Kurşun, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu´nun kulağının dibinden geçerek Albay Vural Berkay´a saplandı.. Olay, 1997 Kasım´ında oldu ve o zamandan beri ´Kıvrıkoğlu Paşa´ya suikast teşebbüsü´ diye bilinir kamuoyunda.. Resmi dilde ise ´kaza´ dır... Bendeniz de konuyu hep yazar dururum, doğrusu bulunsun diye.. Tekrar edelim.. Olay gününe dönelim, adım adım ve işe ´çadır´ dan başlayalım, kurşunun geldiği çadırdan...
Kıbrıs´ta Kıvrıkoğlu´na suikast girişimi esrarını koruyor
Kurşun, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu´nun kulağının dibinden geçerek Albay Vural Berkay´a saplandı.. Olay, 1997 Kasım´ında oldu ve o zamandan beri ´Kıvrıkoğlu Paşa´ya suikast teşebbüsü´ diye bilinir kamuoyunda.. Resmi dilde ise ´kaza´ dır... Bendeniz de konuyu hep yazar dururum, doğrusu bulunsun diye.. Tekrar edelim.. Olay gününe dönelim, adım adım ve işe ´çadır´ dan başlayalım, kurşunun geldiği çadırdan...
O gün orada, Toros-2 tatbikatının finalini izleyenlerin bulunduğu protokol çadırında kimler vardı bakalım. Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korg. Ali Yalçın, KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğg. Hasan Peker Günal, Lefkoşa Büyükelçisi Ertuğrul Apakan, KKTC Cumhurbaşkanı vekili ve Meclis Başkanı Hakkı Atun, Başbakan Derviş Eroğlu, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Dışişleri Bakanı Taner Etkin, KKTC Milli Eğitim Bakanı Günay Caymaz, Tarım ve Orman Bakanı Kenan Akın ... Bu ?çadır? eksikti!.. Hem de dikkat çekici biçimde eksiklikleri vardı protokol çadırının.. İşte bu ?eksik kadro!? ile tatbikatı seyreden protokol çadırını bulan kurşun, Albay´ı yaraladı. Olaydan sonra dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet SezginAnkara´da açıklama yaptı, sözleri ilginçti... Sezgin ?Kurşunun sadece özel kuvvetlerde bulunan silahlardan atılan ve seken bir kurşun olduğu tespit edilmiştir. Silahlı Kuvvetlerimizde, askerle komutanı arasında, sevgiye dayalı, inanca dayanan bir bağlılık, bir saygı vardır. Bunun ötesinde bir davranışı beklemek mümkün değildir? dedi. Bakan, alel acele olayda suikast parmağı aranmaması yolunda sözleri ile gündeme geldi..
Çadıra dönelim...
Önemli boşlukları (!) olduğunu ileri sürdüğümüz çadıra.. Mesela o gün o çadırda, tatbikatı izleyenler arasında, Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin yoktu... Ve teamüle bakalım.. KKTC´de yapılan Toros-2 tatbikatlarına Türkiye çok önem veriyordu. Bu tatbikatlar her yıl Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı´nın katılımları ile gerçekleşiyordu.. O gün yoklardı... Tesadüf işte... Çadıra kurşun isabet eden kaza(!)nın yaşandığı tatbikatta Cumhurbaşkanı (Demirel), Genelkurmay Başkanı (İ. Hakkı Karadayı) yoktu... Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin de, tatbikatın ilk gününde, tanışma merasimlerinde bulunmuş, ertesi gün açık alandaki silahlı tatbikat günü Ankara´ya dönmüş, çadıra gelmemişti. Belirttiğim gibi tesadüf...
Ve o tatbikat...
Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir´e bağlı olan özel kuvvetler tatbikatı gerçekleştireceklerdi. Özel kuvvetler, temsili S-300 üssüne sızma harekatı yapıyorlardı. Dikkat çekici bir durumdu bu..! Gerçek mermilerin kullanıldığı bir tatbikatta, temsili bir çatışma sahnesi uzun uzadıya yansıtılıyordu. Protokol çadırı, tatbikatın 1500 metre karşısında 15 derece doğusunda güvenli bir yerdeydi.. Bu çadıra kurşun isabet etti. Kurşunun, tatbikat alanından sektiği açıklandı. Kurşunun çıktığı silahın M-16 tüfeği olduğu belirtildi. Kurşun, Kıvrıkoğlu Paşa´nın hemen arkasındaki Albay Vural Berkay´a isabet etti. Tatbikata F-16´lar da katılıyordu ve ortalık çok hareketliydi. Albay Berkay´dan çıkarılan kurşun, özel kurye ile Ankara´ya götürüldü. Ve olay adeta kapatıldı.. Çadıra gelen kurşun, gerçekten tatbikat sahasındaki bir M-16 tüfekten mi sekmişti?.. Menzili 550 metre olan bu tüfeğin kurşunu, 1,5 kilometre ötedeki çadıra nasıl ulaşmıştı?.. Mermi, kulislerdeki iddialar gibi bir kanas mermisi miydi?..
Kıvrıkoğlu Gn.Kur.Başkanı olunca Çevik Bir, Erol Özkasnak ve diğerleri alelacele emekli edildiler
Askeri kaynaklar bir inceleme başlattı. Ancak kamuoyuna hep ?kaza? açıklaması yapıldı. Bu durum Kıvrıkoğlu´nun Genelkurmay Başkanlığı döneminde de sürdü. Açıklamalarda, merminin deforme olduğu ve balistik muayene sonucu hangi silahtan çıktığının belirlenmesinin olanaksız olabileceği de belirtildi. Askeri savcılık, M-16 ile tatbikata katılan birlik personelini sorguya aldı. Sadece Albay Berkay´a isabet eden merminin, S-300 füzelerinin imhası operasyonuna katılan Özel Kuvvetler Komutanlığı´na bağlı birlikte görev alan personelden birinin silahından çıktı, kararına varıldı. Belirttiğim gibi, Kıvrıkoğlu Paşa, Genelkurmay Başkanı olduktan sonra da bu konu gündeme gelmedi. Ama Çevik Bir, yakın çalışma arkadaşları Erol Özkasnak ve ötekiler, beklemedikleri biçimde adeta tasfiye edilircesine emekli edildiler. Ama bir yarbay bu konuyu gündeme taşıdı...
Kıvrıkoğlu vurulsaydı Çevik Bir komutandı
Kıbrıs olayının yaşandığı tarihlerde bir başka olay daha vardır günlerce akıllarda kalan... Bir emekli kurmay yarbayın devrin Cumhurbaşkanı Demirel´e yazdığı mektup. Bu mektup, Cumhurbaşkanlığı tarafından ?kişiye özel? olmasına rağmen Genelkurmay Başkanlığına gönderilmiş, bu yüzden mektubun sahibi yarbay hapse atılmıştı. Mektup´ta çok önemli iddialar vardı. Bunların arasında da, ?KKTC´deki tatbikatta, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu´na suikast düzenlendiği? konusu yer alıyordu. Mektubun altında, satırları yazan emekli yarbayın imzası da vardı. Yavuz Yıldar... ?28 Şubat? yılı dolmuş, Mart ayı sürüyordu bu mektup yazıldığı zaman. Güya bir sivil iktidar ve Çankaya vardı ama asıl olan, Çevik Bir ve adamlarıydı her tarafta... Ve tabii bu durumda Çankaya´ya yazılmış bile olsa ?kişiye özel mektup? söz konusu olamazdı yani!.. Kaldı ki; Emekli Yarbay Yavuz Yıldar´ın mektubu öyle ?sıcaktı? ki Demirel elini değdirse kül olacağını hissedecek kadar tecrübeliydi zaten!.. Yarbay Yıldar´ın mektubunda Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir yapılanma-kadrolaşmadan söz ediliyor, ?ürkütücü? boyuta gelen mezhep kadrolaşması iddiası bulunuyor, Cumhurbaşkanı olarak konudan haberdar olması isteniyordu Demirel´in.. Mektupta, GATA, Okullar Dairesi Başkanlığı, Tayin Daireleri Başkanlığı gibi yerler işaret ediliyordu...
İşte o satırlar arasında bir de şu yazılıydı.. ?Orgeneral Kıvrıkoğlu´nun Kıbrıs´ta kurtulması mucizedir!..?
Kıvrıkoğlu´nun kurtulması
Kurmay Yarbay Yavuz Yıldar, Cumhurbaşkanı Demirel´e gönderdiği mektubunda Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu´na, Kıbrıs´ta düzenlenen suikastın ?Allah´ın bir lütfu ile atlatıldığını? yazıyordu.. Yarbay çok önemli iddialarla Cumhurbaşkanı´nın huzuruna ulaşmayı göze almıştı ve beyanı çarpıcıydı... ?Orgeneral Çevik Bir´in Genelkurmay Başkanı olması için ya Hüseyin Kıvrıkoğlu´nun ortadan kaldırılacağı ya da Karadayı´nın görev süresinin bir yıl uzatılacağını öne sürüyordu?. Mektupta, ?Millet olarak duamız her iki teşebbüsün de başarısızlıkla sonuçlanması olduğudur? diyordu.. Yarbay Yıldar mektubunda, ?İkinci teşebbüsün Cumhurbaşkanı´nın katkısını gerektirdiği belirtilerek, bu senaryonun engellenmesini istemek için de yazdığını? anlatıyordu. (Bu mektup Demirel´de kalmadı, o dönem Çevik Bir´in adamı olarak ünlenen Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak´a ulaştı.. Yarbay Yıldar hapse girdi ama sonra beraat etti.) Sözün özü, 28 Şubat´ın en hızlı günlerinde, Çevik Bir´in yıldızının en parlak döneminde, bir muharip Kurmay Yarbay, Kara Kuvvetleri Komutanı´na ?suikast? teşebbüsünü dillendiriyordu..
Kıvrıkoğlu´nu tasfiye!..
Yarbay Yavuz Yıldar, KKTC´deki ?olayı? anlatırken uzmanlığını da kullanıp, kesin ifadelerde bulunmuştu. Tatbikat sırasında, Kıvrıkoğlu´nu sıyırıp Albay Vural Berkay´ı bulan kurşunun ?sekme? olmadığı, direkt hedefe geldiği iddiasındaydı; ?Seken mermi, omlet gibi olur; dağılır. 100-150 metre uzaklıktan hedefi vuramaz. Koca bir top parçası olsa, gülle gibi isabet eder ama, burada seken mermiden söz edemeyiz...? diyordu. Mermi, Kıvrıkoğlu´nu bulsaydı!?. Bulmadığı için o dönemin kapalı kapıları ardında ?başka senaryolar? hep konuşuldu... Yarbay Yıldar´ın bahsettiği ?2. seçenek, Karadayı´nın görev süresinin bir yıl uzatılması? konusu çok yoğunlaştı. Ama tutmadı, çünkü sonrasında Karadayı´nın Demirel sonrası Köşk telaffuzu vardı. Mesut Yılmaz ve Demirel bu işe ustaca taş koydular, Çevik Bir´in ?atakları? onları aslında çok rahatsız ediyordu... Sonra?.. ?Ağustos 1999´da Hava Kuvvetleri Komutanı İlhan Kılıç, Deniz Kuvvetleri Komutanı Salim Dervişoğlu, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Çevik Bir, Harp Akademileri Komutanı Necati Özgen ve Batı Çalışma Grubu´nun başı olduğu ileri sürülen Ege Ordu Komutanı Doğu Aktulga emekli oldu...? Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu dönemi başladı... Bu dönem ise bir başka ?çekişme-kadrolaşma? yaratacaktı!.. İlerde!.. ( Yeniçağ)
(16 Temmuz 2009), son güncel.: (17 Temmuz 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Behiç Kılıç, Yeniçağ
Kıvrıkoğlu´na suikast girişimi ve Albay Vural Berkay´ın bu olayda öldürülmesi manşetlerimiz