Isparta'da Fetullahçı Terör Örgütü-Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ-PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan aralarında eski Isparta Valisi Memduh Oğuz, eski Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörü Hasan İbicioğlu, bazı eski rektör yardımcılarının da bulunduğu 48'i tutuklu 130 sanığın yargılanmasına devam edildi.
14.01.2017 21:37 Isparta'da Fetullahçı Terör Örgütü-Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ-PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan aralarında eski Isparta Valisi Memduh Oğuz, eski Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörü Hasan İbicioğlu, bazı eski rektör yardımcılarının da bulunduğu 48'i tutuklu 130 sanığın yargılanmasına devam edildi.
09.01.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
9 Ocak'ta Isparta Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşma, sanık sayısının fazlalığı nedeniyle adliye konferans salonunda yapıldı. Duruşmada aralarında eski SDÜ Rektörü Hasan İbicioğlu, eski Rektör Yardımcıları Talip Türcan, Süleyman Seydi, eski Bilgi İşlem Daire Başkanı Halil Karakoç, örgütün bölge imamı olduğu iddia edilen Osman Demirhan ile bazı iş adamlarının da bulunduğu 48 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan bazı sanıklar hazır bulundu. Akşehir Cezaevinde bulunun tutuklu eski Isparta Valisi Memduh Oğuz, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Davanın bugünkü duruşmasında ilk olarak hakkında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla açılan bir başka davaya ilişkin eski SDÜ Bilgi İşlem Daire Başkanı Halil Karakoç'un savunması alındı. Mahkeme heyetinin 2014 yılında çocuklarını FETÖ'ye ait eğitim kurumuna neden gönderdiği sorusu üzerine Karakoç, özel okul teşviğinden faydalanmak için gönderdiğini ve bu teşvikten de yararlandığını söyledi. Karakoç, 17-25 Aralık sonrası Bank Asya'daki hesap hareketlerine ilişkin soruya da, "Bankanın kredi kartını kullanıyordum. Bir başka bankadan yaptığım EFT'yle kredi kartı borçlarını ödemek içindi. Bunu yaparken bir sakınca görmedim" yanıtını verdi.
"Kendilerinden olan ve olmayanlar şeklinde düzenleme vardı"
Mahkeme heyeti, daha sonra davanın müştekilerinden eski SDÜ Kreş Müdürü Sema Özek'i dinledi. Özek, tutuklu sanık Hasan İbicioğlu'nun rektör olarak göreve geldikten sonra kendisine cemaat mensuplarının çocuklarının olduğu bir listeyi vererek bu çocukları ücretsiz kreşe alacağını söylediğini, kendisinin böyle bir şey yapamayacağını belirttiğini, bunun üzerine İbicoğlu'nun "Sen yapmazsan yapacak biri olur" dediğini ifade etti. Daha sonra hakkında çok sayıda soruşturma yürütülerek kızağa çekildiğini ve başka birimlere sürüldüğünü öne süren Özek, kendisine uygulanan mobingin en üst seviyeye ulaştığını söyledi. Gül ve Gül Ürünleri Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne görevlendirildiğini aktaran Özek, bu merkezde uygun olmayan şartlarda üretilen temizlik ürünlerinin üniversite çalışanlarına İbicioğlu'nun talimatıyla satıldığını, elde edilen gelirin de döner sermayeye aktarıldığını iddia etti. Kendisine merkezde yer gösterilmediğini, oda için anahtar verilmediğini aktaran Özek, 4B'den personel alımlarıyla ilgili de, "Üniversitede kendilerinden olanlar ve olmayanlar ayrımı şeklinde hiyerarşik bir düzenleme vardı. 4B personel alımlarını da kendi bu hiyerarşik düzenlerine göre yapmışlardır" dedi. Özek, kreşte çalıştığı dönemde himmet parası toplandığını da söyledi.
"SDÜ, FETÖ yapılanması tarafından işgal edildi"
Duruşmaya damga vuran isim, müştekilerden SDÜ'nün eski Genel Sekreteri Aziz Bayrak oldu. 2011 Mayıs ayından sonra SDÜ'nün FETÖ yapılanması tarafından işgal edildiğini öne süren Bayrak, "O dönem sahte soruşturmalarla görevden alındım. Önce fakülte sekreteri, ardından bilgisayar işletmeni olarak görevlendirildim. Rektörlük seçimleri öncesi o dönem (davanın firari sanığı) Numan Tamer'in adı ağırlık kazandı. Daha sonra Hasan İbicioğlu adı öne çıktı. Bir platform kuruldu. Bu platformun amacı Fetullahçı adayın seçilmesini sağlamaktı. Böylece desteklenen aday seçildi. Seçimlerde oy verecek öğretim üyeleri de bu yapı tarafından İbicioğlu'nun desteklenmesi yönünde yönlendirildi. Numan Tamer, yardımcı olduktan sonra FETÖ akademik ve idari birimlerini işgal etti. Personel alımları da şu anda mevcut Rektör İ.Ç. tarafından organize edilmeye başlandı. Hatta (davanın tutuklu sanığı) Talip Türcan, Numan Tamer'in odasına gelerek saatlerce çalışmıştır. Numan Tamer'in bu yapının en önemli adamı olduğu açıkça ifade edilmiştir. Eleman alımlarını uhdesinde bulunduran Numan Tamer, bu işleri İ.Ç. ile götürmüştür. Ç., profesör olduktan sonra da İletişim Fakültesi dekanı olmuştur" dedi.
Bayrak, zamanla FETÖ'nün kripto yapılanmasının ortaya çıktığını ve FETÖ'ye ait üniversitelerle işbirliği yapılarak bu üniversitelere SDÜ'den öğretim üyesi desteği sağlandığını, SDÜ'nün adeta bir ağabeylik görevi üstlendiğini, hatta bu desteğin 17-25 Aralık sonrası bile sürdüğünü söyledi. İbicioğlu'nun kendisine sürekli baskı uyguladığını öne süren Bayrak, "İbicoğlu'nun kendisine 'Bak Aziz Bayrak ben cemaatin desteğiyle seçimi kazandım. Cemaat senin burada durmanı istemiyor. Senin yerine benim seçilmemde yardım eden cemaatten birinin getirilmesi isteniyor. Benim hiddetimden kork' dediğini söyledi. Daha sonra Numan Tamer'in kendisine görevi bırakması için yazı gönderdiğini, anahtarlarının elinden alındığını söyleyen Bayrak, "2012'nin sonlarında İ.Ç. bana gelerek 'Senin durumunla ilgili cemaatle görüştüm. Senin kalman için razı edemedim. Seni istemiyorlar' dedi" ifadelerini kullandı.
"Paralel yapı gitmem için her şeyi yaptı"
Kendisi hakkında cinsel tacizde bulunduğu yönünde şikayet dilekçesi verildiğini belirten Bayrak, "Bu konuyla ilgili dilekçe verilmeden önce dönemin valisi (davanın tutuklu sanığı) Memduh Oğuz'la telefon görüşmem oldu. Bana ne zaman emekli olmayı düşündüğümü sorup, hakkımda taciz dilekçesi olduğunu, emeklilik dilekçemi verdiğim halde bu dilekçeyi geri aldırabileceğini söyledi. Ben de böyle bir şey yapmadığımı, o nedenle getirmeyeceğimi söyledim. Bana, 'Aziz Bey gelinin, damadın var. Aklanıncaya kadar birkaç sene geçer, üzülürsün' dedi. Ben de bir yerel gazetenin sahibi olan İsmail Rüştü Çelik'i arayarak şantaj kokusu aldığımı söyledim. İsmail Bey Vali ile görüşmüş. Telefonda Vali 'Bana bu telefonu İbicioğlu açtırdı. Aziz Bey hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, ben bir şekilde o dilekçeyi el çektireceğim' demiş ve görüşme bitmiş. Daha sonra ben emniyete gittim. Vali ile yapılan görüşmeden sonra dilekçenin verildiğini gördüm. Bu nedenle bende Vali Bey'in FETÖ kumpası içinde yer aldığı düşüncesi hasıl oldu" ifadesini kullandı.
14 ayrı soruşturma geçirdiğini ve hepsinden ceza aldığını söyleyen Bayrak, kendisinin üniversiteden gitmesi için paralel yapının her türlü rezaleti ve ahlaksızlığı yaptığını öne sürdü.
"Gel kozlarımızı paylaşalım" iddiası
28 Haziran 2014 tarihinde kendi evinde olduğu sırada İbicoğlu'nun aracıyla evinin önünden geçtiğini, daha sonra evinin oraya gelerek kendisine "Gel dağa çıkalım kozlarımızı paylaşalım" dediğini anlatan Bayrak, "Ben de ona gel gücün yetiyorsa burada paylaşalım dedim" diye konuştu.
İddianamede yer alan Yüksek Öğrenim Sosyal Kalkındırma Eğitim ve Kültür Derneğinin faaliyetlerine ilişkin soruya da Bayrak, "Dernek yöneticileri kafeterya, kantin işletmecilerini haraca bağlayarak para topladılar. Para vermeyen işletmeciler taciz edildi" yanıtını verdi.
Bayrak, üniversiteye gelen yabancı öğrencilerden öğrenim harcı dışında para alınamayacağını belirterek, öğrenci koçluğu adı altında gayri yasal para toplanarak öğrencilerin getirildiğini, toplanan paraların öğretim üyelerine dağıtıldığını iddia etti. Bayrak, Mevlana Öğrenci Değişim Programı kapsamında FETÖ'nün yurt dışındaki üniversiteleri ile protokol imzalandığını, böylece FETÖ militanlarının yetişmesinin sağlandığını da söyledi. Aziz Bayrak, sanık avukatları ve sanıkların sorularını yanıtlarken, İbicioğlu'nun sorularına "Sana cevap vermek istemiyorum" şeklinde karşılık verdi.
"Öğrencilerin FETÖ yurtlarına yönlendirilmesi istenildi"
Müşteki Hülya Özmeren de, şartları yerine getirmesine rağmen İbicioğlu döneminde kendisine kadro verilmediğini, 20 ay bekletildiğini söyledi. Özmeren, kadrosunun verilmeme nedeninin çevresinden duyduğu kadarıyla örgütün evlerine maddi destek sağlamadığından kaynaklandığını söyledi.
Müşteki eski SDÜ Bilgi İşlem Daire Başkanı İlksen Bağcı da, İbicioğlu'nun Arnavutluk'ta FETÖ'ye ait bir üniversitede öğretim üyeliği yaptığını, bu şekilde İbicioğlu'nun rektörlüğe hazır hale getirildiğini söyledi. İbicioğlu'nun göreve başlamasının ardından kendisinden üniversiteye kayıt yaptıran öğrencilerin listesinin ve bu öğrencilerin FETÖ bağlantılı yurtlara yönlendirilmesinin istendiğini belirten Bağcı, kendisinin bunu kabul etmediğini ve bu nedenle görevinden alındığını sözlerine ekledi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
10.01.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Isparta'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan ve aralarında eski Isparta Valisi Memduh Oğuz, eski Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu ile bazı eski rektör yardımcılarının da bulunduğu 48'i tutuklu 130 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma, sanık sayısının fazlalığı nedeniyle adliyenin konferans salonunda yapıldı.
Duruşmada, eski SDÜ Rektörü İbicoğlu, eski rektör yardımcıları Prof. Dr. Talip Türcan, Prof. Dr. Süleyman Seydi, eski Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Halil Karakoç, eski Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tuğrul Sezer, iş adamları Bedri Ayhan, Alper Bayhan, Özcan Pınarcı, örgütün "Isparta bölge imamı" olduğu iddia edilen Osman Demirhan'ın da aralarında bulunduğu 48 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan bazı sanıklar hazır bulundu.
"Peygamberimiz adına kesilecek kurban için para istediler"
Duruşmada söz alan tanık Aliye Safi, kendisinin 2005 yılından başlamak üzere SDÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde radyoloji teknikeri olarak görev yaptığını söyledi.
Hastanede örgütün "ablalarının" kendisini bir defa örgütün toplantılarına davet ettiğini anlatan Safi, bu toplantılarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in yazdığı kitapların okunduğunu belirtti.
Her toplantının sonunda ortaya bir kutu konularak "himmet" adı altında para istendiğini dile getiren Safi, "Benim maddi durumum iyi olmadığı için hiç para vermedim. Kurban Bayramı öncesi Peygamberimiz adına kesilecek kurban için bizden para istediler. Ben de para verememekten dolayı bir eziklik oluştuğu için de bir daha toplantılarına gitmedim." dedi.
Safi, kapatılan Zaman gazetesine abone olmasını istediklerini, hastanede personeller arasında ayrımcılık yapıldığını, toplantılara gitmeyi bırakmasının ardından doğum yapmak için işten izin aldığını ve izin döneminde sözleşmesinin feshedildiğini öğrendiğini de sözlerine ekledi.
Serkan Er ise üniversitede bir arkadaşı aracılığıyla tanıştığı tutuklu sanık Sedat Uçar'ın daveti üzerine örgütün toplantılarına katılmaya başladığını söyledi.
Uçar'ın yardımıyla eşinin hastanede radyoloji teknikeri olarak göreve başladığını ifade eden Er, bir süre sonra Uçar'ın kendisinden maaşının yarısını "himmet" olarak istediğini iddia etti. Buna karşı çıktığını ve toplantılara gitmekten vazgeçtiğini dile getiren Er, daha sonra örgütten bazı kişilerin "Bir kişi yüzünden cemaate küsülür mü?" deyip, toplantılara davet ettiklerini ancak bu isteği geri çevirdiğini kaydetti.
Tanıkların dinlenmesinin ardından Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı, sanıkların Bank Asya'ya ait hesap hareketlerini içeren raporu okudu. Sanıkların çoğunun 17-25 Aralık'tan sonra bankadaki hesap hareketlerinin devam ettiğini söyleyen Yazıcı, sanıklara bu hareketin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in çağrısı üzerine gerçekleştirilip, gerçekleştirilmediğini sordu.
Duruşma, yarına ertelendi.
11.01.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma sanık sayısının fazlalığı nedeniyle adliye konferans salonunda yapıldı. Akşehir Cezaevinde bulunan tutuklu eski Isparta Valisi Memduh Oğuz, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıldı. Bugün görülen duruşmada Mahkeme Başkanı Hacı Murat Yazıcı, sanıkların yurtdışı kayıtları ve HTS kayıtlarını içeren raporları okudu. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ise iddia makamı mütalaa verdi. Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep ederken, duruşma yarına ertelendi.
12.01.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
48'i tutuklu, 76'sı tutuksuz, Fetullah Gülen ile birlikte 6'sı firari toplam 130 sanığın yargılanmasına bugün de devam edildi.
Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Dün mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı Murat Karakaya'nın sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep ettiği duruşmanın bugünkü bölümünde mahkeme heyeti sanık avukatlarına söz verdi. Avukatlar tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti.
Tutuklu bulunduğu Akşehir T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS sistemiyle duruşmaya katılan eski Isparta Valisi Memduh Oğuz, "Bu devletin valisiyim. Bana bu kumpası kuran FETÖ'dür. 'ByLock' kullandığıma dair mahkemeye sunulan iki raporda da cep telefonumda 'ByLock' olmadığı, bu programı kullanmadığım kesinleşmiştir. Beni ister asın, ister tahliye edin. Burada söyleyeceğim son söz; 'vatan sana canım feda'dır" dedi.
Sanık avukatlarının, gizli tanığın mahkeme salonunda dinlenmesi talebini can güvenliği gerekçesiyle reddeden heyet, sanıklar açısından örgütün kriptolu mesajlaşma programı 'ByLock' ile ilgili yazılımın değerlendirilip her türlü bilgi, belge ve mesajlaşmaların her sanık açısından ayrı ayrı değerlendirilmesine, sanıkların telefon görüşme kayıtlarına ilişkin HTS raporları ile ilgili raporun beklenmesine, firari durumda olup hakkında yakalama kararı bulunan sanıkların yakalama emrine ilişkin infazın beklenmesine, FETÖ'ye ait kapatılan televizyon kanallarının kapatılma tarihinden sonra Digitürk üzerinden alınan bir paketle sanıklar tarafından izlenip izlenmediğine ilişkin aboneliklerinin olup olmadığına dair Digitürk'e yazı yazılmasına karar verdi.
Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek mahkeme 13 Mart'a ertelendi.
Paralel yapı-14 Mart (2016) 'Isparta ve Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Yapılanması 130 sanık' soruşturması/davası
(14 Ocak 2017, 21:37)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: