Eskişehir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan eski Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü çalışanı sanığın yargılanmasına başlandı. Diğer davada ise Eskişehir'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nda (TCDD) görevli 3 sanığın yargılanmasına başlandı.
24.12.2016 16:07 Eskişehir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında iki yeni davanın görülmesine başlandı. Davalardan birinde eski Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü çalışanı tutuklu olarak mahkeme önüne çıktı. Diğer davada ise Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nda (TCDD) görevli 3 sanık tutuklu olarak hakim önüne çıktı.
1) ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞANI 1 MEMUR
Eskişehir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan eski Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü çalışanı sanığın yargılanmasına başlandı.
20 Aralık'ta Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, çevre mühendisi tutuklu sanık İbrahim A. (31) hazır bulundu.
İbrahim A, savunmasında, iddianamede kendisi için yöneltilen suçlamaları kabul etmedi.
ByLock programını kullanmadığını ileri süren İbrahim A, "İddianamede geçtiği üzere hangi tarihte kim tarafından kullanıldığı da belli değildir. Ayrıca ByLock darbe girişimiyle ilişkilendiriliyor ancak 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulunanların WhatsApp kullandığı ortaya çıkmıştır. Ben ByLock kullanmadım, telefonumun incelenmesini talep ediyorum." dedi.
İbrahim A, Bank Asya'da 2010 yılından itibaren hesabım bulunduğunu ifade ederek, "Bu hesaba aynı zamanda maaşım da yatıyordu. Kendi birikimimi de buraya yatırdım, kimseden bu konuda talimat almadım. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.
Aydın savunmasında şöyle dedi:
"Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Ben ByLock programını kullanmadım. Daha önce Konya'da FETÖ'ye ait olduğu belirtilen bir mağazada çalıştım. Ancak mağazanın FETÖ'ye ait olduğunu bilmiyordum. Mağaza halen faaliyettedir. Mağazada satış görevlisiydim. Bu sebeple telefon konuşmalarım olmuştur. İddia edilen program bazı sitelerden kolaylıkla indirildiği ve Türkiye'de 600 bin kişinin bu programın kullanıcısı olduğu belirtilmektedir. 15 Temmuz darbe gecesi FETÖ üyelerinin bu programı değil başka bir sosyal paylaşım sitesini kullandığı da belirtiliyor. Konya'da çalıştığım mağaza nedeniyle maaşımızı Bank Asya'dan alıyorduk. 2016 Şubat ayında hesabımı kapattım. İşten çıkartılmam nedeniyle bir maddi gelirimiz bulunmamaktadır. Eşimin anne ve babası vefat etmiştir. 22 aylık bir çocuğum var. Tutuklu olmam hem beni hem de ailemi zor duruma sokmaktadır. Yaklaşık 2 aydır tutukluyum. FETÖ evlerinde, yurtlarında kalmadım. Himmet adı altında para yatırmadım. Suyu bulandırmak isteyen onlarca insan olabilir. Zor bir süreçten geçiyoruz. Bu suçu benim üzerime atmak istemiş olabilirler. Tahliyemi istiyorum."
Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkeme heyeti İbrahim Aydın'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 2 Mart 2017 tarihine erteledi.
DEMİRYOLLARI ÇALIŞANI 3 MEMUR
Eskişehir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan eski TCDD personeli 3 sanığın yargılanmasına başlandı.
Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Abdülkadir Korkmaz (28), Hüdai Yorgun (52) ve Mustafa Arıkan (35) hazır bulundu.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan 2'si mühendis 3 sanığın yargılanması Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanıklar, yakınları ve avukatlar katıldı.
Duruşmada ifade veren mühendis Abdülkadir Korkmaz, daha önce emniyet ve savcılıkta ifade verdiğini belirterek, "Daha önceki ifadeleri tekrar ederim. Tarafıma yönetilen suçlamaları kabul etmiyorum. Beni devlet yetiştirdi. Ben yetiştirme yurdunda yetiştim. Devlet tarafından kabul edilen kurumlara üye olmuşum. Suçların maddi delilleri ortaya konulmamıştır. Darbeye katılmadığım halde iddianamede yer almasını anlamış değilim. Ben Mardinliyim. Ailem koruyucudur. Birçok şehit verdik. PKK'nın tehdidi ile karşı karşıyayız. Şehit olan babam ve iki dayım ile ailemden birçok kişinin kemikleri sızlıyor. Sendikaya üye olmamdan dolayı terör örgütü olarak gösterildim. Sendika ve derneklere üye olmak devlet tarafından teşvik edilmiştir. Bunun suç olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Derneğin veya sendikanın suç işlediği ispatlanmalıdır. Sendika üyeliğinin aidatı devlet tarafından ödenmiştir. Bu yüzden devlet işlediği suçu sorgulayamaz. Bankalara para yatırmak ise, suç değildir. Devlet bu bankaya destek vermiştir. Ben para yatırdığım tarihlerde banka devam etmiştir. Devlet bir suç görmüş iseydi bu tarihlerde faaliyetlerini durdurabilirdi. Bankanın TMSF'ye devrine kadar bir örgütsel faaliyette bulunmadığı ortadadır. Bankada sadece vadesiz hesabım değil, altın ve hisse senedi hesabım da var. 127 gündür tutuklu durumdayım. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
İddianamede "TCDD abisi" olarak adı geçen Hüdai Yorgun ise verdiği ifadede şunları söyledi;
"Benim teknoloji ile aram iyi değildir. Ben Bylock programının adını ilk kez sorguda duydum. Ne bende ne de ailemde bu programı kimse kullanmamıştır. Sendika ile ilgili ise çalışma hayatım boyunca farklı sendikalara üye oldum. Söz konusu sendikadan 2016 yılının Mayıs ayında ayrıldım. Sendika hakkında uyarı almadım. Devletin bilmediğini benim bilmem mümkün değildir. Toplantımız yoktu. Zaten 3 kişiydik. En son üye olan bendim. İş yoğunluklarından dolayı başkanlığını benim yapmamı istediler. İki defa görüşmemiz oldu. Adı geçen dernek ise yasal olarak kurulan bir dernektir. Derneğimizin tüzüğünde belirtilen maddeleri yerine getiriyorduk. Dernek maddi sıkıntıya düştüğünden kapatılmıştır. Bank Asya'da 1996 yılından beri hesabım vardır. Bankaya para işlemi bankacılık faaliyetidir. Bağışlama değildir. Faizsiz bir bankacılıktı. Bundan dolayı tercih ettim. 2012 yılı öncesinde hesap hareketlerim daha fazladır. Ben FETÖ'ün 2013 Aralık ayında bankaya para yatırılma talimatını duymadım. Ben TCDD ve diğer kurumların abisi değilim. Ben herhangi şekilde himmet ya da burs adı altında katkı sağlamadım. Ben 15 Temmuzda evde bulunuyordum. Hiç bir silah olmadığı halde terör örgütü ile ilişkilendiriliyorum. Yaklaşık 4 aydır tutukluyum. Tutuklu tedbir değil bana ve aileme verilen bir cezadır. Ekonomik mağduriyetim artmaktadır. Tahliyemi talep ediyorum."
Meslek öğretmeni Mustafa Arıkan da suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Delil olarak öne sürülen sendika üyeliğidir. Sendikalaşma bir haktır. Daha önce diğer sendikalara da üyeydim. İş yerine gelen yazılarla sendikadan haberim oldu ve üye oldum. Devlet tarafından aidatlar tarafıma ödenmek suretiyle sendika üyeliğim teşvik edildi. Sendikadan da 2016 Haziran sonunda istifa ettim. FETÖ ile bağlantısı olduğunu bilmiyordum. Bank Asya'ya 2014 yılında hesap açtım. Buradaki amacım faizsiz olmasıdır. Kendi hesaplarım arasında olan 6 bin liradır. Bu banka ve derneklerin bir suç unsuru olması durumunda devletin kapatacağını düşündüm. Ben yurtlarında, evlerinde kalmadım. Sohbete katılmadım. Bırakın gerçek silahı, oyuncak silah almadım elime. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum" diye ifadesini verdi.
Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, eksik evrakların beklenmesi ve tanığın dinlenmesi için duruşmayı 2 Mart 2017 tarihine erteledi.
(24 Aralık 2016, 16:07)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: