Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan dönemin Samsun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken'in yargılandığı davanın görülmesine başlandı.
12.03.2017 10:27 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan dönemin Samsun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken'in yargılandığı davanın görülmesine başlandı.
8 Mart'ta Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye, düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs', 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs', 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs' suçlarından üç kez ağırlaştırılmış müebbet, 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan da 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Eken ile avukatı katıldı.
FETÖ'nün darbe girişiminde sözde sıkıyönetim listesinin 63. sırasında yer alan, 'Samsun-Sinop sıkıyönetim komutanı' olarak adı geçen ve TSK'dan ihraç edilen Eken, savunmasında, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Sahra Sıhhiye Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı görevindeyken darbeyi desteklemediğini öne sürdü.
Kışla içinde emniyet tedbiri aldıklarını ve personeli kontrol altında tuttuklarını belirten Eken, cuntacıların darbe talimatı ile değiştirmeye çalıştıkları emir komuta zincirine uymayarak mevcut düzendeki üst komutanlığın bilgisi ve emri dahilinde süreci geçirdiklerini anlattı.
Eken, kışla içinde ve dışında hiçbir şekilde darbeyi öven, destekleyen ve darbecilerin yayınladığı sözde darbe emrinde belirtilen sıkı yönetim komutanlığı oluşturmak gibi bir harekat olmadığını ileri sürdü.
Sözde emirde yazan hiçbir hususu kanuna aykırı olması nedeniyle yerine getirmediğini savunan Eken, şöyle devam etti:
'Sadece herhangi bir terör saldırısına ya da provokasyona karşı tedbir olsun diye kışla emniyetini artırdım. Darbe emrini uygulamaya yönelik niyetim hiç olmadı. Harekat emri vermedim. Alnım ak, başım dik şekilde anayasa ve anayasal kurumlara bağlılığın verdiği huzur ve güvene sahibim. Eğer darbeyle ilgili bir niyetim olsaydı bunları tek başına yapmam mümkün olmadığından, personelimle önceden çalışmış olmam gerektiğinden ilişkim bir şekilde ortaya çıkmış olurdu. Ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılma riskine karşı gözaltına alınmadan önce zaman vardı, firar etmek benim için daha mantıklı bir hareket olurdu.'
İddianamede yer alan '2009-2011 yıllarında Kara Harp Okulunda Öğrenci Alay Komutanı olarak görev yaptığı dönemde FETÖ'cü öğrencilerin notlarını yükselttiği, örgütten olmayanların notlarını düşürerek mezun olmalarını engellediği' yönündeki iddiaları reddeden Eken, şu ifadeleri kullandı:
'O dönemdeki her faaliyetim tüm meslek yaşamım boyunca olduğu gibi ilgili mevzuata uygun olarak yapılmıştır. O dönemde albay rütbesinde olan şahsımın tuğgeneral rütbesindeki bağlı birime görev ve yetkileri dışında bir yönlendirme yaparak talimat vermesi, not ayarlaması yaptırması iddiası gerçeğe aykırı bir iftiradır. Hatırladığım kadarıyla sağlık sorunları veya devamsızlık hariç akademik derslerden sınıfta kalan öğrencim özellikle son sınıfta hiç olmamıştır. FETÖ'cü öğrencilerin notlarının yükseltildiği dikkate alınırsa mezun olan öğrencilerin tümünün FETÖ üyesi olduğu anlamı çıkar ki bu da gerçek dışı bir iddiadır.'
Darbe girişiminin yaşandığı gece kışlaya gelip telefonunu emir subaylığına bırakarak 'Sivil aramalara herhangi bir cevap vermeyin' talimatı verdiğini öne süren Eken, 'Emir komuta zincirine uygun olarak saat 24.00 sıralarında birinci kısım amirim Korgeneral Mehmet Baysal ile telefon görüşmesi yaptım. Bu görüşmede kendisi durumumu sordu. Komutanım Baysal, darbeyi övücü herhangi bir imada bulunmadı.' dedi.
Eken, iddianamede geçen 'Şüphelinin emir aldıktan sonra siyasi otoriteye bağlı olduğuna dair beyanı olmadığı gibi mülki amirle görüşmediği' şeklindeki ifadenin gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
Mahkeme başkanının, 'Komutanım biz meydandayız, ben vali' şeklinde bir mesaj görüp görmediğini sorması üzerine Eken, 'Ben o telefon mesajını görmedim. Çünkü ben telefonu yanımda taşımıyorum ama sonra Sabri Bey söyledi. Amirim olmadığı için kendisiyle görüşüp görüşmememin bir ehemmiyeti yok. Vali ile ilişkimiz İller İdaresi Kanunu'nda düzenlenmiştir. Vali bey ile görüşüp görüşmememin bir ehemmiyeti yok. Vali bey benim amirim değil. FETÖ/PDY ile bağlantım olduğunu kabul etmiyorum. Ne bir gazetelerini aldım ne de bir dergilerine abone oldum. Ne dershanelerine gittim ne de yardımda bulundum. Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak istemiyorum. Çünkü ben suç işlemedim ve beratımı istiyorum' yanıtını verdi.
Mahkeme heyeti, Eken'in ByLock kaydının olup olmadığını sorulması ve tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 5 Nisan'a erteledi.
Mehmet Şükrü Eken, darbe girişiminin ardından gözaltına alınmış, 17 Temmuz'da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
(12 Mart 2017, 10:27)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: