Karabük'te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında Karabük Üniversitesinde görev yapmış, aralarında FETÖ'nün sözde 'hava kuvvetleri imamı' olduğu belirtilen firari Adil Öksüz'ün kardeşi Ahmet Öksüz'ün de bulunduğu 16 şüpheli hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.
11.03.2017 15:48 Karabük'te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında Karabük Üniversitesinde görev yapmış, aralarında FETÖ'nün sözde 'hava kuvvetleri imamı' olduğu belirtilen firari Adil Öksüz'ün kardeşi Ahmet Öksüz'ün de bulunduğu 16 şüpheli hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.
8 Mart'ta Karabük Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşma için, tutuklu sanıklar Ahmet Öksüz, Aladdin Yılmaz, Cahid Özdeveci, Erdal Biber, Hakan Suvak, Hüseyin Cinoğlu, Hüseyin Çevik, Turgay Türker, Süleyman Semiz, Serkan Esen, Salih Yıldırım, Mustafa Kurt ve Mahmut Çelik geniş güvenlik önlemleri altında Karabük Adliyesine getirildi.
Kontrol noktası oluşturan, çevrede güvenlik önlemi alan emniyet güçleri, avukatların yanı sıra sanık yakınlarının ve izleyicilerin X-Ray cihazından geçerek üst araması yapıldıktan sonra sonra salona girişine izin verdi.
Duruşmada, tutuklu 13 sanık ile tutuksuz sanık Rüveyda Kılıçbay, sanık yakınları ve avukatları hazır bulundu. Burhaniye F Tipi Cezaevinde bulunan tutuklu sanık Seymen Kahraman ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlandı. Duruşmada, firari olan Halil İbrahim Demirci'nin ise bulunamadığı belirtildi.
Kimlik tespitinin ardından Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 84 sayfalık iddianame, mahkeme başkanı tarafından okundu.
Sanık Ahmet Öksüz, savunmasında, Dörtyol İmam Hatip Lisesinden mezun olduğunu, üniversiteyi Bakü Devlet Üniversitesinde okuduğunu, 2010 yılına kadar Kafkas Üniversitesinde çalıştığını, 2010 yılından itibaren Karabük Üniversitesinde görev yaptığını söyledi.
Mahkeme başkanının '15 Temmuz darbe girişiminde aktif rol alan ve FETÖ/PDY örgütünün ikinci adamı pozisyonundaki Adil Öksüz ağabeyin mi?' sorusuna Öksüz, 'Evet ağabeyimdir. Kendisiyle ilişkilerim iyi değil, görüşmelerim bir elin parmaklarını geçmeyecek kadardır. En son 16 Mart 2016 tarihinde baldızımın düğününde gördüm. 3 kız, 3 erkek kardeşiz, kardeşlerimle İstanbul'daki babamın evinde bayramlarda karşılaşırsak görüşebiliyorum. Bazen de memlekete gittiğimde...' cevabını verdi.
Ağabeyinin medyadan darbeye karıştığını öğrendikten sonra onunla aynı soyadı taşımak istemediğini öne süren Öksüz, 'Öksüz soyadımı değiştirmek için mahkemeye başvurdum. Darbeye karışan Adil Öksüz'ü ağabey olarak kabul etmiyorum. Aynı soyadı taşımak istemiyorum.' dedi.
'Ağabeyim yüzünden tutuklandım'
Öksüz, ağabeyi yüzünden tutuklandığını iddia ederek, herkesin kendi işlediği suçtan sorumlu olduğunu kaydetti.
Görev yaptığı Kafkas Üniversitesinin FETÖ ile bağlantılı olduğunu bildiğini söyleyen Öksüz, iddianamede yer alan suçlamaları kabul etmediğini belirtti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Muhammet Zafer Terzi'nin '15 Temmuz'dan sonra telefonunu neden değiştirdin?' sorusuna Öksüz, şöyle yanıt verdi:
'Telefonumun bir kaza sonucu camı kırıldı. Tamire götürdüğümde telefonun eski bir sürüm olduğunu, 21 gün içinde teslim edilemeyeceğinin belirtilmesi üzerine yenisini aldım ve eskisini çöpe attım.'
Terzi'nin, 'Telefonu saklama gereği hissetmediniz mi?' sorusuna 'Hayır' cevabını veren Öksüz, '15 Temmuz'da yıllık izinde İstanbul'da bulunuyordum. İş yerimdeki bilgisayar ve hard diskimi yanıma almıştım. O yüzden iş yerimde evimde yapılan aramalarda bulunmadı. Daha sonra bunları teslim ettim.' ifadelerini kullandı.
Herhangi bir sosyal medya hesabı olmadığını savunan Öksüz, 'Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u 15 Temmuz'dan sonra duydum. Bu programı kullanmadım. WhatsApp programını ise arkadaşlarımın tavsiyesiyle 3 ay kullandım.' diye konuştu.
Terzi'nin, 'Eşin burada mı?' sorusunu 'Hayır' diyerek yanıtlayan Öksüz, 'Neden burada değil?' sorusuna ise 'Şu anda gözaltında.' cevabını verdi.
Mahkeme başkanının, 'Eşiniz ByLock'u kullandığı için gözaltında, bundan haberiniz var mıydı?' sorusu üzerine Öksüz, 'Haberim yoktu' şeklinde yanıt verdi. Terzi'nin, 'Bu normal mi?' sorusuna da Öksüz, 'Eşime güveniyorum, onun yanlış bir iş yapmayacağına inanıyorum.' karşılığını verdi.
Bank Asya'daki hesap trafiğinin ve toplu para yatırmalarının birikim için olduğunu savunan Öksüz, çocuklarının FETÖ ile bağlantılı okullarda eğitim almasının nedeninin ise kaliteli eğitim olduğunu iddia etti.
Tek tek savunmaları alınan sanıklar, mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı. Daha sonra talepleri dinlenilen sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesini ve haklarındaki tedbir kararının kaldırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, Turgay Türker'in adli kontrol şartıyla tahliyesine, tutuksuz sanık Rüveyda Kılıçbay'ın adli kontrol şartının devamına, Öksüz dahil diğer sanıkların ise tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İddianameden
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 84 sayfalık iddianamede, 14'ü tutuklu, biri tutuksuz ve biri firari olmak üzere 16 sanığın, 17-25 Aralık sonrası 2014 yılı içeresinde Bank Asya hesaplarına çeşitli miktarlarda ve küsuratlı olarak yaklaşık bir milyon Türk Lirası yatırdıkları, ayrıca diğer bankalardan da kredi kullandıkları bilgisi yer alıyor.
Haklarında kamu davası açılan sanıkların, TCK'nın 314/2 maddesi gereğince 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
(11 Mart 2017, 15:48)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: