Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan, aralarında meslekten ihraç edilen emniyet mensuplarının da bulunduğu 17'si tutuklu 26 sanığın yargılanmasına devam edildi.
08.06.2017 17:32 Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan, aralarında meslekten ihraç edilen emniyet mensuplarının da bulunduğu 17'si tutuklu 26 sanığın yargılanmasına devam edildi.
5 Haziran'da Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Ahmet Çerkes Sıkıntı, Ayhan Şahin, Bilal Yılmaz, Davut Kaya, Gökmen Doğaner, Hakan Başar, Hasan Basri Bora, İrfan Sezer, İsmail Özkan, Mahmut Bakındı, Mehmet Nihat Görmüş, Murat Doğan, Müslüm Aras, Nuh Ali Çil, Recai Akkil, Sedat Polat, Süleyman İbici ve bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Tutuklu sanıklardan Hakan Başar, savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, örgütün gizli haberleşme haberleşme programı ByLock'u cep telefonuna yüklemediğini ve kullanmadığını ileri sürdü.
Tutuksuz sanık Ömerül Faruk A. da savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, 'Emniyet teşkilatının istihbarat ve terörle mücadele birimlerinde çalıştım. Adana'da terör operasyonlarını yaptıran benim. Hürriyet Mahallesi'nde benim aracımı yaktılar o sırada ben araç içerisindeydim. Ankara Kumrular'daki patlamanın failini ben yakaladım. Bunları ilk defa söylüyorum. Ben terörist suçlamasını kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum.' diye konuştu.
Duruşmada savunması alınan diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmedi.
Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
DAVA
19 Kasım'da kabul edilen iddianame ile 23'ü tutuklu 26 polis hakkında on beşer yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Bu gelişmenin detaylarına gelince; Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY ile bağlantıları olduğu iddia edilen emniyet müdürlüğündeki bazı şüpheli polisler hakkındaki soruşturma tamamlanmış, cumhuriyet savcısı, 19 Ağustos'ta tutuklanan polisler Hakan B, Ayhan Ş, Nuh Ali Ç, Hasan Basri B, Faruk A, Sedat P, Mahmut B, Seyhan D, Müslüm A, Hüseyin K, Süleyman İ, Ahmet Çerkez S, Murat D, Yusuf Ö, Davut K, Ali Ö, Mehmet Nihat G, İrfan S, Recai A, Bilal Y, İsmail Ö, Gökmen D. ve Bilal T. ile tutuksuz polisler Adnan İ, Halit U. ve Reşit Y. hakkında 'FETÖ/PDY üyesi olmak' suçundan iddianame hazırlamıştı.
Sanıklar hakkında on beşer yıl hapis istenen 35 sayfalık iddianame terör suçlarına bakan Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, sanık polislerin çoğunun örgüt üyelerinin haberleştiği şifreli mesajlaşma ve görüşme programı Bylock'u kullandıkları ve Bank Asya'da hesaplarının bulunduğu belirtildi.
'Bazı polislere fazla taltif'
Sanıkların çocuklarını örgütün insan kaynağı elde etmek için kullandığı okul ve dershanelerine gönderdikleri vurgulanan iddianameye, gizli tanık ifadeleri de yansıdı.
Komiser yardımcısı Davut K. ile ilgili gizli tanık Aslan'ın ifadesinde, 'Şüphelinin Terörle Mücadele Şubesi Müdürlüğünde göreve başlamasından sonra özellikle parasal projelerin başında durduğunu, şüphelinin yönetiminde Adana'nın tanınmış iş adamlarının bulunduğunu, emniyet olarak ortak proje yapan derneğe ağabeyini muhasebeci olarak yerleştirdiğini ve FETÖ operasyonundan tutuklu eski TEM Şube Müdürü Mehmet K'nın prensi konumunda olduğunu' aktardığı belirtildi.
Komiser yardımcısının terörle mücadele şubesine alınacak ve çıkarılacak personelin tespit edilmesinde de aktif rol oynadığını ifade eden gizli tanığın, 'Şüphelinin şubeye alınan personele FETÖ'ye maaşlarının belli oranında himmet verdirip toplantılara gelmelerini mecbur tuttuğu, kendisiyle aynı düşüncede olan polislerin fazla taltif almaları konusunda aktif olduğu' yönündeki iddiaları da iddianamede yer aldı.
İddianameye, üçüncü sınıf emniyet müdürü Hüseyin K. hakkında ise 'alacakları paranın yarısını örgüte aktaracaklarına söz veren memur, komiser ve amirlerin adlarını, ilgili dosyalarda isimleri olmamasına karşın ödüllendirme ve taltif için verdiği' yönündeki iddialar da yansıdı.
Sanık Hüseyin K. ile bağlantılı olduğu diğer örgüt mensuplarının dinlenme şüphesiyle salı ve perşembe günleri yaptıkları telefon görüşmelerinde, 'Nerede içiyoruz, içkileri bugün kim ısmarlıyor' diyerek şaşırtmacaya gittikleri iddianamede aktarıldı.
'Örgüte eleman kazandırmış'
İddianamede, sanık komiser yardımcısı Sedat P'nin ise emniyet içinde örgüte eleman kazandırdığı bildirildi.
Gizli tanık Aslan, ifadesinde sanık için şu iddialarda bulundu:
'Çalıştığı şubelerde ve karakollarda her zaman cemaate eleman kazandırmak için saf ve temiz kalpli insanları kendi görüşlerini empoze etmek suretiyle sohbetler ederek yanına çekiyordu. Cemaate sohbetlere götürmeye başladığı kişileri koruyup kolluyordu. Kendisine zıt olan personele ise en ağır işleri veriyor, kendisine karşı gelen olduğunda da haklarında rapor tutma, idari işlem yapma gibi tehditlerle sindirmeye çalışıyordu. Özellikle Yarbaşı ve Eski İstasyon karakolunda çalışırken gece gruplarında kendi tarafında olan memur ve komiserlerle kamelyada uzun süren sohbetlerde bulunuyordu.'
İddianamede, emniyetteki amir ve komiser rütbesindeki personelin abisinin komiser Savaş H. olduğu aktarılarak sanığın Fetullah Gülen örgütüne mensup polis memurları ile sohbet ve program yaptıkları kaydedildi.
(08 Haziran 2017, 17:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: