İkinci ve Üçüncü Ergenekon iddianamesi sanıklarının yargılandığı davanın dün yapılan 10. duruşmasında İkinci Ergenekon iddianamesinin tutuksuz sanıklarından Mahir Akkar, Ergenekon davasının siyasi olduğuna inanmak istemediğini söyledi. Siyasilerin mahkemeye çıkartma yapıp boy göstermeye geldiğini ifade eden Akkar, ´CHP milletvekillerinin burada şov yapmasını istemiyorum. Buradan çıkıp dışarıda basın açıklaması yapıyorlar. Kendi şahsi propagandası için geliyorlar. Niye birinci davaya gitmiyorlar?´ dedi.
Ergenekon sanığından CHP´li vekillere: Buraya gelip şov yapmayın
İkinci ve Üçüncü Ergenekon iddianamesi sanıklarının yargılandığı davanın dün yapılan 10. duruşmasında İkinci Ergenekon iddianamesinin tutuksuz sanıklarından Mahir Akkar, Ergenekon davasının siyasi olduğuna inanmak istemediğini söyledi. Siyasilerin mahkemeye çıkartma yapıp boy göstermeye geldiğini ifade eden Akkar, ´CHP milletvekillerinin burada şov yapmasını istemiyorum. Buradan çıkıp dışarıda basın açıklaması yapıyorlar. Kendi şahsi propagandası için geliyorlar. Niye birinci davaya gitmiyorlar?´ dedi.
İkinci ve üçüncü Ergenekon iddianamesi sanıklarının yargılandığı davanın 10. duruşmasına 49 tutuklu sanık ile Yalçın Küçük´ün de aralarında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Savcıların 1.913 sayfalık ikinci iddianameden 30 sanığa ilişkin bölümü okumasının ardından, sanıklar ve avukatlarının taleplerine geçildi. Tutuksuz sanıklarından Mahir Akkar, siyasilerin mahkemeye çıkartma yapıp boy göstermeye geldiğini anlattı. Akkar´ın, CHP milletvekillerinin burada şov yapmasını istemiyorum. Buradan çıkıp dışarıda basın açıklaması yapıyorlar demesi üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Basın açıklaması mı yapıyorlar? diye sordu. Akkar da, Evet dışarıda basın açıklaması yapıyorlar. Ben bundan rahatsızlık duyuyorum. Kendi şahsi propagandası için geliyorlar. Niye birinci davaya gitmiyorlar? ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, Burası açık bir mahkeme, herkes gelebilir diye cevap verdi. Bu sırada bazı tutuklu sanıklardan Akkar´a tepki geldiği görüldü.
Yalçın Küçük: O kadar hoşgörülüsünüz ki
Tutuksuz sanıklardan Yalçın Küçük´ün, oturumun çok yoğun ve yer yer gergin geçtiğini belirtmesi üzerine Başkan Şengün, Olacak o kadar´ dedi. Küçük´ün, daha çok tarihi, felsefi ve dini bir konuşma yapacağını söylemesi üzerine Şengün, Öz olursa sevinir mahkeme ifadesini kullandı. Bunun üzerine Yalçın Küçük, Ben 50 yıldır yargılanıyorum, onlar alaturka mahkemeler. 50 yıldır alıştığımız mahkemelere göre o kadar hoşgörülüsünüz ki ifadelerini kullandı. ( Zaman)
´Belge sahte çıkarsa Ergenekon davası´ çöker diyen CHP´nin Ergenekon avukatlığı belge orjinal çıkınca çöktü
CHP lideri Deniz Baykal. Beş ay önce bütün hesaplarını belgenin sahteliği üzerine yapmış ve şöyle demişti: Belgenin sahte olduğu ortaya çıkarsa Ergenekon iddianamesi çöker. Çünkü iddianame bu tür belgelere dayandırılmıştır. Evet, Ergenekon sanığının ofisinde bulunan belge doğru çıktı. Öyle ki, doğruluk konusunda biri profesör olmak üzere üç adli tıp uzmanı rapor verdi. O halde Baykal´ın mantığı ile şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Bu belge, CHP liderinin Ergenekon savunmasını -avukatlığını- çökertmiştir. İddianamedeki belgeler kapı gibi sağlamdır.
Herkes Mersin´e gidip belgenin orjinalliğini kabul ederken Baykal hala tersine gidiyor
Düşüncesi ve eğilimi ne olursa olsun bütün Türkiye kirli tezgahı planlayan cuntaya karşı çıkarken; Baykal ihbar mektubunun inandırıcılığını tartışmaya açtı. Belgenin aslını savcılara göndererek adını Türk demokrasi tarihine yazdıran subay, Baykal´ı kızdırmışa benziyor. İşte subayın anlattıkları: 2007 yılı Eylül ayında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Org. Ergin Saygun´un emri gereği, üniversitelerden bir kısım akademisyen ve CHP yönetiminden bazı politikacıların desteği ile dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Korg. H. Nusret Taşdeler´in himayesinde Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı´nda şube müdürü olarak görevli kurmay albaylar Dursun Çiçek, Sedat Özüer, İlker Ziya Göktaş ve Fuat Selvi tarafından kamuoyunu yönlendirme maksatlı çeşitli belgeler hazırlandığına tanık oldum. Görülen o ki subay, anlattığı her olayın belgesini de göndermiş savcılara. 2007 yılında Nusret Taşdeler tarafından yapılmış gizli ibareli resmi belgede yazılanlar akla ziyan nitelikte.
CHP + Ordu =? İktidar
Subayın anlattıkları, Türk siyasal tarihini bilenler için şaşırtıcı olmasa gerek. Yapılanlar ´CHP+ordu=iktidar´ formülünün 2007 versiyonu değil mi? Şüphesi olan, Özden Örnek´in darbe günlüklerine de bakabilir. Onur Öymen´in Kıbrıs konusunda askerleri nasıl korkuttuğu günlüklerde ayrıntıları ile yazılmış mesela. Bütün bunlar bir yana, daha iki gün önce darbe yargılamasının yapıldığı mahkemeye 13 milletvekili ile destek çıkarması yaptı CHP. Partinin grup toplantıları Silivri´de yapılırsa kimse şaşırmasın. Milletvekilleri gönüllü avukatlığı o kadar ileri götürdüler ki, mahkeme başkanı olaya müdahale etmek zorunda kaldı. Aynı görüntüyü AK Partili vekiller verseydi Baykal ne derdi acaba?
´Kaos Planı´yla ilgili konuştu: Sözlerimin arkasındayım
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, orijinal olduğu ortaya çıkan ´Kaos Planı´na ilişkin daha önce ortaya koyduğu görüşünü sürdürdüğünü söyledi. Deniz Baykal, partisinin TBMM Grup Toplantısı´nda gerçek olduğu ortaya çıkan ´Kaos Planı´nı değerlendirdi. Konuya ilişkin görüşlerini, belge ile ilgili tartışmaların ilk çıktığı dönemde açıkladığına dikkat çeken Baykal, aynı çizgide olmaya devam ettiğini vurguladı. Baykal, Belge doğruysa Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ emekli mi edilmeli? sorusuna ise evet diye cevap vermişti. Baykal, dünkü değerlendirmesinde ise ağırlıklı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde yer aldığı ileri sürülen cuntanın bazı CHP´lilerle işbirliği yaptığı yönündeki iddiaları cevapladı. CHP, TSK ile ilişkisini kendi demokratik inanç ve ilkeleri doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti kurumlarına gereken saygıyı göstererek sürdürmüştür. diyen Baykal, CHP´nin bazı konularda TSK ile farklı düşündüğünü belirtti, buna örnek olarak da 1 Mart 2003 tarihli tezkere kararını gösterdi. İhbar mektubuyla CHP´nin de tartışmanın içine çekilmeye çalışıldığını savunan CHP lideri, Demokrasi inancımızı kimseye ispatlama mecburiyetimiz yok. CHP´ye böyle itham yapanlar, bunun altında ezilir. Eğer diğer iddialar da bize yönelik iddia gibiyse her şey ortada. Kimse kimseye komplo yapmamalıdır. dedi. ( Zaman)
CHP ´ihbar mektubu´na ilginç tepki göstermişti: Deli saçması
Ergenekon davasına çıkarma yaparak duruşmalarda sanık avukatlarıyla birlikte oturan, şimdiye kadar sadece sanıkları savunan, savcı ve hakimleri eleştiren reddedilmelerini talep eden, onları defalarca HSYK´ya şikayet eden, ortaya çıkan silah ve belgeleri görmeyen, bir kez bile farklı davranmayan CHP ´İhbar Mektubu´ndaki bilgilerin ´deli saçması´ olduğunu iddia etti. ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nın orjinalini bir ihbar mektubuyla birlikte Ergenekon savcılarına gönderen subayın ´Belgenin hazırlanması sırasında bazı CHP´liler de destek verdi´ iddialarına CHP´den tepki geldi. : ´Yalan, herhangi bir dayanağı yok. Bir muhbirin mektubunda geçen bir cümle. CHP de darbe hazırlıklarının içinde gibi gösterilmeye çalışılıyor. CHP hakkında bugüne kadar ne dayanaksız iddialar ortaya atıldı. Arka kapıdan hükümeti devirmek gibi yöntemler izlemeyiz. Siyaset yoluyla hükümetin görev süresini bitirmeyi amaçlarız.´
Ergenekon davasına yapılan talepler 4,5 saatte değerlendirildi
Ergenekon 2. davasının 10. duruşmasında taleplerin değerlendirilmesi için verilen 4,5 saatlik aranın ardından saat 00.50´da duruşma başladı. Alınan 38 maddelik ara kararı üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu okudu. Mahkeme heyeti, sanık Mehmet Haberal´ın sevk edildiği sağlık kurumlarına yazı yazılarak sağlık durumuyla ilgili yapılan tüm yazışmalar ile son sağlık durumunun bildirilmesini, tutuklu sanık İbrahim Şahin hakkında hazırlanmış bir rapor olup olmadığının Adli Tıp Kurumu´ndan sorulmasını, eğer hazırlanmış bir rapor varsa mahkemeye gönderilmesini istedi. Bugünkü duruşmada salondan çıkarılan tutuklu sanık Durmuş Ali Özoğlu´nun, mahkeme huzurunda sarfettiği söz ve davranışlarını ikaz edilmesine rağmen sürdürmeye devam etmesi nedeniyle bundan sonraki 5 duruşmaya katılmasının yasaklanması karara bağlandı.
CHP´lilerin HSYK´ya şikayet ettiği resmi ekrana sanık avukatı yerleştirmiş
Önceki duruşmada sanık Osman Gürbüz´ün avukatı Erdem Olgun´un masasında bulunan bilgisayar monitöründe, bir tv kanalında yayınlanan Ergenekon avukatına soruşturma başlıklı haber fotoğrafının masaüstü resmi olarak kimin yerleştirdiğinin belirlenmesine ilişkin talebine de açıklama yapıldı. Mahkeme, bu fotoğrafın Ergenekon ana davasında sanık Sevgi Erenerol´ün avukatı Vural Ergül tarafından yerleştirildiğini, bunun da kendisi tarafından mahkemeye bildirildiğini açıkladı.
51 No´lu DVD içeriği Genelkurmay´a sorulacak
Sanık Levent Göktaş´tan elde edilen 51 nolu DVD içerisindeki TSK´ya ait bilgilerin, TSK karargahlarından hile ile alındığı, çalındığı ya da başka bir yolla temin edilmesi nedeniyle bir soruşturma veya istihbarat olup olmadığının da Genelkurmay Başkanlığı´ndan sorulması kararlaştırıldı. Sanık Mustafa Dönmez´in talebi doğrultusunda 12 Ocak 2009 tarihinde Zir vadisinde polis tarafından çekilen kamera kayıtlarının Emniyet Genel Müdürlüğü´nden istenmesine karar verildi. Bu kamera kayıtlarının orijinal olup olmadığının, kesinti ve ekleme yapılıp yapılmadığının tesbit edilmesi konusunda Tübitak Gebze yerleşkesi Başkanlığı´ndan bilirkişi listesi istendi. Tutuklu sanık Kemal Aydın hakkında ise bu duruşmada sarf ettiği sözler nedeniyle Silivri Cumhuriyet Savcılığı´na suç duyurusunda bulunulması karara bağlandı.
34 PKK´lının karşılanması dosyasının talebi reddedildi
Habur Sınır kapısından 34 PKK´lının Türkiye´ye giriş yapmalarına ilişkin olayla ilgili dava dosyasının istendiği belirtilen ara kararda bu talebin davaya bir yenilik katmayacağı gerekçe gösterilerek reddine karar verildi.
Sabih Kanadoğlu-Levent Göktaş bağlantısının incelenmesinden vazgeçildi
Sanık Mustafa Levent Göktaş´ın, talebinin yanlış anlaşıldığını, Davada Sabih Kanadoğlu ile ilişkilendiriliyor ve suçlanıyorum. Sabih Kanadoğlu´nun davadaki yeri nedir? şeklindeki sorusunun ise yanlış anlaşıldığını belirtmesi üzerine Telekomunikasyon İletişim Başkanlığı´na yazılmasına karar verilen ara karardan dönülmesi kararlaştırıldı. Bazı sanık avukatlarının, duruşma salonunda gördükleri elektronik bir alet nedeniyle mahkeme salonunda kablosuz internet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin talepleri de değerlendirildi. Mahkeme, kablosuz bir internet yayınının olup olmadığının araştırılmasına ve varsa kablosuz yayının kablolu hale getirilmesine karar verdi. Duruşma sonunda talepte bulunan avukatlar iddia ettikleri elektronik aletin, mahkeme salonunda bulunan klimaları çalıştıran kumanda aleti olduğunu sonradan anladıklarını ifade ettiler.
Tahliye talepleri reddedildi. Duruşma 30 Ekim´e ertelendi
Dosya kapsamı, her sanık hakkında iddianamede ayrı ayrı isnat edilen suçların işlendiği yönünde kuvvetli şüphe sebeplerinin devam etmesi nedeniyle tahliye taleplerinin reddine karar verildi. Duruşma, 30 Ekim 2009 günü saat 09.30´a ertelendi. ( Zaman)
(28 Ekim 2009, 11:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Flaş!!! Subaydan andıç ihbar mektubu
CHP ve Ergenekon davası manşetlerimiz