Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına yönelik aralarında Said Sefa, Atilla Taş'ın da bulunduğu 29 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, Twitter'de 'Fuat Avni' hesabını açan firari sanık Said Sefa'nın 'Darbeye teşebbüs ve silahlı örgüt yöneticiliği' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapsi talep edildi. Diğer 28 şüphelinin ise 'Silahlı örgüt üyeliği' suçundan 10 yıla kadar hapisleri isteniyor. 196 sayfalık iddianamede, Fuat Avni hesabının 'örgütün kara propaganda ve dedikodu hesabı' olduğu vurgulandı. Sanıklar arasında aylardır firari durumda bulunan Rotahaber sitesi sahibi Ünal Tanık, bir kaç gün önce polis tarafından Yalova'da yakalanmıştı.
22.01.2017 14:50 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına yönelik aralarında Said Sefa, Atilla Taş'ın da bulunduğu 29 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
FUAT AVNİ HESABINI AÇAN SAİD SEFA
18 Ocak'taki gelişmeye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, Twitter'de "Fuat Avni" hesabını açan firari sanık Said Sefa'nın "Darbeye teşebbüs ve silahlı örgüt yöneticiliği" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapsi talep edildi. Diğer 28 şüphelinin ise "Silahlı örgüt üyeliği" suçundan 10 yıla kadar hapisleri isteniyor. 196 sayfalık iddianamede, Fuat Avni hesabının "örgütün kara propaganda ve dedikodu hesabı" olduğu vurgulandı.
FİRARİ SANIKLAR
Öte yandan operasyon kapsamında kendisine gelen bilgileri 'Fuat Avni' adli hesaptan yayınladığı öne sürülen eski asker Aydoğan Vatandaş ile bu hesabı ilk açan kişi olduğu iddia edilen Said Sefa, Gri hat muhabiri Arzu Yıldız'ın aralarında bulunduğu çok sayıda şüphelinin firari konumda bulunduğu öğrenildi. Sanıklar arasında olan ve aylardır firari durumda bulunan Rotahaber sitesi sahibi Ünal Tanık ise, bir kaç gün önce 17 Ocak'ta polis tarafından Yalova'da yakalanmıştı.
FETÖ medyasının suç kaydı, iddianamede
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılamasına yönelik İstanbul'da hazırlanan ilk iddianamede, örgütün medya ve sosyal medyadaki faaliyetleri tüm detaylarıyla ele alındı. İstanbul terör ve örgütlü suçlar savcılığının hazırladığı FETÖ medyasına ilişkin iddianamede, örgüt medyasının haberleşme görevi değil toplumu dizayn etmek için kullanıldığı vurgulandı. İşte iddianameden satırbaşları:
DARBE SEVDASI
-Fetullah Gülen, örgüte ait medyada sürekli "Muhterem Fetullah Gülen Hocaefendi" diye anıldı. Kutsal varlık gibi aşılanmaya çalışıldı.
-STV'de "Sır Kapısı"nda metafizik olaylar anlatıldı. Ulvi amaca hizmet, ilahi yardıma kavuşma fikri işlendi.
-Hidayet Karaca, Gülen'e STV'de "Şefkat Tepe" dizisindeki "Karanlık Kurul"u danıştı.
-Kimse Yok mu Derneği'ne para, kurban, zekat verilmesi için sık sık duyuru yapıldı.
-80 darbesi, 28 Şubat müdahalesi desteklendi.17-25 Aralık darbe girişimlerinde karalama kampanyası yürütüldü.
-MİT TIR'ları görüntüleri basına verildi ve Can Dündar'ın yönettiği Cumhuriyet'te yayımlandı.
-FETÖ, Dışişleri Bakanlığı'nın 13 Mart 2014 günlü çok gizli toplantıyı casusluk maksatlı dinleyip sosyal medya üzerinden yaydı.
-Mümtazer Türköne, Zaman'da "Dönemin böyle gitmeyeceği, örgütle mücadele edenlerin bir gün hesap vereceklerini" sıkça işledi.
-ABD'ye kaçan FETÖ'cü eski asker Tuncay Opçin darbe girişiminden bir gün önce "Yatakta basıp şafakta asacaklar" şeklinde tweet attı.
-Emre Uslu, 2016 Temmuz'da Türkiye'ye döneceğini belirten bir tweet attı.
15 TEMMUZ MESAJLI REKLAM
-Zaman'ın 15 Temmuz'dan 9 ay 10 gün önce içinde "siren sesi ve bebek gülümsemesi" olan reklam filmi yayınlandı.
-Zaman'ın "Zaman Kardeşlik Zamanı" reklamında ve Sızıntı'nın Mayıs 2016 kapağında darbe mesajı verildi.
İŞTE DETAYLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına yönelik aralarında Said Sefa, Atilla Taş'ın da bulunduğu 25'i tutuklu toplam 29 şüpheli hakkında yürütülen soruşturmalardan ilki tamamlandı. İddianamede, Twitter'de "Fuat Avni" hesabını açan firari sanık Said Sefa'nın "Darbeye teşebbüs ve silahlı örgüt yöneticiliği" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapsi talep edildi. Diğer 28 şüphelinin ise "Silahlı örgüt üyeliği" suçundan 10 yıla kadar hapisleri isteniyor. 196 sayfalık iddianamede, Fuat Avni hesabının "örgütün kara propaganda ve dedikodu hesabı" olduğu vurgulandı.
"FUAT AVNİ" YLE BAŞLADI
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ'nün medya ayağına ilişkin başlatılan soruşturmalardan ilki tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, örgütün devlet içerisinde hemen hemen her alanda olduğu gibi, sosyal medya alanında da yapılanarak "Fuat Avni" gibi hesaplar üzerinden örgüt amacı doğrultusunda algı faaliyetlerinde bulunduğunun tespit edildiği belirtildi. İddianamede, öncelikle "Fuat Avni" hesabı üzerinden soruşturmaya başlandığı, ilerleyen süreçte ise örgütün bu ve benzeri hesaplar üzerinden amacı doğrultusunda paylaşımlar yaptığı ifade edilerek "Bu paylaşımların dedikodu, fısıltı, sohbet, asılsız ihbar vb yöntemler ile topluma duyurduğu son olarak da örgütün basın-yayın organları aracılığı ile geniş halk kitlelerine örgüt söylemlerini ilettiği anlaşılmıştır" denildi.
"ÖRGÜT İYİLİK MELEĞİ GİBİ TANITILDI"
FETÖ'nün elindeki basın yayın araçlarıyla "örgütün adeta bir iyilik meleği gibi tanıtıldığı", "Kimse Yok mu?" gibi kuruluşların para-kurban-zekat toplamalarında topluma duyuruda bulunup gelir temin edildiği, siyasi partiler arasında taraf tutulup yanlı yayınlar yapıldığı, devletin gizli bilgileri, gizli toplantıları ve gizli telefon görüşmeleri sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanarak devleti ve hükümeti itibarsızlaştırmak suretiyle casusluk faaliyetleri gerçekleştirildiği anlatıldı.
"KORKMA TİTRE" GİBİ KARA MİZAHLA...
Örgütün sosyal medyada çok sayıda propaganda hesabı olmasına rağmen özellikle "fuatavni" adıyla kullanılan hesap tüm diğerlerini de kapsayacak şekilde sembol haline geldiği, "Korkma, Titre" gibi kara mizahi üslup ile Cumhurbaşkanı'na sempati duymayan toplumun belirli kesimi için sempati uyandırıp bilinçli davranışlarla hesabın geniş kitlelere ulaşmasının hedeflendiği belirtildi. Fuatavni hesabıyla binlerce paylaşım yapıldığı, hedefteki kişi ve kurumlar hakkında karalama yapıldığı, topluma korku salınarak sindirildiği, kamu görevlilerinin tehdit edildiği, örgütle mücadele kapsamında yapılan soruşturmalar manipüle edilerek örgüt üyelerine moral verildiği kaydedildi.
"ÖRGÜTÜN ANONİM HESABI HALİNE GELDİ"
Geçmişe dönük veri tabanı incelemesiyle "örgütün kara propaganda ve dedikodu hesabı olan fuatavni hesabını ilk açan" kişinin firari şüpheli Said Sefa olduğu vurgulandı. Hesabın, şüpheli Said Sefa tarafından oluşturulmuş ise de sonrasında örgütün anonim hesabı haline geldiğine de dikkat çekildi. Fuatavni hesabı açıldığı gün yaklaşık 230 kişi tarafından takibe alındığı, örgütle irtibatlı internet sitelerinde haberleştirilerek isminin duyurulduğu ifade edildi.
SAİD SEFA'YA ÖRGÜT YÖNETİCİLİĞİNDEN CEZA İSTENDİ
İddianamede, şüpheli Said Sefa'nın örgütün propaganda hesabının kurucusu olması ve "abi" sıfatıyla örgüt mensuplarına sohbetler yapması nedeniyle yönetici olduğu belirtilerek "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" ve "Terör örgütü yöneticiliği" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edildi.
ATİLLA TAŞ ÖRGÜT ÜYESİ OLMAKLA SUÇLANDI
İddianamede, şüphelilerden şarkıcı Atilla Taş'ın FETÖ/PDY'nin basın kuruluşu olduğu değerlendirilen ve kapatılan Meydan Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptığı, yazıları ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle her ne kadar örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan tutuklanmış ise de fiilen örgütle irtibatı sebebiyle kapatılan TV kanallarına giderek destek olması gibi hususlar dikkate alındığında örgüt üyesi olduğu kanaatine varıldığı ifade edildi.
28 ŞÜPHELİYE 10 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ
İddianamede, Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Atilla Taş, Bayram Kaya, Bülent Ceyhan, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Davut Aydın, Emre Soncan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız'ın ise "Silahlı örgüte üye olmak" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapisleri istendi.
"Örgüt liderinin talimatı üzerine yazılı ve görsel basında örgüt söylemleri halka duyurulmuştur"
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve serbest bırakılan şüpheliler ile birçok gazetecinin tanık ifadelerinin bulunduğu iddianamede, "Örgüt liderinin bazen açıktan, bazen üstü örtülü talimatı ile örgüt üyeleri harekete geçmektedir. Sonrasında gerek yazılı ve görsel basında gerekse internet ortamında örgüt söylemleri aynı veya çok yakın cümlelerle eş zamanlı olarak tekrar edilmekte halka duyurulmaktadır. Örgüt tarafından doğrudan suç teşkil eden konular, tespit edilemeyeceği düşüncesi ile öncelikle ' Fuat Avni' gibi sosyal medya hesaplarında dile getirilmektedir" ifadelerine yer verildi.
"Soruşturmalarda görev alan kamu görevlileri yargılanmakla tehdit edilmiştir"
Daha sonraki süreçte yazılı ve görsel medyada Fuat Avni gibi hesapların kaynak gösterilerek örgütün söylemlerinin işlendiği ve halk üzerinde algı oluşturulduğu kaydedilen iddianamede, "Ergenekon, Balyoz, 17-25 Aralık süreçlerinde olduğu gibi benzer cümleler sık sık tekrar edilerek geniş halk kitlesine ulaşılıp, toplum nezdinde örgütün yaptığı operasyonlara inandırıcılık kazandırılmış, örgütün devleti ele geçirme adına yaptığı operasyonlar 'soruşturma' gibi yasal faaliyetler adı altında lanse edilmiştir. Yine aynı yöntemlerle örgüt ile mücadele kapsamında yapılan soruşturmalar 'hukuksuzluk, eziyet, kumpas vb' nitelendirmelere tabi tutulmuş, soruşturmalarda görev alan kamu görevlileri yargılanmakla tehdit edilmiştir" denildi.
"Örgüt, elinde bulundurduğu medya organları ile ters algı operasyonları yapmıştır"
İddianamede, örgütün, elinde bulundurduğu medya organları ile ters algı operasyonları yaptığı, dizilerde örgüt mensuplarına karşı eziyet ve kumpas yapılıyormuş gibi diyaloglar işlenerek toplumda örgüt lehine sempati uyandırıldığı anlatıldı. Bu diyaloglarda örgüte karşı kumpas olarak görünen eylemlerin gerçekte örgüt mensuplarınca yapıldığının değerlendirildiği belirtilen iddianamede, "Nihayetinde örgütün amacı da bu şekilde propaganda ile algı oluşturarak, örgüt tarafından işlenecek suçlara karşı toplumda tepkiselliği yok etmek, örgütün hedefindeki kişileri itibarsızlaştırıp etkisiz hale getirmek, devlette kadrolaşmak ve devleti yönetmektir" denilerek 15 Temmuz 2016 günü örgüt tarafından gerçekleştirilip 250 vatandaşımızın şehit edildiği darbe girişiminde bu amacın en açık şekliyle görüldüğü vurgulandı.
Nihat Doğan ile Erol Köse'nin Atilla Taş Hakkındaki Sözleri İddianameye Girdi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasıyla ilgili olarak hazırlanan iddianamede, şarkıcı Atilla Taş'ın da "Terör örgütü üyeliği" suçundan cezalandırılması istendi.
İddianamede, Nihat Doğan ile Erol Köse'nin Atilla Taş hakkında bir televizyon programında yaptıkları konuşmada delil olarak yer aldı.
İddianamede Atilla Taş'ın Türk pop müziği sanatçısı olduğu ve zaman zaman sunuculuk yaptığı belirtilerek, FETÖ-PDY soruşturması kapsamında kapatılan Meydan Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptığı tespitine yer verildi. Taş'ın gezi olayları sonrası yaptığı paylaşımlarla gündeme geldiği belirtilen iddianamede, Taş'ın takipçi sayısını artırdıktan sonra FETÖ/PDY'nin ülke içinde ve dışında gündem oluşturmak için üyelerinin paylaştığı tweetleri tekrar paylaşarak (retweet) ettiği ve gündem (trend topic) oluşturduğu iddia edildi. Taş'ın 2011'den 2016'ya kadar sosyal medyadaki onlarca paylaşımının da ele alındığı iddianamede, Taş'ın 2015 ile 2016 yıları arasında FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan Meydan Gazetesi'ndeki köşe yazıları da delil olarak yer aldı.
İddianamede, Taş'ın tutuklanmasının ardından bir televizyon programında Nihat Doğan ile Erol Köse'nin şüpheliyi (Atilla Taş'ı) kastederek 'örgüt ile bağlantılarını kendilerine anlattıklarını, hatta fuatavni hesabı ile doğrudan mesajlaştığını söylediğini' beyan ettiklerinin tespit edildiği kaydedildi. Söz konusu programın CD'sinin de dosyaya konulduğu anlatılan iddianamede, Taş'ın Nihat Doğan ile Erol Köse'nin beyanlarını kabul etmeyerek söz konusu kişilerle husumetli olduğunu söylediği belirtildi.
"HER İKİSİYLE DE ŞAHSİ HUSUMETİM VAR"
Taş'ın ifadesinde, "Her hangi bir örgütün amacı doğrultusunda faaliyet göstermesinin mümkün olmadığını, paylaştığı twetleri ve yazdığı yazıları örgütsel bir amaç için değil vatandaşların mağduriyetlerini dile getirmek için yazdığını söylediği, Nihat Doğan ile Erol Köse'nin de kendisinin "fuatavni" ile doğrudan mesajlaşmalarının olduğu yönündeki konuşmaların yalan olduğunu, her ikisiyle de şahsi husumetinin bulunduğunu beyan etmiştir" denildi.
Paralel yapı-22 Temmuz (2016) 'İstanbul Fuat Avni'nin Tespiti/İnternet-Sosyal Medya Yapılanması 29 sanık' davası
Paralel yapı-Medya uzantıları
(22 Ocak 2017, 14:50)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: