Zonguldak'ta 1'er sanıklı iki Fetö davasına devam edildi. Tutuklu yargılanan gazete dağıtıcısı 29 yaşındaki M.U., etkinlik pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirtti ve ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Diğer davada kiraladığı depodan FETÖ terör örgütüne ait kitap, CD ve dergiler çıkan tutuklu sanık, suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme, örgüt ile maddi veya duygusal bir bağ bulunmadığının anlaşıldığına kanaat getirdiği Uludağ'ın, alacağı ceza ve tutuklulukta geçirdiği süreyi de dikkate alarak tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi.
25.12.2016 20:59 Zonguldak'ta 1'er sanıklı iki Fetö davasına devam edildi.
1) Gazete dağıtıcısı etkin pişmanlıktan faydalandı
Zonguldak'ta, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan gazete dağıtıcısı 29 yaşındaki M.U., ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
22 Aralık'taki gelişmeye göre, Alaplı İlçesi'nde Zaman Gazetesi dağıtıcılığı yapan evli ve 2 çocuk babası M.U., 15 Temmuz darbe girişimi ardından başlatılan soruşturma kapsamında geçen Ağustos ayında, 'terör örgütü üyesi olmak' suçlamasıyla tutuklandı. M.U.'nun, Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı.
Savunmasında 2008 yılında Zaman Gazetesi dağıtıcısı olarak işe başladığını söyleyen M.U., şöyle dedi:
"İşten atılma korkusuyla birkaç defa örgütün üniversite öğrencileriyle yaptığı sohbet toplantılarına katıldım. Örgütün Alaplı ağabeyi olduğunu öğrendiğim A.A., yerel seçimde CHP'ye oy atmamı istedi. Sonra 'Bu senin hür iraden' dedi. Ben işten atılma korkusuyla bir şey diyemedim. Ben gazetenin FETÖ'ye ait olduğunu anladıktan sonra bir şey yapamadım. Başka iş bulamamaktan korktum. Ben sadece dağıtıcılık yapıyorum diye düşündüm. Ben bu işte ekmek parası için çalıştım. Vatanıma milletime hiçbir zaman karşı olmadım. Hiç suç işlemedim ve faaliyette de bulunmadım. Bu gazeteyi dağıttığım için pişmanım."
"Silahlı Terör Örgütü'ne Üye Olmak" suçlamasıyla yargılanan Metin Uludağ, etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini söyledi.
2008 yılında iş için başvurduğu Zaman Gazetesi temsilcisi tarafından işe alındığını anlatan tutuklu sanık, 2010 yılında askere gitmek için dağıtıcılık görevinden ayrıldığını söyledi. Asker dönüşü yeniden çağrıldığını anlatan tutuklu sanık, Zaman Gazetesi'nin kapatılmasının ardından Yarına Bakış, Yeni Hayat gibi gazetelerin dağıtımını yaptığını söyledi.
Çalışanlardan CHP için oy telkini
İki çocuk babası tutuklu sanık Metin Uludağ, çalıştığı iş yerine gelen Yüksel Y. İsmindeki bir öğretmenin başkanlığında toplantılar yapıldığını anlattı. Toplantılara katılmak istememesine rağmen işten atılma korkusuyla gitmek zorunda kaldığını anlatan tutuklu sanık, yerel seçimler öncesi de CHP'ye oy vermesi konusunda kendisine telkinlerde bulunulduğunu anlattı.
Ailesinin maddi durumunun iyi olmadığını söyleyen Metin Uludağ, şöyle dedi:
"'Yarına Bakış, Özgür Düşünce gibi gazetelerinin dağıtımını yaptık. Bir gün gazeteye Yüksel Y. adında bir öğretmen geldi. O'nun başkanlığında düzenlenen toplantılara bizleri de çağırdılar. Toplantılara gitmek istememe rağmen işten atılma korkusu nedeniyle 3 defa toplantıya gittik. Toplantılarda Peygamber Efendimizin hayatı hakkında bilgiler verildi. Toplantılar öğrenci evlerinde oluyordu. Gazetenin temsilcisi olan Arif A., bir gün gazeteye geldi. En son yapılan yerel seçimler öncesi mesaimin bitmesine yakın yanıma gelerek, 'Oy atacaksan CHP'ye at ama senin hür iraden bilir' diye söyledi. Ben çalıştığım gazetenin paralel devlet yapılanması olduğunu sonradan anladım. Çalışmak zorunda olduğum için iş aradım ama bulamadım. Maaşımı Bank Asya'dan alıyordum. Ben bu işte ekmek parası için çalıştım. Vatanıma milletime hiç bir zaman karşı olmadım. Hiç suç işlemedim ve faaliyette de bulunmadım. Bu gazeteyi dağıttığım için pişmanım."
Zaman Gazetesinden kendisine gazete dağıtıcısı olarak çalışmak üzere olumlu yanıt geldiğini ve 2008 Ocak ayında burada dağıtıcı olarak çalışmaya başladığını aktaran Uludağ şöyle devam etti:
"2009'daki askerlik görevimin ardından tekrar çeşitli iş yerlerine başvuruda bulunmuş ve 4-5 ay işsiz gezmiştim. Yine bu başvurular arasından Zaman Gazetesi'ne çağrıldım. 10 Mart 2016 tarihinden sonra gazete gelmemeye başladı, onun yerine Özgür Düşünce, Yarına Bakış, Meydan ve Yeni Hayat gazeteleri geliyor, Zaman Gazetesi abonelerine onları dağıtıyordum. Bu dağıttığım yerlerden Zaman Gazetesindeki gibi fatura verip, para almıyordum. İlçe gazete temsilcisi olan Bekir Nazım Şen 'ben ödeyeceğim' demişti."
Gazete bürosuna sıklıkla Arif Akdağ olarak tanıdığı kişinin geldiğini ve büroda çalışan temsilcilerin bu kişiden izin alarak ilçe dışına çıktıklarını da dile getiren Uludağ, " Alaplı abisi' olduğunu düşündüğüm bu kişi 2014 yerel seçimlerin hemen öncesinde ben iş yerinden dışarı çıkmak üzereyken "Oy kullanacaksan CHP'ye at" demişti.
Ben de kendisine işten atılma korkusuyla herhangi bir ters cevap veremedim. Ben bunların illegal bir yapılanma olduğunu televizyonlardan öğrenmiştim ama aileme bakmak zorundaydım ve başka iş bulamadım. Zaten dağıtma işi yaptığım için de çok önemsemedim. Ben bu işte ekmek parası için çalıştım. Hiçbir zaman vatanıma, milletime karşı olmadım. O gazeteyi dağıttığım için de çok pişmanım." dedi.
Mahkeme, örgüt ile maddi veya duygusal bir bağ bulunmadığının anlaşıldığına kanaat getirdiği Uludağ'ın, alacağı ceza ve tutuklulukta geçirdiği süreyi de dikkate alarak tahliyesine karar verdi.
Duruşma ertelendi.
2) Deposundan Fetö'ye ait kitap ve cd'ler çıktı, "benim değil" dedi
Zonguldak'ta kiraladığı depodan FETÖ terör örgütüne ait kitap, CD ve dergiler çıkan tutuklu sanık, suçlamaları kabul etmedi.
20 Aralık'taki gelişmeye göre, Zonguldak'ta 51 yaşındaki İbrahim Ardıç'ın "Terör örgütüne üye olmak", "Üye olduğu örgütün kitap, CD ve dergilerini dağıtarak terör örgütü propagandası yapmak", " Bank Asya aracılığı ile örgüte finansal destek sağlamak" suçlarından yargılanmasına başlandı.
2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanığın avukatı da hazır bulundu. 2007 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan emekli olduktan sonra piyasada elektrik işleri yaptığını söyleyen İbrahim Ardıç, FETÖ/PDY ile bağlantısı olmadığını ve üç çocuğunu okutmak için 2. el eşya alım-satımı yaptığını söyledi.
Eşya alıp sattığı evlerden bazılarının öğrenci evi olduğunu söyleyen tutuklu sanık, suçlamaları kabul etmedi. Isparta'da öğretmenlik yapan kızının kendisine para göndermesi için 2014 yılında Bank Asya'dan hesap açtırdığını ileri sürdü.
Kozlu İlçesi'nde oturan ve ikinci el eşya satıcılığı ile elektrik tamiri işleri yapan evli ve 3 çocuk babası İbrahim Ardıç, cemaatin öğrenci evlerinden sorumlu olduğu iddiasıyla tutuklandı. ByLock kullandığı, Bank Asya'da hesabı bulunduğu ileri sürülen, ev ve işyerlerinde terör örgütü lideri Fetullah Gülen'e ait kitap, dergi, CD ele geçirilen Ardıç, Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı.
'Anayasal düzeni ortadan kaldırmak', 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmak' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle yargılanan sanık Ardıç, savunmasında, 2002'de TTK'dan emekli olduktan sonra 2007'den itibaren 3 çocuğunun okuması nedeniyle piyasada serbest elektrikçi olarak çalışmaya başladığını söyledi. Ardıç, tesadüf eseri karşılaştığı cemaatin yurtlarında kalan öğrencilerin elektrik onarım işlerini yaptığını ve onların eşyalarını istekleri üzerine sattığını söyledi. Ardıç, şöyle dedi:
"Paraya da ihtiyacım var. Kanunsuz hiçbir şey yapmadım. Depodan çıkan malzemeler öğrencilere ait. Öğrenciler tarafından farklı tarihlerde bırakıldı. Ben bu öğrencilerin bu yapıya dahil olduklarını 15 Temmuz'dan sonra öğrendim. Bilseydim muhatap olmazdım. 15 Temmuz gecesi evimdeydim. Fetullah Gülen yapılanmasına mensup değilim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Terör örgütlerini lanetliyorum. Bylock isimli programı ise tutuklandıktan sonra öğrendim. Benim telefonum akıllı değil, tuşlu telefon. Onun ne olduğunu bilmiyorum."
Eşyaları koymak için kiraladığı bir depoya öğrencilerin koyacak yer bulamadıkları için koli ve poşetlerle kitaplarını bıraktıklarını ancak bu içerikleri hakkında bilgisi olmadığını ifade eden İbrahim Ardıç, şöyle konuştu:
"Öğrenciler bu kitapları daha sonra alacaklarını söylediler ama birçoğu almadı. Ben kendi adıma kanunsuz bir şey yapmadım. Bunlar adına ev tutmadım. Sadece geçimi için uğraşan insanım. Ben bunların FETÖ gibi bir yapıya ait olduklarını 15 Temmuz'dan sonra anladım. Bank Asya'daki hesabı da 2014 başlarında açtırdım. Kızım Isparta'da öğretmendi. 2012'de işe başlamıştı. Bana para göndermesi için o hesap açılmıştı. Ama 50 lira dışında hiç para yatırılmadı. Ayrıca ben FETÖ'nün bankaya yardım yapılması çağrısını da duymadım. Ben FETÖ yapılanmasına sahip bir insan değilim. Suçları kabul etmiyorum, bütün terör örgütlerini lanetliyorum. 15 Temmuz gecesi de evdeydim. Benim kitaplarla ne işim olsun."
Tanıkların dinlendiği duruşmada tutuklu sanığın ByLock isimli programı kullanıp kullanmadığına dair tespit yapılması istendi. Mahkeme; sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
(25 Aralık 2016, 20:59)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: