AK Parti´ye duydu?um sempatinin büyük bir minnete dönü?mesi esas olarak askeri vesayet rejimiyle ve derin devletle girdi?i ölüm kalym mücadelesiyle birlikte ba?lar. Evet, bu konuda çe?itli dalgalanmalar ya?amady de?il; ama sonuca bakalym: Türkiye halky son iki yyldyr AK Parti´nin önderli?inde, makus talihini de?i?tirecek, askeri vesayet rejiminin çanyna ot tykayacak, derin devleti çökertecek bir süreci ya?yyor; bu süreç sayesinde darbeler ülkesi olmaktan çykyyor. Hükümetin 27 Nisan Muhtyrasy´ndaki dik duru?uyla ba?layan bu süreç, Cumhurba?kanly?y seçimlerindeki kararlylykla ve elbette, Ergenekon Davasy´na verilen siyasi destekle hayallerimizi bile a?an noktalara do?ru sürükleniyor. Dört bir yanyny saran kurt sürüsünün saldyrylary altynda AK Parti büyük bir kahramanlyk destany yazarak, Gladio ile hesapla?mayy göze alan ilk hükümet olma onurunu ta?yyor.
![]() ![]() ![]() |
Gladio ile hesapla?mayy göze alan AK Parti´yi destekliyorum
AK Parti´ye duydu?um sempatinin büyük bir minnete dönü?mesi esas olarak askeri vesayet rejimiyle ve derin devletle girdi?i ölüm kalym mücadelesiyle birlikte ba?lar. Evet, bu konuda çe?itli dalgalanmalar ya?amady de?il; ama sonuca bakalym: Türkiye halky son iki yyldyr AK Parti´nin önderli?inde, makus talihini de?i?tirecek, askeri vesayet rejiminin çanyna ot tykayacak, derin devleti çökertecek bir süreci ya?yyor; bu süreç sayesinde darbeler ülkesi olmaktan çykyyor. Hükümetin 27 Nisan Muhtyrasy´ndaki dik duru?uyla ba?layan bu süreç, Cumhurba?kanly?y seçimlerindeki kararlylykla ve elbette, Ergenekon Davasy´na verilen siyasi destekle hayallerimizi bile a?an noktalara do?ru sürükleniyor. Dört bir yanyny saran kurt sürüsünün saldyrylary altynda AK Parti büyük bir kahramanlyk destany yazarak, Gladio ile hesapla?mayy göze alan ilk hükümet olma onurunu ta?yyor.
Ülkelerin tarihindeki hyzly dönü?üm dönemleri, bütün siyasi güç dengelerini alt üst edip yepyeni yelpazeler, yepyeni tablolar çykaryr ortaya. De?i?imin gücünü fark edemeyen, yönünü anlayamayan ya da eski sistemden nemalanan koca koca partiler, esen güçlü rüzgar kar?ysynda un ufak olurken, dünyayy do?ru okuyabilen kimi akymlar, de?i?im dalgasynyn üstüne oturup o dalgayla birlikte akyl almaz mesafeler katedebilirler. Y?te son yyllarda Türkiye´nin siyasi tablosu böyle büyük bir altüst olu? ya?yyor. Kimilerinin hala ?eriat devleti kuracak diye korktu?u bir parti, dünyayy daha iyi anlayabildi?i ve de?i?imin yönünü iyi okuyabildi?i için; Türkiye´nin demokrasi ve özgürle?me mücadelesine önderlik ediyor. Kendisiyle birlikte ülkeyi de de?i?tiriyor.
Beni izleyenler bilirler; iktidara gelmeden önceki dönemde uzun süre, AK Parti´yi de?il ama böyle bir partinin me?ruiyetini savundum; Önce Refah´y, sonra Fazilet´i, daha sonra da AK Parti´yi bo?ma giri?imleri ortaya çykty?y her durumda bu siyasi çizginin varly?yny savunmayy, demokrasiyi ve siyasetin normalle?mesini savunmanyn bir parçasy olarak ele aldym. Bu dönem esas olarak usul hakkynda bir savunma dönemiydi. Ama aradan geçen yyllarda, iktidary boyunca yaptyklaryyla AK Parti, sadece usul yönünden de?il, esastan da savunulmayy hak eden bir parti oldu?unu -görme yetene?i olan herkese- gösterdi. Bugün rahatlykla söyleyebiliriz ki, yyllardyr özgürlükleri yok edece?inden korkulan bir siyasi hareket, gayet paradoksal bir biçimde, daha özgür bir Türkiye´nin anahtary oldu; Cumhuriyet tarihinin en radikal dönü?ümlerine imza atty ve bugün bir yenisini, belki de en hayati olanyny atmaya çaly?yyor: Kürt Açylymy...
Ak Parti´ye usul hakkynda verdi?im deste?in içerikle ilgili deste?e dönü?mesi benim için de bütün di?er demokratlar gibi, AB üyeli?i yolunda giri?ti?i büyük reform hareketiyle birlikte ba?lady. Baty Kulübü dü?many bir hareketin içinden AB projesine böylesine dört elle sarylan bir parti çykmasy do?rusu hepimiz için çok güzel bir sürprizdi ve hararetle destekledik. Bu hyzly reform çaly?malarynyn sonucu gelen AB´ye üyelik müzakerelerinin açylmasynyn ne kadar önemli bir a?ama oldu?unu; demokrasinin bürokratik oligar?i tarafyndan bo?azlanmak istendi?ini her a?amada bir kere daha görüyoruz. AK Parti, bir ba?ka büyük sürprizi ise Kybrys meselesinde yapty. Kybrys´ta kyrk yyldyr süren çözümsüzlük çözümdür politikasyny de?i?tirmek, bu noktada kar?ysyna dikilen derin devlet barikatyny a?mak ve Annan Plany ba?arysyna imza atmak kolay i? de?ildi. Erdo?an ve Gül sabyrly, esnek ama özde kararly politikalaryyla, bütün derin manevralary bo?a çykarmayy, en geni? ittifaklary sa?lamayy ba?ardylar. Kybrys politikasyyla, çok önemli bir ?ey daha yapty AK Parti: Temel dy? politika konularyndaki devlet politikalarynyn dokunulmazly?yny ihlal etti. Toplum artyk ba?ta Kybrys olmak üzere, Kuzey Irak´la, ABD´yle ve AB´yle, Ermenistan´la ili?kiler gibi önemli dy? politika meselelerinin asker ve sivil bürokratlara byrakylamayacak kadar önemli oldu?unu kendi deneyleriyle anlady. Ve tabii hararetle tarty?maya katyldy. Böylece siyaset, on yyllardyr Yasak Bölge ilan edilen önemli bir alana adymyny atmy? oldu.
Ama AK Parti´ye duydu?um sempatinin büyük bir minnete dönü?mesi esas olarak askeri vesayet rejimiyle ve derin devletle girdi?i ölüm kalym mücadelesiyle birlikte ba?lar. Evet, bu konuda çe?itli dalgalanmalar ya?amady de?il; ama sonuca bakalym: Türkiye halky son iki yyldyr AK Parti´nin önderli?inde, makus talihini de?i?tirecek, askeri vesayet rejiminin çanyna ot tykayacak, derin devleti çökertecek bir süreci ya?yyor; bu süreç sayesinde darbeler ülkesi olmaktan çykyyor. Hükümetin 27 Nisan Muhtyrasy´ndaki dik duru?uyla ba?layan bu süreç, Cumhurba?kanly?y seçimlerindeki kararlylykla ve elbette, Ergenekon Davasy´na verilen siyasi destekle hayallerimizi bile a?an noktalara do?ru sürükleniyor. Dört bir yanyny saran kurt sürüsünün saldyrylary altynda AK Parti büyük bir kahramanlyk destany yazarak, Gladio ile hesapla?mayy göze alan ilk hükümet olma onurunu ta?yyor.
Ve bugün bu onura bir yenisini daha eklemeye hazyrlanyyor: Ülkemizin en derin ve en acyly sorunu; Kürt sorununu çözmek için inisiyatif alyyor ve böylece yine bir ilke imza atyyor: Cumhuriyet tarihi boyunca devletin tekelinde olagelmi?, sivillerin asla politika yapmasyna müsaade edilmeyen bir alana cesaretle giren ilk siyasi parti oluyor. Derin devleti çökertmek... Darbelerin önünü kesmek... Bürokratik vesayetin bile?ini bükmek... Üstüne üstlük Kürt sorununu çözmek... Her biri Cumhuriyet tarihi kadar eski olan bütün bu devasa meseleleri çözüm yoluna koymak tek bir partinin eseri oluyorsa, bu partiye ancak ?apka çykarylyr; bu partinin önünde saygyyla e?ilinir. Y?te bugün ben bunu yapyyorum. Ba?langyçta sadece var olmasyny savundu?um, bo?ulmasyna kar?y çykty?ym bu partiyi bugün bütün yüre?imle destekliyorum; ona minnet duyuyorum.
Kürt sorununun çözümünün kolay bir süreç olmady?yny, tereya?yndan kyl çeker gibi ilerlemeyece?ini ve uzun zaman alaca?yny hepimiz biliyoruz. Ama Zamany gelmi? bir fikirden daha güçlü bir ?ey yoktur denir ya hani; sanyrym bu söz bugün, Kürt sorununun siyaset yoluyla çözümü fikrine tam olarak uyuyor. Toplumlary pe?ine takmayy ba?aran büyük siyasi liderler; zamany gelen fikirleri herkesten önce fark eden ve o fikri yüksek sesle söylemeye ilk cesaret edendir. Türkiye ?imdi AK Parti´nin ?ahsynda böyle bir siyasi önderlik bulmu? gibi görünüyor. AK Parti e?er bu büyük davayy da ba?arabilirse, çeyrek yüzyyldyr süren sycak sava?y sona erdirebilir ve bu ülkeyi Kürtler için de ya?anasy bir ülke haline getirebilirse, bunu ba?armanyn siyasi ödülü kendilerini bile ?a?yrtacak kadar büyük olacaktyr. Sayyn Erdo?an; Sayyn Gül; hadi bütün dünyayy bir kez daha ?a?yrtyn. Türkiye´yi seven herkes nefesini tuttu sizi izliyor...
(02 A?ustos 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: