Bolu'da, 3'ü tutuklu 10 askerin yargılandığı FETÖ/PDY davasına devam edildi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Albay Cahit Tirindaz ve Albay Aziz Çetinkaya'nın ifadelerine tepki gösteren tutuklu sanık Yüzbaşı Nuri Kıyak, 'Koca koca albaylar yalan söylüyor. Ben mi verdim bu zıkkım emri. Hiçbirine hakkımı helal etmiyorum' dedi.
25.03.2017 13:55 Bolu'da, 3'ü tutuklu 10 askerin yargılandığı FETÖ/PDY davasına devam edildi. Bolu'da, eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı ve sözde ' Bolu ve Düzce Sıkıyönetim Komutanı' Tuğgeneral İsmail Güneşer, Yarbay Veli Ceylan ve Yüzbaşı Nuri Kıyak'ın tutuklu ve 7 askerin de tutuksuz olarak yargılandığı FETÖ/PDY davasının ikinci duruşması yapıldı.
24 Mart'ta Bolu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, geniş güvenlik önlemleri altında getirilen tutuklu sanıklar, meslekten ihraç edilen Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, Yarbay Veli Ceylan ve Yüzbaşı Nuri Kıyak ile tutuksuz sanıklar Yarbay Murat Gelen, üsteğmenler Burak Civelek, Ümit Birinci ve astsubay Ahmet Üney ile avukatları katıldı.
Duruşmada, dönemin Bolu 2. Komando Tugay Komutan Yardımcısı Albay Cahit Tirindaz, dönemin Bolu 2. Komando Tugayı Eski Komutan Yardımcısı Albay Aziz Çetinkaya ve dönemin Bolu İl Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya tanık olarak dinlendi.
Tirindaz, 12 Temmuz'da düzenlenen törenle tugay komutan yardımcılığı görevini Albay Aziz Çetinkaya'dan devraldığını belirtti. Darbe girişimini öğrendiği sırada tugaya gitmek için hazırlanırken, kendisini İsmail Güneşer'in arayıp, 'sıkıyönetim' ilan edildiğini, kendisinin de 'sıkıyönetim komutanı' olduğunu belirttiğini ve Bolu'ya gelmek üzere yola çıktığını söylediğini aktaran Tirindaz, kendisi gelene kadar hazırlık yapılmasını emrettiğini öne sürdü.
İl Jandarma Komutanlığına gittiğinde Türker Yılmaz'ın kendisine bir deste kağıt uzatarak 'Bu ne demek oluyor' dediğini belirten Tirindaz, 'Emri inceledim. Burada bir süre oturup emir hakkında görüştük. Bir süre sonra Veli Ceylan ve İsmail Güneşer ile telefon konuşmalarım oldu. İsmail Güneşer, çıkış hazırlığı yapmamızı ve emre uyacağımızı söyledi. Bir başka görüşmemizde de bana Türker Yılmaz'ın konuşmalarında yumuşama gördüğünü, emre uymayabileceğini, gerekirse onu da derdest etmemi söyledi.' diye konuştu.
'Derdest edilme düşüncesiyle birliğime geç gittim'
Cahit Tirindaz, mahkeme heyetinin çok önemli bir gelişme olmasına rağmen neden saat 02.40'a kadar birliğine gitmediğini sorması üzerine, 'İsmail Güneşer'in tugayda kiminle irtibatlı olduğunu bilmiyordum. Birliğin dışarı çıkmasına engel olma düşüncesindeydim. Erken saatlerde birliğe gitseydim, direnç göstereceğimi düşünen bazı kişilerin beni engellemesi durumunda birliği kontrol edemeyeceğimi düşündüm. İsmail Güneşer'den direkt emir alabilecek bazı kişilerin, beni derdest edebileceklerini düşündüğüm için birliğe geç gittim.' cevabını verdi.
Dönemin Bolu Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya ise, o gece durumdan haberdar olduğu anda, Bolu Valisi Aydın Baruş'u arayıp bilgi verdiğini ifade ederek, 'Vali Bey, Abant'ta olduğunu söyledi. Ben de orasının güvenli olmadığını düşündüğüm için beni beklemesini, kapıyı kimseye açmamalarını söyleyerek, 3 araçla kendisini almaya gittim. Vali Beyi 1 polis memuru dışında kimsenin bilmediği bir adrese yerleştirdim. Vali Bey, bir süre orada kaldı. Durumun normal olduğu kanısına vardığımda Vali Beyi valiliğe getirttim.' diye konuştu.
Bu esnada Türker Yılmaz ve İsmail Güneşer ile telefon görüşmeleri olduğunu anlatan Kızılkaya, 'Türker Yılmaz, bana sakin olmamı ve şehre sahip çıkmamı söyledi. İsmail Güneşer ise şehirde vaziyetin ne olduğunu sordu. Şehre ve sokaklara hakim olmamı söyledi.' dedi.
Kızılkaya, o anda askeri yetkililerin ne tarafta olduğunu bilmediğini, telefonda hem Güneşer hem de Yılmaz'la taraflarını öğrenmeye yönelik konuşmalar yaptığını kaydetti.
'Elimdeki kuvvetle askeri engellemem mümkün değildi'
Mahkeme heyetinin, o gün askeri birliklerle polisin karşı karşıya gelmesi durumunda polisin gücünün askerleri engellemeye yetip yetmeyeceği sorusu üzerine Kızılkaya, 'Bizim hem personel hem de silah ve mühimmat gücümüz, onlarınkinden katbekat aşağıda. Onların en az olduğu zaman bile bizim en az 2 katımız personelleri var. Benim elimde hafif silahlardan başka bir şey yok. Biz tugayda hangi silahların olduğunu bilmiyorduk. Hatta zırhlı araç olup olmadığını dahi bilmiyorduk. Askeri yetkililer, bizi zamanında ve doğru bilgilendirmedi. Böyle bir kalkışma olsaydı, benim elimdeki kuvvetle bunu engellemem mümkün değildi.' ifadelerini kullandı.
Kızılkaya, 15 Temmuz gecesi Hakkari'de geçici görevde olan Bolu 2'nci Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Güneşer ile telefonda görüştüğünü söyleyerek, 'Güneşer kente ve sokaklara sahip çıkmamızı istedi. Tugayın çevresine gözetleme amacıyla sivil ekipler gönderdim. Tugay'da zırhlı araç ve askeri olarak sayısal durumun ne olduğu konusundaki belirsizlik en büyük handikap oldu' dedi. Kızılkaya ayrıca Güneşer'in, 'Askeri lojmanlara yaklaşanın beynini alırım' dediğini de söyledi.
Sanık Güneşer de Kızılkaya'nın ifadesinin doğru olduğunu, ancak bunu askeri lojmanlara yapılabilecek provokasyonlara karşı söylediğini iddia etti.
SANIKTAN TANIKLARA TEPKİ
Tirindaz ve Çetinkaya'nın ifadelerinin ardından eski Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya'nın dinlenmesine geçildi. Kızılkaya'nın ifadesinin ardından söz alan tutuklu sanık Yüzbaşı Nuri Kıyak, 15 Temmuz gecesi 2. Komando Tugay Komutanlığı'nda KOKTOD düzeninin kurulması emrini kimsenin üstlenmemesine tepki göstererek, 'Burada koca koca albaylar geliyor ifade veriyor. Hiçbirisi de bu emri ben verdim demiyor. Bu zıkkım emri yüzbaşı olarak ben mi verdim? Hiçbirisine hakkımı helal etmiyorum' dedi.
Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı ileri tarihe erteledi.
Paralel yapı-02 Şubat (2017) 'Bolu Darbe Yapılanması 10 sanık' davası
(25 Mart 2017, 13:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: