Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı iddiasıyla 114'ü tutuklu 149 polisin yargılanmasına başlandı.
15.04.2017 20:04 Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı iddiasıyla 114'ü tutuklu 149 polisin yargılanmasına başlandı.
10.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan ilk duruşmaya, 114'ü tutuklu 116 sanık ve avukatlar katıldı.
Duruşma, sanıkların kimlik tespitiyle devam edildi.
Sona eren duruşmada, 8 tutuklu sanık savunmalarını tamamladı.
FETÖ üyesi olmadıklarını ve 'ByLock' programını kullanmadıklarını öne süren sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddetti.
Duruşma, tutuklu sanık savunmalarının tamamlanması için yarına ertelendi.
11.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı iddiasıyla 114'ü tutuklu 149 polisin yargılandığı davanın ikinci duruşması başladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yer alan 1 No'lu salondaki duruşmaya, 110'u tutuklu 116 sanık ve avukatları katıldı.
Duruşma, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
Sona eren duruşmada, tutuklu yargılanan 12 polisin sorgusu yapıldı. Sorgusu yapılan polisler, ByLock kullanımı ve Bank Asya hesaplarına ilişkin yöneltilen suçlamaları kabul etmeyerek örgüt üyesi olmadıklarını söylediler. Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
12.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı iddiasıyla 114'ü tutuklu 149 polisin yargılandığı davanın üçüncü duruşması sona erdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yer alan 1 No'lu büyük salonda yapılan duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Mehmet Koç, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Koç, 17-25 Aralık'tan sonra Terörle Mücadele Şubesi Müdürlüğünde görevlendirildiğini belirterek, darbe girişiminden sonra 18 Temmuz 2016'da açığa alındığını söyledi. Bu sürecin ardından yaklaşık 2 ay sonra gözaltına alındığını ifade eden Koç, 'Gözaltına alınmamın nedeni, telefonumda ByLock uygulamasının bulunması. ByLock diye bir programı kullanmadım, indirmedim, yüklemedim.' dedi.
Sanık Koç, 15 Temmuz'daki darbe girişiminde darbeci askerlere karşı cansiperane mücadele ettiğini savundu.
Tutuklu sanıklardan Osman Yağız Bulut, 'ByLock' uygulamasını indirdiği iddiasını kabul etmeyerek, söz konusu uygulamanın yüklendiği belirtilen hattı kısa bir süre kullandığını anlattı.
Sanık Bulut, darbe girişimi sırasında yaptığı çalışmaları anlatarak, suçsuz olduğunu savundu. Bulut, hakkında tahliye kararı verilmesini istedi.
Tutuklu sanık Mustafa Tunca, 'ByLock' kullanıcısı olduğu gerekçesiyle 6 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek, böyle bir programı indirmediğini anlatıp, tahliyesini talep etti.
Tutuklu sanıklardan Mehmet Koç, sorgusunda 17-25 Aralık operasyonlarından sonra Terörle Mücadele Şubesi'ne alındığını, orada 3 yıl çalıştığını, IŞİD'e yönelik yapılan tüm operasyonların başında olduğunu, darbe girişiminden sonra 18 Temmuz 2016 tarihinde açığa alındığını belirterek, '18 Temmuz 2016 tarihinde açığa alındım. 2-2.5 ay sonra hakkımda gözaltı kararı ile geldiler. Nedeni telefonumda ByLock uygulamasının bulunması. ByLock diye bir programı kullanmadım, indirmedim, yüklemedim' dedi.
Sorgusunda, 'Ben 17-25 Aralık sonrası Terörle Mücadele Şubesi'ne alındım. Bir sürü elekten geçirdiler. Ta ki telefonumdan ByLock çıkana kadar' diyen Koç, 'Yurtta Sulh Konseyi'nin Whatsapp gurubunun bütün yazışmalarını inceleme şansım oldu. Orada Vatan Emniyet'in Hava Kuvvetleri tarafından vurulması emrediliyor, ama uçaklar uçtu vurmadı, niye vurmadılar bilmiyorum. Vursalardı ölebilirdim, ele geçirselerdi gözaltına alınacaktım. Darbeye karşı cansiperane mücadele edenlerden biriydim' dedi.
Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Osman Yağız Bulut, terör örgütünün gizli haberleşme programı ByLock'u indirmediğini savunarak, 'ByLock ile ilişkilendirilen hattı kısa bir süre kullandım. Hain teröristler tarafından yapılan 15 Temmuz darbe girişimi gecesi onlara karşı durdum. Askeri araç geçişini engellemek aracıyla trafiği kesme talimatı verdim. Ardından valiliğe geçtim. Valiliğin talebi üzerine 4 askerin silahlarına el koyarak ilçe emniyet müdürlüğünde muhafaza altına aldım. Açığa alındığım 18 Temmuz sabahına kadar dinlenmeden çalıştım. Hakkımdaki tüm deliller toplanmıştır, tahliyemi ve beraatimi istiyorum' dedi.
İstanbul Güvenlik Şube'de görevli polis memuru tutuklu sanık Mustafa Tunca, ByLock kullanıcısı olduğu gerekçesiyle 6 aydır tutuklu olduğunu belirterek, 'Ben böyle bir programı indirmedim, kullanmadım. Katalog eş seçiminden bahsediliyor. Ben eşimi böyle seçmedim, kendim bularak, beğenerek evlendim' dedi.
2000'den açığa alınana kadar Kartal Olay Yeri İnceleme biriminde çalıştığını belirten tutuklu sanıklardan Kenan Damar, 18 Temmuz sabahı açığa alındığını tutuklanmasına neden olan ByLock uygulamasını kullanmadığını öne sürdü
Duruşmada söz alan diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları kabul etmeyerek, tahliye talebinde bulundu.
Davanın üçüncü gününde 44 sanık savunmasını tamamladı.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
13.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı iddiasıyla 114'ü tutuklu 149 polisin yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yer alan 1 No'lu büyük salondaki duruşmaya, 95 tutuklu sanık ile 2 tutuksuz sanık katıldı.
Duruşmada, tutuklu sanıkların savunmaları alındı.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı iddiasıyla 114'ü tutuklu 149 polisin yargılandığı davanın dördüncü duruşması sona erdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binada yer alan 1 No'lu büyük salondaki duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Fatih Türk, ByLock programını çocuğunun hastalığı nedeniyle tanıştığı Yusuf isimli diş hekimiyle birlikte telefonuna indirdiğini belirterek, 'Google Play'dan yükledim ama açamadım. Yusuf telefonu aldı, bir şeyler yaptı ve 'arkadaş olarak ekledim' deyip telefonu bana verdi.' şeklinde konuştu.
Çocuğunun hastalığı nedeniyle programla bu kişiyle görüştüğünü, FETÖ'nün haberleşmede kullandığı uygulama olduğunu bilmediğini savunan Türk, bunu 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkan haberlerden öğrendiğini öne sürdü.
Sanık Türk, ByLock'un örgütün haberleşme ağı olduğunu öğrendikten sonra Yusuf adlı kişiyi telefonla aradığını ifade ederek, 'Kendisine 'bu programı telefonuma yüklettiniz. Bu uygulamadan konuştuğumuz içeriklerde suç unsuru yok. Bu uygulama yüzünden başım belaya girerse sizin isminizi tanık olarak vereceğim' dedim. Kendisi de, sakin bir şekilde 'buradaki bilgiler, veriler hukuka uygun elde edilmiş değiller. Sen kullandığını inkar edersin, kullanmadım dersen bir şey olmaz, rahat ol' dedi.' ifadelerini kullandı.
Kendisinin kullandığı şeyi inkar etmeyeceğini söylediğini anlatan Türk, 'Yusuf da bunun üzerine 'kardeşim beni tanımadın, görmedin, bilmiyorsun, etmiyorsun, benim ismimi verirsen, deşifre edersen senin için bunun hesabı çok ağır olur' tehditlerini savurdu ve telefonu suratıma kapattı.' dedi.
Türk, bu tehdit nedeniyle emniyetteki ilk ifadesinde ByLock kullandığını kabul ettiğini ancak söz konusu kişinin adını vermediğini dile getirerek, '15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan meslektaşlarım ve yakınlarını düşündüm. Örgüt mensubu olduğunu düşündüğüm kişinin ismini vermesem mahşer gününde bu şehitlerin yakınlarına nasıl hesap veririm diyerek vakit kaybetmeden savcılığa bunları anlatacağıma ilişkin yazı yazdım.' diye konuştu.
Üzerine düşeni yaptığını savunan Türk, tahliyesini talep etti.
'Telefonumda Kakao, Vine gibi programlar vardı'
Tutuklu sanık Hasan Aladağ da Bylock kullandığı gerekçesiyle terör örgütü üyesi olmakla suçlandığını belirterek, 17-25 Aralık'tan sonra hakkında açılan idari soruşturma kapsamında açığa alındığını ancak 13 ay sonra özlük hakları geri verilerek görevine döndüğünü kaydetti.
ByLock nedeniyle 15 Temmuz'dan sonra tutuklandığını anlatan Aladağ, şunları söyledi:
'ByLock'u hattımın üstüne indirme gibi bir hata yapmam. İnternette her şeyin izi sürülür. Böyle bir şey yapmak istesem 'patates hat (başkasının adına çıkarılan hatlar)' denilen bir hat alır ve bu şekilde kullanırdım. Ben özellikle telefonlarımı inceleyenlere 'böyle bir program çıkmayacak' dedim. İndirme tarihleri 2014'te görünüyor. Telefonumda Kakao, Vine gibi programlar vardı, bunların olduğunu söyledim ama ByLock yoktu. Özellikle birileri beni bu listeye ekleyerek FETÖ'cü damgası yapmaya çalışıyor. Benden FETÖ'cü çıkmaz. Tahliyemi talep ederim.'
Tutuklu sanık Bünyamin Gürhan da 19 Ağustos 2016'da hiçbir açıklama yapılmadan açığa alındığını, daha sonra ihraç edildiğini dile getirerek, hakkında ByLock'u indirdiği iddialarının olduğunu ancak bu uygulamayı hiç indirmediğini savundu.
Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına yarın devam edilmek üzere duruşmayı erteledi.
14.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
FETÖ/PDY mensuplarının kullandığı şifreli haberleşme programı Bylock uygulamasını kullanan 114'ü tutuklu 149 polisin yargılandığı davanın beşinci duruşması yapıldı. Duruşmada 5 gün içinde 67 tutuklu sanığın sorgusu tamamlandı. Mahkeme, tüm sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar verdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Kapalı Cezaevi yerleşkesinin yanında bulunan duruşma salonunda görülen davaya, 100 tutuklu, 2'si tutuksuz toplam 102 sanık katıldı. Davanın bugün görülen beşinci duruşmasının sabah yapılan oturumunda tutuklu yargılanan sanıkların sorgusuna devam edildi.
Mahkeme, öğleden sonraki oturumda ise avukatların tahliye taleplerini aldı. Avukatların tahliye talepleri gece 22.00'a kadar sürdü.
SAVCIDAN AVUKATLARA TEPKİ
FETÖ/PDY mensuplarının kullandığı şifreli haberleşme programı Bylock uygulamasını kullanan 114'ü tutuklu 149 polisin yargılandığı davada savcılık yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Salih Sol, bazı avukatların sorgulama sırasındaki uygulamalara ilişkin iddia makamını suçlayıcı ifadeler kullandığını belirterek, 'Şurada darbe teşebbüsünün üzerinden daha 1 yıl bile geçmedi. Öyle bir örgüt düşünün ki ülkenin bütün kurumlarına sızmış, ülke yönetimini ele geçirmek için kalkıştığı darbede 245 kişi şehit olmuş, yaralanmış ve gazi olmuştur' dedi.
'BU SORUŞTURMALARI İNSANLAR YAPIYOR, HATALARIN OLMASI DOĞALDIR'
Başsavcıvekili Sol duruşma salonunda şu şekilde konuştu:
'Çok kısa bir süre içerisinde devletin kendisini korumak için reflekslere ihtiyacı vardır. Yargı kendini güçlendirmek istemiş, 4000 üzerinde hakim ve savcı meslekten ihraç edilmiş, yüzbinlerce örgüt mensubu için soruşturma yapılması gerekmiştir. Bu soruşturmaları insanlar yapıyor, hataların olması doğaldır ve kaçınılmazdır.'
'BU ÖRGÜTÜ DİĞER TERÖR ÖRGÜKLERİNDEN AYIRMAMIZ GEREKİYOR, TANKLARI, HELİKOPTERLERİ, UÇAKLARI VAR'
'Sanıkların tamamının olmasa da bazı sanık vekilleri soruşturma şeklinin çok yanlış olduğunu söylüyorlar. Belki de haklıdırlar. Ancak bu örgütü diğer terör örgütlerinden ayırmamız gerekir. Bu örgütte devletin yasal silahları var, tankları var, uçakları var, helikopterleri var.'
'YARGILAMAK İÇİN SANIKLARIN DİN, DİL, IRK, CİNSİYETİNE BAKILMAZ'
'Gerek sanık avukatları, gerek sanıklar polis oldukları için çok yakından bildiklerinden eminim. Adliyelerde tanrıça heykeli vardır. Tanrıça heykelinin gözleri bağlıdır. Bu yargının tarafsız olduğunu gösterir. Yargılamak için sanıkların din, dil, ırk, cinsiyetine bakılmaz.'
'30 YILI AŞKIN MESLEK HAYATIMDA...'
'Bu yoğun soruşturmalar sırasında hazırlanan iddianameler oldukça eleştirildi. İddia makamını temsil eden şahsıma saldırıda bulunmuşlardır. Ben hukuki temellere dayanan mantıklı eleştirilere katılmasam bile saygı duyarım. Şu anda burada olmamaları, onların yapmış olduğum işe ve savunmaya ne kadar saygı duyduklarını göstermektedir. Bu dosyayla 10 gün önce tanıştım. Mahkeme heyetiyle de 10 gün önce Çağlayan'da duruşmaya çıktım. 5 gündür aynı dosyanın yargılamasını yapıyoruz. Bundan sonra birlikteyiz. Mahkeme heyeti henüz tek bir ara kararı oluşturmamışken mahkeme heyetine güven duyulmayacağını beyan eden vekiller olmuştur. 30 yılı aşkın meslek hayatımda, mahkemeyi kısa bir süre önce tanımama rağmen hukukun üstünlüğüne inanan, yaptıkları işe inanan kişiler oldukları kanaatine sahip oldum.'
'SİYASİ SORUMLULUKTAKİ CEZAYI SEÇMENLER VERİR'
'Şimdi burda, huzurda bulunmayan bir sanık vekili teşebbüsün siyasi sorumluluğundan, ayağından bahsetti. Hepimiz biliyoruz ki; demokrasilerde siyasi sorumlulukta cezayı o ülkedeki vatandaşlar, seçmenler verir. Cezai sorumlulukta ise yasa koyucuların koyduğu bazı hükümler kapsamında yargılama yapılır. Bir sanık vekili, 'siyasilere dava açacak cesarette savcılar yoktur' dedi. İddia makamını ben temsil ettiğim için ben cevap vermeliyim; benim ne kadar cesaretli ve yürekli olduğumu şu anda savunma sıralarında oturan bir çok avukat bilmektedir. Kişilere saldırarak savunma yapılmasının usul ve yasalara uygun olmadığı gibi bizim örf ve adetlerimize de uygun olmadığını düşünüyorum.'
'Bir ülkede terör örgütü kurulduğu zaman ülkenin yasaları bunları cezalandırabilir. Bir terör örgütü kurulduğu günden itibaren terör örgütüdür. Bu örgütler suç işlemek amacıyla kurulurlar. Kendilerini güçlü hissettiklerinde harekete geçerler. İddianamede belirtildiği gibi zaman zaman denemeleri olmuştur. Ancak 15 Temmuz'da ideallerini gerçekleştireceklerini düşünerek bir darbe teşebbüsünde bulunmuşlar, bir çok kişiyi şehit etmişler, bir çok kişiyi de sakatlamışlardır.'
'UZAYDAN GELİP DARBE TEŞEBBÜSÜNDE BULUNDUKLARI TARZDA BEYANDA BULUNMUŞLARDIR'
'Bir çok kişi savunma yaparken darbeyi FETÖ/PDY örgütünün yaptığını belirttiği halde bu örgüt elemanlarının sanki bu ülkede bulunmadığını, uzaydan gelip darbe teşebbüsünde bulundukları tarzda beyanda bulunmuşlardır.'
'HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?'
'İddianamede hatalar olabilir. Ama bir konu çok gündeme getirildi. Bylock uygulamasının bluetooth ve flashla indirildiği, ancak iddianamenin bir bölümünde internetten indirileceği beyanları da söylendi. Asıl olan indirilip indirilmediği, terör örgütü üyelerinin bu şekilde bir haberleşme aracıyla haberleşmedikleri önemlidir. Sanıklar böyle bir suçtan zaten yargılanmıyorlar, sadece bu örgüt üyesi olup olmadıkları konusunda yargılanmaktadırlar. Çok önemli bir söz vardır hepimiz duymuşlardır. 'Hırsızın hiç mi suçu yok'. Bu deyimi kullanırken sanıkları tenzih ederek söylüyorum.'
'Önceki gün bir sanık vekili benim tavır ve amacımı anlamadığımı söyledi. Benim tek bir tavır ve amacım olabilir, sadece buradaki çıplak gerçeğin ortaya çıkmasıdır. Suçlu olanlar varsa cezalarını çekerler, suçlu olmayanlar bir an önce özgürlüklerine kavuşsunlar. Başka amacımın olmadığını en içten dileklerimle ifade ediyorum. Sanık vekillerinin tek bir amacı olur; savunduğu müvekkilinin tahliyesi ve beraatidir. İddia makamının böyle bir zorunluluğu yoktur. Kimlerin suçlu olduğuna inanıyorsa cezalandırılmasını, suçsuz olanların da beraat etmesini talep eder. Böyle bir talepte bulunurken hiç kimseden çekinmez, kendi bildiğini yapar. Gecenin bu saatinde vaktinizi alarak bunları belirtmek zorundaydım.'
Daha sonra taleplerine geçen Sol, tutuklu tüm sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Sol, sanıkların 2014 yılından itibaren hangi hatlar ve IMEI'lerden 'ByLock' kullandıklarının ilgili kurumlardan sorulmasını talep etti.
Ara karar
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 00.30 sıralarında açıkladığı kararında, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmederek, sonraki duruşmaların 19, 20, 21, 22 ve 23 Haziran tarihlerinde yapılmasını kararlaştırdı.
Mahkeme heyetinin kararını açıklamasının ardından bazı sanıklar karara tepki gösterdi.
Bu arada, duruşmanın başladığı pazartesi gününden bu yana 67 tutuklu sanığın savunması alındı.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı iddiasıyla 114'ü tutuklu 149 emniyet görevlisi hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
(15 Nisan 2017, 20:04)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: