Terör örgütü FETÖ / PDY'nin İstanbul genelindeki adliye yapılanmasına ilişkin 87'si tutuklu 129 sanık hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşmasında sanıklar savunma yaptı.
29.04.2017 17:26 Terör örgütü FETÖ / PDY'nin İstanbul genelindeki adliye yapılanmasına ilişkin 87'si tutuklu 129 sanık hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşmasında sanıklar savunma yaptı. Katip olan sanıklar örgütün şifreli haberleşme programı olan 'Bylock' programını kullanmadıklarını, örgütle de bir bağlantılarının olmadığını savundu.
24.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Silivri Ceza İnfaz Kurumları'nın karşısında bulunan binada İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade veren zabıt katibi tutuklu sanık Kayhan Bozkurt, 15 Temmuz'da gözaltına alındığını, 23 Ağustos 2016'da ise tutuklandığını anlattı. 8 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Kayhan, 'Meslekten de ihraç edildim. Neden ihraç edildiğimi ise bilmiyorum. Bylock kullanmadım. Hakkımdaki suçlamaları reddediyorum' dedi.
Zabıt Katibi Mehmet Ali Andıç 'FETÖ terör örgüt üyeliğini reddediyorum örgütle bir irtibatım olmadı' dedi. Mahkeme Başkanı 'Sence FETÖ terör örgütü mü? ' diye sorması üzerine Andıç, 'Haberlerden duydum kadarıyla ….' diye cevap verdi 'Hiçbir şekilde iddia edildiği gibi bylock kurmadım ve kullanmadım' diyen sanık Andıç, 77 yaşındaki annesinin görüşlerine gelemediğini mağdur olduğunu söyledi. Gözaltına aldığı için DGS sınavına giremediğini, eğitim ve öğretim hakkının engellendiğini söyleyen Andıç, '9 aydır tutukluyum. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim' şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Saniye Yılmaz da örgüt üyeliği suçlamasını reddederek, 'Bylock kullanmadım, telefonuma yüklemedim. Gizli tanığın iddialarını da kabul etmiyorum. İşimi en güzel şekilde yapmaya çalıştım. Hep sevilen insan oldum. Ben terörist değilim. 15 Temmuz'u yapanları da lanetle kınıyorum' diye konuştu.
Kamuoyunda Jet Fadıl olarak bilinen Fadıl Akgündüz'ün 2 bin 443 yıla kadar hapsinin istendiğini ancak 15 ayda tahliye edildiğini söyleyen başka bir sanık da 'Benim de şimdiye kadar tahliye olmam gerekiyordu. Bylock kullanmadım. Örgüt üyeliğini reddediyorum. Beni tutuklayan hakim de tutuklandı. Ben yanlış yapmadım' diye savunmasını yaptı.
Diğer sanıklarda örgüt üyesi olmadıklarını ve bylock kullanmadıklarını savunarak tahliyelerini ve beraatlerini istedi.
Savunma yapan eski zabıt katibi tutuklu sanık Kayhan Bozkurt, KHK ile ihraç edildiğini, hakkında disiplin soruşturması olmadığını, kesinlikle örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullanmadığını öne sürdü.
Tutuklu sanık Mustafa Özdener de 'ByLock' programını kullanmadığını söyleyerek, 'İddianamede FETÖ ile iltisaklı olduğu belirtilen yurtta, 2011 yılında kaldım. O tarihte terör örgütü olarak görülmediği için, yurtta kaldım. Yurttakiler ile birlikte Kuzey Irak'a gittim. O zaman örgüt olarak bilinmiyordu. Gezi düzenliyorlardı, umreye gittiğimden dolayı pasaportum vardı, bu nedenle gittim.' diye konuştu.
Eşinin 2014 yılında 'ByLock' programını kullandığının tespit edildiği hatırlatılan Özdener, eşiyle 2015 yılında evlendiğini bu nedenle bilgisi olmadığını savundu.
'FETÖ, haberlerden duyduğum kadarıyla terör örgütü'
Tutuklu sanık Mehmet Ali Andıç ise 'ByLock' kullanmadığını, sadece bir liste üzerinde ismini gördüğünü anlattı.
Andıç, mahkeme başkanının 'FETÖ sence terör örgütü mü?' sorusuna, 'Haberlerden duyduğum kadarıyla terör örgütü' cevabını verdi.
Tutuklu sanık Saniye Yılmaz da 'ByLock' suçlamalarını asla kabul etmediğini, bu programı yüklemediğini, kimsenin yüklemesine izin vermediğini dile getirdi.
Gizli tanığın ifadelerini kabul etmediğini belirten Yılmaz, 'Adliyenin önem arz eden hiçbir biriminde çalışmadığım gibi, idari soruşturmadan geçerek bu mesleğe girdim. Örgütün hiçbir talimatını almadım. Eski ev arkadaşlarım, kaldığımız evin FETÖ'ye ait olduğunu iddia ettilerse de bu kesinlikle doğru değildir. Benim evin ablası olduğumu iddia etmişlerdir. Evin kirasını ben vermişimdir, elektrik, su masraflarını. Bu parayı kime verdiğimi söyleyerek, bana büyük bir iftira atmışlardır.' iddiasında bulundu.
Yılmaz, kendisinin 'abla' olarak nitelendirilmesini sorumluluk sahibi olmasına bağlayarak, iftiraya uğradığını iddia etti.
Tutuklu sanıklar, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandıkları iddiasını reddederek, tahliyelerini talep etti.
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıkların duruşmalara katılmasına yönelik ikazda bulunarak, duruşmayı yarına erteledi.
25.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) adliye yapılanmasına yönelik, haklarında on beşer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 87'si tutuklu 129 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması sona erdi.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan duruşmada, tutuksuz sanık E.D., FETÖ'ye ait örgüt evinde kısa bir süre kaldığını söyledi.
Takipsizlikle sonuçlanan ve kamuoyuna 17/25 Aralık kumpas soruşturması öncesinde FETÖ'yle irtibatını kestiğini iddia eden E.D., 'Bu yapının dershane konusunda siyasete müdahale ettiği için ben bu örgütle ilişkimi kestim. Nişanlandıktan sonra da bu yapıya bağlı kimseyle de görüşmedim. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.' diye konuştu.
Tutuklu sanıklardan Muhammet Zeid Kibar da bir arkadaşının evine ziyarete gittiği için örgütle irtibatlı gösterilmeye çalışıldığını öne sürdü.
Emniyet soruşturması sırasında tehdit edildiğini iddia eden Kibar, 'Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) değişen ByLock raporları mevcuttur. Bilgi notu başlığıyla ilgili kurumlara yollanan MİT raporlarının delil olarak değerlendirilmeyeceği ilgili kanunlarda yazılıyor. Buna göre delil olarak sayılan MİT raporlarına göre tutuklu yargılanıyorum. Elinizdeki dosyanın benim açımdan komplo olduğunu düşünüyorum.' ifadelerini kullandı.
Pazartesi günü başlayan ve bugün de devam eden duruşmada, 39 sanık savunmasını tamamladı.
Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
26.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada sanıkların ifadelerinin alınmasına devam edildi.
Savunmasını tamamlayan tutuklu sanıklardan Ahmet Yaşar, sabit ikamet adresine sahip olduğunu ve kaçma şüphesinin bulunmadığını söyledi.
Yaşar, 2010 yılında katipliği kazandığını ve kendisine mülakat yapan heyet hakkında herhangi bir soruşturmanın olmadığını öne sürerek, 'Meslek hayatım boyunca 5 yer değiştirdim. Bu görevlendirmelerin hiçbirini ben talep etmedim. Devletimiz görev verdi, ben de yerine getirdim.' dedi.
Cumhuriyet savcısının, kendisinin lehine olan delilleri toplamadığını iddia eden Yaşar, aleyhine olan hususları da kabul etmediğini ve ByLock kullanıcısı olmadığını sözlerine ekledi.
'Babamın yargılandığı dava mükerrerdir'
Söz alan tutuklu sanık Ebubekir Ayçiçek, FETÖ'ye üye olmadığını öne sürerek, 'Ben, ByLock programını kesinlikle kullanmadım. FETÖ üyesi de değilim. Tarafıma isnat edilen suçlamaların da kabul etmiyorum. Bana ait telefon cihazını daha sonra babam kullanmıştır. Babam da ByLock kullandığı iddiasıyla şu anda tutuklu buluyor. Babamın yargılandığı dava mükerrerdir. Mahkemenizce ara karar oluşturularak babamın mağduriyetinin giderilmesini talep ediyorum.' diye konuştu.
Üç gündür devam eden duruşmada 55 sanık savunmasını tamamlandı.
Duruşma, sanık savunmalarının tamamlanması için yarına ertelendi.
Öte yandan, haftaya da devam edecek olan davada sanıkların savunmaları alınacak.
27.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) adliye yapılanmasına yönelik, 87'si tutuklu 129 sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan, onbeşer yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davanın dördüncü duruşması tamamlandı.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada, sanık savunmaların alınmasına devam edildi.
Söz alan tutuklu sanık Soner Koç, hakkında isnat edilen suç ile suçun gerçekleştiği ilin tutmadığını öne sürerek, 'İddianamede, suçun işleniş tarihi itibariyle yerin İstanbul olduğu yazılmıştır. Ben Eylül 2015 tarihinde İskenderun'daydım. İstanbul'da olmadığım halde nasıl İstanbul'da suç işleyebilirim ki.' dedi.
Kaçmadığını ve böyle bir şüphenin de oluşmadığını ifade eden Koç, hakkındaki suçlamaları reddetti ve ByLock programını kullanmadığını da sözlerine ekledi.
'Zaman gazetesinde sayfa tasarımcısıydım'
Savunmasını yapan tutuklu sanık Lokman Özinal ise FETÖ'nün yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredilen daha sonra kapatılan Zaman gazetesinde çalıştığını söyledi.
Özinal, Zaman gazetesinin reklam sayfasını tasarladığını belirterek, 'Zaman gazetesi iş teklifini kabul ederek 2007 yılında çalışmaya başladım. Ben bu gazetede sayfa tasarımcısıydım. Gazetenin yayın ilkelerine müdahalem söz konusu dahi olamaz. Örgütün evinde, yurdunda kalmadım. Yurttaş olarak sadece çalışma özgürlüğümü kullanarak bu kuruluşta bulundum.' dedi.
Söz alan tutuklu sanık Mustafa Kahraman da hakkındaki Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğünden (KOM) gelen rapora atıfta bulundu.
FETÖ'yle iltisakının bulunmadığını savunan Kahraman, şöyle devam etti:
'KOM'dan gelen rapor önünüzdedir. ByLock veya Bank Asya kaydım bulunmamaktadır. Soyut deliller ve iftiralarla tutuklandım. Evim ve arabamda defalarca arama yapıldı. Bırakın somut delili, kuvvetli suç şüphesini gösterecek tek bir bulguya rastlanılmadı. Dilekçe yazarak defalarca kez bu konuyu soruşturma savcısına anlatmaya çalıştım. Ben FETÖ mensubu değilim. İsnat edilen suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum.'
'Ben bu davanın sanığı değilim'
Suçlamaları reddeden tutuklu sanık Tuğba Günay ise 6 aydır tutuklu olduğunu öne sürerek, tahliyesini talep etti.
Telefonunu incelenmediğini savunan Günay, 'Kim hangi listeyi hazırlamış bilmiyorum ama benim adımı neden bu listeye koymuşlar anlamıyorum. Ben FETÖ'cü değilim. Ben bu davanın sanığı hiç değilim. Altı aydır telefonumun incelenmesini bekliyorum. Bazı sanıklar aynı suçlamayla (ByLock kullandığı iddiasıyla) geliyorlar birkaç gün sonra tahliye oluyorlar. Bunların telefonları incelenmiş, benim telefonumun incelenmesi neden bu kadar uzun sürüyor. Bütün bilgileri polisle paylaştım. Tutukluluğuma sebep olan her kimlerse hakkımı helal etmiyorum.' şeklinde konuştu.
'Pişmanım'
Savunmasını tamamlayan tutuksuz sanık Özlem Yağmur Mutluer, üniversiteyi kazanmak için ikametine yakın bulunan yerde FETÖ'yle bağlantısı bulunan bir dershaneye gittiğini anlattı.
Fetullah Gülen'in ismini üniversiteyi kazandıktan sonra kaldığı yurtta öğrendiğini iddia eden Mutluer, şöyle konuştu:
'Üniversite sınavını kazanarak İstanbul'da okumaya başladım. Devlet yurduna yerleşemediğim için daha önce irtibatım bulunan bir abla sayesinde bu yapıya ait öğrenci yurdunda kaldım. Dini sohbetler yapıldığı ve biraz da güvenli gördüğüm için bu yurtta kaldım. Bir süre sonra arkadaşımla beraber ev tuttuk. Benden ablalık yapmamı istediler. Ben de dini bilgimin buna yeterli olmadığımı söyledim. Üniversiteyi okurken ayrıca çalışıyordum. İş yoğunluğum gerekçesiyle sohbetlere pek katılamıyordum. Ablalar, bana kamu kurumunda çalıştığım için sohbetlerde gerçek ismimi kullanmamamı söylemişlerdi ve bana 'Gamze' ismini vermişlerdi. Dini bilgileri öğrenmek ve maneviyatımı güçlendirmek için bu yapının içinde bulundum. Kendi başıma da öğrenebilirmişim. Bundan dolayı pişmanım.'
Duruşma, sanık savunmalarının tamamlanması için yarına ertelendi.
28.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) adliye yapılanmasına yönelik, 87'si tutuklu 129 sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan, onbeşer yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davanın duruşması devam ediyor.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Muammer Fındıkçı, ByLock programını kullandığını itiraf etti.
Mübaşir olarak adliyede görev yaptığını ve katıldığı sohbetlerde Risale-i Nur okunduğunu anlatan Fındıkçı, şunları kaydetti:
'Çalıştığım mahkemenin yan kaleminde çalışan bir katip arkadaş beni sohbetlere çağırırdı. Bu sohbetlerde dini konular konuşulur ve risale okunurdu. İsmi Hüseyin olan bir abi bize kendisinin özel bir okulda öğretmen olduğunu söylemişti. Sohbete, Ahmet Öksüzoğlu, Ahmet Koyuncu ve Necmettin Yılmaz isimli arkadaşlar da katılırdı. Bu arkadaşların hepsi katipti. Ahmet Koyuncu ile Necmettin Yılmaz, 17-25 Aralık olaylarından sonra gruptan ayrıldı. Zaten dershane olayında da tepkilerini dile getirmişlerdi. Ben, Ahmet Öksüzoğlu ve kalemdeki arkadaşım Ersin bir süre daha sohbetlere katılmaya devam etmiştik. İlerleyen zamanlarda Ahmet Öksüzoğlu ve Ersin tayin isteyerek başka adliyeye gitti, zaten bir daha sohbetlere katılmayacaklarını söylemişlerdi. Ben de bu arkadaşlarla beraber cemaat denilen yapıdan ayrıldım.'
'Bırakmıyorlardı'
Sohbetlere katıldığı süre içinde sadece dini konuların konuşulduğunu iddia eden Fındıkçı, şöyle devam etti:
'Sohbetlerde gördüğümüz ile basında anlatılanlar farklı şeylerdi. Bize sadece 'dua edin, namaz kılın' diyorlardı. Bu yüzden kötü bir şey sezemiyorduk. Sohbet grubundan ayrılanlara bırakmamaları yönünde ısrar ediyorlardı. Arkadaşlarım ayrılınca ben de ayrılmaya karar verdim. Bana, peygamber efendimizin dönemindeki sahabeleri anlatarak onları örnek almamı ve sohbetleri terk etmemem gerektiğini söylüyorlardı. Beni bırakmak istemiyorlardı.'
Bunun üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Fikret Demir'in, 'Niye? Kendileri dışındaki insanları Müslüman görmüyorlar mı?' sorusuna Fındıkçı, 'Ben kesin kararımı verdim ve ayrıldım. Sonra seninle bir çay içeriz dediler' şeklinde yanıt verdi.
Bu cevap karşısında 'Gidenleri bırakmaya niyetleri yok anlaşılan' diyen Demir, tutuksuz sanık Fındıkçı'ya 'Madem dini sohbetler yaptığınızı söylüyorsun. Bu sohbetinize dışarıdan herhangi birini rahatlıkla götürebilir miydiniz?' sorusunu yöneltti.
Fındıkçı, bu soruya 'Ben hiç kimseyi götürmedim. Bilemiyorum. Sohbetlere hep aynı kişiler katılıyordu.' yanıtını verdi.
Haftada bir kez sohbetlerin yapıldığını anlatan Fındıkçı, 'Emniyet, savcılık ve mahkemede nasıl ifade verebiliriz' şeklinde talimat almadığını savunarak, etkin pişmanlık yasalarından faydalanmak istediğini sözlerine ekledi.
Duruşmada ifade veren tutuksuz sanıklar Nazmiye Soyoğlu ile Rabia Savaş da savunmalarını tamamlayarak haklarındaki suçlamaları reddetti.
Soyoğlu, ihraç edildiği için iş bulamadığını ifade ederek 'İhraç edildiğimi söylediğim için bana iş bile vermiyorlar. Ben örgüt üyesi değilim. Bunu nasıl ispatlayacağımı da bilmiyorum. 'Nasıl ifade verebiliriz' talimatını da komik buluyorum. Kimseden talimat almadım. Neticede beraatimi talep ediyorum.' dedi.
28.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) adliye yapılanmasına yönelik, 87'si tutuklu 129 sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan, 15'er yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davada, 98 sanık savunmasını tamamladı.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince görülen 129 sanıkla davada, beş celse sona erdi.
Pazartesi başlayan ve beşinci celsesi tamamlanan duruşmada, tutuklu ve tutuksuz olmak üzere toplam 98 sanığın ifadesi alındı.
Bazı sanıklar ise avukatlarının duruşmaya katılamadıklarını gerekçe göstererek ifade vermek istemedi.
Mahkeme heyeti, sanık savunmalarının tamamlanması için duruşmayı 2 Mayıs'a erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün adliye yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, 87'si tutuklu, 42'si adli kontrollü olmak üzere 129 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, sanıkların 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
İddianamede, 103 zabıt katibi, 8 mübaşir, 2 bilgisayar işletmeni, 3 yazı işleri müdürü, 2 icra müdürü, 2 teknisyen, 2 öğretmen, 3 hemşire, 1 bilgisayar mühendisi, 2 özel sektör çalışanı ve 1 ev hanımı sanık sıfatıyla yer alıyor.
İddianamede ayrıca, 122 sanığın örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock/Eagle' kullandığı, bunlardan 117'sinin adliye personeli olduğu belirtiliyor.
Paralel yapı-10 Ağustos (2016) 'İstanbul Adliye Yapılanması 129 sanık' davası
(29 Nisan 2017, 17:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: