Adil Öksüz ile birlikte 15 Temmuz darbe girişimini Akıncı Üssü'nde yöneten kişinin Kemal Batmaz olduğu bildirildi. Adil Öksüz'ün 13 Temmuz'da ABD'den Kemal Batmaz'la döndüğü belirtiliyor. Batmaz'ın, darbe girişiminin 'sır kutusu' Adil Öksüz'den daha etkili bir isim olduğu belirtiliyor. TSK imamı olduğu belirtilen Batmaz'ın, Hava Kuvvetleri imamı Öksüz'ün üstündeki isim olduğu ve darbenin 15 Temmuz'un bir numarası olduğu iddia ediliyor. Adil Öksüz soruşturması kapsamında 12 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Şüphelilerden 6'sı gözaltına alındı. Darbe gecesi Akıncı üssüne ait kamera görüntülerinden bazı isimler net şekilde tespit edildi. Video görüntülerinde Kemal Batmaz'ın Ankara'daki 51 özel harekat polisinin şehit edildiği bombalama emrini verdiği ortaya çıkan pilot binbaşı Hakan Evrim'le selamlaştığı görülüyor. Batmaz Akıncı üssünde bulunmasını 'Tarla bakmaya gitmiştim' diye açıkladı. O gece üste bulunan diğer Fetö'cü ismin Harun Biniş olduğu da tespit edildi. İfadesinde o da 'Tarla bakmaya gitmiştim' iddiasında bulundu. Biniş'in üs kordiorlarında subaylarla birlikte dolaştığı ve odalara girdiği görülüyor. FETÖ'ye ait kaynak Holding bünyesindeki bir bilgiişlem firması çalışanı olan Biniş'in, Akıncı üssünde o gece kurduğu sistemle darbe gecesi yaşananları an be an ABD'deki Fetullah Gülen'e canlı yayın üzerinden aktardığı belirlendi.
05.11.2016 15:38 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü darbe girişimi soruşturması kapsamında, Akıncı Hava Üssü'nde kalkışmayı yöneten Adil Öksüz'ün de aralarında bulunduğu sivillerle ilgili çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. Savcı Ramazan Dinç'in darbe girişiminin Hava Kuvvetleri Komutanlığı ayağına yönelik olarak yürüttüğü soruştuma apsamında oluşturulan polis ve bilirkişilerden oluşan özel ekip, Öksüz'ün ABD seyahatleri başta olmak üzere tüm faaliyetlerini mercek
altına aldı. İlk ABD ziyaretinin 1999 yılında olduğu belirlenen Öksüz'ün
kullandığı 06 SIR 49 plakalı aracın PTS kayıtları incelendi. İncelemede, 27
Aralık 2015 tarihinde Ankara'daki ilk darbe toplantısının gerçekleştirdiği
tespit edildi. Öksüz'ün Ankara'daki toplantının ardından ise 31 Aralık 2015'te
ABD'ye gittiği anlaşıldı.
Foto: Adil Öksüz ve Kemal Batmaz (sağda)
BATMAZ İLE BİRLİKTE GİTMİŞ
Darbe girişimi sonrasında Akıncı'da yakalanan ve tutuklanan Batmaz'ın da bir gün
sonra yani 1 Ocak 2016 tarihinde ABD'ye gittiği ortaya çıkarıldı. Öksüz ABD'den
4 Ocak'ta dönerken, Batmaz'ın 5 Ocak'ta dönmesi ise dikkat çekti. Ankara'daki
toplantının ardından gerçekleştirilen bu ABD ziyareti, darbeye hazırlık olarak
değerlendirildi. Öksüz'ün ABD ziyaretinin ardından ise düzenli olarak Ankara'ya
gelip gittiği belirlendi. Öksüz'ün 10-17-31 Ocak, 22 Şubat, 1-15-31 Mart, 6-25
Mayıs, 5-16 Haziran'da 06 SIR 49 plakalı aracıyla Ankara'ya geldiği ve burada
toplantıları gerçekleştirdiği belirtildi. Öksüz'ün 15 Mart ve 16 Haziran'daki
Ankara toplantılarının ardından ve son olarak 11 Temmuz'da ABD'ye gittiği tespit
edildi. Darbe girişimi için Adil Öksüz'le birlikte 7 kişilik bir ekibi
görevlendirdiği belirlendi. Öksüz'ün bazı ziyaretlere bu 7 kişiyle gittiği de
saptandı.
SON ABD DÖNÜŞÜ KAMERALARDA
143'üncü filoda, darbeyi Adil Öksüz ile Kemal Batmaz'ın birlikte yönettiği de
ortaya çıkarıldı. Ankara Başsavcılığı'nın yürüttüğü darbe soruştumasına ışık
tutacak önemli görüntüler de ortaya çıktı. Son olarak 11 Temmuz'da ABD'ye
gittiği belirlenen Adil Öksüz ve Kemal Batmaz'ın 13 Temmuz'da ABD dönüşü
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda birlikte kaydedilmiş görüntüleri de soruşturma
dosyasına girdi. Görütülere göre, uçaktan ayrı ayrı çıkan Öksüz ile Batmaz,
kontrol noktasından geçerken de birlikte hareket etmiyor. Ancak kontrol
noktasından geçen Batmaz'ın, Öksüz'ü beklediği görülüyor. Öksüz çıkmasının
ardından ise Batmaz iki bavuluyla peşine takılıyor. Daha sonra da Öksüz ve
Batmaz'ın birlikte yürüdüğü ve konuştuğu görüntüler de kameralara yansıyor.
Öksüz'ün muadili
Savcılık kaynakları, ABD'ye darbe hazırlık toplantılarına katıldığı belirlenen
Batmaz'ın Öksüz'ün muadili olduğunu belirtiyor. Kaynak Holding'e normal bir
personel olarak giren ancak kısa süre içerisinde Kaynak Kağıt AŞ'nin Genel
Müdürü olan Batmaz'ın 2015 yılının sonlarına doğru bu görevini bıraktığı ve
emlakçılık yapmaya başladığı kaydedildi. Ancak herhangi bir arsa ya da ev alıp
satmadığı anlaşılan Batmaz'ın darbede etkin rol alacağı için Kağıt AŞ'deki
görevinden ayrıldığı değerlendiriliyor.
Şifredeki Kemal mi?
FETÖ'nün İstanbul'daki TSK sorumlularından biri olan ?Cankurt" kod isimli
şahsın, 7 SAT komandosuyla darbeden 2 gün önce bir araya geldiği ve ?Cuma günü
birisi gelecek, 'Kemal'in selamı var' diyecek. Onun her dediğini yapın" şeklinde
şifre ilettiği ortaya çıkmıştı. Kalkışmayı yöneten isimlerden birinin de Kemal
Batmaz olduğunun ortaya çıkmasının ardından şifreli mesajda geçen ?Kemal"in,
Batmaz olabileceği değerlendiriliyor.
Foto: Kemal Batmaz, koridorda gördüğü Tuğgeneral Hakan
Evrim'le selamlaşıyor.
Komutandan asker selamı
Savcılık, darbe girişiminin merkezi olarak gösterilen Akıncılar Üssü'nde en
aktif olarak kullanılan 143. Filo'daki kamera görüntülerini de tek tek inceledi.
143. Filo'nun bir koridorunda kaydedilen görüntülere, 15 Temmuz gecesinin kritik
ismi Kemal Batmaz da giriyor. Saat 21.50 sıralarında kaydedilen bir görüntüde,
koşarak koridorda ilerlediği görülen Batmaz'ın telaşlı olduğu, yanında da
cuntacıların yer aldığı görülüyor. Zaman zaman koridordaki cuntacılarla bir
şeyler konuştuğu anlaşılan Batmaz, dönemin Akıncı Üs Komutanı Tuğgeneral Hakan
Evrim ile de görülüyor. Bir karede ise Evrim'in koridorda karşılaştıkları
Batmaz'a kafa selamı vermesi dikkat çekti. Ayrıca Batmaz'ın koridorda bekleyen
cuntacı bir pilotun koluna dokunarak konuştuğu ve gelişmeleri sorduğu da
görüntülere yansıdı.
Foto: Akıncı Üssü'nün kamera görüntülerinde, Harun Biniş
de görülüyor.
Kara kutu Harun
Kamera görüntüleri, darbe girişiminin sabahında Akıncı Üssü'nde yakalanan
sivillerden biri olan Harun Biniş'in aktif olarak Akıncı Üssü'nde darbe
faaliyetine katıldığını da ortaya koydu. Saat 03.17 sıralarında kaydedilen bir
görüntüde, Biniş'in asker olduğu değerlendirilen sivil giyimli bir kişi ve bir
pilotla koridorda ilerlediği ve bir odaya girdiği görülüyor. Yaklaşık 2 dakika
sonra odadan çıkan Biniş tek başına uzaklaşıyor. Gözaltına alındıktan sonra
tanınmamak için saçını kestiği ve sakal bıraktığı öğrenilen Biniş, devletin
zirvesinin kriptolu telefonlarının dinlemesiyle ilgili açılan dava kapsamında
yargılanıyordu. Kaynak Holding bünyesinde çalıştıktan sonra FETÖ'nün dinleme
üssü haline gelen TİB'in iletişim sistemlerinin kuruluşuna ön ayak olan
Biniş'in, buradan ayrıldıktan sonra da ODTÜ TEKNOKENT'te çalışmaya başladığı
belirtildi. Biniş'in, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi FETÖ üyeleri
arasında iletişim ağını sağladığı, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın kabul
etmesi durumunda da Gülen ile iletişimini sağlayacak kişi olduğu belirlendi.
TİB'in sistemini kuran kişi kayıp
Harun Biniş Sürat Yazılım üzerinden TİB'in sistemini yapmıştı. 29 Temmuz 2014
tarihli Yeni Şafak Gazetesi'nde 'TİB'in kara kutusu kayıp' başlığı ile hakkında
bir haber yer almıştı. Haberde, '2000'li yıllarda Kaynak Holding'in Sürat
Bilgisayar İnternet Çözümleri Grup Yöneticisi olarak çalışan Harun Biniş'in,
TİB'in kuruluşunda sistemlerinin alınmasına öncülük ettiği ortaya çıktı. Biniş
daha sonra kayıplara karıştı' ifadeleri yer almıştı. Bu ifadelerle ilgili olarak
Harun Biniş ise bir elektronik posta ile Yeni Şafak Gazetesi'ne 'Kara kutu
değil, kayıp hiç değilim' başlığı ile mesaj atmıştı.
Üçünden de aynı savunma!
Adil Öksüz'le birlikte Akıncı Üssü'nde yakalanan Kemal Batmaz ve Harun Biniş'in,
Öksüz'le aynı savunmayı yaptıkları ortaya çıktı. Biniş ve Batmaz'ın da Öksüz
gibi ?Arsa bakmaya gittik" şeklinde savunma yaptıkları belirtildi. Bu da
başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişinin ardından nasıl bir savunma yapmaları
gerektiğinin planlandığını ortaya koydu. Öte yandan soruşturma kapsamında
Öksüz'ün Ankara'da 2 evde darbe toplartısı yaptığı belirlendi. Savcılık, dün de
yapılan araştırmalar sonucu ulaşılan bulgular doğrultusunda operasyon düğmesine
bastı. Darbe toplantılarının yapıldığı Ankara'daki 2 evi kiralayan ve kefil olan
5 kişi ile darbe hazırlık toplantıları için ABD'ye giden Öksüz'e eşlik eden 7
kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Operasyonda 6 kişinin yakalandığı, diğer
6 şüphelinin de arandığı kaydedildi.
19 YIL ABD'YE AYNI UÇAKLA GİDİP GELMİŞLER
Darbe girişimini yönettikleri belirlenen firari Adil Öksüz ve Sincan'da tutuklu
Kemal Batmaz'ın ABD seyahatlerini inceleyen savcılık, ikilinin 1997 yılından
beri ABD'ye gidip geldiğini tespit etti. İlk zamanlar farklı günlerde gidip
gelen Öksüz ve Batmaz, son dönemlerde aynı uçaklarla gidip gelmiş.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'dalki darbe girişimini yönettikleri
belirlenen firari Adil Öksüz ve Sincan Cezaevi'nde tutuklu Kemal Batmaz'ın ABD
seyahatlerini inceleyen savcılık, ilginç bulgulara ulaştı. Savcı Ramazan Dinç'in
darbe girişiminin Hava Kuvvetleri Komutanlığı ayağına yönelik olarak yürüttüğü
soruşturmada, polis ve bilirkişilerden oluşan özel ekip, Öksüz ve Batmaz'ın ABD
seyahatlerini mercek altına aldı.
İLK ZİYARET 1997'DE
Öksüz ve Batmaz'ın sadece darbe hazırlık toplantılarına katılmak için
Pensilvanya'ya gitmediği, önceki yıllarda da ABD'ye gittiği anlaşıldı. Batmaz'ın
ilk ABD seyahatinin 1997'de, Öksüz'ün ise 1999'da olduğunu belirleyen savcılık,
ikilinin bu seyahatlerinin birini de 2009 ve 2010 yıllarında gerçekleştirdiğini
tespit etti. 2009'da Öksüz'ün 18 Ekim'de gittiği ABD'den 23 Ekim'de döndüğü,
Batmaz'ın ise 20 Ekim'de gittiği ve 22 Ekim'de döndüğü belirlendi. İkilinin
2010'da ise ABD'ye aynı gün, aynı uçakla gittiği ve yine birlikte döndüğü
anlaşıldı.
SON TOPLANTIYA BİRLİKTE GİTTİLER
İlk darbe toplantısını 27 Aralık'ta Ankara'da yaptığı belirlenen Öksüz'ün
Aralık, Mart, Haziran ve Temmuz aylarında ABD'ye gittiği belirlendi. Temmuz
ayında ABD'ye aynı gün ve aynı uçakla Öksüz ile birlikte gittiği anlaşılan
Batmaz'ın diğer seyahatlerde de Öksüz ile birlikte aynı tarihlerde ABD'de
bulunduğu ancak bir gün aralıklarla gittikleri ortaya çıkarıldı. Savcılık, darbe
girişiminden 4 gün önce ABD'ye giden ve 13 Temmuz'da dönerken Atatürk
Havalimanı'nın güvenlik kameralarına yakalanan Öksüz ve Batmaz'ın koltuk
numaralarına kadar belirledi. İstanbul'dan Newyork'a THY'ye ait TK-003 kodlu
uçakla gittiği belirlenen Öksüz'ün ?04G", Batmaz'ın ise ?27H" numaralı koltukta
oturduğu ortaya çıkarıldı. 13 Temmuz'da Newyork'tan İstanbul'a dönen THY'ye ait
TK-002 kodlu uçakta ise Öksüz'ün ?15H", Batmaz'ın ?29E" numaralı koltukta
geldiği bilgisine ulaşıldı. Öksüz ve Batmaz'ın darbe girişiminden bir ay önce
yani 10 Haziran'da ABD seyahatleri için bilet rezervazyonu yaptığı ortaya
çıkarıldı. Bu tarih, son darbe toplantısının zamanının 1 ay önceden belli
olduğunu ortaya koyuyor.
TEK KİŞİLİK KOĞUŞLARDA
Bu arada Akıncı Üssü'nde Öksüz'le birlikte yakalanan Kemal Batmaz, Hakan Çiçek,
Harun Biniş ve Nurettin Oruç'un Sincan Cezaevi'nde tek kişilik koğuşlarda
tutulduğu öğrenildi. Soruşturma dosyasına, darbe girişimiyle FETÖ bağlantısını
ortaya koyan önemli bir rapor girdi. Savcılık, Adil Öksüz'ün teröristbaşı
Fethullah Gülen'le bir arada görüntülendikleri bir videoyu bilirkişilere
inceletti. Video görüntülerden vücut dili analizi, yüz eşleştirmesi yapıldı.
Bilirkişiler, söz konusu görüntüde yer alan kişinin Adil Öksüz olduğunu da
raporunda belirtti. Söz konusu rapor soruşturma dosyasının en önemli delilleri
arasında yer alacak.
Kod adı Abdullah
Kemal Batmaz'ın kod isim kullandığı anlaşıldı. Alınan ifadeler ve yapılan
araştırma sonucu Batmaz'ın kod isminin ?Abdullah" olduğu tespit edildi. Öte
yandan savcılık yaptığı incelemede, Kemal Batmaz'ın darbe girişiminden iki hafta
önce yani 1 Temmuz'da telefonunu kapattığı ve bir daha açmadığını belirledi.
Batmaz'ın irtibatı nasıl sağladığını araştıran savcılık, 'kullanan kişiye ait
olmayan hat' anlamına gelen 'patates hat' kullanmış olabileceği ihtimali
üzerinde de duruyor. 16 Temmuz sabahı Akıncı Hava üssü civarında yakalanan ve
?Kemal Batmaz ile önceden sözleşmiştik. O gün oraya tarla-arsa bakmaya gittim"
diyen Harun Biniş'in, irtibatın nasıl sağlandığının sorulması üzerine ise ?Mail
ile haberleştik, sık görüşmezdik zaten" dediği öğrenildi.
Kardeşi detutuklu
Darbe girişimini yönettiği belirlenen Kemal Batmaz'ın, Kayseri'deki FETÖ
soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Prof. Dr. Şakir Batmaz ile kardeş olduğu
öğrenildi. Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde görev
yapan Şakir Batmaz, FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp 24 Ağustos'ta
çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Batmaz'ın darbe girişimini yönetenlerden
olduğu belirlenen Kemal Batmaz'ın kardeşi olduğu öğrenildi.
AKINCI ÜSSÜ'NDEKİ 5 SİVİL FETÖCÜ
Darbe gecesine ait görüntülerde, FETÖ'nün Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz'le
ABD'den darbe talimatını aldıktan sonra Türkiye'ye dönen Kemal Batmaz da yer
aldı.
FETÖ'nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz, darbe girişiminin sabahı 16 Temmuz'da
Akıncı Hava Üssü yakınlarında yakalandı. Sincan Adliyesi'nde sorgulandıktan
sonra 18 Temmuz'da bırakılınca kayıplara karıştı. Hürriyet'in haberine göre,
Öksüz'ün darbedeki rolünün açığa çıkması üzerine dosya Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'na gönderildi. Başsavcı Harun Kodalak koordinesinde savcı Ramazan
Dinç'in yürüttüğü soruşturmada, Öksüz'ün bağlantılarına ilişkin çarpıcı
bilgilere ulaşıldı. İşte o bilgiler...
1. SİVİL ADİL ÖKSÜZ
SIR TOPLANTILAR
Öksüz'ün kullandığı '06 SIR 49' plakalı aracın, kayıtları incelemeye alındı.
Öksüz'ün 27 Aralık 2015 ile 10 Ocak, 17 Ocak, 31 Ocak, 22 Şubat, 1 Mart, 15
Mart, 31 Mart, 6 Mayıs, 28 Mayıs, 5 Haziran ve 16 Haziran 2016 tarihilerinde
Ankara'ya gelerek toplantılar yaptığı tespit edildi. Gizli tanıkların verdiği
bilgiler doğrultusunda, Öksüz'ün darbe hazırlıkları toplantılarının yaptığı iki
ev tespit edildi.
SEYAHATLERİ İNCELENDİ
Öksüz'ün yurtdışı seyahatleri de detaylı araştırıldı. Öksüz'ün, 27 Aralık'ta
Ankara'da katıldığı toplantıdan kısa bir süre sonra, 31 Aralık'ta 2015'te ABD'ye
gittiği, 4 Ocak'ta döndüğü belirlendi. 15 Mart 2016'da Ankara'daki başka bir
toplantıya katılan Öksüz'ün, 17 Mart'ta tekrar ABD'ye gittiği anlaşıldı. Öksüz,
21 Mart'ta yurda döndü. 20 Haziran'da tekrar ABD'ye giden Öksüz, 24 Haziran'da
Türkiye'ye geldi. En dikkat çeken ve darbe talimatı aldığı ileri sürülen ziyaret
ise 11 Temmuz'da yapıldı. Öksüz iki gün ABD'de kaldıktan sonra 13 Temmuz'da
döndü.
O İSİM TESPİT EDİLDİ
Savcılık, Öksüz'ün seyahatleriyle ilgili yolcu listelerini de mercek altına
aldı. Öksüz'ün seyahatlerinde Kemal Batmaz'la uçtuğu belirlendi. Bu tespitten
sonra Batmaz hakkında soruşturma genişletildi. Yapılan incelemede, mart ayında
ABD'ye yapılan ziyaretinde Adil Öksüz ile Kemal Batmaz'ın yanı sıra 5 yolcunun
daha bulunduğu, bu yolcuların bu ikiliyle 17 Mart'ta gittikleri ve 21 Mart
tarihinde de birlikte döndükleri anlaşıldı.
2. SİVİL KEMAL BATMAZ
143'ÜNCÜ FİLO'DA
Kemal Batmaz'ın izine Akıncı Hava Üssü'nde de ulaşıldı. Batmaz'ın darbe
girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da 143'üncü Filo'da bulunduğuna ilişkin
görüntüler ortaya çıktı. Saat 21.50'den sabaha karşı 01.40'a kadar 143'üncü
Filo'da olduğu tespit edilen Batmaz'ın darbeci askerlerle birlikte hareket
ettiği görülüyor. Darbeye hazırlık ziyaretleri olarak değerlendirilen
seyahatlere Öksüz'ün Aralık 2015 tarihinde başladığı tespitini yapan savcılık,
Batmaz'ın ziyaretlerine daha önce başladığına dikkat çekti. Savcılık kaynakları,
bu nedenle darbenin ön hazırlık çalışmalarını Batmaz'ın koordine etme
ihtimalinin yüksek olduğuna işaret etti.
SELAMI VEREN O
143'üncü Filo'nun koridorlarında darbe gecesi dolaşan Kemal Batmaz'ın bir asker
tarafından baş selamıyla karşılandığı görülüyor. Bu kişi Akıncı Hava Üs Komutanı
Tuğgeneral Hakan Evrim.
O DA TARLA BAKMIŞ
FETÖ'nün darbe girişimi kapsamında Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan Kemal
Batmaz ifadesinde, firari Adil Öksüz gibi Kahramankazan ilçesine tarla bakmaya
gittiğini söyledi. Batmaz, "Gece İstanbul'dan Ankara'ya otobüsle geldim. Çay
yolunda Harun Biniş ile bulaşarak, tarla bakmaya gittim. Darbe girişimini yolda
öğrendim" demişti.
3. SİVİL HARUN BİNİŞ
TİB'DEN ATILDI
İfadesinde Kemal Batmaz'la Kahramankazan'da tarla bakmaya gittiğini söyleyen
Harun Biniş, 143. Filo'daki görüntülerine ilişkin 'montaj' dedi. TİB'de
çalıştığı dönemde aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bulunduğu devlet
yöneticilerin kullandığı kriptolu telefonların dinlenilmesine ilişkin davada
sanık olduktan sonra bu kurumla ilişkisi kesildi.
4. SİVİL HAKAN ÇİÇEK
AKINCI'DA YAKALANMIŞTI
Anafartalar Kolejleri'nin sahibi Hakan Çiçek, darbe girişiminin merkezi Akıncı
Üssü'nde yakalandı. Çiçek ifadesinde, "Ankara'da Çankaya Yıldız, Çayyolu'nda
Anafartalar Kolejlerim var. Cuma günü okuldan öğrencilerimizin velisi Albay
Ahmet Özçetin, beni cuma günü akşam 20.30 sıralarında sosyal etkinlik için
Akıncı Üssü'ne davet etti" dedi.
5. SİVİL: NURETTİN ORUÇ
Nurettin Oruç da Akıncı Üssü'nde yakalandı. İfadesinde film yapım şirketinde
çalıştığını söyleyen FETÖ'cü Oruç, "Akıncılar kışlası yakınlarındaki köye hayvan
yetiştiriciliği konusunda hazırlayacağımız bir belgeselle ilgili ön görüşme ve
sözleşme yapmak amacıyla gittim. Darbe girişimiyle bir ilgim yoktur" demişti.
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCISI KODALAK: BATMAZ ÇOK ÖNEMLİ İSİM
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak, darbe girişimi gecesi Akıncı
Üssü'nde görüntüleri ortaya çıkan eski Kaynak Kağıt AŞ Genel Müdürü Kemal
Batmaz'ın darbenin çok kritik isimlerinden biri olduğunu" belirterek, "Adil
Öksüz kadar önemli olduğunu, belki de onun üstü olabileceğini gördük,
değerlendirdik. Bu şekilde darbenin bir karanlık yüzünü daha ortaya çıkarmış
olduk." dedi.
Başsavcı Kodalak, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında
Ankara'da şu anda 4 bin 359 asker ve sivilin tutuklu bulunduğunu, asker ve
sivil, soruşturdukları toplam kişi sayısının ise 10 binin üzerinde olduğunu
bildirdi.
Kodalak, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının
yürüttüğü soruşturma kapsamında makamında AA'ya açıklamalarda bulundu, soruları
yanıtladı.
Başsavcılığın, FETÖ soruşturmasında ortaya çıkardığı Akıncı Üssü'ndeki
görüntülere ilişkin yeni delilleri değerlendiren Kodalak, Adil Öksüz'ün darbenin
en kritik ismi olarak gündeme geldiğini ancak "talihsiz şekilde" serbest
kaldığını söyledi.
Adil Öksüz'ün tekrar ele geçirilmesiyle ilgili çeşitli defalarca bir araya
gelerek, akıl, fikir yürüterek, yol, yöntem belirlediklerini kaydeden Kodalak,
bu süreçte yapılan çalışmaları şöyle anlattı:
"Adil Öksüz'ün ABD'ye gidiş gelişlerinin mercek altına alınması gerektiğini
öngördük. Arkadaşlara dedik ki, 'Bu şahsın ABD'ye gidiş gelişlerinde yalnız
olması mümkün değildir. Muhtemelen tek başına değil, birden fazla kişiyle bu
seyahatleri yapmıştır' diye öngördük ve buna göre çalışma başlattık. Öksüz'ün
ABD seyahatleri 1999'da başlıyor. 1999'dan 11 Temmuz 2016'ya kadar ABD'ye
gittiği uçakların sefer sayılarından hareket ederek, yolcu listelerine tek tek
baktık, 4 binden fazla yolcuyu mercek altına aldık. Buradan hareket ederek,
gerçekten çok ciddi delillere ulaştık. Darbenin karanlık bir yüzünü daha ortaya
çıkarmış olduk. Kemal Batmaz ismine de bu şekilde ulaştık."
Başsavcı Kodalak, Adil Öksüz'ün ABD'ye en son 11 Temmuz 2016'da gidip, 13 Temmuz
2016'da döndüğünü, bu uçaklardaki yolcular incelediğinde Kemal Batmaz ile Adil
Öksüz'ün beraber gidip beraber döndüğünü tespit ettiklerini ifade etti.
Kemal Batmaz ismini tespit edince, Batmaz'ın zaten darbe girişiminin ardından
tutuklananlar arasında bulunduğunu gördüklerini kaydeden Kodalak, şöyle konuştu:
"Zaten elimizdeymiş, Başsavcıvekilimiz Necip Cem İşçimen'in talimatıyla zaten
'Akıncı Üssü'nde kimi bulursak alalım' diye talimat verdik. Orada Adil Öksüz ile
bulunan 4-5 kişilik sivil grubun da gözaltına alınması talimatını biz verdik.
Ama her ne hikmetse Adil Öksüz bir şekilde bize gelmemiş. O tarihte Adil Öksüz'ü
bilmiyoruz. Talimatımız, 'Kim varsa toplanacak, gözaltına alınacak' şeklindeydi.
Bu şekilde Kemal Batmaz'ı Ankara'da tutukladık, cezaevine koyduk.
Tabii o tarihte bu şahsın önemini bilmiyorduk. L Tipi cezaevindeydi. Sonraki
çalışmalarımızdan sonra bu şahsın aslında darbenin çok kritik isimlerinden biri
olduğunu, Adil Öksüz kadar önemli olduğunu, belki de onun üstü olabileceğini
gördük, değerlendirdik. Delillerimizi toplayarak, bu aşamaya getirdik. Bundan
sonra da soruşturmamız devam edecek. İlginç olan şu, Kemal Batmaz'ı bulunca, ne
demiş diye, hemen ifadesine baktık. Baktık ki Adil Öksüz ile benzer ifadeyi
vermiş, 'Tarla bakmaya geldim' demiş. Bu zaten beraber hareket ettiklerini
gösteriyor. Aynı zamanda yakalandıktan sonra, organize şekilde kendi ifadeleri
üzerinde konuştukları anlaşılıyor. Benzer ifade vermişler. Bu şekilde darbenin
bir karanlık yüzünü daha ortaya çıkarmış olduk."
Görüntülerde Akıncı Üssü'nde Batmaz'ın da yer aldığının tespit edilmesinin
ardından Batmaz'ın bir kez daha ifadesini aldıklarını bildiren Kodalak, "Ama her
şeyi inkar ediyor. Hatta görüntülere dahi 'Ben değilim' diyor. Kabul etmiyor.
Ama biz kendisinin fotoğraflarını çekerek, bu konuda da bilirkişi raporu aldık.
Görüntülerle eşleşmesini sağladık. Görüntü uzmanları bu kişinin Kemal Batmaz
olduğunu tespit etti." diye konuştu.
Başsavcı Kodalak, L tipi cezaevinde bulunan Batmaz'ın F tipi cezaevine
nakledildiğini de bildirdi.
"Dünyanın hiçbir yerinde bir asker bir sivile asker selamı veremez"
"Kemal Batmaz ile ilgili görüntülerde asker rütbesindeki kişilerin sivillere
selam verdiği görülüyor. Sivillerin askeri kurumlara girmesi, askerin sivile
selam vermesi, bunları nasıl algılamak lazım?" sorusu üzerine Kodalak, dünyanın
hiçbir yerinde askeri mekanlara sivillerin giremeyeceğini, girmiş olsa dahi
dünyanın hiçbir yerinde bir askerin bir sivile asker selamı veremeyeceğini
söyledi.
Kodalak, "Bu görüntülerden şunu anlamak mümkün, Kemal Batmaz, bu darbede önemli
bir isim. O kendisine selam veren askerin daha üstünde bir statüsü olan bir
örgüt elemanı." dedi.
Kemal Batmaz'a selam veren kişinin Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral
Hakan Evrim olduğunu değerlendirdiklerini söyleyen Kodalak, "Görüldüğü gibi bir
askerin bir sivile selam vermesi, bu darbenin sivil ayağının nasıl
şekillendiğini gösteren önemli bir delil. Bu dellilerin mutlaka Amerikalı
ilgililer tarafından dikkate alınacak diye düşünüyorum." dedi.
Başsavcı Kodalak, darbe girişimi sonrasında Akıncılar Üssü çevresinde yakalanan
şüphelilerden Anafartalar Kolejleri sahibi Hakan Çiçek'in de darbe şüphelisi
Albay Ahmet Özçetin'in çağrısı üzerine "sosyal faaliyet için gittim", "çocuğa
ders vermek için gittim" ifadelerini verdiğini, ancak "Ne faaliyeti?", "Çocuk
kız mı erkek mi?", "Ne dersi?" gibi soruları yanıtlayamamadığını ifade etti.
"Yeni delil olarak ABD'ye sunulabilir"
Gülen'in iadesi için ABD'ye gönderilen deliller arasında bu bilgilerin
bulunmadığının hatırlatılması üzerine Kodalak, "Kaybedilmiş bir şeyimiz yok. Şu
anda iade süreci işliyor. Bu deliller, yeni delil olarak ABD'ye sunulabilir.
Zaten bana sorarsanız, hepsinin bir anda sunulmasından ziyade bazı güçlü
delillerin peyderpey sunulmasının daha etkili olacağını değerlendiriyorum."
ifadelerini kullandı.
"10 bin kişi soruşturuluyor, 4 bin 359 kişi tutuklu"
İddianameler ve FETÖ mensuplarının yargılanma sürecinin sorulması üzerine
Kodalak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında FETÖ soruşturmasına bakan
başsavcıvekilleri, savcılar, katipler ve personelin çok büyük bir özveriyle 15
Temmuz gecesinden beri aralıksız çalıştıklarını söyledi.
Kodalak, şöyle konuştu:
"FETÖ soruşturması kapsamında şu anda 4 bin 359 asker ve sivil tutuklu
bulunuyor. Bu rakamlar sürekli değişiyor. Nadiren de olsa tahliye olabiliyor
veya bunun haricinde soruşturmalar devam ettiği için tutuklamalar olabiliyor. Şu
anda asker ve sivil FETÖ soruşturmalarında bizim toplam soruşturduğumuz kişi
sayısı 10 binin üzerinde. Şu anda bir ilçe nüfusu kadar insanı Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı soruşturuyor ve bunların 4 bin 359'u tutuklu. 40 yıllık bir yapı,
çok derin bir yapı ve biz bu derin yapının tüm hürcelerini çözmeye çalışıyoruz.
Bu şartlarda bizden hemen bu işin sonuçlandırılmasını beklemek çok doğru olmaz
diye düşünüyorum. Tabii kamuoyunu da anlıyoruz. Kamuoyu da mutlaka artık bir
şeyler görmek istiyor. Ama birkaç aylık bir süre bu soruşturmalar için çok uzun
bir süre değil. Bununla birlikte biz ilk davalarımızı kısmet olursa kesin bir
tarih olmamakla birlikte 2017'nin başında açmaya başlayacağız. Bekli 2016'nın
son ayında da açtığımız dava veya davalar olabilir ama 2017 ile beraber seri
şekilde dava açmaya başlayacağımızı hesap ediyoruz. Bunun haricinde elimizde
yaklaşık 3 binden fazla hakim ve savcı soruşturması mevcut. Tüm Türkiye'deki
hakim savcı soruşturmasını, tüm Türkiye'deki mülki amir, vali, kaymakam
soruşturmasını Ankara Başsavcılığı yürütüyor. Bizim böyle bir zorluğumuz da var.
Dolayısıyla bu zorluklar da dikkate alınarak, bizim soruşturmalarımızın en kısa
zamanda biteceği hususunda kamuoyunun bize inanmasını rica ediyoruz."
"Davalar tek tek açılacak"
Hakim savcı çalışmalarında davaları müstakil, tek tek açmayı düşündüklerini
aktaran Kodalak, bunun haricinde birden fazla olayla irtibatlı hakim ve savcı
bulunursa o davaları birleştirebileceklerini ifade etti.
Bu yöntemi daha kolay bulduklarını belirten Harun Kodalak, "Ergenekon, Balyoz
davalarını gördük. Yüzlerce şüpheli, ki birçoğu zaten masum insanlardı, bir
davanın içine koyarak o davayı çıkmaz hale getirmeyi düşünmüyoruz. Bağımsız, tek
tek. Davaları parça parça açıp, hızlı yürümesini, hızlı tamamlanmasını
amaçlıyoruz." dedi.
Başsavcı Kodalak, askerlerle ilgili tek tek dava açmanın zaten mümkün olmadığını
aktararak, "Kurumlara göre ayırarak, mesela Genelkurmaya ayrı dava, Akıncı
Üssü'ne ayrı dava, Gölbaşı'na ayrı açabiliriz. Bu şekilde bir planlama
yapacağız." diye konuştu.
KEMAL BATMAZ'IN ÇELİŞKİLİ İFADELERİ
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini Akıncı Üssü'ndeki 143.
Filo'dan Adil Öksüz ile birlikte yönettiği belirlenen Kaynak Kağıt AŞ'nin eski
genel müdürü tutuklu Kemal Batmaz'ın, 21 Temmuz, 18 ve 25 Ekim'de alınan 3 ayrı
ifadesinde verdiği bilgiler birbiriyle çelişiyor.
15 Temmuz darbe girişimini 2 ve 3 numarası Kemal Batmaz ile Harun Biniş'in
cezaevi görüntüleri de yayınlandı. Harun Biniş'in, kamera kayıtlarındaki
görüntülerle yüzünün karşılaştırılmaması için at kuyruğu saçını kesmesi ve sakal
bırakması dikkat çekti.
GİZLİ TANIĞIN İFADESİNDE ORTAYA ÇIKTI
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ iddianamesine giren gizli tanık Kuzgun'un
ifadesinde "Adil Öksüz'ün villadaki darbe toplantısında at kuyruklu biri vardı.
Kim olduğunu bilmiyorum" diyerek tarif ettiği kişinin Harun İbiş olduğu iddia
edilmişti.
Foto: Harun Biniş (sakallı) ve Kemal Batmaz
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin
yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Kemal Batmaz'ın, bugüne kadar
savcılıkça 3 kez ifadesinin alındığı ortaya çıktı.
Şüpheli Batmaz, 21 Temmuz'da savcılığa verdiği ifadede, İstanbul Beykoz'da
yaşadığını ve emlakçılık yaptığını belirterek, "Darbe girişimi günü İstanbul'dan
Nevşehir'e gidecektim. Harun Biniş (Eski BTK çalışanı, darbe girişiminin
yaşandığı 15 Temmuz gecesi FETÖ üyeleri arasında iletişim ağından sorumlu
olduğu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın kabul etmesi durumunda FETÖ
elebaşı Fetullah Gülen ile iletişimini sağlayacak kişi) beni aramıştı. ' Ankara
üzerinden geçeceksen bir miktar param var. Arsa bakalım, bana yardımcı ol.'
dedi. Onunla Çayyolu'nda buluştuk. Taksi ile Kazan'a gittik. Çayyolu'nda Harun
ile görüşürken darbe teşebbüsünden haberim oldu. Kazan'da bizi jandarma
çevirdi." dedi.
FETÖ terör örgütü ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını iddia eden Batmaz,
"Eşim kadın doğum doktoru. Ben de İstanbul Teknik Üniversitesi jeodezi
mezunuyum. Bir yıl önce Hürmet AŞ'nin hissedarlığını yaptım. 2 kişi ortaktık.
Mehmet Sungur ile ortaktık. Ankara'da bulunma sebebim; Harun Biniş için arsa
bakmaktı." ifadelerini kullandı.
Şüpheli Batmaz, bu ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi hakimlikçe
tutuklandı.
2. ifade
Şüpheli Kemal Batmaz'ın 18 Ekim'de alınan ikinci ifadesinde, evli ve 2 çocuklu
olduğunu, çocuklarının kapatılan Anafen okullarında okuduğunu ve darbe girişimi
olmasaydı çocuklarının bu okullardan kaydını aldıracağını anlattı. Batmaz,
kardeşi Şakir Batmaz'ın Kayseri Erciyes Üniversitesinde tarih profesörü
olduğunu, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandığını, diğer kardeşi ile uzun
zamandır görüşmediğini belirtti.
Önceki ifadesinde belirttiği telefon numarasının birisi tarafından kullanılıp
kullanılmadığı yönündeki soruya şüpheli Batmaz, "Bu hattı daha önce beyan
ettiğim doğrudur. Hata ile bu numarayı vermiş olabilirim. Telefon numaram 0 531
1.... Bu hattı 3 yıldır kullanıyorum. Bu numara Matris Proje Şirketi adına
kayıtlıdır. Bu şirkette ben Özgür Tezcan ile 2 ortağım, şirketin sahibiyim. Ben
daha önce Tezcan ile Kaynak Holding bünyesinde çalışıyordum. 2015 yılının ilk
çeyreğinde ayrıldım. Buradan ayrılınca Matris Proje Şirketi'ne geçtim. Bu
şirkette gayrimenkul işleri yaptım." cevabını verdi.
Ankara'ya nasıl gittiğini de anlatan şüpheli Batmaz, İstanbul'dan Ankara'ya
doğru yola 15 Temmuz Cuma günü saat 21.00 sıralarında Ahmet isimli şahısla
çıktıklarını ifade ederek, olay günü nasıl yakalandığını şöyle anlattı:
"Ben Kazan yolu üzerinde 16 Temmuz'da öğleye doğru yakalandım. Jandarma bizi
yakaladığı sırada yanımda Harun Biniş vardı. Bizi arabaya bindirdikleri sırada
içinde cep telefonu, kredi kartları ve cüzdanımın bulunduğu küçük el çantam
vardı. Araca binerken çantam düştü. Düştüğünü jandarmaya söyledim ancak beni
dinlemediler. Yanımda kullandığım telefon haricinde 2. bir telefon veya dijital
bir malzeme yoktu."
"15 Temmuz değil, 16 Temmuz'da buluştuk..."
Bir önceki ifadesinde darbeyi yönettiği belirlenen Harun Biniş ile 15 Temmuz'da
buluştuğunu söyleyen şüpheli Batmaz'ın, ikinci ifadesinde 16 Temmuz'da
buluştuklarını söylemesi dikkati çekti.
Harun Biniş ile tanışma sürecini de anlatan şüpheli Batmaz, Biniş ile 2007-2008
yıllarında İstanbul'da Gülen grubu bünyesinde faaliyet gösteren Kaynak
Holding'te beraber çalıştıklarını ve oradan tanıştıklarını söyledi. Biniş ile
ender görüştüklerini, Ankara'ya ne zaman döndüğünü bilmediğini öne süren Batmaz,
"Harun Biniş benim emlak işiyle uğraştığımı bildiği için bana e-mail üzerinden
Ankara'da bir yer bakacağını, yardımcı olup olmayacağımı sordu. Ankara'da
buluşacağımız yeri yazdı. 16 Temmuz Cumartesi günü Çayyolu'nda buluştuk.
Buluşmak için de telefonlaşmadık." dedi.
Çayyolu'na birlikte geldiği Ahmet isimli şahsın sorulması üzerine şüpheli
Batmaz, aracı eşinde olduğu için Ankara'ya otobüsle gitmek üzere terminale
geldiğini belirterek, bu sırada tanımadığı birinin "Ankara'ya gittiğini, ücreti
paylaşmak koşuluya kendisini de götürebileceğini" söylemesi üzerine teklifi
kabul ettiğini söyledi. Bu şahsın isminin de Ahmet olduğunu ve daha önceden hiç
tanışmadığını anlatan şüpheli Batmaz, Harun Biniş'in ise buluşma yerine ticari
taksi ile geldiğini belirtti.
"Ticari taksi bizi niye bırakıp gitti bilmiyorum"
Harun Biniş ile buluştuktan sonra arsa bakmak için ticari taksi ile Kazan
tarafına gittiklerini anlatan Batmaz, "Bizim jandarma tarafından alındığımız
bölgede hemen yakınımızda ev yoktu. Yakalandığımız yerin yakınında taksici bizi
bıraktı ve gitti. Biz yaya olarak bölgeyi gezip arsa bakacaktık. Ticari taksinin
bizi neden bırakıp gittiğini bilmiyorum. Taksiden indikten kısa bir süre sonra
jandarma gelip bizi yakaladı." ifadesini kullandı.
Şüpheli Batmaz, 15 Temmuz günü Akıncı Üssü'ne hiç gitmediğini, bu üssün nerede
olduğunu bilmediğini savunarak, Ankara'ya 09.00'da geldiğini, daha öncesinde
Ankara'ya hiç gelmediğini ve verdiği telefon sinyali bilgilerinden bunun
anlaşılabileceğini iddia etti.
Adil Öksüz'ü hiç tanımadığını, görüşmediğini ve birlikte seyahat etmediğini öne
süren şüpheli Kemal Batmaz, Fetullah Gülen'i de basından tanıdığı, kendisiyle
hiç görüşmediği iddiasında bulundu.
"Tamamen tesadüftür"
ABD'ye işi gereği birçok kez gittiğini dile getiren şüpheli Batmaz'a, ifadesi
sırasında Adil Öksüz'ün ABD'ye uçuş kayıt analiz raporu gösterilerek, 11 Temmuz
2016'da ABD'ye giden Adil Öksüz ile birlikte uçtuğu, yine Türkiye'ye beraber
döndüklerinin sorulması üzerine "Tamamen tesadüftür. Adil Öksüz'ü tanımam. 11
Temmuz'da ABD'ye işim için gittim. Mehmet Sungur ile ortaklığım vardı. 2015'te
ortaklıktan ayrılmıştım. Bu nedenle ortağımla görüşmek için ABD'ye gittim ancak
buluşamadan geri göndüm." yanıtını verdi.
Adil Öksüz'ün darbe girişiminden hemen önce, 12 Temmuz'da ABD'den İstanbul'a
döndüğü sırada havalimanındaki kameralardan alınan fotoğraflar gösterilerek, söz
konusu fotoğraflarda Öksüz'ün hemen arkasında ve biraz sonra da yan yana
yürüdüklerinin görüldüğünün sorulması üzerine şüpheli Batmaz, "Mailes and mailes
puanı yüklenmesi işlem yapılması gerekiyordu. Bu işlem nedeniyle peş peşe denk
gelmiş olabiliriz. Bu da bir tesadüftür." dedi.
Batmaz'a, Adil Öksüz'ün 31 Aralık 2015'te ABD'ye gittiği, 4 Ocak 2016'da
döndüğünü, kendisinin de 1 Ocak 2016'da ABD'ye gittiği, 5 Ocak 2016'da
döndüğünün sorulması üzerine de "Tamamen tesadüftür. Bu planlı değildir. O zaman
Amerika'ya neden gittiğimi hatırlayamadım." iddiasında bulundu.
Yine Adil Öksüz'ün 7 kişilik bir grup ile Mart 2016'da ABD'ye gittiğini ve 4 gün
kaldıktan sonra geri döndüğünü, şüpheli Kemal Batmaz'ın da yine aynı tarihlerde
5 kişilik bir grupla Amerika'ya gittiği ve geri döndüğü hatırlatılarak, Öksüz
ile aynı tarihlerde ABD'de bulunmasının nedeni sorulan Batmaz, "Bu 5 kişilik
gruptan eşim Gonca Batmaz'ı tanırım. Diğer 4 kişiyi ise bilmiyorum Eşim ile
Miami'ye tatile gittim. Adil Öksüz'ün o tarihte ABD'de olduğunu şu anda
öğrendim." karşılığını verdi. Şüpheli Batmaz'a yine Öksüz'ün Haziran 2016'daki
ABD'ye gidip gelmesi ve aynı tarihlerde de kendisinin de Amerika'da bulunmasının
hatırlatılması üzerine de aynı cevabı verdi.
Şüpheli Batmaz ile Adil Öksüz'ün 2015 yılında 2 kez, 2013 yılında 1 kez, 2012
yılında 1 kez, 2011 yılında 1 kez, 2009 yılında 3 kez, 2006 yılında 1 kez, 2004
yılında 1 kez, 2003 yılında 2 kez aynı tarihlerde ABD'ye giriş-çıkış yaptıkları,
şüpheli Batmaz'ın 1997 yılından beri Amerika'ya seyahat ettiği ve özellikle 16
Mayıs 2010'da Öksüz ile aynı uçakta ABD'ye gittiği, 25 Mayıs 2010'da da aynı
uçakla İstanbul'a döndüğü ve 3 dakika ara ile kapılardan giriş-çıkış
yaptıklarının tespit edildiğini belirten savcı, "Adil Öksüz'ü tanımadığınızı
beyan etmenize rağmen seyahatlerdeki bu irtibatı nasıl açıklıyorsunuz?" diye
sordu.
"Emlak işiyle uğraşıyorum ancak hiç alım satım işlemi yapmadım"
Şüpheli Batmaz cevap olarak, "Ben ticaretle uğraştığım için ABD'ye sık gelip
gidiyorum. Bu sık gelip gidişlerimde Öksüz de seyahat etmiş olabilir. Kendisini
tanımıyorum." dedi.
Şüpheli Batmaz'a emlak işleriyle ilgili soruya da "Ben emlak şirketine 2015
yılında dahil oldum. Darbe tarihine kadar da şirketteki görevim devam ediyordu.
Şirkete girdikten darbe tarihine kadar hiçbir emlak alım satım işlemi yapmadım"
şeklinde cevap vermesi dikkati çekti.
Savcılık sorgusunda, "Yurt dışı seyahatlerinde yaptırdığı rezervasyonlarında
neden doğum tarihi gibi bilgileri yanlış verdiğinin" sorulması üzerine Batmaz,
"Geçmiş tarih olduğu için hatırlamıyorum. Bilinçli olarak yanlış vermem söz
konusu değildir." diye konuştu.
Şüpheli Batmaz'a, "En son verdiği telefon numarasını 1 Temmuz 2016'dan sonra
kapatıp iz bırakmamak için tedbir mi aldığı" yönündeki soruya, "Bu tarihten
itibaren telefonumu kapattığım doğrudur. Ben zaman zaman telefonumu kapatırım,
telefon kapatmamın bir suç olduğunu düşünmüyorum." yanıtı verdi.
Batmaz'ın 3 Ekim 2015'te 11 kişilik grup ile ABD'ye gittiği, 7 gün sonra da aynı
ekiple döndüğü, 24 Ekim 2013'de 20 kişilik bir grup ile ABD'ye gittiği, 9 gün
sonra aynı ekiple yurda giriş yaptığının tespit edildiğinin belirtilmesi üzerine
"Bu şahısları tanımıyorum. ABD'ye o zaman neden gittiğimi de hatırlamıyorum.
Bana sorduğunuz şahıslardan Özgür Tezcan'ı tanırım. Onun da benim ortağım
olduğunu söyledim." dedi.
Şüpheliler Nurettin Oruç, Hakan Çiçek, Serkan Gülşen, Recep Kaymakcan ve Hasan
Balcı ile herhangi bir asker tanıyıp tanımadığı sorusuna şüpheli Batmaz, bu
kişileri tanımadığını ve hiçbir asker tanıdığının olmadığını iddia etti.
Savcının, "2015'te cemaatten ayrıldığını beyan etmesine rağmen darbeden hemen 2
gün önce ABD seyahatinde FETÖ'nün isimlerinden Mehmet Sungur ile neden
görüştüğü, bu durumun FETÖ'den ayrılma iddiasına aykırı olduğunu" yönündeki
ifadeleri üzerine Batmaz, "Ben kendisiyle ortaklıktan da ayrıldığım için
aramızdaki sorunu çözmek için yanına gittim. Sungur, ABD'ye gitmişti."
ifadelerini kullandı.
Şüpheli Batmaz, Gülen'e ilişkin soruya "Kendisini bizzat tanımam, medyadan
tanırım. Başlangıçta samimi olarak başlayan bir yapı, zaman ilerledikçe
sekülerleşti. Bu yapıyı 2015'te örgüt olarak görmeye başladım. Bugün itibarıyla
terör örgütü olarak görüyorum. Dolasıyla Gülen de terör örgütünün başıdır. Ben
örgüt üyesi değilim. Darbe planlamasında yer almadım. Yurtta Sulh Konseyi'ni
haberlerden duydum. Kimlerden oluşur bilmiyorum." dedi.
Savcı, Adil Öksüz'ün kayınbiraderi Abdulhadi Yıldırım ile ABD'de kalmak için
aynı yeri bildirdiğinin yapılan yazışmalardan tespit edildiğini belirterek,
"Abdulhadi Yıldırım'ı tanıyor musunuz?" sorusuna şüpheli Batmaz, Yıldırım'ın,
Öksüz'ün kayınbiraderi olduğunu bilmediğini, kendisini Kaynak Holding'te stajer
olarak çalıştığı dönemden tanıdığını öne sürerek, ABD'ye giderken adres vermek
gerektiğini, kayıtlarda bu nedenle ortak adreste kaldıklarının görülebileceğini
söyledi.
3. ifade
Elde edilen yeni deliller doğrultusunda şüpheli Batmaz'ın 25 Ekim'de yeniden
ifadesi alındı.
Soruşturmayı yürüten savcı, "Önceki ifadenizde Ankara'ya 16 Temmuz saat 09.00'da
geldiğinizi belirttiniz. Bu beyanın aksine darbe gecesi Akıncı Üssü'nde 143.
Filo'da yürüttüğünüz faaliyetlere ilişkin kamera görüntüleri var." denilmesi
üzerine Kemal Batmaz, görüntülerin kendisine izletilmesini talep etti.
Görüntüleri izleyen şüpheli Batmaz, söz konusu görüntülerdeki kişinin kendisinin
olmadığını iddia ederek, bu görüntülerden sonra yeni bir şey söylemek
istemediğini ve görüntülerin incelettirilmesini istedi.
Bunun üzerine, görüntülerin bilirkişi eşliğinde alındığı ve teşhis işlemlerinin
yapıldığının hatırlatılması üzerine şüpheli Batmaz, aleyhine olan teşhisi kabul
etmediğini söyledi.
İfade sırasında, şüpheli Batmaz'a, önceki ifadesinde Harun Biniş ile 16
Temmuz'da saat 09.00'da Çayyolu'nda buluştuğunu beyan ettiği hatırlatılarak,
Harun Biniş'e ait darbe gecesi Akıncı Üssü 143. Filo koridorundaki kameradan
elde edilen 16 Temmuz saat 03.17 ile 03.20 arasında çekilen görüntüleri
izlettirildi. Şüpheli Batmaz, görüntüdeki gözlüklü, uzun saçlı kişinin Harun
Biniş'e benzediğini söyledi.
Bunun üzerine şüpheli Batmaz'a, eski ifadesinde yer alan "Arsa bakmaya
gittikleri" şeklinde beyanları sorulması üzerine, "Görüntülerdeki kişinin ben
olmadığımı düşünüyorum. Bu nedenle fotoğrafımın şimdi çekilerek incelenmesini
istiyorum." dedi.
Bu görüntülerin izletilmesinin ardından Adil Öksüz'ün "sır" plakalı aracıyla
Ankara'ya darbeye hazırlık toplantısı amacıyla geldiği değerlendirilen tarihler
ile Öksüz'ün 27 Aralık 2015'deki toplantısından sonra 1 Ocak 2016'da ABD'ye
gittiği, 4 Ocak'ta dönüş yaptığı, şüpheli Batmaz'ın da aynı tarihlerden 1'er gün
ara ile ABD'ye gidip- geldiği, Öksüz'ün 15-16 Mart'ta Ankara'daki darbe
toplantısından sonra 17 Mart'ta ABD'ye gittiği, 21 Mart'ta döndüğü, şüpheli
Batmaz'ın da 12 Mart'ta ABD'ye gittiği, 23 Mart'ta döndüğü, yine Öksüz'ün 20
Haziran'da ABD'ye gittiği, 25 Haziran'da döndüğü, şüpheli Batmaz'ın da 24
Haziran'da ABD'den döndüğü, yine darbeden hemen önce 11 Temmuz'da Adil Öksüz ile
aynı uçakla ABD'ye gittiği, 13 Temmuz'da yine beraber aynı uçakla yurda
döndükleri hatırlatılarak sorulması üzerine "Ben Adil Öksüz'ü tanımıyorum Onunla
bu şekilde seyahat trafiğimiz tamamen tesadüftür." cevabı verdi.
Şüpheli Batmaz'a, 13 Temmuz'daki ABD'den dönüşü sırasında Atatürk
Havalimanı'ndan birlikte çıkış yaptığı, yan yana yürüdüklerine dair
fotoğrafların gösterilmesi üzerine de "Elimizde bavul olduğu halde yürümemiz ve
yan yana durmamız tesadüftür." iddiasını yineledi.
Fotoğraf teşhisi
Soruşturmayı yürüten savcılık tarafından şüpheli Batmaz'ın talebi üzerine
çeşitli açılardan çekilen fotoğrafı ile kamera kayıtlarındaki görüntüler,
bilirkişiye gönderildi.
Bilirkişi, kameralardaki kişinin şüpheli Kemal Batmaz olduğuna dair raporunu
savcılığa sundu.
AKINCI ÜSSÜ'NDEN PENSİLVANYA'YA CANLI YAYIN SİTEMİ KURDULAR
FETÖ'cü kalkışmayı yöneten Adil Öksüz ve Kemal Batmaz'ın, bilişimci Harun
Biniş'in kurduğu sistem üzerinden Pensilvanya'yla bağlantı kurup, gelişmeleri
dakika dakika Gülen'e aktardıkları öğrenildi.
İhanet gecesi Akıncı'da darbeyi yöneten Öksüz ve Batmaz'ın, kendilerine tahsis
edilen odadan gelişmeleri teröristbaşına aktardıkları ortaya çıktı.
Akşam'ın haberine göre, ihanet gecesi Akıncı Üssü'nde darbeyi yöneten Adil Öksüz
ve Kemal Batmaz'ın, kendilerine tahsis edilen odada oluşturulan şifreli iletişim
sistemi kanalı ile gelişmeleri dakika dakika teröristbaşı Fetullah Gülen'e
aktardıkları ifade ediliyor. Akıncı Üssü'ndeki güvenlik kameralarının
kayıtlarında, Kemal Batmaz'ın, eski TİB çalışanı iletişim uzmanı Harun İbiş'in
ve darbeci general Hakan Evrim'in bu odaya giriş ve çıkışlarını gösteren
görüntülere ulaşılmıştı.
SİSTEMİ BİNİŞ KURDU
Soruşturmayı derinleştiren savcılık, Pensilvanya ile Akıncı Üssü'ndeki 143. Filo
arasındaki iletişim sisteminin, ihanet gecesi Akınca Üssü'nde kameralara
yakalanan TİB eski çalışanı elektronik ve iletişim uzmanı Harun Biniş'in
tarafından oluşturulduğu üzerinde duruyor. İletişimde, internet üzerinden
şifreli program ve kriptolu telefon sistemi kullanıldığı, ihanet girişiminin
başarısızlıkla sonuçlanması üzerine bu sistemlerin, geride delil bırakmamak için
imha edildiği sanılıyor.
AKAR'A AHLAKSIZ TEKLİF
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a, "sizi kanaat önderimizle görüştürelim"
teklifinde bulunan darbecilerin, bu sistemi kullanmayı planladıkları
belirtiliyor. Genelkurmay Başkanı Akar, darbeci generallerden Hakan Evrim'in
teklifini, şiddetle reddetmiş ve tepki göstermişti.
İLK EMİR ARALIK'TA
FETÖ'nün darbe girişimi kararının, 2015 yılının Aralık ayında Adil Öksüz ve
Kemal Batmaz'ın da katıldığı dar kadrolu bir toplantı ile Pensilvanya'da bizzat
Fetullah Gülen tarafından verildiği yönünde kuvvetli delillere ulaşıldı.Bu
kararın ardından Türkiye'ye dönen Öksüz ve Batmaz'ın, FETÖ'nün asker kadroları
ile temasa geçtiği ve ihanet planının yaklaşık sekiz ay süren bir çalışmayla
hazırlandığı belirlendi.
Askere sözlü tebliğ
Sınırlı sayıda kişiyle paylaşılan planlama, temmuz ayında Öksüz'ün başkanlığında
Ankara'da yapılan gizli toplantılarda, darbeci diğer generallerle paylaşıldı ve
görevler sözlü olarak tebliğ edildi. Öksüz toplantılara ilişkin bilgileri
toplantı sürerken yan odaya geçip Gülen'e de bildirdi. Öksüz, görüşmelerin
ardından "büyüğümüzün size selamı var" diyerek, Fetullah Gülen'le bağlantı
kurduğunu toplantıya katılanlarla da paylaştı.
Gizlenme ustası olmuş!
İhanet girişiminin karargahı Akıncı Üssü'nde, Adil Öksüz'le birlikte darbe
girişimini bizzat yöneten Batmaz'ın, terör örgütünün Pensilvanya'daki elebaşı
Gülen'in talimatıyla deşifre olmamak için yıllarca sutre gerisinde durduğu
ortaya çıktı.Darbenin girişiminin sabahı Akıncı Üssü çevresinde yakalanan ve
tarla bakmak için bölgede bulunduğunu söyleyen Batmaz'ın, terörist Gülen'in en
güvendiği isimlerin başında yer aldığı belirtildi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi' ve
soruşturmaları
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile
bağlantısının delilleri
(05 Kasım 2016, 15:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: