Ankara'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Beytepe Asker Hastanesinde yaşanan olaylara ilişkin, aralarında hastanenin eski başhekimi uzman tabip jandarma albay Halil Atılgan'ın da bulunduğu 4 sanığın yargılanmasına devam edildi. Darbe girişimi sırasında hastanede bulunan yaralı darbecileri koruyan tabip komutanların yargılandığı davanın 2'nci celsesinde ara karar verildi.
11.06.2017 12:35 Ankara'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Beytepe Asker Hastanesinde yaşanan olaylara ilişkin, aralarında hastanenin eski başhekimi uzman tabip jandarma albay Halil Atılgan'ın da bulunduğu 4 sanığın yargılanmasına devam edildi.
8 Haziran'da Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, taraf avukatları ve sanık yakınları katıldı. duruşmada önce tanıklar dinlendi. Ardından sanık müdafileri savunmalarını yaptı.
Duruşmada tanık Rıza Güngör, o gece hastanede olmadığını belirterek, 'Saat 12 gibi nöbetçi arkadaşım beni aradı ve Baştabip Halil Atılgan'ın tüm personeli hastaneye çağırdığını söyledi. Ben de uçakların uçmasından ailemin tedirgin olduğunu ve gelemeyeceğimi söyledim. 2 gün sonra 17 Temmuz'da nöbetim olduğu için hastaneye gittim. Bana klinikte 2 yaralı olduğu, genel durumlarının iyi olduğu ve genel kontrollerini yapmam gerektiği söylenildi. Ben de gidip baktım, birisi yarbaydı, psikolojik olarak iyi görmedim, depresyondaydı. Diğeri de bir binbaşıydı, onun hali daha iyiydi. Biraz sohbet ettik, bana karargahta çapraz atışa tutulduklarını söylediler. Yarım saat sonra Baştabip Atılgan geldi ve bana 'Hastalara bakalım' dedi, yaralıyı birlikte ziyaret ettik. Ardından baştabip odasına gitti, ben de acil servise geçtim. Aradan bir süre sonra iki sağlık personeli geldi, baştabibin emri olduğunu söyleyerek bu iki yaralıyı taburcu ettiler' şeklinde konuştu.
Güngör, 15 Temmuz 2016 akşamı başhekimin çağırmasına karşın, can güvenliğini ve ailesini gerekçe göstererek evden ayrılmadığını ve hastaneye gitmediğini söyledi. Acil serviste görevli olduğu 17 Temmuz'da hastaneye gittiğini belirten Güngör, nöbeti devraldığında hastanede biri binbaşı, biri yarbay olmak üzere iki yaralı bulunduğunu öğrendiğini anlattı. Yaralıların kontrolünü yaptıktan sonra acil servise indiğini, yaklaşık bir saat sonra hastanenin başhekimi Halil Atılgan'ın geldiğini aktaran Güngör, Atılgan'ın, hastalara bakıp bakmadığını sorduğunu, baktığını öğrendikten sonra yeniden birlikte bakmak istediğini ifade etti. Güngör, Atılgan ile hastalara tekrar baktıklarını, ardından acil servise indiğini bildirdi. Eski jandarma tabip albay Yusuf Özdemiroğlu ve eski jandarma tabip binbaşı Engin Özay'ın öğle saatlerinde geldiğini belirten Güngör, Özdemiroğlu'nun başhekimin emriyle geldiklerini ve hastaları taburcu edeceklerini söylediğini aktardı. Güngör, Özdemiroğlu ve Özay'ın 4-5 saat hastanede kaldığını, daha sonra hastaların taburcu edildiğini öğrendiğini bildirdi. Askeri hastanelerde adli vakaları ilgili mercilere bildirme görev ve sorumluluğunun kime ait olduğunun sorulması üzerine Güngör, normal şartlarda adli vaka olduğunda yanlarında kolluk güçlerinin de bulunduğunu, evrakın bir nüshasının onlara verildiğini kaydetti. Güngör, ayrıca Jandarma Eğitim Komutanlığına bilgi verilmesi gerektiğini, hastaların taburcu edildiği bilgisini de komutanlığa verdiklerini söyledi. Güngör, adli vakaların bildirilmesine ilişkin sorumluluğun, o an hastanedeyse başhekimde olduğunu belirtti.
Hastane görevlilerinden tanık H.A. da 15 Temmuz gecesi tüm personelin çağrılması nedeniyle hastaneye gittiğini, Başhekim Halil Atılgan'ın emriyle ambulansla Jandarma Genel Komutanlığına geçtiklerini söyledi. Eski jandarma tabip üsteğmen Osman Elmalıca'nın, gözünden yaralanan bir askeri tedavi ettiğini anlatan H.A, Elmalıca'nın üzerinde bulunan beylik tabancasını masanın üzerine koyduğunu ancak kullanmadığını kaydetti.
Tanık olarak dinlenen hastane doktorlarından M.K.S. ise 15 Temmuz gecesi nöbetçi olduğunu, başhekimin kendilerini yanına çağırarak, ülkenin kritik bir süreçten geçtiğini, daha dikkatli olmaları gerektiğini söylediğini ve vereceği emirler dışında kimsenin bir işlem yapmamasını istediğini anlattı.
'Baştabip, Yusuf albayı izne gönderdi'
Bir diğer tanık eski Personel Kısım Amiri Tayfun Çiftçi ise, 15 Temmuz'da Jandarma Genel Komutanlığında hastane personeli hemşireler, sivil memurlar ve erlerin rehin kaldığını ifade etti. Ayrıca Baştabip Atılgan'ın Albay Yusuf Özdemiroğlu'nu zorla izne çıkardığını dile getirerek, 'Yusuf albay sinirliydi bana 'İhtiyacım olmadığı halde beni gönderiyor' dedi. Baştabibin emri üzerine Yusuf albaya izin kağıdı yazıldı' dedi
Sanıklardan Engin Özay ise bir önceki duruşmada kendini yeterli derece ifade edemediğini beyan ederek tekrar savunma yapmak istedi. Savunmasına başlayan Özay aynı şeyleri tekrar edince mahkeme heyeti varsa ekleyeceği bir savunma yapmasını, değilse oturmasını istedi. Psikolojik sorunlar yaşadığını ve depresyonda olduğunu söyleyen Özay heyetten iki üç kez '5 dakika lütfen' diye izin isteyerek, kendisinin hipokrat yeminine bağlı kalmak dışında bir şey yapmadığını ifade etti. Özay, 'Ben bir doktorum, hipokrat yemininin gereğini yaptım. Yaralıların kim olduklarına bakmadım bile. 15 Temmuz akşamı da mesai saatim bitince hastaneden çıkarak eşimle aram iyi olmadığı için alkol aldım. Gece hastaneye acil gitmem için mesaj geldi, görevim gereği gittim. Baştabip Halil Atılgan bana olağan üstü bir durum olduğunu ve üniformamı giyerek her an hazır olmam gerektiğini söyledi' şeklinde konuştu. Özay, başhekimin çağırması üzerine hastaneye gittiğini, gelen iki yaralının kim olduğunu sorgulamadan müdahale ettiğini, örgütle bir bağının olmadığını savundu.
Sanık Yusuf Özdemiroğlu da yaralılar geldiğinde ilgili birime bildirim yapıldığını ancak geri dönüş olmadığını iddia etti. Özdemiroğlu, yüzlerce vatandaşı şehit eden hain darbecilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini kaydetti.
Sanık Osman Elmalıca ise savunmasında hiçbir olaya karışmadığını, askerlerinin de karışmamasını ve güvenliğini sağladığını kaydetti. Elmalıca, ambulansla gittikleri Jandarma Genel Komutanlığında tüm personelini olaylara karışmaması için korumaya çalıştığını, silahlarını kullanmamaları için emir verdiğini, kendisinin de silah kullanmadığını, darbeye karışmadığını öne sürdü.
Bir önceki savunmasında darbe girişiminde, sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' tarafından sıkıyönetim komutanları, askeri hakim ve savcılarla komutan görevlendirmeleriyle ilgili mesajlar geldiğini anlatarak, 'Genelkurmay Başkanı açıklama yapmayınca, darbe aleyhine yapılan açıklamalara itibar etmedim. Ülkede kaotik bir durum vardı ve sorumluluk alarak görevimi yaptım' diyen baştabip Halil Atılgan da savunmasına ek olarak, hipokrat yeminin gereğini yaptığını, 15 Temmuz'da hastanede herhangi bir silahlı çatışma yaşanmadığını ve sadece sağlık hizmetlerini yerine getirdiklerini iddia etti.
Savunmaların kaydedilmesinin ardından kısa bir ara veren mahkeme heyeti, aradan sonra ara kararını açıkladı. Heyet; sanık Osman Elmalıca ve Engin Özay hakkında tahliyesine, sanıklardan Halil Atılgan ve Yusuf Özdemiroğlu'nun ise tutukluluk hallerine devam yönünde karar verdi. Duruşma 29 Eylül 2017 tarihine ertelendi.
İddianame
İddianamede, sanıkların 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Sağlık Mesleği Mensuplarının Suçu Bildirmemesi', 'Silahlı terör örgütüne üye olma', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' ve 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlarından cezalandırılmaları isteniliyor. Sanıklardan Elmalıca'nın, Jandarma Genel Komutanlığında polisle girdikleri çatışmada yaralanan eski binbaşı Özkan Öztürk ile eski yüzbaşı Mehmet Aydın'ı hastaneye getirerek, kolluk görevlilerine haber vermediği ifade edilen iddianamede, ayrıca Öztürk'e 30, Aydın'a 45 günlük düzenlenen raporlarda, sanıklar Atılgan, Özdemiroğlu ve Özay'ın da imzalarının olduğu kaydediliyor.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-14 Nisan (2017) 'Ankara Beytepe Hastanesi Olayları 4 sanık' davası
(11 Haziran 2017, 12:35)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: