FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla Kırşehir Emniyetinde görevli 39'u tutuklu 48 polisin yargılanmasına başlandı. 5-8 Aralık tarihlerinde peşpeşe sıralı 4 gün süren ve savunmaların alındığı duruşma sonunda 7 polis, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Dava 1 Şubat'a ertelendi. Fetö'nün Kırşehir Emniyetindeki yapılanmasını konu alan bu dava dışında örgüte yönelik Kırşehir'deki diğer bir soruşturma kapsamında tutuklanan polis memuru, örgüt mensuplarının fişleme ve gizlilik yöntemlerini deşifre etti, örgüte dair önemli bilgiler verdi.
11.12.2016 10:05 Kırşehir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan, aralarında şube müdürü, emniyet amiri ve başkomiserlerin de olduğu 39'u tutuklu 48 polisin yargılanmasına başlandı.
"FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği, örgüte finans ve destek sağlamak"la suçlanan sanıkların ilk duruşması, 5-8 Aralık tarihlerinde peşpeşe sıralı 4 gün görüldü.
05.12.2016 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 37 tutuklu, 3 tutuksuz sanık ile başka cezaevlerinde tutuklu 2 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Polisler hakkında iddianame okunduktan sonra tutuklu sanıkların savunmaları alınmaya başlanıldı.
Sanıklardan şube müdürü R.K, örgütün gizli yazışma programı "Bylock"u kullanmadığını ileri sürerek, ne zaman, kiminle ve hangi konularda görüşme yaptığının kendisine iletilmesini istedi. Meslek yaşamı boyunca 750 taltif aldığını belirten R.K., "Emniyet teşkilatına komiser olarak başladım. Birçok ilde üst düzeyde görev aldım. Bu süreç içerisinde de 750 taltif aldım. Bylock sistemi hakkında bilgim yok, varsa da resmi raporlar ortaya çıksın." dedi.
Sanık polis S.İ. de görev yaptığı sürede 70 taltif aldığını belirterek, örgütle bir ilgisinin bulunmadığını, gizli yazışma programını da kullanmadığını iddia etti. Mahkeme başkanının, "sanıklardan birinin eşine para vermişsin, 'gerisi de gelecek demişsin, serbest bırakılmana rağmen bu nedenle yeniden tutuklanmışsın" demesi üzerine S.İ, kendisini çekemeyen bir meslektaşının iftira attığını öne sürdü.
Duruşmanın sabahki bölümünde savunmaları alınan 4 sanığın da "Bylock" kullanmadıklarını, başka illerdeki mahkemelerde yenilenen Bylock listeleri nedeniyle tahliyelerin olduğunu ve bu konuda hak ihlaline uğradıklarını ileri sürmeleri üzerine mahkeme başkanı, Bylock listeleriyle ilgili MİT ve ilgili kurumlara yazı yazıldığını, cevap beklendiğini söyledi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde 4 kişinin ifadesi alındı. Savunmalarını yapan A.Ç, İ.Ö, S.G, F.E, suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini talep etti.
1 tahliye
Sanık avukatlarının savunmalarını da dinleyen mahkeme heyeti, ara kararında sanıklardan F.E'nin tahliyesine karar vererek duruşmayı yarına bıraktı.
06.12.2016 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 38 tutuklu, 3 tutuksuz sanık ile başka cezaevlerinde tutuklu 2 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Savunmalarını yapan 9 sanık, suçlamaları reddederek tahliyelerini ve mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını talep etti.
Tanık ifadelerinde, polislerden sorumlu kişi olarak adının geçtiği iddia edilen polis memuru V.K, 16 yıldır Kırşehir'de görev yaptığını belirterek, emniyetteki bazı kişilerin kendilerini kurtarmak için adını kullandıklarını ileri sürdü.
Mahkeme başkanı, sanığın savunması üzerine bazı tanık ifadelerini okudu. Tanık M.G'nin ifadesinde, V.K'yi polislerden sorumlu ve sözü geçen kişi olarak bildiğini, önemli dini günlerde toplantılar organize edildiğini belirttiği aktarıldı.
Kapatılan Anafen dershanesinde yapılan toplantılara zaman zaman gittiğini söylediği belirtilen M.G'nin, burada "himmet paralarını" V.K'ye verdiklerini ileri sürdüğü kaydedildi.
Tanık İ.D'nin de ifadesinde, "Polislerin gittiği toplantılara zaman zaman katıldım. Kurban bağışlarını V.K'ye verdik. Maaşlarımızın yüzde 10'unu 'himmet' adı altında isteniyordu. Toplantılarda 28 Şubat'tan örnek alınarak bir araya gelirken çok dikkatli olmamız gerektiğini söylüyorlardı. Tedbir için telefonlarımızı dışarıda bırakıyorduk" dediği de belirtildi.
Tanık ifadesi üzerine V.K, "Kendilerini kurtarmak için benim adımı verdiler. Hatta benim 'imam' olduğumu söylemişler. Ancak ben kimseyi örgüte kazandırmadım, himmet toplamadım" diye konuştu.
1 tahliye
Avukatların da savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, ara kararında tüm sanıkların banka hesapları hariç mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasına ve sanıklardan polis F.Ç'nin tahliyesine karar vererek, duruşmayı yarına erteledi.
07.12.2016 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 37 tutuklu, 3 tutuksuz sanık ile başka cezaevlerinde tutuklu 2 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Bugünkü duruşmada ifade veren sanıklar, suçlamaları reddederek, tahliyelerini talep etti.
2 tahliye
Avukatların da savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, ara kararında polis memurları T.A. ve M.C'nin adli kontrol kararıyla tahliyelerine karar vererek, duruşmayı yarına erteledi.
08.12.2016 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 33 tutuklu, 8 tutuksuz sanık ile başka cezaevlerinde tutuklu 2 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmaların dördüncü gününde 6 tanığın ifadesi alındı.
Bağış vermiş
Tanık S.T.A, 2009 yılı başlarında örgüt toplantılarına katılmaya başladığını, zaman zaman bağış adı altında para verdiğini, toplantılarda Kur'an-ı Kerim, hadis kitapları, Risale kitapları ve Fetullah Gülen'in kitaplarının okunduğunu söyledi.
Gülen rüyasında Hz. Peygamber'le toplantı yapıyormuş
Katıldığı bir toplantıda Fetullah Gülen'in Hazreti Muhammed'le ilgili rüyasının anlatıldığını belirten S.T.A, "Bir sohbette örgüt lideri Fetullah Gülen'in rüyası anlatıldı. Rüyasında Peygamberimizin de toplantılara katıldığını, boş olan bir koltukta oturarak takip ettiğini ve bir çocuğun 'boş koltukta oturan sakallı dede kim?' diye sorduğunda 'Peygamberimiz' diyerek cevap verildiğini söylediler" diye konuştu.
"Gülen'in atletini koklayıp 'mis gibi kokuyor' deyip dolaştırdı, herkes kokladı"
Mahkeme başkanının "Bu atlet koklatma konusu nedir? şeklindeki sorusu üzerine tanık, bu olayın Kayseri'ye tayini çıkan bir polisin Ahi Evran Mahallesi'ndeki evinde yaşandığını kaydetti.
Zamanını tam hatırlayamadığı bu toplantıya bir atlet getirildiğini anlatan S.T.A, "Sarı Sami diye bildiğim bir kişi Amerika'dan geldiğini ve Fetullah Gülen'in atletini getirdiğini söyleyerek önce atleti kendisi kokladı, 'mis gibi kokuyor' dedi. Sonra sıra ile dolaştırıldı. Herkes kokladı. Ben de o atleti midem bulanarak kokladım." şeklinde ifade verdi.
17/25 Aralık'tan sonra ayrılmış
S.T.A, dini içerikli olduğu iddia edilen toplantılarda aşırı gizlilik ve tedbir uygulanmasını sorguladığını ve bunu kabul edemediği için 2011 yılında toplantılardan ayrıldığını aktardı.
Tanık M.G. de 2013 yılında 4-5 ay örgütün toplantılarına katıldığını, 17-25 Aralık'taki gelişmelerden sonra da ayrıldığını ifade etti.
M.G, toplantılarda bağış istendiğini belirterek, "Afrika'daki muhtaç kardeşlerimize gönderilmek üzere para istiyorlardı. Miktar belirtilmiyordu. Bazen toplantılarda bazen de başka yerlerde para verdiğim oldu." diye konuştu.
Tanıklar, çeşitli adlar altında dini toplantılara davet edildiklerini, buralarda tutuklu sanıklardan bazılarını gördüklerini, örgüt elebaşının kitaplarının da okunduğu toplantılarda himmet ve bağış adı altında para talep edildiğini anlattı.
Tanıkların ifadelerinin ardından mütalaaları alınan sanık avukatları, tutukluluk sürelerinin göz önünde bulundurulması ve tetkik aşamasındaki bazı delillerin gelmesinin uzun sürecek olması nedeniyle müvekkillerinin tahliyelerini talep etti.
Sanıklardan V.U'nun avukatı, müvekkilinin kullandığı iddia edilen telefon hattında "Bylock" programı çıkmasına ilişkin, "Müvekkilime ait olduğu belirtilen telefon hattını kardeşi kullanmıştır. Aynı hattaki Bylock iddiası nedeniyle V.U Kırşehir'de tutuklu, kardeşi ise Erzurum'da tutuksuz yargılanmaktadır. Kullanmadığı bir hattan dolayı tutuklu bulunan müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, dinlenemeyen tanıkların bir dahaki duruşmada hazır edilmesi, dosyadaki eksiklerin giderilmesi ve tutuklu sanıklardan V.U, E.E. ve A.K'nin adli kontrol kararıyla tahliyelerine karar verdi. Böylece 4 gün süren ilk duruşma sonunda tahliye edilen sanık sayısı 7'ye yükseldi, tutuklu sayısı 35'e düştü.
Dava 1 Şubat 2017 tarihine ertelendi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
15 Temmuz darbe girişimi sonrası farklı tarihlerde yapılan operasyonlarda aralarında şube müdürü, emniyet amiri, başkomiserlerin de bulunduğu 48 polis memuru gözaltına alınmış, bunlardan 39'u tutuklanmış, diğerleri ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Sanıklar, "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği, örgüte finans ve destek sağlamak"la suçlanıyor.
DİĞER SORUŞTURMADA POLİS İTİRAFÇI OLDU
Fetö'nün Kırşehir Emniyetindeki yapılanmasını konu alan bu dava dışında örgüte yönelik Kırşehir'deki diğer bir soruşturma kapsamında tutuklanan polis memuru, örgüt mensuplarının fişleme ve gizlilik yöntemlerini deşifre etti, örgüte dair önemli bilgiler verdi.
Kırşehir Emniyet Müdürlüğündeki FETÖ yapılanmasına yönelik operasyonlarda gözaltına alınmasının ardından tutuklanan polis memuru, Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek etkin pişmanlıktan yararlanmak istedi.
Cumhuriyet savcısına ifade veren polis memuru, birçok ilde görev yaptıktan sonra tayininin Kırşehir'e çıktığını, burada da örgüt yapılanmasında yer aldığını itiraf etti.
Özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra örgüt içinde gizlilik tedbirlerine daha çok önem verildiğini, küçük gruplar halinde toplantılar yapıldığını belirten polis memuru, Emniyet Müdürlüğünde özellikle istihbarat, terörle mücadele (TEM), kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele (KOM) şube müdürlüklerine özel önem verildiğini ve bu birimler için farklı kodlar kullanıldığını anlattı.
Örgüte tam bağlı polislerin bu birimlerde görevlendirilmesine özel önem verildiğine işaret eden itirafçı polis, FETÖ/PDY ile bağlantısı olmayanların da iftira ve yalanlara dayalı yöntemlerle birimlerden uzaklaştırılmaya çalışıldığını dile getirdi.
Önemli birimlere özel kod
Daha önce görev yaptığı iller ve Kırşehir'de bu birimlere farklı kod adları verildiğini aktaran polis memuru, "İstihbarat şubeye 'İngilizce', KOM şubeye 'kimya', TEM şubeye 'tarih' kodunu kullanıyorlardı. Örgütle ilgili bir konu görüşeceklerinde, özellikle telefon konuşmalarında KOM, TEM ya da istihbarat şubenin isimlerini değil, kod isimleri söylüyorlardı." ifadelerini kullandı.
Kamu kurumlarında çalışanların da örgüte yakınlık derecesine göre "sayısalcı, sözelci, eşit ağırlıkçı, ilgilik, küskün, alan dışı" şeklinde tanımladıklarına değinen polis memuru, şu bilgileri verdi:
"Her kamu kurumundaki birimlerde ayrı ayrı sorumlular vardı. Bunlar, birimlerinde çalışanlarla ilgili fişleme bilgilerini üstlerine bildiriyorlardı. Sorgulamadan itaat eden, himmetlerini düzenli veren ve toplantıları aksatmayanlara 'sayısalcı', toplantılara sık katılan ancak daha az himmet verenlere 'eşit ağırlıkçı', himmete yeni başlatılan ya da çok az veren, toplantılara ara sıra gelenlere 'sözelci', dini bütün ve kazanılabilir gözüyle bakılan kişilere ilgilik, daha önce örgütte olup da bir şekilde ayrılanlara 'küskün', örgüte karşı olan, hiç yaklaşamadıkları ve tedbirli davrandıkları kişilere de 'alan dışı' isimleri veriyorlardı."
Örgüt üyelerinin, "sayısalcı" olarak kodlanan kişilere özel önem verdiklerini ve örgüt içi evliliklerde de bunlara öncelik tanıdıklarını vurgulayan polis memuru, "Sayısalcı olarak kodladıkları kişileri, örgüt içi evliliklere yönlendiriyorlardı. Bu kişilerin emniyette iyi yerlere gelmesi için çalışmalar yapıyorlardı." ifadelerini kullandı.
(11 Aralık 2016, 10:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: