Birinci Ergenekon davasında dün yapılan 113. duruşmanın talepler kısmında söz alan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, ´Bu davada üzerine gidilen Veli Küçük değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti´dir´ açıklamasında bulundu. Küçük, kendi savunması sırasında da ´Devlet vatandaşına komplo kurmaz. Havlayanlar çok. Yalnız başınayım. Ama bu Ergenekon dedikleri bir safsata. Ergenekon olsaydı, ben duyardım, bilirdim. Devlette bu kadar tecrübem, çalışmam var. Artık bu davanın niye açıldığını, bu safsatanın ne olduğunu kundaktaki bebek dışında, onlar da anladı da konuşamıyorlar, herkes biliyor. F tipi polis, Fethullahçı polis, ABD´nin emrinde çalışanlar. Amerikada organize edilmiş. Doğu Bey´in (Perinçek) çok güzel dediği gibi ´Ergenekon Türk´ün başına örülmüş bir çoraptır.´ dedi.
Veli Küçük: Ergenekon olsaydı, duyardım, bilirdim
Birinci Ergenekon davasında dün yapılan 113. duruşmanın talepler kısmında söz alan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, ´Bu davada üzerine gidilen Veli Küçük değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti´dir´ açıklamasında bulundu. Küçük, kendi savunması sırasında da ´Devlet vatandaşına komplo kurmaz. Havlayanlar çok. Yalnız başınayım. Ama bu Ergenekon dedikleri bir safsata. Ergenekon olsaydı, ben duyardım, bilirdim. Devlette bu kadar tecrübem, çalışmam var. Artık bu davanın niye açıldığını, bu safsatanın ne olduğunu kundaktaki bebek dışında, onlar da anladı da konuşamıyorlar, herkes biliyor. F tipi polis, Fethullahçı polis, ABD´nin emrinde çalışanlar. Amerikada organize edilmiş. Doğu Bey´in (Perinçek) çok güzel dediği gibi ´Ergenekon Türk´ün başına örülmüş bir çoraptır.´ dedi.
Küçük´ten ince mesaj: Arkamdan havlayanlarla yalnız başına bir kurdum
Bu davada üzerine gidilen Veli Küçük değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti´dir. Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Türk dünyası içinde küçük bir noktadır. diye konuştu. Evindeki çalışma odasında kütüphanesinde asılı bulunan ´Arkasında 40 köpek havlamayan kurt, kurt değildir´ yazısını değiştirip yerine ´Arkasında 40 köpek havlamayan Türk değildir, Atatürkçü değildir´ yazısı asacağını söyledi. Küçük, şunları söyledi: Gerçekten havlayanlar çok. Yalnız başınayım. Ama bu Ergenekon dedikleri bir safsata. Ergenekon olsaydı, ben duyardım, bilirdim. Devlette bu kadar tecrübem, çalışmam var.
Veli Küçük: Ergenekon safsatasını kundaktaki bebekler de anladı da konuşamıyorlar
Tutuklu sanık Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Artık bu davanın niye açıldığını, bu safsatanın ne olduğunu kundaktaki bebek dışında, onlar da anladı da konuşamıyorlar, herkes biliyor dedi. Üzerine gidilen Veli Küçük değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti´dir. Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Türk dünyası içinde küçük bir noktadır diye konuşan Küçük günlük bir gazetede ´Veli Küçük kira zengini´ başlığıyla yayımlanan habere ilişkin açıklamalarda bulundu. Emekli olduktan sonra çalışmaya ihtiyacı olduğunu ve 30 milyar emekli ikramiyesiyle güvenlik işine girmeyi planladığını anlatan Küçük, bu amaçla Sirkeci´de harap durumdaki bir işyerini kiraladığını söyledi. Küçük, evindeki çalışma odasında kütüphanesinde asılı bulunan Arkasında 40 köpek havlayan kurt, kurt değildir yazısını silip yerine Arkasında 40 köpek havlamayan Türk Atatürkçü değildir yazısı asacağını sitemle ifade etti. Küçük, Gerçekten havlayanlar çok. Yalnız başınayım. Ama bu Ergenekon dedikleri bir safsata. Olsaydı ben bilirdim. Devlette bu kadar tecrübem, çalışmam var. Amerika´da organize edilmiş. Doğu Bey´in (Perinçek) çok güzel dediği gibi ´Ergenekon Türk´ün başına örülmüş bir çoraptır diye konuştu.
F Tipi polis Fethullahçı polis ABD´nin emrinde çalışanlar
Eski AKP milletvekili ve Genç Parti Genel Başkan Yardımcısı 2. Ergenekon davasından tutuksuz yargılanan Emin Şirin´i tanıdığını ve çok sevdiğini belirten Küçük, Ergenekon operasyonunda Şirin gözaltına alındığında merak edip aradığını anlattı. Ne olduğunu sorduğunda Şirin´in Valla Paşam, bilmiyorum, örgüt diyorlar. Ergenekon diyorlar dediğini kendisiniz de Nasıl örgütmüş diye sorduğunu aktaran Küçük talebini, F tipi polis, Fethullahçı polis, ABD´nin emrinde çalışanlar, bu görüşmeyi dosyama koymadılar. Ben o telefon konuşmasını istiyorum. ´Böyle bir telefon konuşması yok´ demesinler. Bu görüşmeyi istiyorum diyerek dile getirdi.
Zekeriya Öztürk´ten Kürtçe tahliye açılımı
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Zekeriya Öztürk, son günlerde gündemde olan Kürt açılımına değinerek, PKK´nın Şubat 2007 de Kandil kongresinde aldığı kararları uyguluyorlar. Açılım dedikleri budur. Örgüte hangi Avrupa devletlerinin destek verdiği biliniyor. Devlet, şehit olan askerin annesine, dağda öldürülen teröristin annesine de dava açma hakkına sahip olduğunu söylemelidir. Gerçek açılım budur diye konuştu. Eşi Güler Kömürcü Öztürk´ün kendisini cezaevinde ziyareti sırasında tahliyesi ile ilgili olarak tahliye açılımı yapması gerektiğini söylediğini belirten Zekeriya Öztürk, tahliye olabilmem için Kürtçe konuşmam mı lazım diyerek tahliye talebini içeren Kürtçe kelimeler kullanarak Bunu asla yapmayacağım. Türkiye´nin tek dili Türkçedir. Türkiye laiktir. Bunlar zorunluluktur. Kürt insanlar benden farklı değildir diye konuştu.
1 yılda 113 duruşma geride kaldı
20 Ekim 2008´de başlayan ve birkaç hafta sonra bir yılı dolduracak olan birinci Ergenekon davasında 113. duruşma dün yapıldı. Dünkü duruşmada söz alan emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün avukat kızı Zeynep Küçük, ´savcıların, Danıştay sanıklarının hangi maddelerden cezalandırılmasını istediklerini açıklığa kavuşturması gerektiğini´ söyledi. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de yargılamanın, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nce birleştirme kararı sonucu gönderilen Danıştay dosyası üzerinden yapılacağını belirterek, Danıştay iddianamesinde bu sanıkların suçlandıkları sevk maddelerinin açık olduğunu kaydetti. Ergenekon ve Danıştay davalarının birleştirilmesi kararı üzerinden yaklaşık 2 ay geçti. Ancak Danıştay sanıkları henüz Ergenekon´da ifade vermedi. Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan önceki gün savunmasını yapmak için kürsüye çağrıldığı sırada, İşçi Partili sanıkların avukatı, Danıştay iddianamesinin okunmasını istedi. Talep kabul edildi. Ardından Arslan savunma yapmak yerine hakimleri tehdit etti, hakimin uyarılarına rağmen alakasız konulardan bahsetti. Mahkeme savunmasını hazırlaması için ek süre verdi. Dün bir başka Danıştay sanığı Osman Yıldırım hakim karşısındaydı. Yıldırım savunmasını hazırlamak için mahkemeden iki hafta süre istedi.
Mahkeme Başkanı Şengün´den kilit isim Osman Yıldırım´a çağrı: Biz mahkeme olarak her şeyi detaylı bir şekilde anlatmanı istiyoruz
İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek´in avukatı Mehmet Cengiz´in sorusu üzerine mahkeme heyeti, Osman Yıldırım´ın sanık olarak birleşen Danıştay dosyasındaki suçlamalarla ilgili ifadesinin alınacağını anlattı. Mahkeme, eğer varsa gizli tanık konusundaki durumunun daha sonraki oturumlarda değerlendirileceğini kararlaştırdı. Mahkeme Başkanı Şengün, Osman Yıldırım´a savunmasına başlamadan önce bazı tavsiyelerde bulundu. Amaçlarının gerçeği ortaya çıkarmak olduğunu anlatan Şengün, Biz mahkeme olarak senin her şeyi detaylı bir şekilde anlatmanı istiyoruz. Hiç kimseyi suçlamadan, olayları objektif olarak anlatmanı istiyoruz. dedi.
Danıştay binasına ait görüntülerin yer aldığı hard diskleri bilirkişi inceleyecek
Tanık olarak verdiği ifadede Cumhuriyet Gazetesi´ne atılan bombaları kendisine Veli Küçük´ün verdiğini söyleyen Yıldırım, hukuki savunmasını yapmak için kendisine baro tarafından tayin edilen avukat Ramazan Zeybek ile görüşmediğini belirtti. İfadesini hazırlamak için mahkeme heyetinden süre istedi. Duruşmada söz alan Osman Yıldırım´ın İstanbul Barosu tarafından atanan avukatı Ramazan Zeybek de savunmasını hazırlamak için istediği sürenin Yıldırım´a verilmesini istedi. Mahkeme Başkanı, verilen aranın ardından alınan kararları açıkladı. Danıştay binasına ait görüntülerin bulunduğu Oyak Güvenlik AŞ´den istenen hard disklerin dosyaya gönderildiğini kaydeden Köksal Şengün, yedek üye hakim Hüsnü Çalmuk´un görevlendirilerek hard diskler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verdi.
MİT´ten Başbakanlık ve Genelkurmay´a 2003´te gönderdiği Ergenekon istihbaratını 2006´da tekrar gönderme sebebinin ayrıntıları sorulacak
Mahkeme Heyeti, avukat Zeynep Küçük´ün talebini kabul ederek, MİT Müsteşarlığına yeniden yazı yazılıp, dosyaya gönderilen cevabi yazıların açıklanmasının istenmesine karar verdi. Zeynep Küçük, MİT´in, 2003´te Başbakanlık ve Genelkurmay Başkanlığına sunulan Ergenekon şeması ve kitapçığının yer aldığı belgelerin 2006´da tekrar Başbakanlık ve Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanlığına gönderilmesinin nedenine ilişkin mahkeme yazısına cevap verdiğini belirtmişti. MİT´in cevabında, ´belirtilen hususların devam etmesi nedeniyle´ şeklinde ifadelerin yer aldığını kaydeden Küçük, MİT´e yazı yazılarak, belirtilen hususların açıklanmasını istemişti.
Mahkeme Heyeti, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi´ne sevk edilen tutuklu sanık Erol Ölmez´in, bu sevkin durdurulması yönünde talepte bulunduğunu ifade ederek, konu cezaevi idaresinin alanında kaldığından, dilekçesinin cezaevi idaresine gönderilmesine hükmetti. Sanık Veli Küçük´ün talebini kabul eden Mahkeme Heyeti, ikinci ´Ergenekon´ davasının sanığı Emin Şirin´in gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra Veli Küçük ile yaptığı telefon görüşme dökümlerinin araştırılarak celbi için gerekli işlemin yapılmasını kararlaştırdı. Alparslan Arslan´ın dünkü, Veli Küçük´ün de bugünkü oturumda sarf ettiği sözlerle ilgili olarak iddia makamının suç duyurusu yönündeki talebinin, duruşma tutanakları yazıya döküldüğünde değerlendirilmesini kararlaştıran Mahkeme Heyeti, sanık Osman Yıldırım´a da savunmasını hazırlamak için istediği 2 haftalık sürenin verilmesine hükmetti. Tutuklu sanık Alparslan Arslan´ın babası İdris Arslan´ın davaya katılmak istediğini bildirir dilekçe verdiğini belirten Mahkeme Heyeti, Arslan´ın dosyada sanık olarak yargılandığı, mağdur olarak gösterilmediği, babasının suçtan zarar gördüğü konusunda herhangi bir iddiada bulunmadığı anlaşıldığından, bu talebin reddine karar verdi. Tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddeden Mahkeme Heyeti, duruşmayı 5 Ekim Pazartesi günü saat 09.30´a erteledi.
Baba Arslan: Darbeye zemin hazırlamak için oğlumu kullandılar
Ergenekon davasının görüldüğü Silivri Cezaevi´ne duruşmaları izlemek için gelen baba İdris Arslan, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Danıştay´a saldırıyla ilgili birçok şeyin araştırılmadığını ifade eden Arslan, Olay birçok yönleriyle araştırılmadı, incelenmedi. ifadelerini kullandı. Oğlunun milli ve manevi değerlere karşı hassas yapısından yararlanıldığını söyleyen baba Arslan, Olay farklı bir yöne çekilmek istendi. Daha önce de söylemiştim; yapılmak istenen, işi Müslümanlara, daha doğrusu dindarlara yıkmak. Böylece hükümeti darbe yoluyla devirmek. Buna zemin hazırlanmaya çalışıldı. İnşallah başaramayacaklar diye düşünüyorum. dedi. Oğluna kimyasal ilaç verildiği kanaatinde olduğunu belirten Arslan, oğlunun akıl sağlığının da yerinde olduğunu söyledi. Bu arada, İdris Arslan, davaya müdahil olmak için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne dilekçe verdi. Mahkeme talebi reddetti. (Zaman, cnnturk)
(03 Ekim 2009, 11:35)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: