Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında açılan 3 dava görüldü. Darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığından Albay Taneri Tansel Bozkurt, çıktığı ilk mahkemede adli kontrol şartıyla tahliye oldu. Diğer davada, sosyal medya hesabından FETÖ'yü ve darbeye kalkışan askerleri övücü paylaşımlar yaptığı suçlamasıyla yargılanan vinç operatörü davasında karar verildi. Mesajı için özür dileyen sanık mahkeme tarafından 1 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Hükmün açıklanması 5 yıl geri bırakıldı. Sanık tahliye edildi. 5 Adliye çalışanlanının yargılandığı davada ise sanık avukatlarından biri savunmasında açıkça Fetö örgütünü savundu. Bir taraftan daha önce örgüt olduğunu bilmiyorduk diyen avukat diğer taraftan Fetullah Gülen'in barış yanlısı olduğunu iddia etmeye devam etti. Avukat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da eleştirdi. Savcının uyarısına rağmen savunma hakkını kullandığını dile getiren avukat, hakim hakkında da reddi hakim talebinde bulundu.
25.12.2016 10:21 Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında açılan 3 dava görüldü.
1) TUTUKLU ALBAY TAHLİYE OLDU
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığında görevliyken TSK’dan ihraç edilen ve Ağustos ayında tutuklanan Albay Taneri Tansel Bozkurt, çıktığı ilk mahkemede adli kontrol şartıyla tahliye oldu.
20 Aralık'ta Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanık Albay Taneri Tansel Bozkurt ve avukatı hazır bulundu. 25 yıl terörle mücadele etiğini, özel harekat komandosu olduğunu söyleyen Albay Taneri Tansel Bozkurt mahkemedeki sorgu ve savunmasında, "Bunca yıl sonra terör örgütü üyesi olmak ve devleti yıkmaya teşebbüs etmekle suçlanmam onurumu kırıyor. Görev sürecim boyunca 12 kez tayinim çıktı. Ailem bu durumdan mağdur oldu. Ailem itibar kaybına ve açlık ve sefalete sürüklendi. Darbeciler tarafından hazırlanan sözde Yurtta Sulh Konseyinin listesinde ismim bulunmuyor. Bu da benim onlarla hareket etmediğimi gösteriyor.
2 Temmuz'da 29 günlük izne ayrıldım. Memleketim Uşak'a, Ankara'ya ve Balıkesir'e gittim. 15 Temmuz akşamı ailemle Balıkesir'de sahilde yürürken akrabalar olağanüstü şeylerin yaşandığını söyledi. Telefonla aradılar. Ben de Kayseri'de Komutanlığı aradım. Net bilgi sahibi olmadıklarını söylediler. O geceyi Akçay'da geçirdik. İzinlerin iptal olduğunu öğrenince Kayseri'ye dönmek için yola çıkacaktık. Ancak komutanımdan 1 gün izin istedim. Bir gün geç mesaiye başlayacaktım. Komutan izin verdi. Pazartesi günü mesaiye başladım. O gün ihraç edildiğimi öğrendim. O günden tutuklandığım güne kadar Kayseri'deki evimde kaldım.
Bir süreliğine Azerbaycan görevine gittim. Dönüşte elimde ilk kez toplu bir para geçti. Ben de Bank Asya'ya yatırdım. Bu süreden sonra az az para yatırmaya devam ettim. Bazı insanların banka önünde eylem yapmaya başlamaları ve evlerini arabalarını satıp bu bankaya yatırmaya başlamaları basına yansıyınca 2015 yılında paramı çektim. Araştırırsanız benim geçmişim başarılarla dolu. Ben kesinlikle FETÖ üyesi değilim. Yardım ya da himmet yapmadım. Bylock kullanmadım. Şarlatanlara biat etmedim. Kendi beynimi kimsenin himayesine vermedim" diye konuştu.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararda tüm delillerin toplanması ve suç vasfının değişme ihtimali olduğu gerekçesiyle sanığın tutuklu kaldığı süreyi de göz önünde bulundurarak adli kontrol, yurt dışı yasağı ve duruşmaları takip etme şartıyla tahliyesine karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için Şubat ayına ertelendi.
2) DARBEYE SOSYAL MEDYADAN VERDİĞİ DESTEK İÇİN ÖZÜR DİLEDİ, 1 YIL HAPİS ALDI
Kayseri'de sosyal medya hesabından Fetullahçı Terör Örgütünü (FETÖ) ve darbeye kalkışan askerleri övücü paylaşımlar yaptığı iddia edilen vinç operatörü, hakim karşısına çıktı. Sanık mahkeme, "Gözümde fazla görmediği için yanlışlıkla paylaşım yapmış olabilirim" diyerek kendini savundu.
20 Aralık'ta Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada tutuklu sanık Ö.D. ve avukatı hazır bulundu. Sanık Ö.D. mahkemede sorgu ve savunmasında, "Ben vinç kullanırım. Boş kaldığım zamanlarda 100-150 tane paylaşım yaparım. Askerleri linç edenleri paylaşıp tepki gösterdim. Ben bu yapının terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Bylock kullanmadım. Gözümde fazla görmediği için yanlışlıkla paylaşım yapmış olabilirim. Bank Asya'ya faizi az olduğu için ve çocuklarım için 2 bin TL yatırdım. Terör örgütü olduğunu bilmiyordum, yanlış yapmışsam özür dilerim. Terörü övme suçu bana çok ağır geliyor" dedi.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında sanığın, terör örgütü başı Fetullah Gülen ve o yapıya yoğun sempati beslediği, o yapıyı terör örgütü olarak görmediği, farklı zamanlarda darbeye kalkışan askerleri kahraman gibi gösteren paylaşımlar yaptığı gerekçesiyle cezalandırılmasını talep etti.
Yapılan yargılama sonucu mahkeme heyeti tutuklu sanığa 'terör örgütü propagandası yapma' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verdi.
Mahkeme, sanığın sabıkasız oluşunu göz önünde bulundurarak cezayı 5 yıl hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verirken, sanığın tahliyesine hükmetti. Karar sonrası sanık, "İlk işim Facebook hesabımı kapatmak olacak" dedi.
3) AVUKAT AÇIK AÇIK FETULLAH GÜLEN VE YAPILANMASINI SAVUNDU, REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU
Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 5 adliye çalışanın yargılandığı davada sanıklardan Hasan Özsarı'nın avukatı Özcan Akıncı, 'Reddi Hakim' talebinde bulundu.
20 ve 23 Aralık'ta Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanıklar Hasan Özsarı, Ali Ulutaş, Mustafa Aksoy, Zengin Bilgin ve Resul Çoban ile avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Hasan Özsarı savunmasında "Darbe girişimini lanetliyorum. ByLock kullanıcısı değilim. Evimde ele geçen dergiler 2015 yılına aittir. Bank Asya'dan 2006 yılında kredi aldım. Örgütün bankası olduğunu bilmiyordum. ByLock kullanıcısı olduğum ifade ediliyor ama kiminle görüşmüşüm, kimden mesaj almışım belli değil" dedi.
-Savcıdan avukata cemaat uyarısı-
Hasan Özsarı'nın savunmasının ardından avukatı Özcan Akıncı da, "Müvekkilimin evinde ele geçen dergiler Kültür Bakanlığı onaylıdır. Türkiye'de ByLock kullanıcılarının sayısı araştırılsın. ByLock programını kapalı devre ve şifreli olduğu için fuhuş ticareti yapanlar bile kullanıyor. FETÖ'nün lideri 50 yıldır laiklik ile ilgili konuşmazken, sayın Cumhurbaşkanı laikliği tartışmaya açmıştır. Örgütün liderinin ülkenin bölünmesiyle ilgili açıklaması yoktur" dedi.
Bunun üzerine mahkeme savcısı avukata yönelik "Cemaat savunması yapıyorsunuz" şeklinde uyarıda bulundu. Avukat Akıncı da savunma hakkını kullandığını belirterek, "FETÖ'nün geçmişinde terör eylemi yoktur. Bundan dolayı da sanıkların geçmişi olmayan bir terör örgütünü bilmesi mümkün değildir. Fetullah Gülen Cemaati barış ve demokrasi çağrısı yapmıştır. 2012 yılından önce bu cemaat Cumhurbaşkanımızlaydı. Herkesin sevdiği, saydığı bu kişiyi görmek isteyenler, ABD'de sıraya girmişlerdi." dedi.
Avukat Akıncı, "Adı geçen cemaat hizmet hareketi olarak devlet yanlısı hareket etmiştir. Örgütün anayasaya aykırı, anayasal düzeni bozacak gizli bir faaliyeti yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi yerli ve milli vicdanı hür nesiller yetiştirmiştir. Bir örgüte terör örgütü denilmesi için geçmişte terör eylemi yapması gerekir. Bu örgütün geçmişte terör eylemi yoktur. Ne bomba patlatmıştır, ne terör eylemi yapmıştır. Aksine barış ve demokrasi ile insan haklarına çağrı yapmıştır. Ta ki 15 Temmuz'a kadar. ve bu örgüt, 2013'e kadar Cumhurbaşkanı ile beraberdi. O zamanlar herkesin sevip saydığı bu örgüt lideri adamı görmek için ABD'ye giderek sıraya giriyorlardı. 15 Temmuz milattır." dedi.
Diğer tutuklu sanıklar Ali Ulutaş Mustafa Aksoy, Zengin Bilgin ve Resul Çoban da örgütün iletişim programı ByLock'u kullanmadıklarını söylediler. Sanıklardan Ali Ulutaş, 15 Temmuz darbe girişiminde köyünde olduğunu, verilen salalar nedeniyle köydeki bazı kişilerin cami içerisine ayakkabı ile girerek köyün imamını dövdüklerini belirterek "Sala veriyorsun diye imamı dövenleri jandarmaya ben şikayet ettim. O kişiler serbest kaldı, ben tutuklandım."
Ulutaş, bu örgüt yüzünden hain saldırı sonrası 29 yıllık hayatının mahvolduğunu söyleyerek, "Vatana soysuzlar ihanet eder. Benim soyum bellidir, dedem Çanakkale'de savaşmıştır. Cuntacı, hainler, kansızların darbe girişiminin cezasını masumlar çekiyor. Darbe gecesi cami imamı sala okurken darp edildi. Ağabeyim ile ben imamı kurtardık" dedi.
Tutuklu sanık M.A. ise kesinlikle bylock kullanmadığını, mahkemeye MİT'in araştırırken yanılma payının olup olmadığını sordu.
Tutuklu pedagog sanık Z.B. ise 11 yıldır devlet memuru olduğunu, bylock kullanmadığını belirtti. Sanık R.Ç. de 12 yıldan beri adliye memuru olduğunu, ne bylock kullandığını ne de terör örgütü üyesi olduğunu ifade etti.
Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında FETÖ/PDY'nin devlet kurumlarını ele geçirmek, hizmet hareketi altında yürüttüğü özel haberleşme araçlarının sanıkların GSM hatlarında tespit edildiği, bylock programını kırmızı listede yoğun şekilde kullandıkları gerekçesiyle savunmalarına itibar edilemeyeceği için 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Sanık avukatlarının mütalaaya karşı yazılı beyanda bulunmak için süre istemeleri üzerine duruşma ertelendi.
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına tutuklu sanıklar Hasan Özsarı, Ali Ulutaş, Mustafa Aksoy, Zengin Bilgin ve Resul Çoban Nevşehir Kapalı Cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşmada, tutuklu sanıklardan Hasan Özsarı'nın avukatı Özcan Akıncı, hakimin tarafsız karar veremeyeceği iddiasıyla, Ceza Muhakemesi Kanunun 27/1 maddesi gereğince, yazılı ve sözlü olarak 'Reddi Hakim' talebinde bulundu. Mahkeme savcısı ise, reddi hakim talebinin reddini istedi.
Duruşma, talebin görüşülmesi için 29 Aralık perşembe gününe ertelendi.
(25 Aralık 2016, 10:21)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: