Paralel Yapı soruşturmaları kapsamındaki tutuklu polisleri korsan kararlarla tahliye etmeye kalkıştıkları için adları 'kamikaze hakimler' olarak anılan ve meslekten ihraç edilen hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yargılanmasına devam edildi. Duruşma sonunda verilen ara kararlarda, MİT'e sanıkların ByLock kullanıcısı olup olmadıkları ve ByLock ile ilgili yazılan müzekkerenin cevabının beklenmesine, zabıt katibi Ahmet Zararsız'ın, tanık olarak dinlenmek üzere gelecek duruşmaya zorla getirilmesine, ByLock yazılımının kurulumu, kullanımı, kurma yöntemleri, sisteme giriş kuralları, sanıkların giriş yapıp yapmadıkları, girdilerse hangi tarihlerde görüşme yaptıkları hususlarının sorulması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılması, yargıdaki FETÖ yapılanmasına dair önemli itiraflarda bulundukları ileri sürülen HSYK eski üyeleri 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ile üyeler Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik'in ifade suretlerinin istenmesine, sanıkların 17/25 Aralık soruşturma dosyasının istenmesi talebinin reddine, sanıkların ByLock kullanıcısı olup olmadıkları konusunda bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki taleplerin daha sonra değerlendirilmesine, sanıkların tahliye taleplerinin reddine ve tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Duruşma 9 Ocak'a ertelendi.
10.12.2016 17:49 Paralel Yapı soruşturmaları kapsamındaki tutukluların tahliyesini 'korsan' olarak nitelendirilen 'yasadışı yolla' kararlaştıran ve meslekten ihraç edilen hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yargılandığı davaya devam edildi.
Yargıtay konferans salonundaki duruşmada, Sincan F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Metin Özçelik ve Mustafa Başer salona jandarma eşliğinde getirildi.
Duruşmada sanık avukatları Önder Durdu ve Elkan Albayrak hazır bulundu.
Son duruşmada sanıkların savunmalarının tamamlanması nedeniyle müvekkilleriyle ilgili savunmalarını yapmaları için avukatlara söz verildi.
Avukat Önder Durdu, 10-11-12-13-14 Ekim'de yapılan duruşmalarda sanıkların savunmalarını tamamladıklarını, bu tarihlerde başka duruşmaları nedeniyle mazeret bildirerek, duruşmaya katılamadıklarını hatırlattı.
Sanıkların savunmalarına ilişkin SEGBİS kaydının çözümünü de Daire'den alamadıklarını söyleyen Durdu, bu nedenle savunma yapabilmek için süre istedi.
Avukat Elkan Albayrak da mazeret bildirmeleri nedeniyle katılamadıkları duruşmada, mazeret dilekçelerinin kabul edilmediğini ve Ankara Barosundan zorunlu avukat görevlendirildiğini kaydetti.
Sanık avukatlığı konusunda vekaletlerinin devam ettiğini, bu durumda zorunlu müdafi atanamayacağını savunan Albayrak, savunma haklarının kısıtlandığını ileri sürerek, savunma için süre istedi.
-Savcı Zeybek: "Artık 'pes' diyoruz"-
Görüşü sorulan Savcı Kenan Zeybek ise davanın 21 Ocak 2016'da başladığını ve 11 aydır devam ettiğini belirterek, "11 ayda ulaşabildiğimiz nokta bu. Uzun uğraşlar ve engellemeler sonucu son soruşturma kararını okumayı ancak bitirebildik. Ardından da sanıkların savunmalarına geçtik. Savunmaların başlayacağı belliyken avukatların duruşmalara gelmemesi üzerine Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki zorunlu müdafi eksikliğinin giderilmesi için yapılan zorunlu müdafi atamasının savunma hakkını kısıtladığı yönündeki savunmaya 'pes' diyoruz. Artık 'pes' deme noktasına geldik." diye konuştu.
Savcı Zeybek, bu tür hareketlerin duruşmayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, avukatlara savunma için süre verilmesi talebini mahkemenin takdirine bıraktı.
-HSYK'nın cevap yazısı-
Verilen aranın ardından Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyetine başkanlık eden Üye Muhsin Şentürk, sanık avukatlarının savunma haklarının kısıtlanmaması için süre verilmesine karar verdiklerini bildirdi.
Şentürk, geçen duruşmada çeşitli kurumlara yazılan müzekkerelere yanıtların geldiğini belirterek, delillerin okunmasına geçti.
Özçelik ve Başer'in ByLock kullanıcısı olup olmadıklarına dair Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) yazılan müzekkereye gelen cevabı okuyan Şentürk, HSYK Genel Sekreterliği'nin cevabında, Metin Özçelik ve Mustafa Başer'in ByLock kullanıcısı olduklarının belirtildiğini aktardı.
Başkan Şentürk, HSYK yazısında, sanıkların ByLock'u hangi tarihlerde kullandıklarına ilişkin ayrıntıların ilgili Cumhuriyet Başsavcılığından sorulması gerektiğinin belirtildiğini de kaydetti.
Duruşmada, öğle arasının ardından Özçelik ve Başer'in görev yaptığı mahkemelerdeki kalem personelinin dava konusu olaya ilişkin tanık olarak verdikleri beyanları okundu.
-"ByLock kullanmadım"-
Söz verilen Sanık Metin Özçelik, Bylock kullanımı konusunda MİT'ten gelecek yazının sonucunun belli olduğunu, çünkü HSYK'ya da bu raporun MİT'ten gönderildiğini savundu.
Bylock programını kullanmadığını ileri süren Özçelik, bu konunun MİT'in görev alanına girmediğini iddia etti. Özçelik, telefonunun bilirkişi aracılığıyla incelenmesi talebinde bulunarak, "Bilirkişi tarafından verilen raporda ByLock kullanıyor denilirse, bir şey tespit edilirse o zaman boynum kıldan ince. Ama MİT'in böyle bir görevi yok" ifadesini kullandı.
Sanık Mustafa Başer de "HSYK müneccim olarak o listeye bizi koymuş. 'Bunlar Bylock kullanıcısı' demeseydi şaşırırdım. Ben kullanmadım. Telefonumun incelenmesini istiyorum." diye konuştu.
Verilen aranın ardından Savcı Kenan Zeybek'e söz verildi.
Zeybek, itirafçı olan eski HSYK üyeleri Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik ve eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ile diğer itirafçıların ifadelerinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından istenmesini talep etti.
Savcı Zeybek, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Duruşmada daha sonra sanıkların ve avukatlarının tutukluk itirazlarına ilişkin savunmaları alındı. Sanıklar, tahliyelerini talep etti.
Avukat Erkan Albayrak ise sanıkların 17-25 Aralık darbe girişimini gerçekleştiren kişileri bırakmakla suçlandıklarını, bu nedenle bu dosyanın getirtilmesini istedi. Albayrak, "17-25 Aralık dosyası tüm FETÖ davalarının turnusol kağıdıdır. Cemaat ile hükümet arasındaki sorunların tepe noktasıdır. Bu cemaat o tarihten sonra FETÖ/PDY adını almıştır, o zamana kadar elleri öpülen, Türkiye'ye davet edilen, 'hoca efendi' denilen Fetullah Gülen de 'fetöş' olmuştur. Bu nedenle dosya getirilmelidir." diye konuştu.
Avukat Önder Durdu da yeni delillere ve delillerin toplanma usulüne itiraz ederek, delillerin hukuka aykırı olduğunu iddia etti. Savunma haklarının kısıtlandığını, mesleklerini icra edebilmeleri için uygun ortamın sağlanmadığını iddia etti. Durdu, savunma ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü.
Taleplerle ilgili verilen aranın ardından heyet başkanı Şentürk, ara kararı okudu.
Buna göre, MİT'e sanıkların ByLock kullanıcısı olup olmadıkları ve ByLock ile ilgili yazılan müzekkerenin cevabının beklenmesine, zabıt katibi Ahmet Zararsız'ın, tanık olarak dinlenmek üzere gelecek duruşmaya zorla getirilmesine karar verildi.
ByLock yazılımının kurulumu, kullanımı, kurma yöntemleri, sisteme giriş kuralları, sanıkların giriş yapıp yapmadıkları, girdilerse hangi tarihlerde görüşme yaptıkları hususlarının sorulması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılması kararlaştırıldı.
Eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ile üyeler Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik'in ifade suretlerinin istenmesine karar verildi.
17/25 Aralık soruşturma dosyasının istenmesi talebi ise sonuca etkili olmayacağından reddedildi.
Sanıkların ByLock kullanıcısı olup olmadıkları konusunda bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki taleplerin ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından gelecek yazının ardından değerlendirilmesine karar verildi.
Heyet, sanıkların tahliye taleplerinin reddine, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşmaya 9 Ocak'ta sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edilecek.
Paralel yapı-25 Nisan (2015) 'İstanbul 25 Nisan kamikaze/yargısal darbe girişimi' soruşturması
(10 Aralık 2016, 17:49)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: