İzmir'de, Fetullahçı terör örgütüne yönelik operasyonda 30 şüpheli ile birlikte gözaltına alınan örgütün 'okul ve dershaneler Türkiye sorumlusu' ve Fetullah Gülen'in yeğeni Mehmet Mezher Gülen'e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ve 13 sanık hakkında 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
22.01.2017 18:03 İzmir'de, Fetullahçı terör örgütüne yönelik operasyonda 30 şüpheli ile birlikte gözaltına alınan örgütün 'okul ve dershaneler Türkiye sorumlusu' ve Fetullah Gülen'in yeğeni Mehmet Mezher Gülen'e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ve 13 sanık hakkında 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
18 Ocak'taki gelişmeye göre, İzmir Terör ve Örgütlü Suçlar Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz tarafından hazırlanan ve 110 sayfadan oluşan iddianame İzmir 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, 17 Mayıs'ta tutuklanan Mehmet Mezher Gülen ve diğer sanıklar, 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ile suçlanıyor.
İddianamede örgütün nasıl çalıştığını deşifre eden savcı Yılmaz, 'yeğen' kod adlı kimliği gizlenen tanığın geçtiğimiz yıl 7 Şubat'ta Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne başvurup, FETÖ/PDY terör örgütü hakkında ihbarda bulunduğunu belirtti. Yılmaz, bu tanığın verdiği bilgiler doğrultusunda eyalet imamlarının ortaya çıktığını vurguladı.
Foto: Mehmet Mezher Gülen
"AK PARTİ'NİN HÜSRANA UĞRAYACAĞI DÜŞÜNÜLÜYORDU"
Gizli tanık 'yeğen'in de iddianamede ifadesine yer veren Yılmaz, şunları söyledi:
"Vereceğim bilgiler FETÖ/PDY terör örgütünün mahrem (namus) diye adlandırdığı bilgilerdir. FETÖ/PDY terör örgütünün genel yapılanması ve özellikle Ege Bölgesi'nde örgütün yapısının deşifre edilmesine yöneliktir. FETÖ/PDY terör örgütü 1 Kasım 2015 seçimlerinde Ak Parti'nin gideceğini tüm alt birimlerine sohbetlerde söylüyordu. Sohbetlerde hükümet gittikten sonra her şeyin düzeleceğini ve ülkede refah ve istikrarın olacağını, ülkenin önündeki en büyük engelin Ak Parti olduğu söyleniyordu. Hükümet gittikten sonra ülkenin tekrar asıl sahibi olarak kendilerini gördükleri söylüyorlardı. Ancak 1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra Ak Parti tek başına iktidar olunca büyük hüsrana uğradılar ve kendilerince acil eylem planları ve tedbirler almaya başladılar. Örgüt içerisinde yapılan yolsuzluklar ve usulsüzlükleri gördüğümden örgütün tamamen dini istismar ederek insanları kandırdıklarını görmeye başladıktan sonra örgütten ayrılmak için fırsat kolluyordum. Sohbete katılan arkadaşlar arasında dört dörtlük puanlama sistemi oluyordu."
"AKIN İPEK ANAHTAR TESLİMİ YAPTI"
'Yeğen' kod adlı gizli tanığın ifadesinin devamında, Koza Altın İşletmeleri sahibi Akın İpek tarafından babası Ali İpek adına Bergama'da 12 milyon lira karşılığında anahtar teslim olarak Beyza Özel Eğitim isimli FETÖ/PDY terör örgütüne ait şirkete teslim edildiğini, yurt binasının projesi ve yapımı tamamen Akın İpek'in kontrolünde olduğu, yurdun beş yıldızlı otel tarzında yapıldığını açılışının ilk yılında yaklaşık sekiz bin kişi tarafından ziyaret edildiğini, söyledi. Gizli tanık, Fetullah Gülen ile ilgili seçilmiş bir veya iki video gösterimi yapıldığını, ardından 'ilçe imamı' Nazmi Peker'in bir konuşma yaptığını belirterek şöyle dedi:
"Akın İpek'in ilk projesi Bergama Ali İpek Erkek Öğrenci Yurdu'dur. Akın İpek bu yurt gibi ülke genelinde 33 tane daha yurt veya okul yapıp teslim edeceğini söylemiş. Bu yurdun beş yıldızlı bir otel gibi yapılmasındaki amaç, il dışından gelen misafirlerin ve Bergama ilçesinde yaşayan halkın özellikle Alevi kesimin dikkatlerini bu yurt üzerine çekmek, toplantı, yemek ve sohbet gibi organizasyonları da böyle daha güzel yerlerde yapabilmek ve örgütün alt kesimine de 'böyle güçlüyüz' şeklinde mesaj vermek istenmesidir. Ali İpek Erkek Öğrenci Yurdu, Koza Altın İşletmeleri Ovacık Altın Madeni İşletmesinin Müdürü Cemalettin Çetin isimli şahsın sorumluluğundaydı. Cemalettin Bey'den habersiz yurttan bir çivi sökülmez ve çakılmazdı. Bütün yapılan iş ve işlemlerle ilgili Yurt Müdürü Mustafa İpek önce Maden Müdürü Cemalettin Çetin'e bilgi verirdi. Onun talimatları doğrultusunda hareket ederdi. Yurt öğrenci kayıtlarını aldıktan sonra, öğrencilerden gelen para ile yurdun masrafları karşılanamıyordu ve yetersiz kalıyordu. Bu durum Bergama İlçe İmamı Nazmi Peker 'e Mustafa İpek tarafından iletildi ve Nazmi Peker ise 'Bergama Mütevelli Heyetinin ekonomik gücü bunu karşılamaz bu konuyu sen git Cemalettin Çetin'e aktar' dediğini biliyorum. Mustafa İpek, İlçe İmamı Nazmi Peker ve dönemin Karşıyaka İmamı 'Numan'kod adlı Nadir Okşit ile birlikte konuyu 'Avukat abi' kod adlı Ege Bölgesi İmamı Bekir Baz'a bildirdi. Bekir Baz 'eğer maden bu yurdun giderlerini karşılamayacak ise hemen bu yurdu boşaltın, cemaatin bu tür şeyler için vereceği parası yoktur' talimatını verdi. Bunun üzerine durum Akın İpek'e bildirildi ve Akın İpek bu konuya bakan avukat ve sorumlu kişiler ile görüştü, Yurt Müdürü'ne geri dönüş yapıldı, şirkete fatura kesildi, faturaya yurtta kalan öğrencilerin barınma, yeme ve içme giderleri' yazıldı ve her ay düzenli Beyza Özel Eğitim Şirketi, Koza Altın İşletmeleri adına 54 bin lira bedelli fatura kesildi. Faturayı Yurt Müdürü Mustafa İpek, Cemalettin Çetin'e her ay düzenli olarak verdi. Miktarı belirtilen bu para Beyza Özel Eğitim Şirketi'nin Bergama da bir bankanın şubesinin hesabına yatardı. Bu yatırılan paranın 30 bin lira yurt giderleri için kullanılır. Geri kalan 24 bin TL örgütün Bergama Genel Muhasebe kasasına bırakılırdı. Zamanı geldiğinde Zanzibar ve Pakistan ülkelerine yurtdışı ödemesi olarak aktarılırdı. Bu durum Kasım 2015 yılında Koza Altın İşletmeleri A.Ş.'ye kayyum atanana kadar devam etti. Kayyum atandıktan sonra ödemeler durduruldu."
YEĞEN GÜLEN: BEN COĞRAFYA ÖĞRETMENİYİM
Fetullah Gülen'in yeğeni Mehmet Mezher Gülen iddianamede yer alan ifadesinde şunları söyledi:
"Öncelikle ben kendimi takdim etmek istiyorum. Ben coğrafya öğretmeniyim. Burada neden bulunduğumu anlamış değilim gizli tanık denen muhterem kimse herhalde Bergama civarında mı oturuyor bilemiyorum, beni nereden dahil etmiştir? Bana verilen yazıda beni de ithamla suçlamıştır. Bir atasözümüz vardır; bir yalancı bir kuyuya taş atıp kırk kişinin çıkarmaya çalışması gibidir. Bu gizli tanığın nasıl var olduğunu da anlamış değilim. Ben bir öğretmen olarak gizli tanığın nasıl olduğunu anlamış değilim. Tanık açık olur. Bu tanık bir taş atmış; hakim, savcı avukat ve biz çıkarmaya çalışıyoruz. Gizli tanık ifadesinde 7 Şubat'ta bir suç işlendiği görülmektedir. Bu çok uzak bir tarih değildir. İşlediğimiz suçu unutma ihtimalimiz yoktur. Biz bu tarihte ne suçu işlemişizdir bana bildiriniz."
Savcı Yılmaz iddianamede örgüt devleti ve yönetimi ele geçirebilmek amacıyla her yolu denediğini belirterek şu ifadelere yer verdi:
"Devlet kurumlarının içine sızıp, bu amaçla ülkenin her tarafında evler ve yurtlar oluşturup, okullar, dershaneler açmıştır. Örgüt üyelerinden himmet, kurban bağışı, burs gibi adlarla para toplandı. Bu toplanan paralar ile örgütün eylemlerini finanse ettiği, devlette ve tüm kurumlarda, STK'larda yaygınlaşmak amacıyla yayınlar yapmıştır. Soruşturma dosyası kapsamında haklarında dava açılan tüm şüphelilerin bu organizasyon içerisinde bilerek ve isteyerek yer almıştır. Bir kısmının himmet, burs, kurban bağışı gibi para vermek, bir kısım şüphelilerin bu toplanan paraların toplanmasını ve ilgili birimlere ve kişilere aktarılmasını sağlamak amacıyla yer aldıkları anlaşılmıştır."
İzmir 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede yer alan sanıklar önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
Fetö "Rüyacı"larla Örgütün Dağılmasını Önlemeye Çalışmış
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) sözde Karşıyaka eyaletine yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede, "Yeğen" kod adlı gizli tanığın, örgüt içinde "rüyacı" olarak anılan bir kişiyle ilgili, "Anlattığı rüyalarla Fetullah Gülen üzerinde erişilmez manevi bir güç ve kişilik algısı yaratıp tabanı daima diri tutarak, dağılma ve parçalanmasını önlemek maksatlı olduğunu düşünüyorum." ifadesi yer aldı.
İzmir Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz'ın, örgütün "okullar ve dershaneler Türkiye sorumlusu" olduğu iddia edilen ve aynı zamanda Fetullah Gülen'in yeğeni bir numaralı sanık Mehmet Mezher Gülen'in de aralarında olduğu 14 tutuklu sanık hakkında hazırladığı, 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 109 sayfalık iddianamede, "Yeğen" kod adlı gizli tanığın, katıldığı bir toplantıda yaşananlara ilişkin anlatımları da bulunuyor.
Örgütün sözde Karşıyaka eyalet yapılanmasını ve örgüt yöneticilerini deşifre eden gizli tanık, Bayram Tural adlı şahsın, 17 Aralık 2013 sonrası örgüt içerisinde "rüyacı" olarak ortaya çıktığını belirtti.
Tural'ın, örgüt içerisinde mütevelli olarak bilinen gruplarla sıklıkla bir araya geldiğini ve rüyalarını anlattığını aktaran gizli tanık Yeğen, şu ifadeleri kullandı:
"Anlattığı rüyaların gerçek olup olmadığı hakkında bilgim yok. Bayram Tural, Aralık 2013'te Bergama ilçesindeki bir toplantıda, 'Fetullah Gülen'in 21 Aralık 2013'te yaptığı beddua kendi iradesinin dışında gerçekleşti, sağında solunda Hz. Ali ve Hz. Ömer vardı' diye konuştu. Yanındaki kişilerin de 'yeter hocam artık beddua et bu zalimlere' dediğini aktardı. Bu anlattıkları da toplantıdaki herkes tarafından bilinir. Bundan dolayı Bayram Tural örgüt içerisinde rüyacı olarak tanınır ve bilinir. Bayram Tural'ın buna benzer birçok rüya anlattığına ben ve o dönem sohbetlere katılanlar bilirler. Anlattığı bu rüyalarla Fetullah Gülen üzerinde erişilmez manevi bir güç ve kişilik algısı yaratıp tabanı daima diri tutarak, dağılma ve parçalanmasını önlemek maksatlı olduğunu düşünüyorum."
Gülen'in hediyesi seccadeyi koklayıp üzerine sürmüş
Gizli tanık Yeğen, örgütün " Bergama ilçe imamı" olarak anılan Nazmi Peker'in 2012 yılında bazı kişilerle ziyaret ettiği örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in kendisine hediye ettiği seccadeyi de özenle sakladığını bildiğini kaydetti.
İddianamede, gizli tanık "Yeğen"in, "Nazmi Peker bir sohbet toplantısında 'hocaefendi hazretlerinin hediye ettiği seccade üzerinde namaz kılmaya kıyamıyorum, baktıkça ağlıyorum, koklayıp koklayıp üzerime sürüyorum, beni her türlü kötülüklerden koruyor' dedi." ifadeleri yer aldı.
YÖNETİCİLERE HAFTADA 25 BİN LİRA
İddianamede, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), yargı ile emniyetteki sorumlulardan oluşan ve 'hususi' denilen kişilere, haftalık 25 bin lira ödeme yaptığı belirtildi. İddianamede ayrıca, 'Yeğen' kod adlı gizli tanığın örgütün yapısıyla ilgili aktardığı bilgilere de yer verilirken, örgüt içerisinde geniş yetkilere sahip Arama Tarama Mesulleri'nin (ATM) örgüt mensuplarının tamamından sorumlu olduğu, güvenlik birimlerinin FETÖ'ye yönelik düzenledikleri operasyonlarda örgütü zor durumda bırakabilecek hususların kontrollerini gerçekleştirdiği, kontrolünü yaptığı kişiyi ceza olarak doğu illerine veya Afrika ülkelerine atama yetkisine sahip oldukları vurguladı.
'ALLAH SANA DAĞLARDAN ALTIN NASİP ETSİN' DUASI
İddianamede, 'Yeğen 'kod adlı gizli tanığın şu ifadeleri yer aldı:
"Hizmet hareketimiz maddi sıkıntıya girdiği dönemde, yeni evlenen Akın İpek, düğünde kendisine takılan altınları hocamıza götürüp 'Alın hocam bunu hizmetimizde sıkıntı içerisinde olan yerlerde kullanın' demiştir. Hocamız da altını alarak Akın İpek'e 'Allah da sana dağlardan altınlar nasip etsin' diyerek dua etmiştir. Bu duanın ardından, örgüt içerisinde altın madeni açan kişilerin, Fetullah Gülen'in duası sayesinde altın buldukları söylenerek bir algı oluşturuldu."
ARAMA TARAMA MESULLERİ TAM YETKİLİ
Örgüt içerisinde Arama Tarama Mesulleri (ATM) görevlileri bulunduğunu, bu kişilerin çok gizli olduğunu, bilgisayar, dijital ve elektronikten üst düzey seviyede bilgisi olan kişiler olduğunu da belirten 'Yeğen' kod adlı gizli tanık şöyle devam etti:
"Bu görevliler direk olarak örgüt lideri Fetullah Gülen'e bağlıdırlar. FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde çok etkili kişilerdir. Örgüt üyelerinin tayinlerinin çıkartılmasına ve cezalandırılmasına kadar büyük yetkileri vardır. Örgüt içerisinde bu kişilere güvenlikçi ve teknik personel gözü ile bakılır. Üyelerin bilgisayarında, örgüte yapılacak bir operasyon esnasında zor durumda bırakabilecek bir durum olup olmadığının kontrolünü yapar, eğer var ise siler. Kontrolünü yaptığını kişiye ceza olarak, doğu illerine ya da Afrika ülkelerine tayinini çıkartma yetkisine sahiptir."
GÜLENE BAĞLI 'HUSUSİLER'
Türkiye emniyet imamının formalite gereği Türkiye abisine bağlı olduğunu ancak arka planda direkt örgüt lideri Fetullah Gülen'e bağlı olduğunu, örgüt içindeki 'hususi'lerin kendi aralarında 4 gruba ayrıldığını söyleyen gizli tanık şöyle devam etti:
"Emniyet içerisinde ne kadar birim varsa o kadar birim imamı vardır. Emniyet içerisindeki birim imamları birbirlerini tanırlar. Birim imamları görev ve sorumlulukları yönünden emniyet il imamına bağlıdırlar. TSK içerisinde ise hususiler; Kara Kuvvetleri imamı, Hava Kuvvetleri imamı, Deniz Kuvvetleri imamı, Jandarma imamı ve Sahil Güvenlik imamı olmak üzere guruplara ayrılırlar, birbirlerini tanırlar, haftalık toplantı yaparlar. Adliye içerisinde de 'hakimler imamı, savcılar imamı, katipler imamı ve avukatlar imamı' olmak üzere guruplara ayrılırlar. Cezaevleri adliye imamlarına bağlıdırlar, katiplere ayrı bir önem verilir. Sebebi örgüt içerisinde bulunmayan hakim ve savcıların alabilecekleri olumsuz kararlarda (arama veya yakalama gibi) bu kararları örgüte sızdırmaları istenmekte olduğundan dolayıdır. Hususileri takip eden kişiler hiçbir zaman kendilerini deşifre etmezler, çok gizlidirler. Hususiler, örgüt lideri Fetullah Gülen'in bizzat takip ettiği ve ilgilendiği konuların başında gelir. Bu kişilere haftada 25 bin lira ödeme yapılır. Örgüt lideri Fetullah Gülen'in 'Örgüt içerisinde mali bir kriz yaşansa bile hususilerin ödemelerini asla aksatmayacaksınız, gerekirse evinizi ve arabanızı satıp hususilerin ödemesini yapacaksınız' dediği bilinmektedir."
KADİR GECESİ ÖRGÜT İÇİN PARA DEMEK
Himmet mevsiminin genellikle Ramazan ayı içerisine denk getirildiğini kaydeden gizli tanık, "Özellikle kadir gecesi örgüt için çok önem arz etmektedir. Bu gecede örgüt lideri Fetullah Gülen'in kasetleri ve videoları izlettirilir. Bu suretle insanların dini duyguları ön plana çıkartılır. Bu gecede belirlenen himmet rakamlarının Allah'a 1 verirseniz Allah da size 1000 verir şeklinde söylenerek mütevellilerin daha fazla himmet vermesi sağlanır" dedi.
OKULLARIN İMAMI YEĞEN GÜLEN
FETÖ/PDY terör örgütünün tüm Türkiye'de bulunan örgütün okullarının imamının Mehmet Mezher Gülen olduğunu belirten Yeğen kod adlı gizli tanık şöyle devam etti:
"Mehmet Mezher Gülen örgüt Lideri Fetullah Gülen'in ölen kardeşi Seyfullah (Sıbgatullah) Gülen'in oğludur. Örgüte bağlı tüm okulların denetimini yapar. Örgüte bağlı tüm bölge okul imamları Mehmet Mezher Gülen'e bağlıdır. Türkiye çapında tüm Alevi vatandaşlarımızın faaliyetlerini takip edip bir rapor hazırlayan kişi ise Ömer Mustafa Aytekin. Ömer Mustafa Aytekin aynı zamanda FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde Türkiye diyalog imamıdır. Daha önce Arjantin imamlığı görevini yürütmüş, bu görevinden rahatsızlığı sebebiyle Türkiye'ye gelerek diyalog imamı olmuştur. Yabancı ülkelerden ülkemize gelen ve örgüt ile bir bağı olan yabancı din görevlilerini diyalog imamı olarak Ömer Mustafa Aytekin karşılar.
Paralel yapı-17 Mayıs (2016) 'İzmir Yapılanması ve Mezher Gülen 14 sanık' soruşturması/davası
(22 Ocak 2017, 18:03)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: