Tahşiye kumpası nedir?
14 Aralık 2014 tarihinde İstanbul merkezli 13 ilde gerçekleşen 'paralel yapı'
operasyonlarında, 2009 yılında 'Tahşiyeciler' olarak bilinen gruba yönelik
düzenlenen operasyonda 'suç ve delil uydurdukları' iddia edilen 32 şüphelinin
gözaltına alınmasına karar verildi. İşte Gülen'i ilk kez açığa düşüren
Tahşiyeciler operasyonu…
14.12.2014 12:18 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen ve Terörle
Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından şu anda 8 kişinin gözaltına alındığı
soruşturmanın detayları ortaya çıkmaya başladı.
Soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan aralarında emniyet
görevlileri ve medya çalışanların da yer aldığı 30 kadar kişinin, 2009 yılında
''Tahşiyeciler'' olarak bilinen gruba yönelik düzenlenen operasyonda ''suç ve
delil uydurdukları'', ''kumpas kurdukları'' iddia edildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından ''Tahşiyeciler'' olarak bilinen kişilere
yönelik düzenlenen operasyonda, grubun önde gelen ismi Mehmet Doğan'ın arasında
bulunduğu 11 kişi yakalanmış, tutuklanan Doğan 17 ay cezaevinde yattıktan sonra
tahliye edilmişti.
''Molla Muhammet'' adıyla bilinen emekli imam Mehmet Doğan'ın, Fethullah
Gülen'in bazı fikirlerine karşı çıktığı iddia edilmişti.
TAHŞİYECİLER KİM?
Paralel yapı lideri Fethullah Gülen'in 2009'da bir konuşmasında bahsettiği
Tahşiyeciler; Nur hareketinin kolu ve liderleri 66 yaşındaki Mehmet Doğan'dır.
Doğu'da Molla Muhammed olarak anılan Mehmet Doğan, Fethullah Gülen'in çeşitli
fikirlerine karşı çıkışı ile bilinen bir emekli imam. Doğan, özellikle dinler
arası diyalog olarak adlandırılan uluslararası projelere muhalefetiyle
tanınıyor.
İLK FETHULLAH GÜLEN KONUŞTU
Fethullah Gülen'in 6 Nisan 2009'da internet sitesine konulan bir konuşmada
Tahşiyeciler için şunları söyledi: "Türkiye'de de Hizbul vahşetten sonra
El-Kaide'yi icat ettiler. Yarın daha başka şeyler de icat edebilirler. Mesela
Tahşiye diye bir şey icat edebilirler. Onları güçlendirirlerse ellerine silahlar
da verebilirler. Adlarına da Tahşiyeciler derler. Sonra da Kalşinkoflar verirler
ellerine, iki yerde bir şey yapınca bunlar. Demek ki imkân bulunca bunlar da
silahlanabiliyor. İnsanlara terörist damgasını vuracaklar orada" dedi
ZAMAN GAZETESİ YAZDI
Fethullah Gülen bu sözleriyle aslında operasyonun da kodlarını veriyordu. Artık
görev sırası medya grubuna gelmişti. Fethullah Gülen Tahşiyecilere yönelik
söylediği sözlerin ardından paralel yapının yayın organı Zaman gazetesi bu
çarpıcı açıklamaları sayfalarına taşıdı
SAMANYOLU DİZİSİNİ YAPTI
Tahşiyeciler olarak adlandırılan grupla ilgili açıklama yapan Gülen'in ardından
Samanyolu TV'deki 'Tek Türkiye' isimli dizide 'Karanlık Kurul'un icat ettiği
Tahşiye Örgütü ismi kamuoyuyla paylaşıldı. Gülen senaryoyu yazmış, Zaman
haberini yapmış, Samanyolu TV dizilerde bu "suç!" örgütünü açık açık hedef
göstermişti. Savcıların işi artık çok kolaydı. Savcı emir verdi polis düğmeye
bastı.
GÜLEN DEDİ, EMNİYET OPERASYON YAPTI
Fethullah Gülen'in açıklamaların ardından Tek Türkiye dizisinde adı kamuoyu ile
paylaşılan Tahşiyecilere, Emniyetteki teknik takibin ardından yasa dışı El Kaide
mensuplarının deşifresine yönelik 22.01.2010 tarihinde eş zamanlı olarak
başlatılan operasyon başlatıldı.
MEHMET DOĞAN GÖZALTINDA
22 Ocak 2010'da Türkiye çapında El Kaide bağlantılı yerlere düzenlenen
operasyonda gözaltına alınmış ve 17 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye
edilmişti.
Gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınan Tahşiyecilerin lideri 66 yaşındaki
Mehmet Doğan ise "Gözümde yüzde doksan oranında görme kaybı var. Ayrıca MS
hastasıyım başkasının yardımı olmadan hareket dahi edemem. Şimdiye kadar örgüt
kurmadım da 66 yaşından sonra mı örgüt kuracağım" diye konuştu.
HAKSIZ TUTUKLAMAYA SUÇ DUYURUSU
17 ay tutuklu kalan Mehmet Doğan suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunda, "Emniyet raporlarında ve devletin
elindeki belgelerde açıkça görüleceği üzere paralel yapının hedef gösterdiği
kişiler o zamana kadar asayişi ihlal edecek bir tek hadiseye dahi karışmamıştı.
Çevrelerinde güzel ahlaklı olarak bilinen kişiler, bir gecede terörist ilan
edildi. Dehşetli bir komplo ve senaryo hayata geçirildi. Biz yalnızca hakkın
tecelli etmesini istiyor, suç duyurusunda bulunuyoruz" denildi.
SUÇ DUYURUSUNUN ARDINDAN İLK GÖZALTILAR
Mehmet Doğan'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusunun
ardından; Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Paralel yapıya yönelik bu sabah
saatlerinde başlatılan operasyonda Samanyolu Televizyonu'nda yayınlanan
Sungurlar ve Tek Türkiye dizilerinin yönetmeni ve yapımcısı, İstanbul Eski
Terörle Mücadele Şube Müdürü ve eski Hakkari Emniyet Müdürü Tufan Ergüder,
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, gözaltına alınan isimler oldu.
(Sabah)
BOMBADAKİ PARMAK İZLERİNDEN ZAMAN'A UZANAN OPERASYON
14.12.2014 19:10 STV'yi ve Zaman gazetesini içine alan
operasyonun,'Tahşiyeciler' adlı dini gruba yönelik davada, polis ve gazeteciler
eliyle komplo kurulduğu iddiası üzerine yapıldığı açıklandı. Grubun kullandığı
öne sürülen bir evde bulunan el bombalarının üzerindeki üç parmak izinin polise
ait olduğu iddiasıyla bir 'komplo' kuşkusu gündeme geldi. İşte dört yıl önce
bulunan bu parmak izlerinin, bugünkü operasyonun nedeni olduğu ifade ediliyor.
Türkiye bu sabah, Samanyolu Medya Grup Başkanı Hidayet Karaca ve Zaman Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile eski İstanbul Terörle Mücadele Şubesi
Müdürü Tufan Ergüder’in de aralarında olduğu 31 kişinin gözaltına alınması ile
güne uyandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada;
şüphelilerin sahte delil üreterek, ‘Tahşiyeciler’ adlı dini topluluğa yönelik
olarak suç örgütü davası açtırdıkları iddia edildi. Bu nedenle 31 kişi hakkında
“silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, örgütün üyesi olmak, örgüt kapsamında
sahtecilik ve iftira’ iddiasıyla soruşturma yürütüldüğü kaydedildi.
TAHŞİYECİLER KİMDİR?
Savcılığın bilgi notu üzerine tüm gözler, ‘Tahşiyeciler’ adı verilen, adı pek
bilinmeyen dini gruba çevrildi. “Molla Muhammed Doğan” diye bilinen Muşlu Mehmet
Doğan’ın lideri olduğu bu grup, kendisini ‘Nur Talebesi’ olarak tarif ediyor.
‘Tahşiye’ ve ‘Rahle’ adlı yayınevleri etrafında örgütlenen ve faaliyet yürüten
grup, Gülen Cemaati’ne karşı mesafeli bir tutum takınıyor.
ADLARINI İLK KEZ GÜLEN GÜNDEME GETİRDİ İDDİASI
Cihadı savunan grubun kamusal alanda adını anan ilk kişinin Fethullah Gülen
olduğu iddia ediliyor. Gülen’in 6 Nisan 2009’da yaptığı bir konuşmada, “Tahşiye’
adında bir örgüt kurulacağı ve masum insanların evine silah konulabileceği”
yönündeki cümleleri, buna delil sayılıyor. Gülen’in bu konuşmasından sonra
STV’de yayınlanan ‘Tek Türkiye’ adlı dizide konunun senaryolaştırıldığı ve
ardından grubun polis takibine alındığı ileri sürülüyor. Gruba yönelik ilk
operasyon da, Ocak 2010’da yapılıyor.
122 KİŞİ GÖZALTINA ALINMIŞTI
Polis tarafından El-Kaide’ci olmakla suçlanan gruba üye 122 kişi gözaltına
alınıyor. Lağvedilen özel yetkili mahkeme çevrelerine göre İstanbul, Diyarbakır,
İzmir ve Adana’da dört ayrı dava açılıyor. Bu davalardan; İzmir ve Adana’dakiler
beraatla bitiyor. Grubun lideri olduğu Mehmet Doğan’ın sanığı olduğu İstanbul
Davası ise halen Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Grubun silahlı olduğu iddiasına dayanak sayılan el bombası ve silahlar, İstanbul
Bahçelievler Siyavuşpaşa Mahallesi’ndeki bir sohbet evinde bulunuyor. Mehmet
Doğan’a yakın bir kaynak tarafından verilen bilgiye göre, operasyon kapsamında
hiç takip altına alınmayan ve sadece aramadan bir gün önce dosya kapsamında
alınan bu evde üç el bombası ve bir miktar mermi yakalanıyor. Grup bu bomba ve
mermilere istinaden silahlı örgüt kabul ediliyor. Doğan ve arkadaşları 17 ay
boyunca tutuklu kaldıktan sonra özel yetkili mahkemelerinin kaldırılmasıyla
tahliye ediliyor.
BOMBALAR VE İDDİALAR...
Dosyadaki en çarpıcı gelişme, yargılama sırasında meydana geliyor. Sanıkların
talebi üzerine bombalar ve silahlar üzerinde parmak izi incelemesi yapılıyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi’nin 17 Mart 2010 tarihli
yazısına göre, mukayeseye elverişli dokuz parmak izinin üç polis memuruna ait
olduğu anlaşılıyor. Üç polis bu durumu, “kullandıkları ameliyat eldivenlerinin
yıpranmış” olmaları ile açıklıyor. Yargılama sürerken, birkaç sanık kendilerine
komplo kurulduğu iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Fakat
şikayetçiler arasında, grubun lideri Mehmet Doğan yer almıyor. (İsmail Saymaz /
Radikal)
TAHŞİYE DAVASI SONUCU: TÜM SANIKLARA BERAAT.. KUMPAS ÇÖKTÜ
04.04.2015 19:23 'Tahşiye' adlı örgüte üye oldukları iddiasıyla Diyarbakır'da 5
yıldan beri yargılanan 16 kişi delil yetersizliğinden beraat etti. Sanık
avukatları, "Bu iddianame bizzat Fethullah Gülen'in talimatıyla hazırlanmıştır"
dedi. Fethullah Gülen'in bir konuşmasında söylediği, ardından Paralel Yapı'nın
gündeme getirdiği sözde 'Tahşiye' adlı örgüte üye oldukları iddiasıyla
Diyarbakır'da 5 yıldan beri yargılanan 16 kişi delil yetersizliğinden beraat
etti. Sanık avukatları, "Bu iddianame bizzat Fethullah Gülen'in talimatıyla
hazırlanmıştır" dedi. İstanbul eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, 3
Aralık 2008'de isimsiz bir ihbar mektubuyla "Tahşiyeciler" adı altında
soruşturma başlattı. 2 yıl boyunca izlenen 120 kişi hakkında soruşturma
yürütüldü. 2010'da İstanbul merkezli 12 ilde paralelci polislerin yaptığı
operasyonlarla Tahşiye örgütüne üye oldukları gerekçesiyle 66 yaşındaki emekli
imam Mehmet Doğan'ın da aralarında bulunduğu 38 kişi tutuklandı. 16'sı hakkında
ise kapatılan Diyarbakır Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Savcı
iddianamedeki suç hanesine, "El Kaide yanlısı radikal Mehmet Doğan grubu üyesi
olmak" suçundan 15'er yıl hapis istedi. 1 yıl tutuklu yargılanan bu kişiler daha
sonra tahliye edildi. Özel yetkili mahkemelerin kapatılmasından sonra normal
Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dava dün Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görüldü. Savcı, sanıkların evlerinde ele geçen dokümanlar, Mehmet Doğan ile
yaptıkları telefon görüşmeleri, polisin hazırladığı fiziki takip tutanaklarını
dikkate alarak, emekli savcı Mehmet Selim Çelik ile Reşit Büyükfırat'ın örgüt
yöneticiliğinden 15'er, diğer 14 sanığın ise 10'ar yıl hapisle
cezalandırılmalarını talep etti. Sanık avukatları ise, "Bu iddianame bizzat
Fethullah Gülen'in talimatıyla hazırlanmıştır. Gülen'in bu talimatına ilişkin
CD'yi de dosya içerisine ibraz ettik. İddianamede sanıkların Mehmet Doğan'ın
yanlısı oldukları ve bunun da terör örgütü olduğu belirtilmiştir. Mehmet Doğan
ile ilişkilerinde hiyerarşi yoktur. Ortada örgüt yoktur. Tahşiye adı verilen bu
davayla ilgili 120 kişi hakkında soruşturma yürütülmüştür" dedi. Mahkeme Tahşiye
örgütüne üye olmakla suçlanan 16 sanığın ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Mahkeme ayrıca sanıkların gözaltında ve tutuklu geçirdikleri süre nedeniyle 1
yıl içinde tazminat davası açma haklarının bulunduğunu hatırlattı.
MELLE HİTABI KOD ADI SAYILMIŞTI
Davanın iddianamesinde Mehmet Doğan'ın "Molla Muhammed" kod adını kullandığı yer
almıştı. Oysa Güneydoğu'da dindar ve kanaat önderi olan kişilere 'Melle' diye
hitap edildiği ve isminin de Mehmet olması nedeniyle kendisine Molla Muhammed
dendiği ortaya çıktı. Ancak bunun bile kod isim olarak Tahşiye kumpasının
iddianamesinde yer alması dikkat çekmişti. Ayrıca sanıklardan 2'sinin kendi
aralarında cinsel uyarıcı haplardan "bomba" diye söz ettikleri, polisin bunu
gerçek bomba gibi kayıtlara geçirip Tahşiye kumpasına uydurma deliller yarattığı
belirlenmişti. İddianamede Mehmet Doğan grubunun yeterli güce ulaşması halinde
cihad hazırlığı yaptığı iddia edilirken, sanıkların evlerinde yapılan aramada
ise 2 kuru sıkı tabanca ve 2 pompalı tüfek bulundu.
(14 Aralık 2014, 12:18), son güncel.: (04 Nisan 2015, 19:23) |