Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma kararı sonrası İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tekrar görülmeye başlanan ve bu mahkemenin 21 Haziran'da gerçekleşen duruşmada ayırma, beraat, görevsizlik ve düşme kararları vermesi sonrası kalan 211 sanık üzerinden Ergenekon davasının görülmesine devam edildi. FETÖ davası kapsamında tutuklu bulunan, önceki dönemler Ergenekon davasına bakan eski İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Hüsnü Çalmuk mahkemeye dilekçe gönderdi. Çalmuk, dilekçesinde 'Kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi olarak Ergenekon davası kararına katıldım. İmza sonrası dosya tebliği için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine HSYK kararı gereği devredilmesi gerekiyordu. Ancak İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, bu dosyayı devir almadı. Sonuçta bu dosya İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine devredilmiştir. Bu süreçle ilgili olarak bilgi edinme kanunu kapsamında bilgi edinmek istiyorum. Bu dosyanın devriyle ilgili olarak hakkımda dava ve soruşturma açılmıştır. Talebim doğrultusunda açıklayıcı cevap verilmesini talep ederim.' şeklinde ifadeler kullandığı görüldü. Çalmuk'un 'Yargıtay'ın bozma ilamıyla bu emeğin bir çırpıda yok farzedilmesine gönlüm razı gelmedi' ifadelerini de kullandı.
09.09.2017 18:09 Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma kararı sonrası İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tekrar görülmeye başlanan ve bu mahkemenin 21 Haziran'da gerçekleşen duruşmada ayırma, beraat, görevsizlik ve düşme kararları vermesi sonrası kalan 211 sanık üzerinden Ergenekon davasının görülmesine devam edildi.
7 Eylül'de İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Mahkeme heyeti başkanı Metin Tamirci, dava dosyasına gelen belgeleri okudu.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) davası kapsamında tutuklu bulunan, önceki dönemler Ergenekon davasına bakan eski İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Hüsnü Çalmuk'un mahkemeye dilekçe gönderdiğini ifade etti. Çalmuk'un bir sayfalık dilekçesinde, 'Kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi olarak Ergenekon davası kararına katıldım. İmza sonrası dosya tebliği için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine HSYK kararı gereği devredilmesi gerekiyordu. Ancak İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, bu dosyayı devir almadı. Sonuçta bu dosya İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine devredilmiştir. Bu süreçle ilgili olarak bilgi edinme kanunu kapsamında bilgi edinmek istiyorum. Bu dosyanın devriyle ilgili olarak hakkımda dava ve soruşturma açılmıştır. Talebim doğrultusunda açıklayıcı cevap verilmesini talep ederim.' şeklinde ifadeler kullandığı görüldü.
Çalmuk, “Yargıtay'ın bozma ilamıyla bu emeğin bir çırpıda yok farzedilmesine gönlüm razı gelmedi” ifadelerini de kullandı. Ergenekon kumpasında görevli kapatılan özel yetkili 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin üyesi olan ve FETÖ üyeliğinden hakkında iddianame hazırlanan Çalmuk, tutuklu bulunduğu Kocaeli 2 No'lu Kapalı Cezaevi'nden mahkemeye mektup gönderdi. “Bilgilendirme” yazısında Çalmuk, gördükleri davayı savundu. Ergenekon yapısının geçmişte de, bugün de Cumhuriyet gazetesini ele geçirmeye çabaladığını öne süren Çalmuk, Cumhuriyet davasında yapılan savunmaları dayanak gösterdi. Çalmuk, geçmişte Ergenekon örgütüne ait olduğunu savunduğu cinayetleri de yazısında anlattı. Hrant Dink suikastından Musa Anter cinayetine, Susurluk'tan Zirve Yayınevi baskınına kadar birçok eylemin, Ergenekon örgütünün işi olduğunu savundu.
'Hakimler neredeyse mahkum olacak biz halen beraat bekliyoruz'
Duruşmada ayrıca Başkan Tamirci, sanık ve sanık avukatlarının taleplerini alacağını söyledi. Sırasıyla söz alan tutuksuz sanık avukatları, duruşmaya gelme zorunluluğu ve yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılması, özlük haklarının iadesi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ve sanıklarla ilgili derhal beraat kararı verilmesi gibi taleplerde bulundu.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Ergenekon davasında yargılandığı dönem avukatlığını üstlenen, şimdi emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Tuncer Kılınç'ın avukatı olan İlkay Sezer, 'Ergenekon hakimleri hakkında hazırlanan iddianameler kabul edildi. Yargıtay'a gönderildi. Neredeyse onlar mahkum olacak, biz hâlâ beraat bekleyeceğiz. Bu davanın makul sürede bitmesi mümkün gözükmüyor. Derhal beraat talep ediyoruz' dedi.
Söz alan eski Orgeneraller Hurşit Tolon ve Tuncer Kılınç'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın avukatı İlkay Sezer, derhal beraat kararı verilmesi gerektiğini savunarak, 'Daha önce bu davaya bakan hakimler FETÖ suçundan tutuklu yargılanıyorlar. O hakimler mahkum olacak neredeyse ama biz daha beraat kararı alamadık. Derhal beraat kararı verilmelidir. En azından dosyalar tefrik edilmelidir.' dedi.
Sanıklardan eski CHP Milletvekili Sinan Aygün'ün avukatı da müvekkilinin mal varlığı üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve silahının iade edilmesini talep etti.
Beyanda bulunan sanık Özkan Kurt ise eski savcı Zekeriya Öz'ü tehdit etmek suçundan tutuklandığını ve uzun bir süre tutuklu kaldığını belirterek, 'Ona mektup yazmıştım. Terör örgütü üyesini tehdit etmek suç sayılamaz.' dedi.
Duruşmaya, taleplerle ilgili hüküm kurulmak üzere bir süre ara verildi.
SAVUNMASI TAMAMLANANLARIN YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KALDIRILDI
Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Mahkeme, sorgu ve savunması alınmayanların dışında tüm sanıklar hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme Eski CHP Milletvekili Sinan Aygün'ün dava aşamasında malları üzerine konulan tedbir kararının kaldırılması talebinin ise esas hükümle birlikte karara bağlanmasına hükmetti.
ERGENEKONUN ESKİ HAKİM VE SAVCILARININ DOSYASI İSTENDİ
Mahkeme heyeti, kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görev yapan hakim ve savcılar ile Ergenekon davasına ilişkin iddianameleri düzenleyen savcılar hakkında yapılan soruşturma sonucunda hazırlanarak Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamenin bir örneğinin istenmesine hükmetti.
Hakkında yakalama kararı olan firari sanıklar Turhan Çömez, Emrah Gönenci ve Saipir Debzlelvidze dışında kalan tüm sanıklar hakkındaki yurtdışına çıkış yasağından oluşan adli kontrol tedbiri kararlarının kaldırılmasına karar veren heyet, bazı sanıkların duruşmaya gelme zorunluluklarını da yok saydı.
Sanıklardan Sinan Aygün'ün mal varlığı üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve silahının iade edilmesi taleplerinin esasa ilişkin hükümle değerlendirileceğini belirten heyet, duruşmayı 21 Aralık 2017'ye erteledi.
SÜREÇ
Yasayla kapatılan dönemin özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 5 Ağustos 2013'te verilen kararda, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ müebbet, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ağırlaştırılmış müebbet, emekli Tuğgeneral Veli Küçük 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 99 yıl hapis, Tuncay Özkan ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 22 yıl 6 ay hapis, emekli Orgeneral Hurşit Tolon müebbet, Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, avukat Kemal Kerinçsiz ağırlaştırılmış müebbet, Mehmet Haberal 12 yıl 6 ay, Mustafa Balbay 34 yıl 8 ay hapis, Sinan Aygün 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer sanıklar da çeşitli oranlarda hapis cezasına mahkum edilmişti.
Bazı sanıklar, davaya bakan ve kapatılan özel yetkili mahkemenin gerekçeli kararını yazmasının 7 ay sürmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulunmuş ve yüksek mahkeme de “sanıkların haklarının ihlal edildiğine” hükmetmişti. İhlal kararı üzerine, yasayla kaldırılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yerine başvuruları inceleyen nöbetçi mahkemeler, tutuklu sanıkları tahliye etmişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin karardan 7 ay sonra 16 bin 600 sayfadan oluşan gerekçeli kararının taraflara tebliğ edilmesinin ardından dosya, temyiz incelemesi için Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne gönderilmişti. Temyiz duruşmaları, 6 Ekim 2015'ten itibaren yapılmaya başlanmıştı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 21 Nisan 2016'da verdiği kararla, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını, “eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un Yüce Divan'da yargılanması gerektiği yönündeki itirazının haklı olması, Danıştay saldırısı davası ile Ergenekon davası arasındaki hukuki ve fiili irtibatın somut delillerle gösterilememesi ve soruşturma, yargılama, delil toplama aşamalarında adil yargılanma ilkelerine aykırılık bulunması” gibi gerekçelerle bozmuştu.
Dosyaya hangi mahkemenin bakacağına ilişkin yaşanan yetki karmaşasının ardından, HSYK tarafından alınan kararla dosya, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
ESKİ HAKİM VE SAVCILAR FETÖ'DEN TUTUKLU VEYA FİRARİ
“Ergenekon” soruşturmasını yürüten ve meslekten ihraç edilen savcılar Zekeriya Öz ve Fikret Seçen, FETÖ soruşturmaları kapsamında firari olarak aranıyor. Bir dönem soruşturmaya bakan firari sanık Cihan Kansız hakkında da FETÖ üyeliğinden dava açıldı.
Dönemin özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dosyaya bakan hakimler Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk ve Sedat Sami Haşıloğlu hakkında FETÖ üyeliği suçundan dava açıldı. Özese ve Çalmuk tutuklu bulunurken, Haşıloğlu hala firari olarak aranıyor.
Davaya duruşma savcısı olarak giren Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın da FETÖ davaları kapsamında tutuklu bulunuyor.
BAŞBUĞ'UN DA BULUNDUĞU 63 SANIĞIN DOSYASI AYRILMIŞTI
Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlanan 274 sanıklı Ergenekon davasında, önceki celse verilen ara kararlar doğrultusunda 63 sanığın dosyası ayrılmıştı. Bu davadaki sanık sayısı 211'e düşmüş oldu.
Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen davada, mahkeme heyeti sanıklardan Orgeneral İlker Başbuğ ve Başbuğ ile bağlantılı suç işledikleri iddia edilen sanıklar Dursun Çiçek, Hasan Iğsız, Mehmet Eröz, Mustafa Bakıcı, Hüseyin Nusret Taşdeler, Fuat Selvi, Ziya İlker Göktaş, Hulusi Gülbahar, Cemal Gökçeoğlu, Sedat Özüer, İsmail Hakkı Pekin, Hıfzı Çubuklu, Mehmet Otuzbiroğlu, Alaettin Sevim, Orhan Güçlü, Mehmet Bülent Sarıkahya, Murat Uslukılıç ve Meryem Kurşun hakkındaki dosyaya görevsizlik kararı vermişti. Bu sanıkların dosyasının Yüce Divan sıfatıyla yetkili ve görevli Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmedilmişti.
Yargılama aşamasında hayatını kaybeden sanıklar Arif Doğan, Ayşe Asuman Özdemir, Emcet Olcaytu, Fatih Derdiyok, Hüseyin Görüm, Mehmet Koral, Muzaffer Tekin, Münür Kemal Yavuz, Oğuz Alpaslan, Sami Hoştan ve Ünal İnanç hakkındaki davanın düşürülmesine karar veren mahkeme, bozulan kararda tüm suçlardan beraat eden 21 sanığın da beraatına hükmetmişti.
Mahkeme, Danıştay Saldırısı faili Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Emre Timuroğlu, Aykut Metin Şükre, Salih Kurter, Süleyman Esen, İsmail Sağır, Kenan Özay, Selçuk Özkan, Erkan Ayyıldız, Mahmut Güzel ve Tekin İrşi'nin dosyasının yetkisizlik kararıyla Ankara'ya gönderilmesine karar vermişti.
DAVANIN UZAMASINA TEPKİ
Öte yandan davadan kesin karar çıkmaması sanık ve çevrelerinde tepkiye yol açtı. Ergenekon davasında mahkemenin eksik evrak talep etmesi ve duruşmayı 21 Aralık'a ertelemesi, davanın uzaması nedeniyle tepki çekti.
Yargıtay'ın bozma kararının ardından 21 Haziran'da yeniden başlayan Ergenekon davasının ikinci duruşması yapıldı. Duruşmaya 14 gün kala duruşma savcısı değiştirildi. Yeni savcı dosyaya hakim olmadığı için mütalaasını sunamadı. Avukatlar, hakkında yazı beklenmeyen ve önceki duruşmada savcının beraatini istediği kişiler için derhal beraat talep etti. Mahkeme ise ara kararında derhal beraat taleplerini reddetti, eksik evrakları bekleme kararı aldı.
Davada, Hurşit Tolon, Tuncer Kılınç ve Tanju Güvendiren'in avukatlığını yapan İlkay Sezer, duruşmayı ve mahkemenin kararını şöyle değerlendirdi: “Dünkü (7 Eylül) duruşmada bazı yazışmaların tamamlanamaması gerekçe gösterilerek duruşma 3,5 ay sonraya, 21 Aralık 2017 tarihine ertelendi. Beklenen yazıların bazı sanıklarla ilgili olduğu, tüm sanıkları ilgilendirmediği ve Yargıtay bozma ilamı dikkate alındığında, birçok sanık hakkında derhal beraat kararı verilmesi gerekir. Yargılamanın bu şekilde sürüncemede bırakılmasının hak ihlali sonucunu doğuracağı belirtilerek, hakkında yazışma yapılmayan müvekkillerimizin dosyasının ayrılarak haklarında beraat kararı verilmesi talep edildi. Bu talebimiz de reddedildi. Yargılamanın bu şekilde uzaması bugüne kadar uğranılan haksızlıklara yenilerinin ilave edilmesi gibi.”
'ÇALMUK'UN YAZISI ALEYHİNDE DELİL'
Kapatılan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin eski hakimi, FETÖ tutuklusu Hüsnü Çalmuk'un mahkemeye gönderdiği bilgilendirme notuna değinen Sezer şöyle devam etti: “Hüsnü Çalmuk'un gönderdiği yazının bizim açımızdan hiçbir hukuki değeri yok. Ancak kendisinin kastının ne derece yoğun olduğunu göstermesi açısından dikkate alınması gereken bir yönü var. Ne derece büyük bir önyargı ile hareket ederek haksızlık yaptıklarını gösteren bu yazının, yargılandığı mahkemeye gönderilip, aleyhine delil olarak değerlendirmesini talep edebiliriz.”
'MAHKEMELER GERÇEK SUÇLARLA UĞRAŞMALI'
Dava avukatlarından İbrahim Erdoğan da mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararındaki eksikleri toplamaya çalıştığını belirterek “Mahkemeler şu süreçte gerçek suçlarla uğraşmalılar. İstanbul'da günde üç FETÖ duruşması görülüyor. Mahkemeler, olmayan bir örgütün, temeli çökmüş bir davanın delillerinin peşinde. Emniyet ve adli makamlar bunlarla meşgul edilmemeli” ifadeleri kullandı. Erdoğan, “Avukatlar da duruşmada söyledi, temel suç çökmüş durumda. Davanın temeli Ergenekon denen br örgüt olduğu iddiasına dayanıyor. Böyle bir örgütün olmadığı Yargıtay kararında sayfalarca anlatılmış. Mahkeme aslında işi uzatıyor. Delilleri tamamlamaya çalışıyorlar. Bunların hepsinin toplanması celseler sürer. Dava halk nazarında çökse de hukuken bitmedi. İnsanların mağduriyeti sürüyor' dedi.
Paralel yapı-Ergenekon davasında kumpas
(09 Eylül 2017, 18:09)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: