Çeşitli illerde görülen çok sayıdaki az sanıklı Fetö davasında sanıkların yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi.
25.03.2017 18:38 Çeşitli illerde görülen çok sayıdaki az sanıklı Fetö davasında sanıkların yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi.
İşte o davalardaki gelişmeler:
ADANA: 4 POLİS SANIK
Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında 15'er yıl hapis cezası istemiyle dava açılan ve görevden ihraç edilen 3'ü tutuklu 4 polis memurunun yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
21 Mart'ta Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Turgay Acar, Murat Antlı bulundu. Sanık Mehmet Avni Şahin ise cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
"FETÖ/PDY üyesi olmak" suçundan 15'er yıl hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklardan Şahin savunmasında, ByLock programını asla kullanmadığını ve bu programı telefonuna kim tarafından yüklendiğini bilmediğini ileri sürdü.
Sanık Murat Antlı ise, bugüne kadar vatanına milletine bağlı bir insan olarak görev yaptığını, böyle bir suçtan yargılandığı için üzgün olduğunu savundu.
Sanık avukatları da mahkeme heyetinden, müvekkillerinin ByLock ile herhangi bir görüşme yapıp yapmadığının, yapıldıysa mesajların içeriğinin tespitinin dosyaya eklenmesini talep etti.
Mahkeme heyeti ise tutuksuz yargılanan ve mahkemeye gelmeyen Mustafa Yılancıoğlu'nun bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine ve sanıkların tutukluk halinin devamına karar verdi.
Mahkeme heyeti duruşmayı 18 Mayıs'a erteledi.
ANKARA: TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ 1 SANIK
Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olmak suçundan yargılandığı davada hakim karşısına çıkan, kapatılan Turgut Özal Üniversitesinin öğretim üyesi Doç. Dr. Ercan Sancar, mahkeme başkanının "Sizce 15 Temmuz darbe girişimini kim yaptı?" sorusu üzerine, "Bu konuyu çok araştırdım, işin içinden çıkamadım. Kimin yaptığını bulamadım. Bilmiyorum." dedi.
20 Mart'ta Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada savunma yapan tutuklu sanık Sancar, FETÖ üyesi olmadığını, hiçbir terör örgütüyle bağının bulunmadığını öne sürdü.
Terör örgütü mensuplarının haberleşmede kullandığı ByLock'u kullanmadığını ifade eden Sancar, evinde yapılan aramada bulunan Fetullah Gülen'e ait CD'lere ilişkin, "Bunlar devletin resmi kurumlarının verdiği bandrolle satılan yasal CD'ler, suç unsuru taşımıyorlar. Ben araştırmacıyım. Bu CD'leri araştırma ve öğrenme eylemi için aldım" diye konuştu.
Sancar, Bank Asya hesabına yatırdığı 36 bin lirayla bir enerji şirketi kurmayı planladıklarını, paranın ailesi tarafından ortak hesaba gönderildiğini, inancı gereği faiz almamak için parayı Bank Asya'ya yatırdığını anlattı.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Hukuk Etik ve Siyaset Araştırma Derneği üyeliği sorulan Sancar, bu derneğin yasal olduğunu, üyeliğinde sakınca bulunmadığını öne sürdü.
Sancar, FETÖ'nün tepe yöneticileriyle telefonla yaptığı görüşmelere ilişkin, kendisinin öğretim üyesi olduğunu, farklı kesimlerden çok sayıda kişiyle görüştüğünü, görüştüğü kişilerin terör örgütü üyesi olup olmadığını bilemeyeceğini söyledi.
Terörün bir insanlık suçu olduğunu, her türlüsüne karşı olduğunu ifade eden Sancar, mahkeme başkanı Oğuz Dik'in, "Sizce 15 Temmuz darbe girişimini kim yaptı?" sorusu üzerine, "Bu konuyu çok araştırdım, işin içinden çıkamadım. Kimin yaptığını bulamadım. Bilmiyorum." dedi.
Savunmanın ardından ara kararını açıklamayan mahkeme heyeti, Sancar'ın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 6 Nisan'a erteledi.
ANKARA: KASTAMONU BOZKURT İLÇESİ ESKİ KAYMAKAMI 1 SANIK
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Kastamonu'nun Bozkurt ilçesi eski kaymakamı Murat Gökoğlu, "terör örgütü üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davada, adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
22 Mart'ta, Kastamonu'da tutuklu bulunan Gökoğlu, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Gökoğlu'nun avukatı Ümit Yaşar, duruşmada hazır bulundu.
Etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirten ve terör örgütü mensuplarının haberleştiği ByLock programını kullandığını kabul eden Gökoğlu, programın ilçede kendini Mustafa olarak tanıtan, sonradan adının Göksel Karaçil olduğunu öğrendiği bir öğretmen tarafından telefonuna yüklendiğini söyledi. Gökoğlu, "Mustafa bana ilk kez o gün duyduğum ByLock adlı programdan bahsetti. Telefonumu aldı, internet üzerinden programı indirdi ve gerekli kurulumu yaptı." dedi.
Mahkeme Başkanı'nın, "Koskoca ilçeyi yönetiyorsun. Adını bile bilmediğin birine telefonunu veriyorsun ve programı yüklüyor. Bu, hayatın olağan akışına uygun mu?" sorusuna Gökoğlu, "Hayırsever insanlar, bunlardan zarar gelmez diye düşündüm." karşılığını verdi.
Üniversite 3 ve 4. sınıflarda bu örgüte ait evlerde kaldığını, 2009'da vergi denetmeni olarak atandığı İstanbul'da 5 ay bu örgütün yurdunda kaldığını anlatan Gökoğlu, Kastamonu'da 2 kez davetlerine katıldığını, Mustafa adlı kişiyle 2 kez görüştüğünü, 17-25 Aralık sürecinden sonra ise bu kişilerle hiç görüşmediğini öne sürdü.
Murat Gökoğlu, gözaltına alındıktan sonra etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirterek savcıyla görüştüğünü, kendini Mustafa olarak tanıtan Göksel Karaçil'in adresini savcıya verdiğini, "kaymakamlar imamı" olduğu tespit edilen Karaçil'in bu sayede yakalandığını söyledi.
Avukat Ümit Yaşar da müvekkilinin etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirterek örgütün üst düzey isimlerinden birinin yakalanmasını sağladığını söyledi. Yaşar, müvekkilinin tahliye ve beraatini istedi.
Duruşma savcısı, mütalaasında, etkin pişmanlığı düzenleyen TCK'nın 221. maddesi gereği Gökoğlu'nun tahliyesini talep etti.
Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, yurt dışına çıkış yasağı koyarak Gökoğlu'nun tahliyesine karar verdi ve duruşmayı 20 Eylül'e erteledi.
ANKARA: ESKİ BİTLİS VALİSİ VEYSEL YURDAKUL İLE BATMAN VALİSİ YILMAZ ARSLAN 2 SANIK
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski Bitlis Valisi Veysel Yurdakul ile Batman Valisi Yılmaz Arslan'ın "terör örgütü üyeliğinden" 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
22 Mart'ta, Veysel Yurdakul, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Yılmaz Arslan ile avukatlar ise duruşmada hazır bulundu.
FETÖ üyeliğini reddeden Yurdakul, savunmasında, 28 yıl kamu görevi yaptığını, 1996'da terör örgütü PKK'nın saldırısına uğradığını, 2013'te Bitlis Valiliği sırasında örgütün ölüm listesinde bulunduğunu söyledi. Yurdakul, "Terörle mücadelesi ve hayat görüşü ortada olan biri için bu ithamlar çok acı verici." diye konuştu.
Bitlis'te örgüte arsa tahsis edildiği iddiasını yalanlayan Yurdakul, böyle bir tahsisin olmadığını, bir şirkete arsa satıldığını, bu satışın da valilik tarafından iptal edildiğini, kamunun bundan zarar görmediğinin bilirkişi raporlarıyla tespit edildiğini söyledi.
Yurdakul, SODES'in proje desteklerinden örgüte yakın derneklere para aktarıldığı iddiasını da reddetti.
Örgütün haberleşme programı "ByLock"u kullanmadığını savunan Yurdakul, "ByLock" bulunan telefon numarasının kendisine ait olduğunu ancak telefonun Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'na ait olduğunu, bu telefonun ajansın başkanlığını yürüten valilerce kullanıldığını öne sürdü.
Eski Batman Valisi Arslan da FETÖ üyeliği iddialarını reddetti ve "ByLock" kullanmadığını öne sürdü.
Örgüte yakın 2 kişiyle 13 kez telefonla görüştüğü iddiasını da reddeden Arslan, emniyet amiri olan kardeşi Yalçın Arslan hakkında kendinden sonraki valiler tarafından da bir işlem yapılmadığını söyledi. Yılmaz Arslan, "Pensilvanya'yı su yolu yapan insanlar neden burada değil. İstesem ben de gidebilirdim, imkanım vardı ama böyle bir şey yapmadım." dedi.
Beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.
ANKARA: ESKİ İÇİŞLERİ BAKANLIĞI GENEL SEKRETERİ MEHMET ERGENOĞLU 1 SANIK
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Mehmet Ergenoğlu'nun "terör örgütü üyeliği" suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
23 Mart'ta Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 17-25 Aralık sürecinde İçişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği görevini yürüten Ergenoğlu ve avukatı katıldı. Mehmet Ergenoğlu, savunmasında, 28 yıldır kamu hizmetinde bulunduğunu, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevindeyken eski İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından İçişleri Bakanlığı Genel Sekreterliğine getirildiğini söyledi.
Örgüt üyeliği suçlamasını reddeden ve ByLock programını kullanmadığını öne süren Ergenoğlu, "Yıllardır hizmet verdiğim devletimi yakmaya çalışan bir örgütün üyesi olduğum iddiası çok onur kırıcı. Bunu kabul etmem mümkün değil." diye konuştu.
Hiçbir yanlış ve yasa dışı iş yapmadığını, hakkındaki yakalama kararını öğrenince polise teslim olduğunu, telefon ve diğer dijital cihazlarını güvenlik güçlerine teslim ettiğini anlatan Ergenoğlu, 2009 yılında örgüte yakınlığıyla bilinen ve kararnameyle kapatılan TUSKON'un eski Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile yaptığı telefon görüşmelerini hatırlayamadığını, Günay'ı tanımadığını söyledi.
Ergenoğlu'nun avukatı da ByLock uygulaması tespit edilen hafıza kartının müvekkiline ait olmadığını savundu.
Beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Ergenoğlu'nun tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 5 Temmuz'a erteledi.
BAYBURT: EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ PERSONELİ 3 SANIK
Bayburt'ta, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin, Bayburt Emniyet Müdürlüğü personeline yönelik soruşturma kapsamında 3 tutuklu sanık hakim karşısına çıktı.
24 Mart'ta Bayburt Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, 3 tutuklu sanık ile yakınları hazır bulundu.
Tutuklu sanık R.D. hakkındaki "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasını reddederek, 19 yıllık meslek hayatında hiçbir terör örgütüne üye olmadığını iddia etti.
Mahkeme başkanının, telefonunda örgütün kullandığı çeşitli şifreli haberleşme programının tespit edildiğini hatırlatması üzerine R.D, Kakao Talk ve Skyp'ı yurt dışında görev yaptığı dönemlerde ailesiyle görüşmek için kullandığını, bu programları play storeden indirerek telefonuna kurduğunu ileri sürdü.
Tutuklu sanıklardan M.S. de savunmasında hakkındaki "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasını reddederek, Bank Asya'ya para yatırmasının örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatından bir gün öncesinde olduğunu, dolayısıyla talimatla bu bankaya para yatırmasının mümkün olmadığını savundu.
A.G. isimli tutuklu sanık da örgüt üyelerinin emniyet içinde "torpilli" denilen birimlerde, kendisinin ise 24 yıllık meslek hayatında hep sokaklarda çalıştığını kaydetti.
Mahkeme başkanının söz konusu sanığa da telefonunda örgütün şifreli haberleşme programının tespit edildiğini belirtmesi üzerine A.G, ByLock isimli programı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra duyduğunu, böyle bir program kullanmadığını savundu.
Mahkeme, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddederek duruşmayı erteledi.
BAYBURT: KAMU GÖREVİNDEN İHRAÇ EDİLEN 3 SANIK
Bayburt'taki diğer davada, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, kamu görevinden ihraç edilen 3 sanığın yargılanmasına başlandı.
20 Mart'ta Bayburt Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya 2'si tutuklu 3 sanık ile avukatları ve yakınları katıldı.
Mahkeme başkanının, hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla dava açıldığını, susma hakkının olduğunu, ancak isterse savunma yapabileceğini belirttiği tutuklu sanık İ.Ç, savunma yapmak ve etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini söyledi.
Örgütle ilk tanışmasının 2005 yılında Bayburt İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yaptığı dönemlerde olduğunu ve bu bağın daha sonra İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı olduğu dönemlerde de devam ettiğini belirten İ.Ç, "2005 yılından 2013 yılı 17-25 Aralık olaylarına kadar sohbetlere katıldım. Olayların ardından sohbetlere katılmadım." dedi.
Tutuklu sanık İ.Ç, örgüt tarafından düzenlenen sohbetlerin il müdürleri için ayrı düzenlendiğini söyleyerek, "İl müdürü olduğum dönemde ve benim de katıldığım 'il müdürleri' sohbet toplantısına Zaman gazetesi muhabiri de katılıyordu. Bu sohbet toplantısına katılan il müdürlerinin kurumlarındaki faaliyetlerini haberleştirmek için müdürlerin gazeteye abone olmasını istiyordu." diye konuştu.
Mahkeme başkanının, kullandığı telefonda örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'un tespit edildiğini hatırlatması üzerine İ.Ç, bundan hiç haberinin olmadığını ve böyle bir programın telefonunda olduğunu gözaltına alındıktan sonra emniyetteki sorgusunda öğrendiğini ileri sürdü.
İ.Ç, örgütle bağını 17-25 Aralık olaylarının ardından sonra kestiğini, evinde örgütün lideri Fetullah Gülen'e ait kitapların olduğunu ve bu kitapları 15 Temmuz darbe girişiminden birkaç gün sonra yırtıp attığını öne sürdü.
Mahkeme başkanının, tutuklu sanık İ.Ç'ye darbe girişimi öncesinde kaldığı lojmanın girişinde bulunan posta kutusu üzerine herhangi bir yazı yazıp yazmadığını sorması üzerine İ.Ç, abone olduğu gazetenin kendisine ulaşmaması üzerine komşusunun yırtıp attığını fark ettiğini, buna öfkelenerek 'Kimse dokunmasın, gazete bana aittir' diye bir yazı yazdığını söyledi.
Duruşmada, diğer tutuklu sanık Ö.Ş. ile tutuksuz sanık M.K. savunmalarını yaptı.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık ve sanık avukatlarının tahliye taleplerini reddederek, duruşmayı erteledi.
BURDUR: MESLEKTEN İHRAÇ EDİLEN KAMU GÖREVLİLERİ 2 SANIK
Burdur'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklu yargılanan iki sanık, 6 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı.
22 Mart'ta Burdur Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanan ve mesleklerinden ihraç edilen kamu görevlileri Ahmet Cihan Karavelioğulları, Bekir Göçmen ve sanık avukatları katıldı.
Duruşmada, sanıklar Karavelioğulları ve Göçmen son savunmalarını verdi.
Mahkeme heyeti sanıkları, 6 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıklardan Ahmet Cihan Karavelioğulları sağlık durumu nedeniyle tahliye edildi.
BURDUR: MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ'NDEN (MAKÜ) İHRAÇ EDİLEN AKADEMİSYENLER 5 SANIK
Burdur'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde (MAKÜ) görevden ihraç edilen 5 akademisyenin yargılandığı davaya devam edildi.
21 Mart'ta Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan ve bir süre önce görevden ihraç edilen öğretim görevlisi S.B, iyi bir İngilizce öğrenimi görmeleri için çocuklarını FETÖ okuluna gönderdiğini iddia etti. Görev yaptığı yerde bilgisayarının "hack"lendiğini öne süren S.B, 2008 yılında da telefonlarının dinlendiği savundu.
Mahkeme Başkanının, "FETÖ sana da mı kumpas kurdu?" sorusu üzerine S.B, "Bilemiyorum" diye cevap verdi. Kişisel bilgilerinin çalınmış olabileceğini iddia eden S.B, "Ben FETÖ'nün ne mahrem ne de açık birimlerinde yer aldım. Almam da. Tahliyemi talep ediyorum." dedi.
Eski MAKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Y.K, üniversitede akademisyenler arasındaki kıskançlık nedeniyle hakkında FETÖ üyesi olduğu yönünde iddiaların öne sürüldüğünü savundu. Y.K, 7 Haziran seçimleri öncesi CHP milletvekili adaylarının kendisini ziyaret ettiğini ve bu nedenle fişlenmiş olabileceğini iddia etti.
Eski MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. M.D. de cezaevinde sağlık sorunları yaşadığını belirterek, tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti, sağlık sorunları yüzünden M.D'yi adli kontrol şartı ve yurt dışı yasağı kararıyla serbest bıraktı. S.B, Y.K, A.K. ve Ö.S.S'nin tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek duruşma ertelendi.
ERZURUM: 1 ESKİ ÖĞRETMEN SANIK
Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu öne sürülen eski öğretmen Halil İbrahim Kaya'nın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanmasına başlandı.
21 Mart'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Halil İbrahim Kaya ile avukatı katıldı.
Kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından sanık savunmasına geçildi.
Sanık Kaya, savunmasında, FETÖ/PDY terör örgütüyle herhangi bir bağlantısı ve ilişkisinin olmadığını, bu örgüte karşı sempati ve ilgisinin de bulunmadığını ileri sürdü.
Mecburiyet gereği örgütle bağlantılı dershanede öğretmenlik yaptığını anlatan Kaya, "Üniversiteden mezun olmadan bir yıl önce evlendim. Mezun olduktan sonra da işsiz kaldım." dedi.
Kaya, Kamu Personeli Seçme Sınavından ( KPSS) atanamadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Eşim ve çocuğum ailemle kalıyordu. Gelir kaynağım yoktu. Mecburen dershanelerde çalışmak için başvuru yaptım. FEM dershanesine başvurduğumda bana 2 şart sundular. Bunlardan birinde bir aylık deneme süreci olacağını söylediler. Diğerinde ise KPSS'ye başvurun olmayacak, anlarsak veya hazırlandığını görürsek sözleşmen feshedilir dediler. Araba almak için kredi çektim. Parayı elde tutmamak ve elde olanlarla birlikte tek hesapta toplamak için Bank Asya'ya yatırdım. Kesinlikle destek amaçlı parayı yatırmadım. Bugünkü aklım olsa aç kalır yine de yapmazdım."
Mahkeme heyeti, eksik evrakların tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.
İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Kaya'nın 2011-2015 yıllarında örgüte müzahir eğitim kurumunda öğretmenlik yaptığı, görev süresince örgüt sohbetlerine katıldığı, örgüte müzahir Bank Asya'da hesabının ve Zaman gazetesine aboneliğinin bulunduğu anlatılıyor.
İddianamede, sanık Kaya hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
ERZURUM: 1 ESKİ POLİS SANIK
Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski polis memuru İsmail Arpacı'nın yargılanmasına başlandı.
21 Mart'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık eski polis İsmail Arpacı hazır bulundu.
Arpacı, yaptığı savunmada terör örgütünün kriptolu haberleşme uygulaması ByLock kullanıcısı olduğu iddiasıyla İstanbul 13. ve 14. Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılandığını, aynı suçtan bu mahkemede de tutuklu bulunduğunu öne sürdü.
Mahkeme başkanından "Elma, armut yok, söyle bize alalım" çıkışı
Savunması sırasında dosyayı inceleyemediğini belirten Arpacı'nın söz ve davranışları, mahkeme başkanının tepkisine neden oldu. Mahkeme başkanı, "Ne istediğini söyle. Benden iyi biliyorsun, süpersin. Lehindeki delillerin toplanması için tutanağa yazmamızı bizden iste. Elma yok, armut yok. Söyle bize alalım." şeklinde çıkıştı.
Mahkeme heyeti, dosyaların birleştirilmesi için İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine yazı yazılmasını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
İddianame
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık Arpacı'nın, FETÖ/PDY'nin mahrem yapısına dahil üyelerinin birbirleri ile haberleşmek için kullandıkları kriptolu haberleşme uygulaması ByLock programını kullandığı belirtilerek, bu nedenle "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edilmişti.
ERZURUM: 1 ESKİ VALİ YARDIMCISI SANIK
Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski Erzurum Vali Yardımcısı Ersin Boylu'nun yargılanmasına başlandı.
21 Mart'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık eski Vali Yardımcısı Boylu ile avukatı Celal Zunguldak katıldı.
Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından Boylu savunmasında, 15 Temmuz gecesi yaşananlardan vali yardımcısı bir arkadaşının haber vermesi üzerine bilgi sahibi olduğunu söyledi.
Ardından televizyonu açarak yaşananları gördüğünü belirten Boylu, "Vali yardımcısı bir arkadaşın evinde toplandık, gelişmeleri takip ettik." dedi.
Boylu, yaşanan olaylardan dolayı Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu'nu aradığını belirterek, şunları ifade etti:
"Vali bey telefonda kesinlikle evden çıkmamamız gerektiğini ve kendisinden haber gelmesi gerektiğini söyledi. Darbe girişiminin ardından görevden alındıktan sonra eşyalarımı toplayıp eve geldim. Evde hiçbir şeye dokunmadan eşimi ve çocuğumu alarak eşimin ailesinin bulunduğu Ağrı'ya gittik. Buraya gitme sebebimiz Erzurum'a yakın olması. ByLock programını sonraki süreçte öğrendim. Ne olduğunu basından öğrendim. Böyle bir programı kullanmadım. Bu konuda bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum."
Eşinin Bank Asya'da çalışmasıyla ilgili olarak ise Boylu, eşinin mezun olduktan sonra birçok bankaya başvurduğunu, sadece Bank Asya'dan olumlu cevap geldiğini ve özel bir sebeple bu bankaya başvurmadığını öne sürdü.
Boylu, ayrıca kaldıkları 40 dairelik lojmanda ortak kullanıma ait internet hattı bulunmasına rağmen bu hattı kullanmadığını, şahsına ait internet alıp kullandığını ve bu hattın şifresinin kimseye verip vermediğini hatırlamadığını anlattı.
Mahkeme heyeti, sanık Boylu'nun tutukluluk halinin devamında karar vererek eksik hususların tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.
İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ersin Boylu'nun Erzurum Valiliğince gerçekleştirilen bir proje kapsamında yurt dışına çıktığının anlaşıldığı, FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının şifreli şekilde haberleşmek için kullandıkları "ByLock" programına kayıtlı olduğu ve programı kullandığı anlatılıyor.
Boylu'nun eşinin Asya Katılım Bankasında çalıştığının belirtildiği iddianamede, sanığın iş yerinde yapılan aramalarda FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen'in iki fotoğrafının bulunduğu kaydediliyor.
İddianamede, sanık Boylu'nun "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
(25 Mart 2017, 18:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: