Tarsus'ta 82 MHP İlçe Teşkilatı üyesi hakkında 2008'de suç örgütü üyesi oldukları iddiasıyla başlatılan soruşturmanın Emniyet ve Adliye arasında FETÖ'nün çıkarları doğrultusunda yürütüldüğü, pek çok insanın mağdur edildiği ileri sürülüyor. MİT tırlarına yönelik komployla dikkatleri üzerine çeken Adana bölgesinin Gülen örgütünün en yoğun şekilde örgütlendiği bölgelerden biri olduğu gündeme gelmişti. Savcısından hakimine, adliyesinden emniyetine kadar geniş çaplı paralel yapılanmanın varlığını gösteren somut bulgular, TIR olayında ortaya çıkmıştı. İşte bu yapı mensuplarınca hukuksuzca yargılandıklarını ve dosyanın Yargıtay'da geçiştirildiğini iddia eden 82 sanığın son umudu Anayasa Mahkemesi. Sanıklardan bazıları da paralel suç örgütü tarafından bir komploya kurban gittikleri iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet dilekçesi verdi. Sitemize ulaşan son bilgiler skandalın detaylarını veriyor.
02.07.2016 16:51 (Kontrgerilla.com-Özel Haber) Tarsus'ta 82 MHP İlçe Teşkilatı üyesi hakkında 2008'de suç örgütü üyesi oldukları iddiasıyla başlatılan soruşturmanın Emniyet ve Adliye arasında FETÖ'nün çıkarları doğrultusunda yürütüldüğü, pek çok insanın mağdur edildiği ileri sürülüyor.
2008 yılı itibari ile başlayan soruşturma ve Mahkeme aşamasında tüm sanıklar, usulsüz telefon dinlemeleri, konuşmaların polisler tarafından tutanağa keyfi olarak geçirildiği ve cımbızlanarak kopyalandığı birleştirildiği, özellikle çoğu sanığın ilgisi dahi olmayan adama öldürme olayı ile ilintilendikleri ve kendilerine karşı siyasi bir operasyon yapıldığı şeklindeki itirazları sık sık dile getirilmişti. Ancak bunlar FETÖ'nün etkin olduğu o dönem dikkate alınmadı.
İddialara göre, Mahkeme Heyeti tabiri caiz ise bir kıyım yaparak özel yetkilerini sonuna kadar kullandı. Özellikle çok fazla suçlama ve alakasız delillerle dosya kabartılarak Yargıtay incelemesi de sağlıklı bir şekilde yapılamadı. Tek bir sanık avukatına dahi konuşmaların aslı ile tutanaklar ve karşılaştırılmak üzere tapelerin sureti verilmeyerek, bu yöndeki bilirkişi incelemesi talepleri de reddedildi. Şu anda sanıkların tüm umudu Anayasa Mahkemesi'nde tüm bu keyfiliklerin, hukuksuzlukların tespit edilmesi...
Öte yandan HSYK'ya yapılan şikayetler de mevcut...
Sanıkların ne şekilde yargısız infaza tabi kaldığını ortaya çıkarabilecek önemli bir gelişme, Paralel örgüte dair iddiaların MİT TIRLARI KOMPLOSU ile birlikte ciddiyet kazanması oldu. Neredeyse heyetin tamamını oluşturanların FETÖ'cü olduğu yönünde Adana Adliyesinde başlatılan incelemeler ile yine yapılanmaya ilişkin Tarsus Emniyet Müdürlüğü'nde başlatılan incelemeler de iddialarla örtüşüyor. Meslekten 8 kez ihraca varan kararlara konu olan paralel polis memurlarının usulsüz telefon dinlemeleri ve gerçeğe aykırı tuttukları tutanakların ortaya çıkması somut delil teşkil ediyor.
KUMPASIN DETAYLARI
Paralel yapının MHP üzerinde ne kadar etkili bir çalışma yürütüldüğünü gösteren en önemli gelişme 9 MHP'li milletvekiline yönelik kasetlerin medyaya sızdırılması olmuştu. Artık paralel örgüt tarafından tezgahlandığına şüphe duyulmayan bu komploya dair savcılıkça yürütülen soruşturmada geçtiğimiz haftalarda gözaltılar yaşandı. Somut deliller ele geçirildi. Bu komplo o dönem seçimlerin hemen öncesinde gündeme getirilmişti. Siyaseti dizayn amacı güttüğü açık olan bu girişimlerin günümüzde de MHP üzerinde sürdürülmeye çalışıldığı iddiası, Türkiye'nin ana tartışma konularından biri haline geldi.
Paralel yapının MHP'ye yönelik örtülü planlarının, 2011'de MHP'li 9 milletvekiline yönelik kaset komplosu ve günümüzde yaşanan Bahçeli'yi tasfiye girişimleri ile sınırlı kalmadığı, 2008'de Tarsus'taki 82 MHP'linin de örgütün hedefi olduğu iddia ediliyor.
Tarsus'ta 2008 yılında yapılan bir operasyonda gözaltına alınan ve halen, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "kurulan örgüte üye olmak", "suçluyu kayırma", "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla yargılanan 82 kişiden bazıları paralel suç örgütü tarafından bir komploya kurban gittikleri iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet dilekçesi verdi.
Aralarında dönemin MHP Tarsus İlçe Başkanı, Mersin İl Başkanı, Ülkü Ocakları Başkanı ile parti ilçe başkanı yöneticileri ve Tarsus Belediyesi işçilerinin kayıtlı olduğu Hizmet İş Sendika başkanı ve yöneticilerinin de bulunduğu zanlıların iddiasına göre gözaltına alındıkları dönemde haklarında işlem yapan polislerin 4'ü, bir komiser ve bir emniyet amiri paralelden yargılandı ve açığa alındı. Haklarında iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Adana'da MİT tırlarını durduran savcı. Yargılamalarını yapan hakim ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın böcek skandalı ile ilgili kararda muhalefet şerhi koyan hakim, ilçe emniyet müdürü resmi kurumda cemaat toplantıları yapan kişi.
"Dinleme kararı ve operasyon"
İddiaya göre olay şöyle gelişti. 2008 yılında Tarsus'ta aralarında işadamları ile sendika ve MHP'li ilçe başkanı ve yöneticilerinin bulunduğu çok sayıda kişi hakkında "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" iddiasıyla telefon dinleme kararı alındı. Bu kararın ardından kısa bir süre sonra Mersin ve Tarsus'ta 'çıkar amaçlı suç örgütü kurma' iddiasıyla yapılan eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan 82 kişi hakkında hazırlanan iddianame, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da kabul edildi.
"31 ayrı suç unsuruna yer verildi"
Örgütün Savaş Verdi'nin öldürülmesi başta olmak üzere çok sayıda suç işlediğine dikkat çekilen iddianamede, sanıklar hakkında 1 ile 24 yıl hapis cezası istendi ve ayrıca 31 ayrı suç unsuruna yer verildi. Söz konusu davada MHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mahmut Tat'ın da adı geçti ve Tat silahlı suç örgütüne yardım etmekle suçlandı.
"Cinayet Zanlısı yakalandı"
Bu operasyondan 1 ay sonra ise dinlemelere takıldıkları ve mevcut örgütle birlikte hareket ettikleri gerekçesiyle 'Çatalburun-2' adıyla ikinci operasyon .yapıldı ve 29 kişi daha gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan S.K. cinayeti itiraf ederek, olayın örgütle bir alakası olmadığını ve öldürdüğü kişinin ailesinin kendi ağabeyini öldürdüğünü aralarında kan davası olduğunu söyledi. Ancak söz konusu iddianameye göre cinayet örgüte mal edildi.
"31 suçtan 29'u hakkında bozma kararı"
7 yıl süren yargılamanın ardından zanlılar ile ilgili ortaya atılan suçların 29'u hakkında Yargıtay bozma kararı verdi. Diğer 2 suçlama ile ilgili de dava süreci devam ediyor. Suçsuzlukları ispat edilen zanlılar bu kez kendilerine bir komplo düzenlendiğini belgelerle ortaya koyarak savcılığa dilekçe vermeye başladı. Zanlılardan dönemin MHP Tarsus İlçe Başkanı F.Y. Tarsus Cumhuriyet Savcılığı'na dilekçe vererek paralel terör örgütü yandaşları tarafından kurulan bir kumpasla kendisi ve bir çok arkadaşının uzun süre haksız yere yargılandıklarını sorumluların tespit edilerek cezalandırılmalarını istedi.
"Biz paralel yapılanmayı defalarca zikrettik"
Bazı zanlıların avukatlığını yapan Mehmet Habib ekmekçi, "8 yıldır süren yargılamanın başından beri adı konulmamış bir gücün devletin anayasal düzenini bozmaya mahsus yapılanmalar içinde olduğunu ve zanlıların bu yapılanmanın mağduru olduğunu belirtiyorduk. Bugün ismi zikredilen FETÖ örgütü ile ilgili ilişiklendirilen kişilerin bu dosyada imzası bulunan kişiler olduğu ortaya çıkınca her şey daha belirgin bir hal aldı. 8 yıldır ulaşamadığımız dosyadaki bazı belgelere bugün daha yeni ulaşmaya başladık" diyerek müvekkillerinin paralelin kumpasına kurban gittiklerini belirtti.
"Hepsi paralelci çıktı"
Av. Ekmekçi şunları söyledi; Konu ile ilgili gözaltına alınan zanlıların ifadelerini alan polisler yakın geçmişte paralelle bağlantıları nedeniyle açığa alındı, iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet savcılarından M.D. Adana'da MİT tırları ile ilgili adı geçen kişi, Dosyaya bakan hakimlerden H.S. paralelden soruşturmaya maruz kaldı. Hakim Z.K. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı dinleme skandalı ile ilgili böcek davasında muhalefet şerhi koyan kişi.
"Davacı olanlar, inkar ediyor"
O dönemde dosyada davacı olarak görünen kişiler dahi şantaja maruz kaldıklarını söylüyor ve ifadelerini inkar ediyor. Davacılara bu belgeleri imzalamadıkları takdirde sanık olacaklarını söyleyerek tehdit etmişler bunlar da belgeli. Davacılardan dönemin MHP Milletvekili Adayı C.T. mahkemede 'Orada benim ifademi alan polisler bu örgütün başı olan kişi aleyhine suç atfetmezsen seni sanık yanık yapacağız. diye tehdit ettiler' açıklamasını yapmıştır. Bu da organizasyonun büyüklüğünü ortaya koymaktadır."
Öte yandan davanın zanlılarından M.A. ise açıklamasında, "Dönemin emniyet Müdürü Y.A. Tarsus'ta paralelin 'Himmet' toplantıları adı altında etkinliklerine izin veren ve bizzat katılan kişidir. Bu toplantıların fotoğrafları sosyal paylaşım sitelerinde günlerce yayınlandı. Bu bilgiler dahi yargılanan zanlıların paralelin bir oyununa getirildiğini ortaya koyar." dedi.
DOSYADA SANIK OLANLAR SORUYOR...
''O dönemde görev yapan Belediye Başkanı dışında Tarsus Ülkü Ocakları Başkanı, İlçe Başkanı ve yöneticileri, Sendika Başkanı ve yöneticileri tutuklandı ve Tarsus Belediyesi'nde mevcut müdürler, Belediye Başkan Yardımcısı, İmar Genel Müdürü, mevcut İl Başkanı ve MHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mahmut Tat olmak üzere hepsi sanık... Peki o dönemin MHP Tarsus Belediye Başkanı, şimdiki Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı B.K. bu günlerin tohumunu o dönemde FETÖ ile birlikte mi attı? Bu kumpasta neredeydi ve ne yapıyordu? Çünkü; Tarsus MHP de kayıtsız şartsız Devlet Bahçeli diyen kadro tasfiye edildi diyen sanıklar, sonuna kadar bu kumpasın ardında yer alan ve FETÖ'cüler ile maddi-manevi işbirliği yapanların adalet önünde hesap vermeleri için hukuk mücadelelerini devam ettireceklerini beyan etmekteler...
SKANDALA DAİR YENİ BİLGİLER
Skandala dair elimize ulaşan son bilgiler ise bir başka skandalın daha ortaya çıktığı şeklinde.. Buna göre, 2007 yılında başlayan soruşturmaya ilişkin olarak 8 yıl sonra telefon dinlemeleri avukatlara verildi. Ancak bu sefer başka bir skandal ortaya çıktı, bir klasör dolusu altında cumhuriyet savcısı ve polis memurlarının imzasının bulunduğu imha tutanakları mevcutken, 17 ay boyunca her bir sanığın yaptığı tüm konuşmaların, hakkında telefon dinleme kararı olmayan 3. şahıslara ait konuşmalar da dahil olmak üzere halen imha edilmeksizin saklandığı ortaya çıktı. Bununla ilgili olarak savcılığa ayrıca şikayet dilekçesi verildi.
Yargıtay bozma ilamı sonrası yapılan ilk duruşma tutanağında hem müşteki hem de sanıkların çok açık beyanları var.
Şu anki Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ile dosyanın sanıkları arasında, belediye başkanına muhalefet eden MHP İlçe Yönetiminde olan 82 kişi olmaları gibi bir bağlantı var.
Dönemin Emniyet Müdürü ise, emekli olduktan sonra belediye başkanının zabıta daire başkanı oldu. Emniyet Müdürü Maraş kökenli ve sanıklar hakkında iddianameyi hazırlayan savcının da Maraşlı olduğunu, paralel yapılanmanın gelir elde etmek üzere bu soruşturmayı yürüttüğünü sanıklar beyan ediyor.
Yine bu kayıtların, Belediye Başkanına rakip aday olma ihtimali olanlara karşı şantaj yapılmak ve gerektiğinde kullanılmak üzere kopyasının tutulduğu iddiası söz konusu..
Duruşma tutanakları gibi bilgiler ve telefon dinlemesine ilişkin evraklar ile elimize geçecek diğer yeni bilgiler bu haberin devamında yer alabilecektir.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(02 Temmuz 2016, 16:51)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: