Antalya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 'Silahlı terör örgütü üyesi olma' suçlamasıyla haklarında dava açılan örgütün sendikalarından Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif-Sen) üyesi 30 tutuklu 33 sanığın yargılanmasına başlandı. 7 ve 8 Şubat'ta iki gün görülen duruşmalar sonunda 14 sanık tahliye edildi.
11.02.2017 12:50 Antalya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 'Silahlı terör örgütü üyesi olma' suçlamasıyla haklarında dava açılan örgütün sendikalarından Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif-Sen) üyesi 30 tutuklu 33 sanığın yargılanmasına başlandı.
7 Şubat'ta Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, sanıkların fazla olması ve güvenlik önlemleri nedeniyle duruşma adliye içerisindeki 150 kişilik konferans salonunda yapıldı.
Duruşmaya, 30'u tutuklu, 2'i tutuksuz sanık katılırken, bir firari sanık hakkında yakalama kararının bulunduğu belirtildi. Duruşmaya ayrıca sanıkların yakınları ve avukatları katıldı. Ogün Ahmet Tepe'nin başkanlığında yapılan duruşma, sanık yoklaması, sanıklara haklarının okunması ve iddianamedeki atılı suçlamanın okunmasıyla başladı.
Duruşmada daha sonra sanık savunmalarına geçildi. Çoğunluğu 'ByLock' kullandıkları, Bank Asya'da hesap açtırdıkları, çocuklarını terör örgütü ile irtibatlı okullara ve dershanelere gönderdikleri iddiasıyla 10 yıla kadar hapisleri istenen sanıklar, suçlamaları kabul etmedi.
Sendikaya başörtüsü yasağına karşı verdiği mücadeleden dolayı üye olduklarını iddia eden sanıklar, telefonlarındaki 'ByLock' programından haberdar olmadıklarını, bunu öğrencileri ya da çocuklarının indirmiş olabileceğini ileri sürdü. Sanıklar, kanunlarla kurulan bir bankada hesap açtırmanın suç olmadığını ileri sürüp diğer bankalarda da hesapları olduğunu belirtti. FETÖ ile irtibatlı olduğu iddia edilen okullara ve dershanelere de çocuklarını kazandıkları burs nedeniyle kayıt ettirdiklerini ileri süren sanıklar, tahliye talebinde bulundu.
MİT'İN VERDİĞİ BİLGİLER DELİL KABUL EDİLEMEZ İDDİASI
'ByLock' hesabı tespit edilen sanıkların avukatları ise bu programla ilgili bilgilerin Emniyet Müdürlüğü'ne Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından verildiğini belirterek, istihbarat amaçlı bilgilerin delil olarak gösterilemeyeceğini ileri sürdü.
Duruşmada, savunma yapan sanık Abdullah Kaya, Aktif-Sen üyesi olduğunu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ise meslekten ihraç edildiğini söyledi.
Aktif-Sen'e 2012 yılında üye olduğunu belirten Kaya, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ise sendikadan istifa ettiğini söyledi. Kaya, darbeye karşı olduğunu öne sürerek, 'Her türlü darbe ve darbeyi yapanlara lanet olsun.' dedi.
Mahkeme heyeti tarafından, Antalya Emniyet Müdürlüğünden gelen yazıya göre Kaya'nın 'Bylock' kullanıcısı olduğunun hatırlatılması üzerine programı yüklemediğini iddia etti.
Sanık Ahmet Toker de terör örgütü üyeliğini kabul etmediğini, telefonuna 'Bylock' programını yüklediğini hatırlamadığını ileri sürdü. Bütün terör örgütlerini lanetlediğini belirten Toker, 'FETÖ dahil bütün terör örgütlerine lanet olsun. Dünyada, ülkede huzur bırakmadılar.' diye konuştu.
Bank Asya'da hesabının olduğunu, çocuklarını örgütün okullarına gönderdiğini kabul eden Toker, suçsuz olduğunu mahkemeden tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Sanıklardan Cavit Sürmeli ise FETÖ/PDY üyeliğini kabul etmediğini, hiç kimseden emir almadığını, emirleri uygulamadığını öne sürdü.
İddianamede, Aktif-Sen'in Genel Kurul üyeliğinde yer alanların sıradan insanlar sıradan kişiler olmadığı ile ilgili ibareye yer verildiğini aktaran Sürmeli, 'Sıradan insanlar olmadığımız söylenmiş bu doğru. Ben Antalya'da Milli Eğitim çevresinden çok tanınan biriyim. İlköğretim ve Lise Başarı Artırma Projesi kapsamında bir çok okulu gezdim ve başarılı öğrencileri belirleme görevi yaptım. Buradan sıradan bir insan olmadığım açıktır, ben de sendikaya üye oldum.' diye konuştu.
Sanık Sürmeli, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ/PDY örgüt üyesi bütün herkesin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Duruşmada, savunmasını yapan sanık Egemen Arslanhan, liderini 'zerdüşt ve yarı peygamber' olarak tanıtan bir örgütün üyesi bulunmasının mümkün olmadığını, terör örgütü üyeliğinin hayat anlayışına ters düştüğünü savundu.
Mahkeme heyetinin, Antalya Emniyet Müdürlüğünün 'ByLock' programı kullandığına ilişkin tutanağını sorması üzerine sanık Arslanhan, telefonuna 'ByLock' programını yüklediğini hatırlamadığını kaydetti.
Sanıklardan Servet Yılmaz da 21 yıllık din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olduğunu, FETÖ terör örgütü üyeliğini kabul etmediğini söyledi.
Telefonunda 'ByLock' kullandığının belirlendiğinin hatırlatılması üzerine ise Yılmaz, 'Bir sınıfın rehber öğretmeniydim. 9-10-11-12. sınıflara derslere giriyordum. Rehber öğretmeni olduğum sınıfın öğrencilerine kısa süreliğine yarım saatliğine internete girmeleri için bazen telefonumu veriyordum. ByLock çıkmışsa bu sebeple çıkmış olabilir.' dedi.
Sanık Mehmet Kaya ise FETÖ/PDY terör örgütü ve diğer bütün terör örgütlerinin ülkeye zarar verdiğini belirterek, darbe girişimini de 'şiddetle ve nefretle' kınadığını söyledi.
Örgütün sendikası olan Aktif-Sen üyesi olduğunu ifade eden Kaya, 'Bylock' kullanımıyla ilgili emniyetten gelen yazılı tutanakta bu programın tespit edilemediğini, program hakkında ise bir bilgiye sahip olmadığını öne sürdü.
Sanık Abdullah Kaya'nın avukatı Şerife Binnur Türkoğlu da müvekkilinin 'ByLock' programı kullanmadığının tespit edildiğini ileri sürerek tahliyesini istedi.
ARA KARARLAR: 14 TAHLİYE
İki gün süren duruşmalar sonunda Mahkeme heyeti, sanıklardan Abdullah Kaya, Ayhan Durmaz, Burhan Arıtürk, Cavit Sürmeli, Fatma Çiğdem Balcı, Hakkı Zorlu, Hamdi Çiftçi, İbrahim Eravcı, Mehmet Alptekin, Mehtap Polat, Necdet Çelik ve Zehra Şeref'in, tutuklulukta geçirdikleri süre ve 'ByLock' programını kullanmadıklarına dair Antalya İl Emniyet Müdürlüğünün yazısı üzerine yurt dışına çıkma yasağı uygulanarak adli kontrol ile serbest bırakılmalarına karar verildi.
Heyet ayrıca, sanıklardan Esra Çetin Arslan ile Selma Şanlı'nın ise 'ByLock' programını kullanmalarına rağmen, savunmaları, sanık Selma Şanlı'nın sağlık durumu, sanık Esra Arslan'ın çocuğu ve annesinin sağlık durumu ile eşinin de tutuklu olmasını gerekçe göstererek, yurt dışına çıkma yasağı uygulanarak, adli kontrolle serbest bırakılmalarını kararlaştırdı.
Diğer sanıklardan Ahmet Erdoğdu, Ahmet Karakuş, Ahmet Toker, Ali Metli, Ali Oğuz, Attila Şeref, Cengiz Erakça, Egemen Arslanhan, Hacı Mehmet Demir, Hüseyin Doğruer, Mahir Tanas, Mehmet Ali Tokel, Nüsret Dişçi, Ramazan Ersoy, Servet Yılmaz'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Ayrıca sanıklardan Mehmet Kaya ve Nurcihan Dişçi hakkında soruşturma aşamasında verilen adli kontrol tedbirinin devamına ve Ali Yılmaz ile Azime Nur Tatarlar hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar verilerek, duruşma 5 Nisan'a ertelendi.
(11 Şubat 2017, 12:50)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: