2011'de Fetullah Gülen aleyhine kitap yazmaya başlarken ortadan kaybolan ve sonra cesedi bulunan gazeteci Haydar Meriç ile ilgili soruşturmada Gülen Terör Örgütü'ne üye 9 polis tutuklandı.
03.07.2016 14:41 2011'de Gazeteci Haydar Meriç'in, Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının anlaşılması üzerine düzmece bir raporla sol terör örgütü mensubu olarak dinlemeye alındığı, bu süreçte kaçırılarak öldürüldüğü ve olayla ilgili delillerin karartıldığı iddiasına ilişkin düzenlenen FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonda gözaltına alınanlardan 9'u tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul merkezli 22 ilde FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonda gözaltına alınarak, adli kontrol ve tutuklamaya yönelik taleplerle mahkemeye sevk edilen 15 şüphelinin hakimlik işlemleri sona erdi.
DÜZMECE RAPOR
Gazeteci Meriç olayının yanı sıra, Kırklareli Emniyet Müdürlüğünde görev yaptıkları sırada üst düzey bürokrat, siyasetçi ve STK temsilcilerini ''düzmece'' raporlarla usulsüz dinledikleri öne sürülen şüphelilerden 9'u tutuklandı.
İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'nce 26 Haziran'da verilen 18 sayfalık kararda, maktül Haydar Meriç'in kaybolması ve öldürülmesi olayıyla ilgili olarak soruşturma yürütüldüğü hatırlatıldı.
MERİÇ'İN DİNLENİLDİĞİ ANLATILDI
Soruşturma esnasında Haydar Meriç'in, Fethullah Gülen özel hayatına ilişkin sansasyonel bir açıklama yapacağının duyulması üzerine şüpheliler İbrahim G., İzzet O., İbrahim Ş., tarafından yapılan istihbari çalışma ve oluşturulan raporla gerçeğe aykırı olarak DHKP/C silahlı terör örgütü üyeliği faaliyetlerinde bulunduğu gerekçesi ile istihbari dinlenilmesine başlanıldığı anlatıldı.
ARAMADAN 10 GÜN SONRA KAYBOLDUĞU İFADE EDİLDİ
Şüpheli İbrahim Ş.'nin konuyu Ankara Daire Başkanlığı ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne bildirdiği ifade edilen mahkeme kararında, maktülün iş yerine (ev olarak kullanılan) böcek koymak, bilgisayarlarında incelemeler yapmak üzere Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan şüpheliler Mehmet D. ve Abdül K. ve hali hazırda firari olan Enes Ç. ve Serkan K. ile birlikte önce İstanbul'a gelindiği ve gece konakladıktan sonra Kırklareli'ne geçtikleri ifade edildi. Aynı şekilde şüpheliler Emrah U., Kahraman K. ve Adem A.'nın İstanbul'dan Kırklareli'ne gittikleri ve maktülün iş yerinde arama yaptıkları, bilgisayarlarından imaj aldıkları (bilirkişi raporu ile sabit) iş yerine böcek koydukları, bu çalışma esnasında maktülün fiziki ve teknik olarak takip ettikleri, telefonlarını baz vermeyecek konuma getirdikleri iddia edildi. Kendilerini meslektaşlarından bile gizleme ihtiyacı hissettikleri, bu doğrultuda görüntü vermeme adına çevredeki kamera kablolarını kestikleri, genel arama kılıfı altında Haydar Meriç'in el çantasının dahi arandığı belirtilen kararda, bu olaylardan yaklaşık 10 gün sonra Haydar Meriç'in kaybolduğu belirtildi.
"...BASKI VE TEHDİT İLE DAİRE BAŞKANLIĞINA GİTMESİNE ENGEL OLUNDUĞU...."
Meriç'in eşinin başvurması neticesinde yaptığı son iki telefon görüşmesini eşine söylenmediği ve bu iki görüşmenin bilahare TİB'den açığa çıktığı, bu görüşmelerin kuvvetle muhtemel olarak fiili bizzat ika edenlere ait olacağı öne sürüldü. Cesedin açığa çıkmasından sonra şüpheli Salih D.'nin konuyu İstihbarat Daire Başkanı'na bizzat aktaracağının anlaşılması üzerine kendisinin Ankara'da Daire Başkanlığı'nda görevli şüpheli Bekir M. ve firari şüpheli Salih K. ile birlikte karşıladığı psikolojik baskı ve tehdit ile daire başkanlığına gitmesine engel olunduğu belirtildi.
"HUMMALI ÇALIŞMAYA GİRİŞİLDİ"
Kararda, Kırklareli gibi küçük bir ilde kendi çapına yerel bir gazetecilik yapan maktül Haydar Meriç'in bahse konu örgüt lideri FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen hakkındaki iddialarını bu denli önemsenip İstanbul, Ankara ve Kırklareli istihbaratında hummalı bir çalışmaya girişildiği ifade edildi. Kararda, şüpheliler İbrahim G., Abdül K.'nin çelişkili beyanları olduğu belirtilen kararda, bir kısım şüphelilerin de cereyan eden olaylara ilişkin sorulan sorulara 'Hatırlamıyorum' şeklinde beyanlarda bulunduğu, şüphelilerin örgütsel amaçla hareket ettiklerine yönelik kuvvetli suç şüphesinin oluşmasına neden olduğu kaydedildi.
9 TUTUKLAMA
Bir kısım delillerin henüz toplanamadığı, müsnet suçların vasıf ve mahiyeti, kanunda öngörülen ceza miktarlarını da gözönünde bulunduran mahkeme heyeti, şüpheliler İzzet O., İbrahim G., Mehmet D., Emrah U., Adem A., Kahraman K. ve Abdül K.'nin "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlarından tutuklanmasına karar verdi. Mahkeme şüpheli İbrahim Ş.'nin ise "Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" "Tasarlayarak bir suçu gizlemek başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için öldürme" suçlarından, ayrıca şüphelilerden Bekir M.'nin "Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından tutuklanmalarını hükmetti.
2011 YILINDA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
Haydar Meriç, Fetullah Gülen hakkında ağır ithamlar içeren bir kitap yazıyordu.. Meriç'in cesedi kaybolduktan 18 gün sonra Akçakoca açıklarında domuz bağı yapılmış halde bulunmuştu.
OPERASYON SÜRECİ
Gazeteci Haydar Meriç'in, Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının anlaşılması üzerine düzmece bir raporla sol terör örgütü mensubu olarak dinlemeye alındığı, bu süreçte kaçırılarak öldürüldüğü ve olayla ilgili delillerin karartıldığı iddiasına ilişkin İstanbul merkezli 22 ilde FETÖ/PDY'ye yönelik başlatılan operasyonda, haklarında savcılıkça yakalama kararı çıkarılan 41 şüpheliden 35'i gözaltına alınmış, bu kişilerden 17'si savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı. Diğer 18 şüpheli adliyeye sevk edilmiş, savcılık, ifadesini aldığı şüphelilerden 15'ini tutuklama istemiyle hakimliği sevk etmişti.
Paralel yapı-23 Haziran (2016) 'İstanbul Haydar Meriç cinayeti' soruşturması manşetlerimiz
(03 Temmuz 2016, 14:41)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: