuğunu, hayatını sürdürebilmek için kimliğe ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, kaçmak gibi bir niyetinin olmadığını, vatanını çok sevdiğini ve yakınlarına öldüğünde Çanakkale Şehitliği'ne yakın bir yere defnedilmeyi vasiyet ettiğini savundu.
Daha sonra savunma yapan sanık Sadrettin Sarıkaya, nöbeti sırasında baktığı dosya kapsamında o güne kadar tanımadığı bir üniversite görevlisi hakkında verdiği karar nedeniyle yargılandığını ifade etti.
Dosyayı inceleme imkanının olmadığını, sadece talebi gördüğünü öne süren Sarıkaya, bunun söz konusu kişi hakkındaki dinleme talebine ilişkin ilk uzatma kararı olduğunu anlattı.
Dosyanın sadece 15-20 dakika önünde kaldığını ve bir daha bu dosyayı görmediğini iddia eden Sarıkaya, siyasiler ve tanınmış kimseler hakkında dinleme ve teknik takip kararı vermediğini, kanuna aykırı bir işlem yapmadığını ileri sürdü.
Sarıkaya, ByLock kullandığına ilişkin raporları da reddederek, bu programı kullanmadığını savundu.
Savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Zeybek, 'Bir internet haberi var. 27 Ekim 2013'te Almanya'ya gittiğiniz ve darbe girişiminden önce Türkiye'ye döndüğünüz, ardından yurt dışına çıkamadan sahte pasaportla yakalandığınız yazıyor. Bunlar doğru mu?' diye sordu.
Bilgilerin kısmen doğru olduğunu belirten Sarıkaya, hakkında yakalama kararı yokken yurt dışına çıktığını, suçu olmadığı için döndüğünü, darbe girişimiyle ilgisinin olmadığını öne sürdü.
Duruşma yarına bırakıldı.
05.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, sanıklar ve avukatları ile müşteki avukatları katıldı.
Mahkeme heyetine Daire Üyesi Mehmet Öztunç'un başkanlık yaptığı duruşmada, bazı sanıklar, haklarında FETÖ silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla açılan ve bu davayla birleştirilen diğer dava dosyalarına ilişkin savunma verdi.
Sanık Hakan Karaali, usule yönelik itirazlarda bulundu.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra darbede yer alan veya almayan örgüt mensupları hakkında gerekli tedbirlerin çok normal olduğunu ifade eden Karaali, ancak tedbirlerin daha orantılı olması gerektiğini savundu.
FETÖ ile hiçbir zaman, hiçbir bağlantısının olmadığını, öğrenciliği boyunca devlet yurtlarında kaldığını anlatan Karaali, örgütle bağını ortaya koyacak hiçbir delil olmadığını ileri sürdü.
Karaali, örgütün finans gruplarıyla bağının bulunmadığını, FETÖ'nün örgüt içi haberleşmede kullandığı ByLock programının daha önce adını dahi duymadığını söyledi.
Sanık Mehmet Ekinci de hakimliğini yaptığı davalardaki tutumuna bakıldığında 'kumpas hakimi' olarak nitelendirilemeyeceğini savundu.
Örgüt üyeliği suçlamasını reddeden Ekinci, ByLock programını hiç kullanmadığını öne sürerek, varsa mesaj içeriklerini görmek istediğini söyledi. Ekinci, ayrıca bilirkişi incelemesine gönderilen telefonunu ikinci el olarak bir başkasından aldığını öne sürdü.
Sanıklar Osman Kaya, Salim Duran, Muzaffer İren de örgüt üyeliği suçlamasını reddetti.
Duruşma, yarına bırakıldı.
06.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, sanıklar ve avukatları ile müşteki avukatları katıldı.
Mahkeme heyetine, Daire Üyesi Mehmet Öztunç'un başkanlık yaptığı duruşmada, sanıklar tutukluluk itirazlarını ve tahliye taleplerini dile getirdi.
Sanık Mehmet Ekinci, FETÖ üyesi olmadığını, Selam-Tevhid dosyasında gerçek kişiler hakkında karar verdiğini ileri sürdü. FETÖ'nün örgüt içi haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını savunan Ekinci, tahliyesini istedi.
Daha sonra FETÖ soruşturmaları kapsamında aranırken sahte pasaportla yakalanan eski savcı Sadrettin Sarıkaya savunma yaptı.
Sarıkaya'nın gözaltında işkenceye uğradığına ilişkin iddialarda bulunması üzerine Mahkeme Başkanı Öztunç, 'Sorgunda ben de vardım. Neden o zaman bu iddianı dile getirmedin?' diye sordu. Sarıkaya, korktuğu için söylemediğini savundu. Başkan Öztunç, 'İz ve emareler kaybolmadan söyleyebilirdin, biz de ilgili yerlere sevk ederdik.' dedi.
Diğer sanıklar da FETÖ ile irtibatlarının olmadığını, ByLock kullanmadıklarını öne sürerek, tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme Başkanı Öztunç, duruşmaya verilen aranın ardından kararı okudu.
Buna göre, bazı sanıklara, haklarında FETÖ silahlı terör örgütü üyeliğinden açılan ve bu davayla birleşen dosyalara ilişkin savunma yapmak üzere süre verilmesi kararlaştırıldı.
Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken, duruşma 13 Eylül 2017'ye bırakıldı.
Paralel yapı-11 Aralık (2015) 'Selam kumpasına karışan 54 hakim-savcı' davası (Yargıtay)
(08 Temmuz 2017, 14:22)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: