Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman,15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin iddianamenin tamamlanarak mahkemeye gönderildiğini bildirdi. Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç tarafından 481 sanık hakkında hazırlanan 4658 sayfalık iddianamenin 1 numaralı sanığı Gülen cemaati lideri Fetullah Gülen, 2 numaralı sanık da Adil Öksüz oldu. Öksüz'ün Fetullah Gülen'le birlikte darbe organizasyondaki faaliyetleri detaylarıyla belirtildi. 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü'ndeki bir başka isim Kemal Batmaz da iddianamede 3 numaralı sanık konumunda yer aldı. Hakan Çiçek, Nurettin Oruç, Harun Biniş ise diğer 'Akıncı sivil yönetici şüphelileri' olarak sayıldı. İddianamede 'Akıncı asker yönetici şüphelileri' arasında Akın Öztürk ilk sırada yer aldı. Şüpheliler Hüseyin Türk, Mustafa Azimetli, Hasan Hüsnü Balıkçı'nın F-16 jet uçaklarını kullanan yönetici' oldukları belirtildi. İddianamede sanıkların 303 kez müebbetleri istendi. İddianamede, Akıncı Üssü'nün darbe girişiminin komuta merkezi olduğu da belirtildi. 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde 25 pilotun F-16 kullandığı ve 11 bombalama eyleminin gerçekleştirildiği, ayrıca 2 pilotun da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı takiple görevlendirildiği tespitine yer verildi. İddianamede Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönüş planı da yer aldı. Buna göre eğer hain plan başarılı olsaydı, Gülen 25 Temmuz'da dönecek ve ilk aşamada, Akıncı Üssü'nde inşa edilen bir binaya yerleşecekti.
01.04.2017 13:17 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Hava Üssü'ne ilişkin soruşturmayı tamamladı. 481 şüphelinin yer aldığı iddianamede 1 numaralı şüpheli FETÖ elebaşı Fetullah Gülen oldu. İddianamede Gülen ve örgütün sivil imamları olduğu belirtilen Adil Öksüz, Kemal Batmaz, . Öksüz'ün de aralarında bulunduğu 45 örgüt yöneticisi hakkında 303'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
İddianamede, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ‘Hava Kuvvetleri İmamı’ olduğu öne sürülen Adil Öksüz’ün 2014 yılında ByLock kullandığının da tespit edildiği yazıldı. Ayrıca Öksüz’ün eşi Aynur Öksüz, kardeşi Mehmet Öksüz ve kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım’ın da ByLock kullanıcısı olduklarının anlaşıldığı tespiti yer aldı.
İddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde 25 pilotun F-16 kullandığı ve 11 bombalama eyleminin gerçekleştirildiği, ayrıca 2 pilotun da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı takiple görevlendirildiği tespitine yer verildi.
Kocaman, darbe girişimine ilişkin Akıncı Üssü’ndeki eylemlere yönelik iddianamenin, TBMM’nin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otoparkın, Özel Harekat Daire Başkanlığının, TÜRKSAT’ın ve Ankara Emniyet Müdürlüğünün bombalanması olayları ile Akıncı Üssü ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı’ndaki darbeye teşebbüs eyleminin yönetilmesini kapsadığını bildirdi.
İddianamede, Kayseri, Diyarbakır, Adana İncirlik’ten kalkan uçaklar ile İstanbul SAT Komutanlığından gelen darbecilerin Akıncı Üssü’ndeki eylemlere katılması ve Konya MAK timinin İstanbul’daki darbe karşıtı komutanları Akıncı Üssü’ne kaçırması olayları da yer alıyor.
Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin iddianame ayrıca, Genelkurmay, Hava, Kara, Deniz Kuvvetleri komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, İnsani Yardım Tugayı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, MEBS Komutanlığı ve diğer askeri birliklerden, darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssüne gelerek darbeye teşebbüs eylemlerine iştirak edilmesini kapsıyor.
DETAYLAR
İddianameye göre darbeyi yöneten bir numaralı sivil ismi firari Adil Öksüz, bir numaralı asker ise eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, iddianameyi hazırlayan Başsavcı Vekili Ergün Şahin ve Ankara Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç tarafından düzenlenen toplantıyla iddianame paylaşıldı.
"ASIL ÇATI İDDİANAMESİ BU"
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, "Daha önce bir çatı iddianamesi hazırlamıştık. Ancak asıl Çatı İddianamesi bu" diyerek bilgiler verdi. Başsavcının verdiği bilgilere göre iddianamede; 1 Orgeneral, 6 Tümgeneral, 18 Tuğgeneral, 22 Albay, 26 Yarbay, 33 Binbaşı, 56 Yüzbaşı, 62 Üsteğmen, 115 Teğmen, 131 Astsubay, 1 Uzman Çavuş olmak üzere toplam 481 şüpheli yer aldı. 6 şüphelinin iddianamede sivil yönetici statüsünde olduğu, 4 kişinin de sivil şüpheli olduğu, iddianamede bir numaralı şüpheli Fetullah Gülen, 2 numaralı şüpheli Adil Öksüz, üç numaralı şüpheli Kemal Batmaz. 4 bin 658 sayfadan oluşan iddianamenin soruşturma klasörlerinin ise 570 klasörden oluşuyor.
45 YÖNETİCİ'YE 303'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI İSTERİYOR
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığınca 15 Temmuz darbe girişimine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan en kapsamlı, Akıncı 4. Ana Jet Üssü'ndeki faaliyetler ve Ankara'da birçok yerin bombalanmasına yönelik iddianame tamamlanarak mahkemeye gönderildi. İddianamede, darbeyi yönettikleri belirlenen 6'sı sivil 45 yönetici hakkında 303'er kez müebbet ile sanıkların her biri için 15 Temmuzdaki faaliyetlerine göre değişen yıllarda hapis cezaları isteniyor.
DERDEST EDİLEN KOMUTANLARIN AKINCI ÜSSÜNE GÖTÜRÜLMESİ DE İDDİANAMEDE YER ALIYOR
İddianamede ayrıca Kayseri, Diyarbakır, Adana İncirlik'ten kalkan uçaklar ile İstanbul SAT Komutanlığından gelen darbecilerin Akıncı Üssü'ndeki eylemlere katılması ve Konya MAK timinin İstanbul'daki darbe karşıtı komutanları Akıncı Üssü'ne kaçırması olayları da yer alıyor. Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin iddianamenin çok kapsamlı olmasının nedeni ise Genelkurmay, Hava, Kara, Deniz Kuvvetleri komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, İnsani Yardım Tugayı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, MEBS Komutanlığı ve diğer askeri birliklerden, darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssüne gelerek darbeye teşebbüsüne katılmalarının iddianamede yer alması.
2 F-16 CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'I TAKİPLE GÖREVLENDİDİLDİ
İddianameye göre darbe teşebbüsünde 25 pilot F-16 uçağı kullanırken, bu pilotlardan 11'i değişik yerlerde bombalama yaptı. İki uçak İstanbul üzerinde alçak uçuş yaparken iki F-16 pilotu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağını takiple görevlendirildi. Ankara'da ise 10 F-16 pilotu alçak uçuş yaptı.
İDDİANAMEDE YER ALAN EYLEMLER
İddianameyi oluşturan eylemlerin tamamı ayrıntılı bir şekilde iddianamede yer aldı.
O eylemler şunlar: "TBMM'nin uçakla bombalanması, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otoparkın uçakla bombalanması, Gölbaşı ilçesindeki Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığı'nın uçakla bombalanması, Gölbaşı ilçesindeki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı'nın uçakla bombalanması, TURKSAT Tesislerinin uçakla bombalanması, Ankara Emniyet Müdürlüğü binasının ve yakınının uçakla bombalanması, Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda darbeye teşebbüs eyleminin yönetilmesi, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı'nda darbeye teşebbüs eyleminin yönetilmesi, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı'ndan Gören ve Askeri Kargo uçaklarıyla darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi, Diyarbakır 8.Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan F-16 uçaklarıyla darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi, Adana/İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığı'ndan tanker uçaklarıyla yakıt ikmali yapmak suretiyle darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi, Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı Muhabere Arama Kurtarma (MAK) timinden, İstanbul'a giderek darbe karşıtı komutanların Ankara Akıncı Üssü'ne kaçırılması suretiyle darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi, İstanbul Sualtı Taarruz (SAT) Komutanlığı'ndan, Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'na gelerek darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi, Genelkurmay Karargahı'ndan, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı'ndan, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan, İnsani Yardım Tugayı'ndan, Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan, Kara Kuvvetleri MEBS Komutanlığı'ndan ve diğer askeri birliklerden; darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssü'ne gelerek darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi."
77 ŞEHİT 222 YARALI
İddianamede Ankara'daki bombala eylemlerinin detayları yer aldı. Uçakla bombalama eylemleri sonucunda 68 kişinin şehit olduğu, ayrıca akıncı üssü nizamiyelerinde de 9 vatandaşın şehit edildiği, soruşturma kapsamında toplam 77 vatandaşın şehit edildiği, 222 vatandaşın yaralandığı, 96 vatandaşın malının zarar gördüğünü açıklanan iddianamede yer alan bombalama detayları;
"Saat 23: 18'de Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı'nın bombalandığı, şüpheliler Mustafa Azimetli ile Ekrem Aydoğdu'nun kullandıkları 94-0105 kuyruk numaralı F-16 uçağı ile tam isabetle vurabilmek için lazer poduyla işaretleme yaptıkları, şüpheli Ertan Koral'ın 15 Temmuz tarihinde saat 23.18'de ASLAN-1-2 numara kodunu kullanan 94-0110 kuyruk numaralı F-16 uçağı ile yanında pilot Mehmet Çetin Kaplan olduğu halde Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı'na lazer poduyla işaretlenen yere 1 adet GBU-10 bombasını attıkları, bombalama sonucunda; 7 kişiyi şehit ettikleri, 5 kişiyi yaraladıkları, 6 kişinin malına zarara verdikleri ve Havacılık Daire Başkanlığı'nda 40 milyon TL değerinde zarar oluştuğu;
saat 00: 00: 33'de Emniyet Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın bombalandığı, şüpheli Hüseyin Türk'ün 16 Temmuz tarihinde ASLAN-3 kodunu kullanan 93-0691 kuyruk numaralı F-16 uçağı ile pilot Uğur Uzunoğlu ile birlikte saat 000: 33'te bir adet GBU-10 bombasını Gölbaşı ilçesinde bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığı'na attığı ve bombalama sonucunda, 44 kişiyi şehit ettikleri, 36 kişiyi yaraladıkları, 36 kişinin malına zarar verdikleri, Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda 6 milyon 341 bin 879 TL zarara neden olduğu;
saat 00: 56'da; Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binasının bombalandığı, şüpheli İlhami Aygül'ün 16 Temmuz tarihinde saat 00.56'da ASLAN-4 1 numara kodunu kullanan 94-1562 kuyruk numaralı F-16 uçağı ile pilot Mehmet Yurdakul ile birlikte Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binasına toplam 2 adet GBU-10 bombası attıkları, Ankara üzerinde MACH üzeri geçiş yaptıkları, 2 kişiyi şehit ettikleri, 39 kişiyi yaraladıkları, 1 kişinin malına zarar verdikleri ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binasında 7 milyon 349 bin 500 TL zarara neden olduğu; saat 01.08'de; Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binası ve yakınının 2. kez bombalandığı, şüpheli Mustafa Özkan'ın 16 Temmuz tarihinde saat 01.08'de ASLAN-4 2 numara kodunu kullanan 94-0091 kuyruk numaralı F-16 uçağı ile Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binasına toplam 1 adet GBU-10 bombası attığı, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binasına saat 00.56'da 2 adet bomba atıldığı, saat 01.08'de 1 adet bombanın daha atıldığı, bombalamalar sonucunda 2 kişinin şehit olduğu, 39 kişinin yaralandığı, 1 kişinin de malının veriliği;
saat 02.35'de TBMM'nin bombalandığı, şüpheli Hasan Hüsnü Balıkçı'nın 16 Temmuz tarihinde saat 02.35'te ASLAN-5 kodunu kullanan 94-0105 kuyruk numaralı F-16 uçağı ile pilot Uğur Uzunoğlu ile birlikte TBMM'ye 1 adet GBU-10 bombası attığı, bombalama sonucunda, TBMM'de 32 kişiyi yaraladığı, 7 kişinin malına zarar verdiği ve TBMM'de 19 milyon 472 bin 380 TL değerinde zarara neden olduğu;
saat 03: 14'de TÜRKSAT Tesislerinin bombalandığı, şüpheli Hüseyin Türk'ün 16 Temmuz tarihinde ASLAN-6 kodunu kullanan 93-0663 kuyruk numaralı F-16 uçağı ile saat 03.14, 03.15, 03.17 ve 03.19'da 4 adet MK-82 bombalarını attığı, bombalama sonucunda TURKSAT tesislerinde 7 milyon 027 bin 655 TL değerinde hasar oluştuğu;
saat 03.24'de TBMM'nin 2. kez bombalandığı, şüpheli Hüseyin Türk'ün 16 Temmuz tarihinde saat 03.24 ve 03.25'te ASLAN-6 kodunu kullanan 93-0663 kuyruk numaralı F-16 uçağı ile TBMM'ye 2 adet MK-82 bombalarını attığı, 32 kişiyi yaraladığı, 7 kişinin malına zarar verdiği ve 19 milyon 472 bin 380 TL zarara neden olduğu;
saat 06.19'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otoparkının bombalandığı; şüpheli Müslim Macit'in 16 Temmuz tarihinde saat 06.19'da ASLAN-6 kodunu kullanan 93-0671 kuyruk numaralı F-16 uçağı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşağı ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki otoparka toplam 2 adet MK-82 bombası attığı, bombalama sonucunda 15 kişiyi şehit ettiği, 7 kişiyi yaraladığı, 2 kişinin malına zarar verdiği anlaşılmıştır" şeklinde anlatıldı.
İDDİANAMEDE ADİL ÖKSÜZ VE DARBEYE HAZIRLIK SÜRECİ
ÖKSÜZ TELEFONUNA 2014'DE BYLOCK YÜKLEMİŞ
İddianamede FETÖ'nün Hava Kuvvetleri İmamı ve bir numaralı sivil yönetici olduğu belirtilen Adil Öksüz'ün, darbeye hazırlık süreci şu şekilde yer aldı: "Adil Öksüz'ün FETÖ/PDY Terör Örgütü'nün yöneticisi olduğu, şüphelinin üzerinde ele geçirilen ve emanette olan kol saatinin içinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı ambleminin bulunduğu, FETÖ/PDY terör örgütünün Hava Kuvvetleri Komutanlığı İmamı olduğu, kullanmış olduğu 01388400411974 imei nolu ve 0530 346 36 88 numaralı hattın takılı olduğu telefonuna 19 Ağustos 2014 tarihinde Bylock programını yüklediği ve kullandığı, suç tarihi ve öncesinde Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde öğretim görevlisi olarak görev yaptığı, 1990'lı yıllardan beri Fetullah Gülen'e yakın isimlerden olduğu, darbenin organize edilip, yönetilmesinde görev aldığı, PTS kayıtlarından anlaşılacağı gibi; şüphelinin kullanmış olduğu 34 SIR 49 plaka sayılı araç ile 27 Temmuz 2015, 12 Aralık 2015, 09 Ocak 2016, 16 Ocak 2016, 30 Ocak 2016, 20 Şubat 2016, 29 Ocak 2016, 14 Mart 2016, 30 Mart 2016, 05 Mayıs 2016, 27 Mayıs 2016, 04 Haziran 2016, 15 Haziran 2016 tarihlerinde Ankara'ya geldiği, darbeye hazırlık çalışmaları kapsamında Ankara'da toplantılar yaptığı, bahse konu toplantılara örgüte bağlı rütbeli askerlerin de katıldığı, toplantılarda darbe faaliyetinin planlamasını yaptıkları, Adil Öksüz'ün 17 Mart 2016 tarihinde örgüt lideri Fetullah Gülen ile değerlendirme yapmak üzere ABD'ye gittiği ve 21 Mart 2016 tarihinde Türkiye'ye döndüğü, aynı dönemde şüphelilerden Kemal Batmaz, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek'in de ABD'de bulundukları, bu tarihlerde darbeye teşebbüs faaliyeti ile ilgili örgüt liderine Ankara'da yapılan toplantılarla ilgili detaylı bilgi aktardıkları, şüpheli Fetullah Gülen'in de bu değerlendirme toplantılarından sonra 21 Ocak 2016 tarihinde www.herkul.org internet sitesi üzerinden yayınlanan yeşil renkli cübbe giyerek konuşma yaptığı ve örgüt üyelerine şifreli mesajlar gönderdiği, Ankara'daki toplantılardan sonra şüpheli Adil Öksüz'ün Fetullah Gülen tekrar değerlendirme yapmak ve örgüt liderinden emirler almak üzere Kemal Batmaz ile birlikte ABD ülkesine gittiği, Ankara'daki toplantılar ve değerlendirmeler 09 Temmuz 2016 tarihinde bittikten sonra 11 Temmuz 2016 tarihinde Adil Öksüz'ün yine Kaynak Holding'te genel müdürlük yapmış ve örgüt içerisinde önemli görevler verilen Kemal Batmaz ile birlikte son değerlendirmeleri yapmak üzere ABD'ye gittikleri, Fetullah Gülen'e yapılan hazırlık çalışmalarıyla ilgili bilgi verdikleri Fetullah Gülen'den son talimatları aldıkları, Adil Öksüz ve Kemal Batmaz'ın 13 Temmuz 2016 tarihinde aynı uçakla birlikte Türkiye'ye Atatürk Havalimanı'ndan giriş yaptıkları, şüphelilerin darbenin yönetim merkezi olan Akıncı Üssü'nde bulunduğu, darbe faaliyeti sırasında Akıncı Üssü'nde toplantılar yaptığı, hazırlık faaliyetleri sırasında vurulacak hedefler olarak belirlenen yerlerin vurulması, bombalanması emirlerini Akıncı Üssü'nde bulunan diğer yönetici şüphelilerle birlikte verdikleri, Akıncı Üssü'nde darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında alınan kararları Yurtta Sulh adıyla açılan whatsapp grupları üzerinden Türkiye genelindeki darbe faaliyetine katılan darbecilere ulaştırdıkları anlaşılmıştır."
3 GÜN ÖNCE ERDOĞAN'IN OTELİNİN FOTOĞRAFLARI ÇEKİLMİŞ
12 Temmuz'da Diyarbakır Üssü'nden 2 adet F-16 uçağını kaldırarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otel ve yakınında bulunan yerlerin fotoğraflama işleminin yapıldığının belirtildiği iddianamede, "13 Temmuz 2016 tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı'nın koordinesinde 2 adet F-16 uçağı kaldırılarak, yine Marmaris üzerinde Cumhurbaşkanının kaldığı otel ve civarında fotoğraflama işlemi yaptıkları, darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında Gökhan Şahin Sönmezateş'in organizasyonunda darbeci askerlerin helikopterlerle Cumhurbaşkanının kaldığı otele gittikleri ve Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulundukları belirlenmiştir" denildi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN UÇAĞININ RADAR İZ KAYITLARINI ARAŞTIRMIŞLAR
İddianamede, darbeyi planlayan ve yöneten Adil Öksüz ve darbe faaliyetini organize eden diğer yöneticilerin talimatları doğrultusunda 15 Temmuz ve 16 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bulunması için Cumhurbaşkanlığına ait uçağın havada görülüp görülmediğini, bu uçağın Dalaman ve Antalya'dan kalkıp kalkmadığını ve radar iz kayıtlarının Akıncı Üssü'nün harekat komutanı olan Ahmet Özçetin tarafından araştırıldığı anlatıldı.
KOORDİNATLAR AKINCI ÜSSÜ'NDEN
İddianamede, Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimini organize eden Gökhan Şahin Sönmezateş'in darbe gecesi saat 23.00 sıralarında Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı bünyesindeki MUHAYM (Müşterek Hedef Üretim Analiz Üretim Merkezi)'ni telefonla aradığı ve Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı yerin koordinatlarını CAS programından yardım alınarak Akıncı Üssü'ndeki şüpheliler Ali Pehlivan ve Veli Bilgin'den aldığı belirtilerek, "Şüpheliler Oğuz Alper Emrah ve İlker Hazinedar'ın kullandıkları F-16 uçaklarını kaldırarak, Cumhurbaşkanının uçağının tespit edilerek önleme yapılmasını istenildi" denildi.
ÖKSÜZ'ÜN AİLESİNDE DE BYLOCK TESPİT EDİLDİ
Öte yandan yapılan incelemede, Adil Öksüz'ün eşi Aynur Öksüz, kardeşi Mehmet Öksüz ve kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım'ın da Bylock kullanıcısı olduklarının tespit edildiği iddianamede yer aldı.
ABD HAVAALANINDA ÇEKİLEN RESİMLER
İddianamede, darbenin planlama aşamasında Adil Öksüz ile ABD'ye gidip dönen Kemal Batmaz'ın, 11 Temmuz 2016 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan New York'a giden uçakta Adil Öksüz ile birlikte uçtuğu, yine 12 Temmuz 2016 tarihinde New York'tan İstanbul Havalimanı'na Adil Öksüz ile birlikte geldiği, uçuşlarda 2351001210458C1 numaralı uçak biletini kullandığının tespit edildiği anlatıldı. Ancak ifadesinde, "Adil Öksüz'ü tanımıyorum. Öksüz'le aynı uçakta ABD'ye gidip dönmem tesadüftür" diyen Batmaz'ı, New York'ta havalimanında çekilen fotoğrafları ve İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki görüntüleri yalanlıyor. Görüntülerde Kemal Batmaz'ın Adil Öksüz'le birlikte hareket ettikleri anlaşılırken, iddianamede, 11 Temmuz 2016 tarihli fotoğrafların Öksüz ve Batmaz'ın Fetullah Gülen'e darbe planını onaylatmak için gittikleri ABD'nin New York eyaletindeki havaalanında çekildiği, vesikalık fotoğrafların ABD'li makamlarca gönderilen yazıda yer aldığı anlatıldı.
AKINCI ÜSSÜ HAREKAT KOMUTANININ UÇUŞLARI ORGANİZE ETTİĞİ TELSİZ VE TELEFON KONUŞMALARI İDDİANAMEDE
İddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağını takip ettiren Akıncı Üssü'nün harekat komutanı olan Albay Ahmet Özçetin'in kule görevlileri ve darbeci pilotlarla yaptığı telsiz konuşmaları ortaya çıktı. Konuşmaların birinde Özçetin'in, darbe girişimi öncesi uçuş yasağı emri veren Hava Kuvvetleri Komutanı için küfürlü sözler sarf ettiği görülüyor.
İşte o konuşmalar:
1-)1.921.170 kayıt nolu 15.7.2016 17: 59: 27 KULE TEL
ÜSÇAVUŞ KAPLAN: Üsçavuş Kaplan
AHMET ÖZÇETİN: Kaplan Özçetin Albay
ÜSÇAVUŞ KAPLAN: Emrediniz komutanım
AHMET ÖZÇETİN: VİP trafiği geçti mi Cumhurbaşkanı uçağı falan geçti mi hiç
ÜSÇAVUŞ KAPLAN: Komutanım bilgimiz yok
AHMET ÖZÇET'N: Anladım tamam
ÜSÇAVUŞ KAPLAN: Sağ olun komutanım
1.921.337 kayıt nolu 15.7.2016 21: 28: 24 KULE
YARBAY ALTUNTOP: Yarbay Altuntop
X KİŞİ (anlaşılmadı)
YARBAY ALTUNTOP: Komutanım eee harekat komutanımızla görüşebilir miyiz
X KİŞİ: Bir saniye geliyor
AHMET ÖZÇETİN: Alo
YARBAY ALTUNTOP: Yarbay Altuntop
AHMET ÖZÇET'N: Nihat kalkışlar başlıyor
YARBAY ALTUNTOP: Komutanım az önce BHM aradı biz zaten hissettik ekibi çağırdım ekip yolda geliyor komutanım
AHMET ÖZÇETİN: Tamam tamam
YARBAY ALTUNTOP: İlgili tüm ünitelere haber verdik muhtemelen zaten aydınlatma kontrollerinde bir kısmı geldi başladılar komutanım
AHMET ÖZÇETİN: Tamam hadi bakalım evet gördüm
YARBAY ALTUNTOP: Komutanım BHM arıyor
AHMET ÖZÇETİN: Hı hı
YARBAY ALTUNTOP: Malumunuz bu uçuşlar iptaldi emir var
AHMET ÖZÇETİN: Biliyorum biliyorum o bir tane şahsiyetsiz karaktersiz bir adam vardı o tutuklandı. Şimdi o emri vermişti
YARBAY ALTUNTOP: Hııı
AHMET ÖZÇETİN: O arkadaş tutuklandı şimdi diğerleri ile alakalı gereği yapılıyor
YARBAY ALTUNTOP: Komutanım BHM beni aradı az önce
AHMET ÖZÇETİN: Hııı
YARBAY ALTUNTOP: Bir uçak başı motor çalışması olursa bize bilgi verin dedi
AHMET ÖZÇET'N: Hııı
YARBAY ALTUNTOP: Bu konuda bir emriniz var mı komutanım
AHMET ÖZÇETİN: Tamam siz onları boş verin
YARBAY ALTUNTOP: Herhangi bir bilgi aktarımı
AHMET ÖZÇETİN: Yok
YARBAY ALTUNTOP: Yapmıyoruz mutabık mıyız
AHMET ÖZÇETİN: Doğru hıı
2-)1.921.436 kayıt nolu 15.7.2016 21: 58: 23 KULE TEL
YARBAY ALTUNTOP: Yarbay Altuntop
AHMET ÖZÇET'N: Nihat
YARBAY ALTUNTOP: Emredin komutanım
AHMET ÖZÇETİN: Helikopterler gelecek ondan sonra
YARBAY ALTUNTOP: Ne helikopteri komutanım
AHMET ÖZÇETİN: Helikopter nedir o skorsky ondan sonra couger eee falan gibi helikopterler gelecek
YARBAY ALTUNTOP: Sayısı bellimi komutanım
AHMET ÖZÇETİN: Efendim
YARBAY ALTUNTOP: Sayısı bellimi
AHMET ÖZÇET'N: Neyi belli mi
YARBAY ALTUNTOP: Sayısı kaç tane geleceği
AHMET ÖZÇETİN: Bilmiyorum indirme yeri planla
YARBAY ALTUNTOP: Anlaşıldı komutanım
AHMET ÖZÇETiN: Ondan sonra eee burada kalacaklarsa inen ben burada duracağım diyorsa ona yönelik yer de planlamasını yap
YARBAY ALTUNTOP: ne planlaması komutanım
AHMET ÖZÇET'N: yer planlaması
AHMET ÖZÇETİN: Artı uçaklar kalkınca bana buradan bir alo de
YARBAY ALTUNTOP: Ee 42 74 den
AHMET ÖZÇETİN: Sesini duyarım evet
YARBAY ALTUNTOP: Anlaşıldı komutanım sağolun
4-) 1.923.662 kayıt nolu 16.7.2016 03: 58: 42 KULE TEL '1911
HAKAN KARAKUŞ: Yarbay Karakuş
AHMET ÖZÇETİN: Hakan
HAKAN KARAKUŞ: Komutanım kuleci ekip diyor ki
AHMET ÖZÇETİN: he he
HAKAN KARAKUŞ: Rapcon Şöyle bir guarddan yayın duymuş ama biz kuleden duymadık hava kuvvetleri komutanı demiş ki ee uçuş yapmayın
AHMET ÖZÇETİN: Yok hava kuvvetleri komutanı burada ya bizimle beraber
HAKAN KARAKUŞ: Tamam hava kuvvetleri komutanı
AHMET ÖZÇETİN: 141 filoda
HAKAN KARAKUŞ: Hava kuvvetleri komutanı 141 filoda hava kuvvetleri komutanının böyle bir yayını olmamış yani menşei o değil yani
AHMET ÖZÇETİN: Biraz önce gelen
HAKAN KARAKUŞ: Tamam komutanım
AHMET ÖZÇETİN: Kasa uçağı hava kuvvetlerini getirdi zaten
HAKAN KARAKUY: Evet tamam komutanım
AHMET ÖZÇETİN: Problem yok yani
HAKAN KARAKUŞ: tamam
HULUSİ AKAR GİZEMİ ÇÖZÜLDÜ
15 Temmuz öğleden sonra "Hakan Fidan uyarmasına rağmen neden uçuşları yasaklamadı" diye eleştirilen Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın, bu talimatı 19:07'de verdiği iddianameyle ortaya çıktı. İddianamede tapeler de yer aldı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin Akıncı Üssü'ndeki eylemlerle ilgili iddianamede, darbe günü yaşananların başlangıcı olarak, Kara Havacılık Komutanlığında görevli bir subayın Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) gidip FETÖ'cülerin MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı almak için kuruma saldırı yapılacağı ihbarında bulunduğu 16.16 saati baz alındı.
HER ŞEY SAAT 16:00'DA BAŞLADI
İddianamede, darbe günü ve gecesi yaşananlar, saat 16.00'dan itibaren ayrıntılı şekilde yer aldı.
Darbe girişimi günü yaşananların başlangıcı olarak, Kara Havacılık Komutanlığında görevli bir subayın MİT'e gidip FETÖ'cülerin MİT Müsteşarı Fidan'ı almak için kuruma saldırı yapılacağı ihbarında bulunduğu 16.16 saatinin baz alındığı iddianamede, sonraki saatlerde yaşananlar ise şöyle sıralandı:
SAAT 16:16: İHBARCI SUBAY MİT'E GELDİ
"Saat 16.16 sıralarında Kara Havacılık Komutanlığında görevli bir subayın MİT'e giderek, FETÖ üyesi askerler tarafından MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın alınması için kuruma saldırı olacağını ihbar ettiği, MİT Müsteşarlığı tarafından yapılan değerlendirmeler sonunda bahse konu ihbarın ciddiye alındığı, ihbar sonrası Müsteşar Fidan'ın Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'i telefonla aradığı, konu hakkında bilgi verdiği ve bir müsteşar yardımcısını ayrıntıları aktarmak üzere Genelkurmay karargahına gönderdiği anlaşılmıştır.
SAAT 17.00 VE SONRASI: FİDAN'IN YARDIMCISI UYARDI
Saat 17.32'de, MİT Müsteşarlığından bir müsteşar yardımcısının Genelkurmay karargahına geldiği, ihbarla ilgili Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Güler'i bilgilendirdikten sonra saat 17.54'te Genelkurmay karargahından ayrıldığı, bahse konu bilgilendirmeden sonra Orgeneral Güler'in Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a detaylı bilgi verdiği ve MİT Müsteşarı Fidan'ı karargaha davet etmeyi teklif ettiği belirlenmiştir.
SAAT 18.00 VE SONRASI: HAKAN FİDAN KARARGAHTA
Saat 18.10'da, MİT Müsteşarı Fidan'ın Genelkurmay karargahına geldiği, komutanların toplantısına dahil olduğu, toplantıda komutanlara, gelen ihbarın daha büyük planın parçası olabileceğini beyan ettiği, saat 18.30'da MİT Müsteşarı'nın değerlendirmesinden sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezini aradığı, havada bulunan araçların indirilmesi emrini verdiği tespit edilmiştir.
SAAT 19.00 VE SONRASI: AKAR TALİMAT VERDİ
Saat 19.05'te, detayları harekat özet defterinden anlaşılacağı gibi, Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezinden Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Güler'in emriyle, Hava Kuvvetleri Harekat Merkezine Türk hava sahasındaki tüm uçakların indirilmesi ve uçak kaldırılmaması talimatı verildiği, saat 19.07'de, Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezinde vardiya amiri Albay Armağan'ın Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini kayıt özellikli telefondan aradığı, Genelkurmay Başkanı'nın uçuşların iptal edildiğine ilişkin emrini Yarbay Recep Baykal'a ulaştırdığı anlaşılmıştır.
SOLOTÜRK'Ü BAHANE ETTİLER
Saat 19.09'da, saat 19.07'de Genelkurmay Başkanı'nın emriyle uçuşların iptal edildiği bilgisi Hava Kuvvetleri Harekat Merkezine ulaştırıldıktan sonra, darbecilerin hava trafiğini yeniden açtırmak için Antalya'da saat 19.50 sıralarında gerçekleştirilmesi planlanan Solotürk uçaklarının programını bahane ettikleri, bu nedenle Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi Amiri Albay Devrim Orhan'ın Genelkurmay Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezine telefon açtığı, hava trafiğini yeniden açtırmaya çalıştıkları belirlenmiştir.
Saat 19.16'da, detayları harekat özet defterinden anlaşılacağı gibi, saat 19.05'te havadaki uçakların indirilmesi ve izinsiz uçak kaldırılmaması emrinin teyit edildiği, saat 19.25'te, Orgeneral Akar'ın 4. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Gürak'ı aradığı ve Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulundan hiçbir tank ve zırhlı aracın birlik dışına çıkmaması yönünde talimat verdiği,
Saat 19.26'da MİT Müsteşarı Fidan'ın Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı aradığı, kendilerine ulaşamayınca koruma müdürü ile görüştüğü, Cumhurbaşkanı'nın güvenliği ile ilgili bir problemin olup olmadığını ve ilave güvenlik tedbirlerine ihtiyaç duyup duymadıklarını sorduğu,
Saat 19.26'da, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Güler'in özel kalem müdürü, Genelkurmay Karargah dosyasında şüpheli Kurmay Yarbay Bünyamin Tümer'in, Mehmet Partigöç'ün odasına gittiği, komutanlar ve MİT Müsteşarı arasında yapılan görüşmeler hakkında bilgi verdiği,
Saat 19.45'te, Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezinden Tuğgeneral İlhan Kırtıl'ın, Albay Devrim Orhan'ın saat 19.09'da Solotürk uçuşları nedeniyle hava trafiğinin açılması için yaptığı telefon görüşmesine cevap olarak Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini kayıt özellikli telefondan aradığı, Tuğgeneral Kemal Mutlum'a ulaşamayınca Yüzbaşı Caner Gökçeoğlu ile saat 19.45'te görüştüğü, Solotürk, Suriye'deki CAP uçakları ile İHA'ların uçuşunun serbest olduğu bilgisini verdiği anlaşılmıştır.
Saat 19.48'de, detayları harekat özet defterinden anlaşılacağı gibi, Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezinde Tuğgeneral Kırtıl'ın emriyle Solotürk, Suriye CAP uçakları ile İHA'ların uçuşa devam edebilecekleri, kuryelerin durumunun yarım saat içinde belli olacağı emri verildiği belirlenmiştir.
SAAT 20.00 VE SONRASI
Saat 20.01'de, detayları harekat özet defterinden anlaşılacağı gibi, Hava Kuvvetleri Harekat Merkezinden Yüzbaşı Caner Gökçeoğlu tarafından Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezinin emriyle ulaştırma uçaklarına uçuşun serbest olduğu bilgisinin geçildiği, saat 20.02'de Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezinden Tuğgeneral Kırtıl tarafından 'Yurt içi ve yurt dışı harekat gerekli olursa Genelkurmay ile koordine kurularak izin alınacaktır.' emrinin yayımlandığı,
Saat 20.05'te, Hava Kuvvetlerindeki darbecilerin uçuşu serbest bırakılmayan uçakların uçuşunun da serbest olduğunu duyurmaya başladıkları anlaşılmıştır.
DARBENİN BAŞLANGIÇ TARİHİNİ ERKENE ALDILAR
Saat 20.09'da, Genelkurmay Personel Başkanı İlhan Talu'nun Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın makamında MİT Müsteşarı Fidan'ı gördüğü ve odadan çıktıktan sonra Talu'nun Cemil Turhan'a, 'Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın Kara Havacılık Komutanlığına gittiğini, FETÖ mensubu personelle ilgili tutuklamaların hemen başlayacağını' söylediği, bu görüşmeden sonra Genelkurmay karargahı içindeki darbeci grubun paniğe kapıldığı, kendilerinin ve darbe hazırlığı yapan diğer örgüt üyelerinin tutuklanacağı endişesi ile şüpheli Adil Öksüz ve diğer sivil örgüt üyelerinin bilgisi dahilinde FETÖ/PDY mensubu Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin koordinesiyle 16 Temmuz 2016 tarihinde saat 03.00 olarak belirlenen darbeye teşebbüs saati öne çekilerek saat 20.30 olarak belirlendiği,
Saat 20.22 itibarıyla MİT Müsteşarı Fidan'ın Genelkurmay karargahından ayrıldığı,
Saat 20.23'te, Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığında toplanan 33 Özel Kuvvetler görevlisinin Genelkurmay karargahına doğru otobüsle yola çıktıkları,
"UÇUŞLAR SERBEST" YALANI
Hava Kuvvetleri Harekat Merkezinde görevli Yüzbaşı Caner Gökçeoğlu'nun kayıt özellikli telefondan 11. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığından Murat Cengiz'i saat 20.25'te aradığı, bu saat itibarıyla Hava Kuvvetleri Harekat Merkezindeki darbeci askerlerin Tuğgeneral Kemal Mutlum'un talimatıyla ilgili yerlere, bütün uçakların uçuşlarının serbest olduğunu, 'Şu an hepsi açık.' diyerek gerçeğe aykırı duyurdukları tespit edilmiştir.
Saat 20.46'da, darbenin gece saat 03.00'te başlayacak olması nedeniyle karargahtan erken ayrılan Genelkurmay Strateji Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli'nin, özel aracıyla Genelkurmay karargahına döndüğü,
Saat 20.49'da, Genelkurmay Başkanı Başdanışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan'ın odasına geçtiği, bu saatten sonra faaliyetlerin darbecilerin atama listesinde karargah sorumlusu olarak belirledikleri Mehmet Partigöç, Orhan Yıkılkan, Ramazan Gözel ve Mehmet Dişli tarafından organize
Saat 20.51'de, Tümgeneral Dişli ve ve Kurmay Albay Yıkılkan'ın Genelkurmay komuta katına doğru çıktıkları anlaşılmıştır."
Darbe girişiminin WhatsApp yazışmaları
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin Akıncı Üssü'ndeki eylemlerle ilgili iddianamede, WhatsApp grubundan haberleşen darbecilerin, toplanan kitleler ve askeri kuvvetlere karşı duran polislere silah ve tanklarla sert şekilde müdahale edileceği, toplanan kalabalığın ateşle dağıtılacağı yönünde talimatlar verdiği belirtildi.
İddianameye göre, darbeciler tarafından "Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubundan, saat 21.26'da, "E-5 ve TEM'den İstanbul dışına çıkan trafik serbest bırakılacak, İstanbul içine giren trafik engellenecek ve geri çevrilecek" emri verildi. Bu emirden 2 dakika sonra aynı gruptan, "Alınması gerekenlerin derhal alınması" şeklinde talimat geldi.
Darbe gecesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezini (AKOM) işgal eden darbeci askerlerin bu eylemi sonrasında, saat 21.56'da yine "Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubundan "AKOM kontrol altına alındı" bilgisi paylaşıldı.
Girişim yaşandığında 1. Ordu Komutanı olan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sabaha karşı Genelkurmay Başkanlığına vekaleten getirilen Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar da darbecilerin hedefinde yer aldı. FETÖ üyesi askerler, "Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubunda, saat 22.05 itibarıyla "1. Ordu komutanı sürekli Kuleli Komutanını arıyor, 1. Ordu Komutanı hemen alınmalı" talimatını verdi.
Teşebbüsün gerçekleştiği gece, FETÖ mensuplarını darbe girişiminden dönmeye çağıran İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ile ilgili de "Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubundan saat 22.32'de, "İstanbul Emniyet Müdürü Boğaz Köprüsü'ne geliyor, ivedi tutuklanması gerekiyor" emri geldi.
Aynı WhatsApp grubunda, saat 22.54'te, "AKP İl Teşkilatı yolda, geçirmeyin, ateş serbest", saat 23.44'te ise "İstanbul Moda Deniz Klübüne müdahale lazım, generaller var, derdest edilecek" talimatı verildi.
Darbecilerin saat saat attıkları mesajlar şöyle:
- Saat 00.20: "Toplanan kitlelere ve askeri kuvvetlere karşı duran polislere silahla, tanklarla sert şekilde müdahale edilecek"
- Saat 01.39: "Emri iletiyorum, (ateşle toplananlara karşılık verilecek), ateş açılan topluluk dağılıyor."
- Saat 02.40: "Tekrar emri iletiyorum, toplanan kalabalıklar ateşle dağıtılacak."
- Saat 03.02: "İMKB'de tekrar kontrol sağlandı, halk dağıtıldı"
- Saat 03.19: "İstanbul'da 2. köprüye uçakla hava taarruzu değerlendirilebilir mi?"
- Saat 03.47: "Uçaklar yaramış Taksim'e, şu an sakinmiş, aynısını 2. köprüye yapabilir miyiz, uçaklar moral için önemli, hava aydınlanınca hava desteği arttırabilir mi?"
- Saat 04.00: "17 kişi CNN'e takviye için helikopterle kalkmak üzereyiz, bizim Valilikteki adamların hepsini halk ezip polise teslim etmiş."
- Saat 05.28: "Öldürülen general var mı? Habertürk'te 'darbeci bir general öldürüldü' diyor. 1'inci köprünün Anadolu yakasında polislerde hareketlilik var, bir TOMA vuruldu, 66'ya polis girdi, çatışıyoruz, halkı boşaltıyorlar."
- Saat 05.37: "Ankara nasıl, herkes hayatta nasıl kalabiliyorsa öyle yapsın, Mehmet Türk tedbir al abi, can kaybetmeyin, çatışıyoruz, ölü polis var, Ankara'dan teyit ettim, teslim olun."
- Saat 05.47: "Murat faaliyet iptal mi? İptal komutanım, bir an önce yukarılardan asimetrik bir şeyler yapılmalı, yoksa aşağıda problem büyüyebilir, ayrılıyoruz. Hangi faaliyet, tümü mü? Evet, ayrılın komutanım, yani, evet komutanım faaliyet iptal. Nereye ayrılalım, kaçalım mı? Komutanım hayatta kalın tercih sizin, biz karar vermedik henüz ama lokasyonundan ayrıldık."
- Saat 05.53: "Grubu kapatıyorum, mesajları silin."
Bu mesaja rağmen darbeciler WhatsApp yazışmalarına devam etti.
Darbeciler oluşturdukları WhatsApp grubundan son mesajlarını 16 Temmuz sabahı 06.35'te attı. Gruptan, saat 06.35'te, "Tiran yurt dışına kaçtı, herkes devam edecek, tüm dostların iş başında olmaları gerekiyor, acilen herkese duyurun, TV'ler sizi etkilemesin." şeklinde paylaşımda bulunuldu.
İddianamede, "Bu son paylaşımdan da anlaşılacağı gibi saat 05.37'de 'Yurtta Sulh' WhatsApp grubundan 'Teslim olun' çağrısında bulunulmasına rağmen, bu çağrıdan sonra darbecilerin son bir değerlendirme toplantısı yaptığı ve o toplantı sonunda yeniden saldırma kararı aldıkları ve bu karar üzerine saat 06.35'te 'Yurtta Sulh' WhatsApp grubundan bu son mesajı yazdıkları anlaşılmıştır." değerlendirmesi yapıldı.
MİLYONLARI FETÖ ŞİRKETLERİNE GÖNDERDİLER
Eski Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş'in Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığında yetkili olduğu dönemde, 2014-2016 yıllarında, hakkında FETÖ soruşturmaları kapsamında işlem yapılan bir şirkete 7 milyon 62 bin lira, ortaklarından biri hakkında FETÖ'den işlem yapılan bir başka şirkete ise 2 milyon 284 bin dolar gönderildiği belirlendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan Akıncı Üssü'ndeki darbe girişimi faaliyetlerine ilişkin iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi davasında da yargılanan ve bunun planını yaptığı belirtilen Sönmezateş ile ilgili MASAK raporuna yansıyan detaylara yer verildi.
Buna göre, Sönmezateş'in, darbe girişimi faaliyeti kapsamında hakkında işlem yapılan zanlılardan Gökhan Maldar ile 3, Veysel Kavak ile 1 kez havale işlemi gerçekleştirdiği belirtildi. Sönmezateş ile FETÖ zanlılarından Hamdi Bozkurt, Kemal Akçınar ve Nurullah Albayrak arasında da havale işlemleri yapıldığı anlatıldı.
Ayrıca Sönmezateş'in yetkilisi olduğu Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Şube Başkanlığınca 10 Nisan 2014-13 Temmuz 2016 tarihlerinde toplam 10 işlemde hakkında FETÖ kapsamında işlem yapılan MilSoft Yazılım Teknolojileri AŞ'ye 7 milyon 62 bin 851 lira gönderildiği bildirildi.
Aynı şekilde 13 Nisan 2015-15 Haziran 2016 tarihlerinde toplam 5 işlemde hakkında FETÖ/PDY kapsamında işlem yapılan Necdet Sungur'un ortakları arasında bulunduğu ATESİN Havacılık Sanayi AŞ'ye 2 milyon 284 bin 397 dolar aktarıldığı bilgisi de iddianamede yer aldı.
İDDİANAMEDEKİ EN FLAŞ BÖLÜM
İddianamede, "Beyanlardan da anlaşılacağı gibi şüpheli Akın Öztürk, darbe faaliyetinin yönetilmesinde ve organizasyonunda görev aldı, kendisine 1 numaralı komutan (Genelkurmay Başkanı) muamelesi yapıldı, şüpheli, Yurtta Sulh Konseyi'nde yönetici statüsünde görev aldı" ifadeleri kullanıldı. Akın Öztürk'ün doktor eşi Tülay Öztürk de gözaltında bulunuyor. Tülay Öztürk darbeden sonraki süreçte noterde sahte işlemler yapmaya çalışırken gözaltına alınmıştı. Öztürk, GATA'da ise bazı isimlerin tıbbi kayıtlarını değiştirmeye çalışmıştı.
KOMUTAN AKIN ÖZTÜRK PAŞA
Genelkurmay karargahındaki darbe faaliyetleriyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında ifadesi alınan Bayram Aktan'ın, teşebbüs devam ederken Binbaşı Mehmet Akçara'ya yönettiği "Ne oldu, Komutan (Genelkurmay Başkanı) nerede?" sorusuna "Komutan yok, komutan Akın Öztürk Paşa." yanıtını aldığı da iddianameye girdi.
DÜĞÜNE GİTMEYİP...
Akın Öztürk'ün 15 Temmuz'da İzmir'den Ankara'ya geldiği, Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının İstanbul'daki düğününe davetli olması ve nikah şahitliği yapması için teklifte bulunulmasına rağmen törene gitmediği ve teşebbüs sırasında Akıncı Üssü'nde bulunduğu kaydedilen iddianamede, girişimin diğer yöneticilerinden Ömer Faruk Harmancık, İzmir'den gelen Kubilay Selçuk ve Akıncı Üs Komutanı Hakan Evrim ile Akıncı Üssü'nde görüşmeler yaptığı bildirildi.
DAMADI İLE BİR OLUP...
Akın Öztürk'ün FETÖ üyesi olan damadı Hakan Karakuş darbede bir fiil yer aldı. Hakan Karakuş pilot olarak görev yapıyordu.
İddianamede, Akın Öztürk'ün, Akıncı Üssü'nde darbe faaliyetini organize eden yönetici konumundaki şüphelilerden Ahmet Özçetin'i Hava Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde Genel Sekreteri olarak görevlendirdiği, Özçetin ile eskiye dayalı tanışıklık ve irtibatının bulunduğu, zanlılardan Hakan Karakuş'un da Akın Öztürk'ün damadı olduğu vurgulandı. Öztürk'ün, Yurtta Sulh Konseyi tarafından Genelkurmay 2. Başkanlığı'na atandığı, diğer darbe yöneticileriyle eylem ve iş birliği içinde hareket ettiği, darbe faaliyetinin başarılı olabilmesi için gerekli koordinasyonu sağladığı ve emirleri verdiği de iddianamede sıralandı.
'VUR' EMRİ ONDAN
İddianamede, Akın Öztürk'ün, Kubilay Selçuk, Ünsal Coşkun, Ömer Faruk Harmancık, Hakan Evrim, Ahmet Özçetin, Mehmet Fatih Çavur ve FETÖ'nün sivil kanadına mensup Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş gibi isimlerin 143. Filo'da toplandıkları, bu kişilerin, kimin nereye ne şekilde gideceğine, hangi eylemlerin yapılacağına, hangi noktaların uçak ve helikopterle vurulacağına dair aldıkları kararları ilettikleri Ahmet Özçetin ve Mehmet Fatih Çavur'un bunları telsiz ve telefonla 141. Filo'daki Ahmet Tosun ve Mustafa Mete Kaygusuz'a aktardıkları aktarıldı. Tosun ve Kaygusuz'un da DESK tabir edilen, uçaklarla bağlantının sağlandığı noktadan telsizler aracılığıyla "vur" emri ile hedefi ve koordinatları havadaki FETÖ üyesi pilotlara bildirdikleri iddianamede anlatıldı.
AKIN ÖZTÜRK'ÜN CEP TELEFONU KAYITLARI
Öztürk'ün cep telefonuna ait HTS analiz raporuna da yer verilen iddianamede, sanığın darbe girişiminin başladığı saatlerde Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargahında, komutanın genel sekreteri Albay Veysel Kavak ile telefon görüşmeleri yaptığı, karargah ile Akıncı Üssü arasındaki irtibat ve koordinasyonu sağladığına dikkati çekildi.
KUZEY KORE’YLE DE GÖRÜŞMÜŞ
HTS kayıtlarına göre Akın Öztürk’ün diğer şüphelilerle darbe günü öncesi ve darbe günü yaptığı kayıtlar tek tek iddianameye konuldu. İddianamede, Öztürk’ün yaptığı uluslararası görüşmeler şöyle:
13/06/2016’da İngiltere ile 2 kez
25/06/2016’da İrlanda ile 2 kez
25/06/2016’da İtalya ile 1 kez görüştüğü,
02/07/2016’da Kuzey Kore ile 2 kez
05/07/2016’da Belçika ile 1, Azerbaycan ile 2 kez
06/07/2016’da Belçika ile 1 kez görüştüğü,
06/07/2016 ve 07/07/2016’da Almanya ile 3 kez görüştüğü, 08/07/2016’da Belçika ile 6 kez .”
DARBECİLERİN KULLANDIĞI 4 ANA ÜSTEN BİRİ
Jandarma Genel Komutanlığı, Genelkurmay Karargâhı, Akıncı Ana Jet Üssü ve Güvercinlik Kara Havacılık Okulu darbeciler tarafından üs olarak kullanıldı.
F-16'LAR KALKMASIN DİYE KENDİ ÜSSÜMÜZÜ VURDUK
Darbecilerin karargah olarak kullandığı Akıncı Üssü, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ikinci bir kalkışmaya önlem olarak vuruldu. Darbeciler, Akıncı Üssü'nden kaldırdıkları uçaklarla MİT, Meclis gibi kamu kurumlarını bombaladı.
DARBE GİRİŞİMİ ÖNCESİ ANKARA'DA OLUN TALİMATI
Hazırlanan İddianamede, bazı şüphelilerin ifadelerinden de anlaşılacağı üzere Hava Kuvvetleri Komutanlığına sızmış, Akıncı 4. Ana Jet Üssü Komutanlığında pilot olarak görev yapan örgüt üyelerinin başarısız darbe girişimi öncesi Ankara'da olmaları yönünde verilen talimatlar da dikkate alındığında, örgütün Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı yapılanmasını çok ciddiye aldığına işaret edildi.
ÖRGÜTÜN EN ÇOK ÖNEM VERDİĞİ ÜS
Bu üs komutanlığında jet pilotları içerisinde en üst nokta olduğu kabul edilen F16 pilotu yetiştirilen tek eğitim filosu olan "Öncel Filo" denilen 143. Filo'nun bulunduğu, yine üste görev yapan F-16 pilotlarının olduğu, bu nedenle örgütün bu üs komutanlığına çok önem verdiği, yapılanmanın bu üs komutanlığında büyük bir gizlilik içerisinde yürütüldüğü anlatılan iddianame bugün açıklandı.
ADİL ÖKSÜZ DE ŞÜPHELİLER ARASINDA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü yakınlarında gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan, FETÖ'nün "Hava kuvvetleri imamı" olduğu belirtilen Adil Öksüz ile sivil şüpheliler Harun Biniş, Kemal Batmaz, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek ile eski orgeneral ve Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün de arasında bulunduğu çok sayıda asker şüpheli hakkında yürütülen soruşturma bugün tamamlandı.
ÖRGÜTÜN ONAY VERMEDİĞİ KİMSELER PİLOT OLAMAMIŞ
İddianamede, örgütün onay vermediği kişilerin F-16 pilotu olamadıkları, son yıllarda F-16 pilotu olan subayların büyük çoğunluğunun FETÖ üyesi oldukları, istisnai olarak örgüt üyesi olmamasına rağmen F-16 pilotluğuna yükselen subayların ise örgütün kendi kadrolarının yetersiz olması ya da kişisel başarı ve ilişkileri nedeniyle örgüt tarafından konulan engelleri aştığı belirlendi.
F-16 PİLOTLARININ TAMAMI FETÖ'CÜ ÇIKTI
Başsavcılığın iddianamesinde, "2013-2014-2015-2016 yıllarında Akıncı4. Ana Jet Üssü'ne F-16 pilotluğu eğitimi için gelen tüm kursiyer sayısı ve örgüte bağlı kursiyer sayıları karşılaştırıldığında, son yıllardaki kursiyerlerin neredeyse tamamının örgüt üyesi olduğu, bu bağlamda son yıllarda F-16 pilotu olan subayların neredeyse tamamının örgüt üyesi olduğu, örgütün başarısız darbe girişiminde F-16 ya da diğer jet uçaklarının pilotu olan üyelerinin çok küçük bir bölümünü kullanmadığı" tespitleri yer aldı.
FETÖ'NÜN AKINCI MESAJI: GELİP SELAM VERMEYİN!
Darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü’nde bulunan kursiyer pilot Uluç Hüseyin H.’nin itirafları, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen’in Hava Kuvvetleri’ndeki örgüt mensuplarını ne kadar önemsediğini ortaya koydu. H., öğrenciliği sırasında Gülen’in kendilerine iletilen mesajında, “Beni Hava Harp Okulu’nda yürürken görseniz bile gelip selam vermeyin” dediğini belirtti. FETÖ’nün TSK’ya sızmak için nasıl yöntemler izlediğini anlatan H., FETÖ’nün sivil polislerinin de sık sık kendilerini takip ettiğini vurguladı.
AKICILAR'DA GÜLEN İÇİN ÖZEL KAMELYA
Akıncılar Üssü'nde 25 Temmuz'da bitirilmesi talimatıyla lüks bir kamelya yapılmış. Kamelyanın yapımı için, Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim'in emir verdiği belirlendi.
"25 TEMMUZ'DA BİTİRİN" TALİMATI
"Çok önemli misafirlerin ağırlanacağını" ifade ederek, ilk bitirilmesi gereken işin kamelyanın yapımı olduğu talimatı veren Evrim'in, kamelyanın 25 Temmuz'a kadar tamamlanmasını istediği öğrenildi. Evrim'in, kamelyanın en lüks şekilde yapılmasını istediği ve bu konuda sürekli talimatlarda bulunduğu belirlendi.
Darbe Girişiminden 2 Gün Önce Uçaklara Sniper Taktırmış
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'ndeki olaylara ilişkin hazırlanan iddianamede, eski Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim'in, teşebbüse hazırlık faaliyetleri kapsamında 13 Temmuz 2016'da Ahmet Tosun ile Diyarbakır'a gittiği ve uçaklara hedefleme kodu olan Sniper cihazını taktırdığı belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve mahkemeye gönderilen iddianamede, sanıklardan eski Tuğgeneral Evrim'in faaliyetlerine de yer verildi.
İddianamede, Evrim'in, darbecilerin atama listesinde görevine devam etmesinin kararlaştırıldığı, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı olarak atandığı bildirildi. FETÖ'nün çok güvendiği elemanlarına askeri vazifelerine ek olarak sivil görevler de verdiğine işaret edilen iddianamede, Evrim'in de bu atamadan anlaşılacağı üzere örgütte yönetici pozisyonunda olduğu kaydedildi.
İddianamede, Evrim'in yurt dışına giriş ve çıkış kayıtlarına da yer verildi.
Buna göre, Evrim son olarak 15 Nisan 2014'te Almanya'da 11 gün kaldı. Aynı tarihlerde Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Halil Özdemir ve Murat Karakuş ABD'deydi. Evrim bu tarihten önce 8 Mart 2014'te yine Almanya'dan Türkiye'ye giriş yaptı. Akın Öztürk de aynı gün yakın bir sınır kapısından Türkiye'ye girdi. Bu kayıtlardan 2 zanlının aynı ülkeden gelmiş olabileceği değerlendirilmesinde bulunuldu.
Evrim'in FETÖ'nün yöneticisi ve Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu vurgulanan iddianamede, emir ve talimatlarla darbeye teşebbüs eylemini organize ettiği anlatıldı.
İddianamede, sanığın dikta kayıtlarına bakıldığında, emrindeki askerlere "Helikopter 'Yurtta sulh' diye geliyorsa dosttur indirin.", "Hakanım uçak var mı havada? Ankara üzerinde devamlı uçak olacak, tacize devam, peyderpey kaldır", "Ankara'nın üzerinde sürekli uçak olacak, konsept bu.", "Kalkan kollara söyleyin alçak uçsunlar, ses istiyoruz, Genelkurmay, Jandarma, AKP, Meclis tamam, alçak uçulsun." şeklinde emirler verdiği aktarıldı.
Evrim'in darbeye hazırlık faaliyetleri kapsamında 13 Temmuz 2016'da Ahmet Tosun ile Diyarbakır'a gittiği ve uçaklara hedefleme kodu olan Sniper cihazını taktırdığı, bu şekilde uçakların hedefini tam isabetle vurabilmesi için hazırlık yaptırdığı, uçakları kullanan pilotlara doğrudan emir verdiği belirtildi.
İddianamede, ayrıca Evrim'in Diyarbakır'dan gelen mühimmat yüklü uçakların Akıncı Üssü'ne inmesini sağladığı, darbe girişimi faaliyetinden önce uçakların mühimmat yüklenmesi ve hazırlanması talimatını verdiği, komutan olduğu üsse darbenin sivil yöneticileri Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Nurettin Oruç, Harun Biniş ve Hakan Çiçek'in alınmasını sağladığı, Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nı teşebbüs faaliyetine tahsis ettiği bildirildi.
TUĞGENERAL EVRİM: Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Gülen ile görüştürürüz
İddianamede, Evrim'in Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Akıncı Üssü'ne getirildikten sonra, kendisine "Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürürüz." şeklinde teklifte bulunduğu aktarıldı.
Akın Öztürk, Kubilay Selçuk, Ünsal Coşkun, Ömer Faruk Harmancık, Ahmet Özçetin, Mehmet Fatih Çavur ile FETÖ'nün sivil kanadına mensup Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş gibi isimlerin 143. Filo'da toplandıkları, bu kişilerin kimin nereye ne şekilde gideceğine, hangi eylemlerin yapılacağına, hangi noktaların uçak ve helikopterle vurulacağına karar verdikleri kaydedildi.
Ayrıca Evrim'in darbenin sivil yöneticilerinden Kemal Batmaz ile görüşmelerinin olduğu, Batmaz'ı asker selamıyla selamladığı da iddianamede yer aldı.
Adil Öksüz'ün ABD Konsolosluğundan Aranması İddianamede Yer Aldı
Hazırlanan iddianamede FETÖ terör örgütünün kara kutusu olarak bilinen Adil Öksüz'e ait 0 530 346 36 88 numaralı telefonun, 21 Temmuz 2016 tarihinde saat 10.22'de ABD Konsolosluğu adına kayıtlı 0 212 335 90 00 numaralı telefondan aranması da yer aldı.
(01 Nisan 2017, 13:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: