Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan ve 15 Temmuz darbe girişimi sırasında mensubu olduğu AK Parti aleyhinde çalışmakla suçlanan dönemin Aşkale Belediye Başkanı Enver Başaran'ın, 'terör örgütü üyesi olmak' suçundan yargılanmasına başlandı.
21.01.2017 20:42 Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan ve 15 Temmuz darbe girişimi sırasında mensubu olduğu AK Parti aleyhinde çalışmakla suçlanan dönemin Aşkale Belediye Başkanı Enver Başaran'ın, "terör örgütü üyesi olmak" suçundan yargılanmasına başlandı.
17 Ocak'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Enver Başaran ile 3 avukatı ve tanıklar katıldı.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Başaran, darbe girişimi gecesi misafirleriyle evde olduğunu, olaylardan komşusunun haber vermesi üzerine haberdar olduğunu belirtti. Başaran, "10 dakika televizyon izledikten sonra sürekli aranmaya başladım. Genel merkezden toplanın talimatı gelmesi üzerine harekete geçtim." dedi.
Bu esnada ilçe kaymakamını arayarak harekete geçtiğini ifade eden Başaran, şöyle devam etti:
"Kaymakama sokağa çıkarak miting yapacağımızı söyledim. Kaymakam Bey biraz beklememizi ifade etmesine rağmen çıkacağımızı beyan ederek ilk toplantı ve demokrasi mitingini gerçekleştirdik. Devamında 27 gün tüm mitingleri düzenledim. Açıkça ve her ortamda darbe girişimini kınadım. İlk 2 gün kaymakam mitinglere katılmadı. Bu durumun doğru görüntü vermemesi sebebiyle katılması ricasında bulundum. Bana bunun yasal bir zorunluluk olmadığını söyledi. Ben yine de ricada bulundum. Akabinde katılacağını ve programın kaymakamlık önünde olmasını istedi, ben de kabul ettim. Programla ilgili metin yollamasını istedim ve gelen metni yayınlayarak süreç devam etti. Kaymakam Beyin kendisiyle ilgili şüpheleri vardır. Kaymakama sürekli laf gittiğini duyduk. Sözde benim onu şikayet edeceğim söylenmiş. Onun da baskı altında böyle bir rapor düzenlendiğini düşünüyorum."
FETÖ örgütüne ait afişleri astırdığı yönündeki iddiaların 2013 yılına ait olduğunu ifade eden Başaran, 2014 yılında başkanlığa seçildiğini hatırlattı.
Başaran, aleyhte haber yaptırdığı iddiası üzerine, "Bu gerçek dışıdır. Çalışan kişiler kanun çerçevesinde çalışan kişilerdir." ifadesini kullandı.
Liselerde illegal toplantılar yapıldığı yönündeki iddiaların da gerçek dışı olduğunu savunan Başaran, şunları dile getirdi:
"İmam hatiplerde koordinatör olarak görev yapmaktayım ve fiziki olarak belediye sorumludur. Aslında daha fazla gitmem gerekirken ancak 3 kere gidebildim. Yeşil kubbeli camisiyle ilgili olarak ise namaz kılmak için bile gitmedim, sohbetlere de gitmedim. Mevcut şirketin örgüte yönelik özel satışlar yapıldığı iddiası yalandır. Serbest ticaret dahilinde müşteri seçme durumum olmamıştır. Ayrıca Aşkale OHAL bürosunun düzenlediği raporun içeriği ile gizli tanıkların beyanları birebir aynı. Söz konusu raporun önceden hazırlanıp gizli tanıklara verilmek suretiyle hem tanıkların yönlendirildiğini hem de soruşturmanın gizliliğini ihlal edildiğini düşünüyorum. Terör örgütü üyeliğini kabul etmiyorum."
15 Temmuz akşamı yaşananları televizyondan öğrendiğini belirten Enver Başaran, 27 gün boyunca yapılan demokrasi nöbetlerinde yer aldığını, hem belediye bütçesinden, hem de kendi cebinden harcamalar yaptığını ifade etti. Ramiz Efendi öğrenci yurdunda toplantılara katılmadığını savunan Başaran, iddiaların asılsız, iftira ve kurgu olduğunu öne sürdü.
Başaran'ın bu sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Özgür Ercan, "Kim neden iftira atsın?" diye sordu. Başaran, bu konuda şunları anlattı:
"OHAL bürosundaki komisyonda seçim döneminde bana rakip olan İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü M.A. ile önceden polis memuru olan Y.G. var. Y.G., Göç İdaresine Müdür olmak istiyordu. Ben de kaymakama düz bir polisin müdür olarak atanmasının doğru olmayacağını söylemiştim ve kabul etmemiştim bu durumu. Ancak Göç İdaresi Genel Müdürü hemşehrisi olduğu için vekaleten atandı. Y.G.'nin eşi Kaymakam beyin sekreteri. Kaymakam bey iki gün sokağa çıkmayınca, benim onu şikayet edeceğimi söylemişler. Aramızda Y.G. ile bu nedenle sorun vardı. O yüzden böyle bir rapor hazırladı. Başbakanların 'ithal' olduğunu söylemem için cahil olmam lazım."
Başaran'ın avukatlarından Ahmet Haluk Terzioğlu, OHAL bürosunun 27 Ağustos'ta savcılığa yaptığı suç duyurusu ile soruşturma başladığını belirtti. Birşey çıkmaması üzerine Y.G.'nin gizli tanık ile tekrar savcılığa gittiğini aktaran Terzioğlu, müvekkilinin bu aşamadan sonra tutuklandığını, Abdurrahim Karakoç'un şiirinin dosyada delil olduğunu belirtti.
OHAL bürosunun raporunda yer alanların istihbarat raporlarında yer almadığına dikkati çeken avukatlardan Timurhan Gür ise, "Bir vazoyu korumak amacı ile sarılı Zaman Gazetesi delil olmuş. Yine delil listesinde Zaman Gazetesinin 1998 yılında okurlarına verdiği Kuran-ı Kerim var. İlk kez Kuran-ı Kerim delil listesinde oldu. Suç delili olmasını esefle kınıyorum" diye konuştu
Mahkeme heyeti, Enver Başaran'ın "ByLock" kullanıp kullanmadığının belirlenmesi için müzekkere yazılmasına, eksik evrakların tamamlanmasına ve tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianame
İlçede faaliyet gösteren FETÖ'ye ait yurt ve dershanenin reklam ve duyuru pankartlarının 17-25 Aralık sürecinden sonra da o dönem belediye başkanı olan Başaran'ın talimatıyla belediyenin araçları ve personeli eliyle asıldığı belirtilen iddianamede, Başaran'ın ilçede faaliyet gösteren ve kardeşlerinin de ortağı olduğu yurt ve benzeri yerlere sohbet amacıyla gittiği kaydedildi.
İddianamede, Başaran'ın, 15 Temmuz'da gerçekleştirilen ve başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimi sonunda ilçe Hükumet Konağı Meydanında demokrasi nöbetlerine katıldığı, yaptığı konuşmalarda sürekli olarak "Kimse birbirini ihbar etmesin. Sizler namaz kılanla silah kullananı bir tutuyorsunuz." şeklinde söylemlerde bulunduğu belirtildi.
Başaran'ın, demokrasi nöbetlerinin ilk günü ilçe merkezinde görev yapan bir imamı kürsüye çağırarak dua ettirdiğinin anlatıldığı iddianamede, dua sırasında imamın FETÖ'ye yönelik beddua etmesinden rahatsız olduğu için aynı imamı, demokrasi nöbetlerine katılmasına rağmen kürsüye bir daha çağırmadığı anlatıldı.
İddianamede, Başaran'ın 15 Temmuz gecesinde parti binasına son derece rahat tavırlarla geldiği, panik halinde durumu endişe ile takip eden çalışanlara "Rahat olun, bir şey olmaz" dediği ve "Genel Merkezden haber bekliyoruz" diyerek halkın sokağa çıkması için anons yapılmasını engellediği ifade edildi.
Başaran'ın darbe girişimi gecesi iktidar partisine mensup bir belediye başkanı olmasına karşın kayıtsız davranışlarda bulunduğunun bildirildiği iddianamede, Başaran'ın demokrasi nöbetleri sırasında haklarında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi iddiası bulunan ve "ByLock" kullanan kişilerle görüşmeye devam ettiği, soruşturma makamlarını itibarsızlaştıracak şekilde konuşmalar yaptığı yer aldı.
İddianamede, Enver Başaran'ın "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
(21 Ocak 2017, 20:42)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: