Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ulus'taki Türk Telekom binasını kontrol altına almaya çalışan 27'si Kara Harp Okulu Komutanlığı subay adayı kursiyer 29 kişinin yargılanmasına başlandı.
03.06.2017 12:05 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ulus'taki Türk Telekom binasını kontrol altına almaya çalışan 27'si Kara Harp Okulu Komutanlığı subay adayı kursiyer 29 kişinin yargılanmasına başlandı.
29.05.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları'ndaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar ve avukatları katıldı.
Duruşmada heyete, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zikrullah Özbağ başkanlık ediyor.
Sanıkların kimlik tespitlerinin ardından savunmalarının alınmasına başlanacak. Sanıklar arasındaki eski Kurmay Yarbay Ömer Ergenekon, firari durumda.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ulus'taki Türk Telekom binasını kontrol altına almaya çalışan 27'si Kara Harp Okulu Komutanlığı subay adayı kursiyer 29 kişinin yargılandığı davanın ilk celsesinde sanıkların 14'ünün savunması alındı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları'ndaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar ve avukatları katıldı.
Sanık Melih İsa Aktaş, 2010 yılından itibaren astsubay olarak görev yaptığını, darbe girişiminin olduğu dönemde kursiyer subay olarak Kara Harp Okulunda eğitimde olduğunu kaydetti.
Darbe girişiminden habersiz olduğunu ve darbeye iştirak etmediğini ifade eden sanık Aktaş, hafta sonu Afyonkarahisar'a yapılacak harp tarihi gezisi nedeniyle okulda kalmaları emrinin verildiğini, bu yüzden yaşanan olayların içinde kaldığını öne sürdü.
Planlanan gezide, araç muhafızı olarak görevlendirildiğini ve muhafızlık eğitimi için Kurmay Yarbay Ömer Ergenekon'un emrine verildiklerini aktaran sanık Aktaş, 'Yanımıza bir otobüsün geldiğini gördüm. Ergenekon bize, 'Okul komutanının emri var. Sizi silahlı ve teçhizatlı olarak görmek istedi' dedi. Silahlarımızı alarak alana geldik ve otobüse bindik. Ergenekon şoföre lojman nizamiyeden çıkma emri verdi. Şoför olan asker, 'Bana çık emri verilmedi' dedi. Bunun üzerine Ergenekon, 'Ben yarbayım, emrediyorum, çık' diyerek içinde ben dahil 27 kursiyerin olduğu otobüsü dışarı çıkardı.' ifadelerini kullandı.
Aktaş, Harp Okulundan çıktıklarında nereye gittiklerini bilmediğini iddia ederek bir süre sonra Ulus'taki Türk Telekom binasının önüne geldiklerini kaydetti.
Firari sanık Ergenekon'un terör saldırı olduğu gerekçesiyle kendilerini bina içerisine soktuğunu ve kendi emirlerine uymalarını söylediğini kaydeden sanık Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Ergenekon, otobüsten indi ve bina önündeki güvenliği teslim aldı. Bize dönerek, 'Herkes şüpheli, güvenliğiniz için dikkatli davranın' dedi. Türk Telekom personeli olduğunu düşündüğüm insanların birkaçı hariç herkesi dışarı çıkardı. Saat 00.00 sularında bina önünde bazı vatandaşlar ve polisler toplanmışlardı. Yarbay Ergenekon bize, 'İşte düşmanlarımız, gerekirse çatışacağız' dedi. Biz de 'Halk bizim halkımız, polis bizim polisimiz, çatışmıyoruz' dedik. Binanın üst katlarına çekildik. Tek başına kaldığı için o da çatışmaya girmemiş. Daha sonra da kaçtığını duyduk.'
Firari sanık Ergenekon'la eylem birliği olmadığını ve darbe girişiminde yer almadığını öne süren Sanık Aktaş, suçsuz olduğunu dile getirdi ve tahliye talebinde bulundu.
'Okul sıkıyönetim mahkemesi oldu'
Savunmasını yapan sanık Erdoğan Gezer, astsubay olarak görev yaptığı sırada subaylık sınavını kazandığını beyan ederek, ertesi gün yapılacak harp tarihi gezisi için 15 Temmuz akşamı içtima yapıldığını, kendisine araç muhafızlığı görevi verildiğini kaydetti.
İçtimadan sonra araç muhafızı olarak görevlendirilenlerin okul komutanınca denetleneceği söylenmesi üzerine tekrar içtima alanına geçtiklerini söyleyen Gezer, daha sonra firari sanık Ergenekon ile birlikten dışarı çıktıklarını belirtti.
Türk Telekom binasına geldiklerinde eski Yarbay Ergenekon'un güvenlik görevlisini kelepçelediğini gördüğünü ardından içeri girdiklerini ifade eden sanık Gezer, Ergenekon, etrafa bakılması emrini verdi. İçerideki kalabalığa, 'Ordu, yönetime el koydu' dedi. Ne yapacağımı bilemedim. Alt kattaki arkadaşlarla asla bu olaylara karışmayacağımızı konuştuk. Ergenekon'a, darbe girişiminde olmayacağımızı ve okula dönmemiz gerektiğini söyledik. Ergenekon bize, 'Okul sıkıyönetim mahkemesi oldu, dönerseniz orada yargılanırsınız.' dedi.' ifadelerini kullandı.
Darbeye yönelik bir faaliyetlerinin olmadığını ve gelen polislere direniş göstermeden teslim olduklarını söyleyen sanık Gezer, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
'Ben yarbayım ne dersem onu yapacaksın'
Askerleri taşıyan otobüsün şoförü olan sanık Orçun Tink, darbe girişimi öncesi Kara Harp Okulunda ulaştırma er olarak vatani görevini yaptığını beyan etti.
FETÖ'nün darbe girişiminde rol almadığını ve o gece silah dahi almadığını ifade eden Tink, 'Gece koğuşta bulunduğum sırada koğuş nöbetçisi tarafından uyandırıldım. Astsubay B.U, üzerime zimmetli aracı hazırlamamı söyledi. Tatbikat olduğunu, araçtaki komutanın emirlerini yerine getirmemi istedi. Araçla nizamiyeye geldiğimde nöbetçi amire araçla ilgili görev bilgisi vermemiz gerektiğini söyledim. Ama Yarbay Ergenekon, 'Ben yarbayım, ne dersem onu yapacaksın' dedi. O gece üzerimde silahım dahi yoktu, sivildim.' sözlerini kullanarak tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Savunmasını yapan sanıklar Samet Tanrıverdi, Mert Erdi Kurtoğlu, Abbas Güngören, İbrahim Çok, Mehmet Ali Bulazar, Semih Kuvvet, İsa Akgül, Hakan Özer, Rıfat Çalık, Mustafa Kılıç ve Mehmet Aslan da suçlamaları reddederek ve tahliyelerini talep ettiler.
Duruşmaya, yarın devam edilecek.
30.05.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ulus'taki Türk Telekom binasını kontrol altına almaya çalışan 27'si Kara Harp Okulu Komutanlığı subay adayı kursiyer 29 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları'ndaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar ve avukatları katıldı.
Sanık Aykan Kılıçarslan, hafta sonu yapılacak harp tarihi gezisi bahane edilerek, evlerinde kalabilecekleri halde Harp Okulunda kalmaları yönünde emir verildiğini, komutanlara ısrar etmelerine rağmen evlerine gönderilmediklerini beyan etti. Okuldan gönderilmemeleri üzerine sanık durumuna düştüğünü, darbe girişiminden habersiz olduğunu ifade eden Kılıçarslan, 'FETÖ üyeliğim yoktur. Darbe gecesi hukuksuz bir emir yerine getirmedim, suçsuzum.' sözlerini kullanarak tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ sanığa, dolabında yapılan aramada, 'Valilik binası kuşak emniyeti alınacak, keskin nişancı tarafından adamım vurulabilir' yazılı not bulunduğunu, bunun ne anlama geldiğini sordu. Sanık Kılıçarslan, 'Bu notun bana ait olduğunu düşünmüyorum.' savunmasını yaptı.
'Bir binanın emniyet görevi verildi'
Savunma yapan sanıklardan Ömer Karayoluk da hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. FETÖ üyesi olmadığını savunan Karayoluk, iddianamede kendisi hakkında somut bir suçlama olmadığını öne sürdü. Karayoluk, FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı gece, emirle okulda kaldıklarını, Yarbay Ömer Ergenekon'un emrine verildikten sonra bilgisi dışında Ulus'taki Türk Telekom binasına götürüldüklerini kaydetti.
Yolda giderken firari sanık Ergenekon'un, 'Ülke karıştı, kaos var. Bize de bir binanın emniyet görevi verildi. Polis de bizimle beraber.' diyerek kendilerini terör saldırısı olduğuna inandırmaya çalıştığını söyleyen Karayoluk, yaşananların darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra Ergenekon'un emirlerine uymadıklarını iddia etti.
Karayoluk, Türk Telekom'a geldikten birkaç saat sonra bina önüne polislerin geldiğini ve kursiyer subaylarla teslim olmak istediklerini bildirdi. Ergenekon'un buna karşı çıkarak, 'Ömer Yarbay polise teslim olmayacağını, gerekirse çatışacağını söyledi. Biz polisle çatışmayacağımızı söyledik. Daha sonra bize kaçalım dedi. Biz kaçacak bir şey yapmadık diyerek reddettik.' ifadelerini kullandı.
İlerleyen zamanda Ergenekon'un kaçtığını öğrendiklerini beyan eden sanık Karayoluk, direniş göstermeden polise teslim olduklarını belirterek tahliyesini istedi.
'Bu hain girişimin bir parçası olmadık'
Sanık Selami Yıldırım, astsubayken subaylığa hak kazandığını ve 3 haftadır harp okulunda eğitimde olduğunu kaydetti. Darbe girişiminde FETÖ'cü subayların kurbanı olduklarını savunan sanık Yıldırım, 'Biz o gece adını daha sonra iddianameden öğrendiğim Yarbay Ergenekon'un kötü emellerine alet edilmeye çalışıldık. Ama vatansever Türk askerleri olarak, darbe girişimini öğrendikten sonra bu hain girişimin bir parçası olmadık.' sözlerini kullanarak suçsuz olduğunu belirtti ve tahliye talebinde bulundu.
'Ya çatışacağız ya da kaçacağız'
Şahin Çağlıyan, Türk Telekom binasına girdikten sonra Ergenekon'un davranışlarına anlam veremediğini, darbe girişiminden önceden haberdar olmadığını iddia etti.
Darbeye ilişkin bir faaliyetinin olmadığını öne süren sanık Çağlıyan, Türk Telekom binasına gelen polislere teslim olmak istedikleri sırada Yarbay Ergenekon ile aralarındaki diyalogu ise şöyle anlattı:
'Bina önüne polis geldi, 'teslim olun' diye bağırdı. Yarbay Ergenekon eliyle bir dakika diye işaret etti. Biz Ergenekon'a 'Komutanım, ne yapacağız' dedik. O bize 'Ya çatışacağız ya da kaçacağız' dedi. Biz çatışmayacağımızı söyleyince üst katlara çıktı, bir daha da kendisini görmedik. Duyduğumuza göre kaçmış. Sonradan içeri gelen polislere direnmeden teslim olduk.'
Sanık Güngör Gürcan da o gece hiç silah kullanmadığını, sivillere zarar verecek hiçbir şey yapmadığını savundu.
Olanları televizyondan gördükten sonra Yarbay Ömer Ergenekon ile konuşmak istediğini belirten Gürcan, ancak Ergenekon'un sıkıyönetim ilan edildiğini, sıkıyönetim kurallarının geçerli olduğunu, muhaliflerin Kara Harp Okulunda yargılanacağını söylediğini anlattı.
Sanık Emre Oral da Genelkurmay'daki olayları görünce saldırı olduğunu, polisin yetersiz kalınca kendilerinin desteğe gittiğini, hatta bir ülkeyle savaş çıkmış olabileceğini düşündüğünü söyledi.
Yaşananlara inanamadıklarını öne süren Oral, arkadaşı Ömer Karayoluk'un bu nedenle kendisine tokat atmasını istediğini, kendisinin de onu tokatladığını aktardı. Çalışanlarla konuştuklarını, sohbet ettiklerini yardımcı olduklarını savunan Oral, diğer sanıklarla aynı doğrultuda savunma yaptı.
Savunmanın ardından, Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ, 'Savunmaları örgütsel bir tavırla mı yaptın?' sorusunu yöneltti. Sanık Oral'ın 'Hayır' cevabı üzerine Özbağ, 'Aynı şeyleri söylüyorsunuz, sürekli aynı şeyleri tekrar ediyorsunuz, bunlar hep inceleniyor.' dedi.
Savunma yapan diğer sanıklar Adi·l Cumhur İpekçi, Bilal Ergen, Fatih Karaaslan, Uğur Yılmaz ve Zilnur Çelik de suçsuz olduklarını iddia ederek tahliye talebinde bulundular.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
31.05.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ulus'taki Türk Telekom binasını kontrol altına almaya çalışan 27'si Kara Harp Okulu Komutanlığı subay adayı kursiyer 29 kişinin yargılandığı davada, müşteki beyanları alındı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları'ndaki salonda görülen duruşmada, sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından dinlenen müştekiler, Türk Telekom binasını basan askerlerin başında bulunan firari sanık Yarbay Ömer Ergenekon'un, kamera kayıtlarını sildirmek istediğini söyledi.
Müşteki Bekir Arslan, kamera izleme merkezinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da yaklaşık 40 kişilik tam teçhizatlı asker gurubunun Türk Telekom binasına geldiğini belirtti.
Arslan, askerlerin, kendisinin de aralarında bulunduğu kurum çalışanlarını zemin kata götürdüğünü, iddianameden isminin Ömer Ergenekon olduğunu öğrendiği yarbayın herkese kelepçe takılması için emir verdiğini aktardı.
Askerler tarafından kamera izlem merkezine götürüldüğünü, burada eski yarbay Ergenekon'un binaya giriş anına ait görüntüleri sildirmek isteğini anlatan Arslan, 'Yarbay ısrarla görüntülerinin silinmesini istiyordu. Bunun üzerine ben de canlı izleme yapabildiğimizi, teknik personel olmadığımı söyledim. Daha sonra kayıt kabinlerine giden askerler kabloları çekerek ekranların karartılar ama kameralar kayıttaydı.' diye konuştu.
Müşteki Caner Laçinok da kayıtların silinmesini isteyen askerlerin arasında yer alan sivillerden birinin silahlı olduğunu dile getirerek, söz konusu şahsın bilgisayarları kontrol etmeye başladığını kaydetti.
Bu şahsın yanındakilere, binadaki kayıt düzeneğinin askeri alanlarda kullanılan sistemlerle benzer olduğunu söylediğini bildiren Laçinok, 'Yarbay (Ergenekon) sivillerden kısa boylu olanından emir alıyordu. Daha sonra yarbay sivil şahsa 'Özel Harekat gelirse çatışma olur' diyordu. Sonra aynı yarbay bize 'Beni binadan çıkarın' dedi. Birkaç askerle giriş katına inerek kaçtı. Yanımızda kalan askerler de darbeden haberlerinin olmadığını söylediler.' ifadelerini kullandı.
Müşteki Burak Erol ise yarbay Ergenekon'un bulunduğu alana gelerek yere yatması için bağırdığını, aksi halde kendisine karşı silah kullanacağını söylediğini ifade etti.
Askerlerin ellerine kelepçe vurulduktan sonra bina ve personel hakkında bilgi almak için sorular yönelttiklerini anlatan Erol, 'Yarbay, silahlarının dolu olduğunu, hareket yapmam halinde beni vuracağını söyledi. Nöbetçi olarak bıraktıkları asker, ordunun yönetime el koyduğunu söyledi.' diye konuştu.
Müşteki Bülent Çelik de Türk Telekom binasına girmek isteyen askerlere neden burada bulundukları sorduğunu, bunun üzerine askerlerin kendisini derdest ettiğini aktardı.
Yarbay Ergenekon'un başına silah dayayarak, 'Vurma yetkim var. TSK yönetime el koydu' dediğini aktaran Çelik, 'Yarbay bina ve personel hakkında sorular yöneltti. Bulunduğumuz yerin güvenli olmadığını söyleyince bizi mescide götürdü. Daha önce bahsedilen iki sivil şahıs da oradaydı.' beyanında bulundu.
Müşteki ifadelerinin tamamlanmasıyla yarın görülecek duruşmada, sanık avukatlarının savunmaları alınacak.
01.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ulus'taki Türk Telekom binasını kontrol altına almaya çalışan 27'si Kara Harp Okulu Komutanlığı subay adayı kursiyer, 29 kişinin yargılandığı davada, sanık er Orçun Tink tahliye edildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki mahkeme salonunda görülen davanın öğleden önceki bölümünde tanıklar dinlendi.
Tanık U.Ö, darbe girişiminin yaşandığı gece eşinin Türk Telekom binasında alıkonulan müştekiler arasında yer aldığını söyledi. Eşini evine götürebilmek için çaba sarf ettiğini, ancak firari sanık yarbay Ömer Ergenekon'un kendisine engel olduğunu anlatan U.Ö, sanık kursiyer subayların darbe girişiminden haberdar olmadığını savundu.
U.Ö, 'Onlara darbe girişiminden bahsettiğimde 'çok şaşırdıklarını' gördüm. Eşimi bırakması için kendisiyle görüştüğüm Yarbay Ergenekon, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğunu söyledi.' dedi.
'Polise teslim olun'
Tanık Yarbay D.U. da 15 Temmuz akşamı Harp Okuluna gittiğini, ancak darbeciler tarafından içeri alınmadığını anlattı.
Yarbay Ergenekon'un beraberinde Türk Telekom binasına götürdüğü sanık kursiyerlerin kendisini arayarak, 'Başımızda bir yarbay var. Ne olduğunu bilmiyoruz, suç işlemek istemiyoruz' dediklerini aktaran D.U, bunun üzerine yarbay Ergenekon'u aradığını söyledi.
Bütün çabasına rağmen Ergenekon'un görüşme talebini kabul etmediğini ifade eden D.U, yaşananların darbe girişimi olduğunu fark ettikten sonra kursiyerlere ulaşarak, 'Rütbesi ne olursa olsun kanunsuz emirlere uymayın, polise teslim olun.' şeklinde emir verdiğini kaydetti. D.U, kursiyerlerin emrini yerine getirerek, polise teslim olduklarını sözlerine ekledi.
Tanık beyanlarının ardından sanık avukatlarının tahliyeye yönelik talepleri ile duruşma savcısının mütalaasını alan mahkeme ara kararını açıkladı. Buna göre olay tarihinde vatani görevini yapan davanın tek er sanığı Orçun Tink'in tahliyesine, diğer sanıkların ise 'mevcut delil durumu', 'sanıklar hakkındaki beyanlar' ve 'bu aşamada adli kontrol şartlarının yetersiz kalacağı' gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Ayrıca sanık avukatlarının, bazı isimlerin tanık olarak dinlenmesine yönelik talebini reddeden mahkeme, sanıklarla ilgili detaylı ByLock sorgulaması yapılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
Emniyet Genel Müdürlüğü tüzel kişiliğinin yanı sıra 45 kişinin 'şikayetçi' olarak gösterildiği iddianamede, şüphelilerin 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' ve 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'terör amaçlı cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından da ayrıca cezalandırılmaları talep ediliyor. Sanıkların isimleri şöyle:
'Abbas Güngören, Adi·l Cumhur İpekçi, Aykan Kılıçarslan, Bilal Ergen, Erdoğan Gezer, Fatih Karaaslan, Fikret Erdoğan, Güngör Gürcan, Hakan Özer, Hasbi Eray Karaaslan, İbrahim Çok, İsa Akgül, Mehmet Aslan, Mehmet Ali Bulazar, Melih İsa Aktaş, Mert Erdi Kurtoğlu, Mustafa Kılıç, Orçun Tink, Ömer Ergenekon, Ömer Karayoluk, Rıfat Çalık, Sadık Emre Oral, Samet Tanrıverdi, Selami Yıldırım, Semih Kuvvet, Süleyman Arif Varol, Şahin Çağlıyan, Uğur Yılmaz, Zinnur Çetin.'
İddianamede, 27 subay adayı kursiyerin Türk Telekom Ulus binasını kontrol altına alma girişiminin darbe girişimine yönelik önceden planlı bir faaliyet olduğunun değerlendirildiği belirtilerek, darbecilerin, darbenin başarı ihtimalinin azalmasına paralel olarak suç delillerini ortadan kaldırmaya yönelik girişimde bulundukları, kamera kayıt cihazlarını imha etmeye çalıştıkları bildirilmişti.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-11 Nisan (2017) 'Ankara Darbe Yap./Telekom İşgali 29 sanık' davası
(03 Haziran 2017, 12:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: