FETÖ yapılanmasında yer alan ve pişmanlık duyan veya etkin pişmanlık yasasından faydalanmak isteyen ya da kendini savunmaya çalışan çok sayıda örgüt mensubu örgüt hakkında itiraflarda bulunmaya başladı.
16.10.2016 08:51 FETÖ yapılanmasında yer alan ve pişmanlık duyan veya etkin pişmanlık yasasından faydalanmak isteyen ya da kendini savunmaya çalışan çok sayıda örgüt mensubu örgüt hakkında itiraflarda bulunmaya başladı.
1) TSK İMAMI: 15 TEMMUZ YAPIYI ÇÖKERTTİ
Afyonkarahisar'da FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan A.A, örgütün ildeki askeri personelle birebir temas kurduğunu anlattı. FETÖ'nün Afyonkarahisar'daki askerî personelden sorumlu abisi olan A.A, ifadesinde, örgütle ilk tanışmasının Uşak'taki dershanelerinde sınav gözetmenliği yaparak başladığını söyledi. Dershanedeki öğrencileri örgüte almak için rehberlik yaptığını aktaran A.A, "Dershanede eğitim gören öğrencileri, abi olarak bilinen üniversite öğrencileri ile tanıştırıp, rehberliklerini bu kişilere bırakıyorduk. Biz de bu evlere uğrayıp, derslerine yardımcı oluyorduk. Bu şekilde 2011'e kadar görevime devam ettim. 2011'de girdiğim KPSS'de 92 puan alınca, resmi bir kuruma yerleştirildim" diye konuştu.
Askeri personelin sohbet hocalığını yapmaya başladı
A.A, memur olduktan sonra "Selahattin" kod adlı kişi ile tanıştırıldığını dile getirerek, bu kişinin Afyonkarahisar'da bazı askeri personelin bulunduğunu söylediğini ve kendisinden onlarla ilgilenmesini istediğini belirtti. Askerî personelin sohbet hocalığını yapmaya başladığı bilgisini veren A.A, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Herkes sorumlu olduğu askeri tanır, onunla görüşürdü.
Selahattin, Afyonkarahisar'a geldiğinde toplantıları birinin evinde yapardı.
Bazen toplantılar Selahattin'in Uşak'taki evinde olurdu. Yapılanma içerisinde İl
Jandarma Komutanlığından sorumlu sohbet hocalarının kim olacağına, hangi askerle
kimlerin görüşeceğine Selahattin karar verirdi. Akıllı telefonlarda iletişimi
önce 'Cover me' programı ile sağladık. Sonra 'ByLock' programını kullanmaya
başladık. Bu programları telefonlara Selahattin yüklüyordu.'
200 lira himmet
FETÖ üyesi askerlerden himmet adı altında ayda 200 lira para toplandığını
belirten A.A, kendisinde toplanan bu paraları da Selahattin'e verdiğini söyledi.
Sohbet hocaları ile her hafta evlerde bir araya geldiklerini belirten A.A, şu
bilgileri verdi: "Bunun amacı da sohbet hocasının görüştüğü askerlerin diğer
hocalar tarafından bilinmesinin önüne geçmekti. Görüştüğümüz askerlere her türlü
ihtiyacının yanında evlenmek isteyip istemediğini de sorardık. Yapılanma içinde
sorumlu olan herkesin bir kod ismi vardı. Bu kod isimleri Selahattin ve sohbet
hocaları ile belirlerdik. Amaç, grup içerisinde ilgili haricindeki kişilerin
gerçek ismini bilmemesi ve bu kişiyi tanımamasıdır."
Dönüm noktası
A.A, yılda iki kez kamp yaptıklarını, 15 Temmuz gecesi de misafirhanede kampta
olduklarını, evden sabah ayrıldıklarını anlattı. Darbe girişimi sonrasında da
sohbet hocaları ile bir araya gelmeye devam ettiklerini anlatan A.A,
"Selahattin, darbe girişimiyle cemaatin ilgisinin olmadığını söyledi ancak kimse
ikna olmadı. Yine de yaşananların bizimle ilgisi olmadığını, görüştüğümüz
askerlere söyledik. 15 Temmuz'dan sonra yapılanma tamamen çözülmeye başladı.
Vicdanen hepimiz rahatsız olduk. Yapılanma içerisinde sigara içmeye bile olumsuz
bakılırken, 250 kişinin şehit olması benim, sohbet hocalarının ve askerlerin
yapılanmaya bakışını tümden değiştirdi" dedi.
2) AKINCI ÜSSÜNDEN KAÇAN YARBAY: GÜLEN'İN DÜŞÜNCESİ YANLIŞ DEĞİL
Darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'nde gözaltına alınan Pilot Yarbay
Neşet Ö. savcılık ifadesinde ?Fetullah Gülen'in düşüncesi yanlış değil? dedi.
Gülen'i savunmaya çabalayan Yarbay, hem anlattıklarıyla hem de üsten kaçış
çabasıyla hem kendisinin hem de darbe girişiminin Gülen örgütüyle bağlantısını
da itiraf etmiş oldu.
Darbe girişiminin ardından Akıncı Üssü'nden kaçmaya çalışırken yakalanan Pilot
Yarbay Tahir Neşet Ö., 1999'da Hava Harp Okulu'ndan mezun olduğunu, 2 yıl
Genelkurmay Harekât Plan Daire Başkanlığı'nda çalıştığını daha sonra
Almanya'daki NATO üssüne, İstihbarat-Gözetleme-Keşif Şube Müdürü olarak
atandığını belirterek, şunları söyledi:
ACİL ÇAĞIRDILAR: 15 Temmuz'da akşam saat 23.00 sıralarında tayinim çıktığından
dolayı evde eşyalarımı toplarken, Whatsap'dan devrem Personel Yarbay Ayhan
Çatıkkaya aradı. Acil olarak Akıncılar Hava Üssü'ne gitmemi söyledi. Konunun ne
olduğunu teyit etmeden Akıncı Üssü'ne gittim. Nizamiyeden beni içeriye
almadılar. Lojmanlar bölgesinde bekledim ve cep telefonundan haberlere bakınca
darbe yapıldığını öğrendim. Sabaha kadar orada araba içerisinde kaldım. Gece
saat 02.00 sıralarında eşim aradı ve gelip gelmeyeceğimi sordu. 'Bekleme' dedim.
Eşim dışında kimseyle konuşmadım. Hava aydınlanınca uçaklar pisti bombaladı.
Saat 15.30 gibi buradan kaçarak eve gitmenin yollarını aradım, ileride polis
barikatı vardı. Beni aracımla birlikte durdurdular ve polisler tarafından
gözaltına alındım.
GÜLEN'İN YANLIŞI YOK: Göreve başladığımdan beri Fetullah Gülen'e sempati
duyarım, kitaplarını okurum ve vaazlarını dinlerim. Gülen'in düşünce ve
söylemlerinin hiçbirinin yanlış veya hatalı olduğunu düşünmüyorum. Fetullahçı
Terör Örgütü ismini benimsemiyorum. Fetullahçı olmak bir dini duygudur. Dinimizi
öğretecek birçok bilgileri buradan öğrenebiliyoruz. Gülen'in kitaplarını,
söylemlerini, sohbetlerini, yaptığı hizmetleri her zaman sevmiş ve
benimsemişimdir.
KİTAPLARINI GİZLİCE OKUDUM: 17/25 Aralık sürecinden sonra, Fetullah Gülen'e
karşı bakış ve Fetullahçılara karşı yapılan operasyonlar sebebiyle, ben de
eskisi kadar aleni olmadan, gizliden gizliye kitaplarını okuyup, vaazlarını
dinledim. İsmini bilmediğim tarih öğretmeni olan 'abi' diye hitap ettiğim
öğretmen kişiden kitap ve vaaz CD'lerini alıyordum. Görüşmelerimizde bir sonrası
için randevulaşıyor, telefon veya başka bir iletişim aracı ile irtibat
kurmuyorduk. Buluşunca parkta otururduk. Getirdiği kitapları bir okuyup, hiçbir
şey konuşmadan ayrılıyorduk. Bu kişi ile Öveçler bölgesinde parkta gezerken
yanıma gelip sohbet etmesi ile tanıştım.
3) FUAT AVNİ'DEN ALINAN UZMAN: MİT'İN 20 BİN KİŞİLİK LİSTESİNİ ÇALDIK
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan FETÖ soruşturmaları kapsamında yakalanan
Başbakanlık Uzmanı Mustafa Koçyiğit, MİT'in 20 bin kişilik listesini
çaldıklarını söyledi.
FETÖ soruşturmaları kapsamında Fuat Avni'ye bilgi aktardığı iddiasıyla gözaltına
alınıp tutuklanan Başbakanlık Uzmanı Mustafa Koçyiğit, devletin gizli
bilgilerinin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi'nde görevli mühendisler
aracılığıyla sağlandığını açıkladı. Koçyiğit, MİT'in Emniyet İstihbarat
Dairesi'ne gönderdiği FETÖ üyelerinin isimlerinin bulunduğu 20 bin kişilik isim
listesini İstihbarat Daire Başkanlığı'nda (İDB) görevli mühendislerden aldığını
itiraf etti. Koçyiğit, Emniyet İstihbarat Dairesi'ndeki bilgileri kendisine
gönderen mühendislerle ByLock üzerinden haberleştiğini söyledi.
Başarısız darbe girişimi sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca
başlatılan FETÖ soruşturmaları kapsamında yakalanan Koçyiğit, Ankara Cunhuriyet
Başsavcılığı'ndaki sorgusunda önemli bilgiler verdi. Elde edilen bilgilere göre
Koçyiğit, ifadesinde özetle şöyle dedi:
Fetö Dershanesi
Üniversite aşamasında Gülen Cemaati diye o zamanlar tanıdığım yapıyla tanıştım.
Dershanelerine gittim. Başarılı bir öğrenciydim. Dersanede ücretsiz okudum.
Sonrasında üniversite sınavında Niğde birincisi olarak Ankara Üniversitesi SBF
Kamu Yönetimi'ni 1997'de kazandım.
Örgüt evleri
Ankara'da arkadaşlarla ev tutmuştuk. Ama zaman zaman bu yapının evlerine gidip
orada "abi" diye hitap ettiğimiz bizden büyük kişiler Said-i Nursi ve Gülen'in
kitaplarını okuyup izah ediyorlardı. 2003'te Polis Akademsi'nde yüksek lisansa
başlamıştım. 2009'da 3 yıllığına ABD'ye gittim. ABD'de Yasin isimli, bu yapıyla
irtibatlı bir şahısla ara ara görüşüyordum. 2012'de Türkiye'ye döneceğim zaman
Yasin 'Benim selamımla birisi seni arayacak' dedi.
'Selamla arandım'
2012 yaz aylarında Türkiye'ye geldim. Ankara'ya yerleştim. 2004'te başladığım
Başbakanlık uzmanlığı görevime kaldığım yerden devam ettim. Bir gün Yasin'in
selamı ile birisi aradı. Kendisi ile buluştuk. Bana kendisinin Selman olduğunu
söyledi. Bana, Gülen yapılanması adına teknik ve bilgi işlemdeki mühendislerin
işlerini takip görevi verdi. Selman ile toplam 10-12 kez görüştük. Yaptığım
işlerle ilgili birtakım tavsiye ve talimatlarda bulunuyordu.
'Bylock kullandık'
Ben, Selman abinin bana verdiği talimat doğrultusunda Emniyet İstihbarat Dairesi
Başkanlığı'nda (İDB) çalışan Burak isimli şahısla irtibat kurup aldığımız
talimatları yerine getirmeye başladık. Biz mühendislerle ByLock isimli program
üzerinden yazışıyorduk. Daha sonra da Eagle ve Tango isimli programları
kullandık. Bu 3 programın da özelliği yapılan yazışmaları 3 gün içinde otomatik
olarak imha ediyordu.
İstihbarattaki mühendisler
Sonradan anladığım kadarıyla beni İstihbarat Daire'deki teknik işlerde bu
şekilde görevlendirilmemin nedeni hükümetin ve cemaatin arasının açılacağı, bu
dönemde İDB'den veri almanın personel alt yapısını oluşturmaktı. Selman abi ile
son görüşmemizde yanında kendisini Selahattin diye tanıtan birisi daha vardı.
Kendisinin Ankara'daki görevinin sona erdiğini ve Selahattin isimli kişi ile işi
yürüteceğimizi söyledi. Emniyet istihbaratta Hayrettin kod Haşim T., Bekir kod
Burak A., Bülent kod, Ömer kod Özkan, Mahmut kod Akif G. ile tanıştık, görüştük.
Usb getiriyorlardı
İstihbarat Daire'de mühendislerden Nusret Ş. bizimle irtibatlıydı. 2013'de
İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nın yönetiminin değişmesinden sonra bizde bir
bocalama oldu. Örgütün İDB'den veriye ihtiyacı vardı. Ben Selahattin abinin
talimatıyla mühendislerden İDB'deki işimize yarayacak verileri getirmelerini
istedim. Mühendislerden Burak ve Haşim verileri getirmeye başladı. Verileri USB
veya hard diskte getiriyorlardı. Evlerinde veya dışarıda teslim ediyorlardı.
MİT'in listesi çalındı
Bana iletilen verileri Furkan kod adlı kişiye veriyordum. Bu verileri ne
yaptığını bilmiyorum. Mahmut O. adlı İDB'nin Z Şubesinde çalışan personelin Y
Şubesinde görevlendirilmesini istiyorduk. Çünkü Mahmut O. bize çalışıyordu.
MİT'in İstihbarat Dairesi'ne bildirdiği 20 bin kişilik PDY'ye ilişkin listeyi de
İDB'den temin ettik. Burak A. e-mail ile gönderdi. İnternete genellikle 'vın'
üzerinden bağlantı yapıyorduk.
Fuat Avni yurtdışında
Fuat Avni kullanıcı adıyla Twitter profili olduğum ifade edilmiş ise de bu doğru
değil. Profili kullananlar yurt dışında yaşayan 8-10 kişilik bir gruptur.
30 bin tango kullanıcısı
En son kullandığımız haberleşme programı Tango idi. 30 bin kişi örgüt elemanı
kullanıyordu. 15 Temmuz'u evimde geçirdim. Ertesi gün dışarı çıkmıştım. O zaman
telefonumu çöpe attım. Pazartesi günü itibariyle Başbakanlık'taki görevine
döndüm.
'Talimat aldım'
İstihbarat Daire'den temin ettiğim bilgilerin devletin gizli bilgileri olduğunu
biliyordum. Bu nedenle devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin suçunu kabul
ediyorum. FETÖ yapılanmasının suç örgütü olduğunu bilmiyordum. Yaptığım işleri
Selman ve Selahattin abilerin talimatı ile yaptım.
4) GÜLEN: BİR KEZ VURACAĞIZ, TAM VURACAĞIZ
Darbe soruşturmasında alınan ifadeler, Gülen'in darbeyi yıllar önce planladığını
ortaya koydu. Gülen, darbe isteyen adamlarını ?Bir kez vuracağız, tam vuracağız?
diyerek durdurmuş.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ soruşturması kapsamında Türkiye
genelinde gözaltına alınanların ifadeleri, Fetullah Gülen'in yıllar boyu darbe
hayaliyle yaşadığını ortaya koydu. Adamlarına uzun süre gem vuran Gülen'in 'Bir
kez vuracağız tam vuracağız' dediği belirlendi:
*Dini duygular üzerinden öyle motive edilmişler ki, mahşerde Resulullah ile
haşrolacaklarına inandırılmış. Alt kademedeki biri gazete aldığında, burs
verdiğinde, himmet yaptığında tüm cemaatin yaptığı sevabın tamamı onun da
defterine yazılacaktı. Buna herhangi bir faninin hayır demesi çok zor.
'Hükümeti deviremediniz'
*28 Şubat sürecinde Zaman Gazetesi, Erbakan hükümeti aleyhine yazılar yazdı. Bu
süreçte Gülen bir gün 5. Kat (Çamlıca) toplantısına geldiğinde A. ve diğer
arkadaşlara elindeki gazeteyi gösterdi. Yüzlerine fırlatarak "Bir hükümeti bile
deviremeyen bu gazeteyi çıkarmayın" dedi.
*Cemaatte daha önce bu yönde (darbe) talepler olmasına karşın Gülen "bir kere
vuracağız tam vuracağız" diyerek geri çevirmişti. Küçük hareketlere karşı çıkar
ve sabretmemiz gerektiğini söylerdi.
*Zaman zaman askeriyedeki cemaat elemanları ve esnaf ahilerin bağ evlerinde bir
araya gelirdik. 30 yıldır askeriyenin içerisinde Fetullah hocanın emriyle bir
gün tankları yürüteceğiz diye bekleyen kişiler var. Hava ve Deniz, cemaat
yapılanmasının daha çok yerleştiği yerlerdir.
'Devletin paçasını tutacağım'
*Devletin resmi kurumlarındaki yapılanmayı Necatibey Caddesi'ndeki o evde
anlatmıştı: Bir gün bana Ankara'da bin evimiz olduğunu söyleyin, devletin
paçasından şöyle bir tutacağım, devlet uyandığında yapacağı hiçbir şey
kalmayacak.
*Her şeyi cemaatten mi bileceksiniz gibi algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu tam
da cemaatin istediği şey.
CIA geldi, rapor yazıp gitti
*CIA ve FBI, cemaate ait kültür merkezlerinde değişik konularda eğitimler
verildi. 17 Aralık operasyonu buna dahildir, ancak başarılı olamayınca Gülen
çevresine 'keşke şimdi yapmasaydık' demiştir. Eğer girişim olumlu sonuçlansaydı,
Gülen Humeyni misali yurda dönecekti. Başarısız olunca ABD ve İsrail nezdinde
prestij kaybetti.
*1996-97'de CIA görevlileri gelerek Türkiye ve Orta Asya'nın MR'ını çektiler,
cemaatin gücünün tespitini yaptılar. Bunları rapor yapıp ABD'ye gittiler.
*Cemaat kadroları gittikleri her ülkede ABD büyükelçiliğini ziyaret ederek, biat
tabir edilen yeminle göreve başlıyorlar.
Yaptığınız iş cennete servis!
*Ankara Talatpaşa Bulvarı'nda 1988'de erkek öğrenci yurdunda TSK üzerinde
yapılan çalışmalarla ilgili Ankara İl imamı bizlere şunu dedi: "Yapmış olduğunuz
iş hiçbir şeyle kıyaslanamaz, tarihi bir iş yapıyorsunuz, Hocaefendi dedi ki,
'Bir vasıtanız var ve cennete adam taşıyorsunuz, muvakkaten o işi bırakın, bu
işi yapın, bu daha önemlidir...'
İslamı'ı ayağa kaldıracak Mehdi!
*Ağabeyler bize 'Atatürk öldü, Fetulah Gülen doğdu, Allah tarafından Mehdi
şeklinde İslam'ı bu topraklarda ayağa kaldıracak. Peygamber Efendimiz İslam
alemini ayağa kaldıracak kişinin Gülen olduğunu ve onun cemaatinin bizler
olduğunu' anlatırlardı. Bu yapı sosyo-ekonomik sorunları bahane edip kesinlikle
yine eyleme geçecektir.
Hiç rahat durmayacaklar
*Amerika'da Ortadoğu masası ve Türkiye masasında Yahudi görevliler vardır,.
Fetullah Gülen bu masalar tarafından birçok kez sorgulandığını kendisi bana
anlatmıştır. Devletin istihbarat birimleri kendi kurmaylarından önce tüm
bilgileri Gülen ve onun üst akıllarına ulaştırıyorlardı.
Önümüzde Bedir, Uhud!
5. katta yapılan toplantıda Gülen 'Bir gün gelecek bu dünyayı fethedeceğiz. Ama
önümüzde Bedirler var, Uhudlar var, çetin geçeceğimiz yollar var. diye bizi
motive etti.
5) HULUSİ AKAR'IN BİNDİRİLDİĞİ HELİKOPTERİN PİLOTU KONUŞTU
15 Temmuz Darbe girişimi gecesi FETÖ'cü subayların rehin aldığı Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı Akıncı Üssü'nden Çankaya Köşkü'ne götüren Pilot
Albay Uğur Kapan'ın ifadesi ortaya çıktı.
Pilot Albay Uğur kapan, 15 Temmuz günü Kara Havacılık adına harekâtı Kara
Havacılık Komutanı Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un yönettiğini belirtti.
Darbe girişiminin ardından tutuklanan ve TSK'dan ihraç edilen Albay Kapan'ın
ifadesi özetle şöyle:
'Helikopterlerin kaçırılması gerekiyor'
''Helikopter ve uçak pilotuyum. Kara Havacılık Okul Komutanımız Tuğgeneral Ünsal
Coşkun, 14 Temmuz'da mesai sonrası bizi yanına çağırdı, ?Yarın sabotaj ihtimali
var, ekibini oluştur. Helikopterlerin kaçırılması gerekiyor. Yarın akşam uçuş
faaliyeti olacak. Gece 23.30 sularında buluşacağız. Faaliyet gece 02.00
sularında olacak? dedi. Bunun üzerine ben Mustafa Cin Albay ile Başçavuş Kadir'i
ekibime dahil ettim.
10 Sikorsky helikopter vardı
Fakat buluşma saati erkene çekildi. Saat 20.30 sularında apronda buluştuk.
Aprona geldiğimde 10 tane Sikorsky helikopter vardı. Ben Mustafa Cin Albay ve
Kadir Başçavuş ile birlikte helikoptere binip saat 20.50 sularında Akıncı Hava
Üssü'ne iniş yaptım. Bizden sonra toplam 9 helikopter daha Akıncı Üssü'ne geldi.
Helikopterlerden 2'si Cougar tipi helikopterlerdi.
16 pilot Akıncı'da buluştu
Akıncı Üssü'nde ben dahil 16 pilot buluştuk. Kara Havacılık Komutanımız
Tümgeneral Hakan Atınç'tır. Kara Havacılık Okul Komutanımız ise Tuğgeneral Ünsal
Coşkun'dur. Bu harekâtı Kara Havacılık adına organize eden okul komutanımız
Ünsal Coşkun'dur. Yapılan faaliyetlerde harekât gecesi saat 01.00'e kadar
Tümgeneral Hakan Atınç'ın bilgisinin olduğu, işler kötüye gitmeye başlayınca
Atınç'ın geri çekildiği şeklinde bulunduğumuz yerde konuşmalar yapılıyordu.
Ancak bu konuşmaların doğru olup olmadığını bilemiyorum.
5 helikopter isabet aldı
Helikopterler saat 23.00 sularında uçmaya başladı. 2'şerli gruplar halinde uçuş
yapılıyordu. Hangi helikopterin ve hangi pilotun nerede ve kime, nasıl ateş
ettiğini bilmiyorum. Jetler havalanmaya başladı, bombalama olunca durumun
farkına vardım.
'Uçmamak için elimden gelen gayreti gösterdim'
Uçmamak için elimden gelen gayreti gösterdim ve sabaha kadar uçmadım. Akıncı'ya
gelen helikopterlerimizden 5'i isabet aldı. En son 3'ü sağlam kaldı. F-16
uçakları da uçmaya başladılar ancak hangi pilotun kullandığını bilmiyorum. Gece
03.45'te Eskişehir Hava Üssünden F-16'lar geldi.
'Dişli 'Akıncı'ya dön' dedi, Akar 'Akıncı'ya gitmeme engel ol' dedi'
Çankaya Köşkü'ne Genelkurmay Başkanı'nı bıraktıktan sonra, yanında bir
tümgeneralimiz vardı. Kendisine ?Burada mı kalalım?? diye sordum, ?Hayır gidin,
Akıncı'ya döneceksiniz? dedi. Akıncı'ya uçağın kontrolünde giderken, bizi
zorunlu olarak Etimesgut'a indirdiler. Genelkurmay Başkanı, benim Akıncı'ya
gitmeme engel oldu. Daha sonra merkez komutanlığı bizi polislere teslim etti.
Suçsuzum.
Emirler WhatsApp'taki Atakanlar grubundan
Harekât sırasında Akıncı'ya gelen arkadaşlar arasında 'ATAKANLAR' isimli
WhatsApp grubu kuruldu. Haberleşmeler bu grup üzerinden yapıldı. Ben
helikopterle uçuş yapmadım, lojistik faaliyetlerde bulundum. Daha doğrusu hava
üssünde koordinasyonu sağladım. Gece saat 03.00'te harekâtın başarıyla
sonuçlanmayacağı anlaşılınca Akıncılar'da panik başladı.
'F-16 eşlik etti'
Sabah 07.00 civarında Genelkurmay'ın aracı çok hızlı biçimde geldi. Ben de
koşarak yanına gittim. Uğur Amiral 'Helikopterle hızlıca çıkar beni buradan'
dedi. Ben de ikinci pilotum ve başçavuşumla helikopteri hazırladım. Akıncı
Üssü'nde rehin bulunan Genelkurmay Başkanı'nı ekibimle birlikte kurtarıp Çankaya
Köşkü'ne bıraktım.
Benim kodum da Hakan 01'dir. Kayıtlara bakıldığında ne zaman, nerede uçtuğum
görülecektir. BHM ile temasa geçip 'VIP kod 4' diyerek Genelkurmay Başkanı'nı
tahliye ettiğimizi, bize ateş açmamasını söyledik. Helikopterde Genelkurmay
Başkanı dışında bir de tümgeneral (Mehmet Dişli) vardı. Bütün uçuşumuz boyunca,
Çankaya Köşkü'ne gidişimizde F-16 uçağı eşlik etti.
'FETÖ'cü değilim'
Gülen'i medyadan tanırım ancak talebesi değilim. Cemaatçi ağabeyim yoktur.
FETÖ'cü değilim. Gülen'in kitaplarını okumadım ancak Said Nursi'nin kitaplarını
okudum. Okuyucular grubu olarak bilinen grupla birkaç kez Malatya'da görev
yaparken sohbetlerine katılmışlığım vardır.?
6) FETÖ'NÜN JANDARMADAKİ ÜST DÜZEY İMAMI
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ/ PDY) jandarmadaki üst düzey imamı itirafçı
oldu. Örgütün kullandığı ilk gizli yazışma programının ?SHU? olduğunu anlatan
gizli tanık, ByLock'un ise 17-25 Aralık soruşturmalarının ardından kullanılmaya
başlandığını söyledi. Tanık ifadesinde gizli yazışma programlarına ilişkin detay
bilgiler de verdi.
Darbe soruşturması kapsamında tutuklanan bir isim gizli tanık oldu. Gizlilik
için ismi ve görevi tutanaklara dahi yazılmayan bu 'üst düzey yetkili imam'
örgütün hangi gizli yazışma programlarını ne kadar süreyle kullandığını tek tek
anlattı.
FETÖ'nün üst düzey imamından itiraflarAnadolu yakasındaki bir jandarma askeri
birliğin imamı olduğunu belirten gizli tanık örgüt içinde de ?Müdür Yardımcısı?
konumunda olduğunu belirtti. Darbe girişimine kadar müdür yardımcılığı yaptığını
söyleyen tanık, jandarma olan askeri personellere ?öğrenci? dediklerini
belirtti. Gizli tanık örgütün hiyerarşik yapısının ise öğrencilerin ardından;
?Öğretmenler?, ?Müdür yardımcıları?, ?Müdürler?, ?Bölge temsilcileri? ve ?Kuvvet
imamları? şeklinde sıralandığını anlattı. Kuvvet imamının ise ülke genelindeki
tüm jandarmaların bağlı olduğu şahıs olduğunu söyledi.
İlk yazışma programı; ?SHU?
Gizli tanık ifadesinde örgütün kullandığı ilk gizli yazışma programının ?Shu?
isimli programı olduğunu söyledi. Bu programın ise başlarda sadece ?Android?
işletim sistemi olan telefonlarda ve tabletlerde kullanılabildiğini anlatan
gizli tanık, programın 2012-2013 yılları arasında kullanıldığını anlattı.
Bylock kullanımı 17-25 aralık soruşturmalarından sonra başladı
By Lock kullanımına ise 17-25 Aralık soruşturmalarından sonra geçildiğini
anlatan gizli tanık, 2015 yılının sonlarında ise ?Tango? programının
kullanıldığını anlattı. ''Tango'' programının darbe girişimi gecesi de
kullanıldığını anlatan gizli tanık; ?Bilinen ismi dışındaki örgüt tarafından
benzer isimle kurulan ve kullanımına geçilen ''Tango'' programı 15 Temmuz 2016
tarihli darbe girişimi günü dahil kullanılmıştır? dedi.
Programları müdürler seçiyor
Kamuoyunda sıkça dile getirilen ?Eagle? isimli programın ise örgütün Jandarma
teşkilatı yapılanması tarafından kullanılmadığını belirten tanık, hangi sistemin
hangi devlet kurumu yapılanmasında kullanılacağına ise, örgün Arama Tarama
Sorumlusu (ATM) olan ?Müdürlerin? karar verdiğini söyledi.
Programları 'atm' müdürleri yükler
Tanık programların değiştirilme kararlarının nasıl alındığını ise; ?ATM tabir
edilen sorumlu ortalama 15 günde bir gerçekleştirilen bölge temsilcisinin
gerçekleştiği, yalnızca müdürlerin katıldığı toplantılara katılmakta ve program
değişim talimatını bu yerde almaktadır. Jandarma teşkilatı yapılanmasında
kriptografik haberleşme sistemleri ?Subay? seviyesindeki askeri personelin
(Öğrencilerin) kullandığı cep telefonu ve tabletlere kurulmaktadır. Gizli
haberleşme programı kullanılmasına karar verilen örgüt mensubunun kullandığı
cihazlar silsile yoluyla ATM tabir dilen sorumluya iletilmekte ve bu şahıs
tarafından cihazlara yüklenmektedir. Bu sistemler örgüt üretimi ve şifreli
olduklarından dolayı herhangi bir şekilde cihazların kendisi vasıtasıyla satın
alınamamakta, indirilememekte ve örgüt mensubu olmayan kişiler tarafından
kullanılamamaktadır? dedi.
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi'
soruşturması
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile
bağlantısının delilleri
(15 Ekim 2016, 15:43)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: