Zonguldak'ta, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan 4 eski komutan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle ilk kez hakim karşısına çıktı.
22.01.2017 20:50 Zonguldak'ta, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan 4 eski komutan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle ilk kez hakim karşısına çıktı.
19 Ocak'ta 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'anayasal düzeni ortadan kaldırmak', 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davada 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen tutuklu sanıklar, Zonguldak Garnizon eski Komutanı Tuğgeneral Birol Şimşek, Garnizon Komutanlığı'nda görevli Jandarma Kurmay Albay Kamil Günler, Karadeniz Bölge ve Garnizon eski Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan ile Deniz Albay Mustafa Kemal Öztürk ilk kez hakim karşısına çıktı.
19.01.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Tuğgeneral Birol Şimşek, hayatı boyunca FETÖ ile ilişkisinin olmadığını, sıkıyönetim direktifi altında gönderilen listede adının yer almasından dolayı 180 gündür cezaevinde bulunduğunu söyledi. FETÖ'nün alçak ve hain bir örgüt olduğunu ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
"Ben hayatım boyunca bu alçak örgütten uzak durdum. Hiçbir ilgim olmayan konuda yer almadığım örgüt hakkında savunma yapmak zor geliyor. İsmimin hainlerce yazılmasıyla suçlanıyorum. 55 yıllık hayatımda FETÖ'den uzak durdum. Bu listeyi hazırlayan, planı yapan, kendi milletine ateş açan hainlerden listeye adımı yazanlardan şikayetçiyim. Sadece devlet okullarında okudum. Siyasetten uzak kalmaya çalıştım. Herhangi bir yurtta, cemaatlerin hiçbir kurumunda bulunmadım. Jandarma teşkilatında FETÖ'cü olduğundan şüphelendiğimiz personel oldu. Görev yaptığım dönemde defalarca ana as birlik komutanlarına personelini çok iyi takip etmelerini, FETÖ mensubu olanların tespitin, haklarında adli idari işlem yapılmasını istedim."
'FETÖ MENSUBU OLMADIĞIM İÇİN ŞİKAYET EDİLDİM'
34 yıllık görev hayatının çoğu terörle mücadele ile geçtiğini anlatan Şimşek, 120 civarı takdirname ile üstün hizmet madalyası sahibi olduğunu söyledi. Şimşek, her zaman hukuktan çıkmadan, devletine hizmet eden bir asker olduğunu anlatarak, "İllerde yapılan Türkçe olimpiyatlar yapılıyor ve katılmayanlar da eleştiriliyordu. Ben katılmadığım için eleştirildim, hatta şikayetler bile aldım. Bu tavırlara beraber çalıştığım kişiler çok iyi bilirler. Bu örgütle bağlantılı olduğunu düşündüğüm kişilere de mesafeli olmuştum. Görev yaptığım dönemlerde savcı olarak ve sonradan FETÖ'ye yakınlığı ile bilinen kişilerle yakınlaşmadım. Bu örgüte mensup özelikle kendi içinizdeki FETÖ'cü personel tarafından ya da üst makamlarda 'paşa keyfi', 'başçavuş' 'twitter' ve BİMER üzerinden hakkımda şikayetler oldu. Bu örgüte mensup özelikle kendi içimizdeki FETÖ'cü personel tarafından ya üst makamlara ya da BİMER yoluyla şikayet edildim. Benim, 'AK Parti düşmanı' olduğum gibi şikayetler gitti. Askeri savcılıklara ise 'AK Parti ile ilişki içerisinde' diye şikayetler gitti" dedi.
'FETÖ İLE TUTUKLANMAM BENİ DERİNDEN ÜZMÜŞTÜR'
Tutuklu bulunmasının tek sebebinin sıkı yönetim direktifi listesinde adının 'Zonguldak sıkıyönetim bölge komutanı' olarak yazmasının olduğunu ifade eden Şimşek, "38 yıllık askeri hayatım boyunca bütün sınır kapılarını da açsalar yine de ülkemden kaçmam. Listenin tek başına delil olarak değerlendirilemeyeceğini arz ederim. Bu hainlerce hazırlanan listede ismim bulunuyor. O akşam şehit ve gazilerimiz var, aradan 6 ay geçmiş, benimle ilgili tüm bilgiler ortada. Darbeciler, hainler ortada. Abilerden ablalardan talimat alanlar ortada. FETÖ'cü olmadıkları halde tutuklu olan, ihraç edilmiş olanlar mağduriyet yaşayan kesim bulunmaktadır. Bunun en başında da liste mağdurları bulunmaktadır. Suçsuz günahsız bir kişinin nasıl bir mağduriyet içerisinde olduğu aşikardır. Tüm ailem cezalandırılmıştır. Meslek hayatım boyunca hukukun dışına çıkmamış biri olarak her zaman görevimi yaptım. Bir insan trafik kazası gibi bir olayla tutuklanabilir, ama benim bu ithamla tutuklu bulunmam beni derin derece üzüyor" diye konuştu.
'KIBRIS'TA TATİLDEYKEN DARBE TEŞEBBÜSÜNÜ ÖĞRENDİM'
Şimşek, darbe girişimi sırasında Kıbrıs'ta tatilde olduğunu anlatarak deniz kenarında ailesiyle yemek yerken haberi olduğunu söyledi. Şimşek, şöyle konuştu:
"Darbe girişiminden ailemle deniz kenarında yemek yerken haberim oldu. İsmimin 'sıkıyönetim' listesinde adı geçmesinden de albay Kamil Günler beni telefonla aramasından haberim oldu. Ben o anda gelen emire uyulmaması gerektiğini anayasaya ve hukuka aykırı bir emir olduğunu, bunu emrimdeki bütün yerlere iletmesini ve kesinlikle askeri hareketlilik olmamasını söyledim. Ben daha ilk öğrendiğim anda bu emri vererek bütün riskleri üzerime aldım ve bu gelen direktife karşı çıktım. Vali ve İl Jandarma Komutanı ile irtibata geçtim. Zonguldak'ta bir hareketlilik olmaması beni rahatlatmıştı."
KURMAY ALBAY ÇANTASINDAN ÇIKAN 1 DOLARI ANLATTI
Eski Kurmay Albay Kamil Günler de sıkı yönetim direktifinin gelmesiyle Tuğgeneral Birol Şimşek'i aradığını ve gelen direktiflere kesinlikle uyulmamasını söylediğini anlattı. Darbe teşebbüsü iddialarına karşı bunun bir parçası olmayı aklımın ucundan dahi geçirmediğini anlatan Günler çantasından çıkan 1 dolar ile ilgili şunları söyledi:
"2005'te bulunduğum Irak ve Azerbaycan'da geçici görevlerde harcırah olarak kazandığım para vardı. Oradan döndükten sonra yeni araba almak için evde ne kadar para varsa bozdurdum. O dolar da oradan kalma idi. Zarfın içine koymuştum. Eve gelince 1 doları fark ettim. O da bana özel kuvvetlerden hatıra kalsın diye sakladım. Bu doların nostalji olduğunu düşündüm. 10 yıl önce koyduğum ve unuttuğum bir konudur. Bulunan dolar ne bir şifre, ne de bir kutsiyet addettiğim bir şey değildir. Şayet öyle olsa idi, sürekli cüzdanımda taşırdım. Çantamdan çıkan 1 dolar, özel kuvvetlerde çalışırken dolar olarak verilen harcırahtan bir nostalji, bir hatıradır."
Parayla şifreli iletişim
Paranın kesilerek veya özel üretilerek şifreli iletişimde kullanılabileceğini ifade eden Kamil Günler, "Kurs gördüğüm için paraların şifrelemede kullanılabileceğini biliyorum. Paraların kesilerek bir veya deha fazla kişiye verilmesi gerekiyor. Örneğin 5 liralık şifre oluşturulduysa ikiye bölünüp taraflara verilmesi gerekiyor. ve taraflar birbirlerini tanımasa dahi parayı birleştirerek iletişime geçebilir. Banknot üzerinde özel seri üretmek ya da özel para üretmek gerekir. Örneğin bir metal para bir birliğin simgesini oluşturabilir. Dolayısıyla metal para birlikteki kişilere verilir. Nerede görev yaparlarsa yapsınlar metal parayı gösterdiklerinde hangi takımda hangi birlikte oldukları ortaya çıkar. Herhangi bir şifresi olmayan veya normal bir para şifreli iletişimde kullanılmaz" dedi.
TUĞAMİRAL HASAN DOĞAN: BEN DE FETÖ MAĞDURUYUM
Tuğamiral Hasan Doğan da darbe teşebbüsü yaşandığı akşam sanık Albay Mustafa Kemal Öztürk'ün kendisini arayarak bilgilendirilmesi üzerine makamına geçtiğini anlatarak, "Makama geçtiğimde önüme sıkı yönetim direktifi geldi. Yurtta sulh konseyi bana 1980 yılındaki Milli Güvenlik Konseyi direktifini aklıma getirdi. Cuntavari darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığımızı çevremdeki herkese söyledim. İlk verdiğim emir, birlikte içeriden ve dışarıdan tüm askeri araçların çıkışına izin verilmemesiydi. Makamıma belediye başkanını ve kaymakamı çağırarak bilgilendirmede bulundum. Yarım saat yanımda kalıp ayrıldılar. Bana bağlı birimlerde bağımsız ve kanunsuz hiçbir şey olmadı. Ben hiçbir şekilde bu örgüte mensup değilim. 2013 yılında askeri yargı mahkemesinde FETÖ'ye bağlı mahkeme başkanı tarafından yargılandım ve cezalandırıldım. O kararı YARGITAY bozdu. Ben de bir FETÖ mağduruyum." diye konuştu.
Sanıklardan Tuğamiral Hasan Doğan, savunmasında, hayatının hiçbir döneminde FETÖ mensuplarıyla irtibat ve bağlantısının olmadığını öne sürerek, yapıyla ilişkilendirilmesine anlam veremediğini ifade etti.
Meslek hayatının son 6 yılını amiral olarak görev yaptığını belirten Doğan, Balyoz ve askeri casusluk davaları öncesinde, 2010'da Tuğamiralliğe terfi ettirildiğini kaydetti.
Darbe girişimi sırasında yıllık izinde olduğunu ve Ereğli ilçesinde bulunduğunu anlatan Doğan, "Bir darbe teşebbüsü yaşanmakta olduğundan, sanık Mustafa Kemal Öztürk beni aradı. Bende hemen birliğe intikal ettim. Önüme mesaj koyduklarında süratle okumaya ve televizyondan izlemeye başladım. Cuntavari bir darbe girişimiyle karşı karşıyayız dedim." ifadesini kullandı.
Sıkıyönetim listesinde isminin olduğunu önüne gelen evraklardan öğrendiğini öne süren Doğan, "Zonguldak'ta Birol Şimşek'i gördüm. Ereğli'deki görevimden İstanbul'da eğitim merkezinin başına atanmak istendiğimi gördüm." dedi.
Sanık Deniz Albay Öztürk ise savunmasında, suçlamaları kabul etmeyerek, "15 Temmuz gecesi gelen emirde, emre uymayanlara işlem yapılacağı belirtilmiştir. Ben buna rağmen gelen emirlere uymadım. 6 aydır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum." şeklinde konuştu.
Tanık ifadeleri
Tanık olarak dinlenen Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, 15 Temmuz gecesi evinde bulunduğu sırada eski Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Doğan'ın kendisini telefonla aradığını, önemli bir konu konuşacağını söyleyerek, kahve içmeye davet ettiğini aktardı.
Daha öncesinde televizyonlardan askeri bir hareketlilik olduğunu fark ettiğini anlatan Madenoğlu, Tuğamiral Doğan'ın gönderdiği sivil bir araçla garnizona gittiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Makam odasında televizyon kurmaya çalışıyorlardı. Kısa bir süre sonra bana, elindeki bazı belgeleri göstermeye çalışıyordu. Bunların nereden geldiğini, imzaların yetkili bir imza olmadığını anlatarak, 'Bunlar bizim uygulamamız mümkün olmayan emirler' dedi. Bir süre sonra belediye başkanı geldi. Biz aramızdaki konuşmada ne olduğunu anlayamadan Vali Ali Kaban arayarak, emniyet müdürlüğüne gitmemi söyledi. Orada bulunduğum sırada komutan telefonla arayarak, 'Bütün askerleri yerlerinde tutuyorum. Ben bu tür hareketlere karşıyım' dedi. Bende, 'İyi yapıyorsunuz, sizden beklenen budur' dedim."
Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal da 15 Temmuz gecesi Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Doğan'ın kendisini arayarak kahve içmeye davet ettiğini belirterek, "Makamına gittiğimde gelen emirlerden bahsetti. İmzaların yetkili imzalar olmadığını söyledi. Yanında yaklaşık 10-15 dakika durduktan sonra ayrıldım." şeklinde konuştu.
Mahkeme Heyeti, tanıkların dinlenmesi için duruşmayı yarına erteledi.
21.01.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada "Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmak", "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak", "Türkiye Cumhuriyeti Hükumetini ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davada hakim karşısına çıkan tutuklu sanıkların yargılanmasına ikinci gün de devam edildi.
Tuğgeneral Birol Şimşek, Tuğamiral Hasan Doğan, Kurmay Albay Kamil Günler ve Deniz Albay Mustafa Kemal Öztürk'ün ifadelerinin alınmasının ardından tanık ifadelerine başvuruldu. Dönemin Zonguldak Emniyet Müdürü Osman Ak, duruşmaya SEGBİS ile Adana'dan katıldı. İl Jandarma Komutanı Albay Haluk Selvi ile 17 tanık da mahkemece dinlendi.
Yaklaşık 15 saat süren duruşmada SEGBİS yöntemiyle duruşmaya katılan Adana Emniyet Müdürü Osman Ak, Türkiye'de ilk bir dolar 3. Jandarma Tugay Komutanlığı'nda bulunduğunu söyledi. Tuğgeneral Birol Şimşek'in "Zonguldak'taki görevim nedeniyle kendisiyle tanışıyorduk. FETÖ'cü olmadığını değerlendiriyorum. Ayrıca Türkiye'de ilk bir dolar o Tugay'ın içinde bulundu" dedi.
Mahkeme, tanık ifadelerinin ardından ilgili kurumlara yapılan yazışmalar neticesinde sanıkların ByLock kullanmadığı, Bank Asya'da hesap açtırmadıkları ve MASAK raporlarında ise herhangi bir kayıt bulunmadığına ilişkin gelen raporları okudu.
"Hastalığım hayati tehlike arz etmeye başladı"
Duruşmada söz verilen Tuğgeneral Birol Şimşek ise 15 Temmuz günü Kıbrıs'ta ailesi ile tatilde olduğunu yineleyerek, "Kıbrıs'ta olmama rağmen bütün Zonguldak'ta önlemleri aldırdım. Türkiye'ye uçuşlar iptal olmasına rağmen bilet bulmaya çalıştım. Londra ve Frankfurt gibi şehirlere uçuşlar olmasına rağmen ben koşa koşa ülkeme geldim. Anevrizmaya, beynimdeki rahatsızlığa ve sağlık problemlerime rağmen cezaevinde tek başıma kalıyorum. Hastalığım artık hayati tehlike arz etmeye başladı" diye konuştu.
"Darbe karşısında tavır aldım"
Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan ise olay günü darbe karşısında bir tavır aldığına dikkat çekerek şöyle dedi:
"Gerek Ereğli ve gerekse Zonguldak'ta ki makam sahipleriyle istişare halinde olarak ve kendisine bağlı birliklerle irtibata geçerek darbe girişiminin karşısında bir tavır aldım. Sıkıyönetim komutanlığı listesinde ismi yer alan komutanların bir kısmı halen görevlerine devam ediyor. Ben ise 180 gündür cezaevindeyim" dedi.
Tahliyelerini talep ettiler
Kurmay Albay Kamil Günler ise tahliyesini talep ederek, "Emir komuta zincirinin dışına çıkmadım. Sıkıyönetim Komutanlığı listesinde adım Kırıkkale Sıkıyönetim Komutanı olarak geçiyordu. Ancak ben FETÖ'cü olsam o gün Kırıkkale'de olmam gerekiyordu. Ancak ben Kırıkkale'de değil Zonguldak'taydım" dedi.
Deniz Albay Mustafa Kemal Öztürk ise hakkındaki bütün delillerin toplandığını ifade ederek tahliyesini talep etti. Diğer üç sanık da tahliyelerini talep etti.
Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaası
Sanık ve sanık avukatlarının savunmasıyla birlikte Cumhuriyet Savcısı da mütalaasını verdi. Savcı, sanıkların üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesi gösteren bulguların bulunması, delillerin tam olarak toplanmamış olması, özellikle dinlenmemiş tanıkların varlığı, adli kontrol şartlarının şimdilik yeterli olamayacağı kanaatiyle tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme; verilen aranın ardından dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
İddianameden
Zonguldak'ta, FETÖ darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Albay Kamil Günler 17 Temmuz, Tuğgeneral Birol Şimşek 18 Temmuz, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Doğan ile Deniz Albay Öztürk ise 21 Temmuz 2016'da tutuklanmıştı. İddianamede sanıklar hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
(22 Ocak 2017, 20:50)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: