İzmir'deki 'askeri casusluk soruşturması'nda beraat edenler, kendilerine 'kumpas' kuran FETÖ'cü polislerle mahkemede ilk kez karşı karşıya geldi. Gülen'in avukatının dosyanın başka mahkemede görülmesi talebi reddedildi. Davada 1 nolu sanık örgüt lideri Fetullah Gülen için 217 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası isteniyor.
25.06.2016 21:34 İzmir'deki "askeri casusluk soruşturması"nda sahte delil üretilerek kumpas kurulduğu iddiasıyla Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, aralarında eski İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ın da olduğu 68 sanığın yargılanmasına başlandı.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 25'i tutuklu 68 sanıklı dava için İzmir Adliyesi Sosyal Tesisleri'nin konferans salonu, duruşma salonu haline getirildi. Duruşmada aralarında merkez valisi, mülkiye müfettişleri, dönemin İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay ve emniyet mensuplarının bulunduğu bazı sanık ve müşteki ile taraf avukatları hazır bulundu.
Halen ABD'de bulunan Fetullah Gülen'in örgütün lideri olarak birinci sırada yer aldığı davanın iddianamesinde "silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği, örgüt faaliyetleri kapsamında devlet ve ülkenin bütünlüğünü bozmak, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetmek, iftira, kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal, suç delillerini yok etmek, gizlemek, değiştirmek ve suç uydurmak" gibi suçlamalar yer aldı.
Davada müşteki olarak yer alan askeri casusluk davasının beraat eden sanıkları ile "kumpas" kurdukları ileri sürülen emniyet mensupları ilk kez karşı karşıya geldi.
Duruşmada önce Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada sanıkların kimlik tespiti yapıldı.
REDDİ MAHKEMEYE RET
Sanık avukatlarından Mustafa Akyol, yetkisiz olduğunu öne sürdüğü savcı için "ret" talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Halil İbrahim Kibar, "usulde böyle bir uygulama olmadığını" belirterek, talebi reddetti. Davanın bir numaralı ve firari sanığı Fetullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak da iddianamede suç tarihinin 2012 olarak yer aldığını, davanın görüldüğü mahkemenin ise 2015'te kurulduğunu belirterek, bu durumun "Mahkemenin tabii hâkimlik ilkesine aykırı olduğunu" ileri sürdü ve dosyanın başka bir mahkemede görülmesi gerektiğini belirtti. Bu talep de reddedildi.
GÜLEN 'E 217 KEZ MÜEBBET
Duruşmada bin 13 sayfalık iddianame okunarak, sanıklara 4 gün sürecek duruşmada savunmaları soruldu. Fetullah Gülen'e 217 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istendi.
'BİZ HAKLI ÇIKTIK'
"Askeri casusluk" davasında 2 no'lu sanık olarak yargılanan ve beraat eden emekli albay Coşkun Başbuğ da duruşmaya müşteki olarak katıldı. Başbuğ, "Kumpası kuranların hepsi adalet önünde hem de bu salonda gelip hesap verecek demiştik. Haklı çıktık. Bugün o tarihi anı yaşadık" dedi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato, 2015'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik, örgütün yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda, kamuoyunda casusluk davası olarak bilinen gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasında, kasıtlı usulsüzlükler yapıldığı, zanlıların kamuoyunda itibarsızlaştırılarak devlet bürokrasisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) tasfiyesini amaçladıkları iddiaları üzerine operasyon başlattı. Bu kapsamda yapılan iki ayrı operasyonda, İzmir eski Emniyet Müdürü Ali Bilkay, Kaçakçılık ve organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürü Mehmet Ali Şevik, mülkiye müfettişleri Ferda İleri ve Ahmet Kaya'nın da aralarında bulunduğu 28 kişi tutuklandı.
FETHULLAH GÜLEN 1 NUMARALI SANIK
Tutuklamalardan sonra hazırlanan iddianamede, Fetullah Gülen için 217 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istedi. İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 19 klasör ve 984 sayfadan oluşan iddianamede, Fetullah Gülen bir numaralı sanık oldu. Soruşturmada, 28'i tutuklu toplam 68 sanığa, 'Silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği, örgüt faaliyetleri kapsamında devlet ve ülkenin bütünlüğünü bozmak, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetmek, iftira, kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal, suç delillerini yok etmek, gizlemek, değiştirmek ve suç uydurmak' suçlamaları yöneltildi. İddianamenin hazırlanması süreci devam ettiği sırada yapılan itirazlar üzerine 8 sanığın tahliye edilmesiyle, tutuklu sayısı da 20'ye indi.
DETAYLAR
KENDİ OPERASYONLARIYLA AYNI SALONDA YARGILANIYORLAR
FETÖ/PDY üyesi oldukları ve örgütün yönlendirmesiyle faaliyet yürüttükleri ileri sürülen 20'si tutuklu, 68 sanık bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Ancak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma salonunun yetersiz olmasından dolayı sanıkların yargılanmalarına, kendi yaptıkları gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasının ardından açılan davanın görüldüğü sosyal tesislerde başlandı. Geniş güvenlik önlemleri alan polis, duruşmaya gelenlerin üzerini tek tek arayıp içeriye aldı. Davaya 2'si başka suçtan olmak üzere 22 tutuklu sanığın yanı sıra aralarında merkez valisi Mehmet Oduncu'nun da bulunduğu tutuksuz sanıkların bir kısmı katıldı. Tarafların avukatlarının yanı sıra müşteki durumundaki Narin Korkmaz, Coşkun Başbuğ da yine duruşmada hazır bulundu.
GÜLEN'İN AVUKATI İTİRAZ ETTİ
Duruşma, Mahkeme Başkanı Halil İbrahim Kibar'ın avukatların isteklerini almasıyla başladı. Bu sırada söz alan Fetullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak, usul yönünden itirazda bulundu. Nurullah Albayrak, AİHM sözleşmesinin 6'ncı maddesi ile Anayasa'nın 37'nci maddesine göre, mahkemenin bu yargılamayı yapmasının yasaya aykırı olduğunu öne sürdü. Davanın başka bir mahkemeye gönderilmesi gerektiğini anlatan Albayrak, şöyle dedi; "Mahkeme ihtisas mahkemesi olarak görev yapıyor gözüküyorsa da, aslında özellikle bu davaya bakmak için kurulan özel bir mahkemedir. Görülmekte olan davanın suç tarihi 2012'dir. Sizin mahkemeniz ise 2015 yılında kuruldu. İstanbul'da bu yetkiyle kurulan ve Hrant Dink'in davasına bakan mahkeme görevsizlik kararı verip, davayı başka mahkemeye gönderdi. CMK 5'inci maddesine göre bu davaya da görevsizlik kararı verilmelidir. Müvekkilim hakkında 217 kez ağırlaştırılmış müebbet isteniyor. İstenen suçların hangisini işlemiştir? 30'a yakın eylem isnat edilmiştir. Sanıklar silahlı emniyet görevlisidir. Devlet adına görev yapmaktadır. Ruhsatlı silah taşıyan emniyet mensupları nasıl silahlı terör örgütü olurlar? Ruhsatlı silah taşıyanlar nasıl silahlı örgüt olarak lanse edilir? Bu nedenle mahkemeniz bu davaya bakmaya yetkili olmadığından, görevsizlik kararı verilmesini istiyorum."
Bazı tutuklu sanık avukatları da aynı istemi mahkeme heyetine iletti. Cumhuriyet Savcısı Alpay Özbek ise, isteklerin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti de, sanık ve avukatlarının istemlerini kabul etmedi.
AYNI SALONDA MAĞDUR OLARAK YER ALDILAR
Duruşmada, daha sonra sanıkların kimlik tespitine geçildi. İlk söz verilen İzmir eski Emniyet Müdürü Ali Bilkay, emekli emniyet müdürü ve aylık gelirinin 5 bin TL olduğunu söyledi. Duruşmada ilginç görüntüler de ortaya çıktı. Gizli bilgi ve belge bulundurma davasının sanıklarından olan, sonrasında beraat eden Narin Korkmaz, Coşkun Başbuğ gibi bazı mağdurlar, bu kez aynı solanda, sanık yakınlarının önünde bulunan koltuklara oturdu. 1 saatlik aran ardından duruşmada, iki katip iddianameyi okumaya başladı.
"BİZ HAKLI ÇIKTIK"
Duruşma öncesi gizli bilgi ve belge bulundurma davasında 2 numaralı sanık olarak yargılanan emekli albay Coşkun Başbuğ, "Biz bu kumpasla ilk yargılandığımız zaman, dönemin mahkeme heyetine bu işin kumpas olduğunu, bu işte büyük bir oyun olduğunu ifade etmiştik. Tabii o zamanlar bunları söylediğimizde zorlanıyorduk. Çünkü inanması güç olaylardı. Süreç itibarıyla haklı çıktık. Kumpas olduğu belgelendi. Bu kumpası kuranların hepsi adalet önünde hem de bu salonda gelip hesap vereceksiniz demiştik. Bugün o tarihi anı yaşıyoruz. Tam da gösterdiğimiz yerde, bize bu oyunları kuranlar; bir kısmı tutuklu, bir kısmı firarda, bir kısmı da tutuksuz yargılanıyor. Buraya gelip hesabını verecekler" dedi.
CASUSLARI ARATMAYAN HABERLEŞME SİSTEMİ
İzmir'de, İstihbarat Terör ve Organize Suçlarla Mücadele şubelerinin koordinasyonuyla, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) karşı son 1,5 yılda yürütülen 20 ayrı operasyonda, yasadışı dinlemeler ve casusluk filmlerini aratmayan haberleşme yöntemleri ortaya çıkarıldı.
Aralarında eski İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ın da bulunduğu yaklaşık 200 kişinin tutuklandığı soruşturmalar sırasında, eski polislerin ve cemaat üyelerinin haberleşme yöntemleri deşifre edildi. Buna göre server'ları yurt dışında olan sistemlerle yapılan görüşmelerde, yazışmaların sadece iki kişi arasında şifreli onaylarla yapıldığı, okunan mesajın 5 saniye içerisinde kendiliğinden silindiği, ekran görüntüsü alındığında karşı tarafa uyarı gittiği, cep telefonunda hiçbir kayıt olmadığı belirtildi.
Türkiye'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik birçok ilde peş peşe operasyonlar yapıldı. Operasyonların en aktif ve dikkat çeken illerinden birisi de İzmir oldu. İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı İstihbarat, Terör ve Organize Suçlarla Mücadele şubelerinin koordinasyonuyla operasyonlar yürütüldü. Bugüne kadar da, casusluk davası olarak bilinen gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasında usulsüzlükler yaptıkları, pek çok olayda yasadışı dinlemelerde bulundukları gerekçesiyle polis, adliye görevlileri ile işadamlarının da aralarında yer aldığı zanlılara yönelik 20 ayrı operasyon yapıldı. Bu operasyonlar sonrasında, aralarında İzmir eski İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay, merkez valisi Ahmet Pek ile çok sayıda üst düzey emniyet görevlinin bulunduğu yaklaşık 200 kişi tutuklandı.
SÜREKLİ YENİ YÖNTEMLER
İzmir merkezli olarak FETÖ/PDY'ye yönelik düzenlenen bu soruşturmalar sonrasında, yaşanan usulsüzlüklerin yanı sıra casusluk filmlerini aratmayan haberleşme yöntemleri de ortaya çıkartıldı. Sanıklara yönelik takipler sırasında ilk olarak mesajlaşma ağlarından WhatsApp üzerinden yazışmaların sağlandığı belirlendi. Gruplar halinde yapılan ve çeşitli kademelerdeki görevlilerden yürütülen soruşturmalara dair bilgilerin geldiği bu haberleşmeler güvenli olmaması, cep telefonlarında kayıtlarının teknik incelemeyle bulunması üzerine terk edildi. Ardından server'ları yurt dışında bulunan 'Kakao Talk' uygulamasıyla haberleşmeler sağlandı. Bunun da açığa çıkmasıyla, 'By Look', 'Cover Me' uygulamalarına geçildi, son olarak ise 'Eagle Talk' uygulaması geliştirildi. Casusluk filmlerini aratmayan bu haberleşme yöntemlerinin, deşifre olmaması için büyük gizlilik içinde yürütüldüğü belirlendi.
MESAJLAR 5 SANİYE İÇİNDE OTOMATİK SİLİNİYOR
İstihbarat birimlerinin takibiyle yapılan araştırmalarda, FETÖ/PDY üyelerinin, toplu görüşmelerde bireysel görüşmelere geçtikleri de tespit edildi. Deşifre edilen bu haberleşme sistemlerinde, yazışmaların sadece iki kişi arasında karşılıklı şifreli onaylarla yapıldığı, okunan mesajın 5 saniye içerisinde otomatikman silindiği saptandı. Ayrıca taraflardan birisinin ekran görüntüsü alması durumunda ise karşı tarafa uyarı gittiği belirlendi. Operasyonlarda gözaltına alınan kişilerin cep telefonunda bu sistemler olmasına rağmen, teknik incelemelere rağmen hiçbir kayıt bulunamadı. Sistemin otomatikman cep telefonlarında hiçbir iz bırakmadan kendisini sildiği öne sürüldü.
Paralel yapı-03 Kasım (2015) 'İzmir askeri casusluk kumpası' soruşturması manşetlerimiz
(25 Haziran 2016, 21:34)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: