Ergenekon savcılarına yönelik yepyeni bir kıskaç girişimi başlatıldı. Birinci Ergenekon iddianamesinin altında imzası bulunan Ergenekon savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın hakkında tazminat davaları zinciri başlatıldı. Sanıklar ve yakınlarının Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nde çok sayıda tazminat davası açtıkları ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nce her iki davada da bu davaların ilk derece adliye mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verildiği öğrenildi. Bu karar temyiz edildi. Temyiz üzerine karar 07.10.2009 tarihinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu´nda görüşülmeyi bekliyor. Davaların doğrudan Yargıtay Hukuk Dairesi´nde açılmış olmasına dikkat çeken uzman hukukçular, davacı vekillerinin Yargıtay nezdinde daha etkili olabileceklerini düşündüklerini belirtiyorlar. ilk derece mahkemeler atlanarak direkt Yargıtay´a gidilmesi, gözleri pek çok üyesinin Ergenekon sanıklarıyla irtibatı ortaya çıkan Yargıtay´a çevirdi.
Ergenekon savcılarına yeni kıskaç: Yargıtay´da açılan tazminat davaları
Ergenekon savcılarına yönelik yepyeni bir kıskaç girişimi başlatıldı. Birinci Ergenekon iddianamesinin altında imzası bulunan Ergenekon savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın hakkında tazminat davaları zinciri başlatıldı. Sanıklar ve yakınlarının Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nde çok sayıda tazminat davası açtıkları ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nce her iki davada da bu davaların ilk derece adliye mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verildiği öğrenildi. Bu karar temyiz edildi. Temyiz üzerine karar 07.10.2009 tarihinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu´nda görüşülmeyi bekliyor. Davaların doğrudan Yargıtay Hukuk Dairesi´nde açılmış olmasına dikkat çeken uzman hukukçular, davacı vekillerinin Yargıtay nezdinde daha etkili olabileceklerini düşündüklerini belirtiyorlar. ilk derece mahkemeler atlanarak direkt Yargıtay´a gidilmesi, gözleri pek çok üyesinin Ergenekon sanıklarıyla irtibatı ortaya çıkan Yargıtay´a çevirdi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yaz kararnamesi kıskacından yeni kurtulan Ergenekon Savcılarına yönelik şimdi de tazminat kıskacı başlatıldı. 1. Ergenekon iddianamesini altında imzası bulunan Ergenekon savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın hakkında tazminat davaları zinciri başlatıldı. Sanıklar ve yakınlarının Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nde çok sayıda tazminat davası açtıkları ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nce her iki davada da bu davaların ilk derece adliye mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verildiği öğrenildi. Bu karar temyiz edildi. Temyiz üzerine karar 07.10.2009 tarihinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu´nda görüşülmeyi bekliyor. Davacılardan birisi Ergenekon sanığı ?yeni milis? dökümanının yazarı Behiç Gürcihan´ın karısı sanık Fatma Sibel Yüksek. Fatma Yüksek hakkında Ergenekon Terör Örgütüne üye olmak suçundan dava açılmıştı.
Hukukçular ise davaların doğrudan Yargıtay Hukuk Dairesi´nde açılmış olmasına dikkat çektiler. Uzmanlar, davacı vekillerinin Yargıtay nezdinde daha etkili olabileceklerini düşündüklerini, oysa dava dayanağı olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu´nun 573. Maddesinin savcılarla değil, doğrudan hakimlerle ilgili olduğunu belirttiler. İçtihatlarda da savcılar hakkında ilk derece mahkemelerinde bu davaların görüleceği defalarca açık olarak karara bağlandı. Ancak buna rağmen atlama yapılarak direkt Yargıtay´a gidilmesi, gözleri pek çok üyesinin Ergenekon sanıklarıyla irtibatı ortaya çıkan Yargıtay´a çevirdi. ( aktifhaber)
Tazminat talep eden Poyraz tazminata mahkum edildi
Ergenekon sanığı Ergun Poyraz, kitaplarında hedef aldığı şahısların manevi şahsiyetine yönelik, kişilik haklarına tecavüz niteliğindeki gerçek dışı, tahkir ve tezyif edici, haksız ve hukuka aykırı beyanlara yer verdiği için manevi tazminat cezası almıştı.
Ergun Poyraz ´Musa´nın Çocukları Tayyip ve Emine´ kitabından dolayı AK Parti liderine tazminat ödemeye mahkum edilmişti
Ergenekon tutuklusu yazar Ergun Poyraz, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´e 20 bin YTL´lik tazminat davası açmış ve Savcı Öz´ü kendisi hakkında ´en ufak´ kanıt olmadan Ergenekon Terör Örgütü üyesi göstermekle suçlamıştı. Poyraz´ın manevi tazminat talebinde ilginç iddialar ve gerekçeler sayılmıştı. Dava dilekçesinde, Savcı Öz´ün ´açık şahsi kusuru sonucu, Anayasa´da belirtilen masumiyet karinesine, ceza hukukunun tüm ilkelerine aykırı yürütülen bir soruşturma sonucunda iddianame hazırladığı ve bu iddianame içeriği ile Poyraz hakkında isnat edilen tüm suçlamaların maddi gerçeklilikten tamamen yoksun olduğu iddia edilerek; şu gerekçeler ve iddialar sıralanmıştı:
KORKU İMPARATORLUĞU: Mustafa Kemal Atatürk´ün ´Bursa Nutku´nun gerçekliliğinin sorgulandığı ve resmi makamlarla yazışmalar yapılabilen, adeta Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin kuruluş felsefesini oluşturan ´tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik´ ilkesine bağlı tüm yurttaşları potansiyel bir suçlu gibi göstererek eşi benzeri görülmemiş bir ´korku İmparatorluğu´ yaratmak.
BELGELER ALENİLEŞTİ: Devletin çok gizli belgeleri alenileştirilerek uluslararası alanda ülkemizin ciddi hukuki ve diplomatik sorumluluklarına sebebiyet verildiği,
MEZARA TAHLİYE: Ceza yasalarının emredici hükümleri göz ardı edilerek şüphelilerin ´mezara tahliyesi´ sonuçlarını doğuran, dosyanın tekamülü halinde somutlaşacağı üzere davalı Cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz, şahsi sorumluluğu bulunan hazırladığı iddianame ile Poyraz´ın kişilik haklarına doğrudan saldırıda bulunmuş ve bu nedenle tazmin sorumluluğu bulunmaktadır.
SİLAH RUHSATI: Dosyada silah ruhsatı bulunmasına karşın, salt suçlamaları arttırabilmek, isim babalığını yaptığı örgütün silah sayısını çoğaltabilmek için ruhsatsız silah bulundurmaktan dava açabilen davalının neden Poyraz´ı soruşturma sürecine dahil ettiğine açıklık getirmelidir.
KALEMİ ELİNDEN ALINDI: Bir yazar ve gazeteci olan Poyraz´ın kalemi elinden alınarak, neticede susturularak maksadı hasıl olan Poyraz´a yönelik yargısız infazın her geçen gün başka bir Türk aydınına yöneltilen suçlamalara gerekçe kılınmak için ucu açık bırakılan soruşturmadaki davalının şahsi kusurları somutlanacaktır. Ayrıca Poyraz´ın yeni çalışmaları da engellenmektedir.
KAPATTIRDIĞI PARTİDEN DELİLLER: Poyraz, yazdığı ´Refah´ın Gerçek Yüzü´ isimli kitapla kapatılmasına yol açtığı refah Partisi´nin üyesi Hasan Hüseyin Ceylan´ın hakkındaki belge ve bilgiler, Poyraz´ın terör örgütü olduğunu gösteren kanıtlar gibi kullanılmıştır.
KİTAPLARI TERÖR DELİLİ: Poyraz´ın ´Musa´nın Çocukları, Musa´nın Gül´ü, Musa´nın Mücahiti ve Musa´nın AKP´si´ isimli kitaplarının iktidarı rahatsız ettiği, bu kitaplarda kullandığı belgelerin hakkında yapılan terör örgütü suçlamasına delil olarak kullanıldığı, Poyraz´ın devlet korumasında ve 24 saatinin devletin gözetiminde ve kaydı altında olduğu ve bun nedenle terör örgütü üyesi olmasının devletin varlık nedenine aykırı sayılacağı açıktır.
HANGİ ÖRGÜT HANGİ DELİL: 14 aydır ve iddianamenin hazırlanması sonrasında bile Poyraz´ın hangi terör örgütüne bağlı olduğu, örgütün adı, örgütün hangi kademesinde bulunduğu konusunda ceza hukukunun kabul edebileceği en ufak bir kanıt yoktur.
DELİLSİZ, MAKSATLI: Hiçbir somut delil, herhangi bir terör örgütü ile hiçbir bağlantısı somut olarak gösterilemeyip, bir takım gizli sanıkların çelişkili ifadeleri ile tutuklanan Poyraz´ı soruşturmaya dahil etmek suretiyle ve nasıl bir süreçte hazırladığını somutlaşacak iddianame´de Öz, eleştiri, yorum ya da değerlendirme veya görevinin gereği olarak yorumlanamayacak sözcükler ve nitelemelerin de ötesinde haksız ve mesnetsiz suçlamalarda bulunmuştur. Açık hakaret ve saldırıda bulunmuş, halkın kin ve husumetinin Poyraz´a yöneltilmesini amaçlayarak hedef göstermiştir.
ÖZ´ÜN MADDİ VARLIĞI ARAŞTIRILACAK
Dava dilekçesinde bu gerekçelerle 20 bin YTL´lik manevi tazminata hükmedilmesi talep edilirken, ayrıca; İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nden Poyraz ile ilgili tüm dosyaların istenmesi, üniversiteden bir ceza hukukçusunun bilirkişi tayin edilmesi, Savcı Öz´ün ekonomik ve sosyal durumunun araştırılarak, tespit edilmesi ve nihayet verilecek kararın ulusal üç büyük gazete ve internet sitelerinden aynen yayımlanması ve tüm giderlerin Savcı Öz tarafından ödenmesi de talep edilmişti.
Erdoğan yazar Poyraz´dan tazminat kazandı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir kitabında kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle Ergenekon davası sanıklarından yazar Ergün Poyraz ve kitabın yayıncısı şirket aleyhinde açtığı davada, 4 bin TL manevi tazminat kazandı. Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi´nde görülen davanın karar duruşmasına, tarafların avukatları katıldı. Yargıç Ahmet Tevfik Erginbay, davanın kısmen kabul edildiğini kaydederek, Poyraz ve yayıncı şirketin, Başbakan Erdoğan´a yasal faiziyle birlikte 4 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Dava dilekçesinde, Poyraz tarafından kaleme alınan Musa´nın Çocukları Tayyip ve Emine adlı kitapta, Erdoğan´ın manevi şahsiyetine yönelik, kişilik haklarına tecavüz niteliğindeki gerçek dışı, tahkir ve tezyif edici, haksız ve hukuka aykırı beyanlara yer verildiği belirtilmişti. Dilekçede, Poyraz ve kitabın yayıncısı şirketten, yasal faiziyle birlikte 20 bin TL manevi tazminat talep edilmiş ve söz konusu kitabın yayınının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması istenmişti. ( cnnturk)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu: Ergenekon savcılarına tazminat davası açılabilir ancak Yargıtay´da değil genel adli mahkemelerde
08 Ekim 2009: Ergenekon Savcıları´na yönelik tazminat davalarının direkt Yargıtay´da açılması yönündeki girişim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu´nun kararıyla engellendi. Ergenekon sanıklarından Fatma Sibel Yüksek, Ergenekon sanığı nişanlısı Behiç Gürcihan ile yaptığı telefon görüşmelerinin iddianamede yer almasının ?özel yaşam ve haberleşme hürriyetinin engellendiği? iddiasıyla, savcılar Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın´dan tazminat istemi talebiyle direkt Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nde tazminat davası açtı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, savcılar hakkında tazminat davasının açılacağı yerin Yargıtay değil, adli mahkemeler olduğunu vurgulayarak davayı reddetti. 4. Hukuk´un kararına yapılan itirazı dün Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karara bağladı. Kurul, savcılar hakkında ´genel hükümlere´ göre adli mahkemelerde tazminat davası açılabileceğine hükmetti. Kurul´un kararı nihai olduğu için Ergenekon savcıları için savcıların görev yeri olan İstanbul´da tazminat davası açılabilecek. ( Star)
Kurulu´n tazminat davası açılabilir görüşü eleştiriliyor: Ferhat Sarıkaya sırf görevini yaptığı için tazminata mahkum edildi
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, ´Ergenekon´ soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcıları aleyhinde açılan manevi tazminat davasını ´görev yönünden´ reddeden daire kararını gerekçesini değiştirerek onadı. Savcılar hakkında adliye mahkemelerinde genel hükümlere göre dava açılabilecek. Kararı şaşkınlıkla karşılayan eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, savcıya tazminat cezası vermenin postacıya mektup dağıttığı için ceza vermekten farksız olduğunu söyledi. Savcılara tazminatın önünü açmak demek, postacının mektup dağıttığı için cezalandırılmasından farksızdır. Ferhat Sarıkaya sırf görevini yaptığı için tazminata mahkum edildi. Bu anlayışın değişmesi lazım. Cumhuriyet savcıları ceza muhakemesi kanununun kendisine verdiği görev gereği kişiler ve olaylar hakkındaki her iddiayı ellerindeki özel yetkilerle araştırmak durumundadır. Birilerini göz altına almak, birilerini takibe almak cumhuriyet savcılığı görevinin kaçınılmaz tabiatıdır. Cumhuriyet savcıları görevi gereği özel hayata müdahale ediyor. Cumhuriyet savcısı görevini yaptığı süreçte tazminat davasıyla karşı karşıya kalırsa fiilen cumhuriyet savcılığı makamı lağvedilmiş olur. Savcılık zor bir görevdir, savcıların attığı her adımda tazminat davası açarsanız hele Ergenekon gibi mayınlı bir vadide yürüyen savcıların istikballerini ve bir adım önlerini görebilmesi mümkün değil. Hiçbir savcı da bu tazminat korkusuyla ileri adım atamaz.
Dava, savcılara değil devlete açılmalıydı
Eski Başsavcı Reşat Petek: Kişilik haklarına zarar verildiğini öne süren sanıklar öncelikle devlet aleyhine dava açmalı. Çünkü savcı ve hakimler kamu yararına bir görev yapıyor. Bu nedenle devletin böyle bir tazminata mahkûm olması söz konusu olduğunda devlet kurumları dilerse kişisel hataları nedeniyle tazminat ödenmesine sebebiyet verdikleri için hakim ve savcılara dava rücu edebilir. Kişisel olarak hakim ve savcılara açılan davaların kabul görmeyeceği kanısındayım. İlgili mahkeme takdir ederse Ergenekon sanıklarının açtığı davayı kamu niteliğini öne çıkararak reddedebilir ve devlete karşı açılması gereken bir dava diyebilir. Kurul´un kararı şöyle yorumlanabilir; nasıl ki özel ve tüzel kişiler birbirleri hakkında hakaret davası açabiliyorsa keyfi olarak karar veren, hukuk kurallarını bilerek uygulamayan hakim ve savcılar hakkında evrensel hukuk çerçevesinde tazminat davası açılabilir. Bu nedenle kararı Ergenekon savcılarına yönelik bir baskı yolu olarak değerlendirmek bu aşamada yanlış olur. ( Zaman)
(06 Ekim 2009), son güncel.: (08 Ekim 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri