İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki 'ana darbe soruşturması' kapsamında hazırlanan iddianame mahkemeye gönderildi. İddianamede, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen ile 'Yurtta Sulh Konseyi'' İstanbul yapılanmasında yer aldığı belirtilen aralarında Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyyüp Gürler'in de bulunduğu 10 şüpheli hakkında, doksan ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ve yüz yetmiş dörder yıla kadar hapis, diğer 13 şüpheli hakkında da en az üçer kez olmak üzere ağırlaştırılmış müebbet ile 30 yıla kadar hapis cezası istendi. Öte yandan, stajı sırasında tayt giydiği gerekçesiyle uyarılan ve ataması yapılmayınca hayatına son veren hakim Didem Yaylalı'nın intiharı da iddianameye girdi. İddianamede, Adalet Akademisi'nin 'fişleme merkezi' olarak kullanıldığı, usulsüz soruşturma açılarak disiplin cezası verildiği, 'mesleğe kabul edilmeyen hâkim adayı Didem Yaylalı'nın da Yarbay Ali Tatar gibi uğradığı haksızlıklara dayanamayarak intihar ettiği' anlatıldı.
25.02.2017 17:49 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki 'ana darbe soruşturması' sonucunda, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, 6 general, 17 subay olmak üzere 9'u firari 15'i tutuklu 24 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.
22 Şubat'taki gelişmeye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafında yürütülen FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki ana darbe girişimi soruşturması tamamlandı.
Soruşturma sonunda hazırlanan 351 sayfalık iddianamede, İstanbul genelinde şehit edilen 89 isim ''maktul'' sıfatıyla, olay tarihinde kaçırılmaya teşebbüs edilen 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Harp Okulu Komutanı Mesut Özel, Deniz Harp Akademisi Komutanı Tayyar Ertem ve eşi Emel Ertem ile Harp Akademileri Komutanı Tahir Bekircioğlu müşteki, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu 89 kişi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, Doğan Şirketler Grubu Holding, Digitürk Genel Müdürlüğü, Casper Bilgisayarlar Sistemi Anonim Şirketi de ''suçtan zarar görenler'' sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen '1' numaralı şüpheli, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Albay Ahmet Zeki Gerehan, Kurmay Albay Onur Özden, Kurmay Albay Rıfkı Keser, Kurmay Albay Uzay Şahin, Kurmay Yarbay İrfan Arat, Kurmay Yarbay Engin Durmaz ve Kurmay Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu, hakkında yakalama kararı bulunan firari şüpheli olarak yer alıyor.
İddianamede, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk, Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Yüksel Durak, Kurmay Albay Ahmet Gümüş, Kurmay Albay Mehmet Kapan, Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, Kurmay Albay Müslüm Kaya, Kurmay Albay Nebi Gazneli, Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse, Kurmay Albay Sadık Cebeci, Kurmay Yarbay Şakir Çınar, Kurmay Yarbay Fatih Karakaya ve Kurmay Binbaşı Murat Yanık, tutuklu şüpheli olarak bulunuyor.
Başsavcıvekili İsmail Uçar'ın onayladığı iddianame ile 72 klasör evrak da İstanbul 14 Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Mahkeme heyetinin, 15 gün içinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde bir karar vermesi bekleniyor. İddianamenin kabulü halinde, ilerleyen günlerde şüphelilerin yargılanmasına başlanacak.
İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında, 'Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs Etme', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme', 'tasarlayarak bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle kasten öldürme', 'cebir kullanarak, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs etme, 'cebir kullanmak suretiyle gece vakti, silahla, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ve birden fazla kişi tarafından birlikte konut dokunulmazlığını ihlal etme', 'silahlı terör örgütü kurmak', 'kara ulaşım araçlarının alıkonulması', 'hava ulaşım araçlarının alıkonulması', 'gece vakti, cebir kullanmak suretiyle, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işyeri dokunulmazlığını ihlal', 'haberleşmenin engellenmesi', 'işyeri dokunulmazlığını ihlal', 'silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi' ile 'silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi'' suçlarından 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezası istendi.
Şüpheliler Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık'ın da aynı suçlardan ayrı ayrı 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, şüpheliler Engin Durmaz, Mehmet Kapan ve Fatih Karakaya hakkında 47 kez, şüpheli Sadık Cebeci hakkında 17 kez, şüpheliler Nebi Gazneli, Müslüm Kaya hakkında 6 kez, şüpheliler Şakir Çınar, Rıfkı Keser, İrfan Arat, Ömer Faruk Özköse, Ahmet Gümüş, Erdal Öztürk ve Yüksel Durak hakkında ise üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapis cezası talep edildi.
'Yurtta Sulh Konseyi' İstanbul yapılanması
İddianamede, İstanbul'daki darbe girişimi faaliyetlerini, öncesinde yaptığı toplantılarla planlayan, görev dağılımı yapan, kontrol altına alınacak bölgeleri belirleyen veya girişim günü icrasında yönlendirici ve azmettirici vasıfta olup darbe girişimi kapsamında hakimiyet sağlanması için işlenen muhtelif suçlardan doğrudan / dolaylı fail sıfatıyla sorumlu olan 'Yurtta Sulh Konseyi'' İstanbul yapılanmasının, Fethi Alpay, Mehmet Nail Yiğit, Özkan Aydoğdu, Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık isimli şüphelilerden oluştuğu vurgulandı.
Kalkışma suçlarının yanında darbe girişimi sırasında işlenen ve sorumlu oldukları belli başlı suç konusu eylemlere ayrıntılı olarak yer verilen iddianamede, diğer 14 şüphelinin eylemlerinin ise Yurtta Sulh Konseyi İstanbul yapılanmasının eylemleriyle kuvvetli şekilde hukuki ve fiili bağlantısı olması nedeniyle soruşturmaya konu edildiği belirtildi.
İddianamede, şöyle denildi:
''Konsey üyesi şüphelilerin İstanbul ilinde darbe girişimi faaliyetleri kapsamında darbeci askeri kanadın hakimiyetinin sağlanması amacıyla işlenen öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, hürriyeti tahdit, yağma, özel şahıslara ve kamuya ait mallara zarar verme suçlarının eylemleri üzerinde ortak hakimiyet sağlayan ve azmettiren konumunda sorumlu oldukları, darbe girişimi toplantılarına katılan ve aynı gerekçelerle terör örgütüyle aralarında süreklilik ve çeşitlilik arz edecek şekilde organik bağ bulunup örgüt üyesi konumunda bulunan diğer şüphelilerin ise faaliyet kapsamında darbeci askeri kanadın hakimiyetini sağlamak için emniyet altına almayla görevlendirilenlerin görevlendirildikleri bölgede sevk-idare ettikleri birliklerin işlediği ve kendilerinin azmettirdiği suçlardan, sayılanlar dışındaki konumda bulunan ve terör örgütüyle organik bağı tespit edilemeyen şüphelilerin ise darbe girişimi planlamasına ve olay günü girişimine genel olarak katılmalarından dolayı sorumlu olup eylemleri örgüt adına işledikleri, örgütün deşifresine yönelik beyan ve tespitlerden anlaşılacağı üzere görev ve rütbesi ne olursa olsun örgüt mensubu asker şahısların örgütsel tabirle 'şakirt' tabir edildikleri, örgütün sivil ve asker yönetici unsurlarının emrinde oldukları anlaşılmıştır.'
DETAYLAR
Darbe gecesinin İstanbul bilançosu iddianameye şöyle yansıdı; - 2'si asker, 5'i polis, 82'si sivil olmak üzere toplam 89 kişi hayatını kaybetti. Kolluk görevlileri dahil 719 kişiye karşı hedef gözetmeksizin silahla veya tankla ateş açıldı. 685 kişi yaralandı, 148 kişiye karşı yağma ve hürriyeti tahdit eylemi gerçekleşti, 214 kişiye ait mal ile kamu malı zarar gördü.
İddianamede FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen, 6 general ve 17 subay olmak üzere 9'u firari 24 kişi şüpheli olarak yer aldı. Fetullah Gülen ile 'Yurtta Sulh Konseyi' İstanbul Yapılanması'nda yer alan 10 şüpheli hakkında 92'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 174'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
SUÇTAN ZARAR GÖRENLER...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafında hazırlanan 351 sayfalık iddianamede, İstanbul genelinde darbecilerin ateşiyle hayatını kaybeden 89 isim 'maktül' sıfatıyla, olay tarihinde kaçırılmaya teşebbüs edilen 1'nci Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Harp Okulu Komutanı Mesut Özel, Deniz Harp Akademisi Komutanı Tayyar Ertem ve eşi Emel Ertem ile Harp Akademileri Komutanı Tahir Bekircioğlu ise müşteki olarak yer aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı, Doğan Şirketler Grubu Holding, Dijitürk Genel Müdürlüğü, Casper Bilgisayarlar Sistemi Anonim Şirketi de 'suçtan zarar görenler' sıfatıyla yer aldı.
89 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ... 719 KİŞİYE ATEŞ EDİLDİ...
İddianamede İstanbul'da darbe girişimine katılan askerlerin ateş açması sonucu 2'si asker, 5'i polis, 82'si sivil olmak üzere toplam 89 kişinin hayatını kaybettiği, kolluk görevlileri dahil 719 kişiye karşı hedef gözetmeksizin silahla veya tankla ateş açıldığı ve 685'inin yaralandığı, 148 kişiye karşı yağma ve hürriyeti tahdit eylemi gerçekleştiği, 214 kişiye ait mal ile kamu malının zarar gördüğü tespitlerine yer verildi.
FİRARİ ŞÜPHELİLER...
İddianamede, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen 1 numaralı şüpheli, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Albay Ahmet Zeki Gerehan, Kurmay Albay Onur Özden, Kurmay Albay Rıfkı Keser, Kurmay Albay Uzay Şahin, Kurmay Yarbay İrfan Arat, Kurmay Yarbay Engin Durmaz ve Kurmay Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu hakkında yakalama kararı bulunan firari şüpheli olarak yer alıyor.
TUTUKLU ŞÜPHELİLER...
İddianamede, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk, Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Yüksel Durak, Kurmay Albay Ahmet Gümüş, Kurmay Albay Mehmet Kapan, Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, Kurmay Albay Müslüm Kaya, Kurmay Albay Nebi Gazneli, Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse, Kurmay Albay Sadık Cebeci, Kurmay Yarbay Şakir Çınar, Kurmay Yarbay Fatih Karakaya ve Kurmay Binbaşı Murat Yanık tutuklu şüpheli olarak bulunuyor.
İDDİANAME MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ...
Başsavcıvekili İsmail Uçar'ın onayladığı iddianame ile birlikte 72 klasör evrak İstanbul 14 Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme heyeti, 15 gün içerisinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde bir karar vermesi bekleniyor. İddianamenin kabulü halinde şüphelilerin önümüzdeki günlerde yargılanmasına başlanacak.
ATFEDİLEN SUÇLAMALAR...
FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen hakkında ; ' Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme, (7) kez olmak üzere bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme, (82) kez olmak üzere tasarlayarak bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle kasten öldürme, (2 kez) cebir kullanarak, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfus kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs etme, (2 kez) cebir kullanmak suretiyle gece vakti, silahla, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ve birden fazla kişi tarafından birlikte konut dokunulmazlığını ihlal etme, (2 kez) cebir kullanmak suretiyle gece vakti, silahla, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ve birden fazla kişi tarafından birlikte konut dokunulmazlığını ihlal etme, silahlı terör örgütü kurmak, kara ulaşım araçlarının alıkonulması ( 4 kez), hava ulaşım araçlarının alıkonulması (2 kez), gece vakti, cebir kullanmak suretiyle, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işyeri dokunulmazlığını ihlal ( 2 kez), haberleşmenin engellenmesi, işyeri dokunulmazlığını ihlal, (7) kez olmak üzere silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi' suçlarından 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
DARBECİ ASKERLERE 3'ER KEZDEN 92'ŞER KEZE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ...
Şüpheliler Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık hakkında da aynı suçlardan ayrı ayrı 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenen iddianamede, şüpheliler Engin Durmaz, Mehmet Kapan ve Fatih Karakaya hakkında 47 kez, şüpheli Sadık Cebeci hakkında 17 kez, şüpheliler Nebi Gazneli, Müslüm Kaya hakkında 6 kez, şüpheliler Şakir Çınar, Rıfkı Keser, İrfan Arat, Ömer Faruk Özköse, Ahmet Gümüş, Erdal Öztürk ve Yüksel Durak hakkında ise 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
YURTTA SULH KONSEYİ İSTANBUL YAPILANMASI...
İddianamede, İstanbul ilindeki darbe girişimi faaliyetlerini öncesinde yaptığı toplantılarla planlayan, görev taksimatı yapan, kontrol altına alınacak bölgeleri belirleyen, 'Yurtta Sulh Konseyi İstanbul Yapılanması'nın; Fethi Alpay, Mehmet Nail Yiğit, Özkan Aydoğdu, Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık isimli şüphelilerden oluştuğu vurgulandı.
İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede darbe girişimine ilişkin, sıkı yönetim direktifinin, Personel Planlama Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç tarafından 21.30'da 'Harekat Yıldırım' adı altında, 'Yurtta Sulh Konseyi Başkanı' imzası ile tüm askeri birliklere gönderildiği belirtildi. Gönderilen direktifte sıkıyönetim ilanı ile birlikte atama listesinin de belirlendiği, buna göre Genelkurmay Başkanı dahil tüm komuta kademesi ile MİT Müsteşarı ve bazı bakanlık müsteşarlarına kimlerin atanacağı belirtildi.
İddianamede 2003 yılına kadar FETÖ ile iltisaklı olduğu tespit edilen 400 subay-astsubayın ihraç edildiği, ancak 2003 yılından sonra bu ihraçların durduğuna, ardından Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi kumpasa dayalı davalar aracılığıyla FETÖ mensubu olmayan ve örgütün kritik konumda gördüğü birçok askeri personelin tasfiye edildiği görüşüne yer verildi.
DARBE GİRİŞİMİ 42 SAAT SONRA BASTIRILDI
İddianamede, İstanbul'da 15 Temmuz günü 22.10'da Boğaz köprülerinin kesilmesiyle başlayan ve ertesi gün 13.00'a kadar süren tüm olaylar dakikası dakikasına anlatıldı. Darbe girişiminin tam olarak Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre 17 Temmuz saat 16.00'da bastırıldığının açıklandığı vurgulandı.
DARBE GİRİŞİMİ FETÖ'NÜN SON HAMLESİYDİ
İddianamede darbe girişiminin, devletin etkin mücadele kararı almasından sonra sosyal ve ekonomik anlamda zayıflayan Fetullahçı Terör Örgütü'nün, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanan mensupları aracılığıyla son bir hamlesi olarak değerlendirildi.
2003'TEN SONRA FETÖ MENSUBU ASKER İHRAÇLARI DURDU... TASFİYELER BAŞLADI...
FETÖ'nün 1984 yılından 2014 yılına kadar TSK içerisinde yuvalanmaya çalışıldığı belirtilen iddianamede, 1987'den itibaren FETÖ ile iltisaklı olduğu tespit edilen 400 subay-astsubayın ihraç edildiği ancak 2003 yılından sonra ise ihraçların gerçekleşmediği kaydedildi. Bu tarihten sonra da Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi kumpasa dayalı davalar aracılığıyla FETÖ mensubu olmayan ve örgütün kritik konumda gördüğü birçok askeri personelin tasfiyesi gerçekleştirilerek, TSK içerisindeki yapılanmanın hız kazandığı anlatıldı.
'TSK İÇİNDE TEDBİR GELİŞTİRİLEMEDİ'
İddianamede FETÖ'nün en önem verdiği kurumun TSK olduğu belirtilerek, 'Devlet polis okulları ve polis akademisinde tedbir alırken harp okulları ve harp akademilerinde bu gruba yönelik herhangi bir tedbir geliştirilememektedir' denildi.
UYUYAN HÜCRELER
İddianamede FETÖ'nün TSK içerisinde kümelenen uyuyan hücrelerine de dikkat çekildi. Darbe girişimine katılmayan ancak örgütün kriptolu haberleşme uygulaması Bylock'u kullanan 800 personelin varlığının tespit edildiği, bunlardan 500'ünün ise darbe girişimine iştirak etmediklerine dikkat çekilerek, bu kişilerin darbenin başarısız olmaları durumunda ikinci bir darbe girişiminde kullanılmak üzere uyuyan hücreler olarak bekletildikleri tespitine yer verildi.
ALTAN KARDEŞLER İLE NAZLI ILICAK'IN İSMİ DE İDDİANAMEDE...
İddianamede 'Terör örgütünün darbe girişimine iştirak eden medya unsurları' bölümünde, Ahmet Altan ile kardeşi Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'a da yer verildi. 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce katıldıkları bir televizyon programında, darbe çağrışımıyla subliminal mesaj içeren söylemlerde bulundukları iddiasıyla tutuklanan Altan kardeşler ile Nazlı Ilıcak'ın çeşitli tv programları ile köşe yazılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldıkları ve darbe ile yönetimden indirileceği yolunda imalarda bulundukları iddia edildi.
İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen ana darbe iddianamesinde, darbeci askerlerden İl Jandarma Komutanı Gürcan Sercan'ın, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit ile birlikte darbe girişiminden bir gün önce Atatürk Havalimanı'nın krokisini incelediği ortaya çıktı.
DARBEDEN BİR GÜN ÖNCE ATATÜRK HAVALİMANI'NIN KROKİSİ ALINDI
İddianamede, Atatürk Havalimanı Jandarma Bölük Komutanı Üsteğmen E.Ç'nin savcılıkça alınan ifadesine de yer verildi. Üsteğmen ifadesinde, 14 Temmuz 2016'da İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Gürcan Sercan ile 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit'in çay içmek maksadıyla bölüğe geldiğini, ancak kendisine Atatürk Havalimanı'na ait krokinin olup olmadığını sorduklarını, kendisinin de krokinin olduğunu söyleyerek makam odasında bulunan krokiyi getirttirdiğini anlattı. Üsteğmen ifadesinde Gürcan Sercan'ın kroki üzerinde devlet konuk evinin, dış hatların, iç hatların, giriş ve çıkışların nerede olduğunu, kaç kontrol kulesinin olduğunu sorduğunu, kendisinin de cevap verdiğini söylediğini anlattı. Üsteğmen ifadesinde, İl Jandarma Komutanı Gürcan Sercan'ın kendisine 'sen bize iki çay söyleyip çıkabilirsin' dediğini, daha sonra kendilerine iki çay söylediğini ve odada Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit ile 20-25 dakika boyunca baş başa görüştüklerini söyledi.
ORGENERAL ÜMİT DÜNDAR'IN KAÇIRILMASINA TEŞEBBÜS
Olay tarihinde 1'nci Ordu Komutanlığı görevini yürüten Orgeneral Ümit Dündar, iddianamede müşteki olarak yer aldı. Darbeci askeri kanat tarafından hazırlanan sözde atama listesine göre Dündar'ın mevcut görevine son verilerek Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görevlendirileceği kaydedildi. Şüpheli Eyüp Gürler'in Dündar'ı kaçırmak için bir grup askerle 22.30'da Fenerbahçe Orduevi'ne gittiği konuta gittikleri ve içeriye girerek Dündar'ı aradıkları ancak bulamadıkları belirtildi. Dündar'ın ise kendisini kaçırmaya gelen darbeci askerlerden, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın 15 dakika önce telefonla haber vermesi üzerine kurtulduğu kaydedildi. Darbeci askerlerin birbirlerine WhatsApp üzerinden sık sık Ümit Dündar'ın yerini sorduğu belirtildi.
'YURTTA SULH BİZİZ' WATSAPP GRUBUNUN KURULMASI...
İddianamede şüpheli Murat yanık ifadesinde, şüphelilerden Mehmet Murat Çelebioğlu'nun darbe faaliyetinin başlamasıyla birlikte aktive edilecek, personel arasında irtibat ve koordinasyonu sağlayacak bir WhatsApp grubu kurması talimatı verdiği ve darbe girişiminin başlamasıyla birlikte söz konusu şüpheli tarafından 'Yurtta Sulh Biziz' isimli whatsApp grubu kurulduğunu söylediği kaydedildi.
STAJER HAKİM DİDEM'İN İNTİHARI DA İDDİANAMEDE
Öte yandan iddianamede ilginç bir detay da yer alıyor. Stajı sırasında tayt giydiği gerekçesiyle uyarılan ve ataması yapılmayınca hayatına son veren hakim Didem Yaylalı’nın intiharı darbe girişiminin İstanbul’daki ana davası için hazırlanan iddianameye girdi.
Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2009’da mezun olan Yaylalı, hâkimlik sınavı sonrası atanmasına bir hafta kala ‘eksik imzalı belge sunduğu’ ve ‘idareye yalan beyanda bulunduğu’ gerekçesiyle disiplin cezası almıştı.
Ankara adliyesinde hakimlik stajı yapan 26 yaşındaki Didem Yaylalı, 2013’te tatil için gittiği Fethiye’de intihar etmişti. Yaylalı’nın, aslında tayt giydiği ve alkol kullandığı için atamasının yapılmadığı belirtilmişti.
İddianamede ‘FETÖ’nün ‘yargı yapılanması’nın, kendilerinden olmayan hakim ve savcıları yıldırarak meslekten uzaklaştırmaya çalıştığı ifade edildi.
Buna göre ‘FETÖ’ tehdit olarak gördüğü kişileri uzaklaştırmak için baskı, tehdit ve şantaj gibi yöntemleri kullandı.
İddianamede, Adalet Akademisi’nin ‘fişleme merkezi’ olarak kullanıldığı, usulsüz soruşturma açılarak disiplin cezası verildiği, ‘mesleğe kabul edilmeyen hâkim adayı Didem Yaylalı’nın da Yarbay Ali Tatar gibi uğradığı haksızlıklara dayanamayarak intihar ettiği’ anlatıldı.
Adalet Akademisi’nde, adli ve idari hakim-savcılar staj yapıp görev öncesi hazırlık eğitimi alıyor.
‘Yaşasaydı hakim olacaktı’
Yaylalı’nın emekli astsubay babası Yaşar Yaylalı, Ankara’daki çatı davasına müdahil olarak başvuracaklarını söyledi.
Kızının hayatıyla ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle ölüm tehditleri aldığını aktaran Yaylalı, şunları kaydetti: “Didem çağdaş, hukukçu bir çocuktu. ‘Baba ben ölürüm de kimse beni doğruluktan dürüstlükten vazgeçiremez’ derdi. Mesleği onların istediği gibi yapmasını istediler. Didem’le birlikte yedi kişinin ataması yapılmadı. Didem’in vefatından sonra Meclis’te yapılan düzenlemeyle bu atanamayan yedi kişinin ataması yapıldı. Keşke yaşasaydı o da şimdi hâkim olacaktı.”
Yaylalı, intiharın ardından da HSYK üyesi, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım’ın kızını odasına çağırıp “Bize biat edeceksin” dediğini, kızının da bunu kabul etmediğini söylemişti.
İstanbul’da darbe girişiminin ana davası için 22 Şubat’ta tamamlanan iddianamede, Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen ve 10 şüpheli hakkında 92’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 174’er yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
Mahkeme 15 gün içinde iddianame için kabul ya da ret kararı verecek.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-16 Şubat (2017) 'İstanbul Darbe Yap./Yurtta Sulh Konseyi liderleri 24 sanık' davası
(25 Şubat 2017, 17:49)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: