13 Nisan'da düzenlenen operasyon sürecinde gözaltına alınan 29 polisin tamamı tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevkedildi. Eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı ve eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Nazmi Ardıç'ın da bulunduğu 29 polise, 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs', 'siyasal ve askeri casusluk' suçları yöneltildi.
18.04.2015 17:00 İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı ve eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Nazmi Ardıç’ın da bulunduğu 29 polis, ‘suç örgütü kurmak’, ‘örgüt üyesi olmak’, ‘siyasal casusluk’, ‘resmi evrakta sahtecilik’, ‘kişisel verileri usulsüz kaydetme’ ve ‘bilgisayar verilerini silme’ suçlarından gözaltına alınmıştı. Polislerin savcılık ifadeleri tamamlandı. Mahir Çakallı, Nazmi Ardıç ve Ali Kavlak'ın da arasında bulunduğu 29 kişi ‘cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs’, ‘siyasal ve askeri casusluk’ suçlarından tutuklanmaları talebiyle İstanbul Nöbetçi 5’inci Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi.
Polislerin tutuklanma ihtimallerine karşın valiz ve poşetlerle adliyeye geldikleri görüldü.
SAVCI NEDEN TUTUKLAMA İSTEDİ?
Gözaltına alınan 29 şüphelinin tutuklanması istemine ilişkin savcılığın sevk yazısında, ''Şüphelilerin topyekun amaçları göz önüne alındığında, araç suçları, ellerinde bulundurdukları kamu gücü nedeniyle cebir, şiddet vasıtası olarak kullanmak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin görevini yapmasını kısmen engellemeye teşebbüs ettikleri anlaşılmıştır'' denildi.
Gözaltına alınan ve tutuklanmaları istemiyle hakimliğe gönderilen 29 şüpheli hakkındaki sevk yazısında, şüphelilerin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde hiyerarşik yapı içerisinde altlık-üstlük ilişkilerini kullanarak yasa dışı örgütlenme oluşturup suç işlemek amacıyla bir araya geldikleri belirtildi.
ARAÇ SUÇLARI
Sevk yazısında, şüphelilerin, devletin emniyet hizmetleri ve faaliyetleri kapsamında görevlerinin sağladığı nüfuz ve güç ile yasaların verdiği yetkileri görevin gereklerine aykırı kullanarak amaçlarına ulaşmak için seri halde birbirini takip eden araç suçları işledikleri kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:
''Bu kapsamda, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma, suç uydurma, iftira, görevi kötüye kullanma, özel hayatın gizliliğini ihlal, devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, siyasal veya askeri casusluk, göreve ilişkin sırrın açıklanması, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma, bilişim sistemine girme, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme, suç delillerini yok etme, gizleme, değiştirme, soruşturmanın gizliliğini ihlal suçlarını aynı zamanda çok sayıda kişiye karşı icra etmişlerdir.''
5 ANA EYLEM
Şüphelilerin soruşturma kapsamında, 5 ana eyleme karıştıkları öne sürüldü:
1.İstihbaratı dinleme
2.Serverleri silme
3.Gazetecileri dinleme
4.Mahkeme başkanını dinleme
5.İtfaiye dosyasını yeni görevlilerden gizleme ve medyaya servis etme
Şüphelilerin soruşturma kapsamında, 5 ana eyleme karıştıkları öne sürülen sevk yazısında, şüphelilerin, İstanbul İstihbarat Şubesi Müdürü ile görevlilerini yasal bir soruşturma adı altında dinledikleri, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı'nı dinlemeye teşebbüs ettikleri, 18 Aralık 2013'te Organize Şube Müdürlüğü'ndeki server'ları sildikleri, bir kısım gazeteciler ile haber sitesi yöneticilerinin iletişimlerini ve telefon görüşmelerini suç uydurarak dinledikleri, Kartal Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan hakimi emekli hakim olarak gösterip "suç örgütü kurmak" suçundan dinledikleri, ''İtfaiye soruşturma'' dosyasını tayini çıkan şüpheliler Nazmi Ardıç, Said Gök, Mesut Aydın, Yunus Çakır ve Kemal Çetiner'in görevi devralan görevlilerden sakladıkları, kaçırdıkları ve medyaya servis ettikleri belirtildi.
Şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işledikleri konusunda yoğun ve seri kasıtları bulunduğu iddia edilen sevk yazısında, ''Şüphelilerin topyekun amaçları göz önüne alındığında, araç suçları, ellerinde bulundurdukları kamu gücü nedeniyle cebir, şiddet vasıtası olarak kullanmak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin görevini yapmasını kısmen engellemeye teşebbüs ettikleri anlaşılmıştır'' denildi.
İŞTE TUTUKLANMASI İSTENEN 29 İSİM
Yazıda, atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suça dair yasada yazılı cezanın üst haddi dikkate alınarak, şüpheliler Ayhan Arıkanoğlu, Polat Kongur, Tunahan Tuncay, Habib Aslan, Hanifi Öpaydın, Ramazan Bal, Veysel Barlas, Yunus Memişbey, Ahmet Karakaya, Mahir Çakallı, Mehmet Akif Sakarya, Ahmet Üzümcü, Mesut Aydın, Adem Atik, Gökmen Bayrak, İsmail Erçelik, Osman Gazi Ateşçi, Talip Yıldırım, Mustafa Yıldız, Ramazan Haktan Helvacı, Mehmet Büyükköse, Said Gök, İrfan Erdaş, Samet Arıkan, Nazmi Ardıç, Ahmet Kalender, Ali Kavlak, Metin Güneş ve Ahmet Kahraman'ın tutuklanması talep edildi.
DETAYLAR
GAZETECİLERİ DİNLETTİLER
17/25 Aralık kumpasını kuran polis müdürü Nazmi Ardıç, o dönem Başbakan olan Erdoğan hakkında üretilmiş delillerle fezleke hazırlamıştı. Ardıç ve ekibi, ‘İstihbarat’ı dinlemek’, ‘Ekrem Dumanlı, Bülent Keneş ve Emre Uslu’nun isteği üzerine gazeteciler hakkında örgüt soruşturması başlatmak’, ‘suç örgütü dosyasını çalmak’ ve ‘emniyetin arşivini silmek’le suçlanıyor.
İstanbul Organize Suçlar eski şube müdür Nazmi Ardıç ve çetesinin “zimmet yalanıyla” dinlediği istihbaratçı meslektaşlarının yanı sıra paralel yapının aranan iki kritik isminin talimatıyla gazetecileri de dinlediği ortaya çıktı.
Emniyette sözde “manevi işkence” adı altında fezlekesi hazırlanıp Anadolu Adliyesi’nde görev yapan Paralel Yapı’nın savcılarından birisine onaylatılarak devreye sokulan ve 18 Aralık 2013 itibariyle kadük kalan dinleme dosyasında, dinlenen isimler arasında Turkuvaz Medya İcra Kurulu Başkanı Serhat Albayrak, Medyagündem internet sitesi editörü Tutkun Akbaş, haber10 sitesinin sahibi Seyfettin Mut, Haber10 sitesi editörü Hikmet Gök ve Mustafa Yüce gibi isimlerin bulunduğu öğrenildi.
Çetenin, gazetecileri, paralel yapının savunucusu ve fikirdaşlarından sözde gazeteci kimlikli eski polis Emre Uslu, Bülent Keneş ve Celil Sağır’ın talimatıyla dinlemeye aldığı, Anadolu Adliyesi’nde bulunan ve paralel yapıya yakınlığıyla bilinen Basın Savcısı Ömer Solmaz’ın oluruyla bunu gerçekleştirdiği tespit edildi.
POLİS SERVER BİLGİSAYARLARINI SİLDİLER
Şüpheli polislerin arşiv hırsızlığı tespit edildi. Paralel polislerin kameraları kapatarak yaptığı iki toplantının ardından tüm bilgisayarları formatladığı, ana serverların yerlerini değiştirdiği, sonra da geri döndürülemez şekilde iki kez sildiği saptandı..
Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığınca İstanbul merkezli 17 ilde, ‘paralel yapıya’ yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, 29 polis hakkında, “casusluk, sahtecilik, yasa dışı dinleme, kişisel verileri kaydetme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçlarından gözaltı kararı verilmesine sebep olan soruşturmanın detaylarına STAR ulaştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı 17-25 Aralık operasyonlarında da yer alan Nazmi Ardıç ve ekibini beş ana eylemden sorumlu tutuyor.
Aktaş’tan sonra operasyon
Paralel çete, 18 Aralık 2013’te Elektronik Belge Düzenleme Yönetim Sistemi üzerinden Ömer Burak Aktaş’ın Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olarak atandığını saat 9:02’de öğrendi. Yeni müdürün atandığını öğrenir öğrenmez hemen harekete geçen çete, polisin tespitlerine göre emniyette toplantı yaptı. Toplantıdan sonra kurum içindeki güvenlik kameraları iki defa kapatıldı. Tüm amirlerin bilgisayarları formatlandı. Ana serverların ise yerleri değiştirildi daha sonra geri döndürülemez şekilde iki kez (WIPE ile geri getirilemez) formatlandı. Bununla da yetinmeyen paralel çete tüm bilgisayarlara ve serverlere kendi kullandığı TİBNOT’u silerek, çalışmayan ve verimli olmayan TBS programını kurdu. Paralel çete 17 Aralık darbe soruşturması için düğmeye bastıktan bir gün sonra yani 18 Aralık 2013’te, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Takip ve İzleme Büro Amirliğinde (GB874953AB) ve Bilgi Teknolojileri ve Arşiv Büro Amirliğinde (GB8824RVBR) kurulu bulunan serverlerin yerlerini değiştirdiği ortaya çıktı.
WIPE ile iki kez format
Serverlerin yerini değiştiren çete elemanları, Emniyetin tüm veri tabanının bulunduğu GB874953AB seri numaralı Server bilgisayarları kopyaladıktan sonra hafızaları silmek ve veritabanına erişimi tamamen ortadan kaldırmak için 2 kez wipe (geri getirilemez şekilde format) attı. Adli kolluk hizmetlerinin aksaması için serverlerin yerini değiştiren ve iki kez WIPE kullanarak format atan paralel çete aynı gün eski TİB-NOT programını iptal ederek yerine aktif ve verimli çalışmayan TBS isimli yeni bir program kurdu. Ancak şüpheliler ifadelerinde TİBNOT nedeniyle sistemin çöktüğünü ve tüm veritabanının bundan dolayı silindiğini iddia ettiler. Bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporlarda ise TİBNOT’un bilinçli olarak silindiği serverlerin ise kopyalandıktan sonra tahrip edildiği ve TİBNOT’un yerine sürekli sorun çıkaran ve verim alınamadığı için kullanılmayan TBS programının kurulduğu anlatıldı. Çete elemanları tüm bu işlemleri yaptığı saatlerde ise iki kez (10:36:54-11:25:26 ve 12:38:18-12:44:34) Güvenlik Kamera Görüntülerine dışarıdan müdahale ederek durdurdu ve bir kısmını da geri getirilmeyecek şekilde tamamen sildi.
İmha sırasında oda karartıldı
İmha işlemi sürecinde Şube Müdürlüğünde Bilgi İşlem Büro Amirliğinde Arge Kısım Amiri olarak görev yaptığı tespit edilen Komiser M.A.S’nin 18.12.2013 tarihinde Organize Suçlarla Şube Müdürlüğüne üç kez geldiği burada diğer şüpheliler ile önce toplantı yaptığı, 1. ve 2. gelişleri sonrasında ise güvenlik kamera görüntülerinin durdurulduğu/silindiği ve serverların yerlerinin değiştirilerek arşiv çalma ve imha girişimini gerçekleştirdikleri tespit edildi. Yapılan çalışmalar neticesinde şüphelilerin, Emniyetin veri tabanından 34 soruşturma dosyası içerisinden 19’unu teslim etmediği 15’ni ise eksik verdiği belirlendi.
Bilgisayarlar formatlandı
Yine yapılan incelemelerde; Şube Müdür Yardımcıları ve Büro Amirleri odasında bulunan ve kullanılan çalışma bilgisayarlarının bir kısmının toplatıldığı, bunların birçoğunun formatlandıktan sonra alındığı odalara dikkat edilmeksizin ve zimmet sahiplerinin eski odaları göz önünde bulundurulmaksızın yeni görevlilerin bulunduğu bürolara rastgele dağıtılarak kurulduğu tespit edildi. Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü görevine, eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın isteğiyle getirilen Nazmi Ardıç, paralel yapının darbe girişimi olan 17- 25 Aralık sürecinde Fatih Belediyesi ve TOKİ’ye yönelik kumpas operasyonu gerçekleştirmişti.
TERÖR LİSTESİNİ DE ÇALMIŞLARDI
Savcı Selim Kiraz’ın şehit edilmesinin ardından, ‘teröristleri gözünden tanıdım’ diyen paralel polisin maharetinin arkasında, emniyetten çaldıkları terör dosyaları çıkmıştı. Hırsızlık 5 Nisan 2014’te Star gazetesine de manşet olmuştu.
5 ANA EYLEMDEN SORGULANIYORLAR
Gözaltına alınan aralarında eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ın da bulunduğu 28 polise, soruşturma konusu 5 ana eyleme ilişkin sorular yöneltildi:’’İstanbul İstihbarat Şubesi görevlilerini ‘sözde zimmet’ iddiasına ilişkin dinlemek, 17-25 Aralık Operasyonundan sonra Organize Şube Müdürlüğündeki serverları silmek, aralarında Ekrem Dumanlı, Bülent Keneş, Celil Sağır ve Emre Uslu’nun bulunduğu isimlerin şikayeti üzerine, bazı gazeteciler hakkında örgüt soruşturması başlatmak, Kartal Ağır Ceza Mahkemesi Başkanını, emekli bir hakim olarak ‘suç örgütü kurmak’ iddiasıyla dinlemek ve gizliliği bulunan dosyayı, ilişikleri kesildiği halde dışarıya götürmek...”
PARALEL MEDYADAN SAVCIYA TEPKİ
Öte yandan savcılık sorgusuna dair bir detay da paralel medyada yer aldı. Bu kesimin merkez yayın organlarından Zaman gazetesinin "Gözaltına alınan polislere suçlamayla ilgili tek soru yok" başlıklı haberinde şu satırlar yer aldı:
"İstanbul İtfaiyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturmasını yürüttükleri için gözaltına alınan 28 polisin emniyetteki ifadesi devam ediyor... Eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ın ifade işlemlerine dün sabah başlandı. Gözaltı süresi bugün saat 11.00’e kadar doluyor. Alınan bilgilere göre, ‘suç örgütü kurmak’ iddiasıyla gözaltına alınan emniyet amirlerine bu suça ilişkin soru sorulmadı. Skandal, hakkında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma’ suçları isnat edilen eski emniyet amiri Said Gök’ün ifade tutanağında ortaya çıktı. Savcı Abdullah Yurtsever tarafından ifadesi alınan Gök’e, örgüt suçlaması ile alakalı hiçbir soru yöneltilmedi. Suçlamalarda sadece Gök’ten sonra yerine gelen büro amiri Sinan Çamuroğlu’nun savcılık makamına verdiği ifadeler delil gösterildi. Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Gök, “Yukarıda bana sorulan soruların şube müdürüm Nazmi Ardıç ve şube müdür yardımcıları ile ilgisi bulunmamaktadır. İki kişiden suç örgütü kurulması mümkün değildir. Bunu kabul etmiyorum. Buna dair delil de yoktur.” dedi."
(18 Nisan 2015, 17:00)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: