İstanbul'da, Fetullah Gülen Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, darbeci askerler tarafından Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışılması ve bu sırada çıkan olaylarda 39 kişinin yaralanmasına ilişkin 4'ü firari 11'i tutuklu 90 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. 11'i tutuklu, 4'ü firari 15 rütbeli askerin olduğu 99 şüpheli için, 'Darbeye teşebbüs suçundan' 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet talep edilen iddianamede 38 kişinin ise yaralandığı kaydedildi. İddianamede, tüm şüphelilerin darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek iştirak ettikleri hususunda kuvvetli suç şüphesi bulunduğu vurgulandı. FETÖ'nün başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere tüm Türkiye çapında gerçekleştirdiği darbe teşebbüsü eylemleri kapsamında, olay tarihinde İstanbul'un ve Türkiye'nin hayati öneme sahip meydanlarından birisi olan Taksim Meydanına terör örgütü üyesi şüphelilerin askeri araçlarla sevk edildikleri anlatılan iddianamede, sevk işlemiyle ilgili haklarında soruşturma yürütülen Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alayının eski alay komutanı Albay Müslüm Kaya ile yeni Alay Komutanı Nebi Gazneli'nin, eylemi bizzat organize edip talimat verdiği dile getirildi. İddianamede şok detaylar da yer aldı. Sanıklardan Kaya ve Gazneli'nin diğer şüphelilerle WhatsApp üzerinden yazışmalarına yer verildi: 'Taksim Meydanı yola çıktı', 'Taksim'de halk 'En büyük asker bizim asker' tezahüratı yapıyor', 'Taksim'e takviye ihtiyacı var. Zırhlı araç gönderilebilir mi?', 'Taksim'e takviye bir kol gönderiyoruz', 'Taksim'de çevrilmişler. Bizimkiler ateş ediyor', 'Taksim'e yardım', 'Yalan haberlere devam ediyorlar', 'Taksim'de durum kritik', Taksim'deki takviye Beşiktaş lojmanına gitmiş', 'Özel harekat gelmiş taksime. Hv desteği?, Polis AKOM'a operasyon yapacakmış. Hv desteği olamaz mı?', 'Uçak Taksim'de alçak uçuş yapsın', 'Taksim zorda', 'Taksim'de askeri almışlar', 'Taksim 'dayanamıyoruz' diyor.', 'Uçaklar yaramış Taksim'e', 'Uçaklar moral için önemli', 'Taksim önemli komutanım'. İddianamede, Taksim'de görev yapan şüphelilerin yardım talebi üzerine üsteğmenler Mustafa Kemal Kütahya ve Emrah Altunkalem'in önderlik ettiği askeri grubun Hasdal Kışlası'nda 00.30sıralarında askeri araçlarla çıkış yaptıkları, bu araçların Hasdal Tüneli'nin kapalı olması nedeniyle Beşiktaş tarafına yöneldiği, yolda giderken halkın yoğun tepkisiyle karşılaşan rütbeliler Mustafa Kemal Kütahya, Emrah Altunkalem'in er ve erbaşlara yolu açmak için ateş ettikleri kaydedildi. Bu sırada şüpheli üsteğmenler Mustafa Kemal Kütahya ve Emrah Altunkalem'in alay komutanları Nebi Gazneli ve Müslüm Kaya ile (ana darbe davasının sanıkları) durum hakkında telefon görüşmesi yaptıkları belirtilen iddianamede, 'Bu telefon görüşmelerinde gerek albay Müslüm Kaya'nın gerekse albay Nebi Gazneli nin üsteğmenlere yönelik olarak telefonda 'önünüze çıkan barikatları yıkın geçin, ateş edin, sıkın, halkı öldürün, yine de Taksime gidin' diye açıkça halka ateş etmeleri yönünde ve öldürmeleri yönünde bu gruba ve grubun başındaki rütbelilere talimat verdikleri, ancak o gece sokağa çıkan halkın kahramanca direnişi karşısında söz konusu Taksim'e gitmek amacıyla görevlendirilen bu askeri grubun Beşiktaş'tan dönmek zorunda kaldığı ve orada bulunan askeri lojmanlara sığındıkları ve teslim oldukları anlaşılmıştır' denildi.
25.03.2017 14:26 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, darbeci askerler tarafından Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışılması ve bu sırada çıkan olaylarda 39 kişinin yaralanmasına ilişkin 4'ü firari 11'i tutuklu 90 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin detayları belli oldu.
21 Mart'taki gelişmeye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Orhan Aydın tarafından hazırlanan 216 sayfalık iddianamede, FETÖ'ye ilişkin bilgiler ve eylemlere değinilerek, örgütün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili genel açıklamaya yer verildi.
Toplantılarda Anadolu ve Avrupa yakalarında darbe teşebbüsü kapsamında ele geçirilmeye çalışılacak yerlerle ilgili planlamalar yapıldığı aktarılan iddianamede, şu değerlendirmelere yer verildi:
'15 Temmuz'da icra edilen ve tüm Türkiye'de koordineli olarak uygulamaya koyulmaya çalışılan FETÖ silahlı terör örgütü mensuplarının darbe teşebbüsü faaliyetinden önce söz konusu faaliyetin İstanbul kısmıyla ilgili İstanbul'da 15 Temmuz'dan önce 3 önemli toplantı yapılmıştır. Bu toplantılardan ilki 13 Temmuz'da Anadolu Yakası'nda 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında yapılmış olup, burada ağırlıklı Anadolu Yakası'ndaki faaliyet konularının görüşüldüğü, ayrıca Avrupa Yakası'ndaki yerlerle ilgili de plan ve koordinasyonun görüşüldüğü anlaşılmıştır. Bu toplantıdan sonra 14 Temmuz'da öğle saatlerinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığındaki koordinasyon toplantısında 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında alınan kararlar tebliğ edilmiş, ayrıca Avrupa Yakası'ndaki faaliyet yerleriyle ilgili plan ve koordinasyonlar görüşülerek, akşam Yeşilköy'deki Hava Harp Okulu Komutanlığında yeni bir toplantı yapılması hususunda karar alınmıştır.'
66. Mekanize Tugay Komutanlığındaki toplantıya katılan subaylardan diğer darbe davalarının sanıkları Uzay Şahin ve Murat Yanık'ın alınan kararları tebliğ etmek için Kara Harp Akademisi Komutanlığında 'başhoca' olan ve darbe teşebbüsü eyleminin aktif elemanlarından Ahmet Zeki Gerehan ile görüştükleri anlatılan iddianamede, ana darbe davasının sanıkları kurmay albaylar Müslüm Kaya ve Nebi Gazneli'nin de katılımıyla 14 Temmuz'da saat 21.00'de Yeşilköy'deki Hava Harp Okulundaki toplantının, darbe teşebbüsünden önce İstanbul'da gerçekleşen ve tespiti yapılan son toplantı olduğu vurgulandı.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
'Bu toplantıda icra edilecek faaliyetlerin ve planlamaların görüşüldüğü, ayrıca darbe teşebbüsü tarihinin net olarak o gün dile getirildiği ve ayrıca Kara Harp Akademileri Komutanlığından alaylara ve tugaylara akademili öğrenci subayların ne şekilde birliklere gideceğinin o gün görüşüldüğü anlaşılmıştır. Bu konuda planlamayı yapmak üzere Kara Harp Akademileri Komutanlığında başhoca olan Ahmet Zeki Gerehan'ın görevlendirildiği anlaşılmaktadır. Hava Harp Okulundaki toplantıya özellikle Taksim, TRT, Harbiye'deki TRT Radyo Binası olaylarının organizatörü olan ve bu olay yerlerine görev yaptıkları ve komutanı oldukları 6. Alay Komutanlığı'ndan (Hasdal Kışlası) asker gönderen yeni komutan Nebi Gazneli ve eski komutan Müslüm Kaya'nın katılmış oldukları, bu toplantıda kendi birliklerinden Taksim Meydanı'nın işgali eyleminin Hasdal Kışlası'ndan rütbeli ve rütbesiz askerlerin gönderilmesi yönünde kararların da bu toplantıda alındığı anlaşılmaktadır.'
İşgali WhatsApp'la yönetmiş
Ana darbe davasının sanıkları kurmay albaylar Müslüm Kaya ile Nebi Gazneli'nin Taksim Meydanı'na yönelik kalkışma hareketinde talimatları veren komutanlar oldukları aktarılan iddianamede, Kaya ve Gazneli'nin şüphelilere WhatsApp üzerinden yazışmalarına da yer verildi:
İddianameye göre, Müslüm Kaya'nın bazı WhatsApp mesajları şöyle:
'Taksim Meydanı yola çıktı', 'Taksim'de halk 'En büyük asker bizim asker' tezahüratı yapıyor', 'Taksim'e takviye ihtiyacı var. Zırhlı araç gönderilebilir mi?', 'Taksim'e takviye bir kol gönderiyoruz', 'Taksim'de çevrilmişler. Bizimkiler ateş ediyor', 'Taksim'e yardım', 'Yalan haberlere devam ediyorlar', 'Taksim'de durum kritik', Taksim'deki takviye Beşiktaş lojmanına gitmiş', 'Özel harekat gelmiş taksime. Hv desteği?, Polis AKOM'a operasyon yapacakmış. Hv desteği olamaz mı?', 'Uçak Taksim'de alçak uçuş yapsın', 'Taksim zorda', 'Taksim'de askeri almışlar', 'Taksim 'dayanamıyoruz' diyor.', 'Uçaklar yaramış Taksim'e', 'Uçaklar moral için önemli', 'Taksim önemli komutanım'
İddianamede, Taksim'de görev yapan şüphelilerin yardım talebi üzerine üsteğmenler Mustafa Kemal Kütahya ve Emrah Altunkalem'in önderlik ettiği askeri grubun Hasdal Kışlası'nda 00.30sıralarında askeri araçlarla çıkış yaptıkları, bu araçların Hasdal Tüneli'nin kapalı olması nedeniyle Beşiktaş tarafına yöneldiği, yolda giderken halkın yoğun tepkisiyle karşılaşan rütbeliler Mustafa Kemal Kütahya, Emrah Altunkalem'in er ve erbaşlara yolu açmak için ateş ettikleri kaydedildi.
Bu sırada şüpheli üsteğmenler Mustafa Kemal Kütahya ve Emrah Altunkalem'in alay komutanları Nebi Gazneli ve Müslüm Kaya ile (ana darbe davasının sanıkları) durum hakkında telefon görüşmesi yaptıkları belirtilen iddianamede, 'Bu telefon görüşmelerinde gerek albay Müslüm Kaya'nın gerekse albay Nebi Gazneli nin üsteğmenlere yönelik olarak telefonda 'önünüze çıkan barikatları yıkın geçin, ateş edin, sıkın, halkı öldürün, yine de Taksime gidin' diye açıkça halka ateş etmeleri yönünde ve öldürmeleri yönünde bu gruba ve grubun başındaki rütbelilere talimat verdikleri, ancak o gece sokağa çıkan halkın kahramanca direnişi karşısında söz konusu Taksim'e gitmek amacıyla görevlendirilen bu askeri grubun Beşiktaş'tan dönmek zorunda kaldığı ve orada bulunan askeri lojmanlara sığındıkları ve teslim oldukları anlaşılmıştır.' denildi.
İddianamede, olay gününe ilişkin fotoğraf ve görüntüler de yer aldı
İddianamede, 'İstanbul'un ve Türkiye'nin güzide meydanlarından biri olan ve hayati öneme sahip olan Taksim Meydanı'nın işgal edilerek uzun süre acımasızca ateş edilerek oradaki mağdurların yaralanmasına neden olan şüphelilerin eylemleri ile ilgili talimatların Hasdal Kışlası 6. Alay Komutanı Nebi Gazneli ve eski Komutanı Müslüm Kaya tarafından verildiği, bu talimatların şüphelilerce yerine getirildiği anlaşılmaktadır.' ifadelerine yer verildi.
Hasdal Kışlası'ndan hareket ederek Taksim Meydanı ve anıtın bulunduğu yeri yüzbaşılar Günay Kaya, Birhan Şahan ve Erdoğan Çelik ile Üsteğmen Mustafa Karademir ve Teğmen İsa Gözetici önderliğindeki er ve erbaşların işgal ettiği belirtilen iddianamede, olay gününe ilişkin görüntü ve fotoğraflara da yer verildi.
İddianamede, FETÖ mensuplarınca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin birlik, bütünlük ve demokrasisine yönelik gerçekleştirilmek istenen ancak başarısızlığa uğratılan silahlı darbe teşebbüsü kapsamında Taksim Meydanı'nı işgal eden şüphelilerin elleri silahlı ve tam teçhizatlı oldukları, darbeci askerlerin defalarca ateş ettikleri anlatıldı.
Toplanan vatandaşların darbeci askerlerin etrafını sardıkları, gerek vatandaşların gerekse polis ekiplerinin darbeci askerleri ikna etmeye çalıştıkları, zaman zaman vatandaşlarla askerler arasında gerginlikler olduğu anlatılan iddianamede, darbeci askerlerin toplanan halkı dağıtmak için defalarca havaya ateş ettikleri kaydedildi.
İddianamede, darbe girişimi ile ilgili Taksim Meydanı ve anıt çevresini işgal etme eylemine katılan askerlere destek olmak amacıyla Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alay Komutanlığından çıkan askerlerin Beşiktaş Balmumcu üzerinden Taksim Meydanı'na gitmeye çalıştıkları belirtilerek, darbe girişimini önlemek için dışarı çıkan halkın bunu engellemeye çalıştığı fakat askeri araçlardan ateş açıldığı aktarıldı.
İddianamede, darbe girişimine katılan askerlerin Taksim Meydanı'na gidemeyerek Beşiktaş'taki Ertuğrul Sitesi Askeri Lojmanlara sığındıklarının şüphelilerin ifadeleri ve görüntülerden anlaşıldığı anlatıldı.
Mağdurlar şüphelileri teşhis etti
İddianamede, Taksim Meydanı'nda kolluk kuvvetlerince yapılan inceleme tutanağına da yer verildi. Tutanağa göre, meydanda bulunan anıtın çevresinin zemininde yoğun şekilde kan damlacıklarının olduğu, yine aynı yerde uzun namlulu silah ve çok sayıda kovanın bulunduğu belirtildi.
Şüphelilerin savunmalarına yer verilen iddianamede, şüphelilerin 'Asker kişi olduklarını, üstleri tarafından kendilerine verilen emri uygulamak zorunda olduklarını ve bu emri sorgulayamayacaklarını, verilen emir üzerine hareket ettiklerini, faaliyetin bir darbe kalkışması ve dolayısıyla bir suç teşkil ettiğini bilmediklerini' beyan ettikleri kaydedildi.
Olaylar sırasında Taksim Meydanı'nda cereyan eden 39 mağdurun bizzat darbeci askerlerin silahından çıkan mermiler nedeniyle çeşitli yerlerinden almış oldukları isabet neticesinde yaralandıklarının tespit edildiği anlatılan iddianamede, müşteki-mağdurların ifadesine de yer verildi. Mağdurların ifadesi alındığı sırada şüphelileri teşhis ettiği kaydedilen iddianamede, müştekilerin ilk ateş açan kişinin şüpheli yüzbaşı Erdoğan Ateş olduğunu, şüpheli Ateş ve yüzbaşı Birhan Şahan'ın halkın üzerine ateş açılmasına ilişkin erlere talimat verdiğini beyan ettikleri anlatıldı.
Olaya ilişkin MOBESE ve güvenlik kamerası görüntüleri de iddianameye girdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Orhan Aydın tarafından hazırlanan 226 sayfalık iddianamede askerin ateşiyle yaralanan 39 kişi mağdur, 4 kişi müşteki olarak yer aldı. İddianamede 99 şüpheli hakkında, ' Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', ' Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Tüm şüpheliler hakkında ayrıca, 'Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 15'er yıla kadar, 'Mala zarar verme' ve 'Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs etme' suçlarından ise 37 şüpheli için ise ayrı ayrı 508 yıldan 780 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Taksim Meydanı'nın İstanbul'un ve Türkiye'nin hayati öneme sahip meydanlarından birisi olduğuna dikkat çekilen iddianamede, FETÖ'nün amacı doğrultusunda şüphelilerin Taksim'e sevk edildikleri vurgulandı. Şüphelilerin Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alayının eski alay komutanı Albay Müslüm Kaya ile yeni Alay Komutanı Nebi Gazneli'nin bizzat organize ettiği ve bizzat talimatlarını verdiği belirtildi. İddianamede, verilen bu talimat üzerine kurmay subaylar Yüzbaşı Birhan Şahan ve Üsteğmen Mustafa Karademir ile Hasdal kışlasında rütbeli olarak görev yapan üsteğmen Nurullah Yıldırım ve teğmen İsa Gözetici'nin başlarında olduğu 25 er ile birlikte Taksim'e intikal ettikleri kaydedildi. İlerleyen saatlerde bu askerlere darbe girişimi kapsamında Harbiye'deki TRT'de bulunan ikisi subay 8 askerin daha takviye edildiği belirtildi.
İddianamede darbeci askerlerin, halkın baskısı üzerinde Taksim'deki Cumhuriyet Anıt'ı çevresinde sıkıştıkları belirtilerek, darbecileri organize eden albay Müslüm Kaya ve Nebi Gazneli'nin Taksim'deki askerlere destek olarak aralarında rütbelilerin de bulunduğu 62 askeri da sevk ettiği belirtildi. Yanlarına 10 bin adet mühimmat alarak, yola çıkan 62 askerin Hasdal tünelinin kapalı olması nedeniyle Beşiktaş'a yönlendikleri burada da, halkın tepkisi direnişiyle karşısında bu askeri birliğin Taksim'e ulaşamayarak Beşiktaş'ta ki askeri lojmana girdikleri ve burada yakalandıkları tespitine yer verildi.
İddianamede, şüphelilerin ifadelerinde yer verildi. Üsteğmen Nurullah Yıldırım ifadesinde, kendisine 'Taksimde bombalı terör eylemi var. Alanı boşaltıp emniyeti sağlamamız gerekiyor' diye emir verildiğini anlattı.
Yıldırım'ın Taksim'deki heykel civarında dağınık bir şekilde durduktan sonra 'halkın darbe mi' yapıyorsunuz demeye başladığını, tepkilerin çoğalması üzerine ise yüzbaşının askerleri heykelin etrafına toplamasını emrettiğini söylediği belirtildi.
Burada çember şeklinde toplandıklarını anlatan Yıldırım'ın, 'Bu sırada bir yüzbaşı havaya ateş etti. Sonra birkaç el de yere doğru ateş etti. Bu sırada bir asker yere düştü. Düşen askeri korumak için ben de birkaç el havaya ateş ettim. Sonra Muhammet Özbaltalı isimli yaralı eri Gümüşsuyu Askeri Hastanesi'ne götürdüm. Burada açık olan televizyonda darbe bildirisi okunduğunu gördüm' diye konuştuğu öğrenildi,
SAVCILIK: 38 KİŞİ BİZZAT ASKERLERİN SİLAHINDAN ÇIKAN MERMİLERLE YARALANDI
İddianamede Taksim Meydanı'nda cereyan eden 38 mağdurun bizzat darbeci askerlerin mermilerinden çıkan kurşunlarla yaralandıkları tespit edildiği belirtildi. Mağdurların tek tek beyanlarına da yer verildi. Mağdurlardan Ali Osman Yılmaz'ın olaylar sırasında Taksim meydanına yığılan 30 kişilik bir askeri grubun ateş ettiğini gördüğünü belirterek, teşhis ettiği şüphelilerden Teğmen İsa Gözetici'nin saat 02.30 sıralarında çıkan arbede den sonra aşırı agresif tavırlar sergilediğini ve kendisini de bu sırada yaralandığını beyan ettiği aktarıldı.
Mağdur M.G'in de emniyette yapılan teşhiste, şüphelilerden Erdoğan Çelik'i teşhis ettiği kaydedildi,. M.G, Çelik'in elindeki silahla sürekli ateş ettiğini gördüğünü, vatandaşlara, 'Burası benim görev yerim buradan dağılın herkes evine gitsin sıkı yönetim ilan edildi. Hükümet düştü' diye bağırdığını anlattı. Mağdur M.G, vatandaşın askerlerin elindeki silahları almaya çalıştığı sırada yüzbaşının askere ateş etmeleri yönünde emir verdiğini, kendisinin de o sırada yaralandığını söylediği belirtildi.
'DAĞILIN YOKSA ATEŞ AÇACAĞIZ'
Mağdur Güney Say'ın da emniyette şüphelilerden Erdoğan Çelik'i teşhis ederek, anıtın çevresinde halkın askerleri oradan uzaklaştırmaya çalıştığı sırada, Çelik'in askerlere emir vererek, 'yerinizde kalın, ayrılmayın' diye bağırdığını söylediği öğrenildi.. Mağdur Say'ın, şüpheli Çelik'in vatandaşa da 'dağılın yoksa ateş açacağız' şeklinde bağırdığını belirterek, saat 02.00 sıralarında havaya ateş açılınca anıtın olduğu yere gittiğini, orada bir kere daha ateş edilmeye başlandığını, bu sırada yaralandığını ifade ettiği vurgulandı.
LİBYALI TURİST DE VURULMUŞ
Tercüman aracılığıyla ifadesi alınan mağdur Sami Salem Abdulrahman Alshaykh'ın da, '12 Temmuz 2016 tarihinde Libya'dan Türkiye'ye geldim. 16 Temmuz 2016 saat 00.30 sıralarında Taksim Meydanı'na arkadaşımın yanına geldim. Yürürken bir anda yere düştüm. Sol uyluk kemiğimden kanlar gelmeye başladı' diyerek kimin ateş ettiğini görmediğini söylediği öğrenildi.
'Sıkı yönetim ilan edileceğini biliyorlardı'
İddianamede, şüpheliler arasında yer alan Harp Akademisi Komutanlığından gelen öğrenci subaylar ve öğretim elemanı subayların bizzat geceleyin gerçekleşecek darbe kalkışması olayından haberdar oldukları, daha gündüz saatlerinden itibaren sıkı yönetim ilan edileceğini bildikleri, gidecekleri yerlerde ne şekilde hareket tarzını sergileyeceklerini belirledikleri kaydedildi.
Dosyada yer alan öğrenci subay olan şüpheliler Günay Kaya, Ertuğrul Çelik, Birhan Şahan, Mustafa Karademir'in olay yerine gitmeden önce her şeyden haberdar oldukları ve örgütün talimatları doğrultusunda hareket ettikleri, olay mahallinde bizzat yönetimi devraldıkları, oradaki vatandaşlara yönelik eylemlerinin diğer şüphelilere göre daha sert olduğu dile getirilen iddianamede, tüm bunların bu şüphelilerin FETÖ/PDY üyesi oldukları sonucunu doğurduğu vurgulandı.
(25 Mart 2017, 14:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: