KPSS'de usulsüzlük iddialarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman, soruşturmaya daha önce bakan eski Ankara Başsavcı Vekili Şadan Sakınan hakkında HSYK'ya suç duyurusunda bulundu. Erkman, delil niteliği taşıyan kitapçıkların imha edildiğini ve Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'ndeki aramaya katılan polis memurunun operasyonu bir gün önce haber verdiğini belirtti ve eski Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Şadan Sakınan'ın bunlarla bağlantılı olduğunu öne sürdü. Şüpheli polis memurunun ifadesini ve bilgisayarlara format atıldığını gösteren TÜBİTAK raporunu da suç duyurusuna ekleyen Erkman, Sakınan'a 'örgüt üyeliği' veya 'örgüte bilerek isteyerek yardım etme' suçlamalarından hangisinin yöneltileceğinin HSYK'nın takdirine bırakıldığını belirtti. Sakınan'ın adı kısa süre önce de HSYK'nın paralel örgütün yargı mensuplarına yönelik başlattığı inceleme kapsamında gündeme gelmişti. Sakınan'ın adı hükümeti hedef alan gizli Oslo soruşturmasında da gündeme gelmiş, yeni savcıların ortaya çıkardığı gizli dosya takipsizlikle sonuçlanmıştı.
18.04.2015 15:26 KPSS'de usulsüzlük iddialarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Savcı Yücel Erkman, daha önce soruşturmayı yürüten eski Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Şadan Sakınan hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) suç duyurusunda bulundu. Erkman, delil niteliği taşıyan kitapçıkların imha edildiğini ve Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'ndeki aramaya katılan polis memurunun operasyonu bir gün önce haber verdiğini belirtti ve eski Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Şadan Sakınan'ın bunlarla bağlantılı olduğunu öne sürdü.
"OPERASYONDAN BİR GÜN ÖNCE TELEFON ETTİ"
Erkman, şikayet dilekçesinde, 2010 KPSS'ye ilişkin "delil niteliği taşıyan sınav kitapçıklarının imha edildiğini", "Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğindeki aramaya katılan şüpheli polis memuru Öner Güven'in, aramadan bir gün önce dernek kurucularından Mehmet Hanefi Sözen'i aradığını ve aynı gün dernekteki bilgisayarlara format atıldığını" belirtti ve Sakınan'ı bunlarla bağlantılı suçladı.
"ÖRGÜTE BİLEREK İSTEYEREK YARDIM ETME"
Şüpheli Öner Güven'in ifadesi ve bilgisayarlara format atıldığını gösteren TÜBİTAK raporunu da ekleyen Erkman, suç duyurusunda, Sakınan'a "örgüt üyeliği" veya "örgüte bilerek isteyerek yardım etme" suçlamalarından hangisinin yöneltileceğinin HSYK'nın takdirine bırakıldığı belirtildi. KPSS'de usulsüzlük iddialarına ilişkin soruşturma, Sakınan tarafından başlatılmış ve dosya yaklaşık 4 yıl kendisinde kalmıştı.
SAKINAN'DAN TEPKİ: KENDİSİNE YAKIŞMADI
Şadan Sakınan, Yücel Erkman’ın suç duyurusu üzerine şunları söyledi: “Meslektaşıma yakıştıramadım. Kendisine göre değerlendirme yapıyor. Bu dosya, benden sonra şimdi Yargıtay üyesi de olan üç ayrı savcıdan geçti. Birisinde dosya 6 ay kaldı, örgütle ilgili hiçbir işlem yapmadı. O zaman onlar hakkında da suç duyurusunda bulunulması gerekmez mi? Suçlamalar çok komik. Derneğin adını Isparta’dan istediğim bir yazı vardı o gelince oradan gördüm. Arama kararı çıkarttım, arandı. Bilgisayar imajları kopyalandı, bana tutanakla getirildi. Meslektaşımın bahsettiği polis memuru Öner Güven’i tanımam, görüşmedim.
İmha talimatı vermedim
Bizim savcılık olarak ‘Şu kitapları imha edin’ diye bir yazımız yok. O zaman YÖK bize sordu, ‘Bu kitapçıkları ne yapalım’ diye. Biz de ‘Ne yaparsanız yapın’ dedik. İmha edilen kitapçıkların 2010 KPSS sınavlarıyla bir ilgisi de yok. Bizim YÖK’e ‘Şunları imha edin’ diye bir yazımız da yok. Bu soruşturmayı res’en başlattık. Kopya ile ilgili değil, ÖSYM yöneticileriyle ilgili soruşturma yürüttük, bu sorular buradan nasıl çıktı diye.”
ŞÜPHELİ POLİSİN İFADESİ
KPSS soruşturmasında gözaltınan alınan ve 28 Mart'ta tutuklanan 32 zanlıdan birisi polis memuru Öner Güven idi. Güven, 2010 yılında Turgut Özal Düşünce Derneği'nde gerçekleşen aramayı yapan emniyet görevlisiydi Ancak Güven, aramada soruşturma sırasında delil olarak el konulan bilgisayardaki sınav sorularını silmek ve izleri yok etmekle de suçlanmıştı. Eski Bilişim Suçları Büro Amirliği başkomiseri Öner Güven, 28 Mart 2015 tarihinde hakkında tutuklama kararını veren Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğinde yaptığı savunmada, suçlamaları reddetmişti.
"Bir soruşturma nedeniyle, KPSS soruşturmasını açan Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan'ın bir adres vererek, buranın araştırılmasını istediğini" anlatan Güven, şu savunmayı yapmıştı:
"(Sakınan) Buranın ne olduğunu, içinde neler olduğunu sordu. Gittiğimizde kapı kapalıydı, içeri giremedik. Daha sonra bize cumhuriyet savcılığınca veya şube tarafından bir telefon numarası verildi. Buradan arama yaptım. Şahsa iş yerine gelmesini söyledim. Aramadan bir gün önce iş yerine gittik, kontrol ettik. O esnada biz arama yapılacağını bilmiyorduk. Daha sonra savcıyı bilgilendirdik. Ertesi gün usulüne uygun olarak aynı iş yerinde arama yaptık. 3 bilgisayarın imajını aldık. Daha sonra bunlardan birinin imajının açılmadığı anlaşıldı. Teknik konulardan anlamam. Tarafıma verilen görevi yerine getirdim."
DEMİR: TALİMATI YAZAN SAVCI ŞADAN SAKINAN'DIR
Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir, imha edilen kitapçıklarla ilgili geçtiğimiz hafta KPSS soruşturmasını yürüten Savcı Yücel Erkman'a ifade vermiş ve kitapçıkların imha edilmesi süreciyle ilgili bilgi vermişti. Demir ifadesinde 'Bu talimatı yazan imhasında sakınca görmeyen dönemin soruşturma savcısı Şadan Sakınan'dır. Bu emrin kanunsuz bir emir olduğunu ben değerlendiremezdim" demişti.
"2011'DE İMHA ETMEYİN" DEDİ
Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir, kitapçıkların imha konusunu savcıya sorduklarını, Savcı Şadan Sakınan'ın 24 Şubat 2011'de "imha işlemlerinin ertelenmesi ve tüm evraklarını muhafaza edilmesi" yanıtı verdiğini anlattı. Demir, daha sonra Savcı Sakınan'a 2010 KPSS'ye ait sınava giriş ve kimlik belgelerinin imhasıyla ilgili talimatını sorduğunu belirterek, "Sakınan'dan 31 Mayıs 2011 tarihli aldığımız yazı üzerine soruşturmaya konu 2010 KPSS'nin sınav giriş ve kimlik belgelerini imha ettik. Sınav kitapçıklarını imha etmedik" dedi.
SAVCI ADLİ EMANETE ALMALIYDI
Demir, daha sonra 2008, 2009 ve 2010 yıllarındaki tüm sınavlarla ilgili soru kitapçıklarını ve cevap kağıtlarının yasal bekleme süresi dolması nedeniyle evrakların imhası konusunda tekrar savcıdan görüş sorduklarını anlatarak, "Savcı Sakınan'ın yasal bekleme süresi tamamlanmış sınav evraklarının imhasında sakınca bulunmadığına dair 1 Mart 2012 tarihli görüş yazısı uyarınca 2010 KPSS soru kitapçıkları dahil, diğer sınavlarla ilgili evrakları imha ettik. Soruşturmayı sürdüren savcının bu kitapçıları adli emanete alması gerekirdi" değerlendirmesi yaptı.
KANUNSUZ EMİR OLDUĞUNU BİLEMEM
Savcının, "suç teşkil eden emri yerine getirmemeniz gerekiyordu" sözü üzerine Demir, "Bu talimatı yazan imhasında sakınca görmeyen dönemin soruşturma savcısı Şadan Sakınan'dır. Bu emrin kanunsuz bir emir olduğunu ben değerlendiremezdim" dedi. "2010 KPSS'de soruların sızdırılması ilgili ne düşünüyorsunuz, başka sınavların soruları sızdırılmış olabilir mi" sorusuna da Demir, "2010 KPSS Eğitim Bilimleri testinde soruların adayların sınavdan önce eline geçtiğini kanaatine bende sahibim. 2012 Hâkimlik sınavında da benzer durum vardı. Sınavı iptal ettik suç duyurusunda bulunduk" yanıtını verdi.
'SORUŞTURMA, DOSYAYI ÖRTBAS EDEN SAVCIYA UZANACAK' DEMİŞTİK
3 hafta önce kaleme aldığımız 32 şüphelinin tutuklanmasıyla ilgili haberimizde KPSS soruşturmasının dönemin savcısı Şadan Sakınan'a uzanmasının kaçınılmaz olduğunu yazmıştık. "Flaş!!! KPSS'de 32 tutuklama" başlıklı haberimizde şu satırlar yer alıyordu:
"Gözaltına alınanlardan Baki Saçı'nın itirafçı olup önemli bilgiler vermesi paralel kesimlerde büyük tedirginliğe yol açtı. Paralel medyadaki ilgili haberlere bakıldığında bu tedirginlik rahatlıkla gözlenebiliyor. Öte yandan tutuklanan 32 kişi arasında, soruşturmada bir kaç yıl önce görev alan ancak örtbas edilmesinde rol aldığı ileri sürülen emniyet müdürü de yer alıyor. Bu durum örgüt şüphesini güçlendiriyor. Daha da önemlisi, soruşturmanın dosyaya daha önce bakan ancak örtbas ettiği şüphesi giderek güçlenen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Şadan Sakınan'a kadar uzanabileceği dile getiriliyor. HSYK'nın Sakınan hakkındaki şüpheler üzerine devreye girmesi bekleniyor.
İŞTE CEMAAT KPSS SORUŞTURMASINI BÖYLE KARARTTI
2010 yılındaki KPSS yolsuzluğunu ilk olarak Yalvaç savcılığı soruşturmuş ve soruşturmada önemli mesafe katedilmişti. Ancak devreye Şadan Sakınan girmiş ve dosyayı almak için baskı uygulamıştı. Yalvaç savcılığının direnmesi üzerine devreye HSYK girerek dosya devrini gerçekleştirmişti. Ardından soruşturmada örtbas şüphesini güçlendiren çok önemli gelişmeler yaşandı. Soru kitapçıkları gibi bazı deliller imha edildi. Bazıları ise yok denilerek gözden kaçırıldı. Tüm bu şok detaylar yeni savcı tarafından ortaya çıkarıldı. Örtbasta yer alan emniyet görevlisi tutuklandı. Soruşturmanın daha da büyüyeceği belirtiliyor.
KPSS’yi sümen altı eden savcıya tenzili rütbe
2010 KPSS sorularının çalınmasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Başsavcı Vekili Şadan Sakınan, geçtiğimiz yıl Konya Başsavcı Vekilliği görevine getirilmişti. Savcının değişmesiyle KPSS soruşturmasında skandal gerçekler de gün yüzüne çıkma başlamış, Sakınan’ın dosyayı yıllarca uyuttuğu ortaya çıkmıştı. Sakınan, 17 Ocak 2015 tarihindeki yeni kararnameyle Trabzon’a düz savcı olarak atandı. Öte yandan, KPSS soruşturmasını ilk başlatan ve önemli bilgilere ulaşan ancak dosyası Savcı Sakınan ve HSYK tarafından adeta zorla elinden alınan Yalvaç Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Gökalp eski Kurul tarafından Eskişehir’e düz savcı olarak getirilmişti. Gökalp, şimdi ise Eskişehir Başsavcı Vekili oldu."
HSYK'NIN PARALEL ÖRGÜTÜN YARGI AYAĞI İNCELEMESİNDE SAKINAN DA VAR
Öte yandan Savcı Şadan Sakınan'ın adı paralel yapı bağlantıları nedeniyle yakın dönemde sık sık gündeme geldi. Geçtiğimiz günlerde HSYK tarafından paralel yapıyla bağlantılı yargı mensuplarına yönelik inceleme başlatıldığı ileri sürülmüş, incelenen isimler arasında Şadan Sakınan'ın adının da yer aldığı iddia edilmişti.
Yine HSYK, 2014 sonunda Şadan Sakınan hakkındaki 'mal beyanında tespit edilemeyen artış' iddiasını görüşmüş ve hakkında soruşturma açılması kararı vermişti.
Sakınan'ın adı, hükümetin terörü bitirmek için MİT aracılığıyla PKK yöneticileriyle İsveç'in Oslo kentinde yaptığı görüşmelerde de geçmişti. Terörün bitmesini istemeyen paralel yapının kendisine bağlı savcılarca çok gizli bir soruşturma başlattığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Sakınan'ın da "Oslo" isimli bu soruşturma dosyasından haberdar olduğu basında dile getirilmişti. Ancak paralel yapı tartışmaları sonrası yargıdaki başlayan görev değişiklikleri sürecinde yeni savcılarca ortaya çıkarılabilen bu gizli soruşturma herhangi bir suç unsuru tespit edilemediği gerekçesiyle takipsizlik kararı verilerek kapanmıştı.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(18 Nisan 2015, 15:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: