İkisi Erzurum'da, üçü ise Kocaeli'de görülen 5 ayrı Fetö davasında 5 sanığın yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi. Bu davalardan birinde, Kocaeli'deki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan FETÖ lideri Fetullah Gülen'in amcasının oğlu Şemsettin Gülen hakim karşısına çıktı.
02.04.2017 11:54 Erzurum ve Kocaeli'de görülen 5 ayrı Fetö davasında 5 sanığın yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi. Bu davalardan birinde, Kocaeli'deki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan FETÖ lideri Fetullah Gülen'in amcasının oğlu Şemsettin Gülen hakim karşısına çıktı.
1) ERZURUM: FİRMA MÜDÜRÜ MUSTAFA TOPUZ
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) darbe girişiminde yurt dışında bulunmasına rağmen mesaj attığı Türkiye'deki arkadaşlarına darbeye karşı çıkmamaları yönünde telkinde bulunduğu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla diğer bankalardan para çekip örgünün finans kaynağı Bank Asya'ya aktardığı öne sürülen özel bir firmanın müdürü Mustafa Topuz'un yargılanmasına başlandı.
30 Mart'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Topuz ile sanık avukatları katıldı.
Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından sanık Topuz'un savunmasına geçildi.
Topuz, suçlamaları kabul etmediğini, tanık olarak beyanda bulunan Ahmet Tolgahan Çakmak'ı tanımadığını söyledi.
Tanıkla herhangi bir iş görüşmesi yapmadığını anlatan Topuz, 'İddianamede belirtilen sözleri söylemedim. Çalıştığım yer kurumsal bir firmadır ve buraya girenlerin kaydı alınır. Tanık hakkında böyle bir giriş kaydı yoktur.' dedi.
Topuz, çalıştığı yerin kurumsal bir firma olmasından dolayı iş başvurularının doğrudan alınmadığını anlatarak, şunları ifade etti:
'Site üzerinden iş başvuruları alınır, değerlendirilir. Ayrıca iş başvurularını kişisel olarak ben almam. Fabrikada yönetici olarak görev yapmaktaydım. Eğitim işlerini ben yapmam. Eğitim esnasında propaganda yapmam da asılsızdır. Eğer böyle bir şey olsaydı hakkımda şikayetler olurdu. Darbe girişiminin olduğu gece ben İngiltere'deydim. Orada kalmaya devam edebilirdim. Suçlamayı bilerek Türkiye'ye geldim. Yaşanan olayı BBC kanalından geçen altyazıyla öğrendim. Olayların içeriğiyle ilgili olarak bilgim yoktu. İnternetten belli belirsiz, gerçekliğinden emin olmadığım haberler gördüm. İşin doğrusu darbe olduğuna inanamadım.'
Whatsapp üzerinden yaptığı konuşmalarda da darbe girişimine inanmadığı için arkadaşlarına hem kendi güvenlikleri hem de tesisin güvenliğinden dolayı dışarı çıkmamasını, kimseye ilişmemesini istediğini öne süren Topuz, darbeye inanmayan biri olarak destek vermesinin düşünülemeyeceğini savundu.
Topuz'un tutukluluğuna ilişkin görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, dosya kapsamında toplanan delillerin yeterli ve sanığın sabit ikametgah sahibi olmasından dolayı tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti de tutuklu sanığı yurt dışına çıkış yasağı koyarak tahliye edip duruşmayı erteledi.
İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Topuz'un 17-25 Aralık sürecinden sonra iş başvurusunda bulunmak için kendisini ziyarete gelen A.T.Ç'ye 'cemaat evlerinde kalıp kalmadığını' sorduğu, bu kişinin de kalmadığını beyan etmesi üzerine 'senin işin olmaz' dediğine işaret edilerek, sanığın örgütle bağlantılı okullardan Aziziye Kolejindeki toplantılara katıldığına ve firmada çalışanlara da hizmet içi eğitim toplantıları sonrası örgütün propagandasını yaptığı iddia ediliyor.
İddianamede, Topuz'un, örgütün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz'da yurt dışında bulunduğu, sanığın buna rağmen mesaj attığı arkadaşlarına evlerinden çıkmamaları gerektiği konusunda telkinde bulunarak vatandaşların yaşanan eylemlere karşı demokratik tepki göstermek amacıyla sokaklara ve meydanlara çıkmasına engel olmaya çalıştığı dile getiriliyor.
Topuz'un ifadesinde kendisinden borç isteyen amcasına vermek üzere başka bir bankadan 30 bin lira kredi çekerek aynı gün Bank Asya'daki hesabına transfer ettiğini öne sürdüğü belirtilen iddianamede, sanığın 'Başka bankadan çektiğim krediyi eşimin istememesi sebebiyle amcama vermedim, bu parayı kredi çektiğim bankaya yatırmam halinde dahi borcum kapanmayacağı için Bank Asya'daki kar payı hesabıma yatırdım.' dediğine işaret ediliyor.
İddianamede, Topuz hakkında değerlendirme bulunan cumhuriyet savcısı ise 'Sanık başka bankadan çektiği krediyi aynı tarihte Bank Asya'ya transfer etti. Bu nedenle eşiyle tartıştığı için parayı amcasına vermekten vazgeçtiği yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir. Zira sanığın kredi kullandığı an ile parayı transfer ettiği an arasında eşiyle tartışacak zaman dilimi olmadığı anlaşılmıştır.' ifadelerine yer veriliyor.
Topuz'un, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
2) ERZURUM: ESKİ VALİ YARDIMCISI FATİH GÜL
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu öne sürülen eski Erzurum Vali Yardımcısı Fatih Gül'ün yargılanmasına devam edildi.
28 Mart'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Fatih Gül ile avukatı Hasan Güney katıldı.
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, yargılama sonucunda sanık Gül'ün FETÖ/PDY'nin kendi aralarında iletişim sağlamak amacıyla şifreli 'ByLock' programını kullandığının tespit edilmesi ve iş yerinde yapılan aramalarda dosyaların niteliği ve niceliği bakımından sanığın FETÖ terör örgütü üyeliğinin sabit olmasıyla 'silahlı terör örgütüne üye olmak'tan cezalandırılmasını talep etti.
Sanık avukatı Güney, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapabilmek amacıyla süre talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık avukatının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapabilmesi amacıyla sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığında hazırlanan iddianamede, eski Erzurum Vali Yardımcısı Fatih Gül'ün yurt dışı çıkış kaydının bulunmadığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütün haberleşmede kullandığı şifreli haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı olduğu belirtiliyor.
Sanık Gül'ün, iş yerinde yapılan aramalarda dijital materyallerin incelenmesi sonucu Fetullah Gülen'e mektup 'deşifre olduk' isimli 54 GB'lık dosyanın bulunduğu ve açılamadığının anlatıldığı iddianamede, aynı incelemede 'İşte FETÖ Esed derin bağlantısı' isimli dosyanın olduğu ve açılamadığına işaret ediliyor.
İddianamede, Gül'ün örgütle bağlantılı Zirve Üniversitesinde eğitim kaydının bulunduğu ve eşinin Bank Asya'da kaydının bulunduğu belirtiliyor.
İddianamede, sanık Fatih Gül hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
3) ERZURUM: ESKİ BELEDİYE BAŞKANI ENVER BAŞARAN
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan ve 15 Temmuz darbe girişimi sırasında mensubu olduğu AK Parti aleyhinde çalışmakla suçlanan dönemin Aşkale Belediye Başkanı Enver Başaran'ın, 'terör örgütü üyesi olmak' suçundan yargılanmasına devam edildi.
28 Mart'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Enver Başaran ile sanık avukatları katıldı.
Başaran, savunmasında, soruşturma başından beri Aşkale OHAL bürosunun düzenlediği belgeler ve raporların siyasi rakipleri tarafından hazırlandığını ileri sürerek, 'Bunları kabul etmiyorum. Aleyhimde beyanda bulunan gizli tanıklar muhtemelen belediye başkanlığı dönemimde taleplerini kabul etmediğim kişilerdir. Deliller OHAL bürosunun soyut delilleridir. Bunları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.' ifadelerini kullandı.
Sanık avukatı Faruk Terzioğlu ise tanık beyanlarını kabul etmediklerini belirterek, 'Doğrudan müvekkilimi zan altında bırakmaya yöneliktir. Tanık, müvekkilimin FETÖ lehine konuşmalarının duyumdan ibaret olduğunu söylemektedir. Müvekkilim hakkında siyasi rakipleri harici beyanda bulunan yoktur. Bunlar da tutukluluk için yeterli delil değildir. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum.' dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianameden
İlçede faaliyet gösteren FETÖ'ye ait yurt ve dershanenin reklam ile duyuru pankartlarının 17-25 Aralık sürecinden sonra da o dönem belediye başkanı olan Başaran'ın talimatıyla belediyenin araçları ile personeli eliyle asıldığı belirtilen iddianamede, Başaran'ın ilçede faaliyet gösteren ve kardeşlerinin de ortağı olduğu yurt ve benzeri yerlere sohbet amacıyla gittiği kaydediliyor.
İddianamede, Başaran'ın, 15 Temmuz'da gerçekleştirilen ve başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimi sonunda ilçe Hükümet Konağı Meydanı'nda demokrasi nöbetlerine katıldığı, yaptığı konuşmalarda sürekli olarak, 'Kimse birbirini ihbar etmesin. Sizler namaz kılanla silah kullananı bir tutuyorsunuz.' yönünde söylemlerde bulunduğu belirtiliyor.
Başaran'ın, demokrasi nöbetlerinin ilk günü ilçe merkezinde görev yapan bir imamı kürsüye çağırarak dua ettirdiğinin anlatıldığı iddianamede, dua sırasında imamın FETÖ'ye yönelik beddua etmesinden rahatsız olduğu için aynı imamı, demokrasi nöbetlerine katılmasına rağmen kürsüye bir daha çağırmadığı anlatılıyor.
İddianamede, Başaran'ın 15 Temmuz gecesinde parti binasına son derece rahat tavırlarla geldiği, panik halinde durumu endişe ile takip eden çalışanlara 'Rahat olun, bir şey olmaz' dediği ve 'Genel Merkezden haber bekliyoruz' diyerek halkın sokağa çıkması için anons yapılmasını engellediği ifade ediliyor.
Başaran'ın darbe girişimi gecesi iktidar partisine mensup bir belediye başkanı olmasına karşın kayıtsız davranışlarda bulunduğunun bildirildiği iddianamede, Başaran'ın demokrasi nöbetleri sırasında haklarında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi iddiası bulunan ve 'ByLock' kullanan kişilerle görüşmeye devam ettiği, soruşturma makamlarını itibarsızlaştıracak şekilde konuşmalar yaptığı yer alıyor.
İddianamede, Enver Başaran'ın 'terör örgütü üyesi olmak' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
4) KOCAELİ: POLİS YILMAZ SAPMAZ
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu suçlamasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan, daha önce meslekten ihraç edilen polis Yılmaz Sapmaz, ifade vermek için geldiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
29 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, meslekten ihraç edilen polis Yılmaz Sapmaz ve avukatı katıldı.
Daha önce aynı suçlamayla gözaltına alınan, mahkemece tahliye edilen ve savcılığın itirazı üzerine hakkında tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkarılan sanık, savunmasında hakkındaki aranmayı e-Devlet üzerinden öğrendiğini söyledi.
Adana'da ailesinin yanında kaldığını belirten sanık, ifade vermek üzere Kocaeli Adliyesine geldiğini dile getirdi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Sapmaz, ByLock kullanmadığını, söz konusu terör örgütüne üye olmadığını öne sürdü.
Bank Asya'da, faizsiz banka olduğu için hesap açtığını ileri süren sanık, 'Arandığımı öğrenince teslim oldum. Kaçmadım, mahkemeyi yanıltacak bir tavır içine girmedim. Suçsuzum, tahliyemi talep ediyorum.' diye konuştu.
Sanık avukatı ise müvekkilinin suçsuz olduğunu, iyi niyetle teslim olduğunu, kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmadığını savunarak, sanığın tahliyesine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanığın yakalama kararını kaldırarak, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan tutuklanmasına hükmetti.
Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede, Yılmaz Sapmaz'ın örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in çağrısının ardından Bank Asya'da hesap hareketlerine devam ettiği gerekçesiyle 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçlamasıyla 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
5) KOCAELİ: GÜLEN'İN AMCASININ OĞLU ŞEMSETTİN GÜLEN
Kocaeli'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan FETÖ lideri Fetullah Gülen'in amcasının oğlu Şemsettin Gülen hakim karşısına çıktı.
27 Mart'ta Kocaeli 4'üncü Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Şemsettin Gülen ve avukatı Nurcan Özlen katıldı. Duruşmada savunmasını yapan Şemsettin Gülen, terör örgütü elebaşını en son 1997 yılında gördüğünü söyledi. Sanık Gülen, 'Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. İddia edildiği gibi FETÖ/PDY terör örgütünün kullandığı Kakao Talk isimli programını kullanmış değilim. Evimde Fetullah Gülen'e ait ele geçirilmiş ses kayıtları ve metinler bana ait değildir. Ben Başiskele'de tapu kaydı eşime ait olan 2 buçuk katlı evin en üst katında oturuyorum. Benim altımdaki normal katta oğlum Y.E. Gülen, en alt katta ise kiracım oturuyor. Kendim emekliyim. Ama gözaltına alınmadan önce Eskişehir'de makine kurma işini yapan şirkette sigortalı olarak çalışıyordum. Gözaltına alınmadan bir hafta önce Eskişehir'de idim. Büyük oğlum A. Gülen Bursa'da oturur. Ben gözaltına alınmadan bir hafta önce Eskişehir'de iken oğlum A. Gülen evime gelmiş, suça konu dijital materyalleri evde bırakmış ve Bursa'ya gitmiştir. Kendisi Bursa'da tutukludur. Oğlum Abdülhamit, dinlemem için flash belleğin içine ilahi kayıtları doldurmuş, altına da Fetullah Gülen'in ses kayıtlarını yüklemiş ve arabamın torpido gözüne bırakmış. Arabada flash bellek olduğunu bilmiyordum. Ele geçirilen görüntülerden haberim yok. Esasen evde bulunan Fetullah Gülen'e ait görsel metin ve ses kayıtlarıyla bir alakam yok. Ben Eskişehir'den geldiğimde oğlum evde yoktu. Suçlamaları kabul etmiyorum. Benim dinlemem için arabanın torpidosuna ilahiler yüklediği flaş belleği bırakmış. Ses kayıtlarını da o yüklemiş. Şifreli çantadakileri de o bırakmış. Çantanın şifresi açıktı. Kilitli bulunmuyordu. Oğlum benden önce Bursa'da gözaltına alınıp tutuklandı. Eve gelip bazı eşyalar bıraktığını kendisi de söylemiş. Ben aramalarda ele geçen eşyalardan emniyette haberdar oldum. Ben Kakao Talk isimli programı kullanmadım. Fetullah Gülen benim öz amcamın oğludur. Kendisini en son 1997 yılında gördüm. Ben eski bir cep telefonu kullanıyorum. Cep telefonlarından pek anlamıyorum. Öyle bir programı yüklemedim' dedi.
Soyadını değiştirmek istediğini söyledi
Sanığın avukatı Nurcan Özlen ise, 'Müvekkilimin Fetullah Gülen ile akrabalık ilişkileri dışında hiçbir bağı yoktur. Biz tutuklandıktan sonra cezaevinde kendisi ile görüştüğümüz halde böyle bir suçlama ile karşı karşıya olduğundan utandığını ve soyadını değiştirmek istediğini söylemiştir. Müvekkilimin dijital materyalleri kullanacak cep telefonu dahi yoktur' dedi.
Şemsettin Gülen'in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, ilgili GSM şirketine dijital materyaller için yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı 23 Mayıs tarihine erteledi.
(02 Nisan 2017, 11:54)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: