Takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık soruşturmasında kumpas kurulduğu iddiasıyla aralarında Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürlerinin bulunduğu 4'ü tutuklu 67 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Mahkeme, müştekiler Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar, Egemen Bağış, Muammer Güler ve Rıza Sarraf'ın duruşmaya katılma taleplerini kabul etti.
08.04.2017 17:48 Takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık soruşturmasında kumpas kurulduğu iddiasıyla aralarında Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürlerinin bulunduğu 4'ü tutuklu 67 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 6'ncı celsesi görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Yasin Topçu, Mehmet Akif Üner, Duran Denizci ve Adem Atik ile başka suçtan tutuklu Yakup Saygılı'nın aralarında bulunduğu 6 sanık getirildi. Başka suçtan tutuklu 23 sanık Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile katılırken; 12 tutuksuz sanık ile avukatları da duruşmada hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da arasında bulunduğu bazı müştekileri ise avukatları temsil etti. Duruşmada, kimi sanıkların daha önce reddi hakim talebinde bulundukları ve bu taleplerin üst mahkemelerce reddedildiği tutanağa geçirildi. Ayrıca duruşmada, başka suçtan tutuklu sanıklardan eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakup Saygılı'nın, tutuklu bulunduğu cezaevinden 28 Mart 2017'de gönderdiği dilekçeyle, 'Fetullah Gülen'in ifadesinin istinabe yoluyla talep edilmesi ve iade evrakının tarafına iletilmesi' talebinde bulunduğu da tutanağa geçirildi.
İddianamenin özetinin okunmasının ardından müşteki eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in avukatı İzel Kibar söz alarak müvekkilleri yönünden müdahilliklerine karar verilmesini talep etti. Mahkeme Başkanı Cem Karaca, davaya katılma talepleri üzerine sanıklara söz verdi. Eski başkomiser Mehmet Akif Üner ve eski İstanbul Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu, müştekilerden işadamı Rıza Sarraf'ın davaya katılma talebine itiraz etmediklerini belirtti. Daha sonra savunması sorulan sanıklar, savunma yapmayacaklarını gelecek celseye kadar süre verilmesi talebinde bulundu.
Sanık Yasin Topçu, '473 gündür tutukluyum. İfadem alınmadan tutuklandım. İçerde tutuklu kalmam için hiçbir neden yoktur. Bu dava bir kin operasyonudur. Adalet adına tahliyemi talep ediyorum' dedi. Sanık Duran Denizci de 'Ben polisim. Yolsuzluğa ilişkin kanunları uyguladım. 17 Aralık'tan önce neysem şimdi de oyum. Tahliyemi talep ediyorum' diye konuştu. Sanık Adem Atik ise, iddianamenin anlaşılmaz olduğunu ileri sürerek 'Ben Erdoğan Bayraktar'ın bir görüşmesine ilişkin usulsüz fiziki takip yapmakla suçlanıyorum. Teknik büro amiri olmakla suçlandım. Oysa ben komiser yardımcısıyım, teknik büro amiri değilim. Başkomiseri nasıl takibe yollayabilirim?' şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, 61. hükümeti üyesi müştekiler Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar, Egemen Bağış, Muammer Güler ve Rıza Sarraf'ın 'Gizliliğin ihlali' ve 'Hukuka aykırı olarak kişisel verilerin kaydedilmesi' suçlarından doğrudan doğruya zarar görme ihtimalleri bulunduğundan davaya katılma taleplerinin kabulüne karar verdi. Heyet, sanıklar Yasin Topçu, Mehmet Akif Üner, Duran Denizci ve Adem Atik'in üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu ve kuvvetli suç şüphesini gösterir somut kanıtların bulunması nedeniyle tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Sanıklar Hamza Tosun, Hayri Akın ve Alparslan Çalışkan hakkında çıkarılan yakalama kararlarının devamına karar verilerek duruşma 7 Haziran'a ertelendi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, takipsizlikle sonuçlanan '17 Aralık soruşturma' dosyasında, usulsüz işlem yapıldığı iddiasıyla, aralarında Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Hamza Tosun ve Yasin Topçu'nun da bulunduğu 67 sanık yer alıyor.
İddianamede, 1 numaralı sanık olarak yer alan Gülen ile eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Hamza Tosun ve Yasin Topçu hakkında 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme', ' Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, gizliliğin ihlali' suçlarından ayrı ayrı hapis cezası verilmesi talep edildi. Diğer 62 polisin ise 'silahlı terör örgütüne üye olma', ' Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, gizliliğin ihlali' suçlarından cezalandırılması isteniyor.
FETÖ/PDY Terör Örgütü'nün yargı ve emniyet teşkilatı içerisine yerleşerek, yasal hiyerarşik yapının dışındaki bir hiyerarşik yapılanmayla hareket ettiklerinin yapılan soruşturmalardan anlaşıldığı belirtilen iddianamede, 'FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarının, örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatı ile devletin tüm kılcallarına sızmakla kalmayıp kamu imkanlarını kullanarak, kendilerine rakip olarak gördükleri ve hedefledikleri iktidara ulaşmak için karşılarına çıkabilecek devlet kurumlarını ve şahısları bertaraf etmek için de her türlü hile ve yöntemi acımasızca kullandıkları görülmüştür.' ifadeleri kullanılıyor.
'Soruşturma kılıfında darbe girişimi'
17 Aralık'ın, soruşturma kılıfında bir darbe girişimi olduğu, Türkiye Cumhuriyeti 61. Hükümeti'nin ulusal ve uluslararası baskı altına alınıp istifa etmesini sağlama amacına yönelik gerçekleştiği vurgulanan iddianamede, Rıza Sarraf'ın ABD'de de tutuklanmasına da değinilerek, 17 Aralık'ta örgütün başarısız olmasının ardından, bu başarısız girişiminin ABD üzerinden yeniden canlandırılmaya çalışıldığı, örgüt mensupları tarafından yurt dışına çıkarılan bilgi ve belgelerin ABD'de Preet Bharara isimli savcıya teslim edildiği aktarılıyor.
Bu bilgi ve belgeler üzerinden ABD'de iddianame hazırlanarak FETÖ tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan 17 Aralık girişiminin yeniden sahneye konma çabasına girişildiği anlatılan iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti devleti, İran ve Brezilya arasındaki doğal gaz ve petrol başta olmak üzere ticari ilişkileri hedef alan, bu sebeple de Türkiye Cumhuriyeti devleti menfaatleri aleyhine yürütülen saldırıda ABD ve ABD savcısı ile iş birliğine giren FETÖ terör örgütünün bu planlamanın yerli ayağı olduğu anlatılıyor.
Sanıkların, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yurt dışına giriş çıkış kayıtlarını tuttukları, takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık soruşturmasının şüphelileriyle irtibatlandırmaya çalıştıkları ve kayıtları adli rapor haline getirdikleri belirtilen iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, eski başbakan yardımcıları Beşir Atalay, Bülent Arınç, Ali Babacan ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile eski bakanların da aralarında bulunduğu 30 mağdur-müşteki yer alıyor.
Paralel yapı-14 Ağustos (2016) 'İstanbul 17 Aralık Kumpası/Fetullah Gülen dahil 67 sanık' soruşturması
(08 Nisan 2017, 17:48)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: