Kocaeli'de FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alınıp haklarında dava açılan çok sayıda polis ve diğer meslek gruplarından sanıkların davaları başladı. 1 deniz teğmen, 4 emniyet müdürü, 13 polis ile 1 hakim adayı, 1 katip ve 1 icra müdürü olmak üzere 21 sanığın peşpeşe günlerde ve ardı ardına yapılan 1 ya da daha fazla sanıklı duruşmalarda yargılandığı 16 davada sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddetti.
05.02.2017 10:56 Kocaeli'de FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alınıp haklarında dava açılan çok sayıda polis ve diğer meslek gruplarından sanıkların davaları başladı. Peşpeşe günlerde ve ardı ardına yapılan 1 ya da daha fazla sanıklı duruşmalarda sanıklar haklarındaki suçlamaları reddetti.
İşte o davalar:
1) 1 HAKİM ADAYI, 1 KATİP VE 1 İCRA MÜDÜRÜ YARGILANIYOR
Kocaeli'de, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan hakim adayı Mustafa Emrah Uzuner ile katip Feyza Hilal Tunçel, Bylock kullanmadıklarını belirtirken, icra müdürü ise savunması için süre istedi. Mahkeme 3 kişinin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
2 Şubat'ta Kocaeli 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan komiserlik görevini yürütürken hukuk fakültesinden mezun olarak hakim adayı olarak görev yapan Mustafa Emrah Uzuner, Gölcük Adliyesi'nde katip olarak görev yapan Feyza Hilal Tunçel ve Gölcük Adliyesi'nde icra müdürü olan Ertan Dönüş yargılandı. Ertan Dönüş savunmasını hazırlayamadığını belirterek, 'Avukatımla görüşmelerin kayıt altına alınıyor. Cezaevine başvurduğum halde bu uygulama sonlanmadı. Bu uygulamaya son verilmesini istiyorum. Avukatımla görüşemedim. Bu nedenlerle savunma hazırlamak için süre talep ediyorum' dedi.
Feyza Hilal Tunçel ise Bylock kullandığı tespit edilen hattının mobil modem hattı olduğunu söyleyerek, 'Hat modem cihazı içindeydi ve 10 kişi kullanabiliyordu. Ben bir şifre koymamıştım. Bylock hiç kullanmadım. FETÖ ile bir bağlantım yok' diye kendini savundu.
Hakim adayı Mustafa Emrah Uzuner ise suçlamaları kabul etmeyerek, '10 yıla yakın terörle mücadele şubesinde görev yaptım. Bylock hiç kullanmadım. Benim terör örgütü üyesi olduğuma dair herhangi bir delil ileri sürülmemiştir. Suç olmayan bir eylemden dolayı ceza verilemez. Bu örgüt ne zaman suç örgütü olarak tanınmış. Ayrıca, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şubesinde görevli bu tespiti yapan arkadaşı tanıyorum, teknik bir bilgisi yoktur. Nasıl Bylock tespit ettiğini gelip mahkemede anlatmasını talep ediyorum' dedi.
Sanık avukatlarının tahliye taleplerini reddeden mahkeme duruşmayı 21 Mart tarihine erteledi.
2) 1 POLİS YARGILANIYOR
Kocaeli'deki diğer bir davada Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz akşamı kalkıştığı hain darbe girişiminin ardından Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanıp, meslekten ihraç edilen polis memuru Ersin Ç. hakim karşısına çıktı.
2 Şubat'ta Kocaeli 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkan eski polis memuru, örgütün haberleşme programı Bylock'u kullanmadığını iddia ederek, suçsuz olduğunu söyledi. Sanık Ersin Ç., '20 yıllık polis memuruyum. Namusum ile şerefim ile devletime hizmet ettim. 15 sene Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yaptım. Örgütün haberleşme programı olduğu iddia edilen Bylock'u gözaltına alındığımda öğrendim. 2004 yılında Kastamonu'da görev yaparken bir mülk almak istedim. Evimin tapusu mülk aldığım şirketin üzerine idi. Tapu için şirket bana Bank Asya ile anlaşmalı olduğunu ve krediyi oradan çekebileceğimi söylemişti. Kredi borçlarımın bitmesine yakın televizyonlarda Bank Asya ile ilgili haberleri gördüm. Ailemin de yardımı ile Bank Asya'ya olan bütün borcumu ödeyip hesabımı kapattım. Bank Asya ile ev kredisi dışında hiçbir maddi alışverişim olmamıştır. Bylock denilen programı hiç kullanmadım. Ne ben, ne ailem FETÖ'nün hiçbir kuruluşuna gitmedi. Evlerinde kalmadım' dedi.
Mahkeme heyeti, Bylock konusunda Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılmasına karar vererek, duruşmayı 21 Mart 2017 tarihine erteledi.
3) 1 POLİSİN YARGILANDIĞI DAVA
1 Şubat'ta Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen diğer duruşmaya, 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu' ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan sanık Ömer Güç ile avukatı Tahir Hakkı İskender katıldı.
Duruşmada söz verilen Güç, üzerine atılan suçları kabul etmedi. 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçunu işlemediğini savunan Güç, ByLock kullanmadığını iddia etti. Güç, ByLock'u delil olarak kabul etmediğini dile getirdi.
Sanık avukatı İskender de müvekkilinin delil karartma, kaçma şüphesi olmadığı için adli kontrol şartıyla tahliyesini istedi.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, dijital verilerin beklenmesi, savunma için sanığa süre verilmesi ve sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
4) 10 POLİSİN YARGILANDIĞI 10 DAVA
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan 10 emniyet personeli hakim karşısına çıktı.
1 Şubat'taki gelişmeye göre, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın 15 Temmuz akşamı kalkıştığı hain darbe girişiminin ardından tüm Türkiye'de olduğu gibi Kocaeli'de de operasyonlar aralıksız sürüyor. Kocaeli'de 1 emniyet müdürü ve 9 polisin yargılandığı FETÖ davalarının ilk duruşması görüldü. Tutuklu sanıklar emekli Emniyet Müdürü Abdurrahman Kadir Demir ve polis memurları; Ömer Altunbaş, Kadir Kağnıcı, Halit Yalvaç, Mehmet Hanifi Uğurtay, Refik Yılmaz, Sabit Berk, Kadir Çelik, Mehmet Demir ve Sait Özuğur sabah saatlerinde yoğun güvenlik önemleri altında Kocaeli Adliyesi'ne getirildi. Tutuklu sanıklar teker teker hakim karşısına çıktı. Sabah saatlerinde başlayan mahkeme saat 17.00 sıralarında son buldu. Kocaeli Adliyesi 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde art arda görülen davalarda sanıklar örgütün haberleşme programı olduğu iddia edilen Bylock'u kullanmadıklarını iddia ettiler.
Tutuklu sanık Abdurrahman Kadir Demir
Emekli emniyet müdürü Abdurrahman Kadir Demir savunmasında, 'İddianamede 'ByLock' kullanmam dışında bir somut delil yok. Bylock ile ilgili savunma yapmam zor. Çünkü ne olduğunu bilmiyoruz. 14 yıldır bu hattımı kullanıyorum. 'ByLock'u gözaltı ve tutukluluk dönemimde öğrendim. Bilmediğimiz bir konu ilgili araştırma yapmaya başladık. 'ByLock' internet üzerinden haberleşmeye yarayan ve internetten indirilebilir bir programmış' dedi.
Demir, 26 yıl polislik yaptığını bu süre içerisinde sadece adalet aradığını anlatırken, şöyle devam etti:
'Adalet gerçekleşmezse devlet yıkılır. Ben dosya içerisindeki delile bakarım. İddianameye baktığımızda somut bir delil yok. Tersine mühendislik şeklinde bir iddianame var. İddianameye baktığımda dehşete kapıldım. Hakim kararı olmadan bilgisayar ve teknoloji delilleri incelemez. Deliller abone trafik bilgileri olarak inceleniyor. Telefon hattımda Bylock olduğuna dair herhangi bir delil yoktur. Delillerin delil olabilmesi için yönetmeliği uygun olması gerekir. MİT delil toplayacak bir kurum değildir. Deliller hukuka uygun elde edilmiş deliller değildir. Usulüne uygun elde edilmemiş delil değiştirilmeye açık bir delildir. Delilin güvenliği hakkında şüpheler var. Telefonda nihayetinde bir bilgisayar. Uzaktan müdahaleye açık bir sisten. Eğer uzaktan yüklenmişse bilemem. Örgüt mensupları Bylock kullanmış olabilir. Ama her kullanan örgüt mensubu mudur? Bunları bilmiyoruz. Tahliyemi istiyorum.'
Tutuklu sanık Ömer Altunbaş
Aynı mahkemedeki diğer duruşmaya katılan tutuklu sanıklardan Ömer Altunbaş savunmasında, 'Suç istinaden bana yöneltilen cep telefonu numarasını ben kullanmadım. Kullandığım operatör tarafından kamu çalışanı tarifesi kapsamında bana 5 tane hat verildi. Numara üzerinde Bylock çıkan hat ablam N.K'ya aittir. Kendisi öğretmen olup, Denizli'de ikamet etmektedir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Gözaltına alındığım güne kadar örgütün haberleşme programı olduğu iddia edilen Bylock hakkında en ufak bir bilgim yoktu. Benim bu terör örgütü ile hiçbir bağım yoktur. Vatan hainliği suçlaması ile yargılanmam bir polis memuru olarak beni çok üzüyor' dedi.
Tutuklu sanık Kadir Kağnıcı
Aynı mahkemedeki diğer duruşmaya, 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu' ve ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan eski polis memuru Kadir Kağnıcı ve avukatı Nurdoğan Barış katıldı.
Duruşmada söz verilen Kağnıcı, program kullanmadığını ve FETÖ/PDY içerisinde faaliyetinin olmadığını iddia etti.
Polislerin evine kendisini gözaltına almak için geldiklerinde görev başında olduğunu, bunun üzerine giderek teslim olduğunu anlatan Kağnıcı, bu hususun dikkate alınmasını talep etti.
Avukat Barış ise ByLock'un örgüt üyesi olarak değerlendirilemeyecek bir program olduğunu ileri sürerek, iddianamede geçen tanık ifadelerinin doğrulanmayan kanaat beyanı olduğunu savundu.
Tutuklu sanık Halit Yalvaç
Aynı mahkemedeki diğer duruşmada, 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu' ve ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan, meslekten ihraç edilen emniyet mensubu Halit Yalvaç ve avukatı Murat Yılmaz hazır bulundu.
Sanık Yalvaç, FETÖ terör örgütüyle herhangi bir bağı ve irtibatı olmadığını savunarak, ByLock kullandığı iddialarını reddetti.
Avukat Yılmaz da müvekkili hakkında ByLock tespit tutanağının yeniden alınmasını ve delil karartma ile kaçma şüphesi olmadığı için müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Tutuklu sanık Mehmet Demir
Aynı mahkemedeki diğer duruşmaya, 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu' ve ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan sanık Mehmet Demir ve avukatı Handan Sancar Gökmen katıldı.
Duruşmada söz verilen Demir, herhangi bir örgütle bağı olmadığını savunarak, ByLock kullandığı iddialarını reddetti.
Avukat Gökmen, delil karartma ve kaçma şüphesi olmadığı için müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Tutuklu sanık Sabit Berk
Aynı mahkemedeki diğer duruşmada, 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu' ve ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık Sabit Berk ve avukatı hazır bulundu.
Berk, savunmasında, hakkındaki suçlamaları reddetti. Vatan haini olmadığını vurgulayan Berk, 15 Temmuz'da yıllık iznini yarıda keserek görevinin başına geldiğini bildirdi. Gebze İlçe Jandarma Komutanlığında darbeye teşebbüs ettiğini belirlediği askerleri gözaltına aldığını ileri süren Berk, tahliyesini talep etti.
Avukat Murat Altun ise müvekkiliyle ilgili tanığın dinlenmesini gerektiğini kaydetti.
Müvekkilinin FETÖ'nün emniyet yapılanmasındaki yerinin belirtilmediğini ifade eden Altun, delillere etki etme durumu olmadığı için müvekkilinin tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık Mehmet Hanifi Uğurtay
Aynı mahkemedeki diğer duruşmada, 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu' ve ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan sanık Mehmet Hanifi Uğurtay ve avukatı Doğan Bekiroğlu katıldı.
Duruşmada söz verilen Uğurtay, herhangi bir örgütle bağı olmadığını savunarak, ByLock kullandığı iddialarını reddetti.
Avukat Bekiroğlu ise müvekkilinin örgütün yapısında hangi aşamada olduğunun belirtilmediğine dikkati çekti. Bekiroğlu, delil karartma, etki edeceği delil ve kaçma şüphesi olmadığı için müvekkilinin adli kontrol şatıyla serbest bırakılmasını istedi.
Tutuklu sanık Refik Yılmaz
Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki bir diğer duruşmada ise 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu' ve ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan Refik Yılmaz ile avukatı Murat Yılmaz hazır bulundu.
Sanık Yılmaz, savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Vatan haini olmadığını söyleyen Yılmaz, tahliyesini istedi.
Avukat Yılmaz da müvekkili hakkında ByLock tespit tutanağının yeniden alınmasını talep etti. Yılmaz, delil karartma ve kaçma şüphesi olmadığı için müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Tutuklu sanık Sait Özuğur
Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki diğer duruşmada da 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu' ve ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan, meslekten ihraç edilen emniyet mensubu Sait Özuğur ile avukatı Murat Yılmaz hazır bulundu.
Sanık Özuğur, FETÖ terör örgütüne ve illegal bir yapıya üye olmadığını, girişimin engellenmesi için darbe günü çalıştığını iddia etti.
Avukat Yılmaz da Sait Özuğur'un telefon hattının IP'sinin birden fazla kişiye verilip verilmediğinin tespitinin yapılmasını isteyerek, müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Tutuklu sanık Kadir Çelik
Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki diğer duruşmada da 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu' ve ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan eski polis memuru Kadir Çelik ve avukatı Murat Yılmaz katıldı.
Duruşmada söz verilen Çelik, hain ve örgüt üyesi olmadığını, ByLock indirmediğini öne sürerek, tahliyesini istedi.
Avukat Yılmaz ise müvekkilinin telefon hattının IP'sinin birden fazla kişiye verilip verilmediğinin tespitinin yapılmasını ve tahliyesini istedi.
Duruşmalar ertelendi
Peşpeşe yapılan duruşmalarda sanıkları ve sanık avukatlarını dinleyen mahkeme heyeti, sanıklar hakkında daha kapsamlı araştırmalar yapılmasına, İl Emniyet Müdürlüğüne Bylock sorgusu için yeniden yazı yazılmasına ve HTS kayıtlarının incelenmesine karar verdi. 10 sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmaları 28 Mart 2017 tarihine erteledi.
5) 2 EMNİYET MÜDÜRÜ VE 2 POLİSİN YARGILANDIĞI DAVA
2 Şubat'ta Kocaeli 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 1 emniyet müdürü ile 3 polis yargılandı. FETÖ üyesi olmakla suçlanan meslekten ihraç edilen emniyet müdürü Uğur Eldemir savunmasında, İstanbul'da terör operasyonlarına katıldığını, hakkında en ufak bir soruşturma bulunmadığını söyledi. Birçok devlet büyüğünün güvenliğini sağladığını anlatan Eldemir, savunmasını şöyle sürdürdü:
'Özel harekat görevinde bulundum. Girdiğim çatışmalarda üzerime 1.5 metre mesafeden ateş açmalarına rağmen hiç geri adım atmadım. Kocaeli'nde sayısız faili meçhul cinayeti aydınlattım. Havaalanı şube müdürlüğü görevinde buraya gelen bütün devlet büyüklerinin güvenliğini ben sağladım. Ben Bylock indirmedim ve kullanmadım. Telefonumun internet kotası yüksek olduğundan çoğu zaman internetimi paylaşıyordum. Bu sebeple başkaları da kullanıyordu. Suçlamaları kabul etmiyorum.'
Aynı mahkemede yargılanan Osman Halidi, Ersin Çevikel ve Ahmet Acar da suçlamaları kabul etmedi.
Mahkeme sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
6) 1 EMNİYET MÜDÜRÜNÜN YARGILANDIĞI DAVA
2 Şubat'ta Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki diğer davada yargılanan meslekten ihraç edilen emniyet müdürü Güner Yılmaz ise, FETÖ'cü olmadığını bizzat FETÖ'cüleri tutukladığını ileri sürdü. 2015 yılında akıllı telefon kullanmaya başladığını, suç istinat edilen telefonu ikinci el satın aldığını belirten Yılmaz, savunmasını şöyle sürdürdü:
'Kesinlikle ben Bylock kullanmadım. Telefonum ilk alındığında ön incelemede bir şey bulamadığı için serbest kaldım. Ancak daha sonra üç memur benimle ilgili ifade vermiş ve ben tutuklandım. Ancak o memurlardan birini hiç tanımam, diğerinin benimle ilgili bir tek suçlaması yoktur. Diğer kişi ise sürekli kavga eden birisidir, çok sayıda disiplin cezası vardır. Ben de bu şahsı Dilovası'na atadım. Bu nedenle bana kendisi kin beslemektedir. Şahsın psikolojik rahatsızlığı vardır. Ben 6 aydır cezaevindeyim, eşim üçüncü çocuğumuzu doğurdu ama ben yanında olamadım. Bu şekilde anılmam beni üzüyor. Ben Bylock kullanmadım. Terör örgütü üyesi olmadığım için de etkin pişmanlıktan yararlanmak istemiyorum. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.'
Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
7) 1 DENİZ TEĞMENİN YARGILANDIĞI DAVA
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada eski deniz teğmenin yargılanmasına başlandı.
2 Şubat'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu' ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan eski deniz teğmen Ferhat Taştan ile avukatı Abdullah Serdar Önür katıldı.
Duruşmada söz verilen Taştan, lise eğitimini Erzincan'da aldığını belirterek, o döneme kadar FETÖ ile ilgisi olmadığını söyledi. Daha sonra Erciyes Üniversitesi İşletme Bölümü'nü kazandığını ifade eden Taştan, hazırlık sınıfında örgütün cemaat evinde kalmaya başladığını kaydetti.
Taştan, üniversiteyi bitirene kadar kaldığı evlerden bahsederek, 'Okul bittikten sonra Erzincan'a gittim. 1 yıl kadar orada kaldım. KPSS'ye hazırlanmaya başladığımda Kayseri'den tanıdığım Musa, Ankara'da evleri olduğunu orada kalabileceğimi bana söyledi. Balgat'ta bir eve yönlendirildim. Orada Abdullah kod adlı Ali ile kaldık.' şeklinde konuştu.
KPSS sonrası Ali'ye iletişim kuracağı bir numara istediğini anlatan Taştan, şöyle konuştu:
'Ali, artık normal telefonla haberleşmediklerini ByLock kullandıklarını söyledi. Sonra telefonumu aldı ve programı yükledi. 2014'te KPSS'ye girdim düşük puan aldım ve Erzincan'a geri döndüm. Ancak bana soru ve cevaplar verilmedi. Ramazan Bayramı sonrası tekrar Ankara'ya döndüm, KPSS'ye çalışmaya başladım. Subaylık sınavı ilanını gördüm ona başvurdum ancak Abdullah kod adlı Ali, buna izin vermedi. Orasının KPSS evi olduğunu, subaylık için başka bir ev hazırlandığını söyledi. Ben dinlemedim girdim sınava 77 puan aldım ve normal şekilde subay oldum.'
Telefonuna yüklenen ByLock'u telefonunu yavaşlattığı için 3 ay sonra sildiğini ifade eden Taştan, bu süreye kadar kendisine örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in sohbetlerinden mesajlar geldiğini bildirdi.
Üniversite öğrencisiyken örgüte ait kapatılan Bank Asya'da hesap açtığını belirten Taştan, öğrenciliği sonunda bu hesabı kapattığını söyledi.
Taştan, darbe girişimi günü arkadaşlarıyla Yalova Altınova'daki piknik alanında olduğunu, misafirhanede kalmasına rağmen korkarak buraya gitmediğini ifade ederek, pazartesi günü mesaisine gidene kadar bir arkadaşında kaldığını söyledi.
Sanık avukatı Önür de müvekkilinin samimi ifadeler verdiğini anlatarak, 'Kısa süre ByLock kullanmıştır. Ne şartlarda telefonuna bu programın yüklendiğini samimi olarak anlatmıştır. KPSS hazırlık ve öğrencilik döneminde ailesinin maddi durumunun iyi olmaması nedeniyle cemaat evinde kalmıştır. Suç oluşturacak eylemde bulunmamıştır. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanacağını düşünüyoruz. Tahliyesini talep ediyoruz.' diye konuştu.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, ByLock raporu ile dijital verilerin yeniden istenmesine, tutuklu kaldığı süre ve delillerin kısmen toplanmış olması nedeniyle sanığın adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağıyla tahliyesine karar verdi.
(05 Şubat 2017, 10:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: